Ana Sayfa Blog Sayfa 710

Ceylan Ertem: Yer Yataklarında Yattım

YouTube’da yeni bir programa başlayan Ceylan Ertem “Yer yataklarında yattım” açıklamasıyla gündem oldu. İşte o açıklamalar;

Nedir bu yeni YouTube projesi? Pandemi durgunluğunun ardından bir patlama mı?

Öyle de diyebiliriz ama 2008’den beri, sevdiğim müzisyenlerle kendi imkânlarımca röportajlar yapıyordum. Müzisyenlerin biyografilerini, röportajlarını okurum. Zeytinli Rock Festivali olur mesela, dört gün boyunca kuliste “Cahit Abi (Berkay) ya, bana şu Moğollar’ı bir anlatsana. Selda Abla (Bağcan) sen bu ‘Yuh Yuh’a nasıl karar verdin” diye sorarım. Şebo’ya (Şebnem Ferah) giderim, anlattırırım, her şeyi çok merak ederim. Bir gün, o dönemki menajerim Müge Sözen’e anlattım bu projeyi. Gözleri parladı. “Ben buna hemen bir sponsor bulacağım” dedi. “Ben yıllardır bulamıyorum, hadi bakalım…” dedim.

Sponsorsuz olmuyor, değil mi?

Sponsor önemli çünkü müzisyen arkadaşlarım çalacak, herkese emeğinin karşılığını vermemiz lazım. Bir de çok iyi çekilsin, çok iyi mikslensin, albüm kalitesinde kayıtlar olsun istedim. Müge bir hafta içinde Bitexen’i buldu, o güçle hemen başladık.

2000’li yılların başında şarkı söylediğiniz grubunuz Anima’dan beri müziği, topluluk halinde yapmayı seviyorsunuz…

Arkadaşlığa, dostluğa, ekip ruhuna her zaman çok âşıktım. Muhabbet müzik kadar önemli, oradan çok besleniyorum. Kendin ne kadar bir şey yaşayabilirsin ki tek başına! Evet, tamam travmalarımız var, hayallerimiz yıkılıyor, bir şeyler oluyor ama o kadar ilginç hikâyeler öğreniyorum ki bir müzisyen arkadaşımın, onun annesinin, dedesinin hayatından… Onlar şarkı türkü olup Türkiye’yi dolaşıyor. Ferhan Abi (Şensoy) “Bir ozan Çarşamba’da ırmağın kenarına oturup, ‘Bu Çarşamba’yı alsa alsa ne alır, icabında sel alır’ mantığıyla türkü yapmıyor ki, gerçekten o Çarşamba’yı sel alıyor, onun acısıyla o ağıt yakılıyor” derdi. O etkileşimi koparmamak lazım.

Çekimler çok eğlenceli geçmiş gibi görünüyor…

Çok! Çekimler için Bodrum’a gittim çünkü İstanbul’da müzisyen bulamadım, pandemiden dolayı herkes şehir dışına taşındı. Sıla, Nükhet Abla (Duru), Jehan Barbur orada yaşıyor artık. İskender Paydaş’ın stüdyosu da Bodrum’da. İskender’i arayıp “Senin bahçeye kurulacağız, alet edevatını kullanacağız” dedim. 7-8 bölümü orada çektik. Sonbaharda da modacı arkadaşım Simay Bülbül’ün İstanbul’daki deposunu stüdyoya çevirdik. Koştura koştura konserden geliyordum, gece yarısından sonra çekiyorduk.

Konuklara “Müzisyen olmak isteyen gençlere ne önerirsin” diye soruyorsunuz. Neden ortak sorulardan biri olarak bunu seçtiniz?

Bir genç “Ben de Haluk Levent olmak istiyorum” diyorsa ne yapmalı, bu çok önemli. O kadar ilginç cevaplar çıktı ki… Nükhet Abla (Duru) mesela, “Koşarken şarkı söylesin” dedi. Umarım gençlere ilham verir.

Konuklarınızın hepsi programda bir Sezen Aksu şarkısı söylemiş sanki… Ortak noktalardan biri de o olmuş.

Sezen Aksu, bu dönem bütün şarkılarını herkese bedava verdi. Telifsiz. “Yeter ki siz bunları söyleyin, yorumcu hakları size gitsin, ufacık da olsa bir katkım olsun” dedi. Biz de tabii bulunca fırsatı, programda bol bol Sezen Aksu şarkısı kullandık (gülüyor).

Bunu yapması, özellikle pandemi döneminde çok zor günler geçiren müzisyenler için çok iyi olmuştur…

Tabii… Müzik yaparken parayı hiç düşünmedim ama maddi anlamda, hak ettiğim yerde olduğumu da düşünmüyorum. Türkiye’nin en iyi söz yazarlarından biri olan Bülent Ortaçgil’in de hak ettiği yerde olduğunu düşünmüyorum. O da ben de hastalansak ve üç ay çalışamasak, garantimiz yok. Çok acı. Arkadaşlarımın çekyatlarında, yer yataklarında çok yattım bugünlere gelene kadar. Çok da eski bir tarihten söz etmiyorum. 2014’e kadar filan… Yapmak istediğim tek şeyin müzik olduğunu ve merdivenleri çok yavaş tırmanacağımı biliyordum. Ama bazen düşünüyorum; acaba başka bir mesleğim de olsa mıydı? Şu an herkes bunu düşünüyor. Telifler çok kötü, 12’den sonra müzik yasağı var, mekânlar hâlâ yarı kapasite alıyor, bu bizim de yarı para almamız demek.

Ceylan Ertem’den Takıntılı Hayran İsyanı

Herkese sorduğunuz o soruyu ben size sorsam… Büyüyünce Ceylan Ertem olmak isteyen gençlere ne önerirsiniz?

Yetenek kadar çalışkanlık da önemli. Üretmeye devam etsinler. İki yılda olmaz, 10 yılda olmaz; bazen bazı şarkıları insanlar
40 yıl sonra söyler hep bir ağızdan… Acele etmesinler. Hit peşinde koşmalardan, kısa yollardan hep uzak dursunlar. Bir gün beni milyonlarca insan dinlerse ‘Ay ben nerede yanlış yaptım’ diye düşünürüm.

Mahmut Tuncer’ in Kızı Gizem Tuncer: “Parasız Adam Rezalet Bişey!”

0

Türkiye’nin usta sanatçılarından olan Mahmut Tuncer’in kızı olan Gizem Tuncer, “Kendi parasını kazanmayan birine aşık olabilir misiniz?”  şeklinde yöneltilen o soruya bomba cevabıyla gündem oldu. Güzel şarkıcı parasız bir adama bakmayacağını ifade ederken olumlu eleştirilerde aldı olumsuzda. İşte Detaylar…

Gizem Tuncer’in İfadesi Ortaya Çıktı!

Mahmut Tuncer’ in Kızı Gizem Tuncer: “Parasız Adam Rezalet Bişey!”

Usta sanatçı Mahmut Tuncer’ in kızı Gizem Tuncer son röportajındaki açıklamalarıyla tepkileri üzerine çekti. Daha öncesinde de “Lahmacun ve halaya bayılırım. Bunlar kıroluksa, en az babam kadar kıroyum” açıklamasıyla magazin gündemine yansıyan şarkıcı Gizem Tuncer, Posta gazetesinden Oya Çınar’ a verdiği röportajında olay sözlere imza attı.

Gizem Tuncer: “Öyle Birine Aşık Olmam.”

“Çok yönlü biri olduğum için, erkek olsam kendime aşık olurdum kesin” diyen 30 yaşındaki şarkıcı Gizem Tuncer “Kendi parasını kazanmayan birine aşık olabilir misiniz?” şeklinde yöneltilen o soruya “Öyle birine aşık olmam. Rezalet bir şey o ya! Parasız adam gereksiz adamdır. Ben kimseye bakmam, kimse de bana bakmasın. Herkes kendine baksın. Birlikte yaşanıyorsa mesela, ortak harcansın” ” şeklinde cevabıyla olay oldu.

Gizem Tuncer’ e sosyal medya kullanıcıları tarafından  “Yanlış üslup doğru sözün cellatıdır”, “Biraz fazla gergin”, “Eee haklı tabii” gibi yorumlar yapıldı…

Gizem Tuncer Kimdir?

Şarkıcı Gizem Tuncer ayrıca silikon itirafında da bulundu. “Burnumu yaptırdım, silikonlarım da var. İsteyen istediğini yaptırsın ama herkesin aynılaşmasını biraz garip buluyorum. Yoksa güzellik de göreceli tabii” dedi.

Oğlum 3. Bölüm 1. Ön İzlemesi Yayında! Tuğrul Efe’nin Doğmasını İstemediğini Söylüyor!

0

Show Tv’nin yeni dizisi Oğlum, 3. yeni bölümüyle 23 şubat çarşamba günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Efe, İrfan’dan çok korkar ve koşup babasına sarılır. İrfan Tuğrul’a, ölen çocuğun babası olduğunu haykırır. Tuğrul, Zeynep’in yaktığını söylediği gömleği komisere teslim ettiğini öğrenir. Demet, tekrar Efe’yle konuşur. Efe ona, Kaan’ı kendisinin öldürmediğini itiraf eder. Kaan’ı kim öldürdü? Oğlum 3. bölüm 1. ön izlemesi yayınlandı. Tuğrul Zeynep’e, Efe’nin doğmasını istemediğini söylüyor.

Oğlum 3. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Efe Kaan’ı Kendisinin Öldürmediğini Söylüyor!

Tuğrul Efe’nin Doğmasını İstemediğini Söylüyor!

Oğlum 3. bölüm 1. ön izlemesinde; Tuğrul Zeynep’i alıp bir uçurumun kenarına götürüyor. Ona, gömleği polise verdiği için çok kızıyor. Zeynep, oğlunun böyle olmasında onu sorumlu tutuyor. Onun Efe’ye babalık yapmadığını söylüyor. Oda, Efe’yi istemediğini doğmadan aldırmasını istediğini, kendisinden baba olmayacağını söylediğini hatırlatıyor.

İşte Oğlum 3. bölüm 1. ön izlemesi…

OĞLUM 2. BÖLÜM ÖZETİ!

Zeynep, oğlunun Kaan’ı öldürdüğünü duyunca sinir krizleri geçirir. Demet’e, onun yalan söylediğini ona inanmalarını söyler. Zeynep’i, komiser dışarı çıkartmak zorunda kalır. Tuğrul, Zeynep’in telefonlarına yeni cevap verir. Zeynep, durumu kocasına anlatır. Tuğrul, bir kanlı gömlek olduğunu duyunca hemen eve gidip gömleği saksının altına saklar.

Zeynep, polislerle birlikte eve gelir. Evin her yerinde kanlı gömlek aranır. Ancak bulunamaz. Onlar gittikten sonra Tuğrul gömleği oradan çıkartır. Komiser, güvenlikten Tuğrul’un kendilerinden önce eve girdiğini öğrenir. Zeynep, hemen gömleği alıp çantasına saklar.

Komiser, Zeynep ile Tuğrul’u ifade için emniyete alır. Gömlek için evde tekrar arama yapılır. Zeynep, gömleği karnına bağlayıp bulunmasını engeller. Sorguda, gömleğin yerini bilmediklerini söyler. Eve geldiklerinde Zeynep Tuğrul’a gömleği yaktığını söyler.

Melike, okula gidip öğretmenle konuşmak ister. Öğretmen dışarı çıkmayınca okulun camlarını kırar. Şikayet üzerine Melike, kamu malına zarar vermekten karakola götürülür. Karakolda Melike, Efe ile tanışır. Onun kendisine verdiği mavi kırlangıç oyuncağıyla göz yaşlarını tutamayıp Efe’ye sarılıp ağlar.

Demet Efe’yi, bir türlü o günle ilgili konuşturamaz. Onu alıp olay yerine tatbikat için götürür. Efe orada, hiçbir şey gösteremez. Sadece onu öldürdüğünü söyler. İrfan, bir silah alıp tatbikatı basar ve oğlunun katilini öldürmek ister. Onun çocuk olduğunu görünce büyük bir şok yaşar ve ne yapacağını bilemez.

Zeynep, Kaan’ın cenazesine gider. Dönüşte Demet’le karşılaşır. Demet ondan, kendisini emniyete bırakmasını ister. Zeynep Demet’le konuştuktan sonra gömleği alıp gidip komisere verir.

Oğlum 2. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! İlyas oğlunun Katilinin Bir Çocuk Olduğunu…

Evlilik Hakkında Her Şey 20. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! Azra Yıldırım’dan Kötü Haber Alıyor!

0

Fox Tv’nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Evlilik Hakkında Her Şey, 20. yeni bölümüyle 22 şubat salı günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Azra, Yıldırım’ın ihanetini affedemez. Onun kendisine baştan beri yalan söylemesini hazmedemez. Yıldırım Azra’dan, kendisini affetmesini ister. Ona, sevgilerinin kendisini affedecek kadar büyük olup olmadığını sorar. Evlilik Hakkında Her Şey 20. bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Azra, Yıldırım’dan kötü haber alıyor.

Salı Dizileri 2021

Azra Yıldırım’dan Kötü Haber Alıyor!

Evlilik Hakkında Her Şey 20. bölüm 2. fragmanında; Yıldırım Azra’ya, onsuz yaşayamayacağını söylüyor. Erman, çiçek alıp Çolpan’dan af dilemek istiyor. Ancak Çolpan, onu affetmiyor. Sanem Yıldırım’a, ablasının onu affetmesi için bir şeyler yapmasını istiyor. Azra, bir telefon alıyor ve duyduğu şey karşısında yıkılıyor. Yıldırım’a ne oldu?

İşte Evlilik Hakkında Her Şey 20. bölüm 2. fragmanı…

EVLİLİK HAKKINDA HER ŞEY 19. BÖLÜM ÖZETİ!

Sanem, Bora’nın evine izinsiz girip onun eşyalarını karıştırır ve annesinin ona yazdığı mektubu okur. Yıldırım’la da beraber çekilmiş fotoğrafını görür. O sırada Bora içeri girer. Önce ona çok kızar. Sonra onun gitmesine izin verir. Öte yandan Azra ile Güneş, idam edilerek öldürülen Vedat’ın evinde onun oğluna yakalanır.

Vedat’ın oğlunun başkası olduğunu öğrenirler. Nadide ile oğlu, Filiz’den annesini aramasını ve iyi olduğunu kocasıyla balayına çıkacaklarını söylemesini ister. Filiz, annesine onların dediklerini söyler ve onun kendisini zor durumda olduğunu anlaması için şifreli konuşur. Songül, kızının zorla tutulduğunu anlar ve Azra’yı arayıp ondan yardım ister.

Azra, Yıldırım ile Sanem’i de çağırıp bir plan yapar. Plana Bora’yı da dahil ederler. Songül, Nadide ile buluşup kızının kararlarına saygı duymak zorunda kaldığını ve onun evliliğini onayladığını söyler. Bora, Nadide ile tesadüfen karşılaşmış gibi yapar. Onunla konuşmaya başlar.

Nadide, bir tekne kiralayıp Filiz’i denize atıp düştü süsü vermeyi ve onun mirasına konmayı düşünür. Kiralamak istediği teknenin pahalı geldiğini öğrenir. Bora ona, kendi teknesini verebileceğini söyler. Nadide, bu duruma çok sevinir. O sırada Sanem gelip, Bora’yı Nadide’den kıskanmış gibi yapıp tartışma yaratır.

O sırada Deniz, Nadide’nin telefonundan oğluna mesaj yazıp Filiz’i alıp oraya gitmesini yazar. Bora, Nadide’yi oyalayarak onu evine bırakır. O sırada Songül ile Azra, Filiz’i onların elinden kurtarır. Filiz, kendine geldikten sonra hemen kocasından boşanmak ister. Songül, Nadide’den hıncını fena alır.

Songül, bu yaptıkları için Çolpan ile Azra’ya, Cevher hukuk için yatırım yapmaya hazır olduğunu söyler. Güneş ile Yalın, Erman ile Çolpan’ın yemeğe çıkmasını sağlar. Çolpan, hazırlanıp buluşma yerine gider. Bora, Azra’nın yere düşürdüğü gazete parçasından annesinin Vedat tarafından tecavüze uğradığını ve daha sonra ismini değiştirdiğini anlar.

Erman’ı çağırıp, kendisinin bir tecavüz çocuğu olduğunu anladığını söyleyip ondan aldığı hisseleri geri verir. Ona, annesinin bıraktığı hediyeyi verir. Erman, Bora’nın annesinin kendisine bıraktığı videoyu izledikten sonra gidip bir kısmını Bora’ya izlettirir. Ona, babasının kendisi olduğunu söyler. Azra, Yıldırım’ın kendisine yalan söylediğini anlar ve onu terk eder.

Evlilik Hakkında Her Şey 20. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Azra Yıldırım’ı Affedebilecek…

Baba 2. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! Kadir İlk Kez Babasını Dinlemeye Karar Veriyor!

0

Show Tv’nin yeni dizisi Baba, 2. yeni bölümüyle 22 şubat salı günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Emin, Kadir’le telefonda görüşür. Ona, kafasında başka bir aile olduğunu, şimdi o ailenin başına geçip kararları kendisinin vermesini son sözü de kendisinin söylemesini ister. Saruhan’lı ailesi tahmin edemeyecekleri kadar lüks bir hayatın içerisinde bulurlar kendilerini. Baba 2. bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Kadir, ilk kez babasını dinlemeye karar veriyor.

Baba 2. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Emin Yeni Hayatında Kadir’i İstemiyor!

Kadir İlk Kez Babasını Dinlemeye Karar Veriyor!

Baba 2. bölüm 2. fragmanında; Emin, konaktaki odalara bakıp ailesini tek tek yerleştiriyor. Kadir, Ödemiş’te kalıyor. İlk kez babasını dinleyip kendisine orada bir hayat kurmaya karar veriyor. İlk adımı da atıyor. Emin, kurtlar sofrasına düştüğünden habersiz işlerin başına geçiyor.

İşte Baba 2. bölüm 2. fragmanı…

BABA DİZİSİNİN İLK BÖLÜM ÖZETİ!

Saruhanlı ailesi, Ödemiş’te aile apartmanında hep beraber mütevazi bir hayat süren, geleneklerine bağlı geniş bir aile idi. Ailenin reisi Emin Saruhanlı, aile değerlerine sıkı sıkıya bağlı otoriter bir babadır. Öte yanda ise İstanbul’da bambaşka bir hayata sahip zengin Saruhanlı ailesi vardı.

Bu ailenin reisi Mehmet Ali Saruhanlı, Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biridir. Mehmet Ali Saruhanlı’nın torunu Çisem’in düğünü için tüm ailenin Buenos Aires’e giden uçağa binmeleri Saruhanlıların kaderini tamamen değiştirir. Yaşanan uçak kazasında Mehmet Ali Saruhan ve tüm ailesi yaşamını yitirir.

Yıllardır görüşmediği kardeşinin ölüm haberini televizyondan öğrenen Emin büyük bir yıkım yaşar. Mehmet Ali Saruhanlı’nın hayattaki tek akrabası ve mirasçısı olan Emin Saruhanlı, bu durumu kendi karısı, çocukları da dahil kimsenin öğrenmesini istemezken cenazede gazetecilerin çekmesiyle gerçekler açığa çıkar.

Tüm bu olayların üzerine bir süredir hafızasıyla ilgili sorun yaşayan ve sürekli Resmiye isimli bir kadının hayalini görmeye başlayan Emin, gizlice yaptırdığı testler sonucunda alzheimer başlangıcında olduğunu öğrenir. Başta Mehmet Ali Saruhanlı’dan kalan mirası kabul etmeyeceğini söyleyen Emin, hastalığını öğrendikten sonra ailesi için mirası kabul eder ve ailesiyle birlikte İstanbul’a Saruhanlı köşküne gider.

Ailenin hapisteki oğlu Kadir Saruhanlı ise tahliye olup geri döndüğünde boş bir evle karşılaşır. Ailesinin kendisine haber vermeden gittiğini öğrenir.

Baba Dizisinin Yayın Tarihi Belli Oldu! Dizinin 1. Bölüm 2. Fragmanı Yayında!

Kardeşlerim 41. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Resul Akif’le Ortaklığını Bitirmek İstiyor!

0

Atv’nin sevilen dizisi Kardeşlerim, 40. bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Şengül, her şeyi hatırlıyor. Ancak Orhan’ın kendisini evden kovacağını düşünüp hatırlamıyormuş gibi davranıyor. Resul, Ayla’dan boşanıyor ve Suzan’a evlenme teklif etmeye hazırlanıyor. Akif Suzan’ı, Resul’e ilişkilerini anlatmakla tehdit ediyor. Doruk, Berk’in doğum günü için yazlık evde bir doğum günü sürprizi hazırlıyor. Akif ile Suzan, eve birlikte girip tartışmaya başlıyorlar. Onların ilişkisi olduğunu ve Asiye’nin annesinin ölümüyle bir alakalarının olduğunu herkes öğreniyor. Kardeşlerim 41. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Resul, Akif’le ortaklığını bitirmek istiyor.

Cumartesi Dizileri 2021

Resul Akif’le Ortaklığını Bitirmek İstiyor!

Kardeşlerim 41. bölüm 1. fragmanında; Şengül, eğer her şeyi hatırlarsa Orhan’ın kendisinden hesap soracağını öğreniyor. Ayla Resul’e, Akif ile Suzan’ın çocuklara basıldığını anlatıyor. Suzan, Resul’le konuşmaya gidiyor. Resul Akif’e, Suzan’la yaşadığı ilişkiyi öğrendiğini ve onunla artık ortaklığını bitirmek istediğini söylüyor. Beş parasız kalan Ömer, tefecinin yanına gidip onun iş teklifini kabul ettiğini söylüyor.

İşte Kardeşlerim 41. bölüm 1. fragmanı…

KARDEŞLERİM 40. BÖLÜMDE BAŞKA NELER OLDU?

Şengül, her şeyi hatırlıyor. Ama Orhan’ın kendisini evden kovacağını düşünüp hatırlamıyor numarası yapmaya devam ediyor. Ertesi gün, Nebahat’in yanına gidip tekrar işe girmek istediğini söylüyor. Akif zaten Nebahat’e, Şengül’ü işe almasını ve onun bir şey hatırlamadığından emin olmaları gerektiğini söylemişti. Nebahat Şengül’ü işe alıyor.

Akif, Şengül’ün numara yaptığını anlıyor ve ona bir oyun oynuyor. Şengül’ün her şeyi hatırladığı ortaya çıkıyor. Ömer, bir inşaatta gece bekçiliğine başlıyor. Otopark çetesi onun otoparkçılık yaptığını düşünüp darp ediyor.

Resul Ayla’yla buluşuyor ve o ne istiyorsa verip ona boşanma protokolünü imzalattırıyor. İkili ertesi gün bir celsede boşanıyor. Bunu duyan Akif, Suzan’ı Resul’e kaptırdığı için üzülmeye başlıyor. Resul, Suzan’a evlenme teklif etmeye hazırlanıyor. Ona en gösterişli yüzüğü alıyor.

Bunu gören Akif, sarhoş bir şekilde Suzan’ın kapısına dayanıyor. Onunla konuşuyor ve Suzan’dan kendisine bir şans daha vermesini istiyor. Suzan’da, onu evden kovuyor. Suzan, Resul’le buluşmaya hazırlanırken Akif arıyor. Ona, aralarındaki ilişkiyi Resul’e anlatmakla teklif ediyor.

Suzan’a, yazlık evde onunla buluşacağını söylüyor. Aybike, Berk’in doğum günü için bir şeyler yapmak istiyor. Asiye, Doruk’tan organizasyona yardım etmesini istiyor. O da yazlık evlerinde bir organizasyon hazırlıyor. Çocuklar Berk ile Aybike’nin geldiğini düşünüp ışıkları kapatıp saklanıyor.

Akif ile Suzan, içeri girip tartışmaya başlıyor. Oradaki tüm çocuklar onların ilişkileri olduğunu, Asiye’nin annesinin ölümüyle Akif’in bir ilgisi olduğunu öğreniyor.

Kardeşlerim 40. Bölüm 3. Fragmanı Yayında! Akif İle Suzan Büyük Faka Basıyor!

Oğlum 3. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Efe Kaan’ı Kendisinin Öldürmediğini Söylüyor!

0

Show Tv’nin yeni dizisi Oğlum, 2. bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Zeynep, sonunda Tuğrul’a ulaşıp durumu anlatıyor. Tuğrul, polislerden önce evdeki kanlı gömleği bulup saklıyor. Polis evde kanlı gömlek bulamıyor. Zeynep o gömleği yanına alıyor. Efe, tatbikat için olay yerine götürülüyor. İrfan, oğlunun katilini öldürmek için oraya gittiğinde katilin bir çocuk olduğunu görüyor. Zeynep, Demet’le konuştuktan sonra kanlı gömleği komisere teslim ediyor. Oğlum 3. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Efe Demet’e, Kaan’ı kendisinin öldürmediğini söylüyor.

Çarşamba Dizileri 2021

Efe Kaan’ı Kendisinin Öldürmediğini Söylüyor!

Oğlum 3. bölüm 1. fragmanında; Efe, İrfan’dan çok korkuyor ve koşup babasına sarılıyor. İrfan Tuğrul’a, ölen çocuğun babası olduğunu haykırıyor. Tuğrul, Zeynep’in yaktığını söylediği gömleği komisere teslim ettiğini öğreniyor. Demet, tekrar Efe’yle konuşuyor. Efe ona, Kaan’ı kendisinin öldürmediğini itiraf ediyor. Kaan’ı kim öldürdü?

İşte Oğlum 3. bölüm 1. fragmanı…

OĞLUM 2. BÖLÜMDE BAŞKA NELER OLDU?

Zeynep, oğlunun Kaan’ı öldürdüğünü duyunca sinir krizleri geçiriyor. Demet’e, onun yalan söylediğini ona inanmalarını söylüyor. Zeynep’i, komiser dışarı çıkartmak zorunda kalıyor. Tuğrul, Zeynep’in telefonlarına yeni cevap veriyor. Zeynep, durumu kocasına anlatıyor. Tuğrul, bir kanlı gömlek olduğunu duyunca hemen eve gidip gömleği saksının altına saklıyor.

Zeynep, polislerle birlikte eve geliyor. Evin her yerinde kanlı gömlek aranıyor. Ancak bulunamıyor. Onlar gittikten sonra Tuğrul gömleği oradan çıkartıyor. Komiser, güvenlikten Tuğrul’un kendilerinden önce eve girdiğini öğreniyor. Zeynep, hemen gömleği alıp çantasına saklıyor.

Komiser, Zeynep ile Tuğrul’u ifade için emniyete alıyor. Gömlek için evde tekrar arama yapılıyor. Zeynep, gömleği karnına bağlayıp bulunmasını engelliyor. Sorguda, gömleğin yerini bilmediklerini söylüyor. Eve geldiklerinde Zeynep Tuğrul’a gömleği yaktığını söylüyor.

Melike, okula gidip öğretmenle konuşmak istiyor. Öğretmen dışarı çıkmayınca okulun camlarını kırıyor. Şikayet üzerine Melike, kamu malına zarar vermekten karakola götürülüyor. Karakolda Melike, Efe ile tanışıyor. Onun kendisine verdiği mavi kırlangıç oyuncağıyla göz yaşlarını tutamayıp Efe’ye sarılıp ağlıyor.

Demet Efe’yi, bir türlü o günle ilgili konuşturamıyor. Onu alıp olay yerine tatbikat için götürüyor. Efe orada, hiçbir şey gösteremiyor. Sadece onu öldürdüğünü söylüyor. İrfan, bir silah alıp tatbikatı basıyor ve oğlunun katilini öldürmek istiyor. Onun çocuk olduğunu görünce ne yapacağını bilemiyor.

Zeynep, Kaan’ın cenazesine gidiyor. Dönüşte Demet’le karşılaşıyor. Demet ondan, kendisini emniyete bırakmasını istiyor. Zeynep Demet’le konuştuktan sonra gömleği alıp gidip komisere veriyor.

Emir Ersoy Kimdir?

0

“Calypso Kralı” lakabıyla tanınan Metin Ersoy’un oğlu Emir Ersoy Kimdir? Emir Ersoy Kaç Yaşında? Emir Ersoy Ne Zaman Doğdu? Emir Ersoy Nerede Doğdu? Emir Ersoy Aslen Nereli? Emir Ersoy Hangi Burç? Şimdilerde oyuncu Gökçe Bahadır ile evlilik hazırlığı yapan müzik insanı Emir Ersoy hakkında merak edilen tüm detaylar Kimdir makalemizde. İşte Emir Ersoy…

Emir Ersoy Kaç Yaşında? Emir Ersoy Ne Zaman Doğdu? Emir Ersoy Nerede Doğdu?

14 Ekim 1977 yılında, İstanbulda dünyaya gelen Emir Ersoy, 44 yaşındadır.

Emir Ersoy Aslen Nereli? Emir Ersoy Hangi Burç?

Aslen İstanbullu olarak bilinen Emir Ersoy, Terazi burcudur…

Emir Ersoy Kimdir?

Türkiye’de “Calypso Kralı” lakabıyla tanınan Metin Ersoy’ un oğlu olarak İstanbul’ da dünyaya gelen Emir Ersoy, yıllar sonra, “Küçükken en büyük zevkim, babamın konserlerinde orkestranın arasında oturmaktı.” diyebilecek kadar latin müzigi ile iç içe büyüdüğü bir çocukluk yaşadı.

1997 yılının sonundan itibaren babası ile aynı dönemin tanınan sanatçılarından Alpay ile yolları kesişen Emir Ersoy, Yaklaşık 3 yıl süren bu birlikteliğin ardından Alpay’ın “Küçük Bir Öykü” adlı albümünün aranjörlüğünü üstlendi.

1998 yılında Cüneyt Akgün ile birlikte Mojito adlı latin-jazz grubunu kurdular ve Türkiye’de birçok yerde bu isim adı altında konserler veren Emir Ersoy, 2007 yılında Almanya’da yaşayan Fas asıllı şarkıcı Saad Chemmari’nin Sahar, Gülcan Altan’ın Gülümser ve Cüneyt Akgün’ün Koyu adlı albümlerinin aranjörlüğünü üstlenen Emir Ersoy, Cuban Portrait adını verdiği latin-jazz tarzındaki ilk albümünün kayıtlarını da 2008 yılının Şubat ayında tamamladı…

2009 yılında solo kariyerine daha fazla eğilen Emir Ersoy’un, Türkiye’nin ilk latin-caz albümü özelliğine sahip Cuban Portrait isimli albümü Soulfulworks Records etiketiyle piyasaya sürüldü. Ayrıca aynı yıl Türk Metal grubu Sexen’ in klavye düzenlemelerini, miks ve mastering lerini de üstlendi. Bir yandan solo konserlere çıkarken bir yandan da salsa orkestrası projesi olan Projecto Cubano ile sahne almaya devam etti…

 

Mehmet Erdem: Arabam Yok Enstürüman Seviyorum

Geçtiğimiz gün röportaj veren Mehmet Erdem “Arabam yok enstürüman seviyorum” dedi. İşte Mehmet Erdem’in o röportajı;

Klasikleşmiş slow, çok damar şarkıların var. Şarkılarındaki kadar bunalım bir adam mısın?

Yooo, değilim. Bizim gibi Doğulu toplumlar biraz daha hüzünlenerek mutlu oluyoruz. Bunu da çok mazohist bir yerden söylemiyorum. Ama hüzün iyidir bizde biraz. “Bir yerde oturalım, müzik dinleyelim” denince çok hareketli şarkılar çalınmaz. Hemen herkes bir içine döner. Yani ben de hepimiz kadar bunalımım, hepimiz kadar eğlenceliyim.

Romantik şarkıların adamısın. Gerçekten romantik misin?

Hiçbir şarkıya bir başlık altında bakmıyorum. Seviyor muyuz, düzenlemede o şarkıya ne katabiliriz…

Yani romantik bir tip değilsin…

Çok değilim, daha düz insanım aslında.

Vildan Atasever ile Mehmet Erdem Düğününden İlk Kareler…

Yeni sahnede veya kliplerinde iki döktüreyim, biraz oynayayım derken görmüyoruz. Hiç dağıttığın olmaz mı?

Ben müzisyen tarafındayım işin. Biz çalarız, millet oynar gibi. Normalde öyle bir şeyim yok, evde gizli dans etmiyorum. Olsa yaparım, kasacak bir durum yok.

Fotoğraflarına bakınca bıçkın bir delikanlı havan var. Öyle misin?

Belki tipten dolayı öyle duruyor. Sonuçta ben liseyi yatılı okudum, üniversitede yatılı kaldım, sokakta vaktimiz geçti. Daha tedbirliyiz, daha uyanığızdır, yani gözümüz açıktır…

Maçoluk var mı?

Yok, maçoluk bana seksist bir şey geliyor, eşitliğe inanıyoruz her konuda.

Son albümde görüşmüşüz dört yıl önce. Bu arada Vildan Atasever ile evlendin. Nasıl karar verdin?

Benim arkadaşımla onun yeğeni evlendi. Onların düğününde tanıştık. Sonra görüşmeye başladık, aileler tanıştı. Zaten birçok yerden bizim ortak arkadaşlarımız, paylaştığımız fikirler vardı, sonra da evlenmeye karar verdik.

Evlilik, hayatı nasıl etkiliyor?

Daha çok sorumluluk. Aslında ilişki yaşarken de aynı sorumluluğu taşıyorduk ama sonuçta evlilik dediğinde aileler daha çok işin içinde oluyor, o da tatlı bir şey. Bariz çok bir şey değişmiyor ama tırnak içinde dışarıdan adı konmuş oluyor.

Vildan’a hiç şarkı yazdın mı?

Daha olmadı da inşallah yaparım. Müzik biraz daha farklı bir yerde bende. Her şarkının sözünü yaşıyor olmam gerekmiyor. Konulara bir sürü farklı açıdan bakabiliyorsun. Ama tabii beraber dinlediğimiz müziklerden “Bu güzel olurmuş” gibi şeyler söylüyoruz.

Biriniz oyuncu, biriniz müzikle ilgileniyorsunuz… İki kişi de sanatçı olunca evde sürekli bir sanat ortamı oluyor mu?

Yok, öyle değil. İkimiz de evde vakit geçirmeyi seven insanlarız. Genel olarak bir şeyler okuyoruz, izliyoruz, herkes gibi ama evde öyle bir sanat ortamı yaşanmıyor sonuçta. Fikirlerimizi paylaşıyoruz, tabii daha farklı hassasiyetlerimiz var, bir şeyi izlerken ben daha farklı bakıyorum, o müzik dinlerken daha farklı hisle bakıyor, söylüyor.

ARABAM YOK, BEN ENSTRÜMAN SEVERİM

Mehmet’i bir şarkıyla anlatacak olsan hangi şarkıyı seçerdin?

Bir şarkıya indiremiyorum aslında, ‘Şikâyetim Var’ belki… Bütün dünyada herkesin hak arayışı var, herkes hakkını bulsun, kimse haksızlığa uğramasın istiyoruz.

Umutlu musun?

Umutluyum tabii canım, niye umutsuz olayım, umutsuz yaşanmaz. Sonuçta umudu olanlar bugünlere getirdi bizi. “Öldük, bitiyoruz” diye yaşasaydık ya da geçmiş kuşaklar öyle davransaydı bugünlere gelemezdik.

Müzik dışında tutkun var mı? Lüks arabalar gibi falan…

Benim arabam yok mesela… Ben enstrüman severim. Şahsına münhasırdır, belli bir süre sonra senin bir parçan gibi olur. Onun dışında mütevazı bir kafadayım, israf falan bana ters gelen şeyler.

Seni neler kızdırır?

Yanlış anlaşılmak, gereksiz önyargılı insanlar… Bir de herkes her konuda her şeyi biliyor gibi ya… Gerçekten bilgili olana saygımız var ama herkesin her şeyi biliyor gibi davranması bir boşluk bulutu yaratıyor, mesnetsiz bir şeye cevap vermek zor.

HERKES TOPA TUTMAYA HAZIR OLUYOR

Yeni albümün ‘Bir Şarkı Vardı Ya’ 10 şarkıdan oluşuyor, 9’u cover. Neden cover yapmaya bu kadar sevdalısın?

Zamane hengâmesinde öyle müzik ve sözler çıkmıyor. Müzik yapılsa da sözlerde biraz sıkıntımız oluyor. Bir de hepsi çok özel şarkılar. Aklımızda olan cover’ları yapalım, bitirelim derdindeyim. Bundan sonra belki daha çok yeni bestelere
ve sözlere yöneleceğiz.

Herkesin sevdiği, bildiği şarkıları yeniden yorumlamak sırtını sağlam duvara yaslamak mıdır?

Bir yandan öyle. Sağlam şarkılar evet, ama bir yandan da zor top.

Neden?

“Defteri dürülmüş şarkı” derler ya… Herkesin başkasının sesinden çok duyduğu, alıştığı şarkılar. Kötü olduğunda eleştiriye çok açığız, herkes topa tutmaya hazır oluyor.

Şarkıların sahiplerinden “Çok güzel olmuş” yorumları almışsındır ama hiç “Şarkıyı mahvetmişsin” diyen oldu mu?

Vallahi çok şükür olmadı. Zaten Allah rahmet eylesin, belli bir kısmı aramızda değil. Ama görüşebildiklerimden mesela İlhan Abi (Şeşen) birkaç sefer aradı, “Ne güzel söylemişsin” dedi. Öyle şeyler mutlu ediyor beni.

Albüm Barış Manço’nun ‘Ali Yazar Veli Bozar’ şarkısıyla başlıyor. Daha önce de sık sık Manço şarkıları söyledin. Neden? Ve diğer şarkıları nasıl seçtin?

Barış Manço her albümümde neredeyse var. Zamane ozanı gibi. En son yakaladığımız ozanlardan biri o. Gördük, dinledik… Şarkılarında atasözü gibi sözler var. O yüzden çok hoşumuza gidiyor, sırf benim değil, herkesin çok hoşuna gidiyor. Albümdeki diğer şarkılar da zamanla birikti. Ne zamandır zaten ‘Kavak Yelleri’ni yapacaktık ama albümlerde bir slow dengesi oluyor, öbür albümde yer kalmamıştı. ‘Sevdalılar Beni Anlar’ı, ‘Leyla ile Mecnun’ zamanı yapmıştık, bir de dizi müziğinden ayrı yapalım dedik. ‘Hava Nasıl Oralarda’ ve ‘Sevemedim Karagözlüm’ü zaten sahnede söylüyorduk. Jale’den ‘Üzgünüm’ uzun zamandır aklımdaydı.

Single döneminde albüm yapan nadir insanlardansın, neyin cesareti bu?

Bizim kafalar hâlâ kaset zamanında kaldı. Baştan beri hedefimiz yol albümü olsun, koyalım dinleyelimdi. O yüzden şarkıların sıralamalarına falan da çok dikkat ediyoruz. Ama ilk defa bu albüm basılı değil, dijital… Zaten artık herkes dijitalden dinliyor. Bu da son albüm olacak, ikili-üçlü şarkılarla çıkaracağız herhalde.

Bu ne hissettiriyor?

Mecralar değişiyor. Sonuçta müzik, aynı müzik, konu çok değişmiyor. Ama biz kasetleri yakalayan son kuşağız herhalde, o bitti, CD’yi gördük. Mesela ilk başta stüdyoda bantlara kaydediyorduk, sonra dijitale geçildi. Bu bir süreç. Şimdi kartonetler yok, orada kim ne çalmış bakılırdı.  Keşke devam edebilse ama elimizde olan bir şey değil. Dünya değişirken biz hâlâ kaset bassak şu an kim dinleyecek?

Albümde bir de yeni şarkı var ‘Bir Şarkı Vardı Ya’. Hikâyesi nedir?

O şarkı da mesela bir önceki albüm için de hazırdı ama bu albüme kaldı. Özellikle ismini böyle koyduk. Dediğin gibi cover seviyoruz ya… Balad bir şarkı. Cihan Güçlü’nün zaten her albümde bir şarkısı var. 25 senedir arkadaşız. Birbirimizi çok iyi tanıdığımız için beni düşünerek şarkı yapıyor.

HAKSIZLIKLA İLGİLİ DERDİM VAR

44 yaşındasın. Hayatın nasıl bir dönemi?

43’ten bir sonra, 45’ten bir önce (gülüyor). Daha huzurluyum, daha sakinim.

Hayatta nelerle derdin var?

Haksızlıkla derdim var. Bir de ben tek başına mutlu olunabileceğine inanmıyorum. Herkes total mutluluğun biraz da başkasının mutluluğuyla ilintili olduğunu anlayabilse daha rahatlayacağız bence.

Kariyerin hep yolunda gitmiş görünüyor. Hiç hayatta yenildiğini hissettiğin anlar oldu mu?

Yenilme gibi demeyeyim de mesela pandemi başladığında bir sene boşa düştük, hiç konser olmadı. “Biz ne yapıyorduk” durumu oluştu. İlk zamanlar müzisyen arkadaşlarla bile çok nadir görüşebiliyorduk. Böyle devam ederse ne yaparız, nasıl müzik üretebiliriz, insanlara nasıl ulaşabiliriz diye çok düşündüm. Çünkü bizi besleyen şey konser. İnsanlarla bire bir canlı çalma hissi telafi edilebilecek bir şey değil. Şimdi durum toparlıyor artık.

O dönem kendine dair keşifler oldu mu?

Laf olsun diye demiyorum, gerçekten daha çok kitap okudum, evde birçok enstrüman var, hengâmede kimi zaman onlara vakit ayıramıyorsun, bol bol enstrüman çaldım. Beni biraz daha besledi.

BENİM MEKANİZMA ÖYLE ÇALIŞMIYOR, MAKİNE BOZULUR

Sezen Aksu’nun ‘Hakim Bey’ şarkısını 17 sene sonra sen seslendirdin. Ve bundan 10 yıl önce bir günde hayatın değişti. Nasıl etkilendin?

İlk başta şaka gibi gelmişti.

Nasıl?

Her yerde, her arabada ‘Hakim Bey’ çalıyordu. ‘Truman Show’ filmindeyim gibi hissediyordum. Benimle mi oynuyorlar, birisi bekliyor da, ben bir yere girince mi çalıyorlar diye düşünüyordum (gülüyor). Ama gerçekten sevilmesi hoşuna gidiyor insanın. Bir de dediğim gibi şarkı kaç sene önce yapıldıysa yapılsın bir sözü varsa, bir yere dokunuyorsa karşılığını buluyor.

ÖZGÜRLÜK KISITLANIYOR

Boğaziçi Üniversitesi, Makine Mühendisliği mezunusun. O zamanlar bir gün gelip de buralarda olacağını hayal eder miydin?

Makine mühendisi olmayacağımı biliyordum. İzmir Fen Lisesi’nde okudum, zaten mühendislik ağırlıklı bir kafan oluyor. Boğaziçi’ni kazandıktan sonra Kardeş Türküler’le tanıştım. Sekiz sene onlarla çaldım. Hep müzik yapayım diyordum ve bir şekilde yolunu buldu. Sen kendin söylediğin şarkıya inanırsan, kendin tatmin oluyorsan insanlar da bir şekilde onu alıyor.

Peki, tanınmak ve şöhret hayatını nasıl değiştirdi?

Özgürlüklerin biraz daha kısıtlanıyor. Telefonlarla birlikte kamera herkesin elinde olduğu için bir fotoğraf olayı var. Her zaman biraz daha temkinli oluyorsun, onun haricinde çok da bir şeyi değiştirmiyor aslında.

İlk albümünden bu yana 10 sene geçmiş. Popüler kültürün gerektirdiği şeyleri yapmadan, magazinde de bulunmadan sadece şarkı söyleyerek bu işte var olmak zor muydu?

Yani sonuçta müzisyenim, bununla yaşıyorum. Benim için şunların bunların yapılması gibi belli şartlar yok. Kendi açımdan zorlanmadım, istediğim müziği yapıyorum çok şükür ve talep de görüyor. Yani dinleyicimizle karşılıklı bir alışveriş var. O şartlar çok gerekli değil.

Bu yıllar müziğini nasıl değiştirdi?

Sonuçta bütün dünyanın dönüşümü gibi biz de dönüşüyoruz. Ama yaklaşık aynı çizginin üstünde gittiğimizi düşünüyorum. Daha önce de “Şehirli akustik müzik yapmaya çalışıyoruz” dedim, hâlâ öyle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz aslında.

Tüm Türkiye’yi dolaşıyor, sürekli konserler veriyorsun. Şarkıların kadar sesinin hayranı da çok. Ama sesini eleştirenler de var. Bu tip yorumları okuduğunda bozuluyor musun?

Yok, beğeniye açık bir şey yapıyoruz, insanlar beğenebilir de beğenmeyebilir de. Sonuçta yaptığımız işte nizami-maddi bir hata yok. Doğru yerden okunmuştur, her şey teknik olarak doğrudur, dünya çapında herhangi bir yerde çalabilirim bu parçayı ama geri kalan şey kişisel. Beğenmeyen de olabilir, takılmıyorum. Zaten herkesin beğenmesi de bir garip olur, “Nerede hata yapıyoruz acaba” deriz o zaman.

Bir yandan sesini çok seksi bulanlar da var. Bunun ekmeğini yedin mi? Birini tavladığın falan oldu mu sesle?

Sen de biliyorsun az çok, öyle biri değilim. Benim mekanizma öyle çalışmıyor, makine bozulur.

Edvina Sponza: İbrahim Kutluay’la Arkadaşız

Bir süre önce yollarını ayırma kararı alan Edvina Sponza ve İbrahim Kutluay son dönemlerde yeniden birlikte görüntülenmeye başladı. Kutluay’ın Edvina Sponza’yı basın mensupları yüzünden ekmesi ise kafaları iyice karıştırdı. Edvina Sponza “İbrahim Kutluay’la arkadaşız” açıklaması yaptı. İşte detaylar;

Yollarını Ayırdılar

Eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay’ın, uğruna eşinden boşandığı Edwina Sponza ile beş yıllık aşkı bitti. Bir dargın bir barışık olan İbrahim Kutluay ile Edwina Sponza’nın ayrılıklarının bu defa kesin olmasının sebep ise İbrahim Kutluay’ın yeni bir aşka yelken açmış olması.

İbrahim Kutluay’dan Aşk İddialarına Yanıt

Edvina Sponza: İbrahim Kutluay’la Arkadaşız

Edvina Sponza, önceki gün Bebek’te görüntülendi. Elinde çiçeklerle sahilde yürüyen Sponza, Arnavutköy’de kendisini araçla almaya gelen Kutluay’la buluşacaktı. Gazetecileri fark eden Sponza, hızlı adımlarla geri dönerek Kutluay’ı uyardı. İbrahim Kutluay gaza basıp giderken, Sponza evine döndü. Muhabirlerin, “İbrahim Kutluay’la yeniden birlikte misiniz?” sorusuna, “Birliktelik yok, arkadaşız” diyerek çıkan haberleri yalanladı.

İbrahim Kutluay Kimdir?

Ortalık Karışacak

Günaydın’dan Bülent Cankurt, bugünkü yazısında İbrahim Kutluay gönlünü ünlü YouTuber’a kaptırdı” dedi. İbrahim Kutluay’dan yılın aşk basketi olarak yorumlanan sürpriz ilişki oldukça ses getirecek.

İşte Bülent Cankurt’un yazısı…

Hatırlarsınız… İbrahim-Demet Kutluay çiftinin 11 yıllık evliliklerinin bitmek üzere olduğunu, tüm Türkiye 12 Ekim 2016’da bu köşeden öğrenmişti.

Eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay’ın, uğruna eşinden boşandığı Edwina Sponza ile beş yıllık (bilinen!) büyük aşkının bittiğini de ilk benden öğrenin…

Hoş, şimdiye kadar kaç kez ayrılıp barıştıklarını kendilerinin bile unuttuğu Kutluay ile Sponza’nın önceki hafta yine ayrıldıklarını duymuş, her zamanki gibi yine öpüşüp-barışırlar diye yazmamıştım.

Ancak bu seferki kesin gibi! Çünkü kulislerdeki TOP 10’da bir numaralı dedikodu; İbrahim Kutluay’ın kalbini yeni bir aşka açtığı…

İbrahim Kutluay’ın gönlünün yeni sultanı da tanıdık bir isim: Ünlü Youtuber ve aşçı İdil Yazar.

2017’de Tolga Tatari’den boşandıktan sonra adını aşk dedikodularından uzak tutan İdil Yazar ile İbrahim Kutulay’ın aşkı daha çok taze.

Ancak bu aşka şahit olanların söylediğine göre, çiçeği burnunda aşıklar, mutluluktan bulutların üzerinde geziyormuş! Görünen o ki Kutluay, Sponza’yı unutmuş!

Bakalım daha önce de birkaç kez ilişkisine sahip çıkan Sponza için de aynı şey geçerli olacak mı?