Ana Sayfa Blog Sayfa 994

Ada Masalı 4. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! Haziran Poyraz’la Girdiği İddiayı Kazanacak Mı?

0

Star Tv’nin yeni gözde dizisi Ada Masalı, 4. yeni bölümüyle yarın akşam ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Haziran, Poyraz’la ortaklığını bitirdiğini açıklar. Bu haber jet hızıyla İdil’in kulağına gider. İdil, Haziran’ın adadan gitmesi şerefine tüm adaya lokma döktürmek ister. Haziran, adadan ve Poyraz’dan ayrılmak istemez. Ada Masalı 4. bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Haziran, Poyraz’la girdiği iddiayı kazanabilecek mi?

Salı Dizileri 2020

Haziran Poyraz’la Girdiği İddiayı Kazanacak Mı?

Ada Masalı 4. bölüm 2. fragmanında; Haziran, Poyraz’la bir iddiaya giriyor. İddiayı kaybeden büyük bir sırrını açıklayacaktır. İkili sabaha kadar ıssız bir sahilde kalmak zorunda kalıyor. Bakalım bu iddiayı kim kazanacak?

İşte Ada Masalı 4. bölüm 2. fragmanı…

ADA MASALI 3. BÖLÜM ÖZETİ!

Oteldeki nişan organizasyonu için sadece iki günü kalan Haziran, Eylül’ün istediği çiçekleri almak için yola çıkar. Yolda İdil’i görüş çiçekçinin yerini sorar. İdil, o gitmeden çiçekçiye gidip tüm çiçekleri alır.

Haziran, durumu öğrenince bunu İdil’in özellikle yaptığını düşünür ve olanları Poyraz’a anlatır. Poyraz, İdil’i arayıp konuşur. İdil, çiçekleri Haziran’a vereceğini söyler. Ama Haziran gelmeden tüm çiçeklerin üzerine çamaşır suyu sıkıp soldurur.

Haziran’ın üzüldüğünü gören Poyraz onu, bildiği bir çiçek serasına götürür. İkili orada sabaha kadar kalıp tüm buketleri kendi elleriyle yapar. İdil, Haziran ile Poyraz’ın sabaha kadar serada birlikte kalacaklarını öğrenip kıskançlıktan deliye döner.

Eylül ile Adar, kavga eder. Nişana iki gün kala araları bozulur. Haziran, Eylül’ü ikna eder. Ama Adar, Eylül’ü affetmez. Eylül, valizini toplayıp adadan ayrılacağı sırada Adar, gelip ondan özür diler.

Nişan günü gelir. Haziran, Poyraz’ı takım elbiseyle görünce çok şaşırır. Nişan, eksiksiz bir şekilde yapılır. Hakan ile Haziran, orada tartışırken İdil onları görür.

Hemen Hakan’ın yanına gidip, Haziran’la bir işler çevirdiklerini Poyraz’ı zor durumda bırakacaklarını anladığını ve bunun ne olduğunu bulacağını söyler. Haziran, annesinin evi satmaya çalıştığını öğrenir. O ağlarken Poyraz yanına gider ve onu teselli etmeye çalışır.

Ada Masalı 4. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Poyraz Haziran’a ‘Gitme’ Diyecek Mi?

Baş Belası 4. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! İpek Zehra’nın Kim Olduğunu Anlıyor!

0

Atv’nin büyük bir ilgiyle izlenen yeni dizisi Baş Belası, 3. bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Şahin, İpek’in emniyetten izinsiz kocasıyla buluşmaya gittiği için bir tutanak tutup onu işten kovdurmak istiyor. Gelişen olaylar sonrasında Şahin, İpek’i kabullenip tutanağı yırtıyor. Baş Belası 4. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. İpek, Zehra’nın Şahin’in kız kardeşi olduğunu anlıyor.

Pazar Dizileri 2020

İpek Zehra’nın Kim Olduğunu Anlıyor!

Baş Belası 4. bölüm 1. fragmanında; Artık İpek ile Şahin, bir ekip oluyor ve cinayetleri birlikte çözmeye başlıyor. İpek, Şahin’in şantaj şebekesini çökertmek için neden bu kadar uğraştığını anlıyor. Zehra’nın onun kardeşi olduğunu öğreniyor.

İşte Baş Belası 4. bölüm 1. fragmanı…

https://twitter.com/i/status/1411788100326600711

BAŞ BELASI 3. BÖLÜMDE BAŞKA NELER OLDU?

İpek’in kocası Kadir, şantaj şebekesi tarafından gözleri önünde öldürülüyor. Emniyet müdürü Yener, bir şantaj şebekesinin olduğunu kabul ediyor. Ancak dosyayı, cinayet şubeden alıp organize şubeye veriyor.

Bu durum Şahin’in hoşuna gitmiyor. Yener, Doruk’tan Şahin’in her adımını öğrenmek istiyor. Onun, şantaj şebekesinin peşini bırakıp bırakmadığına emin olmak istiyor. Şahin, bu şebekenin peşini bırakmış gibi görünüyor.

Ama İpek’in kendisine verdiği şebekenin peşinde olduğu anahtarı alıp saklıyor ve şebekenin o anahtarın peşine düşmesini bekliyor. Şahin, İpek’in artık cinayet şubede çalışmasını istemiyor ve emniyetten izinsiz kocasıyla buluşmaya gittiği için bir tutanak tutuyor.

Tutanağı Mehmet amirine veriyor. Mehmet, İpek’in işten ayrılmasını istemiyor ve Şahin’in düşünmesini istiyor. Yıllar önce işlenmiş bir cinayet gün yüzüne çıkıyor. İpek, öldürüp bir eve gömülen adamın oğluyla irtibata giriyor.

Cinayeti Rıza’nın değil, kendisini terk eden eski karasının işlediğini anlıyor. Şahin komiser, kadını sorgularken İpek’in de yanında olmasını istiyor. İpek, bir taktik uyguluyor ve kadının cinayeti eski kocası Rıza’nın değil kendisinin emlakçıyla birlikte kayın pederinin mirası için yaptığını itiraf ettiriyor.

Onun bu taktiğinden sonra Şahin, İpek’i kabulleniyor ve onun hakkında tuttuğu tutanağı yırtıp atıyor. İpek, oğlunu bir psikiyatriste götürüyor. Psikiyatrist İpek’i, tanıyamadığını söylüyor. Şantaj şebekesi İpek’e, ulaşmak için psikiyatristi mi kullanıyor?

Baş Belası 3. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! İpek Şahin Çekişmesi Devam Ediyor!

Yıldızlar Harbiye Açıkhava’dan Geçecek

0

Organizasyonunu Bayhan Prodüksiyon’un gerçekleştirdiği “Harbiye Açıkhava Yıldızlar Geçidi” konserler serisi başlıyor…

Ünlü İsimler Sahne Alacak

Sahnesinde yerli ve yabancı starların konserlerine ve tiyatro oyunlarına ev sahipliği yapan İstanbul’un en önemli konser alanı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu bu yıl organizasyonunu Bayhan Prodüksiyon’un gerçekleştirdiği “Harbiye Açıkhava Yıldızlar Geçidi” konserler serisinde müziğin dev isimlerini ağırlayacak. Yıldızlar geçidinde Derya Bedavacı, Fatih Ürek, Gökhan Türkmen, Göksel, Rubato, Koray Avcı, Tan Taşçı, Teoman, Adamlar Simge, ve Yıldız Tilbe’yi müzikseverlerle buluşturacak. Pandemi nedeniyle her türlü önlemlerin alındığı konserlerde Yıldız Tilbe dört konser verirken, Tan Taşçı, Derya Bedevacı ve Fatih Ürek ilk kez Harbiye Açıkhava sahnesinde olacak.

Özel repertuarların ve sürpriz sahne şovlarının yer alacağı “Harbiye Açıkhava Yıldılar Geçidi” konserleri biletleri passo.com ‘da ve Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu gişelerinde satışa sunuldu.

Konser Tarihleri

  • 9 Temmuz Cuma Yıldız Tilbe
  • 12 Temmuz Pazartesi Yıldız Tilbe
  • 14 Temmuz Çarşamba Simge & Rubato
  • 16 Temmuz Cuma Tan Taşçı
  • 17 Temmuz Cumartesi Koray Avcı
  • 18 Temmuz Pazar Derya Bedavacı
  • 21 Temmuz Çarşamba Gökhan Türkmen
  • 22 Temmuz Perşembe Tan Taşçı
  • 23 Temmuz Cuma Göksel
  • 24 Temmuz Cumartesi Teoman
  • 25 Temmuz Pazar Teoman
  • 31 Temmuz Cumartesi Adamlar,
  • 1 Ağustos Pazar Tan Taşçı
  • 2 Ağustos Pazartesi Tan Taşçı
  • 3 Ağustos Salı Fatih Ürek
  • 16 Ağustos Pazartesi Teoman
  • 17 Ağustos Salı Yıldız Tilbe
  • 13 Eylül Pazartesi Yıldız Tilbe
  • 14 Ekim Perşembe Teoman
  • 16 Ekim Cumartesi Tan Taşçı

Meltem Miraloğlu Konuşma Yasağı Getirdi!

0
Meltem Miraloğlu, Onur Akay’a 2 ay konuşma yasağı getirdi! Detaylar haberimizde….

Onur Akay’a Konuşma Yasağı!

Meltem Miraloğlu, mahkeme kararı ile Onur Akay’a 2 ay süreyle konuşma yasağı getirdi.
2019 yılında kendisinden 48 yaş büyük bir Amerikalı ile evlenerek Amerika’ya yerleşen oyuncu Miraloğlu, evliliğini ortaya çıkaran ve 3 yıldır basında ve ekranlarda yayınlanan magazin programlarında kendisi ile ilgili çeşitli açıklamalar yapan ses sanatçısı ve yazar Onur Akay’a, 2 ay süreyle konuşma yasağı getirdi.
Akay, 2 ay boyunca basın başta olmak üzere hiçbir yerde Miraloğlu hakkında konuşamayacak. Miraloğlu, mahkemenin kararını ihlal ederse Onur Akay hakkında zorlama hapsine tabi tutulmasına karar verilmesi içinde mahkemeye başvuracak. Miraloğlu, 2019 yılında ise Akay’a 3 ay süreyle konuşma yasağı getirmişti.

Seda Sayan Mehmet Ali Erbil Sorularına Sessiz Kaldı

0

Seda Sayan, geçtiğimiz akşam Arnavutköy’deki bir balıkçıdan çıkarken görüntülendi. Ünlü şarkıcı Mehmet Ali Erbil hakkında sorulan soruları yanıtsız bıraktı. Detaylar haberimizde….

Seda Sayan, geçtiğimiz akşam Arnavutköy’deki bir balıkçıdan çıkarken görüntülendi. Mehmet Ali Erbil ile girdiği polemik sonrası ilk kez görüntülenen Sayan, gazetecilere, “Sazcılarımın şefinin doğum günüydü, onu kutladık. Şimdi de eve gidiyorum” dedi.

Neler Olmuştu?

Mehmet Ali Erbil bir zamanlar yakın olduğu Seda Sayan ile söz düellosu devam ediyor. Şu sıralar Çarkıfelek programı ile ekranlara dönmeye hazırlanan Erbil Seda Sayan hakkında “Seda Sayan, iki senedir beni aramadı. Bir kez bile sağlık durumumu sormadı. Yakın arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı fakat Seda Sayan beni aramayı bırakın, menajerime bile sağlık durumumu sormadı. Hülya Avşar ve İbrahim Tatlıses başta olmak üzere yanımdan ayrılmadılar” demişti.

Mehmet Ali Erbil’in sonrasında ise Tolga Yüce’nin “Geçmişi biraz daha temiz olsaydı iftar programı da sunardı. Helal olsun televizyonlar, reyting alamayan bu kadını hâlâ çalıştırıyorlar” sözünü Instagram’da paylaştı. Erbil’in bu paylaşımının ardından Sayan ise; “Allah, ıslah etsin. Allah, müstahakkını versin. Keşke başına gelenlerden ders çıkarıp kirli ruhunun temizlenmesi için çaba sarf etseydi. Ama maalesef huylu huyundan vazgeçmiyor” sözleriyle karşılık verdi.

Geçmişi Kirli Olan Sensin

Sayan, sonrasında ise Erbil hakkında şok bir iddia ortaya attı. Sayan Mehmet Ali Erbil’in çalışanına tecavüz ettiğini ileri sürerek “Tuğba ile evliyken evdeki hizmetli masum kıza tecavüz ettiğinde sessiz kaldığım için geçmişimin kirli olduğu doğrudur. Bence işine bak, ruhunu arındır. Ayrıca bu olayda benim geçmişimi kirli yapmaz. Zaten boşanma nedenin bu olay olduğu için tüm yakınındaki eşlerin ailen herkes olaya vakıftı. Hepsi seni kurtarma peşindeydi. Ben dış kapının dış mandalıydım. Geçmişi kirli olan sensin. Dua et çocuklarının hatırına. Allah’tan af dile benden değil” dedi.

Mehmet Ali Erbil “Benim Alnım Ak”

Ben Mehmet Ali Erbil; hepinizin bildiği tanıdığı. Evet sınırı aştım, hata yaptım, sitem edeyim derken kontolü kaybettim. Üzgünüm, amacım kimsenin onuruna zarar vermek değildi. Hele ki tarih kadar eski bir dosta karşı böyle bir niyetim asla olamaz. Ama sizler şunu da biliyorsunuz ki ben 2 yıldır ölümün kıyısında yaşıyorum; doktorlarım zaten tüm çevremi istemsiz hezeyanları olabileceğim konusunda uyardılar. Şimdi soruyorum; ben bir hata yaptıysam bunun karşılığı iftira mı olmalıydı? Yakışmadı. Siz de sormadınız mı madem böyle bir şey vardı niye sustun diye? Her neyse; benim alnım ak ve kendi payıma düşeni yaptım. Herkes de kendisine yakışanı yapsın.

Utku Ateş “Gurur Duyduğum Bir Proje”

0

Show Tv’de ekranlara gelen Cam Tavanlar dizisinde İskender Şefi canlandıran Utku Ateş Hürriyet’e verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizde….

Utku Ateş Kimdir?

Gelen teklifi kabul etmenizde ‘Cam Tavanlar’ın hangi özellikleri sizi cezbetti?
Aslında bundan önceki projem dolayısıyla bir senedir şehir dışında zor koşullar altında çalışıyordum ve üstüne çalıştığım dönemde geçirdiğim koronavirüs sebebiyle biraz dinlenmeyi düşünüyordum. Fakat ‘Cam Tavanlar’ projesi, senaryosunu okuduktan sonra şu ana kadar okuduğum çoğu projeden gerek ana hikâyesi ve kurgusu gerekse izleyiciye anlatmak istediği sosyal mesaj gibi faktörlerle hemen ayrılan ve içinde yer almaktan gurur duyacağım bir proje olduğunu düşündürttü bana.

Dahası böyle bir projede yer alırken ‘İskender’ karakterinin bireysel olarak önceki işlerimde çıkardığım karakterlerden farklı ve oynarken yeni şeyler deneyimleyebileceğim bir karakter olması da büyük etken oldu. Tabii bu sürece yönetmenimiz Fehmi Öztürk ve yapımcımız Ömer Özgüner’in destekleri de eklenince onların kurduğu bu büyülü hikâye içerisinde yer almak, geri çevirmesi mümkün olmayan bir hal aldı.

‘Cam Tavanlar’ın senaryosunun merkezinde iş yerlerinde kadınlara uygulanan mobbing ve haksızlık bulunuyor. Mobbing ve eşitsizlik konusunda neler düşünüyorsunuz?
Daha önce uzun süreli olarak kurumsal bir yerde çalışmadığım için şirketlerdeki mobbing ve eşitsizlik konusunda fazla bilgi sahibi değilim. Araştırmalardan okuduğumuz ve sosyal medyada görebildiklerimiz kadarını biliyorum. Bu konuyla ilgili genel olarak küçük yaşlardan itibaren ahlak, etik, nezaket ve sosyal eşitlik gibi kavramların okullarda ders olarak verilmesi gerektiğini ve bunun yanında toplumun örnek alabileceği televizyon, radyo, sosyal medya gibi mecralarda bu konu hakkında bilinirliğin artması için herkesin gönüllü bir şekilde elinden geleni yapması gerektiğine inanıyorum.

Oyunculuğa başlama hikâyenizi anlatabilir misiniz? Sizi oyunculuğa yönlendiren etmenler neler oldu?
Öğrencilik yaptığım zamanlarda sinema televizyon bölümünde okurken bir arkadaşım normalde kendi çalıştığı prodüksiyon asistanlığı pozisyonu için o gün işe gidemeyecek olması sebebiyle onun yerini doldurmam adına bir gün sürecek bir reklam filminde çalışmam için bana teklifte bulundu. Ben de hem ona destek olmak hem de ilk defa set deneyimim olması açısından bu teklifi kabul ettim. Sarıyer’de dağlık bir alanda gerçekleştirdiğimiz bu çekimde bana yolun başında gelen arabaları durdurmam ve sokağa girişi yasaklama görevi verildi. Ben bütün gün orada soğukta bu işi yaparken hava karardıktan sonra daha ne kadar bu durumun devam edeceğini öğrenmek için aşağıya sete bakmaya indiğimde alanda kimse kalmamıştı.

Setteki prodüksiyon arkadaşı aradığımda onların başka bir alana taşındığını öğrenip set alanına geçtim. Soğuktan donmuş, dışarıdaki alanda unutulmuş ve aç bir halde sete gittiğimde koşturan set çalışanlarının arasında sıcak UFO’nun önünde yemek yiyen mutlu bir oyuncu çocuk gördüm. Ve sonra sette çalışmak istiyorsam mutlu olabileceğim tek alanın oyunculuk olduğunu fark ettim. Tabii sonrasında bu işi yapıp yapamayacağımı anlamak adına oyunculuk eğitimi almaya başladığımda sahnede basketbol sahasından sonra ilk defa bu kadar heyecanlandığımı keşfedince oyunculuk benim için hayatımın sonuna kadar sürdürmek istediğim mesleğim oldu.

Oyunculuk size ne ifade ediyor? Oyunculuk adına oldukça geniş bir yelpazede eğitim gördünüz. Aldığınız eğitimlerin oyunculuğunuza katkıları neler oldu?
Oyunculuk benim için bir hayatta kalma tekniği. Hepimizin yaşamını sürdürmek için zorunlu ihtiyacı olan şeyler, kendini ait hissettiği yerler var. Benim için bu alan sahnede bir başkası tarafından izlenilmek ve izlenilen tarafından beğenilmeyi başarmak. Bu başarı benim yaşamdan keyif almamı sağlayan şey oluyor. Mesleğim için en önem verdiğim unsur ise yaşım ilerlediği zaman geriye dönüp baktığımda gururla gösterebileceğim bir kariyer inşa etmek.

Oyunculuk adına birçok farklı yerde eğitim gördüm. Daha sonra yüksek lisans olarak oyunculuk bölümünde okudum, birçok farklı atölyeye katıldım ve hepsinden farklı şeyler öğrendim. Her okulun kendine özgü ve farklı bir ekolü var. Burada önemli olan bana göre kişinin kendisine yakın olan tarzı benimseyip o yolda çalışmalarını sürdürmesidir. Her metot kendi içinde oldukça faydalıdır fakat herkes için ona en çok faydalı olan metot farklıdır. Ben yer aldığım projeye ve karaktere göre benim için verimli olabilecek uygun olan çalışma türlerini belirleyip proje öncesinde o çalışmaları yapıyorum.

Sizce bir oyuncunun başarılı olmasının kriterleri nelerdir? Bir oyuncuda hangi özellikler varsa onun başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Bana göre bir oyuncunun başarılı olabilmesi için öncelikle öğrenmeye aç ve açık olması gerekir. Bunun yanında kendisini bilmesi ve sahip olduğu hamuru ona göre şekillendirmesi gerekir. Hepimiz dünyaya bazı avantaj ve dezavantajlarla geliyoruz. Kimimizin sözel zekası iyi, kimimizin analitik zekası, kimimiz kamera önünde daha güzel duruyor kimimiz sahnede parlıyor, kimimiz fiziksel olarak diğerinden üstün, kimimiz duygularını daha iyi ifade edebiliyor. Burada önemli olan kendi artı ve eksilerimizi bilip kendimizi bu doğrultuda geliştirmek adına ne kadar çok çalıştığımızdır.

Yaptığımız mesleğin sonsuz bir yolculuk olduğunu her pratikte yeni bir şey öğrenebileceğimizi unutmamak gerekir. Yeni başlayan arkadaşlar için yolun çok uzun ve doğru şekilde takip ettikleri takdirde sonunun ışıklı olduğunu, yaşadıkları ve yaşayacakları birçok zorluklara rağmen pes etmemeleri gerektiğini, sektörde kendilerine bir alan açmak için sabırlı ve mücadeleci olmaları gerektiğini söyleyebilirim.

Cem Yılmaz ve Burcu Burkut Erenkul ‘dan Samimi Açıklamalar

0

Cem Yılmaz ve Burcu Burkut Erenkul bir reklam filmi için bir araya geldi. İkilinin verdikleri röportajın detayları haberimizin devamında….

Senaryo aşamasında mı karar verdiniz Burcu Hanım’la çalışmaya?

Cem Yılmaz: Burcu’nun bu senaryoya dahil olması ajansın fikriydi. Ben ‘başımıza ne gelecek’ bölümünde dahil oldum olaya. Motor sporlarına ilgim olduğunu söyleyemem. Ama gençliği özel bir durum yaratıyor. Elbette sosyal medyada yaptığı bazı operasyonlarla da biçilmiş kaftandı.

Sizin için nasıl bir tecrübe oldu bu?

Burcu Burkut Erenkul: Günlerdir uyuyamıyordum.

Bildiğim kadarıyla radyo, sinema ve televizyon bölümünden mezunsunuz ve bu ilk oyunculuk deneyiminiz değil…

Burcu Burkut Erenkul: Türkiye’nin ilk kadın otomobil yarışçısı Samiye Morkaya’yı canlandırmıştım bir belgesel için. Oyunculuk olduğu söylenemez.

Cem Yılmaz: Hangi yıldı?

Burcu Burkut Erenkul: 2012’de TRT Belgesel için çektik. Hikayesi de şöyle: Samiye Morkaya bir yarışa katmak istiyor ama ‘Kadınlar bu yarışa katılamaz’ deniyor. Olay mahkemeye taşınıyor. Bu arada Morkaya bir kaza yapıyor ve yarışmaları bırakıyor.

Cem Yılmaz: Olay kaç yılında oluyor?

Burcu Burkut Erenkul: 1940’larda…

Cem Yılmaz: Her zaman aynı hikaye! İnsanoğlu çok acayip. İyi ki akıllarına ‘Kadınlar doğurmasın’ demek gelmiyor. Ne acı… O yıllarda, hatta günümüzde olanlar… Hala var bu, bizim meslekte de var. Emin ol, geçen sene kulaklarımla duydum: “Kadın komedyen olur mu?” Allah Allah! Olur ve senin haberin olmaz. Belli ki konudan çok uzaksın.

Burcu Hanım’ın Kadınlar Günü için çektiği ve sosyal medyada viral olan video da aslında kadın sürücülerle ilgili önyargılara işaret ediyor… Hala trafikte karşı karşıya kalıyor musunuz?

Burcu Burkut Erenkul: Ne yazık ki! Kadınsanız zaten o korna çalınıyor, genelde bir el de havada oluyor. Ben bunlara takılmıyorum ama bunlar kadınların otomobil kullanmaktan soğumasına neden olabiliyor. Tabii ki kaza riski de var.

Bu önyargı hiç azalmıyor mu?

Burcu Burkut Erenkul: Bence hiç değişmiyor.

Cem Yılmaz: ‘Kadınlar iyi araba kullanamaz’ önyargısı nereden çıkmış acaba? Ayrıca hangi kadınlar? Bu şuna benziyor: “Adamlar yapıyor abi!” Hangi adamlar, bunu da anlamıyorum. “Sen yaparsın oğlum” cümlesiyle “Yapamazsın kızım” arasındaki farkın başlangıcı çok tuhaf.

Burcu Hanım’ın babası (Korkut Erenkul) tam tersi şekilde davranmış…

Cem Yılmaz: Aman bırak, babası onun kadar iyi kullanamıyor!

Burcu Burkut Erenkul: Onun ilgisi sayesinde yedi yaşında motorsporlarına başladım.

Cem Yılmaz: Çabuk öğrenilecek bir şey değil, değil mi?

Burcu Burkut Erenkul: Vakit ayırmak gerekiyor.

Cem Yılmaz: Ben Burcu’yla çalıştığımız üç gün boyunca hünerleriyle ilgili çok düşündüm. Hayatım boyunca ‘Hünerler ne kadar bir zamanda edinilir’ diye hep merak ettim zaten… Ben 30 senedir araba kullanıyorum. Sen ne zaman başladın otomobil kullanmaya?

Burcu Burkut Erenkul: 10 yaşında…

Cem Yılmaz: 30 yıl değil sonuçta. Yani ben Burcu’dan daha fazla araba kullandım ama aslında kullanmıyormuşum. Geçen gün gördüm, Burcu güvenlik sistemlerini kapatarak kullanıyor, “Sen mi büyüksün, ben mi” diyor otomobile…

Motorsporları özelinde yeni hedefleriniz neler?

Burcu Burkut Erenkul:  Türkiye Ralli Şampiyonası’nda yarışmaya devam etmek, yurtdışında ülkemizi temsil etmek. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almak da hedeflerim arasında.

Kamera önündeki kariyerinizi de sürdürmek istiyor musunuz? Bu çekimler özgüven sağladı mı?

Burcu Burkut Erenkul: Tabii. Bundan daha iyi bir kariyer başlangıcı olamazdı. Kamera önünde olmak hiç kolay değil, ciddi emek vermek gerekiyor.

Alp Kırşan “Zengin Değilim Olmak da İstemiyorum”

0

Alp Kırşan Hürriyet’e verdiği röportajda samimi açıklamalar yaptı. Detaylar haberimizin devamında…….

Alp Kırşan kimdir?

Şansı Kendin Yaratman Lazım

 Hangisi daha büyük pişmanlık: Çocukken üçüncü kattan atlayıp sakatlanmak mı, “Survivor”da yarışmacıyken fazla mızıklanmak mı?

– Üçüncü kattan atlamak! Doğru şekilde atlarsam hiçbir sorun olmayacağını düşünmüştüm. Yere inene kadar çok heyecan vericiydi. Ama sonuç büyük pişmanlık oldu tabii.  

Büyük balıkavı turnuvalarına katılıyorsunuz. Hangisi mühim: Şans mı,
strateji mi?

– Şans önemli ama o şansı kendin yaratman lazım. İyi futbol oynamak için sahanın güzel olması gibi düşünebilirsin bunu.

3 Kasım, Akrep burcu… Hangi yönü daha zor: Aşırı sahiplenmecilik mi, zaman zaman bencillik mi?

– Valla bende ikisi de yok. Benim problemim disiplinle. En zor olan yanı bu. Benim için zevk ama etrafımdakiler için tam bir eziyet. (Gülüyor)

Hayatınız bir film olsa macera mı olurdu, romantik komedi mi?

– İkisi de. Yani bir macera-romantik-komedi olurdu. Çünkü her anım öyle geçiyor.

Peki kim çekerdi filmi: Çok sevdiğiniz Acun Ilıcalı mı, çok benzetildiğiniz Jim Carrey mi?

– Hayatta beni en iyi anlayan Acun Abim çekerdi diye düşünüyorum. Hiç zaman zaman kaybetmez, 3-5 günde çeker, şak diye bitirirdik filmi.

Sıcağı Seviyoruz

İzmirlisiniz ama Bodrum’da yaşıyorsunuz. Bodrum mu, Çeşme mi?

– 12 ay yaşamak için Bodrum, çünkü daha sıcak. Biz ailece sıcağı seviyoruz. Çeşme kışın bizim için çok soğuk.

Asla hatırlamadığınız biri size çok samimi davranıyor… Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?

– Kafamda hâlâ kim olduğunu bulmaya çalışırken o kişinin beni öpüp gittiği çok oldu. Ama hafıza kartımla cebelleşmek genel olarak çok eğlenceli.

Mangal partisinde köfteleri beğenmediniz. Tabakta bırakmak mı, çaktırmadan köpeğe vermek mi?

– Yoo, söylerim direkt: Köfteleri nereden aldınız? Ben almayayım derim. (Gülüyor)

Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?

– İstisnalar hariç kapıya koyarım sabah.

Zengin Olmak Benlik Değil

Dünya üçüncüsü best modelsiniz. Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?

– Zengin olmak pek benlik değil. Ben fakir doğdum. Ama şu an her şeyin keyfini fena çıkarıyorum.

25 yaşınıza dönmek mi, Sait Halim Paşa Yalısı mı?

– Yok ya bu yaşlar iyi. Çocuklarımla hayat çok güzel.

Para saadet getirir mi, getirmez mi?

– Para sıhhat getirir ama saadet getirir mi, emin değilim. Gözüm yükseklerde değil. Zengin değilim, olmak da istemiyorum. Çünkü paranın dert de getirdiği çok açık.

Zorla güzellik olur mu?

– Olur, olur. Estetik aldı başını gitti.

Bugün aldığınız kararlarda anneniz mi, babanız mı etkilidir?

– Bugüne kadar aldığım bütün kararlardan kendim mesulüm, hayatı böyle seçtim.

Mantık mı, içgüdü mü?

– Önce içgüdü, sonra mantık. Bir şey yapacaksam ve huzursuz hissediyorsam milyon dolar versen girmem o işe.

Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?

– Disiplinliyim dedim ya, geceden yazıp planlarım, sabah kontrol eder işe başlarım saat 9’da. Son 15 yıldır böyle her günüm.

 

Toprak Sağlam “Kahramanlık Hikayeleri Her Zaman Beni Etkiler”

0

Kahraman Babam dizisinde ‘Gönül karakterini canlandıran Toprak Sağlam Habertürk gazetesi ile röportaj yaptı. Sağlam’ın röportajının detayları haberimizde….

Toprak Sağlam Kimdir?

Hangi özellikleri sizi ‘Kahraman Babam’da rol olmaya yönlendirdi?
Bazı projeleri sadece kendi tatmininiz, hayaliniz ya da hazzınız için seçmezsiniz. Projenin sosyal boyutta varoluşu ve kimliği sizi ikna edebilir. Kahramanlık hikâyeleri beni her zaman çok etkiler. Çünkü gerçek hayatta varlar…

Canlandırdığınız ‘Gönül’ karakterini analiz edebilir misiniz? ‘Gönül’ yaşayan gerçek bir kişi olsaydı kendisine özellikle neler söylemek isterdiniz? Her oyuncunun canlandırdığı her karaktere kattığı bazı özellikler ve karakterinden edindiği öğretiler vardır. Siz, ‘Gönül’e neler kattınız? ‘Gönül’den hangi öğretileri edindiniz?
‘Gönül’e sadece “Çok da kasma, yarın bir gün herkes ölecek” demek isterdim. ‘Gönül’, benim daha önce de oynadığım karakterlere benziyor bir parça. Sevdiğim tarafı dobralığı, netliği ve öz güveni… Bir kadın fiziksel olarak güzel olabilir ama ışık, güzellik değildir. Parlamak içeriden gelir. Gönül, ışıldayan bir kadın. Çünkü öz güvenli ve ne istediğini biliyor. Kendinden başka hiçbir şey onu yıkamaz. Bir kadının hayata dair alabileceği en önemli ders budur fikrimce.

Sizin kahramanınız kimdir? Hangi nedenlerden ve özelliklerinden dolayı kahramanınız olmayı başardı?
Kız çocukları hep “Babam!” der bu soruya. Ben de “Babam!” diyorum… Hem benim babam olduğu için hem öğrencisi olan tüm kız çocuklarının haklarını, varlıklarını kendi çocuğu gibi savunduğu, kolladığı için… Günümüz, çocukların cinsiyet fark etmeksizin korunması, kollanması, sahip çıkılması, fark edilmesi gereken bir dönem olduğunu gösteriyor maalesef ki…

Oyunculuğunuzun yanı sıra şarkı söylüyor ve dans ediyorsunuz. Bu üç dalın birbirine olan katkılarını, birbirlerini nasıl beslediklerini anlatabilir misiniz?
Çok küçük yaştan beri üçü bir arada bende. Şarkı söylerken, dans ederken sınırsız ve muhteşem bir dünyada gibi hissediyorum. Hissettiğim, yaşadığım duyguları aktarma olgusu da ayrı bir haz. Şimdi bir arabesk proje albüme hazırlanıyorum bayağı mutlu edeceğim bekleyenleri.

Oyunculuk sizin için diğer birçok meslek gibi sadece bir iş mi yoksa duygularınıza, düşüncelerinize, yaşam tarzınıza etki eden hatta hayatınızı şekillendiren özel bir konuma mı sahip?
Severek aşkla yapılan hiçbir meslek sadece iş olmaz. Ben, gerçekten oyunculuk için doğduğumu düşünüyorum. Bu kodla gelmişim dünyaya. Oyunculuk tüm sanat dallarını içinde barındırıyor. Muazzam bir yaratım alanı.

Bugüne kadar yaptığınız çalışmalara bakarsanız kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Mesleğiniz adına en büyük hayaliniz nedir? Ve bugüne kadar mesleğiniz adına edindiğiniz en önemli öğreti nedir?
13 yaşımda başladım mesleğe ben. Kendi iradem ve isteğimle. Hayat seçimlerden ibarettir. Ben seçtiklerimden ve seçmemeyi tercih ettiklerimden sonsuz mutluyum. Çok tatmin hissediyorum bu anlamda. Çok hayalim var. Bir kısmı gerçek oldu diğerleri olması gereken zamanda olacağı için bekliyorum. Mesleğim adına edindiğim en büyük öğreti; çalışmak, umudu kaybetmemek, ilkeli ve illa onurlu yaşamak…

MSM’den birincilikle mezun olmanın mesleğinize ne gibi katkıları oldu?
MSM bir okuldan çok daha fazlası… Bundan çok bahsedilmez ama biz bir kuruş vermeden okutulduk. 4 yıl Türkiye’nin en saygın ve emektar hocalarından eğitim gördük. En büyük şansım, en kıymetli sürecim… Müjdat Gezen, ne kadar teşekkür etsek hakkını ödeyemeyeceğimiz ustamızdır.

Şeyma Subaşı Mısırlı Sevgilisi ile Barıştı!

0

Geçtiğimiz günlerde Mısırlı sevgilisi Mohammed Alsaloussi ile ayrıldığını açıklayan Şeyma Subaşı sevgilisi ile yeniden barıştı. Subaşı’nın yüzüklü paylaşımı dikkatlerden kaçmadı. Son paylaşımında ise sevgililerin barıştığı ve birlikte yemek yedikleri görüldü.

Şeyma Subaşı ‘nın Sevgilisi Milyarder Değil Dolandırıcı Çıktı!

Barıştılar!

Subaşı yaşananlardan kısa bir süre sonra doğum gününde büyük bir çiçek buketiyle fotoğraf paylaşmıştı. Gönderisini “Love” notuyla paylaşması tüm dikkatleri üzerine çekmesine neden olmuştu.

Sosyal medya fenomeni Subaşı’nın Mısırlı sevgilisi Alsaloussi ile tekrar barıştığı iddia edilirken Instagram hesabından bikinisi ile dans ettiği bir videosunu paylaşan Şeyma’nın, kameraya göstermek için çaba sarf ettiği parmağındaki tektaş dikkat çekmişti.

Sonra ise Subaşı ile Alsaloussi Ibiza’da arkadaşlarıyla teknede bir araya geldi. Arkadaşlarıyla yemek yedikleri masada birlikte oturdukları görüldü. Subaşı, kısa süre sonra bu paylaşımını kaldırdı.

Neler Olmuştu?

Subaşı yedi aydır birlikte olduğu ve düğün hazırlıklarına başladığı Mısırlı iş insanı Mohammed Alsaloussi’den geçtiğimiz günlerde ayrılmıştı. Kısa sürede evlenmeye karar verilmesinin hamile olduğu iddia edilen Subaşı öncesinde hamile olduğunu yalanlamış ardından kabul etmişti. Evliliklerini ertelediklerini duyuran Subaşı bir kaç gün sonra ise stresten bebeğini düşürdüğünü paylaşmıştı. Ayrılık iddialarına ise sessiz kalan Subaşı sevgilisi Mohammed Alsaloussi ile olan fotoğraflarını sosyal medya hesabından kaldırmıştı.

Subaşı hakkında ortaya atılan bir diğer iddia ise sevgilisinin dolandırıcı çıkmasının ardından eski eşi Acun Ilıcalı’dan yardım istemiş. İddialara göre Subaşı Ilıcalı’ya “Bizi buradan aldır. Beni aldırmıyorsan da Melisa’yı aldır!” diyerek Ibiza’da yeni bir ev talep etmiş. Bu telefonun üzerine ise Acun Ilıcalı, kızı Melisa için eski eşi Şeyma Subaşı’na Ibiza’da lüks bir villa kiralamış.

Şeyma Subaşı, sosyal medya hesabından yeni evinden fotoğraflar paylaşmış ve “huzurlu” olduğunu söylemişti.

Hediyelerin Hepsi Sahte Çıktı

Geçtiğimiz haftalarda Şeyma Subaşı Mısırlı sevgilisi Mohammed Alsaloussi’den evlenme teklifi almış ve düğün hazırlığına başlamıştı. Ardından sevgilisinde hamile olduğu ortaya çıkan Subaşı ardından bebeğini kaybettiğini duyurmuştu. Subaşı geçtiğimiz gün Mohammed Alsaloussi ile olan tüm fotoğraflarını kaldırarak ayrıldıkları haberlerini doğrulamış oldu.

Gelen haberlere göre, Mohammed Alsaloussi’nin Şeyma Subaşı’na taktığı tektaş yüzük ve aldığı pahalı hediyelerin tamamının sahte olduğu iddia edildi. Kendisine edilen hediyelerin ve yapılan jestlerin sahte olduğunu öğrenen Şeyma Subaşı sevgilisinden ayrıldı.