Ana Sayfa Blog Sayfa 1433

Çocukluk 5. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Ayşegül Mahir’in 99 Çocuk Meselesini Araştırıyor!

0

Fox Tv’nin büyük bir beğeniyle izlenen yeni dizisi Çocukluk, 4. bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Kurumdan, koruyucu aileye verilen Kader, üstü başı boya içinde yuvaya geliyor. Verdikleri ailenin kendisine bunları yaptığını anlatan Kader’e Mahir inanmıyor. Arkadaşları tarafından dışlanan Kader, onlar yüzünden hırsızlık yapıyor. Sonra korkup pavyon çalıştıran annesinin yapına gidiyor. Mahir onu, çalıştırılmak üzereyken kurtarıp yuvaya getiriyor. Mavi, Mahir’in Gülay’a karşı ilgisini kıskanıyor. Gülay’ın yanına gidip Mahir’in kızı olduğunu söylüyor. Çocukluk 5. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Ayşegül, Mahir’in 99 çocuk meselesini merak edip araştırıyor.

 Cuma Dizileri 2020

Ayşegül Mahir’in 99 Çocuk Meselesini Araştırıyor!

Çocukluk 5. bölüm 1. fragmanında; Mavi Mahir’e, diğer çocukların anne ve babasının belli olduğunu, kendi ailesinin kim olduğunu soruyor. Oda, onu kendisinin büyüttüğünü söyleyip kestirip atıyor. Yuvadaki diğer çocuklar Mavi’nin Mahir’in çocuğu olabileceğini düşünmeye başlıyor. Ayşegül ise, Haydut’a Mahir beyin 99 çocuk meselesini ve onun büyük günahının ne olduğunu, kime karşı işlediğini bildiğini anlıyor.

İşte Çocukluk 5. bölüm 1. fragmanı….

ÇOCUKLUK 4. BÖLÜMDE BAŞKA NELER OLDU?

Kader, başından aşağı boya dökülmüş bir vaziyette yuvaya geliyor. Mahir, onun koruyucu aileden kaçmak yuvaya dönmek için yalan söylediğini zannediyor, Kader, kızlara durumu anlatıyor. Okulda, herkesin kendisini tek gözlü olduğu için dalga geçip arkadaş olmak istemediğini, sınıftan yakışıklı bir arkadaşının kendisini beğendiğini söylediğini, kendisinin de inanıp onunla konuşmak için bahçeye çıktığını ve gencin kendisine gözlerini yummasını istediği anda başından boya döküp dalga geçtiklerini anlatıyor.

Mahir ile Ayşegül, ertesi gün Kader’in koruyucu ailesine gidiyor. Kadın tüm olanları yalanlıyor. Ama kadının kendi öz kızı kapıdan, tek göz diye bağırarak içeri giriyor. Mahir bey, kadına Kader’in en sevdiği sütlacı yaparsa aralarının düzeltebileceğini söylüyor. Kadın da yapacağını söylüyor. O zaman Mahir bey, Kader’in süte alerjisi olduğunu bile bilmediklerini onu, evde hizmetçi yerine kullandıklarını anlıyor.

Yine aynı arkadaşları Kader’i yanlarına almak için ondan, bakkaldan bira çalmasını istiyor. Ama Kader, yakalanıyor. Polise verilmekten korkan Kader, pavyon çalıştıran annesinin yanına gidiyor. Annesi Kader’i orada çalıştırmak istiyor. Mahir, son anda onu o bataktan kurtarıyor. Mavi ise, Mahir’in börekçi Gülay’a aşık olduğunu anlayıp, kadının yanına gidip Mahir’in kızı olduğunu söylüyor. Gülay, neye uğradığını şaşırıyor. Kader ise, ertesi gün Gülay’ın eleman aradığını görüp orada çalışmak için onunla anlaşıyor.

Çocukluk 4. Bölüm 3. Fragmanı Yayında! Mahir İle Ayşegül Kader’i Bulabilecek Mi?

Merve Dizdar: “İçimden Gülben’e Sarılmak Geliyor”

0

Yeni sezonda en çok konuşulan oyuncular arasında olan Merve Dizdar, “Masumlar Apartmanı”ndaki Gülben karakteriyle gönüllere çokdan tahtını kurdu bile. “Bazı huylarımız benzeşiyor” diyor Gülben için: “İçimden ona sarılmak geliyor” diyen yetenekli oyuncu ve son ropörtajın Detayları Haberimizde..

Masumlar Apartmanı 8. Bölüm Fragmanı Yayınlandı Mı? İnci Han İle İlgili O Gerçeği Öğreniyor Mu?

Merve Dizdar: “İçimden Gülben’e Sarılmak Geliyor”

Moda sokaklarında adım başı durdurulmadan yürüyemiyoruz. Büyük bir sevgi yumağı; “O nasıl oynamaktır evladım?”Merve Dizdar aynı sıcak gülüşle teşekkür ediyor hepsine. Samimiyet ile iyi oynadığını bilmenin ve bunun aldığı karşılıktan memnun olmanın şahane bir bileşimi var her hareketinde. Zorlu bir yoldan gelen, bütün sırrının çok çalışmak olduğunu söyleyen, bunun meyvelerini toplayan bir oyuncu, Merve Dizdar. Biz Craft’ta “Yutmak” oyununda kendisine Afife ödülü de getiren Sam rolünde tanıdık kendisini. Ardından irili ufaklı roller geldi, “Alice” müzikalinin kedisi geldi. “Vatanım Sensin”, “Mucize Doktor” derken “Eltilerin Savaşı”nda  komedi yeteneğinin de gözardı edilecek gibi olmadığını gördük. En nihayet “Masumlar Apartmanı”nda oynadığı Gülben karakteriyle her salı gözyaşlarımızı tüketir oldu. Merve Dizdar’la Gülben’den başlayıp geriye giderek geldiği zorlu yolun basamaklarını konuştuk.

Merve Dizdar kimdir?

  • Masumlar Apartmanı” ilk nasıl geldi size?

“Menajerim aradı, ben de Çağrı Hoca’yla (Vila Lostuvalı) görüşmeye gittim. O kadar iyi bir senaryo ki okuyunca “Ama” falan demiyorsun. Hele ki benim karakterim. Gülben’in bana gelmesi büyük bir şans.  Çağrı Hoca benden istediklerini söyledi; sonuçta travmatik insanları oynuyoruz, benim öyle bir travmam yok, onları gözlemlemek zor olabilir mi, bunları konuştuk. Onun üzerine bir çalışma sürecim oldu ve sete çıktık… Sonra da TRT1’de seyircimizle buluştuk.”

Salı Dizileri 2020

  • Bununla ilgili okumalar yapmak icap etti mi?

“Birkaç film izledim. Yazarın önerdiği bir film izledim, bir de erotomani diye bir rahatsızlığı da var, Esat’a âşık, onun yaptığı her hareketi de kendisinden hoşlanıyormuş gibi algılıyor, bununla ilgili bir film izledim. Onun dışında titizlik benim hayatıma çok uzak bir durum değil. Benim annem de çok titiz bir kadındır.”

  • Ne derece bir titizlikten söz ediyoruz?

“Mesela bizi eve terliksiz giremezsin. Eve girdiğin anda kıyafetler değişir zaten. Ben başka türlüsünü düşünemiyorum. O yüzden pandemi sürecinde pek zorlanmadım. Çok abartılı değil bizim için. Ama nohut sabunlamak yoktu tabii.”

  • Şimdi kendi evinizde durum nasıl?

“Gürhan’la (Altundaşar) terlik tartışmamız olabiliyor bazen, yalınayak gezip yatağa yatılamaz. Toz olur, belki o çarşaflara bulaşır. Ama o da alışkın, giyiyor yani. Ben de tabii titizliğin dozunu biraz ayarlamaya çalışıyorum.”

  • Gülben’e karşı hisleriniz nasıl?

“Çok acayip. İyi ki Gülben olmuşum. Bazı huylarımız benzeşiyor bence. Çok eli yavaş ya, yavaş hareket ediyor falan, ben de genelde ağır kanlıyımdır, bazı sakarlıklarım olur. Ortanca çocuk olmak bence zor bir şey. Onun o arada kalmışlığı, aslında her şeyin farkında olup hiçbir şey yapamaması, en üzücü kısım o. Bana hep mesaj geliyor, “Çok iyi anlıyorum, sarılasım geliyor” diye. Benim de sarılasım geliyor. Öyle bir sarılma hissiyatı veriyor Gülben bana. Arafta, hep arafta.”

  • Anneniz babanız nasıldı, nasıl bir ailede büyüdünüz?

“Çekirdek ailem benim canım ciğerim. Babam belediyeden emekli. Annem ev hanımı. Zorluklara karşı nasıl ayakta kalınır, ailemden öğrendim ben. İşçi çocuğuyum. Bizim bir yazlık, bir kışlık ayakkabımız vardı. O yüzden ben malımı, eşyamı har vurup harman savurmam.”

  • Çocukluğunuz İzmir’de geçmiş. Oyunculuğu kafaya koyunca nasıl bir yol izlediniz?

“Derneklerde başlamıştım oynamaya, sonra lise sonda ders aldım ve oyunculuk sınavına girdim. İzmir’de kazanamadım, Çanakkale’de girdim kazandım.”

  • İstanbul yok muydu hesapta?

“Giriş sınavları pahalıydı ve iki şansım vardı. İstanbul’a gelemem zaten. Şimdi bazen arkadaşlarım “İstanbul kaos, buradan gitmek istiyoruz” diyorlar. Ben de hep şunu düşünüyorum; hayatta gidemem, gelmek için canım çıktı gerçekten. Önce İzmit’e gittim, İzmit’ten buraya geldim.”

  • İzmit’te de bir kazanamadığınız sınav var.

“Şehir Tiyatrosu sınavına girdim, orada da almadılar. Çok üzülüyordum ben niye kazanamadım diye. Sonra işte “Al Gülüm Ver Gülüm” programının seçmelerine girdim, öyle geldim İstanbul’a.”

  • “İstanbul seni yeneceğim” gibi bir durum oldu mu?

“İnanılmaz. Çok acayip bir şey, “Al Gülüm Ver Gülüm”e girdim, sonra Semaver Kumpanya’dan Serkan Abi (Keskin) beni tiyatroya aldı. Bir gün çok kötü bağışıklığım düştü: Evim de yok, arkadaşlarımda kalıyorum. Hasta oldum, annem babam geldi. Ev tuttuk apar topar, hasta yatıyorum, magazin programı izliyorum, ünlü oyuncuları görüyorum, “Ben de buradayım artık, çok yakınız” dedim anneme. Şimdi düşününce çok tuhaf geliyor. Çünkü benim için burası Hollywood.”

  • Semaver Kumpanya’da hangi oyunlarda oynadınız?

“Bir İnfazın Portresi”nde oynadım “Titus Andronicus”a sonradan girdim, erkek oynuyordum orada. O dönemde çocuk oyunlarında çok oynadım. Sonra kira çok geldi, o dönem çalışmıyorum, babam bir yer buldu, 25 metre kare. Küçücük, 0 + 1. Orada sekiz yıl kaldım.”

  • Peki, bu şansın döndüğü bir nokta olması lazım.

“Vallahi aslında döndü de ben biraz garanticiyim işte. O sıralar çok çalıştım dizilerde ama hep küçük küçük rollerim vardı. Craft’ın audition’ına girdim. Onunla yeni bir bölüm başladı benim hayatımda. Başka bir oyun için audition vermiştim ama “Yutmak”a denk geldi. Bir yıl sonra aradılar beni.”

  • Gupse Özay’la bir videonuzu izledim, “İnsan nasıl inanmadığı bir şeyi oynayabilir ki?” gibi bir cümle kurmuşsunuz. Gerçekten bunu yapabiliyor musunuz?

“Yeni mezun olduğum zamanlarda inanmadığım şeylerde de oynadım tabii ki, çünkü hiç param yoktu. Günün sonunda orada da kendimi inandırarak oynadım. Ama şimdi gerçekten inanmadığım bir şeyi oynamak istemiyorum. Bir şey katabileyim. O zaman da katıyordum tabii ki, yer süpürüyorsan da iyi süpür diyorlar ya, o zaman da katıyordum. Ama şimdi, kendimi iyi de hissedeyim. Mezun olduğum zamanlar zordu.”

  • Hep böyle kendinize inancınız var mıydı, bu zor zamanlar bitecek diye?

“Hep vardı. Bence benim tek olayım o. Birinin size inanması, destek görmek iyi bir şey tabii. Ama onu görmesen de kendine inanman lazım. Kırılgan bir meslek, egon hemen zedelenebilir yani. Ben hep inanıyordum. Zaten inanıyorsan, çalışıyorsan zamanını bilemem ama mutlaka oluyor.”

“Makyajsız Daha Güzel Görüyorum Kendimi”

  • Ekşi sözlük’te birisi Instagram’daki fotoğraflarınıza bakıp “Çok sevilmiş biri olduğunu düşündüm,” demiş. Hani her hâlinizle fotoğraf koyuyorsunuz, güzel görünmekle ilgili özel bir kaygınız yok diye de belli ki.

“Doğru yazmış. Annemle hep şu diyaloğumuz var mesela; kaşlarını al, almayacağım. “Anne,” dedim, “Bütün işlerimi bu kaşlarla yaptım.” Annem çok bakımlı ve güzel bir kadındır. Ama ben çok seviyorum böyle. Güzellik anlayışım değişik belki de. Makyajsız daha güzel görüyorum kendimi. Sevilme meselesine dönersek, sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Zorluklar geçirdik ama biz onların üstesinden çok iyi gelmiş bir aileyiz.”

“O kadar Şanslıyım ki Ablam Ezgi Mola”

  • Ezgi Mola’yla daha önce “Alice”te de birlikte çalıştınız.

“Ama bu kadar mı güzel denk gelir, hem çok iyi oyuncu hem sonuçta Ezgi Mola bir isim, bu kadar mı egosuz bir oyuncu olur. Bu konularda şans gerekir, ben partner konusunda çok şanslı bir insanım. Ablam Ezgi Mola. O kadar mutluyum ki bu kadar olur. Birkan’la (Sokullu) zaten daha önce de “Yüz Yüze” diye bir işte çalışmıştık. Farah’ı (Zeynep Abdullah) da tanıyorum. Yani bütün ekibi zaten çok seviyorum. Ama ablam Ezgi Mola yani.”

  • Azıcık benziyorsunuz da.

“Herkes çok benzetiyor. Sürekli mesaj atıyorlar, “Ezgi Mola’ya Ezgi’den daha çok benzemen nasıl bir şey?” diye. “Alice”te de birkaç kişi bayağı Ezgi zannetmiş beni, iki rolde mi oynuyor diye.”

Tuvana Türkay’dan Plazma Tedavi Açıklaması Geldi…

0

Geçtiğimiz aylarda Londra’daki sevgilisinin yanına giden güzel oyuncu Tuvana Türkay, 2020’ye damgasını vuran koronavirüse yakalandı. 16 gün boyunca karantinada olan başarılı oyuncu Koronayı yendiğini sosyal medya hesabından paylaşarak açıkladı. Detayları Haberimizde..

Tuvana Türkay Yeni Bir Aşka Yelken Açtı

Tuvana Türkay’dan Plazma Tedavi Açıklaması Geldi…

Ünlü futbolcu Alper Potuk’la uzun yıllar süren ilişkisinin ardından evlenmeleri beklenirken birden bire ilişkisini bitiren güzel oyuncu Tuvana Türkay, kısa süre önce yeni bir aşka yelken açmıştı.

Son olarak kalbini iş adamı Erdem Özün’e veren 30 yaşlarındaki başarılı oyuncu Tuvana Türkay, geçen ay Londra’da olan sevgilisi Erdem Özün’ün yanına gitmişti.

Tuvana Türkay kimdir?

Tuvana Türkay’dan Duyarlı Davranış..

Tv100 haberin yapmış olduğu özel habere göre; İstanbul’a geri dönen başarılı oyuncuya, korona virüs bulaştı. Londra tatilinin sonrasında İstanbul’a dönen Tuvana Türkay, iş sebebiyle olduğu kalabalık yerden ayrıldıktan sonrasınra öksürük ve ateş şikayetleriyle hastanenin yolunu tuttu..

Korona virüs testi sonucu maalesef pozitif olan Tuvana Türkay’ın tedavisi evinde başladı. 16 gün süren karantina ve tedavisinin sonrasında korona virüs test sonucunun negatife döndüğünü duyuran Tuvana Türkay, takipçileri için bir paylaşımda bulundu..

Sosyal Medya Hesabından Bir Açıklama Yapan Tuvana Türkay;

“Herkese merhaba. Covid atlattım. 16 gündür evdeyim ve yapılan testler sonucu artık negatif olduğum belli. İmmün plazma tedavisi için kan bağışında bulunmak isterim. Kan Grubu A RH (+). İhtiyacı olanlar mesaj atabilirler. Sevgiler” dedi.

İşte Tuvana Türkay’ın İmmün Plazma Tedavi Paylaşımı; 

Tuvana Türkay'ın İmmün Plazma Tedavi Paylaşımı
Tuvana Türkay’ın İmmün Plazma Tedavi Paylaşımı

Tuvana Türkay ve Selçuk Yöntem’den Aşk İddialarına Cevap

 

Demet Akalın’ın Şoke Eden Tepkisi: “Akut’u Paylaşsan Faydası Olur Resimden Çok”

0

Sosyal medya hesaplarından sık sık yaptığı tepkili yorumları ve attığı tweetleri ile magazin gündemine gelen ünlü popçu Demet Akalın, İzmir’de ki yaşanan depremi dolayısıyla duyarlılığı ile gündeme oldu. Bu defa ise popun kraliçesi, genç şarkıcıyı hedef aldı. İşte Detaylar..

Demet Akalın Kızı Hira’ya Öğretmen Tuttu

Demet Akalın’ın Şoke Eden Tepkisi: “Akut’u Paylaşsan Faydası Olur Resimden Çok”

Popun Kraliçesi Demet Akalın, son olarakda genç müzisyen Aleyna Tilki için ifadelerini hiç sakınmadı. Aleyna Tilki’nin Sosyal medya’da paylaştığı son pozunun altına tepkili yorumunu döşeyen Demet Akalın, binlerce beğeni ve destek yorumları aldı..

Demet Akalın kimdir?

Genç popçunun paylaşımının altına ‘Şu Akut’u Paylaşsan Faydası Olur İnan Bu Resimden Çok!’ mesajını yazan Demet Akalın’ın yorumu bu defada çok beğenildi..

Aleyna Tilki kimdir?

İşte Aleyna Tilki’nin Sosyal Medya’dan Paylaştığı O Fotoğrafı;

Aleyna Tilki'nin Sosyal Medya'dan Paylaştığı Son Fotoğrafı

Aleyna Tilki’nin Sosyal Medya’dan Paylaştığı Son Fotoğrafı

Aleyna Tilki: Türk Rekoru Bende!

İşte Demet Akalın Yorumu;

Demet Akalın'ın Tepkili Yorumu
Demet Akalın’ın Tepkili Yorumu

Serenay Sarıkaya’nın Bikinili Haline Flaş Demet Akalın Yorumu

Ünlü Fenomen’den Serenay Sarıkaya ve Kerem Bursin Hakkında Bomba İtiraf…

Müzik dünyasına da hızlı bir giriş yapan fenomen Cemre Solmaz yeni ve ilk single’ı olan ‘Bir Dilek’ adlı şarkısının hikayesini Melisa Berkalp’in sunduğu Bi’Başka kanalına konuk olarak sevenleri ile paylaştı. Ünlü fenomen Cemre Solmaz aynı zamanda Serenay Sarıkaya ve Kerem Bursin ile ilgili de çarpıcı bir itirafta bulundu. İşte Detaylar..

Ünlü Fenomen’den Serenay Sarıkaya ve Kerem Bursin Hakkında Bomba İtiraf…

  • Nasılsın, heyecanlı mısın neler hissediyorsun?

“Tabi ki de heyecanlıyım. Şu an normalde ardı ardına cümleleri kurabilirim ama şu anda her şey kafamın içerisinde o kadar allak bullak ki lütfen yanlış bir şey söylersem şimdiden affola, bu kadar.”

  • Peki biz Cemre Solmaz’ın kamera önü hayatını hepimiz görüyoruz ve izliyoruz, takip ediyoruz fakat ben senin kamera arkası hayatını çok merak ediyorum; video izlemediğin ya da çekmediğin daha doğrusu sosyal medya ve teknolojiden uzak olduğun zamanlarda neler yapıyorsun? Çok merak ediyorum.

“Şimdi düşünüyorum, aslında çok ta bir şey yapmıyorum galiba hayatım tamamen şu an telefon, sosyal medya, videolar, şarkılar belli başlı filmler, oyuncular, hani her şeyi araştırıp bakıyorum. Yani genel olarak aslında galiba sosyal medyadayım, benim onun dışında bir hayatım yok galiba.”

  • Yani hayattaki önceliğin sosyal medya diyebiliriz o zaman?

“Hayattaki önceliğim önce ailem, sonra arkadaşlarım, sonrasında sosyal medya.”

  • En sevdiğin ve sevmediğin insan tipi.

“Egoist insanı sevmem, ukala insanı sevmem, her ortama böyle belli seviyede uyum sağlayabilen güler yüzlü insanları çok severim.”

  • Biraz daha spor gibi mi mesela?

“Aynen cool spor diyebiliriz, böyle ikisinin arasında giyinmeyi çok seviyorum şu an mesela olduğumdan çok daha farklı bir kıyafetin içerisindeyim, kendimi daha önce hiç böyle görmedim, sizler de beni ilk defa böyle görüyorsunuz.”

  • Çok şık ve çok güzel görünüyorsun, bunu da söylemden geçemeyeceğim, Yemek?

“Kesinlikle pilav! Bayılırım!”

  • Sade pilav mı yoksa üzerine herhangi bir şey?

“En lüks yemeği önüme koysanız gene de pilavı tercih ederim.”

  • Peki Karadenizli özelliği?

“Çok inatçıyım! İnanılmaz inatçıyım dediğim dediktir, yapmak isterim.”

  • Peki bir Karadenizlide en sevdiğin ve sevmediğin özellik nedir?

“Çok zekiler bu özelliklerini çok seviyorum, onun yarı sıra inatlarını hiç sevmem.”

  • Çok mu inatçılar?

“İnatçıyız yani ben kendi özelliklerim olsa da sevmiyorum fazla inat zararlı bir şey arkadaşlar o yüzden inatçı olmayın!”

  • Peki fenomen?

“En sevdiğim ve sevmediğim fenomen… Bence buna cevap vermeyeyim çünkü kırılanlar da olabilir, tabi ki de mutlu olanlar da olabilir ama bu bende gizli kalsın. Sevdiklerime selam olsun, hatta şöyle söyleyeyim sevmediklerime de selam olsun buradan.”

  • Çok güzel, peki ünlü biri celebrity illa Türk olmak zorunda da değil bu arada?

“Ben geçtiğimiz röportajda da söylemiştim, Serenay Sarıkaya’yı çok beğeniyorum diye… Hala da hayranlığım devam etmekte kendisine… Çok beğeniyorum ve takip etmekten büyük keyif alıyorum. Bence erkek olarak sorarsanız da aynı duyguları Kerem Bursin için söyleyebilirim.”

  • Peki böyle sevmediğin ya da seni irite eden, sana ters gelen yok mu?

“Yok genel olarak, her sanatçıya saygım vardır o yüzden de o onun özelliğidir deyip sevmemekten ziyade nötr kalmayı tercih ediyorum.”

  • Peki en sevdiğin ve sevmediğin video içeriği?

“Güzel. Eğlendirici ve bilgilendirici videoları çok seviyorum. Sevmediğim video tarzı böyle nasıl diyeyim, çocukları biraz daha yaşı küçük kitleyi çok çabuk etkileyebilecek şiddete meyil ettirebilecek tarzda olan içerikler. Hiç sevmiyorum asarımlı, keserimli, atarlı giderli bu tarz şeyleri sevmiyorum. Bundan ziyade daha eğlenceli daha günümüze neşe katabilecek tarzda şeyleri tercih ediyorum. Kendi videolarımda da aynı şeyleri tercih etmeye çalışıyorum ve böyle de olmasının bütün fenomen arkadaşlarım tarafından uygun görüleceğine inanıyorum çünkü çocuklar çabuk etkileniyorlar, onları düşünüp onlara göre hareket etmeliyiz. Neden derseniz de çocuklar geleceğin yıldızlarıdır ve onlara saygı duymak zorundayız o yüzden de onları düşünerek öyle adım atalım diyorum bu kadar.”

  • Peki Cemre ben bugün sana TikTok hayatınla ilgili hiçbir şey sormayacağım çünkü biz bugün senin farklı bir yönünü görüyoruz ve bunun üzerinden devam etmek istiyorum, Cemre bir dilekti gerçek oldu diyebilir miyiz şarkın için?

“Evet bir dilekti ve gerçek oldu. Ben bu yola başlarken bu yol benim dileğimdi. Şarkı adına konuşmuyorum, güzel yerlere gelip güzel insanlar tanıyıp, güzel videolar çekip sizlerle buluşmak benim bir dileğimdi ve çok şükür artık dileğim gerçekleşti. Hem sizlerleyim hem de de sizler için çok güzel şeyler yapmaya çalışıyorum, çok uğraşıyorum. Tıpkı bir dilek şarkısı için uğraştığım gibi. Şöyle ki ben bir şarkıcı değilim öncelikle farklı bir dalda bir kız olarak, başarılı bir şekilde yola çıkıp, başarıya ulaşabileceğimi sizlere göstermek istedim. Evet zor oldu çünkü bambaşka bir daldı benim için, hatta hayal bile edemeyeceğim bir daldı ama ses eğitilebilir bir şey tıpkı oyunculuk gibi. Birazcık ta olsa ben de eğitim aldım, yaklaşık 3 aydır da ses üzerine çalışıyoruz güzel şeyler olsun diye, en iyisi olsun istiyorum çünkü. Öyle de olduğuna inanıyorum, içime çok sinen bir şarkı oldu ve devamı da sizler de uygun görürseniz tabi ki de gelir.”

  • Biz çok başarılı olacağına zaten eminiz, peki şarkının sözleri sana mı ait, nasıl oldu, nasıl gelişti, nasıl bir süreç oldu sizin için, senin için özellikle?

“Şarkının sözleri bana ait değil, Hollandalı bir rapçiye ait. Ama içerisinde düzeltmelere beraber gittik, belli başlı cümlelerde değişiklikler çünkü niye; şarkı beni de yansıtmalıydı. Ben belli başlı değişiklikler istedim ve orta yolu bularak çok güzel bir beste çıkardık diyebilirim. Umarım sizler de dinlerken keyif ve mutluluk duyarsınız.”

  • Peki klibinin bir hikayesi olduğundan bahsetmiştin aslında daha öncesinde konuşmalarında. Klibinin hikayesinde sana en çok motivasyon sağlayan faktörler neler oldu?

“Klibi çekmemde bana en çok motivasyon sağlayan şeyler öncelikle beni takip eden milyonlarca insan var onların desteği benim için çok önemliydi. Sağ olsunlar iyi de olsa kötü de olsa destekçiyiz dediler ve arkamda durdular. Sonrasında ailem, tabi ki de menajerim Haluk Arslantaş. Onunla beraber artı olarak Murat Gülek gibi birçok saygı değer büyüğümle beraber çalıştım ve Türkiye’nin A+ ekipleriyle beraber çalıştık. Umarım memnun olursunuz. Bir dakika soruyu unuttum, onlar çok destek oldular, en iyi sonuçları çıkarmaya çalıştık beraber.”

  • Peki menajerin Haluk Arslantaş ile zorlandığınız, anlaşamadığınız noktalar oldu mu? Biz gerçekten bunu çok ediyoruz. Tabi aslında bu soruyu kendisine de sormak gerekiyor ama önce senden duyalım istiyorum.

“Tamam ben şöyle ufak bir anımızdan bahsedeyim o zaman: Şarkı için kayda girdim ve ister istemez çok fazla heyecanlandım ve ağladım. C. Duygusallıktan mı yoksa mutluluktan mı? M. Duygusallıktan aslında, ben stres yaptığımda falan gözlerim çok fazla dolabiliyor. O sırada Haluk abi çok bana gülerek ve benimle dalga geçerek beni motive etmeye çalıştı ve beni şarkıya en iyi şekilde hazırladı. O yüzden böyle tatlı bir anımız var ben aslında ağlamamam gereken, gülmem gereken bir yerdeyim ama orada ağlıyorum, Haluk abi orada gülüyor, benimle dalga geçiyor böyle tatlı bir şeydi. Abi diyorum çünkü benim için bir menajerden çok daha fazlası.”

  • O zaman aslında bu süreçte en zorlandığın anının bu an olduğunu söyleyebilir miyiz?

“Evet kayıt anı benim için en zor andı. Klipte zorlanmadım çünkü bayılıyorum, kamera önünü çok seviyorum.”

  • Hareketi, aktif olmayı zaten çok seviyorsun bunu hepimiz biliyoruz. Peki bu süre zarfında aslında daha kolay olabileceğini düşündüğün fakat daha zor çıkan durumlar oldu mu hiç, her şey beklediğin gibi miydi?

“Hayır ya olmadı. Tabi ki de kayıttayken çok zorlandım onun dışında her şey beklediğim gibiydi, çok güzeldi.”

  • Czn Burak mı Nusret mi?

“Nusret. Czn Burağa da buradan sevgiler saygılar.”

  • Barbie bebek mi taso mu?

“Taso. Küçükken abimle taso oynardım.”

  • Rap mi arabesk mi? Yoksa ikisi birden mi?

“Kesinlikle ikisi birden! Görmediğiniz tarafımda arabesk dinleyen bir kız da var arkadaşlar bunu da söylüyorum ki takip edenler zaten biliyorlar bunu da lanse ediyorum.”

  • Cemre Solmaz’ın ismini artık piyasada farklı platformlarda görüyoruz ve hep yeni bir şeylerle çıkıyorsun ve en iyi şekilde yapmaya çalışıyorsun. Peki bunları yaparken motivasyonun nedir bir totemin var mıdır mesela?

“Başarılı olmak isteyen küçük bir kızım aslında bakarsanız. Tamamen kendimi bu şekilde motive ediyorum yani güzel şeyler başarayım, insanlar güzel şeyler görsünler, güzel bir birliktelik halinde yolumuza devam edelim istiyorum sadece.”

  • Peki sosyal medya bu anlamda senin için bir amaç mı yoksa araç mıdır?

“Sosyal medya benim için bir amaçtı. Yani şöyle; bu sorunun içinden nasıl çıkılır diye düşünüyorum şu an. Bu soruyu iptal etsek olur mu cevap veremeyeceğim çünkü.”

 

 

 

 

 

Mehmet Yalçınkaya Özlemini Sosyal Medyadan Dile Getirdi…

0

Yeni sezonda yine ilgi odağı olmayı başaran MasterChef Türkiye’nin en dikkat çeken ünlülerinden olan Mehmet Şef, Mehmet Yalçınkaya, bu defa duygulandırdı..Detayları Haberimizde..

MasterChef’te Gergin Anlar Yaşandı! Mehmet Yalçınkaya Furkan’ı Neden Değerlendirmeye Almadı!

Mehmet Yalçınkaya Özlemini Sosyal Medyadan Dile Getirdi…

Sosyal medyada en çok konuşulan ünlülerden olan Mehmet Yalçınkaya, paylaşımlarıylada her zaman dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu defa takipçilerine duygu dolu zamanlar yaşatan Mehmet Şef’in, geçtiğimiz Temmuz ayında babası olan Seyfettin Yalçınkaya vefat etmişti..

Mehmet Yalçınkaya kimdir?

MasterChef Mehmet Yalçınkaya, babasını mezarı başında ziyaret ederken sosyal medya sayfasından da yayınladığı bir paylaşımla babasına karşı özlemini dile getirerek hayranlarıyla dertleşti..

“Arkadaşım Dert Ortağım Özlüyorum”

Mezarda babasını ziyaret eden MasterChef Mehmet Yalçınkaya, hislerini şu ifadelere döktü.  “Babam 98 gün oldu ayrılalı, arkadaşım dert ortağım özlüyorum ve her gün özlem artıyor. Ruhun şad olsun rabbim mekanını cennet eylesin…”

Namı değer Mehmet Şef, Mehmet Yalçınkaya ve babası Seyfettin Yalçınkaya objektiflere böyle bir poz vermişti…

İşte Mehmet Şef Ve Babası Seyfettin Yalçınkaya ..

Mehmet Şef babası Seyfettin Yalçınkaya 
Mehmet Şef babası Seyfettin Yalçınkaya

Mehmet Şef’ten Çarpıcı Açıklamalar

İşte Mehmet Yalçınkaya O Paylaşımı…

Mehmet Yalçınkaya Paylaşımı
Mehmet Yalçınkaya Paylaşımı

 

Eda Ece’den İlk Defa Anneli Bir Paylaşım Geldi..

0

Sosyal medya hesaplarını en aktif kullanan ünlülerin başında gelen güzel oyuncu Eda Ece, ilk kez annesinin yeğeniyle olan bir pozunu paylaşarak takipçilerinin nabzını ölçtü. Başarılı oyuncu annesinin fotoğrafını nasıl yayınladı? İşte Detaylar..

Yeni Yaşını Kutlayan Eda Ece, Bikinisiyle Fena Yakalandı..

Eda Ece‘den İlk Defa Anneli Bir Paylaşım Geldi.. 

Başarılı oyunculuğunun yanı sıra her daim doğal güzelliğiyle de tüm dikkatleri üzerine çeken Eda Ece, sosyal medyada son yaptığı paylaşımında annesine yer verdi. Güzel oyuncu annesini ilk kez paylaştı.Güzel oyuncu, son paylaştığı fotoğrafta annesi ve yeğenine yer verdi.

Eda Ece Kimdir?

“Fotoğrafını Koymamdan Hiç Hoşlanmazdı”

Eda Ece bu son paylaşımını; “Fotoğrafını koymamdan hiç hoşlanmaz ama şimdi telefonuma beraber bakarken gördük, izin verdi. Canım annem ve ilk yeğenim” ifadelerini ekledi..

Ünlü oyuncu daha önceki dönemlerde de en küçük olan yeğeni ile sosyal medyada bir paylaşım yapmış ve ablalarına “Bir yeğenim daha oldu! Artık 3 erkek teyzesiyim. Ablalarıma teşekkür ediyorum, benim hayatıma bu lokumları kattıkları için. Kız bekliyorum…” diye anlatmıştı.

Eda Ece: Kadın Bedeni Üzerinden Yapılan İşleri Sevmiyorum

Eda Ece'den İlk Defa Anneli Bir Paylaşım
Eda Ece’den İlk Defa Anneli Bir Paylaşım

 

 

Rıza Kocaoğlu’nun Arkadaşı’nın Ölüm Haberi

0

Oyuncu Rıza Kocaoğlu’nun, İzmir’deki deprem felaketinde enkaz altında kalan arkadaşı Ali Çağın Kaygusuz hayatını kaybetti.

Rıza Kocaoğlu Kimdir?

İzmir’de 6,6 büyüklüğündeki deprem Türkiye’yi yasa boğdu. Bazı evlerin yıkıldığı belirtilirken çok sayıda bina da hasar gördü. Deprem İzmir’in yanı sıra çevre illerde de hissedildi.

Süper Lig ekiplerinden Göztepe, deprem felaketinde enkaz altında kaldığı öğrenilen taraftarı Ali Çağın Kaygusuz’dan iyi haber almayı bekliyordu. Göztepe, genç taraftar için yaptığı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında, “Dualarımız deprem sonrası enkaz altında kalan, bir dönem kulübümüzde staj da yapmış olan taraftarımız, kardeşimiz Ali Çağın Kaygusuz ve enkaz altındaki tüm vatandaşlarımızla. İyi haberler almayı diliyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

Oyuncu Rıza Kocaoğlu’nun, arkadaşı Ali Çağın Kaygusuz’un bulunduğu enkazın başına gitti. Kocaoğlu, Twitter hesabından da “Canım Ali dayan” mesajını paylaştı. Ancak Ali’den kötü haber geldi..  Yaşamını yetiren Ali’nin haberini alan Rıza Kocaoğlu kahroldu.Ünlü oyuncu arkadaşıyla çekilmiş bir fotoğrafını “Sen bizim bitmeyecek şiirimizsin Ali  zaman ki sonsuzdur  Bitmemiş şiirler gibidir” notuyla paylaştı.

Mehmet Aslantuğ’dan Eşi Arzum Onan’a Yine Çok Romantik Bir Kutlama..

0

Magazin dünyasının her daim parmakla gösterilen çiftlerinden biri olan yakışıklı oyuncu Mehmet Aslantuğ ve güzel oyuncu Arzum Onan, her zaman olduğu yine çok romantiklerdi. Güzel oyuncu 47 yaşına girerken, doğum gününde 26 senelik eşi Mehmet Aslantuğ’dan oldukça romantik bir sosyal medya paylaşımı geldi. Mehmet Aslantuğ neler neler döktürdü.. İşte Detaylar..

Mehmet Aslantuğ Hakkında Ortaya Atılan Şok Edici İddialar

Mehmet Aslantuğ’dan Eşi Arzum Onan’a Yine Çok Romantik Bir Kutlama..

Başarılı oyuncu Mehmet Aslantuğ, aynı zamanda meslektaşı olan eşi Arzum Onan ile 1996 senesinde dünya evine girmişlerdi. Ünlü ikili, oğulları Can Aslantuğ’u ise 2000 senesinde kucaklarına alarak ilk defa anne baba olma duygusunu tatmışlardı. Yakışıklı oyuncu, eşi Arzum Onan’ın bu yıl 47.yaşını kutlamak için yayınladığı romantik bir paylaşım ile sosyal medyaya resmen damgasını vurdu..

Mehmet Aslantuğ Kimdir?

Arzum Onan Kimdir?

Mehmet Aslantuğ, güzel eşinin, seneler öncesine ait bir pozuna, kalemi eline alarak yadığı duygusal ifadeler, takipçilerinden ise tam not aldı. İşte Yakışıklı oyuncunun, güzel eşinin 47. yaşını kutladığı sosyal medya paylaşımı…

 

“….İyi ki Doğdun da İyi ki Bu Sevdanın Elinden Tuttun”

“Mayıs 1994 kokuluydu ama çekingen, tutuk ve saygılı bir sabahtı. Ne dil tamahkardı elbet, ne de beden… Zordu şüphesiz eğip bükmeden, aşkı kendi üslubunca tariflemek. Pek anlatabildim sayılmazdı, anlaşılamadım da zira…..

….Görece büyüktüm ama mümkündü birlikte yeniden büyümek. Ve vatan bilmekten asla yorulmayacağımız bu kadim toprakların hüznünü acımız, neşesini coşkumuz kılacaktık. Birlikte çeyrek yüzyılı geride bıraktık işte. Seninle ağlayıp, seninle gülmek, kucağımızda bir Can’la bu günlere el ele yürümek çok başkaydı gülüm… İyi ki doğdun da iyi ki bu sevdanın elinden tuttun….”

Arzum Onan’dan Mehmet Aslantuğ’a Destek

İşte O Paylaşım;

Mehmet Aslantuğ'un Arzum Onan Doğum Günü Paylaşımı
Mehmet Aslantuğ’un Arzum Onan Doğum Günü Paylaşımı

Bengü “Olanı Biteni Buz Gibi İzliyoruz”

0

Ünlü şarkıcı Bengü, ailesinin yaşadığı İzmir – Seferihisar’daki depremle büyük bir panik yaşadığını anlattı. “Elimiz kolumuz bağlı, olanı biteni buz gibi izliyoruz” diyen şarkıcı ailesinin durumunun iyi olduğunu belirtti.

Bengü kimdir?

Bengü, ailesinin yaşadığı İzmir – Seferihisar’daki depremle yaşadığı paniği ve üzüntüyü dile getirdi. Anne ve babasının durumunun iyi olduğunu söyleyen şarkıcı, “İzmirim büyük geçmiş olsun. Allah’ıma bir şükür annem, babam, ablam sevdiklerim yaralanmadan atlattı. Seferihisar Özdere bizim evimizin olduğu yer. Allah’ıma bin şükür ailem sağlıklı. Tüm İzmirlilere geçmiş olsun. Enkaz altından iyi haberler çıksın” dedi.

Ünlü şarkıcı Bengü  sözlerine şöyle devam etti:

“Endişe, kaygı, korku, hüzün… Acıyı ve tüm bu duyguları sevdiklerinden ve oradan uzaktayken paylaşmaya çalışmak, çaresizce çırpınmak belki de daha mı zor? ‘Gitsek mi’ dedim Selim’e… ‘Daha mı iyi olur’ onu da bilemedim… Elimiz kolumuz bağlı, öyle buz gibi izliyoruz olanı biteni… Bir nefes daha çıksın, kurtulsun o enkazdan diye bekliyoruz…

Tanışmasak da yan yana geçtik belki aynı sokakta çünkü… Belki aynı okula gittik, ne bileyim? Çok ağır geldi bu sefer… Çocukluğum sarsılmış gibi… Allah’ım daha beterini gösterme, enkazdakilere güç ver… Memleketimin her köşesini sen koru… Güzel İzmirim, canın çok yandı… Biz buradan aynı acıyı paylaşıyoruz… Dua ediyoruz… Sabaha kadar nöbetteyiz…”