Mabel Matiz’den babasına duygusal veda! Kıbrıs Gazisi babası Ali Karaca’yı geçirdiği ani bir kalp krizi sonrası kaybeden Mabel Matiz, duygusal bir mesaj ile babasına veda etti. Dün düzenlenen cenaze töreninde gözyaşlarını tutamayan ve bir hayli üzgün olduğu gözlenen Mabel Matiz, bugün sosyal medyadan yayınladığı bir mesajla babasına seslendi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Mabel Matiz’den babasına duygusal veda! Önceki gün babası Ali Karaca’yı geçirdiği ani bir kalp krizi sonrasında kaybeden Mabel Matiz, bugün sosyal medya hesabından yayınladığı duygusal paylaşımla tüm hayranların yüreklerini burktu.
Müziği kadar çektiği farklı klipleri ile büyük bir hayran kitlesine sahip olan Mabel Matiz, dün abbası Ali Karaca’nın kaybıyla derinden sarsılmıştı.
Ünlü şarkıcının 66 yaşındaki babası Ali Karaca, önceki akşam memleki Mersin’de geçirdiği kalp krizi sonrasında Erdemli Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı.
Yapılan tüm müdahalenin ardından hayatını kaybeden Kıbrıs Gazisi Ali Karaca, dün düzenlenen Askeri törenle defnedilmişti.
Ali Karaca’nın cenazesinin Tömük Mahallesinde bulunan evine getirilip, helallik alınmıştı. Tömük Asri Mezarlığı’nda düzenlenen törene, Erdemli Kaymakamı Avni Kula, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Mehmet Derin ile Mersinli Gaziler katıldı.
Gözyaşları içinde tır şoförü babasının tabutunu taşıyan Mabel Matiz ve kardeşi Selim Karaca’nın üzgün hali dikkatlerden kaçmadı.
Kıbrıs Gazisi babasının ani vefatının ardından hislerini sosyal medya hesabından paylaştığı bir mesaj ile ifade eden ünlü şarkıcı Mabel Matiz, babasına duygusal bir veda etti.
Mabel Matiz, babasının cenaze töreninde gözyaşlarını tutamadı.
Hep seni bekledim, hep seni özledim, hep çok sevdim seni…
Hep seni bekledim, hep senin özleminle yaşadım” sözleriyle duygularını ifade eden Mabel Matiz, şunları yazdı:
“Hep seni bekledim. Hep senin özleminle yaşadım. Hep çok sevdim seni. Çok. Şöyle ağız dolusu bi’ diyemedim ya. Aşkolsun. Tanıdığım en çalışkan, en dürüst, en yardımsever, en ağırbaşlı, en takıntılı, en sinirli, en komik ve en orijinal adam; canım babacığım Gazi Ali Karaca’yı kaybettik. Çok zormuş. Hem de çok.”
Demet Akalın: Ece Erken umrumda bile değil! Demet Akalın’ın 6 yıldır küs olduğu Alişan ile 2. Sayfa canlı yayınında barışması ünlüler dünyasını karıştırdı. Canlı yayında gözyaşları içinde iki ünlü isimin barışmasının ardından Alişan’ın yakın arkadaşı Ece Erken ateş püskürmüştü. “Kimse benden ne mutlu barışmışlar sözünü beklemesin” diyen Ece Erken’e Demet Akalın’dan ilk yorum geldi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Demet Akalın: Ece Erken umrumda bile değil! Demet Akalın’ın 6 yıldır küs olduğu Alişan ile barışmasının ardından ünlüler dünyası bir hayli karışmıştı. Demet Akalın ile mahkemelik olan Ece Erken, yakın arkadaşı Alişan’ın bu hamlesinden sonra sosyal medya hesabından bir gönderi paylaşıp zehir zemberek sözlere imza atmıştı.
İki ünlü ismin barışmasına jet hızıyla Alişan’ı takipten çıkarak tepki gösteren ve sosyal medya hesabından, “Kimin, kimin hakkında ne konuştuğunu bilince ortada şeref namus varsa, özür yoksa kimse “ne mutlu barışmışlar” sözünü benden beklemesin. Ben mahkemelik olduğum için değil her şeyi bildiğim için kırgınım. Zaten bu barışın olacağını haftalar önce yayında söylemiştim. 5i 1 yere kadar! insan olmak kuruş ile değil, duruş ile ölçülür.” mesajını paylaşan Ece Erken, bu büyük barışmaya gölge düşürmüştü.
Ece Erken’in Alişan ve Buse Varol’u takipten çıkmasının yankıları sosyal medya hesaplarında sürerken ünlü şarkıcı Demet Akalın, bir paylaşımına yorum yapan takipçisine verdiği cevapla bir hayli şaşırttı.
Demet Akalın’ın bir paylaşımına yorum yazan takipçisinin, “Ece erken’i alt ettin diye bu sevinç.” sözleri üzerine ünlü şarkıcı Akalın, “Umrumda bile değil…” yanıtını verdi.
Demet Akalın’ın bir takipçisinin yorumuna verdiği cevap dikkat çekti.
Ece Erken ile Demet Akalın’ın arası, geçtiğimiz ay Erken’in sunuculuğunu yaptığı Söylemezsem Olmaz programında ünlü şarkıcının mesajlarını ifşa etmesiyle başlamıştı.
Ece Erken’in eski eşi Serkan Uçar ile arasında olan velayet davasına yakın arkadaşı Demet Akalın’ın dahil olması, Erken’i çileden çıkartmıştı.
Demet Akalın ile ilgili olarak, “2 ay önce Serkan Uçar ve ailesi ağır sözler söyleyen Demet Akalın dün Serkan uçar ve yengesi Güldeniz Uçar’ı sosyal medyadan takibe alıyor ve onlarla yazışıyor. Ben insanların bu kadar kötü olduğunu düşünemiyordum ama o kadar kötüler ki! Evladım söz konusu olmasa yine konuşmazdım. Demet Akalın’ın gerçek yüzü bu ama. Gülben Ergen ile kavga etti ilk işi Erhan Çelik’i takibe almak oldu.Erhan Çelik’in sözlerini paylaştı sayfasında.” ifadesini kullanan Ece Erken hakkında ünlü şarkıcı tedbir kararı çıkarttırmıştı.
Bergüzar Korel: Yeniden anne olmak istiyorum! Ünlü oyuncu Bergüzar Korel, yeni filmi Bir Aşk İki Hayat’ın vizyona girmesinin ardından samimi itiraflarda bulundu. Engin Akyürek ile birlikte başrolünü paylaştığı yeni filmi için çok heyecanlı olduğunu ifade eden güzel oyuncu, verdiği röportajda yıllardır böyle rollerde oynamak için çırpındığını ifade etti. Kendisi gibi başarılı oyuncu Halit Ergenç ile mutlu bir evliliği olan Korel, yeniden anne olmak istediğini söyledi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Bergüzar Korel: Yeniden anne olmak istiyorum! Televizyon ve sinemanın aranılan oyuncularının başında gelen Bergüzar Korel, şimdilerde vizyona giren yeni filmi Bir Aşk İki Hayat’ın heyecanını yaşıyor.
Engin Akyürek ile birlikte başrolünü paylaştığı film ile ilgili olarak canlandırdığı Deniz karakterini “Yıllardır böyle roller oynamak için çırpınıyordum.” diyerek tanımlayan Bergüzar Korel, Sabah Gazetesine verdiği röportajda samimi itiraflarda bulundu.
İlker Gezici’yle keyifli bir sohbet tadında röportaj gerçekleştiren başarılı ve güzel oyuncu, filminden evliliğine kadar kendisi hakkında bir çok merak edilen soruyu yanıtladı.
İşte Bergüzar Korel’in İlker Gezici’ye verdiği o röportaj…
Bergüzar Korel, yeniden anne olmak istediğini söyledi.
Filmi birkaç kez seyircilerle birlikte de izlediniz. Nasıl yorumlar aldınız?
Film adına güzel nitelikli yorumlar aldık. Su gibi, hayat gibi olduğunu söylüyorlar. Genelde hep bu yorumları alıyorum.
‘Hayatımızı, kararlarımızı sizin sayenizde tekrar gözden geçirdik’ diyen var.
–Ben de ‘Görmek istediğimiz Bergüzar bu’ diye yorumlar okudum.
Evet, ben yıllardır böyle roller oynamak için çırpınıyordum ama bu tip kadınları daha çok sinemada canlandırıyoruz.
-Daha gerçekçi olduğu için mi cezbetti bu proje sizi?
Evet. Dizilerde oynadığım ağır kadınlardan sonra nihayet çok gerçek, yakından bildiğim bir karakteri oynamak iyi geldi.
‘Deniz’ gibi çok arkadaşım var benim. ‘Deniz’in ‘Umut’la olan ilişkisi çok tanıdık, çok hayatın içinden. Romantik filmlerde bize idealize edilen aşk gibi değil de daha gerçek, yakından bildiğimiz bir ilişki süreci beni çok cezbetti.
-‘Deniz’, umudu temsil eden, renkli, pozitif bir karakter. Siz de öyle misiniz normalde?
Evet, ben de gülmeyi, eğlenmeyi seven, enerjik bir kadınım. ‘Deniz’ gibi pozitif bir tarafım vardır ama çok kuruntulu, kaygılı çok düşünen bir tarafım da vardır. ‘Deniz’ benden daha sabırlı, sakin. Ben de idareciyimdir ama daha fevriyim ‘Deniz’e göre.
Sete partnerinizle kol kola gidebilmek büyük bir lüks
-Dışarıdan sizi soğuk, mesafeli buluyorlar. Belirli bir kalıba sokuyorlar… Alıştınız mı bu duruma?
Evet, tanımadan beni öyle sanırlar ama tanıdıktan sonra ‘Aa sen ne kadar güler yüzlüymüşsün’ derler.
Bu kadar seneden sonra artık o kalıpların yıkıldığını düşünüyorum.
-Engin Akyürek’le çalışmak nasıldı?
İlk defa birlikte çalıştık. Öncesinde atölye çalışmaları, okuma provaları yaptık. Gerçek mekanlarda deneme çekimleri yaptık. Çok mesaimiz olmamasına rağmen hemen arkadaş olabildik. Önce arkadaş olmak gerek. Sete partnerinizle kol kola gidebilmek, aynı anda sete birlikte çıkabilmek büyük bir lüks. O anlamda sorunsuz bir setimiz vardı.
Aklımda kalan çok büyük pişmanlıklarım yok
-Film, tercihlerimizin hayatımızı ne kadar ve nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Büyük kararların hayatımızı oluşturduğunu sanıyoruz ama asıl o an verdiğimiz anlık kararlarımız hayatımızı oluşturuyor. Sonucu değiştiremiyoruz ama kararlarımızla gittiğimiz yolda birtakım oynamalar yapıyoruz. ‘Her şey olacağına varır’ noktasına geliyor ben ona inanıyorum. İki karar arasında kaldığımda, ‘Her şey olacağına varır, su akacak yolunu bulacak, ne hayırlıysa o olacak’ derim.
– Mantığınızın değil kalbinizin sesini dinliyorsunuz o zaman…
Evet, genelde öyle oluyor. Çok mantıklı biri gibi görünüyorum Başak burcu biri olarak. Ama genelde bildiğimi okuyorum. Sonucu ne olursa olsun hep kalbimle karar veriyorum.
-Verdiğiniz kararlardan memnun musunuz peki?
Çok şükür. Aklımda kalan çok büyük pişmanlıklarım yok.
-‘Şimdiki aklım olsaydı’ dediğiniz şeyler var mı?
O cümle 35’ten sonra daha fazla kuruluyor ve hiçbir zaman da o akla erişemiyorsunuz.
-En son ne için ‘Şimdiki aklım olsaydı’ dediniz?
Mesleğe ilk başladığımda şimdiki aklım olsaydı daha çok tadını çıkarırdım, daha çok eğlenirdim, daha az korkardım, daha az kaygılanırdım.
O yaşlarımda yanlış yapmaktan niye korkuyormuşum ki, keşke korkmasaymışım.
Sosyal medyayı az ama öz kullanıyorum
– Sosyal medyayla mesafeniz devam ediyor mu?
Benim sosyal medya kullanmam az ama öz oluyor. Böyle kullanınca etkisi daha büyük oluyor, onu görüyorum. Bu artık bir küskünlük değil, tercih oldu. Her şeyi paylaşma isteği duymuyorum. Diğer türlü anları kaçırıyoruz.
-90’ları özlediğinizi söylemiştiniz.. Neden özlüyorsunuz o yılları?
Herkesin bir özlemi yok mu? Bir evin çocuğu olmayı özlüyorum. Bazen ağır geliyor bazı şeyler. Büyümek, yaş almak… 90’larda çocuk olduğum için o dönemin her şeyini özlüyorum. O zamanlar daha kaliteli zaman geçirdiğimi düşünüyorum. Küçüktüm, dışarı çıkıp sokakta oynuyordum. 36 yaşındayım ama o özlem dinmiyor.
-Oğlunuz Ali’de durumlar nasıl…
O, “Birlikte vakit geçirelim, herkes bize gelsin yatıya gelsin, hep birlikte oturup ‘Hababam Sınıfı’ izleyelim, ‘Neşeli Günler’ izleyelim” diyen bir çocuk.
-Çok hızlı akan bir hayat var artık. Ali’nin geleceği açısından bu konuda bir endişe yaşıyor musunuz?
Olabildiğince her şeye dokunan bir çocuk yetiştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza sabrı öğretmeliyiz. Bunun için bizim sabırlı olmamız gerekiyor. Daha sabırlı, daha tamah eden, şükreden, elindekiyle mutlu olan çocuklar yetiştirmek niyetindeyim. Ali, o sade hayattan mutlu. Ona koyduğumuz kurallara tamam diyor. Anlıyor bizi.
Ali’nin bir kardeşi olsa güzel olur
– Yeniden anne olmak ister misiniz?
Evet isterim. İnşallah. Ali’nin bir kardeşi olsa güzel olur. Anneliği seviyorum.
– Ali’nin mesleğinize yaklaşımı nasıl?
Ali müziği çok seviyor ama tanınmadan bunu yapmanın yollarını arıyor. Davul çalıyor. Barış Manço’yu çok seviyor.
– Size de eşiniz darbuka hediye etmişti. Darbuka çaldığınızı öğrendim.
Evet, hediye etti. Ama göründüğü kadar kolay değil çalmak.
Bütün 10 yıllık evlilikler nasılsa bizimki de öyle
-Aşk demişken; filmin aşkı arayanlara, aşık olanlara iyi geleceğini düşünüyor musunuz?
Evet, sadece aşkı arayanlara ve aşk hasreti çekenlere değil; uzun ilişkiler yaşayanlara, aşkın rutine girdiğini düşünenlere de çok iyi gelecek. Aşkı kaybettiğini düşünenler de gelip izlesinler.
-Aşkı nasıl tarif ediyorsunuz?
Aşkı kalıplara sokan biziz. Kalıplara sokmak hoşumuza gidiyor, bize de aynı şekilde aşık olunsun istiyoruz. Aslında aşk tek kişilik bir şey. Hep bir karşılık bekliyoruz. Oysa ki aşkı her şeyden bağımsız düşündüğümde çok güçlü geliyor bana. Anne olduktan sonra çocuğuma da o kadar güçlü bir duygu hissedebiliyorum. Ne kadar acı olsa da aşk çok güzel bir şey.
-10 yıldır evlisiniz. Aşkın tanımı değişti mi sizin için?
Bütün 10 yıllık evlilikler nasılsa bizimki de öyle. Tabii ki değişiyor, dönüşüyor ama değerini hiçbir zaman kaybetmiyor.
Seda Sayan itiraf etti! Türkiye’nin en güvenilir sanatçısı ünvanını yıllardır koruyan Seda Sayan, önceki akşam sahne aldığı özel gecede itirafta bulundu. Sabah kuşağı programlarının akla gelen ilk isimlerinden olan ünlü sanatçı Seda Sayan, kendisini izlemeye gelen yüzlerce kişiyi adeta büyüledi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Seda Sayan itiraf etti! 1980’li yıllarda başladığı müzik kariyerinde birçok unutulmaz şarkıya imza atan ünlü sanatçı Seda Sayan, daha sonraları oyunculuğu ve hazırladığı programlarıyla da aranılan isimler listesinin baş köşesinde oldu.
Yıllardır anketlerde Türkiye’nin en güvenilir ünlüsü seçilen Seda Sayan, yaptığı gündüz kuşağı programlarıyla da her zaman zirvedeki yerini korudu.
Bir süredir ekranlarda ve sahnelerde görünmeyen ünlü sanatçı, önceki akşam Antalya’da bir içecek markasının düzenlediği gecede sahne aldı.
Seda Sayan, Nur Yerlitaş imzalı kostümüyle göz kamaştırdı.
Repertuarındaki birbirinden güzel şarkılarla kendisini izlemeye gelen yüzlerce hayranını unutulmaz bir gece yaşatan Seda Sayan, güzelliği ile de göz doldurdu.
Nur Yerlitaş imzalı leopar kostümüyle sahneye çıkan ünlü sanatçı, yaptığı sahne şovlarıyla bol bol alkış aldı.
Yıllardır televizyonda gündüz kuşağında yaptığı programlara ağırlık veren Seda Sayan, sahnede aldığı gecede itirafta bulundu.
Sahnede olmayı özlediğini ve ilk defa çıkıyormuş gibi heyecanlandığını itiraf eden ünlü sanatçı Seda Sayan, “Bir enerji geldi, sahneye çıkarken ilk defa çıkıyormuş gibi heyecan duyuyorum. Dinleyenlerimi de özlemişim. İtiraf ediyorum özlemişim sahnede olmayı.” sözleriyle mutluluğunu sevenleri ile paylaştı.
Önümüzdeki günlerde konser maratonuna başlayacağını söyleyen Seda Sayan, şehir şehir dolaşıp tüm Türkiye’deki hayranlarıyla buluşacağını ifade etti. Konser teklifi yağdığını itiraf eden Seda Sayan, sahnelere hızlı bir dönüş yaptığının ilk sinyalini verdi.
Chloe Loughnan: Bizim boşanmamızı istiyorlar… 2014 yılında ünlü şarkıcı Serdar Ortaç ile nikah masasına oturan İrlandalı model Chloe Loughnan, verdiği röportajda samimi açıklamalar yaptı. İş için gittiği Miami’de geçirdiği trafik kazası sonrasında hakkında boşanacağına dair birçok haber çıkan Loughnan, evliliğine dair tüm soruları yanıtladı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Chloe Loughnan: Bizim boşanmamızı istiyorlar… Chloe Loughnan: Bizim boşanmamızı istiyorlar… 2014 yılında ünlü şarkıcı Serdar Ortaç ile nikah masasına oturan İrlandalı manken Chloe Loughnan, en gözde yabancı gelinler listesinin başında yer alıyor.
Evliliği ile ilgili boşanacakları yönündeki çıkan haberleri yalanlayan İrlandalı manken, kendisinden 21 yaş büyük eşi Serdar Ortaç ile ilgili olarak “Tipik bir Türk ailesi değiliz, ne yapalım?” itirafında bulundu.
İşte İrlandalı manken Chloe Loughnan’ın Hakan Gence’ye verdiği o çok ses getirecek röportaj…
Chloe Loughnan, verdiği röportajda evliliğine dair samimi açıklamalarda bulundu.
Hakkınızda neredeyse her gün “Boşanıyorlar” haberleri çıkıyor. Nedir işin aslı?
– Serdar’la (Ortaç) yedi yıldır birlikteyiz ve beş yıldır da evliyiz. Artık bu sorulara ve haberlere bir anlam veremiyorum.
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” derler. Dedikoduların sebebi yılın yarısını yurtdışında geçirmeniz olabilir mi?
– Modellik yaptığım için sık sık yurtdışına gidiyorum ama bu aramızda bir sıkıntı yaratmıyor. Bana Serdar kızmıyor, başkaları kızıyor. Bizim bir sıkıntımız yokken neden insanlar bu kadar merak ediyor gerçekten anlamıyorum.
◊ Üzülüyor musunuz?
– Tamam, Serdar Ortaç’ın eşiyim, o burada önemli bir insan, anlıyorum. Ama sadece Serdar’ın eşi değilim, ben de bir insanım. Kendi işlerim olabilir. Bir şeyler yapmak için ne kadar çalışırsam çalışayım herkes sadece evliliğimi soruyor.
◊ İrlandalısınız ve kültürünüzde boşanmak pek yokmuş sanırım…
– Evet. Yok denecek kadar az. Burada sanki bizim boşanmamızı istiyorlar. Bir çifti evlendiriyor, ertesi gün “Ne zaman boşanacaksınız?” diye soruyorlar. Bu mantığa alışamayacağım.
Tipik bir Türk ailesi değiliz, ne yapalım?
◊ Katolik bir aileden geliyorsunuz. Boşansanız aileniz kızar mı?
– Ailem hayatıma karışmaz. Ben yetişkin ve evli bir işkadınıyım.
◊ Sizce bunca zamandır neden insanlar aşkınıza inanmadı?
– Bizim hayatımız belki de diğer insanlara göre pek normal değil. Ama herkesin evliliği farklıdır. Tipik bir Türk ailesi değiliz, ne yapalım? İşimiz bu. Mecburen böyleyiz. İşimi yapıyorum, bu sırada kocamı özlüyorum ve aşkımız da yenileniyor. Bizimki büyük bir aşk. Bunca yıl aşk olmasa bir evlilik nasıl sürebilir? Her şeye kocam için dayandım çünkü çok sevdim.
◊ Sizinki ilk görüşte aşk mıydı?
– İlişkimiz, iyi bir arkadaşlıktan aşka dönüştü. Serdar’da beni çeken şey, kişiliği ve karizması.
◊ Peki aşk aynen devam ediyor mu?
– Evet. Kocam aynı zamanda en yakın arkadaşım. Burada herkes Instagram’da gördükleri fotoğraflara orada sunulan hayatlara takılıyor, hayatınız hakkında yorum yapıyorlar. Oysa sosyal medyada bizim hayatımızın sadece yüzde 10’unu görüyorsunuz.
◊ Ama Serdar Ortaç geçenlerde Instagram sayfasından bütün fotoğraflarınızı sildi…
– Kocam bazen Instagram’da 20 fotoğraf paylaşıyor, ertesi gün de hepsini siliyor. Bunun bir sebebi yok.
◊ Birbirinize evde nasıl hitap edersiniz?
– Serdar bana “Prenses”, ben ona “Aşkım” derim.
Evlilik sözleşmesi yapmadık
◊ Bir evlilik sözleşmeniz olduğu doğru mu?
– Hayır, aramızda herhangi bir sözleşme yok.
◊ Ortaç’ın abisi şu an hastanede zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde çalıştığınız için de eleştirildiniz…
– Hastaneye gidiyorum ama oradan fotoğraf paylaşmıyorum. İşler de mecburen devam ediyor.
◊ Peki bu bahsettiğiniz işleriniz neler?
– Kendi ürünlerimi piyasaya çıkarıyorum. Geçen sene bir mayo koleksiyonu çıkardım. Bu sene yeni bir spor kıyafet koleksiyonu olacak. Bu sene detoks içeceği çıkardım. Bütün içeriği kendim hazırladım.
“Sen gerçek bir eş değilsin” diyorlar
◊ İrlanda ve Türkiye arasında nasıl farklar var?
– 19 yaşıma kadar İrlanda’da bambaşka bir kültürde yaşadım. Sonra Türkiye’ye geldim ve burada herkesin fikirlerine, görüşlerine saygı duydum. Ama bana burada sürekli çocuk mevzuu açılıyor.
◊ Paylaştığınız fotoğrafların altına “Sen çocuk yapsana” diye yazanları kastediyorsunuz sanırım…
– Evet. Bazen o kadar sert yorumlar geliyor ki; “Sen gerçek bir eş değilsin” diyorlar. Ama ben de bir insanım ve bir kadınım; çocuklu ya da çocuksuz… İnsanlar beni çocuksuz bir hiç olarak değerlendiriyor. Bunu asla kabul etmiyorum.
◊ Bu yurtdışında da böyle mi?
– Hayır. Yurtdışında size en fazla “Çocuk düşünüyor musunuz?” derler. Kimse “Hadi, kocana çocuk ver” demez.
◊ Peki neden yapmıyorsunuz?
– Çocuktan sonra hayat değişiyor. Ben çocuk yaparsam bunu eleştirenlerin hayatlarında ne değişecek? O bir oyuncak değil ki! Sanki onlar doğurup çocuğa bakacak. Artık bu laflardan çok sıkılıyorum. Ben böyle büyüdüm ve kendimi değiştirmek istemiyorum.
Kimse bilmiyor ama çok ciddi şeyler yaşadım
◊ Bir süre önce Miami’de bir trafik kazası geçirdiniz…
– Miami’ye işlerim için gitmiştim. Üç gün sonra bir motosiklet kazası yaşadım.
Arkadaşım kullanıyordu, o sırada bize arkadan bir araba çok yaklaştı. Arkadaşım kaza olmasın diye direksiyonu kırdı ama daha kötü oldu. Kimse bilmiyor ama çok ciddi şeyler yaşadım.
◊ Ne gibi?
– Bir hafta yoğun bakımda kaldım, ağrı kesiciler ve morfin verdiler. Yüzümün sağ tarafı, kaşıma kadar sıyrılmış ve felaket durumdaydı. Elmacıkkemiğim kırıldı. Kaburgamda kırık vardı. Bir defa yürüyebilecek miyim onu bile bilmiyordum.
◊ Durum bu kadar ciddiyken eşiniz neden yanınızda değildi?
– Miami çok uzak. O dönem Serdar’la hep Facetime’dan konuştuk.
◊ Bu pek inandırıcı gelmiyor kulağa… Serdar Ortaç gibi bir adama mesafe etki etmese gerek…
– O benim başıma gelen kötü şeylere benden daha çok üzülüyor. Kazayı duyduğunda da çok stres oldu, bu da MS rahatsızlığını tetikledi ve o gün MS krizi geldi. O sırada uzun yola çıkması zordu. Hemen oradaki arkadaşlarımızı bana destek olmaları için yanıma yolladı.
◊ Peki bu rahatsızlığın ilişkiye etkisi nasıl?
– Kocamın hasta olduğunu en başından biliyordum ama bu rahatsızlığın ne olduğunu bilmiyorduk. Evlendiğimiz hafta rahatsızlığının adı kondu. Beş senedir ‘MS’ hayatımızda ve hep olacak. Kullandığı ilaçlar ağrılarını azaltıyor ama stres bu hastalığı daha da tetikliyor.
Bikinili fotoğraflarım bana göre normal
◊ Burada mı daha özgürsünüz, yurtdışında mı?
– Nereye gidersem gideyim, özgür bir ruh olmaya çalışıyorum.
◊ İlk geldiğinizde çok daha seksi pozlar veriyordunuz. Kıyafet konusunda Türkiye’de zorluk yaşadınız mı?
– Aslında tarzımı Türkiye için değil, yaşımla birlikte değiştirdim. İnsanlar benim bikinili fotoğraflarımı bazen fazla buluyor ama bana göre normal.
◊ Kıskançlık yaşanmıyor mu?
– Hayır, biz birbirimizi böyle kabul edip âşık olduk.
◊ Serdar Bey maço mudur?
– Bence erkeklerin evde maço olmasına gerek yok. Saygı ve eşitlik, ilişkinin en önemli parçaları. Yedi yıl önce İstanbul’a ilk geldiğim günü unutamıyorum. Güzelliği karşısında şoke olmuştum. Şimdi de Türkiye bana başka bir kültür gibi gelmiyor. Çünkü yedi senedir burada yaşıyorum. Türk kahvesine bayılıyorum. Nazara çok inanıyorum. Türk yemekleri de çok lezzetli. Favorim kurufasulye-pilav.
Alp Kırşan Survivor’dan neden ayrıldığını anlattı… 2012 yılından beri Acun Medya bünyesinde çalışan Ali Kırşan’ı bu yıl Survivor’da göremeyince birçok söylenti ortaya atılmıştı. Geçtiğimiz yıldan beri herhangi bir projede yer almayan Alp Kırşan, verdiği röportajda merak edilenlere açıklık getirdi. Sunuculukta olduğu kadar oyunculukta da iddialı olan Kırşan, Acun Ilıcalı ile kavga mı etti? Survivor’dan neden ayrıldı? İşte haberimiz hakkında merak ettğiniz tüm ayrıntılar…
Alp Kırşan Survivor’dan neden ayrıldığını anlattı…
Alp Kırşan Survivor’dan neden ayrıldığını anlattı… Rol aldığı birçok dizi ve film ile herkesin gönlünde taht kuran sempatik isim Alp Kırşan’ın hayatı, 2012 yılında Acun Ilıcalı ile yollarının kesişmesiyle bambaşka bir yöne aktı.
Acun Medya’nın birçok projesinde sunuculuk yapan Alp Kırşan’ın adı, son yıllarda Survivor yarışmasıyla bütünleşmişti. Bu yıl Survivor’da olmayan Alp Kırşan, Suna Akyıldız’a verdiği röportajda yaşadıklarını tüm samimiyetiyle anlattı.
Acun Ilıcalı’yla küs olmadığını, kendisinin ömrünün sonuna kadar ağabeyi olarak kalacağını ifade eden ünlü sunucu, değişen hayatını bakın nasıl anlattı…
Alp Kırşan, Survivor’dan ayrılınca üzüldüğünü itiraf etti.
Herkes ‘Survivor’dan neden ayrıldığınızı merak ediyor…
‘Survivor’dan ayrılma kararımı son ‘Survivor’ bittikten sonra ailemle buluştuğum an aldım. Onları çok özlediğimin farkına vardım. Ve onlarsız yapamayacağımı anladım. Sanırım “Kariyer mi yoksa aile mi?” sorusuyla o anda yüzleştim. Özellikle aileye ikinci çocuğumuzun da katılmasından sonra eşimin ve çocuklarımızın bana daha çok ihtiyaçları olacağını gördüm ve Türkiye’de, onların yanında olmayı seçtim. Bu düşüncemi Acun ağabey ile paylaştım, o da anlayışla karşıladı.
Ayrılınca üzüldünüz mü?
Üzülmez olur muyum? Elbette üzüldüm. Sonuçta uzun süre beraber çalıştık. Ekip arkadaşlarınız ve yarışmacılarla bir süre sonra aile gibi oluyorsunuz. Sizden büyük bile olsalar kardeşleriniz gibi görüyorsunuz. Yaptıkları hatalarda bile onların yerine üzülüyorsunuz. Ben genelde oyunu kaybeden taraf için çok üzülürdüm. Bunlar her an yaşayamayacağın çok duygusal paylaşımlar. Güzel duygular… Bu aileden, kardeşlerimden uzak kalacağım için çok üzülsem de şu an eşim ve çocuklarımla birlikte olduğum için çok memnunum.
Yeni bölümleri maalesef izleyemiyorum
Yeni bölümlerini izliyor musunuz?
Maalesef şu anki yaşam düzenim buna izin vermiyor. Çocuklardan dolayı uyku saatlerim değişti. Sabah çok erken, saat 05.00 gibi uyandığım için akşam da çok erken yatıyorum. Diğer yandan YouTube kanalım ile ilgili çalışmalarım tüm vaktimi alıyor. Televizyon seyretmeye çok zamanım olmuyor.
Acun ılıcalı ile bir kırgınlığınız var mı? Hâlâ görüşüyor musunuz?
Asla bir kırgınlığım olmadı, olamaz da. Ömrümün sonuna dek ağabeyimdir. Saygı duyduğum bir insandır.
Tekrar ‘Survivor’ı sunmanızı isteseler kabul eder misiniz?
Çocuklarımın yaşları henüz çok küçük ve babalarına en ihtiyaç duydukları dönemden geçiyoruz. Eşim ve çocuklarımın yanında olmak benim için çok değerli. İleriki yıllarda neden olmasın?
En yakın zamanda yine beyaz perde ile buluşacağım
Oyunculuğa çok fazla ara vermeniz radikal bir karar olmadı mı sizin için?
Evet, oldu olmasına ama dizi temposunun korkutucu yoğunluğu çok bir şans bırakmadı bana. Oyunculuk iyidir, güzeldir ama fazla yıpratıcıdır.
Tekrar oyunculuk yapacak mısınız?
Oyunculukla ilgili bir sıkıntım yok. Gelen film tekliflerini değerlendirmekteyim. En yakın zamanda yine beyaz perde ile buluşacağım. Ama asıl burnumun direğini sızlatan tiyatro sahnesi. İşte onu çok özledim.
Yeni projeler var mı?
Yeni projeler, yeni formatlar ve farklı öneriler, dijital platformlarda yayınlanmak üzere teklifler geliyor. İçinde bulunacağım proje benim için çok önemli. Hayat görüşümle, hobilerimle, yaşam biçimimle ilgili çok teklifler alıyorum. Ama şu an için sadece yaptıklarımın bir kısmını sosyal medya ile paylaşıyorum.
Balık avlıyorum mesela, onu koyuyorum. Hoşuma gidiyor paylaşmak ve üzerine insanlardan tepki almak. Ben sevdim bu YouTube işini. Bir süre böyle devam edeceğim. Televizyon ve medyanın tamamen değişimde olduğu süreçlerden geçiyoruz. Dijital mecralar gittikçe her alana daha çok hakim oluyor. Dolayısıyla bu geçiş sürecinde değerlendirmelerimiz de bu yönde. Ama sinema filmi senaryoları her zaman önceliğim.
Eşim çocuk düşürdükten sonra film koptu bizde
Uzun süredir Bodrum’da yaşıyorsunuz. neden?
İstanbul, eşimi de beni de bunalttı. Bir düşük olayımız oldu. Eşim çocuk düşürdü. İşte ondan sonra film koptu bizde. Zaten gardımız düşmüşken İstanbul çok üstümüze geldi. Kirli ve kapalı hava, anlamsız yükselen yapılar, trafikte harcanan, verimsiz zamanlar… “Bodrum’a gidelim mi?” dedim. Zeynep de “Evet” dedi. Sadece nefes almak istedik. Ve o nefesi de Bodrum’da bulduk.
Hayatınızın nasıl bir evresindesiniz?
29 yaşımda son sürat giderken, birden bir duvara çarpmış gibi hissettim ve “Ben ne yapıyorum?” dedim. Evlenmeyi koydum kafama. Zeynep ile evlendim. Her şey çok güzeldi. Bir de çocuklar olunca ballı kaymaklı oldu her şey. İyi ki oldu. İki çocuklu, mutlu, çekirdek bir aileyiz. Tam da hayalimdeki gibi.
çocuklardan sonra eşime saygım daha da arttı
Mutlu evliliğin sırrını çözdünüz mü?
Bence mutlu evliliğin sırrı karşılıklı anlayış, hoşgörü ve saygıdan geçiyor. Belki bunları söylemek için çok erken ama şu ana kadar gördüğüm kadarıyla bu üç şey işliyor. Ben eşime inanılmaz saygı duyuyorum ve çocuklardan sonra saygım daha da arttı. Hatta denir ya ‘Cennet annelerin ayaklarının altındadır’ diye. Ben bu deyime çok inandım.
Eşiniz de oyuncu. Ama bu süreçte o da oyunculuktan uzaklaştı. İleride oyunculuğa dönmesini ister misiniz?
Çok isterim. Ama çocuklarla belli bir süreyi aştıktan sonra tabii. Zeynep kendi de dönmek isterse neden olmasın? Kadın ürettikçe var olur.
Çocuklarım için bir süper kahraman olmalıyım
İki çocuktan sonra hayata bakış açınız değişti mi?
Her şeyden üç-dört kat fazla zevk almaya başladım. Çocuk kokusu dünyanın en güzel kokusuymuş, onu anladım. “İyi ki yaptık” dedim. Artık yere daha sağlam basıyordum. Hastalanma, yatağa düşme lüksüm yoktu. Çocuklarım için bir süper kahraman olmalıydım. Öyle de olmaya çalışıyorum. Bakalım…
23 Şubat Cumartesi 2019 Reyting Sonuçları Açıklandı! Peki kıyasıya süren zirve yarışının sahibi kim oldu? Erkenci Kuş mu? Survivor Türkiye-Yunanistan mı? Güldür Güldür Show mu? Nuri Bilge Ceylan’ın yönetmeni olduğu Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülü kazanan Ahlat Ağacı mı? İşte 23 Şubat 2019 Reyting Sonuçları…
Star Tv’nin sevilen dizisi cumartesi günlerinin vazgeçilmez dizisi haline gelmeye devam ediyor. Büyük bir hayran kitlesi olan dizinin her bölümü heyecanla izleniyor. Dizinin 32. son bölümü izleyicisi ile buluştu. Erkenci Kuş dizisinin 32. bölüm ön izleme yayınlandı. Can’ın kafası çok karıştı. Ayrıntıları haberimizden okuyabilirsiniz.
Dizinin yayınlanan bölümünde, Can, Balkanlardan aldığı iş teklifini kabul etmeyi düşünüyor. Sanem şirketten istifa ediyor. Can, Sanem’in istifa etmesini istemiyor. Sanem’in geçirdiği trafik kazasından sonra tanıştıkları Yiğit işleri karıştırıyor. Bu arada Yiğit, Sanem’e iş teklif ediyor ve Can kıskançlıktan çılgına dönüyor.
İşte Erkenci Kuş 32. Bölüm Ön izleme izleyebilirsiniz..
Erkenci Kuş 31. son bölümde yaşananlar!
Can’ın Balkanlardan gelen iş teklifini kabul edip gideceğini öğrenince istifa etmeye karar veriyor ve istifa mektubunu yazıyor. Sanem’in istifa etmesine arkadaşları engel olmaya çalışsa da Sanem kararlıdır. İstifasını verdikten sonra ajanstan dışarı çıkan Sanem’e bir araba çarpıyor. Sanem hemen hastaneye kaldırılıyor. Sanem’e çarpan aracın sahibinin Yiğit olduğu ortaya çıkıyor.
Can hastaneye koşuyor!
Sanem’in hastaneye kaldırıldığını öğrenen Ca,n hemen hastaneye gidiyor ve orada Yiğit ile karşılaşıyor. Yiğit, Sanem’e çarpan aracın kendisine ait olduğunu söylüyor. Sanem diye hitap ediyor ve sonra Sanem hanım olarak düzeltiyor konuşmasını. Ufak sıyrıklarla atlatan Sanem hastaneden çıkıyor. Yiğit, onu evine kadar bırakabileceğini söylüyor. Can’ın kıskançlık krizleri başlamıştır ve hemen Yiğit’i tersler.
Sanem, ajansla artık hiç bir bağının kalmadığını söylüyor ve Can, onun istifasını geciktirmek için elinden geleni yapıyor. Bu arada, Yiğit, Sanem’e iş teklif etmek için şirkete geliyor ve Can’la karşılaşıyor. Yiğit’i gören Can, çıldırıyor ve Yiğit Sanem’e iş teklif ettiğini açıklıyor.
Can, Sanem’i fena halde kıskanıyor!
Can, bir yandan Sanem’i çok kıskanıyor, bir yandan da bunu göstermemeye çalışıyor. Ama Sanem bu durumun gayet farkında hatta keyfini çıkarıyor. Emre, ikiliyi Can ile Sanem’i birbirlerine tekrar yakınlaştırmak için bir hamlede bulunuyor. Bu arada Yiğit ile ilgili bir süpriz gelişme yaşanacak.
Show Tv ekranlarında yayınlanan, izleyicilerin en çok izlediği dizilerinden olan Çukur bu hafta da yine reyting sıralamasında birinciliği kimseye vermedi. Çukur dizisinin merakla beklenen 2. sezon 21 bölüm ‘de deyim yerindeyse fırtınalar kopacak. Çukur 54. bölüm 2. fragmanı izle! Yamaç’tan Yücel’i Fena Kıstırdı!
Büyük beğeni ile izlenen dizinin yeni bölümünden detaylar gelmeye başladı. ilk fragmanda, Sultan, Mahsun’un aş evine giderek onun karşısına çıkıyor. Sultan’ın Mahsun’un yanında olduğunu öğrenen Salih koşarak aş evine gidiyor. Mahsun Salih’i, Saadet ile tehdit ediyor ve bu arada Saadet karşısında gördüğü Veysel’den çok korkuyor. Salih’in ise gözü dönüyor ve kurşun yağdırıyor.
Çukur’un yayınlanan yeni fragmanında, Yamaç, Yücel’i camdan sarkıtıyor ve ona büyük bir korku yaşatıyor. Cumali ve Damla karşı karşıya geliyorlar. Sena, işlerine yarayacak bir şey öğrendiğini söylüyor. Yamaç, Yücel’den Çeto ve Mahsun arasında bir sır olduğunu öğreniyor ve Mahsun’a bir hediye veriyor. Ayrıntıları fragmandan izleyebilirsiniz.
İşte 54. bölüm 2. fragman..
Çukur 53. Son Bölümde Başka Neler Yaşandı?
İdris baba, Aliço’nun ısrarlarına dayanamıyor ve ona verdiği sözleri hatırlayıp, tıpkı eski günlerdeki gibi takım elbisesini giyip Çukur sokaklarına dönüyor. Koçovalılar, yeniden bir olup, İdris’in de yönlendirmesi ile eski işlerini geri almak için harekete geçiyorlar. Selim, Ayşe’nin Çeto’ya yardım ettiğini öğreniyor. Yücel, kendisine tuzak kuran kişinin Çeto olduğunu öğreniyor ve intikam almak istediğini söylüyor. Bu duruma Koçovalılar çok şaşırıyor.
Çeto, Salih’in mahallede açtığı müzik ile geçmişinde yaşadığı kötü hatıralar aklına geliyor ve tepki gösteriyor. Koçovalılar, Çeto’nun bu tepkisine anlam veremiyorlar. Çeto, krize girer ve ona Mahsun yardım eder. Kendi işyerlerini almak için giden Koçovalılar ile Karakuzular birbirine girer ve Çukur bu sorunun üstesinden gelir.
Koçovalılar, Uluç’un yardımı ile silah bulmaya çalışan Yücel’i kullanırlar ancak Karakuzular buna engel olur. Bölümün sonunda süpriz bir gelişme olur. Çeto, kendine geldikten sonra yüzüğü görünen kişinin yönlendirmesi ile Baykal’ın yanına giderek, Vartolu’nun ölmesini istediğini söyler.
Survivor 2019 Türkiye- Yunanistan 13. bölümü ile Tv8’de ekranlara geldi. Her iki takımda 4. haftanın ilk dokunulmazlık oyununu alabilmek için kıyasıya mücadele verdi. Survivor 4. hafta ilk dokunulmazlık oyununda hangi takım galip oldu. Ayrıntılar haberimizde..
Survivor 4. Hafta İlk Dokunulmazlık Oyununda Hangi Takım Galip Oldu!
Survivor 4. haftanın ilk dokunulmazlık oyununu kazanan takım belli oldu. İkinci dokunulmazlık oyunu bu akşam yayınlanacak. Dokunulmazlık oyununu kazanan takım 2. dokunulmazlık oyununa avantajlı olacak.
Survivor 4. hafta 13. bölümde yaşananlar!
Survivor 2019’da 4. haftanın ilk dokunulmazlık oyununu Türkiye takımı kazandı. Survivor’da, dokunulmazlık oyunu başlamadan önce, Yunanistan takımına eski atlet ve eski Survivor yarışmacısı Dalaka’nın dahil olduğunu Acun Ilıcalı açıkladı. İşte dokunulmazlık oyunu ve Survivor 13. son bölümde yaşananlar.
4. Haftanın ilk dokunulmazlık oyununu Türkiye Kazandı!
Acun Ilıcalı, ilk dokunulmazlık oyununun kazananını açıklamadan önce Yunanistan takımına yeni bir oyuncunun Dalaka’nın dahil olduğunu ve Türkiye takımına da yeni bir yarışmacının dahil olacağını açıkladı.
Survivor Hikmet söz alarak, Dalaka’yı tanıdığını iyi bir atlet olduğunu ve daha öncede Survivor’a katıldığı için karşı tarafın güçlendiğini söyledi. Rekabetin olmasının daha iyi olacağını düşündüğünü söyledi.
Survivor’da 4. haftanın ilk dokunulmazlık oyunununda Türkiye takımı galip geldi.
Türkiye: 10 – Yunanistan: 4
Katerina Dalaka; rakipler çok güçlü ama korkmuyoruz!
Survivor 2019 Türkiye Yunanistan 13. bölümünde yarışmaya dahil olan Katerina Dalaka, Yunanistan takımına yardımcı olmak için orada olduğunu, kendi takımlarının çok iyi olduğunu, henüz yolun başında olduklarını ve kendilerini daha da geliştireceklerini düşündüğünü ve rakiplerinin çok güçlü olduğunu ama korkmadığını dile getirdi.
Survivor Ödül Oyunu!
Murat Ceylan, ödül oyununu kazanan takımı açıklamadan önce yarışmacılarla sohbet etti ve hava şartlarının bozmaya başladığını söyledi.
Ödül oyununu Türkiye takımı kazandı. Türkiye : 10 Yunanistan: 7