Son dönemin en çok konuşulan sosyal medya fenomeni Reynmen gündemde yer almaya devam ediyor! Sosyal medya fenomeni Reynmen’in “Derdim Olsun” klibi 80 milyon 223 bin kez izlenerek büyük bir başarı sağlamıştı. Yusuf Aktaş’ın 25 Ocak 2019 tarihinde paylaştığı Reynmen – Derdim Olsun şarkısıyla ünlü şarkıcı Aleyna Tilki’nin ilk 24 saatte kırdığı 6.3 milyon izlenmeyi geride bırakarak Türkiye izlenme rekorunu kırmayı başarmıştı. Şu sıralar ise sosyal medya fenomeni Reynmen müzik camiasından özür dilemesi dikkat çekti. Peki Reynmen müzik camiasından neden özür diledi? Detaylar Haberimizde…
Reynmen kısa süre önce ünlü yapımcı Acun Ilıcalı’nın sunuculuk teklifini reddetmiş ve uzun süre gündem olmuştu…
“Derdim Olsun” klibiyle 80 milyonluk izlenme rekoru kıran Reynmen, kendisine “Dinlenmeleri inandırıcı değil” ifadeleriyle eleştiride bulunanlara göndermede bulundu! Genç yaşına rağmen son dönemin en ünlü sosyal medya fenomenlerinden başında gelen Reynmen, gündemde yer almaya devam ediyor! Reynmen kısa süre önce Ünlü yapımcı Acun Ilıcalı’nın sunuculuk teklifini reddetmiş ve uzun süre gündem olmuştu. Reynmen, “Acun abiyi çok seviyorum. Kendisine selamlarımı iletiyorum bana böyle bir teklifle geldi. Fakat bunun benim için doğru olmayacağını düşündüğümden dolayı reddetmek zorunda kaldım. Kendisi de bu konuyu anlayışla karşıladı.”diyerek teklifi reddettiğini duyurmuştu…
Reynmen, 100 milyon izlendiğim için özür dilerim. Hemi de 18 günde…
Sosyal medya fenomeni Reynmen 100 milyon izlenince yaptığı açıklama ile dikkat çekti! ‘Derdim Olsun’ şarkısının izlenme oranıyla müzik piyasasını salladı! Geçtiğimiz haftalarda kendi YouTube kanalı üzerinden ‘Derdim Olsun’ şarkısına çektiği klibi yayınlayan ve 18 günde tam 100 milyon kişi tarafından izlenen Reynmen kısa sürede sosyal medyada ve gündemde büyük yankı buldu. ‘Derdim Olsun’ şarkısının izlenme oranıyla ortalığı karıştıran Reynmen müzik camiasından özür dileyerek, “100 milyon izlendiğim için özür dilerim. Hemi de 18 günde…” diyerek dikkatleri üzerine çekti. İşte sosyal medya fenomeni Reynmen’in dikkat çekici paylaşımı…
Burcu Biricik bebek için yeşil ışık yaktı! Televizyon ve sinema dünyasının sevilen oyuncularından birisi olan Burcu Biricik, verdiği röportajda çocuk sahibi olma istediğini ifade etti. Menajerliğini de yapan eşi Emre Yetkin ile mutlu bir evliliği olan güzel oyuncu, Senem Aydın’a projelerini ve özel hayatını anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Burcu Biricik bebek için yeşil ışık yaktı! Vizyonda büyük bir beğeniyle karşılanan Çiçero ve yeni başlayan Kuzgun dizisiyle 2019’a iddialı bir giriş yapan güzel oyuncu Burcu Biricik, verdiği röportajda samimi itiraflarda bulundu.
Aynı zamanda menajerliğini de üstlenen Emre Yetkin ile mutlu bir evliliği olduğunu ifade eden Burcu Biricik, kalabalık aileleri ve sofraları sevdiğini söyleyerek artık çocuk düşündüklerini söyledi.
İşte Burcu Biricik’in Senem Aydın’a samimi itiraflarda bulunduğu o röportajı…
Burcu Biricik, Çiçero filmi ve Kuzgun isimli dizisiyle 2019’a iddialı bir giriş yaptı.
Tarihi bir filmde rol almak nasıl bir tecrübe oldu?
Enteresan… Benim de bilmediğim bir dünyaydı. Dönem projesinde rol almayı çok istiyordum. Bu iş, üzerine geldi. İyi bir filmin içinde olmak çok güzel. Dünyasına, mekanlarına ve kostümlerine hayranlıkla bakıyordum.
Erdal Beşikçioğlu, “Burcu’nun ismini ilk duyduğumda tereddüt ettim. Ama sonrasında tatlı bir hayranlık bıraktı” demiş…
Öyle miymiş? (Gülüyor) Hakikaten ben de “Nasıl olur acaba?” dedim. Sonuçta günümüz işi olsa çok daha kolay hazırlanabileceğim bir rol. Ama güzel oldu, keyifli geçti. Neredeyse setteki tek kadındım. O yüzden Serdar Akar ve Erdal da çok yardımcı oldu.
Beyazperdede kendinizi nasıl buldunuz?
Bu iş için başından beri çok heyecanlıydım. Bir an önce vizyona girsin diye bekliyordum. Filmi beğendim, kendime de “Aferin Burcu sana!” dedim.
Kendinizi o yıllara ait hissettiniz mi? O dönemde yaşamak ister miydiniz?
Dünyasını çok sevdim ama ne olursa olsun bir savaş dönemi, şartlar çok zor ve psikolojisi ağır. Günümüzde de birtakım yaşam savaşları veriyoruz ama o döneminkiyle kıyaslanamaz.
O yüzden yaşamak ister miydim, bilmiyorum. Filmde Alman bir kadını canlandırıyorum, down sendromlu bir çocuğu var. Tek derdi, onu yaşatmak.
Bazı kadınlara ilham olabilmişim
Bir yandan da yeni diziniz ‘Kuzgun’ başladı. Orada nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Dila Bilgin’i canlandırıyorum. Avukat… Kuzgun’un çocukluk aşkı, arkadaşı… Yine güçlü bir kadın karakteri. Her zaman, en sevdiğimiz…
Canlandırdığınız karakterlerin hep güçlü bir duruşu oldu aslında…
Hakikaten öyle. ‘Şeref Meselesi’ndeki Kübra başlarda öyle değildi ama sonrasında onu da güçlendirdik. Bütün kadınları teker teker güçlendiriyoruz. Mağdur, sesini çıkarmayan hiçbir kadın bırakmıyoruz. Seviyorum böyle karakterleri oynamayı… ‘Hayat Şarkısı’nda da o kadar enteresan dönüşler aldım ki; ‘Sesimi çıkaramadığım yerde, sen aklıma geldin ve söylememem gerekini söyledim’ diyenler oldu. Belli ki bazı kadınlara ilham olabilmişim, bu çok değerli.
Burcu hep ayakları üzerinde duran, güçlü bir kadın mı?
Evet, belki de daha çok bu rolleri oynamam karakterimle alakalıdır. Küçük yaştan itibaren sorumluluklarını bilen, para kazanan ve aileye katkı sağlamaya çalışan biri oldum.
Daha özgür, kendi kararlarını alan ve arkasında duran… Burcu olarak baktığımda, kendimi güçlü bir kadın olarak tanımlayabilirim.
Şöhret hiç benlik değil
‘Şeref Meselesi’nde rol alırken, bugünleri hayal ediyor muydunuz?
Benim kariyerim adım adım ilerledi. Öğrendikçe daha iyisini yapmaya çalıştım.
Şöhrete bakış açınız nasıl?
Çok yorucu, hiç benlik değil. İşin oynama kısmı, gelen tepkiler muazzam ama bunun dışında yapman gereken bir sürü şey var. İyi, fit olmak zorundasın. Sosyal medyanı iyi kullanmak, röportajlar vermek zorundasın… O yüzden oraları törpülemeye çalışıyorum. Zaten, set ve bir karakter çıkarmak zor şeyler, diğer tarafları kısıtlı kullanıyorum ki yaşam enerjim kendime kalabilsin.
Hayallerinizde neler var?
Bağımsız, yurt dışı festival filmileri… Orada var olmayı, dünyasını öğrenmeyi de çok istiyorum. Ama hayal boyutunda mı, değil. Zaten çok hayal kuran biri değilim.
İsmim başkalarının önüne geçsin gibi dertlerim yok
Türkiye’nin yeni dönem star oyuncularından birisiniz. Kendinizi rekabet ortamında hissediyor musunuz?
Hiç! Benim derdim kendimle. Kafamda oturttuğum, olmasını istediğim bir Burcu var, sadece onun için uğraşıyorum. Zaten hiçbir zaman hırslı bir insan olmadım. Benim ismim başkalarının önüne geçsin gibi dertlerim yok. Aksine biz birbirimizi yükselteceğiz diye düşünüyorum. Yaptığımız iş sadece eğlence sektörü olmaktan çıkıp, başka şeyler de inşa edebilsin. Daha cesur hikayeler anlatılsın.
Sektör sıkıntılı bir süreçten geçiriyor. Bu durum, oyuncu olarak sizi tedirgin ediyor mu?
İnternet dünyasıyla beraber zaten bütün taşlar biraz yerinden oynamaya, alışkanlarımız değişmeye başladı. Artık her şey sosyal medyada, daha dijital işlerde, Youtube’da… Televizyon işi biter mi, bence bitmez.
Çocuk düşünüyoruz tabii ki
Eşiniz Emre Yetkin menajerliğinizi yapmaya başladı. İşle ev arasındaki dengeyi sağlamak zor mu?
Çok yeni başladık. Ama şimdiye kadar ki süreçte zaten hep yanımdaydı, işimizi çok iyi biliyor. Hakikaten çok izleyen, okuyan ve araştıran biri. Bu sektör adına değerleri, fikirleri var. Zaten proje seçme konusunda hep Emre’den akıl almışımdır. Bakalım, şimdilik her şey yolunda. Baktık ki evliliğe gelecek herhangi bir problem var, aman deriz.
Çocuk düşünüyor musunuz?
Düşünüyoruz tabii. Emre’nin de o konuya bakışı olumlu. Kalabalık aileleri ve sofraları seviyorum.
Asena Atalay velayet davasını kazandı! Beşiktaşlı ünlü futbolcu Caner Erkin ve eski eşi Asena Atalay arasında yaşanan velayet savaşında karar verildi. Caner Erkin’in “Asena, çocuk için verdiğim parayı kendisine harcıyor” sözleriyle eski eşini suçlamış ve oğulları Çınar’ın velayetinin kendisine verilmesini talep etmişti. Bugün görülen duruşmada 7 yaşındaki Çınar’ın velayeti Asena Atalay’a verildi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Asena Atalay velayet davasını kazandı! Asena Atalay velayet davasını kazandı! 2016 yılında ünlü futbolcu Caner Erkin ile olan 6 yıllık evliliğini bitiren Asena Atalay, yılan hikayesine dönen velayet davasını kazandı.
Caner Erkin’in oğlu Çınar’ı almak için açtığı velayet davasının geçtiğimiz Eylül ayında görülen davasında, minik Çınar için kayyum atanmıştı.
Bugün Çağlayan İstanbul Adliye Sarayı 11. Aile Mahkemesi’nde görülen velayet davası, mahkeme tarafından reddedildi.
Bugün görülen davaya Caner Erkin ve Asena atalay’ın avukatları katılırken, mahkeme Caner Erkin’in açtığı davayı reddederek velayetin Asena Atalay’da kamasına hükmetti.
Ünlü futbolcu Caner Erkin’in açtığı velayet davası mahkeme tarafından reddedildi.
Ünlü futbolcu Caner Erkin’in oğlu Çınar’ın velayetini alabilmek için açtığı davada, “Sosyal İnceleme Raporu” hazırlanmıştı.
Raporda ünlü futbolcunun uzmanlara, müsait olduğu zamanlarda oğluyla görüşmesine Asena Atalay’ın sürekli bahaneler üreterek engel olmaya çalıştığını söylediği anlatıldı.
Rapor için Caner Erkin’in eşi ünlü oyuncu Şükran Ovalı’nın da görüşüne başvurulmuştu.
Şükran Ovalı’nın, kendi çocukluğunun anne ve babasının ayrı yaşamasıyla geçtiğini bu nedenle de empati yaparak Çınar’ı daha iyi anlayabildiğini söylediği raporda, Caner ile sağlıklı ve düzenli bir aile hayatı olduğunu belirtmişti.
Çınar’ın da görüşlerinin yer verildiği raporda, Çınar’ın uzmanlara babasının yeni eşi Şükran Ovalı ile iyi ilişkilerinin olduğunu, birlikte güzel keyifli zamanlar geçirdiğini söylediği ifade edildi.
Sosyal İnceleme Raporu’nda, futbolcu babanın çalışma koşullarının göz önüne alınarak oğluyla görüşme günlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşüne yer verilmişti.
Asena Atalay’ın da bu düzenlemeye olumlu baktığının yer aldığı raporda Caner Erkin’in haftada 2 gün olmak üzere; yarıyıl tatilinde bir hafta, yaz tatilinde de bir ay Çınar ile görüşmesi şeklinde yeniden düzenlenme yapılmasının uygun olacağı ifadeler arasında yer almıştı.
Daha önce yer aldığı dizi ve sinema filmlerinden çok farklı bir karakterle izleyici karşısına çıkan Demet Evgar, Star TV’de yayınlanan Avlu dizisi ile birlikte oyunculukta çok farklı bir yönünü ortaya çıkardı. Bugüne kadar daha çok komedi projelerinde yer alan Demet Evgar, dram dizisi ile izleyenler tarafından tam not almayı başardı. Dram ağırlıklı dizisinde ise zor rolün üstesinden hakkıyla gelen güzel oyuncu Demet Evgar, GQ Türkiye Men Of The Year” ödül töreninde duygusal konuşması ile dikkat çekti. İşte ünlü oyuncu Demet Evgar’ın dikkat çekici konuşması…
GQ Türkiye’nin gecesinde yılın kadını seçilen Demet Evgar’ın konuşması ile geceye damgasını vurdu…
Komedi sonrasında bir dram performansıyla izleyenlerin beğenisini toplayan Demet Evgar, gündemde yer almaya devam ediyor. “GQ Türkiye Men Of The Year” ödül töreni dün akşam tüm görkemi ile gerçekleşti. GQ Türkiye’nin gecesinde yılın kadını seçilen Demet Evgar’ın konuşması ile geceye damgasını vurdu. Güzel oyuncu Demet Evgar annesine ettiği teşekkürle konuşması ile duygusal anlar yaşattı. İşte oyuncu Demet Evgar’ın dikkat çekici konuşması…
“Bu ödülü toprak altında bu memlekette binlerce yıldır kalmış olan kadın hikayeleri için alıyorum”
GQ Türkiye, 2018’de başarıları ve stiliyle dikkat çeken erkekleri ve yılın kadınını seçti! Ödüller sahiplerini buldu. İlgiyle izlenen Avlu’da başarılı oyunculuğu ile dikkat çeken Demet Evgar, GQ Men Of The Year 2018’de Yılın Kadını ödülüne sahip oldu. Demet Evgar ödülünü alırken yaptığı konuşmayla ise herkese duygusal anlar yaşattı. Güzel oyuncu Demet Evgar konuşmasında “Anne nerdesin” diye seslenerek şunları söyledi: “Kadın olmama izin verdiğin için beni hep desteklediğin için Manisa’da balkon da yıldızlara bakarken kurduğumuz hayallerin birçoğu gerçek oldu daha da, olacaklar için çok teşekkürler.” Demet Evgar konuşmasının devamında ise “Bu ödülü toprak altında bu memlekette binlerce yıldır kalmış olan kadın hikayeleri için alıyorum” dedi…
Ay Yapım’ın, Star TV’de ekrana gelen heyecanla beklenen yeni dizisi Kuzgun ilk bölümü ile sosyal medyayı salladı! Barış Arduç ve Burcu Biricik’in başrollerde oynadığı Kuzgun dizisi hesaplaşma, intikam ve dillere destan bir aşk hikayesi ile dikkat çekti. Burcu Biricik ve Barış Arduç’un başrolünü oynadıkları dizide iki başarılı oyuncuya sosyal medyadan övgüler yağdı. İşte Detaylar…
Yapımcılığını Kerem Çatay-Pelin Diştaş’ın üstlendiği, Bahadır İnce’nin yönetmenliğini yaptığı, senaryosunu Uluslararası Emmy Ödüllü ‘Kara Sevda’ dizisini de kaleme alan Burcu Görgün Toptaş ve Özlem Yılmaz’ın yazdığı Kuzgun’un başrollerini Barış Arduç ve Burcu Biricik paylaşıyor. Dizinin kadrosunda; Settar Tanrıöğen, Hatice Aslan, Levent Ülgen, Caner Şahin, Ahsen Eroğlu, Aytek Şayan, İpek Erdem, Derya Beşerler, Erdal Küçükkömürcü gibi önemli isimler yer alıyor…
Hikayesi ve oyunculuklarıyla büyük övgü toplayan dizi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı…
Hesaplaşma, intikam ve dillere destan bir aşk hikayesini konu alan ‘Kuzgun’ Star TV’de dizi severler ile buluştu. 20 yıl önce polis olan babasının, mesai arkadaşı tarafından ihanete uğratılması ve mafya tarafından kaçırılan Kuzgun’un yıllar sonra intikamını almak için dönüşü büyük sürpriz yaşatır. Dizinin son sahnesinde ise Kuzgun’un aslında Dila ile karşılaşmayı kendisinin ayarladığı ortaya çıkar. Hikayesi ve oyunculuklarıyla büyük övgü toplayan dizi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Barış Arduç ve Burcu Biricik’in başarılı oyunculukları ise izleyicilerden tam not aldı…
Kuzgun Dizisinin 1. Bölümünde Neler Yaşandı?
Yusuf ve Rıfat iki kıdemli polis ve çok eskiye dayalı bir arkadaşlığı bulunmaktadır. Uyuşturucu baronu Şeref Dağıstanlı’ya yönelik büyük bir operasyon vardır. Şeref kurtulmak için rüşvet önerir. Yusuf bu teklifi kabul etmez. Rıfat ise Yusuf’la aynı düşüncede sahip değildir…
Yusuf, operasyondan sonra kendisine kurulan kumpasla tutuklanır. Ona pusu kuran ise şaşırtıcı şekilde Rıfat’tır. Yusuf’un cezaevine girmesi ile karısı Meryem ve üç çocuğu, ortada kalır. En büyük bedeli ise Kuzgun ödeyecektir. Kuzgun ailesinden ve evinden uzakta yirmi yıl sürecek bir acının içinde yer alır. Aradan yirmi yıl geçer. Kuzgun çocukluğunun çalındığı şehre geri döndüğünde sadece Dila’nın hayatını değiştirmekle kalmayacak, herkesin hayatını değiştirecektir…
Sıla savcılığa ifade verdi! Ünlü şarkıcı Sıla’nın Ahmet Kural tarafından darp edildiği iddiası geçtiğimiz yıla damga vuran olayları başında gelmişti. Şiddet gördüğü Ahmet Kural ile davalık olan ünlü şarkıcı, Kural’ın avukatı Sibel Aydın’dan da şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. Ünlü şarkıcı avukat Sibel Aydın’dan neden şikayetçi oldu? Ahmet Kural – Sıla duruşması ne zaman görülecek? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Sıla savcılığa ifade verdi! ünlü şarkıcı Sıla’nın oyuncu sevgilisi Ahmet Kural tarafından darp edildiğini iddia edip şikayetçi olmasının ardından, taraflar arasındaki sular bir türlü durulmadı.
Darp edildiği iddiasıyla Ahmet Kural ile davalık olan şarkıcı Sıla, Ahmet Kural’ın avukatı Sibel Aydın’a yönelik şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ifade vermek üzere dün Çağlayan İstanbul Adliye Sarayı’na geldi.
Soruşturma kapsamında “müşteki” sıfatıyla ifade veren ünlü şarkıcı, İstanbul Adalet Sarayı’na avukatı Rezan Epözdemir ile birlikte geldi.
Ünlü şarkıcının Ahmet Kural ile olan kavga sonrasında çekilen görüntülerini basınla paylaştığı iddiasıyla Kural’ın avukatı Sibel Aydın’dan şikayetçi olması üzerine, soruşturma savcısı Ekrem Aydıner tarafından ifadesi alındı.
Soruşturma kapsamında Sıla’nın şikayetçi olduğu avukat Sibel Aydın’ın da daha önce savcılığa gelerek ifadesinin alındığı öğrenildi.
Sıla’nın Ahmet Kural’dan şikayetçi olmasının ardından süren soruşturmanın ilk duruşması 7 Mart’ta görülecek.
Sıla, avukat Sibel Aydın’dan neden şikayetçi oldu?
Sıla’nın avukatı Rezan Epözdemir; ünlü şarkıcının darp edildikten sonra çekildiği belirtilen ve yayınlanan video görüntüsünde, vücut morluklarının kapatılarak oynama yapıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Ahmet Kural’ın avukatı Sibel Aydın’ın bu görüntüleri basınla paylaştığına dair açıklamaları olduğunu belirten Rezan Epözdemir, Aydın’ın ‘gizliliği ihlal’ suçundan yargılanmasını talep etmişti.
Sıla’nın Ahmet kural tarafından darp edildiğini iddia edip soruşturma açılmasının ardından, İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek ilk duruşma 7 Mart’ta görülecek.
Ünlü oyuncu Ahmet Kural, Sıla’ya yönelik ‘hakaret, tehdit ve kasten yaralama’ suçlarından 1 yıl 1 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebiyle yargılanacak.
13 Şubat Çarşamba Reyting SonuçlarıAçıklandı! Peki kıyasıya süren zirve yarışının sahibi kim oldu? Diriliş Ertuğrul mu? Sen Anlat Karadeniz mi? İşte 13 Şubat Reyting Sonuçları…
Baba olan Alişan’dan eşine duygusal mesaj… Dün sabah saatlerinde oğlu Burak’ı kucağına alan çiçeği burnunda baba Alişan, eşine duygusal bir mesaj paylaştı. Sosyal medya hesabından paylaştığı bir gönderiyle eşinin Sevgililer Günü’nü kutlayan ünlü türkücü Alişan, hislerini nasıl ifade etti? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Baba olan Alişan’dan eşine duygusal mesaj… Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında oyuncu Buse Varol ile nikah masasına oturan ünlü türkücü Alişan, kısa bir süre içinde bebek müjdesi vermişti.
Alişan – buse Varol çiftinin bebekleri Burak, dün sabah saatlerinde dünyaya geldi. Baba olma sevincini yaşayan Alişan, bugün sosyal medya hesabından paylaştığı bir gönderi ile eşinin Sevgililer Günü’nü kutladı.
Doğum sırasında çekilmiş bir fotoğrafını da ekleyen ünlü türkücü, eşine şu sözlerle teşekkür etti:
“Allahım sana şükürler olsun mucizeni bize de yaşattığın için… 14 Şubat hediyemizi 1 gün önce aldık biz. Dün geceden beri öyle tarifsiz duygular yaşıyorum ki, anlatması imkansız… Bu duyguları bana yaşatan önce Allahıma sonsuz şükürler ediyorum, sonra da hayatıma girdiği günden beri her günümü ayrı güzelleştiren sevdiğim kadına, karıma teşekkür ediyorum… Seni çok seviyorum aşkım, sevgililer günümüz kutlu olsun.”
Alişan, paylaştığı gönderide oğlunun ilk fotoğrafını paylaştı.
Buse Varol, doğum yapmadan önce paylaştığı bir gönderide eşi Alişan’a seslenerek şu duygusal paylaşımı yapmıştı:
“Bugün hamile olarak uyandığım son gün… Koskoca 9 ay boyunca beni bir güncük bile üzmedin… Ellerini üzerimden hiç çekmedin… Hayatımın bu en zorlu ama br kadar da keyifli zamanlarını sayende harika geçirdim… Bana her konuda inanılmaz destek oldun, en yakın arkadaşım, en güvendiğim insan, sırdaşım, yoldaşım oldun…Ve ben eminim ki Burak karnımdayken aramızdaki o güçlü bağı sonuna kadar hissetti. Ve hergüne mutlu ilerledi… Hamilelikte bu en önemli şey… Allah seni karşıma çıkararak hayattaki en büyük hediyeyi vermiş bana zaten… Bugün yeniden doğuyoruz sevgilim, aşkımızın içinden yeni bir aşk doğuyor. Artık gerçek bir aile olmanın tadını çıkarıcaz inşallah. Seni çok ama çok seviyorum… Evimizden iki kişi çıkıp üç kişi dönmenin merakı şimdiden sardı beni… Daha yazacağım milyon tane güzel şey var ama birazını da doğumdan sonraya saklamak istiyorum. Son sözüm iyi ki sen…”
Engin Hepileri eşine olan aşkını anlattı… Sevilen oyuncu Engin Hepileri, 14 Şubat’a özel oyuncu eşi Beyza Şekerci ile birlikte röportaj verdi. İntikam dizisinin setinde ilk kez karşılaşan ve arkadaşlıkları aşka dönüşen ünlü çift, iyi bir evliliğin sırlarını anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Engin Hepileri eşine olan aşkını anlattı… Eşi Beyza Şekerci ile birlikte rol aldıkları İntikam dizisinin setinde tanışan Engin Hepileri, verdiği röportajda eşine olan aşkını anlattı.
Önce yakın arkadaş olan Engin Hepileri ve Beyza Şekerci, arkadaşlıklarının nasıl aşka dönüştüğünü birlikte anlattı.
İşte Engin Hepileri’nin eşine olan aşkını anlattığı o röportaj…
Engin Hepileri – Beyza Şekerci çifti, geçtiğimiz Ekim ayında oğulları Can’ı kucaklarına aldı.
Beyza Şekerci: Ben eskiden inanırdım ama Engin’i tanıdıktan sonra inanmıyorum. Yani, “Karşılaşmamız bir tesadüftü,” diyemeyeceğim. Gerçek bir aşk ve sevgiden bahsediyorum. Bence hiçbir şey tesadüf değildi. Bir yerlerde birbirimizi bekledik. Bu süreçte de farklı hayatlar yaşadık, farklı çevrelerdeydik ve bir gün hayat yollarımızı kesiştirdi.
Engin Hepileri: Aynen öyle. Tesadüf diye bir şey yok hayatta. Yaşayacağımız her şey bence birileri tarafından çok önceden planlanıyor ve sen sadece o kurgunun içinde yaşaman gereken şeyi yaşıyorsun. Herkesin bir yerde o mutluluğu ve huzuru bulacağına inanıyorum ben.
Birbirinizin ruh eşi olduğunu nasıl anladınız?
B.Ş.: Hiç düşünmedim böyle bir şeyi; galiba oradan anladım. İnsan bunu düşünmüyormuş karşısına ruh eşi çıktığında. Zaten bunu düşünüyorsan; o insan, o insan değildir.
Bir çift olarak en çok neyi öğrendiniz?
E.H.: İyi bir takım olmayı öğrendik. Birbirimizi desteklemeyi, birbirimizi mutlu ettikçe mutlu olmayı… Yani o mutlu değilse ben hiçbir zaman mutlu olamam. Onu mutlu etmem gerektiğini anladım. Beyza da her zaman bana aynısını yapıyor. Şimdi de hayatımızda oğlumuz var. O mutlu olunca ikimiz birden mutlu oluyoruz. Bu şimdi üçümüz için geçerli bir motto. Belki ileride daha kalabalık bir aile için…
Aile olmak aynı çatının altına girmektir
Aile olmak, çocuk olunca mı oluyor?
B.Ş.: Çift olunca oluyor. Sanki çocuk olunca aile olunuyormuş gibi bir algı var ama bence evlenince bir aile oluyorsunuz. O çatının altına girmektir aile olmak… Kapıdan çıktığında o sorumlulukla çıkmak.
Aşkın tarifini tam olarak nasıl yaparsınız?
B.Ş.: Kelimeler ile anlatılacak bir tarif değil bu. Herkesin yaşadığı başka. Ben ‘Çok fazla aşk’ olarak tarif edebilirim.
E.H.: Karşı cinsle yaşadığın aşk, insanın ayağını yerden kesen bir duygu. Kontrol mekanizmasını elinden alıyor. Çok büyük, sınırsız bir his.
Çocuğumuzu sevgi ile büyütmek istiyoruz
Nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsunuz?
E.H.: Sevgiyle büyütmek istiyoruz. Sevgiyle büyüdüğü zaman mutlu olacağına inanıyoruz. Can, bir birey olarak dünyada varoluşunu sevgi üzerinden kursun. Diğer bütün duygular sevgiyi takip edecektir. Saygı, dürüstlük, sadakat…
B.Ş.: Zulmün olduğu bir dünya, maalesef sevgisiz çocukların dünyası. İnsanoğlu adına en büyük tehlikenin, sevgisiz bırakılmış çocuklar olduğunu düşünüyorum. Yaşanılan tüm kötülüklere, tüm kötü niyetlere baktığınızda bunu görüyorsunuz. En basitinden sosyal medyadan örnek vereyim. İnsanların insanlara davranış şekline bakıyorsun… Kötülüğü gördüğün yerde bir sevgisizlik de görüyorsun. Sevgisiz bırakılmış bir insanın zarar veremeyeceği hiçbir canlı yok. Bir anne baba olarak çocuğumuza verebileceğimiz en önemli şeyin sevgi olduğunu düşünüyorum.
Sinan Akçıl: Kızım olsun istiyorum! 2018’in son gününde Burcu Kıratlı ile nikah masasına oturan Sinan Akçıl, verdiği röportajda çocuk planları yaptıklarını anlattı. Tuba Kalçık ile Sevgililer Günü’ne özel bir sohbet gerçekleştiren ünlü popçu Sinan Akçıl, eşine olan aşkını tüm samimiyetiyle anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Sinan Akçıl: Kızım olsun istiyorum! Geçtiğimiz Aralık ayında Burcu Kıratlı ile Amsterdam’da nikah masasına oturan ünlü şarkıcı Sinan Akçıl, evlendikten sonra ilk röportajını verdi.
Tuba Kalçık’a özel bir röportaj veren ünlü şarkıcı, eşine olan aşkını tüm samimiyetiyle anlattı.
İşte Sinan Akçıl’ın o röportajı…
Sinan Akçıl’ın klibinin yönetmenliğini eşi Burcu Kıratlı yaptı.
Burcu, Instagram’a çok güzel bir fotoğraf koymuş ve ‘Bir mucizenin içindeyim’ yazmıştı. O söz, beni çok etkiledi.
Zaten bir ayda ona 7-8 şarkı yazmıştım, üç-dört gün sonra da onun gözlerinin içine bakarak şarkıyı yazdım.
Şarkıda ‘Evlen benimle’ sözleri de geçiyor. İlk evlilik teklifimi de aslında bu şarkıyla yapmış oldum.
– ‘Mucize’, evlenecek çiftlerin de şarkısı olacak gibi görünüyor…
Bence de. ‘Kalbimin Tek Sahibine’ şarkısının tahtını sarsacağı için de İrem’den (Derici) özür diliyorum. Bu şarkıyla insanlara ‘Mucize yakaladığınızda peşinden gidin’ mesajını vermek istedim. Ben mucizemi, yani Burcu’yu yakaladım. Umarım herkes de yakalar.
Bana evlilik kararını aldırabilecek tek kadın Burcu’ydu
– Burcu Kıratlı’nın en çok hangi yanı sizi etkiledi?
Burcu’yu üç-dört yıldır tanıyorum ve tanıdığım günden beri benim için hep özel olmuştu. Arkadaşken de aramızda hep bir çekim vardı. Bu çekimin farkında olduğumuz için kaçmıştık birbirimizden. Fakat arkadaşlığımız, zamanla aşka dönüştü. Arkadaşken de hem çok dertleşiyorduk, hem de eğleniyorduk.
Burcu ile uzun zaman geçirince, “O benim mucizemmiş” dedim. İki ay içinde de evlilik kararı aldık. Evlenme kararı alırken hiç şüphe duymadım. Burcu olmasaydı kimseyle de evlenmezdim. Bana evlilik kararını aldırabilecek tek kadın Burcu’ydu. Kimse bizim evleneceğimize ihtimal vermiyordu.
Evlilik kararımıza herkes şaşırdı.
– Amsterdam’da düğün yaptınız. Yazın Türkiye’de de yapacak mısınız?
Ben Amsterdam’da doğdum, Babam Leeuwarden Senfoni Orkestrası’nın baş kemancısıydı. Film gibi bir düğündü.
Nikah sonrası kafamıza esti, gelinlik ve damatlıkla hamburger yemeye gittik. Yazın Türkiye‘de de düğün yapacağız.
– Hayranlarınız evlilik kararınıza nasıl tepki verdi?
Çok güzel tepki verdiler, Burcu’yu benimsediler. Enerjimizi çok uyumlu buluyorlar. Burcu bana çok şey öğretti. Onunlayken daha doğal ve kendim gibi olmayı öğrendim. Eskiden fotoğraf paylaşacağımda en iyisini koyayım diye düşünür, kasılırdım, şimdi öyle kaygılarım yok. Geçen gün beni Instagram’a markette elimde sepetle koydu; Justin Timberlake markette yazdı.
– Baba olmak istiyor musunuz?
Zamanı gelince Allah’ın izniyle bizim de çocuğumuz olacaktır. Her şeyiyle Burcu’ya benzesin istiyorum.
Eskiden ‘Oğlum olsun’ derdim, şimdi kızımın olmasını diliyorum. Huyu da, güzelliği de Burcu’ya benzesin istiyorum.
Aynı onun gibi baksın, o bana yeter; ikisiyle de uğraşacak gücüm var.
Eşimle aynı filmde oynamak isterim
– Eşinizle ortak bir projede yer almayı düşünüyor musunuz?
Reklam teklifleri çok geldi, ama bize uygun olmadığı için henüz kabul etmedik.
Burcu ile bir filmde de oynamayı çok isterim ya da Burcu’nun oynayacağı dizide konuk oyuncu olarak yer alabilirim. Mühim olan doğru proje ve doğru zaman. Klipte göz göze geldiğimiz zaman gerçekten bir dizinin en reytingli sahnesi gibi sahiciydi ve büyük alkış aldık yapım ekibinden.
– Son günlerde tıklanma sayılarıyla ilgili tartışma Berkay’ın açıklamasıylaalevlendi. Siz ne düşünüyorsunuz?
Çok tıklanan büyük isimler için sahte tıklanma yaşandığını düşünmüyorum. Benim tıklanma sayım 500 milyona ulaştı. Bu tıklanma sayısı doğru olmasa bu kadar çok konser verip alanları doldurabilir miyim? Hayır. Reynmen üzerinden başladı tartışma. Reynmen’i de, şansını deneyerek bir şeyler başaran diğer insanları da seviyorum.
Bazılarının avantajı benim gibi yeni nesli yakalayabilmek oluyor, bu izlenme sayılarına yansıyor. Çocuk ve gençlerden gelen izlenmenin sahtesi olmaz.
Çok iyi bir sahne şarkıcısı ile çok tıklanan şarkıcıyı da ayırmak lazım. Berkay beni aradı, şikayetçi olmak konusunda yanındayım, “Listeye benim adımı da yaz” dedim, varsa sahtekarlık ortaya çıksın. Ama yine söylüyorum, tıklanma sayıları ile oynayanlar kendilerini kandırıyor çünkü sanaldaki sayıları gerçek hayata yansıtamıyorlar. Çok tıklanıp konser alanını dolduramıyorsan bir anlamı yok ne kadar tıklandığının.
Bizim için her gün 14 Şubat
– Sevgililer Günü’ne evli olarak giriyorsunuz. Ne hissediyorsunuz?
Önceden 14 Şubat‘ı ticari olarak görüyordum ama artık öyle düşünmüyorum. İyi ki böyle bir gün var. Benim için en özel hediye annemin, Burcu’ya düğünden önce hediye ettiği rahmetli anneannemin küpeleriydi. Bunun üstüne nasıl çıkılabilir ki. Keşke dünya eşler günü de olsa! Burcu’yu hem eşim, hem de sevgilim olarak gördüğüm için biz her günü 14 Şubat gibi yaşıyoruz. Bugünü birlikte geçirmek için konser kabul etmedim. Sevgililer Günü konserlerimi 16 ve 17 Şubat’ta Kapadokya ve Antalya‘da vereceğim.
Amerika’da yaşasam 300 kat daha fazla kazanırdım
– Sinema sektöründen sonra müzikte de telif yasası gündemde. Ne düşünüyorsunuz?
Sayın Erdoğan, sanatın ve sanatçının yanında bir cumhurbaşkanı. Bu açıdan çok şanslıyız. Cumhurbaşkanımızın yakında sinemacılar gibi müzik sektörünün büyük isimleriyle birlikte genç kuşağı da çağıracağını düşünüyorum. Kısa sürede sektörü rahatlatacak bir yasanın çıkacağını umuyorum. Telif yasasını çok önemli buluyorum. Allah’a şükür iyi kazanıyorum ama 200’den fazla şarkımla Amerika’da yaşasaydım, şu ankinin 300 katını kazanırdım. Sadece kendimi de düşünmüyorum, emektar büyüklerimizin de kazancının artması en büyük dileğim. Sahnede söylenen şarkılar için de bestecilere telifin gelmesi gerekiyor. Şarkılarımıza ödenen telif ücretinin de yükselmesi önemli. Bu büyük sorunun bir an önce çözüleceğine inancım tam.
– Sinema sektöründen sonra müzikte de telif yasası gündemde. Ne düşünüyorsunuz?
Sayın Erdoğan, sanatın ve sanatçının yanında bir cumhurbaşkanı. Bu açıdan çok şanslıyız. Cumhurbaşkanımızın yakında sinemacılar gibi müzik sektörünün büyük isimleriyle birlikte genç kuşağı da çağıracağını düşünüyorum. Kısa sürede sektörü rahatlatacak bir yasanın çıkacağını umuyorum. Telif yasasını çok önemli buluyorum. Allah’a şükür iyi kazanıyorum ama 200’den fazla şarkımla Amerika’da yaşasaydım, şu ankinin 300 katını kazanırdım. Sadece kendimi de düşünmüyorum, emektar büyüklerimizin de kazancının artması en büyük dileğim. Sahnede söylenen şarkılar için de bestecilere telifin gelmesi gerekiyor. Şarkılarımıza ödenen telif ücretinin de yükselmesi önemli. Bu büyük sorunun bir an önce çözüleceğine inancım tam.
“Mucize’nin klibini Burcu yönetti, hem de oynadı. Burcu’nun reytinginden de yararlanmış oldum. İlk deneyimi olmasına rağmen yönetmenliği de oyunculuğu kadar iyiydi. Ona tekrar hayran oldum.”