Genç yetenek Caner Ünsal’ ın Aki adlı albümü, Ep Londra’li modern klasik muzik label’i collaborative records tarafindan piyasaya sunuldu. Şarkı ise Londra’lı Modern Klasik Müzik Label’ı Collaborative Records tarafından çıkartıldı. İşte Detaylar…
“Türkiye’den Avrupa’ya Uzanan Alışılmışın Dışında Bir Yetenek”
Yetenekli müzisyen Caner Ünsal, İlk Ep’sini Michael Nywman ve Philip Glass olmak üzere, Olafur Arnalds ve Nils Frahm gibi ünlü bestecilerden ilham alarak tamamladı. Ep 2 vals,1 etüt olmak üzere 3 parça yer alıyor…
Şu an kendi albüm çalışmalarına devam eden Caner Ünsal; İlk Ep’isini klasik müziğe aşığı biri olarak ve gelecekteki projeleri için bir zemin oluşturması açısından neo-klasik ve modern klasik müzik olarak tanımlanıyor.
İlk olarak vals formunda olan aki (sonbahar),daha sonrasında ise bir piyano etütü olan haru (ilkbahar) yayınlanacak. Sonrasında ise minimal vals formunda bestelediği Fuyu(Kış) ile ilk serüveni sona erecek.
Albüm müzisyen için dinleyici ile klasik müziği sevdirmek arasında bir köprü niteliği taşıyor. Daha kolay anlaşılabilmesi ve daha yumuşak bir geçişe sahil olup, yenilikçi bir yapıya sahip olması açısından. Albüm romantik bir yapıya sahip olsa da Caner Ünsal’ın Mozart’a hayranlığından dolayı gelen klasik öğelere küçük de olsa yer veriliyor. Bir sonraki albümdeki hedef ise yenilikçi elektronik klasik olarak tanımladığı, yapısal ve melodik özelliklerin yoğun olarak kullanıldığı bu müziği sahnelere taşımak.
‘Aki’ adlı albümünü yeni piyasaya çıkana genç müzik adamı Caner Ünsal Kimdir? Caner Ünsal Kaç Yaşında? Caner Ünsal Ne Zaman Doğdu? Caner Ünsal Nerede Doğdu? Caner Ünsal Aslen Nereli? Caner Ünsal Hangi Burç? Caner Ünsal hakkında merak edilenler Kimdir yazımızda. İşte Caner Ünsal…
Caner Ünsal Kaç Yaşında? Caner Ünsal Ne Zaman Doğdu? Caner Ünsal Nerede Doğdu?
1 Şubat 1985 yılında İstanbul’ da doğan Caner Ünsal, 35 yaşındadır.
Caner Ünsal Aslen Nereli? Caner Ünsal Hangi Burç?
Aslen İstanbullu olarak bilinen Caner Ünsal, Kova burcudur.
Caner Ünsal Kimdir?
İstanbul Güzel Sanatlar Lisesi’nde 4 sene klasik piyano ve çello eğitimi alan Caner Ünsal, liseden sonra Marmara Üniversitesi’ni kazanan genç yetenek müzik öğretmenliği üzerine lisansını tamamladı. Müziğe olan tutkusunu eğitim yaşamında da devam ettirmek isteyen Caner Ünsal, kariyerine Viyana konservatuvarı Opera bölümünü de ekledi. Yaklaşık 1 senelik bir serüvenden sonra Türkiye’ye geri dönen sanatçı Caner Ünsal, ünlü sanatçılardan Cem Adrian’la çalışmaya başladı.
Lise ve Üniversite hayatı boyunca; Avusturya Kültür Ofisi, Atatürk Kültür Merkezi ve İş Sanat gibi sahnelerde konserler veren Caner Ünsal, 4 sene Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Öğretim Üyeliği yaptı.
TRT’nin sevilen programı ‘Fazlası Zarar’ın güzel sunucusu Ezgi Sertel, anne olduktan sonra değişen hayatını anlattı. Geçtiğimiz yıl ikiz bebeklerini kucağına alan Ezgi Sertel, pandemi sürecinde doğum yapmanın ve eve kapanmanın zorluklarını anlatarak, “Doğumdan sonraki süreç benim için zor geçti. Hep evdeydik, annecim beni hiç yalnız bırakmadı. O anlamda çok güzel oldu. Çünkü annesine babasına sarılamayanlar var. Ben şanslıydım ailem ve sevgili eşim Ozan Çobanoğlu hep yanımdaydı”dedi.
İkiz annesi olmanın yorucu olmasının dışında özel bir şey olduğundan da bahseden Ezgi Sertel, çocuklarıyla vakit geçirmek için her saniyeyi değerlendirdiğini anlatarak “Beni en iyi ikiz anneleri anlar”dedi.
Sunduğu ‘Fazlası Zarar’ programında tutumlu olmanın önemine değinen Ezgi Sertel, program formatının kendisini anlattığını ve hayatının hiçbir evresinde müsrif bir insan olmadığı belirtti. Kendisine gelen hediyeleri ve fazla eşyalarını her zaman paylaştığını aktaran Ezgi Sertel, en çok da bebeklerinin fazlasını, küçülen eşyalarını dağıtmayı sevdiğini anlattı.
Okan Kurt’un koronavirüse yakalanmasının ardından testinin pozitif çıktığını açıklayan şarkıcı Demet Akalın, virüsü yendi. Geçirdiği zorlu süreci anlatan Akalın, “Sırtımda bir ağrı vardı. Sanki kerpetenle bütün hücrelerimi çekiyorlardı. Öyle bir acı hissettim. Karantinada beslenmeme dikkat ettim ve virüsler gitsin diye çok su içince kilo verdim. Şimdilerde tat alıyorum ama koku almıyorum” şeklinde konuştu. Detaylar haberimizin devamında…
İzolasyon süreci biten ve hastalığı yenen Akalın, sunuculuğunu yaptığı programa geri döndü. Virüsü kapması hakkında konuşan Akalın, “Okan, Uludağ’da çok küçük bir oyun odasında maskesiz şekilde oyun oynuyordu. ‘Burada kapmazsam, başka bir yerden kapmam’ dedi. Ben zaten kayarken bile maskemi taktım. Tamamen kadersizlik diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“Okan’ın oyun oynadığı yerdekiler bizi bir hafta sonra ‘Hastanede yatıyoruz’ diye aradı. Sinirlerim bozuldu onu duyunca. Bu çok büyük bir vebal. Aşı olmadığım için de kendime kızgınım” ifadelerini kullandı.
Virüs Sizi Buluyor
“Okan sporcu olmasına rağmen biraz bu süreci ağır geçirdi” diyen Demet Akalın, “Zaten onun pozitif olduğunu duyunca kendimi hazırlamıştım. Hemen C vitamini serumlarına başladım. Belki de o yüzden hafif atlattım. Bana Uludağ’a gitmeseydin’ de diyebilirsiniz hatta istediğinizi yazın ama bu virüs illa ki sizi buluyor” şeklinde konuştu.
Virüsün kendisine bulaşmasıyla ilgili de konuşan Akalın, “Biz zaten Okan’la ayrı odalarda kalıyorduk. O zaman da kızımız istediği için beraber yatmıştık” dedi.
Hastalık Sürecinde En Yakınımdakileri Bile Sildim
“Hastalık sürecinde en yakınımdakileri bile sildim” diyen popçu, sözlerine şu şekilde devam etti; Destek olanlar çok oldu ama bana ‘İşi bırakıyorsun değil mi?’ diye mesajlar atıldı. Bu süreçte İrem Derici ve Tarkan gibi birçok ünlü arkadaşım aradı. İrem sayesinde her gün kelle paça içtim. Orhan Gencebay ve eşi Sevim Emre, bana bitkisel ilaçlar yolladı.
48 yaşındaki Akalın, yaşadıklarını ise şu ifadelerle anlattı:
Sırtımda bir ağrı vardı. Sanki kerpetenle bütün hücrelerimi çekiyorlardı. Öyle bir acı hissettim. Karantinada beslenmeme dikkat ettim ve virüsler gitsin diye çok su içince kilo verdim. Şimdilerde tat alıyorum ama koku almıyorum. Tüm hastalara, herkese acil şifalar diliyorum.
Önceki gece Beşiktaş’taki evinde ritim bozukluğuna bağlı kalp yetmezliği nedeniyle 62 yaşında hayatını kaybeden Serpil Barlas kimdir? Serpil Barlas kaç yaşında? Serpil Barlas nereli? Serpil Barlas hangi burç? Serpil Barlas hakkında tüm merak ettikleriniz haberimizin devamında…
Serpil Barlas kaç yaşında? Serpil Barlas nereli? Serpil Barlas hangi burç?
1 Ocak 1957 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Serpil Barlas oğlak burcudur.
Serpil Barlas kimdir?
Serpil Barlas 1957 İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Türk müziği solisti Aysel İpar, babası Kazım Polat‘tı. 1960’lı yıllarda şehir tiyatrolarında sanat hayatına başladı. Zamanın ünlü orkestralarında solistlik yaptı. 1970 yılında Altın Ses Yarışması’nda Nilüfer’in ardından ikinci oldu. 1976-1978 yılları arasında birkaç 45’lik plak doldurdu ve bunların arasında en çok Oldu Olanlar adlı parça ile adından söz ettirdi. 1978’de Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finalinde “Yaşamaya Bak” isimli şarkı ile katıldı. 1978 yılında ABD’ne yerleşerek bu ülkede 15 sene ikamet etti.
1993 yılında Türkiye’ye dönüşünden sonra AIDS ile mücadelede öncülük yaparak sanat camiasında bir ilke imza attı. Toplumsal konularda yaptığı çalışmalarla kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştı ve ünlü müzisyen Uğur Dikmen’in desteğiyle yaptığı albümlerinde bu konulara temas eden “Benim Adım İnsan”, “Sahipsiz Çocuklar” , “Bosna” adlı şarkıları ile üstlendiği misyonu savunmaya çalıştı. Flash TV’de 3 sene (1998-2001) “Serpil Barlas’la Kurdele” adlı televizyon programını hazırlayıp sundu. Barlas, özellikle 1980’li yıllarda seslendirdiği şarkılarla büyük bir hayran kitlesi oluşturmayı başarmış, üstlendiği sosyal sorumluluk projeleriyle de gündem yaratmıştı.
Uzun yıllardır Amerika’da yaşayan Serpil Barlas, müzik çalışmalarına da orada devam etmişti. Ünlü kompozitör Uğur Dikmen ile evli olan Barlas, aynı zamanda Türk Sanat Müziği’nin assolistlerinden Aysel İpar’ın da kızıydı. Son olarak bir single hazırlıkları içinde olan sanatçı, Nisan ayında stüdyoya girmeyi planlıyordu.
Ünlü popçu Serpil Barlas, Beşiktaş’taki evinde akşam yemeğinin ardından kalbindeki ritim bozukluğuna bağlı kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. 70’li ve 80’li yıllara damgasını vuran müzisyen Serpil Barlas, 1970 yılında Altın Ses Yarışması’nda Nilüfer’in ardından ikinci olmuş ve ‘Oldu Olanlar’ adlı parçasıyla pop müziğinin en bilinen seslerinden biri haline gelmişti.
1980’li yıllarda seslendirdiği şarkılarla tanınan sanatçı Serpil Barlas, önceki gece Beşiktaş’taki evinde ritim bozukluğuna bağlı kalp yetmezliği nedeniyle 62 yaşında hayatını kaybetti. Barlas’ın cenaze töreni bugün, koronavirüs tedbirleri kapsamında Feriköy Mezarlığı’nda gerçekleşti. Detaylar haberimizin devamında…
Serpil Barlas, önceki gece Beşiktaş’taki evinde ritim bozukluğuna bağlı kalp yetmezliği nedeniyle 62 yaşında hayatını kaybetti. Barlas’ın cenaze töreni bugün, koronavirüs tedbirleri kapsamında Feriköy Mezarlığı’nda gerçekleşti. Törene Eşi Uğur Dikmen, kendisi gibi şarkıcı olan annesi Aysel İpar, yakınları ve sevenleri katıldı. Ünlü şarkıcının cenazesi kılınan namazın ardından Feriköy Mezarlığı’nda defnedildi.
Sabaha Kadar Çalışıyorduk
Eşinin bir süredir single hazırlığı içinde olduğunu söyleyen eşi Uğur Şahin, “Amerika’dan geldiği zamandan beri bir ritim bozukluğu vardı. Çalışmalarına devam ediyordu. Oturuyorduk, çalışıyorduk sabaha kadar. Single hazırlığı vardı. Ben de bir sürü şey hazırlıyordum. Alışveriş yaptım, geldim oturuyordu. İstirahat ediyordu, bir şeyler istedi, verdim. Ritim bozukluğunu ciddiye almıyorlar ama yoruluyordu” diye konuştu.
Annesinden Önce Şarkı Söylemeye Başladı
Barlas’ın annesi Aysel İpar’dan önce sahneye çıkmaya başladığını ifade eden Teyzesi Güngör Öner de, “Çok narin, çok hassas, kimseyi incitmez. Biraz içine kapanıktı hatta. 16 yaşında falan başladı bu işe. Çok disipliniydi. Annem vefat ettiği zaman, geldi. Tekrar gitmesi lazımdı Ankara’ya, ben de onunla beraber gitmiştim. Herkesin ona ne kadar saygı duyduğunu gördüm. 14 ay önce görüşmüştük en son. Hep telefonla görüşüyorduk. Ablam da onun gibi şarkıcı. Babamın da sesi güzeldi. Annesinden önce başladı Serpil şarkı söylemeye…” ifadelerini kullandı.
Uzun yıllardır Amerika’da yaşayan Serpil Barlas, müzik çalışmalarına da orada devam etmişti. Ünlü kompozitör Uğur Dikmen ile evli olan Barlas, aynı zamanda Türk Sanat Müziği’nin assolistlerinden Aysel İpar’ın da kızıydı. Son olarak bir single hazırlıkları içinde olan sanatçı, Nisan ayında stüdyoya girmeyi planlıyordu.
Ünlü popçu Serpil Barlas, Beşiktaş’taki evinde akşam yemeğinin ardından kalbindeki ritim bozukluğuna bağlı kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. 70’li ve 80’li yıllara damgasını vuran müzisyen Serpil Barlas, 1970 yılında Altın Ses Yarışması’nda Nilüfer’in ardından ikinci olmuş ve ‘Oldu Olanlar’ adlı parçasıyla pop müziğinin en bilinen seslerinden biri haline gelmişti.
Çıkardığı single parçası “YAKIN YIKIN” ile piyasaya giriş yapan genç şarkıcı Yiğit Sarıkaya kimdir? Yiğit Sarıkaya nerede doğdu? Yiğit Sarıkaya ne zaman doğdu? Yiğit Sarıkaya kaç yaşında? Yiğit Sarıkaya aslen nereli? Yiğit Sarıkaya hakkında tüm merak ettikleriniz haberimizin devamında….
Yiğit Sarıkaya nerede doğdu? Yiğit Sarıkaya ne zaman doğdu? Yiğit Sarıkaya kaç yaşında? Yiğit Sarıkaya aslen nereli?
Yiğit Sarıkaya 1 mart 1990 yılında Kütahya’da doğdu ve balık burcu.
Yiğit Sarıkaya kimdir?
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ni dereceyle kazandı ve dereceyle mezun oldu. Lise dönemi boyunca Doc. Dr. Uğur TÜRKMEN ile çalışma fırsatı buldu. Lisede Güzel sanatlar lisesinde 4 yıl pop grubu solistliğini üstlendi sonrasında Üniversiteyi; Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik eğitimi Anabilim Dalı’nda tamamladı. Uludağ Üniversitesi Bölüm Orkestrasında iki yıl baş kemancı olarak görev yaptı. Aynı süreç dilimi içersinde Bursa Senfoni Orkestrasının kurucusu; Hasan Adıgüzelzade’nin şefliğini yaptığı; Nilüfer Belediyesi Klasik Müzik Orkestrası’nda; 4 yıl Baş kemancı olarak görev yaptı.
Bursa’nın elit mekanlarında 4 yıl boyunca sahne almaya devam etti. Müzik bölümden mezun olduktan üç ay sonra, Şırnak iline Öğretmen olarak atandı. Bu ilde, iki öğretmen arkadaşıyla beraber; Güzel Sanatlar Lisesi’nin kurucusu oldu. Güzel Sanatlar lisesinde iki yıl görev yaptı ve bu süreç içerisinde Şırnak’ta bir Cafe& bistro açtı ve çok sevildi. Daha sonra Eskişehir ilinde görevine devam etti. Eskişehir’de kendisine ait bir Sanat Akademisi ve oda orkestrası kurdu.( Dans Resim Müzik Tiyatro Cast ajansı içinde bulunduran sanat okulu; “ YS Sanat Akademisi”) Daha sonra Anne ve babasının ağır bir trafik kazası geçirmesi sonrası babasını kaybetti.
Zor bir süreç geçirdiği bu dönemden hemen sonra Sanat Akademisinde ortağı olan çocukluk arkadaşı tarafından dolandırıldı ve şirketi elinden gitti. Bu olumsuzlukların üstüne memleketi olan Eskişehir’den uzaklaşmak istedi ve çocukluk hayali olan albüm çıkartma projesini gerçekleştirmek için tayinini İstanbul’a istedi. Bir senenin sonunda bunuda gerçekleştirmeyi başardı. Çıkardığı single parçası “YAKIN YIKIN” ile piyasada yer almaya başladı ve başarı sağladı. Lise, üniversite ve öğretmenlik yıllarında bir çok başarı belgesi ve ödül aldı. Sözü ve bestesi kendisine ait olan “Cehennemi yakıyor” adlı eserini mart ayında dinleyenlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor.
TRT 1 de hafta içi her gün yayınlanan Seksenler dizisinde Yıldız karekteriyle rol alan güzel oyuncu Özlem Balcı Büyük projeleri reddetti! Detaylar haberimizin devamında….
Balcı “Senaryoları Okuduğumda Koyduğum Şartlar Kabul Edilmedi”
TRT 1 de hafta içi her gün yayınlanan Seksenler dizisinde Yıldız karekteriyle rol alan güzel oyuncu Özlem Balcı Büyük projeleri reddetti! Netflix gibi önemli platformlardan sevişme ve öpüşme sahneleri olan film tekliflerini reddettiğini öğrendik bunun üzerine Özlem hanıma işin aslını sorduk?
Netflix gibi önemli platformlardan sevişme ve öpüşme sahneleri olan film tekliflerini reddeden Özlem Balcı konu hakkında şunları söyledi: Son bir ay içinde üç ayrı yapımdan yazlık dizi teklifi aldım bir tanesi Netflix de olacak bir proje idi. Ancak bu dijital medya tekliflerini reddettim, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Özlem Balcı kurallarımın arkasındayım.
Senaryoları okuduğumda koyduğum şartlar kabul edilmedi ben kamera karşısında film çekiyorum diye öpüşmem ve sevişmem! Ciddi bir meblağ teklif edilmesine rağmen reddettim. O filmi benim babam abim izleyecek yarın öbür gün çocuğum olursa o izleyecek belki evleneceğim kişi hoşlanmayacak. Oyuncu arkadaşlarım beni linç edebilir profesyonel olmadığımı da söyleyebilirler. Bu benim tercihim herkes işine baksın. Açıklamasında bulundu.
Show Ana Haber’i RTÜK’e Şikayet Etmişti
Hayvanseverliği ile tanınan güzel oyuncu Balcı Show Ana Haber bülteninde hayvan katliamını naklen uzun süre yayınlayan programa ateş püskürmüştü. O saate birçok çocuk ve gençler o kanalı izliyor ve köpek katliamını naklen seyirci ile uzun süre buluşturan kanalı sosyal medya hesabından paylaştı. RTÜK üst kurulu başkanı Ebubekir Şahin’e özel mesaj atan ünlü oyuncu “konu hayvanlar olunca kendime hakim olamıyorum. Şiddetin her türlüsüne karşıyım dedi.
Başarılı sanatçı Ersay Üner, son teklisi Seni Soruyorlar ile Süper Fm’de Duygu Atakan’ın sunduğu programa konuk oldu. Programın detayları haberimizin devamında…
Program esnasında yeni projeleri ile ilgili açıklamalar yapan Ersay Üner, 2 ayda bir yeni şarkı çıkaracağını söyleyerek şu sözleri söyledi:” Pandemi döneminde bir dönem sadece kendimi dinledim ve analiz ettim. Bir şeyler değişiyor ve ne yaparsak yapalım onu düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. Sonra tekrar üretmeye başladım. Hazırlıklar var şu an. 1 ay sonra yeni şarkı gelecek. Sevdiğiniz eski şarkılarımın akustik kayıtlarını çekip kendi YouTube kanalımdan yayınlayacağız. Ayrıca bir de proje albüm üzerinde çalışıyorum. Müzikte bu sene 20. yılımı yaşadığım için proje albümde 20 şarkı üzerinden harekete geçtik. Şu an hangi sanatçılar okuyacak tam olarak belli değil. Bebek, Sebastian, O Sen Olsan Bari ve birçok şarkım olacak. Bir veya iki şarkıyı da ben kendim seslendireceğim.”
Bir şarkının tutmayacağının garantisini verebilirim
”Pop müziğin birkaç farklı formu var. Az bir alanda savaşıyorsun ve yeni bir hit üretmeye çalışıyorsun. Zor kısmı bu. Şarkıların nereye geleceğini, finalde nasıl bir kitleye ulaşacağını aşağı yukarı tahmin ediyorum ve hissediyorum. Bir şarkı dinlediğimde onun tutmayacağının garantisini veririm ama tutacağının garantisini veremem.”
Ülkemi kendi müziğim ile temsil edemeyeceksem yurtdışı projesi yapmam
”Yurtdışı hedeflerim de var tabii ama asıl yerim burası. En güzel şeyleri yapabileceğim zamanlardayım. Yurtdışı için keyfine bir şeyler yapabilirim. Duygularımı şarkılarımla kendi ülkemde anlatmayı seviyorum ama oraya bir şey yapacaksam buradan bir şey olmak zorunda. Ülkemi kendi müziğim ile temsil edemeyeceksem yurtdışı projesi yapmam.”
Fox Tv’nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Kefaret, 14. yeni bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Sosyal hizmetler Sude’yi almak için Zeynep’in yanına geliyor. Zeynep, istediği süre içinde Meltem’in kendisini şikayet etmesiyle Sude’nin koruyucu aileliğini alamıyor. Ahmet, Elif’i Arzu’nun yanına götürüyor. Sinan, onların peşine düşüyor. Kefaret 15. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Arzu aşkı, Ahmet’in sonu mu olacak?
Kefaret 15. bölüm 1. fragmanında; Ahmet, Arzu ile ilişkisi olduğunu kabul etmiyor. Sude, çocuk esirgeme kurumuna götürülüyor. Zeynep, Sude’yi alabilmek için Sinan’ın koruyucu aileliği işini kaybetmesi uğruna kabul etmesini istiyor. Ahmet, yine Arzu’yla buluşuyor. Arzu’nun adamı, silahını Ahmet’e doğrultuyor.
İşte Kefaret 15. bölüm 1. fragmanı…
KEFARET 14. BÖLÜMDE BAŞKA NELER OLDU?
Sosyal Hizmetler Sude’yi almak için geliyorlar. Araya Sinan’ın ve avukatların girmesiyle onlardan süre alıyorlar. Bu süre içinde Zeynep, Sude’nin koruyucu ailesi olarak başvuru yapıyor. Sinan’da babası olmayı kabul ediyor. Ancak, avukat Sinan’la konuşup onun işinin buna engel olacağını, Sude’yle ilgilenemeyeceğini söylüyor.
Sinan, Sude ile Elif’e madalya takıyor. Onlara üzerilerinden o madalyayı hiç çıkarmamalarını istiyor. Elif, evden kaçıyor. Sinan, o madalya sayesinde Elif’i bulup eve getiriyor. Meltem, gidip emniyete Zeynep’in Sude’nin parasının peşinde olduğunu söyleyip onu şikayet ediyor.
Emniyet, soruşturma başlatıp Sude’nin parasını koruma altına alıyor. Zeynep’in, koruyucu annelik başvurusu kabul edilmiyor. Arzu, Ahmet’i arayıp onunla buluşuyor. Onu oğluyla tehdit edip yanına gelmesini sağlıyor. Can’ın bulunduğunu öğrenen Ahmet, rahatlıyor. Arzu, Ahmet’i baştan çıkartmayı başarıyor.
Gitmeden önce Arzu, Elif’i son kez görmek istiyor. Ahmet’ten onu yanına getirmesini istiyor. O da, Elif’i alıp Arzu’nun yanına götürmek üzere yola çıkıyor. Onun ortalarda olmadığını anlayan Zeynep, Sinan’dan yardım istiyor. Sinan, Elif’in üzerindeki takip cihazı sayesinde onların peşine düşüyor.
Sosyal hizmetlerden gelen görevliler, Sude’yi zorla alıp götürüyor. Zeynip’in, Sude’yi alabilmesi için tek bir çaresi kalıyor. O da Sinan’ın, koruyucu aileliği kabul etmeye ikna etmek.