Ana Sayfa Blog Sayfa 3533

Alişan ve Buse Varol’un düğün davetiyesi ortaya çıktı!

0

Önümüzdeki günlerde nikah masasına oturmak için gün sayan Alişan ve Buse Varol, davetiyelerini dağıtmaya başladı. Alişan ve Buse Varol’un düğün davetiyesi ortaya çıktı. Davetiyeyi açan kendini gördü. İşte detaylar…

Esra Erol ile Alişan Arasında ‘Eda’ Krizi!

Alişan ve Buse Varol’un düğün davetiyesi görüldü

Ünlü türkücü Alişan ve dizi setinde aşk yaşamaya başladığı nişanlısı ünlü oyuncu Buse Varol, düğün hazırlıklarına tam gaz devam ediyor. Çift, düğün  davetiyesini dağıtmaya başladı.

Alişan kimdir?

Sıra dışı bir model seçtiler

Geçtiğimiz ay aile arasında yapılan sade bir tören ile nişan yüzüklerini takan Alişan ve Buse Varol çifti, düğün davetiyesi olarak parlak bir model seçtiler. Davetiyeyi açanlar aynalı bir tabla üstüne düğün bilgilerinin yazılı olduğunu görüyorlar.

Buse Varol kimdir?

Çağla Şıkel paylaştı

Alişan ve Buse Varol’un düğün davetiyesini ilk paylaşan, Çağla Şıkel oldu. Alişan’ın yakın dostu Çağla Şıkel, davetiyenin fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşımına “Allah tamamına erdirsin” dileklerini de eklemeyi ihmal etmedi.

Çağla Şıkel kimdir?

Düğün için son günleri sayıyorlar

Alişan ve Buse Varol çifti, 6 Mayıs günü Swissotel’de gerçekleşecek muhteşem bir düğün töreni ile dünya evine girecek. Ünlü çiftin düğün hazırlıkları hız kesmeden devam ederken, geçtiğimiz günlerde evlendikten sonra oturacakları evin temizliği ile ilgileniyorlardı.

Türkücü Alişan ve oyuncu Buse Varol çifti, birlikte rol aldıkları Dostlar Mahallesi isimli dizide rol tanışmışlardı. Birbirlerinden etkilenen çifti, kısa sürede sırılsıklam aşık oldu. Evlilik yoluna giren ilişkilerini, geçtiğimiz ay gerçekleşen nişan töreni ile bir adım ileri taşıdılar. Şimdi de nikah masasına oturmaya hazırlanıyorlar. Alişan ve Buse Varol çifti, Mayıs ayının 6’sında Swissotel’de dostları ve ailelerinin katılımı ile gerçekleşecek olan görkemli bir düğün töreni hayatlarını birleştirecekler.

Hakan Peker: Keşke o monitörü görmeseydim

0

Geçtiğimiz haftalarda TRT’de katıldığı programda stüdyoyu terk eden Hakan Peker, konu ile günlerce gündemde kalmıştı. Peker, “Keşke o monitörü görmeseydim” dedi. Detaylar haberimizde…

Canlı yayını terk eden Hakan Peker haklı mı? Asıl amacı neydi?

Ünlü şarkıcı Hakan Peker, geçtiğimiz haftalarda TRT ekranlarında yayınlanan bir programa konuk olarak katılmıştı. Programda şarkı söylediği sırada ekranda kendinin gösterilmemesine sinirlenen Hakan Peker, sinirlendi ve yayını terk etti. Peker’in bu davranışı günlerce konuşuldu, çok eleştirildi.

Hakan Peker kimdir?

Hakan Peker, Hürriyet’ten Tülay Demir’e röportaj verdi. İşte Hakan Peker’in o röportajı:

Hakan Peker yıllardır şarkılarıyla gündemdeydi ama iki hafta kadar önce bir canlı yayın vukuatıyla magazin gündeminin zirvesine oturdu. Şarkı söylediği sırada rejinin seyirciyi göstermesine sinirlenip yayını terk eden Peker’le ilgili sosyal medyaya mesaj yağdı. “30 yıllık kariyeri 30 saniyede bitirdi” bile denildi. Peki o 30 yılda neler yaşanmıştı, 30 saniye tüm bunları silmeye yetti mi? Ünlü şarkıcıyla buluştuk, canlı yayın kazasından Beşiktaş kırgınlığına her şeyi konuştuk.

80’lerin sonu… Ortalık “Bir Efsane” ile yıkılıyor. Sene 2018, “Bir Efsane” hâlâ çalınıyor. Nasıl olur da bir şarkı bunca yıl bıkmadan dinlenir? Nedir bu işin sırrı?

– Evet, bu şarkı 1989’da çıktı. Ama devamında “Camdan Cama”, “Hey Corc”, “Amma Velakin”, “Köylü Güzeli”, “Ateşini Yolla”, “Karam” gibi şarkıları yapmasaydım, bir şarkıyla patlayıp sonra unutulan sanatçılar kervanına katılırdım. Müzik dünyasında başarının kuralı, çok fazla şarkının topluma mâl olması, hit olması. Ondan dolayıdır 30 yıldır hiç durmadan üretmemiz. “Ateşini Yolla” da 23 yıldır her hafta Beşiktaş tribünlerinde çalınıyor.

Benim şarkım “Karam” ama… Onunla ilk gençlik yıllarıma gidiyorum.

– Ne mutlu ki herkesin benimle ilgili bir anısı, geçmişi var. Çocukluğunda hafızana kazınan şarkıları kimse silemez, bitiremez. Bitirse kendi çocukluğunu ve anılarını bitirir çünkü. Kim kendi çocukluğundan, ilk aşkından, o temiz duygularından vazgeçmek ister ki? İşte sanatçıyı ayakta tutan da bu. Üç-dört nesil benim şarkılarımla eğlendi, benim şarkılarımla evlendi, hatta çocuk büyüttü. Önemli olan sanatçının toplumdaki karşılığıdır. O sayede kendimizi buralara taşıyabildik.

Peki siz çocukken ne olmak istiyordunuz?

– Biz ailece müziğe düşkündük. Evde 45’lik plaklarımız vardı, onları dinlerdik. Radyonun başından ayrılmazdık. Müzikle 6 yaşındayken tanıştım. Abime (Zafer) 8 yaşında bağlama alındı, o bağlama çalmayı öğrendi, ben de kaşık çalıyordum. Evde yaptığımız kayıtlar hâlâ duruyor.

Sizi birbirinizden ayırmak zordu, boy farkından anlıyorduk.

– Evet abim kısa, ben uzun boyluydum. Herhalde beni kıskanmış, büyüyememiş (gülüyor).

Kimleri dinlerdiniz?

– Türkülerle, Türk sanat müziğiyle büyüdüm. Atakan Çelik’ler, Şakir Öner Günhan’lar, Neşet Ertaş’lar… Önümüzdeki aylarda kısmetse bir türkü albümü yapmak istiyorum.

Gelelim dansa…

– Dansa da yeteneğim vardı. Zaten dansçı olarak sanat camiasına girdim. İlk 1979’da sahneye çıktım.

Dans doğuştan gelen bir yetenek miydi?

– Doğuştan gelen yetenekti. 1981’de Türkiye Dans Şampiyonu oldum. 1983’te askerden geldim ve Hakan Peker Dans Grubu’nu kurdum. 1983’ten 1989’a kadar televizyondaki bütün müzik eğlence programlarında dans ettim. Gazinolarda da vardım. Sahnede büyüdüm yani.

Şarkı söylemeye nasıl karar verdiniz?

– 1989’da dansı bıraktım. Çünkü gelebileceğim en iyi noktaya gelmiştim, daha ilerisi yoktu. Devamında müzik yapmak istedim ama bu da o yıllarda çok zordu. Önce beste aramaya başladım, ona gittim, buna gittim. Dansta o kadar popülerdim ki yadırgandı, “Ya bu adam dansçı, ne alaka, nasıl becerecek?” dediler. Çok ciddiye almadılar açıkçası ama inat ettim. Ve sonunda “Bir Efsane” albümünü yaptım. Pop müzikte “Bir Efsane” ile var olduğum dönemlerde arabesk ve fantezi müzik zirvedeydi. Benden sonra başkaları da cesaretlendi. Baktılar pop müzik satıyor, arkadaşlarım peşimden geldi.

Özel kanalların çıktığı dönemden mi söz ediyoruz?

– Yok. Ben TRT zamanında çıktım. “Bir Efsane”yi ilk TRT’de lanse ettim. Ardından reklam filmleri geldi. Ama bir dönem TRT’den boykot yedim. 1.5 sene kadar televizyona çıkamadım. Derken özel kanallar açıldı, “Hey Corc” albümüyle InterStar’da yer aldım. Bu başarıyı gören birçok sanatçı, “Aaaa bak pop müzik satıyor” diyerek arkamdan geldi, beni takip etti.

Kimlerdi sizin açtığınız yolda yürüyenler?

– Tarkan’ından Mustafa Sandal’ına, Çelik’ine… İkinci kuşağın başlangıcı olarak Türk pop müziğini domine ettik. Ben çıktığım zaman Türkçe şarkılarla dans etmek ayıpken, daha sonra Türkiye’nin bütün kulüplerinde bizim şarkılarımızla coştu insanlar. En sosyetikleri dahil. Şamdan’da bir gecede beş kere “Köylü Güzeli” çalardı.

Sizin dönemin starları yan yana gelir, birbirine destek de verirdi.

– Çünkü hem rakip hem arkadaştık. O kadar komplekssizdik ki herkes birbirinin albümüne destek verirdi. Ercan Saatçi’nin bende de şarkısı vardı, Burak Kut’ta da. Mustafa Sandal daha şarkıcı değildi, bana “Amma Velakin”i verdi. Sözü ve müziği ona aittir. O dostluklar hâlâ devam ediyor.

Hayallerinizi süsleyen projeyi sorsam…

– Şöyle söyleyeyim. Ben 1989’dan bugüne, yani 29 yılda dünyanın her tarafında konser verdim. Amerika’sından Rusya’sına… Sadece Türkiye’de tanınan bir sanatçı değilim. Bütün albümlerim çok sattı. 2000’de hem en çok satan albüm hem de yılın pop müzik sanatçısı ödülünü aldım. Artık müzikte kendimi kanıtlayacak, “Şunları da yapacağım” diyecek durumum yok. Tek arzum güzel şarkılar yapmaya devam etmek. Yeni albüm önümüzdeki ay çıkıyor zaten.

Nasıl bir albüm geliyor peki?

– Bomba gibi. En az iki hit çıkar.

Çıkış yapmak o dönem mi daha kolaydı, yoksa şimdi mi dersiniz?

– Her dönemin kendine göre zorlukları var. O zamanlar çok iyi şarkıcılar, çok iyi besteciler ve çok iyi şarkılar vardı. Sosyal medya “Aman ne olacak, ben de söylerim” kolaycılığını getirdi. Kalite düştü, kalite düştükçe daha çok insan çıktı. Ve insanlar yapılan müziği ciddiye almamaya başladı.

Yeni jenerasyondan beğendiğiniz kimse yok mu yani?

– Olur mu canım. Mesela bir İrem Derici var, çok güzel şarkılar yapıyor. Yalın var, Buray var, Oğuzhan Koç ve Edis var. Ama onlar da üretmeye devam ederlerse kalırlar. Üretmezlerse “Bir zamanlar bunlar vardı” denir, o kadar.

“Ateşini Yolla” Beşiktaş tribünlerinde çalınmaya, söylenmeye devam ediyor yıllardır.

– Beşiktaş tribünü onunla inliyor evet. Üstelik ben Fenerbahçeliyim (gülüyor)… Gerçi artık onların şarkısı, benim değil.

Ne dersiniz, bir de Milli Takım için mi yazsanız?

– Yok… Bir müziğin nereye gideceğini siz bilemezsiniz. Özel şarkı yaparsanız halk bunu istemez. Halk kendi bulacak şarkısını.

Siz de mi öngöremiyorsunuz ne tutar, nerede tutar?

– Hayır. Ben nereden bileyim “Ateşini Yolla”nın Beşiktaş’a mâl olacağını, Beşiktaş seyircisinin onu bu kadar seveceğini… Bakın orada Beşiktaş’la, siyah-beyazla, maçla, sporla ilgili tek laf yok. O yüzden sipariş şarkılara inanmıyorum. Halkın duygusunu ipotek altına almak olmaz, olamaz.

Beşiktaş taraftarına ne söylemek istersiniz?

– Onlar beni çok seviyor, ben de onları. “Abi n’olur maça gel” deyip duruyorlar, tek dertleri o. Her hafta Çarşı’da Hakan Peker şarkıları çalınıyor, söyleniyor. Sonra tribünlerde… Ben bunu engelleyemem, durum beni aştı. Şarkılar halkındır. Ben Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’a geçen sene “Başkanım şampiyon oluyorsunuz, gelip statta canlı söyleyeyim” dedim.

Fikret Orman’dan neden böyle bir şey talep ettiniz ki?

– Seyirci her maçta “DJ uyuma, Hakan Peker çalsana” diye tezahürat yapıyor. “Uyumadık, işte getirdik” densin istedim. Ama sanıyorum Fenerbahçeli olmamdan dolayı başkan biraz çekindi. “Beni zaten Beşiktaş taraftarı seviyor. Fenerbahçeli olduğumu bildikleri halde bu şarkıyı yıllardır çalıyorlar. Üstelik Fenerbahçe seyircisi de bu yüzden bana tepkili değil” dedim. Fakat durum değişmedi. Başka Beşiktaşlı arkadaşları çıkardılar oraya. Her şarkı arasında tribünler “DJ uyuma, Hakan Peker çalsana” diye bağırınca, benim şarkımı altı kere çalmak zorunda kaldılar ama! Gitsem bir kere söyleyecektim halbuki.

Fikret Orman’a sitem etmeyin, onun durumu farklı. Kendisine “Ya damat adayları başka takımlardan olursa” diye sormuştum, “Herkes bir gün Beşiktaşlı olacaktır nasılsa”ya getirdi sözü.

– İyi ama her fırsatta dostluk diyoruz, fair play diyoruz. Bu gibi organizasyonlarda takımcılık yapılmaz. Sporda bu fanatizmi bitirmenin yolu bundan geçiyor.

Bundan sonra teklif gelirse?

– Çıkacağımı zannetmiyorum. Bu teklifi bir kere götürdüm, istemediler. Benim için konu kapandı. Fikret Orman başkanıma sordum; “Anket yapsanız başkanım, sonuç ne gelir?” dedim kendisine. “Yüzde 100 Hakan Peker gelir” dedi oysa. Neyse…

TRT olayını sormadan geçmeyeceğim tabii. Niyeydi o tavır, neden canlı yayını terk ettiniz? Şimdi kibirli ve egolu olduğunuzu düşünüyorlar. Değer miydi?

– Benim egom ve kibrimden söz ediyorlar değil mi? İyi de ben Türkiye’de en popüler olduğum yıllarda genç sanatçılara destek oldum, Burak Kut, Özlem Tekin, Ali Güven gibi sanatçıları çıkardım. Egom, kibrim, megalomanlığım olsa bunları yapmaz, kendi şirketimden genç sanatçılar çıkarıp kendime rakip yaratmazdım. Çok takılmıyorum bu yorumlara.

İyi de sosyal medya yıkıldı… Onca olumsuz mesajı görmezden mi geliyorsunuz?

– Sosyal medyanın sokağa yansıdığını düşünmüyorum. Gerekli açıklamayı da yaptık zaten.

Sokakta durum ne?

– Birileri “30 yıllık kariyer 30 saniyede bitti” demiş. Baktık ertesi gün sokaklara, bitmemiş. Her yer yine “Ateşini Yolla”yı çalıyor. Konserler yine dolu. Beni bitiremezler çünkü halk beni tanıyor, seviyor ve o lafı ne niyetle söylediğimi biliyor.

İş ve özel hayatınızda zor biri misinizdir?

– İşimde biraz zorum. Titizim, mükemmeliyetçiyim. Çünkü bu işin her adımını yaşayarak öğrendim. Öğrenmeseydim keşke!

O neden?

– E o zaman birileri her işi yapardı, ben de konforunu yaşardım. Ama biz o yıllarda her detayı öğrenmek zorunda kaldık. Klip çekmeyi de, yönetmenliği de, montajı da, rejiyi de. Yeri geldi arabamızın arkasına afişlerimizi koyup Ege’yi şehir şehir dolaştık. Önce duvarlara afiş yapıştırdık, akşamına sahneye çıktık. Önce kapıda bilet sattık, sonra şarkı söyledik. Şimdi biri organizasyondan bahsedince haliyle “Baba bana bunları anlatma” diyorum. Biri televizyonu, rejiyi anlattığı zaman diyorum ki “Baba bir orada kal, ben üç sene reji yaptım”… Keşke öğrenmeseydim, çünkü şimdi şunun gibi bir durum yaşıyorum; doktorsun ama sana “Ameliyattan anlama, bildiğini unut” diyorlar. Olur mu? Beyin ameliyatına girmişsin, böbreği kesiyorsun!

Reji isyanına geldi konu…

– Haliyle… Bakın şunu yapabilirlerdi. O monitör bana dönük olmasaydı, çekim sırasında hiçbir şey görmeseydim, programı bitirir eve giderdim. Seyrederken de en fazla şunu derdim, “Ya kötü çekmişler”. Ama gördüğüm ve ikaz ettiğim halde sorun devam ettiği için patladım. Keşke görmeseydim. Şunu da biliyorum ki bundan sonra monitörü sanatçının göremeyeceği şekilde çevirecekler.

VE SONUÇ ESTETİK YÖNÜ GÜÇLÜ

Son derece azimli ve çalışkan biri. Sevenlerinden aldığı güç, bu özelliklerini besliyor. Başarı grafiğinin olumlu yöndeki seyrinin temelinde ise güçlü empati yeteneği yatıyor. Küçük yaşlardan beri dansa düşkün olması, şov ve estetik yönünün de güçlü olduğunun göstergesi. Bu sektörde 30 yıl var olabilmek için sürdürülebilir projelerin olması gerekir ki kendisi de tam olarak bunu başarmış.

3,5 aylık bebeğini kaybeden Begüm Kütük’ten ilk sözler!

0

Geçtiğimiz günlerde 3,5 aylık bebeğini kaybeden Begüm Kütük, sosyal medya hesabından ilk paylaşımını yaptı. Kütük, paylaşımında Mevlana’nun “Üzülme! Dert etme can!” dizelerine yer verdi. Detaylar haberimizde…

Begüm Kütük Bebeğini Kaybetti!

Begüm Kütük bebeğini kaybetti

Ünlü oyuncu Begüm Kütük, 2010 yılında ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile nikah masasına oturmuştu. Sekiz yıldır mutlu evliliklerini gözlerden uzak yaşayan ünlü çift, bebek bekliyordu. 3,5 aylık hamile olan Begüm Kütük, geçtiğimiz günlerde bebeğini kaybetti. Begüm Kütük ve Erdil Yaşaroğlu çiftinin oğlu olacaktı.

Begüm Kütük kimdir?

İstanbul’dan uzaklaştı

Bebeğini kaybettikten sonra eşi Erdil Yaşaroğlu ile birlikte Çanakkale’ye dinlenmeye giden Begüm Kütük, üzücü olayın ardından sosyal medya hesabından ilk paylaşımını yaptı. Kütük, paylaşımına Mevlana’nın dizelerini ekledi.

İşte Begüm Kütük’ün paylaşımına yazdığı dizeler…

Üzülme! Dert etme can! Görebiliyorsan, Dokunabiliyorsan, Nefes alabiliyorsan, Yürüyebiliyorsan, Ne mutlu sana! Elinde olmayanları söyleme bana Elinde olanlardan bahset can!… Üzülme! Geceler hep kimsesiz mi geçecek? Gidenler dönmeyecek mi? Yitirdiğin her ne ise Bir bakarsın yağmurlu bir gecede veya bir bahar sabahında karşına çıkmış. Bil ki Güzellikler de var bu hayatta
Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin? “Hüzün olgunlaştırır”“Kaybetmek sabrı öğretir” Şimdilerde bol bol dua et Hasat yakındır can! Kaderini sev! Varsa kederini de sev! Üzülme hastalıklarına Gör, hangi günahlarına kefaret olacak. Terk edildin diye de üzülme Demek ki sevebilecek bir yüreğin var. Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran Buluttan nem kapma! Döküver kirpiklerinden sonbaharı Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin. Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına uçacaksın semalara sevdiklerinle can! Kim demiş ebemkuşağı yedi renk? Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde anlayacaksın ne demek istediğimi can! Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil herkes gibi sende sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın. Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor Henüz aşılmamış çok yolların var Hiç mi güzellik yaşamadın? Ufacık bir hatırımda mı yok yanında? Hayatın ellerini bırakma! Küsme! Hadi mavilerini giyin çık dışarı! Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap! Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et! Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak! Kaçmakla kurtulamazsın ki; Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can! Hayat senide içinde görmek istiyor Hadi yaklaş! Unutma ki “Yapmadıklarının kazası yok!” Ve yine unutma ki “Aydınlık geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!

Mevlana

Asena Atalay’dan Caner Erkin’e inanılmaz suçlamalar!

0

Asena Atalay ve eski eşi Caner Erkin arasında sular bir an olsun durulmuyor. Velayet davası için karşı karşıya olan Atalay ve Erkin, bir türlü uzlaşamadı. Mahkemeye ifade veren Asena Atalay, çıkışta Caner Erkin hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizde…

Demet Akalın’dan Asena Atalay İle İlgili Göndermeli Paylaşım

Asena Atalay ve Caner Erkin’in velayet davasında yeni gelişme

Beşiktaş’ın efsane futbolcusu Caner Erkin’in, eski eşi Asena Atalay’a açtığı velayet davası sürüyor. Asena Atalay, oğlu Çınar ile birlikte ifade verdi. İstanbul 11. Aile Mahkemesi’ne annesi Asena Atalay ile birlikte Çınar’ın ifadesi, pedagog eşliğinde alınırken, görüşme odasından çıkan Çınar’ın annesi Asena Atalay’a “Anneciğim” diye seslenerek çıkması ve sarılması dikkat çekti. Asena Atalay ve oğlu Çınar, adliyeden avukatları Beyza Sındıraç ile birlikte ayrıldı.

Asena Atalay kimdir?

Asena Atalay ve oğlu Çınar adliyede

Asena Atalay, çıkışta basın mensuplarına açıklama yaptı. Atalay, “Biz pedagogla ilgili belgelerin hepsini mahkemeye sunduk. Onlar da baktılar ki her şey normal. Biz adliye pedagoguna Çınar’ı göstermek istiyoruz dediler. Mahkeme de pedagogla çocuğun görüşmesine karar verdi” dedi. Çocuğunu düşünen bir insanın bunu yapmayacağını sözlerine ekleyen Asena Atalay, “Karşı tarafla velayet konusunda anlaşma yok. Eğer ben nafakalardan, para davalarından vazgeçersem o da velayetten vazgeçiyor. Eğer davayı ben kazanırsam mahkeme Caner’in bütçesine göre karar verecek. O yüzden ‘sen para davalarından vazgeçmezsen ben de velayet davasından vazgeçmem’ diyor. Velayeti alması için hiçbir sebep yok, ben gayet normal, çocuğumu büyütüyorum. Benim için önemli olan Çınar. Çocuk en son 2,5 ay önce babasında kaldı. Ben pedagogla görüşmemde pedagog çocuğun eğitim durumunu, yaşam tarzını sordu. Evime misafir olacaklar. Neleri sever, neleri sevmez. Çok genel konuşuldu. Güzel geçti. Babasının evinde Çınar’ın odası bile yok, benim annemin evinde bile Çınar’a özel oda var.” diye konuştu.

Caner Erkin kimdir?

Nafaka ödememek için velayet davası açtı

Asena Atalay’ın avukatı Beyza Sındıraç ise, “Çınar çok hassas bir çocuk annesine çok düşkün. Caner çocuğuyla hiç ilgilenmiyor. Velayet davasının açmasının nedeni oğlu değil iştirak nafakası ödememek için.” şeklinde konuştu.

Yeşim Salkım’dan bomba açıklama: 25 yıllık arkadaşımla seviştim!

0

Filminin cesur sahneleri ile gündem olan Yeşim Salkım, film galasında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Salkım, özellikle “25 yıllık arkadaşımla seviştim” açıklaması ile dikkat çekti. İşte detaylar…

Yeşim Salkım’ın filmine, kadın oyuncu ile dudak dudağa öpüştüğü sahne damga vurdu!

Eğreti Gelin Ladik’in galası gerçekleşti

Eğreti Gelin Ladik filminin gala gecesi yapıldı. Ünlü yazar Şükran Kozalı’nın Eğreti Gelinler isimli romanından sinemaya uyarlanan film, özellikle Yeşim Salkım’ın cesur sahneleri ile gündeme gelmişti.

Yeşim Salkım kimdir?

25 senelik arkadaşımla seviştim

Eğreti Gelin Ladik filminin oyuncularından Yeşim Salkım, film hakkında basın mensupları ile sohbet etti. Yeşim Salkım, rol arkadaşı Hakan Eren ile ilgili “Hakan Eren’in performansı da şahane… 25 senelik arkadaşımla seviştim, bu kadar söyleyebilirim.” şeklindeki esprili açıklamaları ile dikkat çekti. Yeşim Salkım’ın bu açıklaması gala gecesine damgasını vururken, “Yeşim yeni filminin reklamı için yaptı.” eleştirilerine de neden oldu.

İnanç sorunu olsa da biz birbirimize inandık

Film hakkında açıklama yapan Yeşim Salkım, “Ekibe bir vefa borcum var, çok uğraştı ekip. En heyecanlandığım filmlerim arasında yer aldı bu film. Bu ülkede son zamanlarda inanç sorunu olsa da biz birbirimize inandık. Buradakilerin hepsi bağımsız sinemaya gönül vermiş insanlar. Parasız yapılmış bir iş ama gönülle yapılmış bir film.” diye konuştu.

Eğreti Gelin Ladik filminin fragmanı yayınlandığında, filmin oyuncusu Yeşim Salkım’ın cesur sahneleri büyük yankı uyandırmıştı.

“Erkek arkadaşın yanındaysa, cüzdana gerek yok” diyen Burcu Esmersoy’a tepkiler çığ gibi

0

Geçtiğimiz günlerde, yeni açtığı YouTube kanalında söylediği “Erkek arkadaşınız yanınızdaysa, cüzdana gerek yok.” şeklindeki sözleri ile gündem olan Burcu Esmersoy, bu sözleri ile tepkilerin hedefi oldu. Sosyal medya kullanıcıları, Esmersoy’un sözlerine büyük tepki gösterdi. İşte detaylar…

Burcu Esmersoy’dan ilginç itiraf

Burcu Esmersoy’dan erkek arkadaş ve cüzdan tavsiyeleri

Son zamanlarda birçok ünlü ismin yaptığı gibi YouTube kanalı açan Burcu Esmersoy, buradan takipçilerine günlük hayatta yardımcı olabilecek tavsiyelerde bulunuyor. Esmersoy, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir yayında takipçilerine “Erkek arkadaşınızla birliktesiniz, cüzdana ihtiyacınız olmayabilir… Ama ne olur ne olmaz diye… Ki ben ne olur ne olmazcıyım! Mutlaka yanıma para almaya çalışıyorum ya da bir kart…” şeklinde bir tavsiyede bulundu.

Burcu Esmersoy kimdir?

Burcu Esmersoy’un erkek arkadaş ve cüzdan tavsiyesi, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Kullanıcılar, Esmersoy’a tepki gösterdiler.

İşte Burcu Esmersoy’a sosyal medyadan gelen tepkilerden bazıları…

“İnsanlar yıllardır uğraşıyor, kadınlarımız kendi ayakları üzerinde dursun kimseye bağlı olmasın diye sen kalkıp insanları böyle saçma şeylere yönlendiriyorsun”, “Bu kadar göz önünde olan insanların bile böyle düşünmesi ne kadar acınası ya… Hesabı erkek öder veya kadın adamın yanında elini cebine atamaz tabularınızdan ne zaman vazgeçeceksiniz?”, “Bu çok acı ama bir yandan da rol modellerin de hızlı bir şekilde savunduğumuz her şeyle dalga geçercesine davranması… Hangisine üzüleyim bilemedim”, “Ne olur nolmaz’mış. Bunu diyen kendi ekonomik özgürlüğüne ziyadesiyle sahip bir kadın. Fakat bilinçaltında halen- eğer yanında erkek varsa hesabı o öder zihniyeti. Biz uğraşaduralım, nafile”, “Erkek arkadaşımız parayı ödemezse nolur nolmaz diye cüzdan taşımalıyız? Şaka gibi”, “Niye biz kadınlar Asalak mıyız ki yanımıza cüzdan almayalım?”, “Yazık çok yazık! Ben utandım onun adına”

Burcu Esmersoy, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir etkinlikte “Bana bakılmasından çok hoşlanmıyorum. Çok ilginç ama öyle. Dünya’nın aslında en garip şeyini yapıyorum. En çok bakılması gereken işi yapıyorum aslında. Ama böyle sahnede herkes bakarken mankenlik yapıp yürüyemezdim. Daha doğrusu hayatımda bir kere güzellik yarışmasına katıldım. Onda da çok utandım. Televizyonda olduğunuz zaman size kimin baktığını görmüyorsunuz. Televizyonda izleyiciler sizi görmüyor en azından.” şeklinde bir itirafta bulunmuştu.

9 Nisan 2018 Reyting Sonuçları: Büyük Sürpriz! Zirve el değiştirdi…

9 Nisan reyting sonuçları açıklandı! Liste büyük şok yaşattı. Reyting listesinde zirvenin sahibi değişti. Birbirinden iddialı dizi ve programların yarıştığı akşamda, reyting listesinin galibi kim oldu? Reyting listesinde adını zirveye yazdıran kim oldu? Detaylar haberimizde…

9 Nisan reyting sonuçları açıklandı. Reyting listesinde birbiriyle mücadele eden Söz, Çukur, Survivor, Yasak Elma, Siyah Beyaz Aşk gibi dizi ve programlar sıralamada nerede yer aldı?

9 Nisan Reyting sonuçları

Reyting listesinde Söz dizisi zirveye adını yazdırırken, onu ikinci sırada takip eden Çukur isimli dizi oldu. Yasak Elma dizisi ise, üçüncü sıraya yerleşti.

Survivor düşüşte

Listede dikkat çeken ayrıntı, reyting şampiyonu Survivor’ın ilk üçe girememesi oldu. Survivor, yaşadığı düşüş nedeni ile şaşkınlık yaratırken, dördüncü sırada yer aldı.

Ayşenur Balcı bambaşka biri oldu, görenler tanıyamıyor!

0

Acun Ilıcalı’nın moda yarışması İşte Benim Stilim’in en dikkat çekici isimlerinden biri olarak hafızalara yer edinen Ayşenur Balcı, yepyeni bir imaja büründü. Bir dönem skandalları ile gündeme gelen Balcı, hem kendini, hem sosyal medya hesabını yeniledi. İşte detaylar…

Ayşenur Balcı ve Sevgilisi Umur Yiğit Vanlı Ayrıldı

Ayşenur Balcı bambaşka biri oldu

TV8 ekranlarında yayınlanan İşte Benim Stilim isimli yarışma programında büyük ses getiren, dönemin en popüler isimlerinden biri olan ve yarışmanın birincisi seçilen Ayşenur Balcı, şimdilerde tanınamayacak kadar değişti.

Hem kendisi, hem sosyal medya hesabını yeniledi

İşte Benim Stilim birincisi olmasının ardından internette yarı çıplak halde yaptığı yayınlar ile gündeme gelen, her hareketi ile olay yaratan Ayşegül Balcı, hem kendini hem de sosyal medya hesabını yeniledi.

Ayşenur Balcı’dan yeni imaj

Sosyal medya hesabındaki paylaşımlarını sıfırlayan, yenilediği imajı ile Ayşenur Balcı, bu hamlesi ile dikkat çekti. İmajını baştan aşağı değiştiren Balcı, o kadar değişmiş ki, görenler tanıyamadı.

Ayşenur Balcı’nın yeni imajı

Ayşenur Balcı, İşte Benim Stilim yarışması ile popüler olmuştu.

Survivor’da Nagihan’ın şoke eden isteği: Cumali gitsin…

0

Survivor, dün akşamki bölümü ile yine sürprizlerle doluydu. konsey yapılan gecede elenerek adaya veda eden isim belli olurken, oynanan ödül oyunu kıran kırana mücadeleye sahne oldu. Tüm bunların yanı sıra, Nagihan konseyde Cumali ile ilgili şoke eden bir istekte bulundu. İşte detaylar…

Survivor’da kim elendi? Ödül oyununu kim kazandı?

Nagihan’dan şaşırtan talep

Survivor 2018, dün akşam yeni bölümü ile TV8 ekranlarındaydı. Yeni bölümde, ada konseyi yapıldı ve adaya veda eden isim belli oldu. Bunun yanı sıra, Nagihan’ı çarpıcı talebi geceye damga vurdu.

Nagihan Karadere Kimdir?

Sürekli oyun kaybediyoruz

Nagihan, konseyde söz alarak sürekli oyun kaybettiklerini, bu durumun takım üstünde olumsuz etki yarattığını ifade ederek Acun Ilıcalı’dan özel bir talepte bulundu. Bu talebini gönüllüler takımı adına ileten Nagihan, takım arkadaşları Cumali’yi insan olarak çok sevdiklerini, ancak takım içerisinde çok başarılı olamadığını düşündükleri için karşı takıma geçmesini rica etti.

Cumali sportif testlerden geçmedi

Nagihan’ın talebini değerlendiren Acun Ilıcalı, “Sizi haklı bulduğum taraf da var, Cumali sportif testlerden geçmedi çok değerli bir kardeşimiz ve ben kendisini çok sevdim, içi dışı bir, çok dobra Anadolu masumiyetini içinde taşıyan bir kardeşimiz ama şöyle bir durum var hakikaten sportif testlerden geçip de en iyileri bulduğumuz yarışmacılardan birisi değil. Ben sanki 10’a 8, 10’a 9’dasınız Cumali’yle birlikte de kazanabilirsiniz diye düşünüyorum. Ama bu benim görüşüm, sizin görüşünüz de önemli.” dedi.

Ümit Kara kucak açtı

Ünlüler takımından Ümit Karan, söz alarak Cumali’ye kapılarını açabileceklerini ifade etti.

Karar takımın içerisinde verilmişse saygı duyarım

Nagihan’ın talebi karşısında şoke olan Cumali ise, “Karar takımın içerisinde verilmişse saygı duyarım. En çok hoşuma giden şey Hakan abinin bu karara dahil olmaması, Funda da çıkıp gitti zaten. Bu evli çiftlerin birbiriyle anlaşamaması gibi bir şeydir, zorlamaya gerek yok. Bu akşam olsun bitsin diyorum.” diye konuştu.

Cumali Akgül kimdir?

Survivor 2018’de dün akşam oynanan ödül oyunlarında ödül, lezizi bir kahvaltı ve barakaydı. Cezbedici ödülleri duyan ünlüler ve gönüllüler takımı yarışmacıları kıran kırana mücadele ettiler. Yarışmada, her iki ödülün de sahibi, ünlüler takımı oldu.

Ünlü Oyuncunun Çiftlik Hayatı

0

Diriliş Ertuğrul dizisinde ‘Sultan Aladdin’ karakterini canlandıran ve karakterin ölmesi ile diziden ayrılan eski model ve oyuncu Burak Hakkı, doğal yaşama merak sardı.

Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp, kendini doğaya bırakan ünlülere bir yenisi daha eklendi. Çanakkale’nin Gelibolu ilçesindeki Güneyli Köyü’nde satın aldığı arsada ceviz ve organik sebze-meyve yetiştiren ünlü oyuncu Burak Hakkı, organik tarım yapıyor.

Oyuncu Burak Hakkı, oğlu Rüzgar doğduktan sonra tarıma merak sardı. Ünlü isim Saroz Körfezi’ndeki çiftliğinde organik tarım yapıyor.Burak Hakkı oğlu Rüzgar doğduktan sonra hayalini kurduğu çiftliğe 2008 yılında kavuşmuştu.  Çanakkale’nin Gelibolu ilçesindeki Güneyli Köyü’nde satın aldığı 35 bin metrekarelik arsada ceviz ve organik sebze-meyve yetiştiren ünlü oyuncu emeklerinin karşılığını almaya başladı.

Bereket TV’ye Konuk Oldu

Ünlü oyuncu Burak Hakkı, Bereket TV’de yayınlanan Ziraat Mühendisi Selahattin Yılmaz’ın sunduğu ‘Artı Gündem’ programına konuk oldu ve doğaya olan ilgisinden söz etti.

En Büyük Hedefim…

Tarıma olan ilgisini ve bahçesini anlatan ünlü oyuncu ‘Burada birçok şey yetişiyor.Toprakla uğraşmak beni dinlendiriyor’ dedi. İşte Burak Hakkı’nın açıklamalarından satırbaşları…

2008 yılında oğlum Rüzgar doğdu. O doğduğu zaman onun geleceği için bir şeyler yapmak istedim. Aynı yıl bu araziyi aldım. Ailem 20 yıldır Gelibolu’da yaşıyor. Yaklaşık 10 yıldır da bahçe ile meşgul oluyoruz, toprakla uğraşmayı çok seviyorum.10 yıl önce bu kadar ceviz ağacım yoktu. Bu arsayı aldığım zaman genelde burada zeytin yetiştiriyorlardı. Ben biraz daha araştırıp ‘Kurtuluş Savaşı’ zamanında bu topraklarda ceviz ağacı yetiştirildiğini öğrendim. Cevizin yetişme şartlarını da araştırdım ve burayı ailemle birlikte ceviz bahçesi yapmaya karar verdik. Birçok şeyi kendim internetten araştırarak öğrendim, çok fazla profesyonel destek almıyoruz bu da bizim için çok keyifli oluyor.Ben ağaçlarda budama işlemini seviyorum. Annem ise aşılama işleriyle uğraşıyor.Bu arazi ile uğraşmayı seviyorum. Burada birçok şey yetişiyor. Toprakla uğraşmak beni dinlendiriyor.Şuan da buraya yetemiyorum aslında, zor bir arazi bunun için sürekli araştırıyorum. En büyük hedefim burayı en iyi hale getirmek.