Ana Sayfa Blog Sayfa 1610

Bergüzar Korel, Baltalimanı’nda Objektiflere Yansıdı!

0

Ünlü oyuncu Bergüzar Korel’in Amerika’da yaşamını sürdüren ve temizlik şirketi olan ablası Zeynep Korel, kendi ailesine “Bana iftira attılar” ifadeleriyle adeta ateş püskürmüştü. Bunun üzerine Bergüzar Korel de ablası aleyhinde konuşma yasağı kararı aldırmıştı. İki kardeş arasındaki Arasındaki Buzlar Eridimi sorusu hala gündemdeydi.

Oyuncu Halit Ergenç ve eşi Bergüzar Korel, önceki gün çocuklarıyla birlikte Baltalimanı’nda objektiflere yansıdı. İkinci kez annelik heyecanı yaşayan Korel, sözleriyle mutluluğunu dile getirdi! Bergüzar Korel, Baltalimanı’nda Objektiflere Yansıdı!

Güzel Oyuncu Bergüzar Korel’den Şaşırtan Çocuk Açıklaması

Bergüzar Korel: İnanılmaz bir duygu

Oyuncu Halit Ergenç ve eşi Bergüzar Korel, önceki gün çocuklarıyla birlikte Baltalimanı’nda objektiflere yansıdı. İkinci kez annelik heyecanı yaşayan Korel, “Allah isteyen herkese evlat sahibi olmayı nasip etsin. İnanılmaz bir duygu” sözleriyle mutluluğunu dile getirdi. Halit Ergenç ve kendisi gibi oyuncu olan eşi Bergüzar Korel, önceki gün Baltalimanı’nda görüntülendi. İkinci kez annelik heyecanı yaşayan Korel aracın arka koltuğunda otururken, Ergenç sıkışan trafikte gazetecilerin sorularını yanıtladı. Karantina günlerinin evde çocukları ile geçtiğini söyleyen Ergenç “Orman kaçkını gibiyiz. Biraz uzaklara gidip, dinlenmek için evden çıktık. Her şey çok güzel gidiyor” dedi. Gazetecilere teşekkür eden Korel ise, “Allah isteyen herkese evlat sahibi olmayı nasip etsin. İnanılmaz bir duygu” sözleriyle mutluluğunu dile getirdi. 2009 yılında kendisi gibi oyuncu olan Halit Ergenç ile nikah masasına oturan Bergüzar Korel, 2010’da oğlu Ali’yi dünyaya getirmişti. Korel, geçtiğimiz aylarda oğlu Han’ın doğması ile ikinci kez anne olmanın mutluluğunu yaşamıştı.

Bergüzar Korel’in Kardeşi Zeynep Korel’den Yaylım Ateşi!

Bergüzar Korel Kimdir?

Bergüzar Korel, Baltalimanı’nda Objektiflere Yansıdı!

2009 yılında kendisi gibi oyuncu olan Halit Ergenç ile nikah masasına oturan Bergüzar Korel, 2010’da oğlu Ali’yi dünyaya getirmişti. Korel, geçtiğimiz aylarda oğlu Han’ın doğması ile ikinci kez anne olmanın mutluluğunu yaşamıştı.

İki oğlu bulunan Bergüzar Korel, “Üçüncü çocuğu düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı vermişti:

Herkes bunu soruyor. Doğurabileceğim bir tipim mi var? ‘Haydi ama bir kız gelsin’ diyorlar. Herkes benden kız bekliyor. Sağlıklı olursa, kısmetimde varsa kabulümdür. Çok büyük konuşmaları uzun zaman önce bıraktım. Oğlu Han’ın hem kendisine hem de eşi Halit Ergenç’e benzediğini dile getiren Korel, “Doğduğunda kel olması nedeniyle Halit’e benzetildi. Bebeklik fotoğrafımla yan yana koyduğumuzda da aynı ben” ifadelerini kullanmıştı.

Bergüzar Korel’in Kardeşi Zeynep Korel’den Yaylım Ateşi!

Bergüzar Korel’in Kardeşi Zeynep Korel’den Yaylım Ateşi!

Kerimcan Durmaz’dan Caner Çalışır İtirafı!..

Ünlü fenomen ve dj Kerimcan Durmaz, son iki ayında küs olduğu dostu Caner Çalışır’ın ansızın ölümünün ardından konuşmak zorunda olduğunu hissetti.  Kerimcan Durmaz, “Onunla küs ayrılmak istemezdim …….” ifadeleriyle çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Kerimcan Durmaz’ın Caner Çalışır İtirafı..İşte Detaylar..

Kerimcan Durmaz’dan Caner Çalışır’a Mesajı…

Kerimcan Durmaz’dan Caner Çalışır İtirafı!..

Aynı zamanda Dj’lik de yapan ünlü sosyal medya fenomeni Caner Çalışır, geçtiğimiz günlerde çoklu organ yetmezliği rahatsızlığına bağlı olarak geçirdiği kalp krizi sebebiyle 31 yaşında yaşama gözlerini yummuştu. Ani ölümüyle çok yakın dostu, Kerimcan Durmaz ile dargın oldukları ortaya çıkınca, sosyal medyanın dilini düşmüştü. Sonunda ünlü fenomen sessizliğini bozuverdi. Kerimcan Durmaz’dan Caner Çalışır İtirafı Geldi..

Kerimcan Durmaz kimdir?

Kerimcan Durmaz: “Buna Alışabilmek Çok Zor”

Instagram sayfasının hikaye kısmından yayınladığı videolar ile hayranlarıyla dertleşen dj Kerimcan Durmaz, “İnanamıyorum hala. Altı yıldır en güzel anılarımı geçirdiğim arkadaşım, ‘dostum’ dediğim insan artık yok. Buna alışabilmek çok zor” dedi.

“Asla Böyle Olsun İstemezdim”

Caner Çalışır ile yaşantılarındaki son iki ay birbirlerine küs olduklarını da açıklayan Kerimcan Durmaz, “Küsüp barışabiliriz normal arkadaşlar gibi. Biz düşman değildik. Hala arkadaştık ama sadece birbirimize kırgındık. Asla böyle olsun istemezdim. Onunla küs ayrılmak istemezdim ama böyle oldu. O kadar çok konuştular ki, boş boş. Aslı astarı olmayan haberler çıktı. Söylenenler beni rahatsız etti. Görmek istemedim, telefondan uzaklaştım. Bir yerlere çıkacak, açıklama yapacak gücüm yoktu. Zaman her şeyin ilacı. Hayat ne kadar gerçekse, maalesef ölüm de o kadar gerçek” şeklinde anlattı..

Caner Çalışır kimdir?

“Ölünün Arkasından Dedikodu Yapmayın”

Çarpıcı açıklamasının devam eden Kerimcan Durmaz, merhum Caner’e dua isterken şunları ekledi; “Çok zor bir durum. Her şeyi birlikte yaptığın arkadaşının öldüğünü düşün, çok zor. Acımızı deşmeyin. Ona dua edin, tek ricam bu. Ölünün arkasından dedikodu yapmayın. Çok ucuz görünüyorsunuz çünkü. Bana destek olanlara teşekkür ediyorum.”dedi.

Murat Övüç, Yaşama Gözlerini Yuman Caner Çalışır’ın Son Anları Anlattı!

 

Gülşen’in Sütyeniyle Ev Süpürdüğü Anlar Olay Oldu!

Ünlü Şarkıcı Gülşen, karantina günlerinde sosyal medya hesabını en çok kullanan ünlüler arasında geliyor. Güzel şarkıcı bu defa da evini süpürdüğü görüntüsünü paylaştı. Sütyenle ev işi yapan Gülşen’in paylaşımı sosyal medyanın kısa sürede diline düştü. Gülşen Sütyeniyle Ev Süpürdü..İşte Detaylar..

Gülşen’in Süper Mini Elbiseli Karantina Pozu, Müjdesinin Önüne Geçti!..

Gülşen’in Sütyeniyle Ev Süpürdüğü Anlar Olay Oldu!

Ünlü şarkıcı Gülşen, Çin’in Vuhan adlı şehrinde ortaya çıkan ve çok kısa sürede tüm dünyayı kasıp kavuran yeni tip korona virüs salgını sebebiyle İngiltere’de yaşadığı evi kapatıp Türkiye’ye geri dönmüştü.

Gülşen kimdir?

Korona salgınından korunmak için uzun zamandır evinden dışarı adım atmayan şarkıcı Gülşen, bu dönemde sosyal medya hesaplarından bol bol paylaşımlar yaptı. Güzel şarkıcı en son instagram sayfasının hikayeler kısmından yeni bir görüntü yayınladı. Gülşen Sütyeniyle Ev Süpürdü

Gülşen; “Sabaha Dek Süpüreceğim”

Şarkıcı Gülşen, bu defa üzerinde sütyen varken evini süpürdüğü anları sosyal medya sayfasından yayınladı. Güzel şarkıcı elektrikli süpürge paylaşımına “Sabaha dek süpüreceğim” yazdı.

Ozan Çolakoğlu: “Gülşen Hem İşte Hemde Ev İşlerinde Çok İyi”

Gülşen’in eşi Ozan Çolakoğlu, daha önceleri verdiği bir röportajında “Gülşen hem işte hem de konut işlerinde çok iyi” şeklinde ifadeler kullanmıştı.

Ozan Çolakoğlu kimdir

İşte Gülşen’in Ev Süpürdüğü O Anları;

Gülşen'in Ev Süpürdüğü O Anları
Gülşen’in Ev Süpürdüğü O Anları
Gülşen'in Ev Süpürdüğü O Anları
Gülşen’in Ev Süpürdüğü O Anları

 

Survivor Barış Murat Yağcı Duygusal Hayat Hikayesini Anlattı!

0

Survivor’da finaline günler kalan dün akşam Sms konseyi oluşturuldu. Acun Ilıcalı’nın takımlara birbirleriyle ilgili düşüncelerini sorduğu akşama survivor Barış Murat Yağcı’nın hikayesi damga vurdu. Bazı zamanlar diğer yarışmacılar tarafından sert eleştirileri oklarını siper alan 29 yaşındaki Barış Murat Yağcı, hayat hikayesi ile herkese duygusal anlar yaşattı. Detaylar Haberimizde..

Survivor Barış Murat Yağcı Hayat Hikayesini Anlattı!

Survivor’un başladığı günden bu tarafa her hafta SMS birincisi olan 29 yaşındaki yarışmacı Barış Murat Yağcı’nın hikayesi konseyde duygusal anlar yaşattı. İşte yakışıklı yarışmacı Barış Murat Yağcı’nın sosyal medyada da gündem haline gelen o çarpıcı açıklamaları…

“Kolay Güvenemem, Kolay Açılamam”

“İnsanlara kolay güvenebilen, kolay açılabilen biri değilim. Daha önce yaşadığım birkaç olay vardı. Basketbolu bırakma sebebim yaşadığım bir sağlık sorunuydu. Bir daha hayatım boyunca bir şey yapamayacağımı düşündüm. Sonrasında modellik yapmak için yurt dışına çıkmıştım, üç sene yurt dışında yaşadım.”

“Ben Ünlü Değilim”

“Yurt dışında yaşadığım süreçte annem 4 kere kansere yakalandı ve her defasında bunu yenmeyi başardı. Türkiye’ye temelli dönüş yapmak zorunda kaldım. Bir şekilde dizi sektörüne girdim. Elle tutulur birkaç iş yaptım ama hiçbir zaman ünlü bir birey olmadım, hatta kendimi hiçbir zaman ünlü olarak nitelendirmedim.”

“Gerçek Barış Murat Yağcı İle Tanıştım”

“Siz beni Ünlüler takımına aldınız ama kendi tercihimle Gönüllüler takımına geçip gerçek Barış’ı bulma yolunda önemli bir adım attım. Sonrasında yaşananlar zaten beni gerçek Barış Murat Yağcı ile tanıştırdı.”

“Çocukluk Yaram Vardı”

“Survivor hiçbir zaman birisinin basamak yeri olamaz, başlangıç yeri olabilir. Kendimde bunu da gözlemledim. Kız kardeşimin doğumunda annemi kaybetme riskim vardı. O günden sonra bir çocukluk yaram vardı. İnsanlara güven, konuşma ve açılma kısmında eksik kaldığım doğrudur ama zamanla bunları elimden geldiği kadar telafi ettim.”

Survivor Sayesinde Gerçek Kimliğimi Buldum

“Gerçek yaşantımda kimse beni eleştirmedi, herkes olumlu şeyler söylediği için gerçek kimliğimi bulamadım. Bu yarışma sayesinde, beni eleştiren insanlar sayesinde gerçek kimliğimi buldum.Bugüne kadar bana destek olan herkesten Allah razı olsun. Elimden gelen performansı yapmaya çalışıyorum. Bir sakatlığım vardı, hala da var. Performansım bundan sonra iyi olmayabilir, beni geçmişle hatırlasınlar. Herkesin ellerinden öpüyorum.”

Barış Murat Yağcı kimdir?

 

 

Sibel Bilgiç Kendisiyle İlgili Merak Edilen Tüm Soruları Cevapladı!

0

Sibel Bilgiç, uzun bir aradan sonra geçtiğimiz hafta yeni bir single çıkardı. ‘Diyemedim’ isimli şarkı çıktığı andan itibaren müzik listelerinde ilk sıralara yerleşmeyi başardı. Türkçe pop müzik tarihindeki yeri oldukça büyük olan Sibel Bilgiç, yaptığı bir röportajda samimi itiraflarda bulundu. Sibel Bilgiç, kendisiyle ilgili merak edilen tüm soruları cevapladı. Ayrıntılar haberimizde….

Sibel Bilgiç Kimdir?

Sibel Bilgiç Kendisiyle İlgili Merak Edilen Tüm Soruları Cevapladı!

Sibel Bilgiç’i ilk tanıdığımızda, siyah saçlarını savurarak hüzünlü şarkısını söyleyen bir genç kadın olarak gördüğümüzde yıl 1996 yılı idi. Hızla popüler olan şarkıcı daha sonra müziğe ara verdi. Şimdi ise, ‘Diyemedim’ şarkısıyla yıllar sonra müzik piyasasına geri dönen sanatçı; “Hayatımın hiçbir dönemini silmek istemezdim; hepsini aldım, kabul ettim” diyor.

Uzun bir süre müzikten kendini uzak tutan ama bir şarkıyla eski günlerdeki etkisini yaratmayı başaran müzisyen çok azdır. Sibel Bilgiç,“Müziğe ara vereyim diye düşünmedim ama bir baktım ara epey uzamış” diye anlatıyor. Bu süre içinde geçirdiği kanseri, yaşadığı büyük ayrılığı ve aldığı kararları “Öğrenmenin yetmediğini, onu uygulamazsan yine sınıfta kaldığını öğrendim” diye özetliyor.

sibel-bilgic-kendisiyle-ilgili-merak-edilen-tum-sorulari-cevapladi
Fotoğraflar: Safa Gülsoy

 ‘KÜLKEDİSİ’ ya da ‘ACILARIN KADINI’ Size bu ikisinden birini yakıştıranlara ne söylersiniz?

“Ne külkedisi ne de acıların kadınıyım. Vallahi insanlar beni yakından tanısa bildiklerini unutur”. Sibel Bilgiç, kendisinin bıcır bıcır, komik, ele avuca sığmaz, hayat dolu, fırlama bir tip olarak tanımlıyor.

Hayatınızdaki bir dönemi silme şansınız olsa..

“Hiçbir dönemi silmek istemezdim. Hepsini aldım, kabul ettim. Hepsi beni ben yaptı. Minnettarım.” dedi.

12 yıl önce gırtlak kanseri teşhisi konmuştu size. Rahatsızlığınız o dönem yaşadığınız ayrılığın tetiklediğini söyleyenler oldu…

“Başında yakalandığım için kısa bir tedaviyle düzeldim. Rahatsızlığımın sebebi strestir. Artık stres yönetimini öğrendim.”

Sahnelere değil ama şarkı çıkarmak için neden bu kadar aralar veriyorsunuz?

“Uzun aralıklarla proje yaptığım bir dönem oldu ama artık Özgür Aras’la sık sık yeni şarkı çıkarıyor olacağım. Neredeydi kayboldu deniyor. Esasında kaybolmuş değilim sahne çalışmalarım devamlı oluyordu. Sadece yeni bir şarkı çıkarmıyordum.”

Alışamadım o kadar hafızalara kazınmış ki 24 yıl halen zirve de her yerde çalıyor. Nasıl bir duygu bu?

“Müthiş bir duygu.  Çok az sanatçıya nasip olur. Eşimin dediği gibi ben öldükten sonra da uzun yıllar dinlenilecek bir şarkı. Çocuğum olmadı Alışamadım benim çocuğum gibi. Bu dünyada ben olmasam da bir eser bırakmış olacağım.”

Yeni şarkınızdan bahseder misiniz?

“4-5 senedir sahnedeyim. Sevdiğim mekanlarda sahneye çıkıyorum. Yani esas mesleğimi yapıyorum. Şarkı söylüyorum. En son 5 yıl önce bir single yapmıştım. Ama sahne çalışmalarım dediğim gibi her zaman devam etti.. Özgür Aras’la karşılaştım Bodrum’da, zaten Özgür ile çok eski arkadaşız.  Neden bir şey yapmıyorsun dedi. Bende yapalım dedim ve çalışmalara başladık. Çok sevdiğimiz bir şarkıyı şarkı seçtik. Zaten artık dünyada böyle tek şarkı üretimine geçildi. Albüm diye bir konsept kalmadı. Dünyada dijital platform çok kıymetli oldu.”

Şarkı ’nın sözü müziği kimin? Düzenlemesini kim yaptı?

“Şarkımın adı ‘Diyemedim’ Söz ve beste Cengiz Tekin‘e ait. Düzenlemesi de Alper Atakan ‘a ait. Yıllar önce bu şarkıyı Ferdi Özbeğen , Emel Sayın ve Gülden Karaböcek’in o muhteşem yorumlarından dinlemiştik. Özgür Aras ‘la ikimizin çok sevdiği bir şarkı bende kendi yorumumu katarak coverladık.”

Şarkının hazırlanış süreci nasıl geçti?

“Herkes mesafeli bir şekilde işimizi bitirdik işimizi. Biraz zorlu süreç geçirdik esasında. Virüs yüzünden sokağa çıkma yasakları gelince , sosyal mesafeyi korumak gerekince benim içinde anılarla dolu ilginç bir deneyim oldu.  Bunda da vardır bir hayır. Teknolojinin nimetlerinden yararlandık müzisyenler enstrümanları evlerinden bağlanarak canlı çaldı stüdyo da kaydedildi.”

Nasıl başardınız bunu ?

“Elimizden geldiğince tüm enstrümanların canlı çalmasını istedi aranjörüm Alper Atakan. Ama canlılar çalınacak çalacak kimse yok. Herkes memleketine gitmiş. Onlardan uzaktan çaldı hepsi. Bir tek şarkıyı stüdyoda ben okudum. Dünya teknoloji ile çok değişti.”

Unutamayacağınız bir çalışma oldu desenize…

“Aynen…Şu anda insanlara en lazım olan müzik. Herkes evde müzik dinliyor. Yeni bir şeyler söylemek lazım. Şarkımı da pandemi de bütün yakınlarını kaybedenlere armağan etmek istedim. Şifa olsun herkese her melodisi.”

Müzikte hızlandırılmış bir tura girdi. Müzik dijital platformlarla birlikte büyük değişim, dönüşümde… Bu müziğin yapısını, duygusunu etkiliyor mu sizce?

“Sanat toplumları yansıtır. Bir ülkede müziğine, resmine bakın o ülkenin nerde olduğunu az çok anlarsınız. Bizim içinde Amerika içinde böyle. Kapitalist sistemlerde her şeyi çabuk tüketmek, yiyip bitirmek “ee bundan sonra ki ne?” demek var. Dolayısıyla şimdi yapılan tüm müziklerin hepsi dijital müziklere döndü. Neden eski şarkıları dinleyip duygulanıyoruz. Çünkü her şey stüdyoda canlı çalınırdı. Gitarda, kemanda her şey… Bu kadar teknoloji yoktu. Canlı çalınmanın sıcaklığı da karşı tarafa geçiyordu. O zamanlar başka zamanlardı. O yüzden 90’ları daha romantik daha duygusal buluyoruz. Bu kadar tüketimin yüksek olmadığı zamanlardı. Günümüze geldiğimizde her şey instagramda… Görüntüler canlı yayınlar, instagramdan ürün satabiliyorsun. Dolayısıyla hızlı tüketim olmak zorunda.  Çünkü; insanlar sabah kalkıyorlar bir şey dinliyor  yada görüyor ertesi gün izlemek istemiyor hatta bir saat sonra bile izlemiyor. Bunun müzik üzerinde bir etkisi var mı var… Tüketilen müzik yapılmaya başlandı. Ama çok da güzel şeylerde yapılıyor bu arada.  Dünyada değişik soundlar değişik melodiler dolaşıyor.”

Eskiyi özlüyor mu insanlar? Eskiye özlem var sanki?

” Eskiye özlem daima var. Onun için yenilerin arasından bir eski şarkı gelince hemen herkes bir duygulanıyor.  Şu anda dünya bu hızda buna yapılacak hiç bir şey yok. Ben yine buna rağmen eski bir şarkıyı seslendirdim. Dinleyenlerin tepkileri çok güzel.”

 Bir yanda Demet Akalın, Hande Yener gibi isimler, bir tarafta yeni nesilden Aleyna Tilkiler, Edisler… Siz bu müzik arenasında nerede olursunuz?

“Hande ve Demet’le aynı dönemin sanatçılarıyız, eski arkadaşız. Tarzlarımız çok farklı, birbirimize rakip olmayız. Aleyna ve Edis’le de dönem olarak rakip olmayız.”

1990’lardan günümüze pop müzik hangi açılardan değişti?

“1990’lar müziği aşk doluydu. Çünkü insanlar öyleydi. Canlı enstrümanlar daha ön plandaydı. Şimdi müzik aynı kapitalizm gibi…”

Nasıl yani?

“Hızlı, elektronik… Çok müzik, az söylem… Ama müzikte yine romantizme dönüş var. Hele pandemiden sonra göreceksiniz, müzik de dünya gibi değişecek. “Ne varsa eskilerde var” söylemi daha anlam kazanacak. İnsani değerler yükseldikçe müzik kalitesi de yükselecek.”

Bu çağ ve bu çağda çıkan şarkılar ne olacak peki ?

“Bu çağa ayak uydurma zor olabilir ama uyumlanabiliriz. Ama bu hızla ayak uydurmak zor olabilir çünkü; bizler başka türlü yetiştik biz başka kafayız, yeni kuşak başka türlü yetişiyor. Çok heyecanlılar çok her şeyi bir anda tüketmek istiyorlar. ‘Diyemedim’ şarkım çabuk tüketilecek bir şarkı değil. Zaten Türkiye’ye baktığınız zaman kalıcı sanatçılara. Aslında şarkıları çabuk tüketilmeyenler ayakta. Ben bir şarkı yapmıştım ‘Alışamadım’ 25 yıldır söyleniliyor. O şarkı bugün yapılsaydı belki aynı etkiyi vermeyecekti. O şarkı o günün şarkısıydı.”

Genç nesilden beğendiğiniz isimler kimlerdir?

“Zeynep Bastık’ı, Aynur Aydın, Simge, Aleyna Tilki’yi beğeniyorum.”

Bu isimler 90’larda çıksalardı başarılı olurlar mıydı?

“Onlar 90’larda çıksalardı muhtemelen o güne göre şarkılar yaparlardı. Bugünün şarkısını yapamazlardı tabi ki; başarılı olabilirlerdi. Onların yaşadıkları dünya ile bizim yaşadığımız dünya çok farklı. Ki; ben bunu yaş olarak yakaladım.”

O zamanki ve şimdi ki duyguların değişmesi sizi üzüyor mu? Bu değişim sizde neler hissettiriyor?

“Üzüyor tabi ki. Keşke bazı şeyler çabuk tüketilmese. Keşke akşam yatıp sabah kalktığımızda yeni bir şarkı istiyoruz denmese. Zira bu yüzden eski şarkılar tekrar tekrar düzenlenerek yeniden yorumlanıyor. Çünkü; orada şarkıların sözleri bile çok naif. Ama sen bugün o sözleri söylediğin zaman eski moda kalıyor. Müzik senin nereden baktığınla alakalı. Üzülüyorum bu kadar da hızlı olmasaydı. Bu kadar duygusuz olmasaydı bu kadar dijital dünya hayata hükmetmeseydi. Çocukların ellerinde cep telefonu. Her şey oradan görüyorlar. Dolayısıyla böyle bir dünyada daha çok vahşet var. Daha çok ölüm var. İnsanlara bu teknolojiden de bir bıkkınlık geldi. Duyuyoruz işte 5 G insanlara ne zararlar veriyor. Biz mesela telefonlu odada asla uyumuyoruz. O kadar ciddi bir radyasyon var ki. Ama eskiye dönme aile mehrumu kesinlikle geriye dönüyor. Korona virüs insanları aile yaptı.”

Korona virüs salgınında siz günlerini nasıl geçiriyorsunuz?

“Biz için keyifli geçiriyor. Uzun yıllardır bu kadar uzun bir tatil yapmamıştım. Bana o kadar iyi geldi ki. Evimi, eşimle vakit geçirmeyi, yemek yapmayı, evimde vakit geçirmeyi çok özlemişim. Kendimle kalmayı özlemişim. Ertesi sabah oraya mı gideceğim, bu iş mi var bütün bu gereklilikler meli-malılar bitti hayatımda. Dünya, hayat durdu. Çok şeyimiz varken; az yaşıyorduk şimdi az şeyimiz var çok yaşıyoruz. Bizde çoluk çocuk yok. Çocukları olanların işi çok zor Allah yardım etsin. Evine ekmek götürmek zorunda olan işi duranlara çok üzülüyorum.”

“Biz evde iki kişiyiz. Bol bol spor yaptım, şarkı yazdım, benim dur Sibel artık dediğim zamana denk geldi korona. Bir mücevher markam var. Yurt dışında ve Türkiye’de satılıyor. Çok yoğundum onunla, 12-13 senedir lazer epilasyon merkezim var. Sahne çalışmalarım oluyordu ve ben iş kolik olmuştum. Duramıyordum. Korona ile durunca öğrendik böyle yaşamayı. Daha çok sevmeyi sevdiklerimizi özlemeyi öğrendik. Sağlığın ne kadar önemli bir şey olduğunu öğrendik. Eşler birbirini evlenmeden 4-5 hafta korona günlerindeki gibi denemeli evde. (gülüyor) Sorunsuz ev yoktur. Gönül anlaşmak isterse zaten anlaşıyorsun. Ama bir taraftan da evde kalabalık aileler onların işi çok zor. Ve maddi sıkıntısı olanlar.”

Siz bu dönemde maddi olarak nasıl etkilendiniz ve neleri kıstınız?

“Birçok şeyimizi kıstık. Alışverişi kıstık. En çok gıda alışverişi yaptık sadece. Onun dışında ofis çalışanlarımın maaşlarını ödedim her şeyleri ödendi. Şirket kapandığı için malzeme alımı yapmadık. Mücevherde de tasarımlarımı yapıyordum kapalı çarşıya gidip orası da kapalı şu an. Zaten giyip, takıp gideceğimiz yer olmadığı için birçok şeyi kıstık diyebilirim. Sadece iki tane ev için eşofman aldım bu dönemde internetten. Minimalde da yaşanabileceğini öğrendik. İşin maddi kısmında tarafında kendini kısıtladığında maneviyatta yükseliyormuş. Bir sürü başka şeylere vakit ayırıyorsun. Türk Kalp Vakfı icra üyesiyim bu zamanda elimizden geldiğince yardıma koştuk. Çok yardımlar yaptık. Türkiye çok güzel bir yardımlaşma olduğunu düşünüyorum bu dönemde. Herkes birbirine yardım etti. Allah herkesten razı olsun. Bundan sonra ki dönemde de yardım yapılmalı. Hayat paylaşınca güzel.”

Yeni evlendiniz nasıl gidiyor? Nasıl tanıştınız?

“İki yıl oldu evleneli. Arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. Birbirimizden hiç ayrılmadık. Adı İhsan Ali. Tanışalı 4 yıl oldu.”

Korona günlerinde çiftlere ne önerirsiniz?

“Gerektiğinde susmak. Bu çok önemli bir şey. İki taraf içinde bu geçerli bazı insana dışarı çıkmamak zor geldi. Bizler şanslıyız  biz evi çor seven insanlarız. Bir evinde içinde olunca ister istemez zaman geliyor insan kendinden bile sıkılıyor. Parladığınızda bir taraf konuşurken bir tarafın susması çok önemli. Susarsan derin nefes alırsan geçiyor.”

Çocuk niye düşünmediniz bu zamana kadar?

“Çocuk düşündük. O uzun hikaye. Yıllarca çocuk sahibi olmayı çok istedim. Kısmet… Ben o duygu ile barıştım artık çünkü; çocuk sahibi olmak, doğru anne-baba olmak lazım doğru erkekten çocuk yapmak lazım. Biz evlendikten sonra deniyoruz diyelim. Olursa asla hayır demeyiz. İkimizin e çocuğu yok. İnşallah ikimizin çocuğu olur.”

Korona bittikten sonra ilk ne yapacaksınız?

“Denizi çok özledim denize gireceğim. Deniz beni çok mutlu ediyor. Korona zaten hemen bitmeyecek. Herkes birbirine sarılıyordu ama şimdi daha gerçek dostluklarımızı göreceğiz. Daha samimiyet olacak. Mevlana demiş ya; tüm dünya altüst oldu diye nerden biliyorsun altın üstten daha iyi olmadığını Şimdi dünya alt üst oldu ama iyi günlerde gelecektir.”

Sanatçılar ikiye ayrıldı eğlence mekanları açılsın veya açılmasın diye siz ne düşünüyorsunuz?

“Dip dibe eğlence olamaz şu saatte. Bayramdan sonra bir süre izolasyon şart. Dünyaya baksınlar bizim insanımızı aşağılamasınlar cehalet  varsa her yerde var. Sağlıkla biz yine de çok bilinçliyiz. Avrupa herke bireysel yaşıyor dolayısıyla biz daha bilinçliyiz. Bu işin sıfırlanması bir sene. Eğlence sektörü bence Temmuz gibi başlar o da mesafeli. Ömür boyu evde otaramayız. Hayatta her şey lazım normale döndüğümüzde maskemizi takarsak kendimizi korusak hayat devam edecek. İnşallah geçecek bitecek. Herkes kendini korumalı. Mesafeli olarak açılması gerekir hayat devam edecek.”

Hayattaki hayaliniz nedir?

“Akıl, ruh sağlığı yerinde bir insan olarak yaşlanmak. Artık daha az başarı odaklı yaşamak. Pandemi bunu da öğretti bana Allah izin vermezse hiç bir şey olmuyor. Eşimle teknede yaşamak istiyoruz. En büyük hayalim bu. Ülkemin bu sıkıntıdan çıkması en büyük hayalim.”

 Bir estetik merkezi sahibi olarak ne kadar operasyon geçirdiniz?

“Aslında lazer epilasyon merkezim var. Ama orada cerrahi uygulamalar dışında yüz gençleştirme de yapılıyor. Bence insanlık adına bilgisayardan sonraki en önemli buluş lazer. Estetik yaptırmadım, senede bir botoks yaptırıyorum.”

Estetik algısı yıllar içinde nasıl değişti?

“Aşırı estetik bir hastalık, özgüven eksikliği… Böyle kişilerin plastik cerraha değil, terapiste gitmesi lazım. Birçok kadın ve hatta erkek kendi olmaktan çıktı. Mutluluğun güzellik olduğu pompalandı. Güzellik mutluluk değil özelliktir. Herkes gibi olmak değil, kendine özgü olmaktır.”

Sibel Bilgiç’ten Çarpıcı Açıklamalar Geldi! Türk Pop Müziğinin Yeni 4 Büyüğü Kim?

Tuğba Ünal’dan Karantina Dövmesi

0

3 aylık süren karantina boyunca tüm kurallara uyarak, evinden dışarı adım atmayan Tuğba Ünal, tüm dünyada yaşanan bu salgını unutmamak için göğsüne saflığı temsil eden Lotus Çiçeği dövmesi yaptırdı. İşte Detaylar..

“Seninle Ölürüm” Zirveye Çıktı!

Tuğba Ünal’dan Karantina Dövmesi

Başarılı şarkıcı Tuğba Ünal, korona virüs salgını sebebiyle yaşanan karantina döneminde saf ve temiz bir dünyaya özlem duyduğunu söyledi.
Tuğba Ünal Kimdir?

Tuğba Ünal; “Karantina Bana Birçok Şey Öğretti”

Ünlü şarkıcı Tuğba Ünal; “Yaşanan bu salgında gördük ki dünyanın daha temiz olmaya ve saflığa ihtiyacı var. Bu dönem herkese olduğu gibi bana da birçok şey öğretti. Aldığımız her nefese şükretmeliyiz. Saflığı temsil eden Lotus Çiçeği dövmesi bana bu dönemden bir hatıra olarak kalacak” dedi.
Tuğba Ünal'dan Karantina Dövmesi
Tuğba Ünal’dan Karantina Dövmesi

 

Çatı Katı Aşk Dizisi Bomba Gibi Geliyor! Çatı Katı Aşk 1. Bölüm Yeni Fragmanı Yayında!

0

Kanal D’nin romantik komedi tarzındaki yeni dizisi Çatı Katı Aşk, izleyicisiyle buluşmak için gün sayıyor. Dizinin başrollerini, Furkan Andıç, Ezgi Şenler, Yiğit Kirazcı ve Nilay Denizci gibi sevilen oyuncular paylaşıyor. Yaz dizisi olarak ekrana gelecek dizinin yapımcılığını Mia yapım üstleniyor. Senaryosunu Saygın Delibaş ve Fehti Kantarcı kaleme alırken, dizinin yönetmen koltuğunda ise Barış Yöş oturuyor. Çatı Katı Aşk dizisi bomba gibi geliyor. Çatı Katı Aşk 1. bölüm yeni fragmanı yayında…

Perşembe Dizileri 2020

Çatı Katı Aşk 1. Bölüm Yeni Fragmanı Yayında!

Kanal D ekranları bu yaza iddialı yapımlarla giriyor. Bunlardan biri de Çatı Katı Aşk dizisi, Dizi 9 Temmuz Perşembe günü ilk bölümüyle izleyicisiyle buluşacak. Yaz dizisi olarak çekilen dizinin reytingleri beklendiği gibi giderse kış sezonunda da devam edecek. Çatı Katı Aşk dizisinin birinci bölüm yeni fragmanı yayınlandı.

İşte Çatı Katı Aşk 1. bölüm yeni fragmanı….

https://youtu.be/cScXKcgfHgI

 

ÇATI KATI AŞK DİZİSİNİN KONUSU!

Çatı Katı Aşk dizisinde, geniş ve sıcak bir aileye konuk olan iki yabancı misafirin aşk ve aksiyon dolu hikayelerini konu alıyor. Her bölümünde farklı maceralar yaşanacak dizi hikayesi olduğu kadar oyuncu kadrosuyla da dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

ÇATI KATI AŞK DİZİSİNDE HANGİ OYUNCULARI VE KARAKTERLERİ ŞÖYLE!

Furkan Andıç – Ateş Avcı

Ezgi Şenler – Ayşen Yılmaz

Nilay Deniz – Yasemin Çetin

Yiğit Kirazcı – Demir Yılmaz

Burak Tamdoğan – Filozof Emin

Pelin Öztekin – Süheyla Durmaz

Bülent Seyran – Şuayip Durmaz

Renan Bilek – Celal Yılmaz

Benian Dönmez

Ebru Aykaç – Gülriz

Seray Gözler

Şahin Ergüney

Erhan Yazıcıoğlu – Asaf

Bedia Ener 

Çatı Katı Aşk dizisinin projesi aylar öncesinden konuşuldu ve başrol oyuncularına karar verilmişti. Ancak araya pandemi süreci girince tüm planlar alt üst oldu. Diğer dizilerde olduğu gibi. Çatı Katı Aşk, kısa bir süre önce çekimlerine başladı ve dizisinin yeni bölüm çekimleri hummalı bir şekilde devam ediyor. Romantik komedi tarzındaki Çatı Katı Aşk, reytingleri beklendiği gibi giderse kış sezonunda da izleyicisiyle olmaya devam edecek.

Çatı Katı Aşk Dizisinin Yayın Tarihi Belli Oldu! Dizinin 1. Bölüm Fragmanı Yayınlandı!

Evimde Yaptığım Yemekleri Yapıyorum

0

Kanal 7 televizyonlarında sevilerek izlenen “Ayvaz Şefin Mutfağı” adlı  programla önemli bir işe imza atan Ayvaz Akbacak ile Derya Şen Akbacak’ın peşinden asistanları hız kesmeden gelmeye devam ediyor.  “Ayvaz Şefin Mutfağı” adlı projenin kamera arkasındaki gizli kahramanı Yeliz Albani, kendi yemek programına start verdi. Detayları Haberimizde..

Evimde Yaptığım Yemekleri Yapıyorum

Kanal 7 televizyonlarının youtube kanalında yönetmenliği Fatma Güngör’in yürüttüğü “YEMEK 7” adlı programıyla seyircisi karşısına çıkan Yeliz Albani, diğer taraftan Derya Şen Akbacak’ın oyunculuk okulunda öğretimine devam ediyor. Yeliz Albani; “Evimde Yaptığım Yemekleri Yapıyorum” dedi.

Yeliz Albani “Ekranda En Doğal Halimle Oluyorum”

Kendine güven duygusunu her zaman çok fazla hissettiğini ifade eden Yeliz Albani “Televizyon dünyasının yıllardır içindeyim. Ayvaz Akbacak’dan çok şey öğrendim, Derya Şen Akbacak zaten hocam, ekranda en doğal halimle oluyorum, evimde yaptığım menüyü izleyenlerimle paylaşıp karşı karşıya oturur gibi sohbet ediyorum. Geniş bir ailem ve dostlarım varmış gibi hissediyorum, bu işi çok sevdim” diyor.

Öte yandan Derya Şen Akbacak oyunculuk okulunun tozunu yutan gençler öğrenciler peş peşe televizyonda yetenekleriyle kendilerini ispat eymeye başladılar.

Ülgen, Müzik Dünyasına Hızlı Giriş Yaptı…

0

Müzik dünyasına yeni bir isim daha katıldı… Ülgen, söz ve müziği Şafak Yaşar’a ait olan ve düet yaptıkları ‘Söz Geçmiyor’ adlı şarkısı ile müzikseverlerle buluştu….

Ülgen Kimdir?

Ülgen, Müzik Dünyasına Hızlı Giriş Yaptı…

Müzik hayatına küçük yaşlarda keman öğretmenin yeteneğini fark etmesiyle başlayıp, Ankara Devlet Konservatuarında eğitimini sürdüren ve uzun yıllar birçok ünlü isme vokalistlik yapan genç müzisyen Ülgen, yeni proje de Şafak Yaşar’la yaptığı düette müzik dünyasında merdivenleri hızla çıkıyor.

Halen Selçuk Üniversitesi Pop Orkestrası Kurucusu, Kırıkkale Üniversitesi Müzikoloji Ana Bilim DaIı Master eğitimine devam etmekte olan Ülgen, müzikte kalıcı olmak ve uzun yıllar sahnelerde olmak istediğini belirtti. Özgün sesi ile dikkat çeken Ülgen, proje de Şafak Yaşar’a ait olan düet çalışmada genç şarkıcı Ülgen özgün ve hafızalarda yer eden sesi ile dikkat çekiyor. Düet projesinde “Söz Geçmiyor’ adlı şarkı da sevgilisi tarafından terk edilen bir gencin yaşadığı aşk acısını anlatılıyor. Arabesk ve pop tarzında şarkı tüm dijital platformlarda yerini aldı.

Ülgen Kimdir?

0

Müzik dünyasına yepyeni ismi olan Ülgen Kimdir? Ülgen kaç yaşında ve nerede doğdu? Ülgen aslen nereli ve hangi burç? Ülgen hakkında merak edilen herşey Kimdir Haberimizde.. İşte Ülgen..

Ülgen Ne Zaman Doğdu ve Kaç Yaşında? Ülgen Nereli? Ülgen Hani Burç? Ülgen Nerede Doğdu?

Müzisyen Ülgen, 1 Ocak 1995 yılında İstanbul dünyaya gelmişti. Aslen İstanbullu olduğunu bilinen Ülgen, 25 yaşındadır ve Oğlak burcudur.

Ülgen Kimdir?

Müzik karşyerine çocukken keman öğretmenin yeteneğini fark etmesiyle başlayıp, Ankara Devlet Konservatuarında eğitimini sürdüren ve uzun yıllar birçok ünlü isme vokalistlik yapan genç müzisyen Ülgen, yeni proje de Şafak Yaşar’la yaptığı düette müzik dünyasında hızlıca  tırmanıyor.

Halen Selçuk Üniversitesi Pop Orkestrası Kurucusu, Kırıkkale Üniversitesi Müzikoloji Ana Bilim DaIı Master eğitimine devam etmekte olan müzisyen Ülgen, müzikte kalıcı olmak ve uzun yıllar sahnelerde olmak istediğini belirtti. Özgün sesi ile dikkat çeken Ülgen, proje de Şafak Yaşar’a ait olan düet çalışmada genç şarkıcı Ülgen özgün ve hafızalarda yer eden sesi ile dikkat çekiyor. Düet projesinde “Söz Geçmiyor’ adlı şarkı da sevgilisi tarafından terk edilen bir gencin yaşadığı aşk acısını anlatılıyor. Arabesk ve pop tarzında şarkı tüm dijital platformlarda yerini aldı.