Ana Sayfa Blog Sayfa 2571

Hadise’nin Ablası da Belçika’ya Mı Gidiyor?

0

Son dönemde Hadise’nin annesinin intihar haberleri gündeme bomba gibi düşmüştü. Gülnihal Açıkgöz, geçtiğimiz temmuz ayında intihara teşebbüs etmiş, yazdığı mektuptaki “Evlatlarım yüzümü güldürmedi” sözleri ile gündemde uzun süre yer almıştı. Bu olay sonrası Hadise, menajerliğini üstlenen ablası Hülya Açıkgöz ve stil danışmanlığını yapan kardeşi Derya Açıkgöz ile iş ilişkisini bitirmiş. Zor günler geçiren Hadise, kendini toparlamaya çalışırken ablası ile ilgili bir gelişme gündeme geldi. İşte Detaylar…

Hadise’nin İsyanı! Seda Sayan’ı Rahat Bırakın!

Hadise, annemin durumu da iyi, artık Türkiye’de değil…

Annesi Gülnihal Açıkgöz’ün yaşadığı zor günlerden sonra kardeşleriyle arası açılan şarkıcı Hadise, konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde “2018 benim için zor bir süreçti ama 2019’da her şey çok daha güzel olacak. Ailemle görüşüyorum. Annemin durumu da iyi, artık Türkiye’de değil” açıklamalarında bulunmuştu. Zor günler geçiren Hadise, kendini toparlamaya çalışırken ablası ile ilgili bir gelişme yaşandı. İşte Detaylar…

Hadise Kimdir ?

Hadise’nin ablası da Belçika’ya gidiyor…

Ünlü şarkıcı Hadisenin annesi Gülnihal Açıkgöz, kızlarını barıştıramayınca İstanbul’u terk etmiş ve Belçika’ya geri dönmüştü. Hadise’nin annesi Gülnihal Açıkgöz’den sonra küs olduğu ablası Hülya Açıkgöz’de Belçika’ya dönme kararı aldığı gündemde yerin aldı. Hülya Açıkgöz’ün daha sakin bir hayat için Belçika’ya annesinin yanına gideceği, öğrenildi. Hülya Açıkgöz’ün devam eden işleri nedeniyle İstanbul-İstinye’deki evi de bir süre kalacak…

Hadise’den Şok Nur Yerlitaş Yorumu!

 

Organize İşler 2 Sazan Sarmalı Vizyon Tarihi Ertelendi!

0

Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği Aksiyon Komedi tarzındaki “Organize İşler 2 Sazan Sarmalı” filmin kadrosunda pek çok ünlü oyuncu yer alıyor. 1 Ocak gibi vizyona girmesi beklenen filmin vizyon tarihi önümüzdeki günlerde belli olacak. Organize İşler 2 Sazan Sarmalı vizyon tarihi ertelendi.

Yılmaz Erdoğan kimdir?

Organize İşler 2 Sazan Sarmalı Vizyon Tarihi Ertelendi!

Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği Aksiyon Komedi tarzındaki “Organize İşler 2 Sazan Sarmalı” filmin kadrosunda pek çok ünlü oyuncu yer alıyor. 1 Ocak gibi vizyona girmesi beklenen filmin vizyon tarihi önümüzdeki günlerde belli olacak. Organize İşler 2 Sazan Sarmalı vizyon tarihi ertelendi.

Film serisi haline gelen Organize İşler 1 ‘in ardında Organize İşler 2 Sazan Sarmalı filminin de çekimleri tamamlandı. Bir çok ünlü oyuncunun bir araya geldiği Aksiyon Komedi tarzındaki, BKM’nin üstlendiği filmin vizyona girme tarihi önümüzdeki günlerde belli olacak. Filmin vizyon tarihinin ertelenme sebebi ise sinema salonu işletmecileriyle ilgili sürdürülen “Filmin Gösterim Sözleşmesi” ‘ne bağlı müzakerelerin devam etmesine bağlı olduğu öğrenildi.

İşte Organize İşler 2 Sazan Sarmalı Filminin Muhteşem Oyuncu kadrosu!

Filmi yazan ve yöneten Yılmaz Erdoğan film çok ses getirecek gibi görünüyor. Filmin oyuncu kadrosunda Yılmaz Erdoğan‘ın yanı sıra; Kıvanç Tatlıtuğ, Ezgi Mola, Bensu Soral, Rıza Kocaoğlu, Okan Çabalar, Güven Kıraç, Ahmet Mümtaz Taylan, Ersin Korkut, Erdem Baş, Mahir İpek, Ekin Türkmen, Atakan Çelik ve Safa Sarı  gibi ünlü oyuncular yer alıyor.

Nazan Öncel Kimdir?

Türkiye’nin Sevilen Sanatçılarından Olan Nazan Öncel Kimdir? Ünlü sanatçı hakkında merak edilen her şey Nazan Öncel Kimdir? haberimizle sizlerle..


Bugün Doğan Ünlüler

Nazan Öncel Aslen Nereli? Nazan Öncel Şuan Kaç Yaşında? Nazan Öncel Hangi Burç?

Aslen İzmirli olan Nazan Öncel şuan 62 yaşındadır. Ünlü sanatçının burcu ise Kovadır.

Nazan Öncel Kimdir?

6 Şubat 1956 yılında İzmir , Karşıyaka’da dünyaya gelen Nazan Öncel aslen İzmirlidir. Öğretmen bir anne ve memur bir babanın evliliklerinin ikinci yıl dönümlerinde  Sokak Kızı lakabıyla da tanınan Nazan Öncel dünyaya gelmiştir.

İlk defa 1961 senesinde kameralar karşısına geçen Nazan Öncel ilk ve tek sinema filmi olan “Acı Tesadüf”te çocuk yıldız olarak tanışmıştır.

Edebiyata olan yatkınlığını babası Muzaffer Bey’den alırken, nota bilgisini ise henüz altı yaşındayken annesi Raziye Hanım’dan öğrenmesiyle ortaokul yıllarında gitar çalıp, şarkı söylemeye başlamıştır.

Ortaokul eğitimine devam ederken mezun olduğu Zafer İlkokul’unun sene sonu kutlamalarına katılması için özel olarak okul müdüründen davet aldığında, kara önlüğünün yerine annesinin özel olarak diktiği elbiseyi giymeyi tercih ederek, solo mandolin çalmıştır.

1969’da Kervanlar Orkestrası’yla, üç yıl süren birlikteliğinin yanı sıra 1971’de 15 yaşında kurduğu Çılgınlar grubuyla birlikte düğün salonlarında ve festivallerde şarkı söylemiştir. Bunlar Nazan Öncelin İlk sahne tecrübeleridir.

İzmir Radyosu’nun düzenlediği 1975 yılında bir şarkı yarışmasında “Annem” isimli bestesiyle katılarak birinci olmaya hak kazanmıştır.

İstanbul’da ilk 45’lik kaydını 1978′ yılında gerçekleştirmiştir. Necdet Koyutürk Orkestrası eşliğinde söylediği “Sana Kul Köle Olmuştum şarkısı radyo ve televizyonda büyük ilgi toplamıştır. O yıllarda pop müzikten piyanist şarkıcılar dönemine geçiş sırasında çıkardığı ilk Long Play’i olan “Yağmur Duası” 1982’de yayına girmiştir.

nazan öncel kimdir ile ilgili görsel sonucu

Nazan Öncel, hepsi kendi kaleminden oluşan şarkılardan  “Bir Hadise Var” albümünü, Türkiye’de pop müziğin iyice yaygınlaştığı 1991 yıllarında çıkardı. “Aynı Nakarat”, “Gitme Kal Bu Şehirde, “Âşık Değilim Olabilirim”, “Nokta Nokta” ve “Leylim Yar” gibi şarkılar 90’lı yılların önemli pop klasikleri arasında yerini aldı.Sonrasında 1994’te “Aşk Beklemez”, “Geceler Kara Tren”, “Ben Böyle Aşk Görmedim”, “Dillere Düşeceğiz Seninle” gibi şarkılarla büyük beğeni kazandı. ‘’Börekler Açarım” şarkısı radyocular tarafından Türkiye’nin ilk anonim pop şarkısı olarak kabul edildi.

1996 yılında çıkardığı Sokak Kızı albümüyle Nazan tarzını sertleştirir ve bu albümden çıkan Sokak Kızı, Erkekler de Yanar, A Bu Hayat ve Bırak Seveyim Rahat Edeyim gibi parçalar onu slowdan uzaklaştırarak  zirveye taşır.Nazan Öncel bu tarzı 1999 Ocak ayında yayınlanan Demir Leblebi albümünde sürdürdü. Türkiye’ye eşik atlatan ve sosyal sorumluluklara işaret eden bu albüm, yıllar sonra Göç ve Sokak Kızı albümleri gibi kült olma mertebesine erişti. 21 Mart 2004 tarihinde Yan Yana Fotoğraf Çektirelim albümünü çıkardı. Bu albüm sanatçının en çok satan albümlerinin arasında yerini aldı.

nazan öncel kimdir ile ilgili görsel sonucu

7’n Bitirdin’i 15 Temmuz 2006’da çıkaran sanatçı Aşkım Baksana Bana ile dijital ortamda en çok satılan şarkı olmayı başararak  listelere bir numaradan girdi üç ay liste başı oldu. En son uzun yıllar birlikte çalıştığı müzisyen Hamit Ünadaş’ın Janti albümünün prodüktörlüğünü üstlendi ve şarkılarını kaleme alarak iki şarkıda Janti’ye düet yaparak destek verdi.

Nazan Öncelin Albümleri:

Canın İsterse 1975 TRT Televizyonlarına çıkmaya hak kazandığı ilk şarkı
Yalnız Kalpler 1975 TRT emisyonu
Sana Kul Köle Olmuştum 1978 (45’lik) Melodi Plak
Neden 1981 Eurovision Yarışma Bandı (ilk on beş)
Bir Zamanlar 1981 TRT Emisyonu
Bizden Sesler 1981 (Complation) Liste Başı Kasetçilik
Hırçın Kız 1982 Eurovision Yarışma bandı (ilk on beş)
Yağmur Duası1982 (L.P. Uzun Çalar) Tempo Plak
Bir Hadise Var 1991 (Albüm) Yaşar Plak
Ben Böyle Aşk Görmedim 1994 (Albüm) Yaşar Plak
Göç 1995 (Albüm) Naz Müzik
Sokak Kızı 1996 (Albüm) Raks Müzik
Demir Leblebi 1999 (Albüm) Mert Müzik
Yan Yana Fotoğraf Çektirelim 2004 (Albüm) Hitt Müzik
Bir Şarkı Tut 2005 (3’lü Albüm) Seyhan Müzik
7’n Bitirdin 2006 (Albüm) Avrupa Müzik
Hatırına Sustum 2009 (Albüm) Avrupa Müzik
Tuttum Bırakmam 2010 (Single) DMC
Hayvan 2011 (Albüm) DMC
Bazı şeyler 2014 (Albüm) DMC
Aşkitom 2015 (Single) DMC
Sakin Ol Şampiyon 2016 (Single) DMC

 

 

 

Murat Boz ve Aslı Enver’den Yılbaşı Kaçamağı!

Aşkları ile gündemden düşmeyen ikili İlişkilerine ikinci şansı vererek devam etme kararı aldı. Murat Boz ve Aslı Enver, yılbaşını romantik tatille karşılayacak detaylar Murat Boz ve Aslı Enver’den Yılbaşı Kaçamağı! haberimizde..

Murat Boz ve Aslı Enver’den Yılbaşı Kaçamağı!

2016 yılının Ocak ayından beri birlikte olan ve 8 ay süren ayrılığın ardından geçtiğimiz günlerde aşklarına ikinci şansı vererek yeniden birleşme kararı alan Aslı Enver Murat Boz çifti, 2019 yılını romantik bir tatille karşılayacak.

Geçen nisanda 2,5 yıllık beraberliğin ardından ayrılık kararı alan ünlü çift oyuncu Aslı Enver ve şarkıcı Murat Boz, aşklarına kaldıkları yerden tam gaz devam ediyor. Ünlü çift, ilişkilerini romantik tatille taçlandırma kararı aldı.

Aslı Enver Kimdir?

Murat Boz Kimdir?

İspanya’ya Gidecekler!

Aylar sonra barışarak ilişkilerine bir şans daha verme kararı alan ikili Murat Boz ile Aslı Enver, 2019 yılını yurtdışında karşılama kararı aldı. Önümüzdeki hafta İspanya’ya gidecek olan çift, “Yıldızlı Otel” olarak da anılan Le Meridien Barcelona’da lüks bir süit oda tuttu.

Ünlü çiftin geçtiğimiz Nisan ayında almış olduğu ayrılık kararı hayranlarını oldukça üzmüştü neyse ki yeniden barışarak bir araya gelen çift ilişkilerine kaldığı yerden devam ediyor.

 

Avlu Dizisinin Zerrin’inden Direk Dansı!

Star Tv nin sevilen dizisi Avlu’da Zerrin karakterini canlandıran güzel oyuncu Nergis Öztürk’ün rol aldığı, ‘Sultana’ oyunundaki direk dansı performansı, izleyicileri adeta büyüledi.  Detaylar Avlu Dizisinin Zerrin’inden Direk Dansı! haberimizde..

Avlu Dizisinin Zerrin’inden Direk Dansı!

Her perşembe günü Star TV ekranlarında yerini alan avlu dizisinde Nergis Öztürk’ün yanı sıra Demet Evgar, Ceren Moray, Nursel Köse. Kenan Ece, Çağdaş Onur Öztürk  gibi çok sayıda sevilen ve beğenilen ünlü rol almakta. Avlu dizisinde, cezaevi müdürü ‘Zerrin’ isimli karaktere can vererek izleyicilerden tam not alan Nergis Öztürk tiyatro oyunuyla da sevenlerinden tam puan almayı başardı. Özellikle Nergis Öztürk’ün sahnede yaptığı direk dansı olay oldu.

 

Star TV ekranlarında her perşembe yayınlanan Avlu dizisinde, cezaevi müdürü ‘Zerrin’ isimli karaktere hayat veren Nergis Öztürk, Özlem Alpözü’yle rol aldığı, ‘Sultana’ oyununun prömiyeri önceki akşam Kadıköy Taşra Kabare’de yapıldı.

Nergis Öztürk kimdir?

Birbirinden Ünlü İsimler İzlemeye Geldi!

Ünlü sanatcı Nergis Öztürk’ün de sahne aldığı Tiyatro gösterisini izlemeye gelenler arasından Meltem Cumbul, Algı Eke, Canan Ergüder, Kaan Urgancıoğlu gibi birbirinden ünlü isimler katıldı. Nergis Öztürk, son dönemde oldukça moda haline gelen direk dansını tiyatro oyununu taşıdı. Sahnede çok başarılı bir performans ortaya koyan ünlü oyuncu izleyicilerini adeta büyüleyerek oldukça fazla alkış topladı.

Ücretli Olarak Mevlidlere Gidip Ağlıyoruz!

0

Ücretli olarak mevlidlere gidip ağlıyoruz! Katıldıkları her programda büyük bir kahkaha tufanı yaratan Safiye Soyman – Faik Öztürk ikilisi, verdiği röportajda çok samimi açıklamalarda bulundular. 20 yıldır birlikte olan ama bugüne kadar evlenmeyi hiç düşünmeyen çift, bakın neler anlattı…

Safiye Soyman İsyan Etti

Ücretli olarak mevlidlere gidip ağlıyoruz!

Ücretli olarak mevlidlere gidip ağlıyoruz! Katıldıkları tüm televizyon programlarında büyük br reyting alan  Safiye Soyman – Faik Öztürk ikilisi, Posta Gazetesine verdikleri röportajda yine kahkaha tufanı estirdiler.

20 yıldır büyük bir aşk yaşayan ama bugüne kadar evlenmeyi hiç düşünmeyen çifftten Safiye Soyman, “Hanımlar Faik’i taciz ediyor, dudağından öpüyor” sözleri ile dikkat çekerken; sevilen ikili önümüzdeki dönemde gerçekleştirecekleri projelerini anlattılar…

Safiye Soyman - Faik Öztürk ikilisi 20 yıldır birliktelik yaşıyor.
Safiye Soyman – Faik Öztürk ikilisi 20 yıldır birliktelik yaşıyor.

Safiye Soyman kimdir?

Beni yolda gören daha selam vermeden gülmekten yerlere yatar

Her şey yolunda mı? Nasılsınız?

Faik Öztürk: Valla Safiye’nin keyfi hep yerinde. Gülüyor, oynuyor. Dünya umurunda değil.

Safiye Soyman: Çok mutluyum, oooh! 2019 bizim yılımız olacak. Yeni yıla Azarbeycan, Bakü’de gireceğiz. Azeriler çok arzu etti bizi. Orada sahnede olacağız. Birlikte bir kabare hazırlığındayız. Çok heyecanlıyız. Ayrıca kadınlar matinesi kültürünü yeniden başlatacağız. Heyecanlıyız.

Televizyon programlarının vazgeçilmez ikilisisiniz. Reytinginiz hep çok yüksek…

F.Ö.: Çünkü halktan birileriyiz. Doğalız. Beni yolda gören daha selam vermeden gülmekten yerlere yatar.

S.Ö.: Her şeyimiz doğal hayatım. Bizde ego sıfır. Egolarımızı gömdük. İnsan küçüldükçe büyür. Bizim mantalitemiz bu. Ölünce hepimiz aynı yere gideceğiz.

F.S.: Olur mu! Bülent Ersoy mücevherlerini yanında götürecek. Hahaha!

Faik Öztürk kimdir?

Mevlidlere gidip ağlıyoruz, herşey ücretli bizde

Sahne dışında katıldığınız programlardan para alıyor musunuz?

F.S.: Valla hiçbir yere boşa gitmiyoruz. Sadece güldürmek de değil. Mevlidleri de kaçırmayız. Bizi çağırırlar, 7’sinde, 40’ında, 52’sinde gider ağlarız. Boş günümüz yok.

S.S.: Şaka…

F.S.: Nasıl şaka canım! İnsanlar mevlidlerine çağırıyor, gidiyor ağlıyoruz. Çok da içten ağlarız. Her şey ücretli bizde. Ama bizi gören yine gülüyor. Onu anlamak mümkün değil. Hakan Altun’un babasının cenazesine gittik. Hoca bizi görünce gülmeye başladı. Hakan Altun “Abi, babam öldü. Farkındasın değil mi?” dedi. “Biliyorum oğlum, ben bir şey yapmadım” dedim. “Abi Allah aşkına sen balkonda dur, içeri gelme” dedi.

Faik Bey biz sizi Safiye Soyman’la birlikte tanıdık. Daha önce ne yapıyordunuz?

Hurdacıydım ben. İş insanıyım. 20 yıldır beraberiz. Bu 20 yılın ilk sekiz senesinde tanımadınız beni. İşimle gücümle uğraşıyordum.

Faik Öztürk: Safiye’yi görünce kendimden geçtim

Nasıl tanıştınız?

F.Ö.: Ben Safiye’yi kafama koymuştum. Önceden tanıyor, beğeniyordum. Ankara’da program yapıyordu. Program yaptığı gazinoya gittim. Safiye’yi görünce kendimden geçtim. Sepetle güller yaptırmıştım.

S.S.: Üzerine de “S.S” yazmış. “Seni seviyorum” anlamında.

F.Ö.: Sen onu yanlış anlamışsın hayatım. O “Safiye Soyman” demekti.

S.S.: Hayır, yalan söyleme. O ikinci gelişindeydi. Sonra evimin önüne kamyonetlerle güller gönderdi.

F.Ö.: O zaman enflasyon yoktu. Güller ucuzdu, ne yapayım.

Faik Bey, hayatınızı “Safiye’den önce ve sonra” diye ayırsanız, aradaki en büyük fark ne olur?

S.S.: O hayatını bile bana borçlu. Ölümcül ameliyat geçirdi. By Pass oldu, beş damarı değişti. Elimden tuttu, “Beni bırakma” dedi. Ben de bırakmadım. Benim sevgim yaşattı onu.

Kadının parasıyla evin elektriğini yatıranın Allah canını alsın

Hiç kavga etmez misiniz?

S.S.: Ben Faik’i çocuk gibi yönlendiririm. Onun uzaktan kumandası bende. Radarımla takip ederim. Ben kızıp bağırınca o telefonu kapatır hemen. Ben sakinleşince gelir. Sözümden dışarı çıkamaz. Ne desem odur!

F.Ö.: Bir yeşil erik çıksa ona yedirmeden ben yemem.

S.S.: Her şeyi önce bana tattırır. Burada değilse kargoyla gönderir. “Önce sen ye” der.

F.Ö.: Ben iyi aile reisiyimdir. Karısının verdiği parayla evin elektriğini, suyunu yatıranın Allah canını alsın. Limon satar, evime ekmeğimi getiririm. Ona her gün bir şey getiririm. Safiye’yi arayıp, “Bir şey istiyor musun?” diye sormadan eve gelmem.

S.S.: Faik benden çok korkar. Bir Allah’tan bir de benden korkar.

Birbirinizi kıskanır mısınız?

F.Ö.: Safiye’nin kafasını önüne eğecek bir şey yapmam. Mesela ben sahnede çok izdihamlar yaşarım. Kadınlar beni çok sıkıştırır. Ama ben hepsinin kardeşiyim, abisiyim.

S.S.: Ay neler neler… Sahnede taciz ediyor hanımlar bazen. Çok olaylar oluyor. Cimcikleyen, sıkıştıran… Kimi kadınlar dudağından öpüyor Faik’i. “Boşver hayatım. Seni seviyorlar ki öpüyorlar dudağını” diyorum. O sevildikçe ben daha da mutlu oluyorum.

Safiye Soyman: Faik benim ayakkabımı bağlar

Birbirinize nasıl jestler yaparsınız?

F.Ö.: Safiye’nin ayağını yıkarım.

S.S.: Ayağımı yıkaaar, her şeyimi yapar. Bir protokolde eğilir, ayakkabımın bağını bağlar. Hiç gocunmaz.

Peki ne olursa birbirinizi affetmezsiniz?

F.Ö.: Namus konusunu affetmem.

S.S.: Ben de aldatmayı affetmem. Aldatmaya karşıyım yani.

Neden evlenmiyorsunuz?

S.S.: İmza fobim var. Evlenen boşanıyor. Boşanmamak için evlenmiyorum hayatım. Gerek yok. Ben sanatçıyım, halka mal olmuşum, anlatabiliyor muyum? Bir de ben ilk evliliğimi çocuk yaşta, 13 yaşında yaptım.

“Bugünkü hayatımı ilk eşimin söylediği bir söze borçluyum” demişsiniz…

F.Ö.:“Hazır ekmek düşmanı, kazan da ye” dedi bana. Yeni doğum yapmıştım. İyi ki öyle demiş. Allah razı olsun. Beni hırslandırdı. O hırsla çok mücadele ettim. Dışarıdan orta okulu, liseyi bitirdim. Çalıştım radyonun imtihanlarına girdim. Kültür Bakanlığı Klasik Türk Müziği korosuna alındım. İşe girdikten sonra da boşandım.

Erdoğan aşığıyım, iyi de bir ülkücüyüm

Gündeme bakınca ne hissediyorsunuz?

F.Ö.: Savaş, sınırda yaşadığımız olaylar… Ama sayın Cumhurbaşkanı’mızı her konuda canı gönülden destekliyorum. AK Parti’li değilim. Ama Recep Tayyip Erdoğan aşığı bir adamım. Ülkeyi yönetecek güçte ve kudrette başka lider göremiyorum. Son derece de milliyetçi bir adamım. İyi bir ülkücüyümdür. Sayın Devlet Bahçeli’yi de çok severim. O da ülke için gerekli bir insandır.

Günümüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?

F.Ö.: Kötü bir ortamdan geçiyoruz. Bir apartmanda oturursun, komşuların seni rahatsız eder ve sonunda o apartmandan gitmek zorunda kalırsın. Bizi de dış güçler çok rahatsız ediyor. Onlarla iyi mücadele etmek zorundayız. Sınırlarımızda çok hareketlilik var. Mecburuz girmeye.

Savaşı destekler misiniz?

F.Ö.: E ne yapacaksın başka. Yaşamak için öldürmek zorundasın bence. Dış güçler düşmanlarımızı besliyor. Bunlara ödün verirsek önünü alamayız. Beni de çağırsalar, bir dakika düşünmeden savaşmaya gitmezsem namerdim.

S.S.: Beni tüm başbakanlar ve cumhurbaşkanları hep sevmiştir. Özal’dan Demirel’e, Evren’e kadar. Hiçbiriyle problemim olmamıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanı’mızla ve Emine Hanım’la şeyimiz iyidir yani.

 

 

Hadise’nin İsyanı! Seda Sayan’ı Rahat Bırakın!

0

Türkiye’nin en çok izlenen yarışma programı O Ses Türkiye, son bölümüyle izleyicisini yine ekrana kilitlemeyi başardı. Her bölümü farklı bir heyecana sahne olan O Ses Türkiye programında, yine hafızalara kazınan dakikalar yaşandı. O Ses Türkiye jüri üyeleri kıyasıya mücadelesi ile dikkat çekti ! Yarışmacıları kendi ekiplerine katabilmek için kıyasıya yarışan jürilerin atışmaları dün akşamki yeni bölüme damgasını vurdu. Hepsi ve daha fazlası haberimizde…

O Ses Türkiye’de Mehmet Baştürk Fırtınası Esti!

O Ses Türkiye” de dün akşam yine kıyasıya dolu bir mücadele yaşandı…

Uzun yıllardır TV8 ekranlarının sevilerek izlenen fenomen eğlence ve ses platformlu yarışması O Ses Türkiye’nin yeni bölümünde keyifli anlar yaşanmaya devam etti. O Ses Türkiye, TV8 ekranlarında yeni sezondaki bölümleri ile, yeni jüri üyeleri ile hayranları tarafından ilgiyle takip ediliyor ediyor. “O Ses Türkiye”de dün akşam yine kıyasıya mücadele yaşandı. İşte detaylar…

Seda Sayan kimdir?

Hadise Kimdir ?

Beyazıt Öztürk kimdir?

Acun Ilıcalı kimdir?

Murat Boz kimdir?

Seda Sayan’ı rahat bırakın…

O Ses Türkiye sahnesinde başarılı bir performans sergileyen yarışmacı Didem Çetinkaya’ya Seda Sayan’ın dönmemesi Murat Boz ile Beyaz’ı şaşkına çevirdi. Tartışmalar uzayınca ise konuya Hadise son noktayı koydu. Ünlü şarkıcı Seda Sayan Hadise’den yardım istedi ve Hadise Beyaz’a ve Murat Boz’a şaka yollu takıldı. “Siz hala anlayamadığınız” diyen Hadise; dönmediği için eleştirilen Seda Sayan’a “bir değişiklik yarattın burada; konsept değişti” sözleri ile destek verdi…

Nazlı Kayı: Hacı ile İlişkimizde Çok Sevgi Var!

0

Nazlı Kayı: Hacı ile İlişkimizde Çok Sevgi Var! Hacı Sabancı ile olan birlikteliği ile magazin basınında sıkça görmeye başladığımız Nazlı Kayı, verdiği röportajda hakkında bilinmeyen birçok soruya samimi cevaplar verdi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…

Hacı Sabancı ile Zeynep Nazlı Kayı Aşkında, Bomba İddia!

Nazlı Kayı: Hacı ile İlişkimizde Çok Sevgi Var!

Nazlı Kayı: Hacı ile İlişkimizde Çok Sevgi Var! Hacı Sabancı ile olan birlikteliği ile adını son dönemlerde magazin basınında sıkça duyduğumuz Nazlı Kayı, bir derginin Aralık sayısına konuk oldu. Verdiği röportajada hem kendisi hem ilişkisi hakkında merak edilen bir çok soruyu tüm samimiyetiyle cevaplayan Kayı, bakın neler anlattı…

Nazlı Kayı, Şamdan dergisinin Aralık sayısına konuk oldu.
Nazlı Kayı, Şamdan dergisinin Aralık sayısına konuk oldu.

Hacı Sabancı Kimdir?

Aynaya baktığımda gördüğümden memnunum!

Herkes tarafından beğenilen ve takip edilen bir isimsiniz ama sizi çok da tanımıyoruz. Kendinizi biraz anlatır mısınız?

26 yaşındayım. Yeni üniversiteden mezun oldum ve şu anda hala eğitim hayatıma devam ediyorum. Bursalıyım, ailem Bursa’da, ben de liseye kadar Bursa’daydım, lisede Koç Lisesi’ni kazanınca İstanbul’a geldim. Üniversite için Londra’ya gittim. İlk sene Foundation Queen Mary University Of London’daydım. Daha sonra University Of Westminster’da hukuk bölümünden mezun oldum. Mesleğimi çok seviyorum ve aslında çok yapmak istiyordum, fakat sanata olan merakım beni bundan alıkoyuyor. Yani hukuku okurken çok sevmiştim ama çalışırken mutlu olmadığımı hissettim ve bir aile dostumuzun bana verdiği “Mutsuz olduğun hiçbir şeyi yapma, hayat mutsuz olduğun bir işi yapmak için çok kısa” tavsiyesine uydum. Şu an İstanbul Modern’den sanat tarihiyle ilgili dersler alıyorum ve 1700’lerin başından neredeyse günümüze kadar yavaş yavaş öğrenmeye çalışıyorum, öğrenecek daha çok şeyim var.

Sanata olan bu ilgi hep var mıydı yoksa sonradan mı ortaya çıktı?

Aslında annemin sanata merakı vardır ve tanıdığımız Yiğit Yazıcı gibi bazı sanatçıların eserlerini alırdı. Ben o zaman bu kadar farkında değildim. Ama sonra herhalde bilinçaltıma işlemiş olacak ki sanatla ilgili her şey çok heyecanlanmama neden oldu. İçime işlemiş, yurtdışındaki eğitimim için okul dışı projeler yapmak gerekiyordu. Ben hep sanatı tercih ederdim. Ama asıl Londra’da okumak bu ilgimi körükledi. Orada her adım başı dünyanın en iyi galerileri, en iyi müzeleri yer alıyor. Öyle bir yerde oturuyordum ki Saatchi Galeri evimin dibindeydi. Tate Modern’in Londra’da olması…

İlk okul bizi yönlendirdi ama ben gitmeye başladıkça, bunu adeta bir iş edindim. Her hafta minimum bir tane sergi ya da müze geziyordum. Aslında üniversitenin son senesinde hukuğun istediğim kariyer olmadığını anladım. Bitirince de İstanbul Modern’de böyle bir eğitim olduğunu gördüm. Şimdi oradan ders alıyorum, bitirdikten sonra eğitime devam edeceğim ama…

Başlangıç seviyesinde bir şey yapmak istemiyorum. Gerçekten bir işe girdiğimde, biri benden bir eser satın almak istediğinde, o eserin tarihçesini, sanatçının hayatını ve neden etkilendiğini iyi anlatabilmeliyim.

Herşeyin mükemmel olması gerek

Genel yaşantınızda da böyle misiniz? Garantici, detaycı, mükemmeliyetçi?

Dediğiniz gibi garanticiyim. İşimi şansa bırakmamaya çalışıyorum. Çünkü daha önceki tecrübelerimde deneyimlediğim gibi işimi şansa bıraktığımda ve bir şey yanlış gittiğinde o günkü tüm modumu düşürüyor. Böyle bir şeye fırsat vermemek için de bir şeyi 10 kere sorarım (gülüyor). Aslında bana göre bu, zamanımı iyi değerlendirmek. Zaman kaybetmemek için herkesin detayları düşünmesi iyi bir şey. Ama tabii şöyle bir negatif yönü var; kafam rahat olsun, ne olacaksa olsun diyerek kendimi rahat bırakamıyorum. Her şeyin tamamen kitabına uygun, mükemmel olması gerek, evet, bu beni biraz yoruyor ama seviyorum. En azından az hayalkırıklığı oluyor.

Sanat size ne ifade ediyor? Sadece sanatsever misiniz, sanatçı tarafınız var mı?

Sanat bence bir tutku. Çünkü sanatçıların duygularını ve düşüncelerini bir yere nakletmesi çok etkileyici. Bunu yansıttığı biçimi görmek beni çok mutlu ediyor ve heyecanlandırıyor. Ben görücü, izleyici, araştırıcı, okuyucu safhasındayım. O kadar çok şey öğreniyorsun ki; o sanatçıyla ilgili, tabloyla ilgili ve neden, nasıl, niçin yaptığıyla ilgili… Bir de benim ezber yeteneğim çok iyidir, unutmam. Mesela Tate Modern’de bir Pablo Picasso sergisini gezdik. Onun hayatının iki yıllık dönemini anlatıyordu. Ondan beri Picasso ile ilgili bir konu geçtiğinde o bildiklerimi aktarırım, yanımdakiler “Evet hala unutmamışsın” diyor (gülüyor). Derslerde de bir sanatçı ile öğrendiklerimi aklımın bir köşesine yazarım.

Çağdaş sanat hayranıyım

Gelecekte sanatla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Yakın gelecekte bile sanatla ilgili yapmak istediğim planlarım var. Belki de plandan daha fazlası (gülüyor). Birçok sanatçıyla ilgili birçok bilgim var. İsterim ki; bu bir sanat okulu olabilir, insanların da benim gibi öğrendiği, belki sadece gezebildiği, görebildiği, izleyebildiği bir sergi alanı olabilir ya da insanların benim beğendiğim sanatçıların eserlerini görebildiği, bunları satın alıp evlerine götürebileceği bir galeri olabilir, böyle bir yerim olsun. Yani bu kısmet ama sanatın koluyla ilgili bir şey yapmak istediğime eminim. Bakalım şu an eğitim aşamasındayım, kısmet…

Sanatın hangi dönemini seviyorsunuz?

Kesinlikle çağdaş sanat… Çok yeni Art Basel Miami’deydim. Orada da bir sürü fuar gezdik ve klasik sanat da vardı. Klasikler, benim kalbime ve ruhuma hitap etmiyor. Görüş açısından çok güzeller, bir kere fotoğraf gibiler. Ama benim kalbime ruhuma hitap eden modern sanat, herhalde o alanda devam ederim diye düşünüyorum.

Şu an çok ilgi çeken, merak edilen ve beğenilen bir isimsiniz. Mütevazı bir yapınız var. Bu ilgiyi ilk gördüğünüzde nasıl hissetiniz, korkutucu geldi mi?

Ben bir senedir Instagram kullanıyorum. Bu ilgiden mutluyum aslında… Tarzımın ve hayat stilimin insanlara örnek olmayacak bir noktada olduğunu düşünmüyorum. O yüzden birileri örnek alıp, ilgi duyuyorsa bence bu çok güzel bir şey. Kendimi nasıl koruyorum; aslında şöyle: Ben genelde ikili ilişkilerimde, bu ailem veya arkadaşlarım olsun, sınırlarımı çok iyi bilen biriyim ve karşımdakinden de aynısını bekliyorum ve o mesafeyi koruyorum. Eğer o mesafe aşılırsa, ben orada bir daha bulunmuyorum. Sınırlarımı iyi koruyabildiğimi düşünüyorum.

Niye bana bu kadar kötü yorum yazıyorlar?

Bunu sosyal medyada yapabilmek zor. Kötü yorum geldiğinde canınız sıkılmıyor mu?

İlk başlarda kötü yorumlar yazıldığında soruyordum “Niye bana bu kadar kötü yorum yazıyorlar, ben ne yaptım?” diye… Sonra düşündüm ki beni hayatı boyunca sokakta görüp merhabalaşmamış biri, bana bu yorumu yazıyorsa, bu onun kendi mutsuzluğu… Artık gerçekten o kadar kötü yorumlar geliyor ki okumuyorum ve silmiyorum bile. Annem arada söylüyor sil diye, silmiyorum çünkü silersem ciddiye aldığımı düşünecekler. Sadece terbiyeyi aşan ve bizim örf adetlerimize aykırı şeyler yazıldığında onları silip, engelliyorum.

Stil konusunda da beğenilen birisiniz. Stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Sade, güçlü, özgüvenli bir kadın stili. Bir de ben galiba daha minimalistim. Ben hep tek renk, düz, net kesim parçalar tercih ediyorum. Yalın olmayı tercih ediyorum. İnsanların kafasını karıştırıcı şeylerin insanları yorduğunu düşünüyorum. Bir de sabah uyandığımda kıyafet konusunda çok kafamı yorarsam, bu da benim için bir zaman kaybı. Diyeceksiniz ki çok mu yoğunsun, hayır ama ona ayıracağım zamanı kitap okumaya ayırıyorum, spor yapmaya ayırıyorum, bir dostumla sohbet etmeye ayırıyorum. Yani ben bir saat bir gardırobun karşısına oturup, şu küpeyi takayım, şu tacı takayım diye zaman harcamanın benim hayatımdan götürdüğüne inanıyorum.

Bütünlük oluşturmak için mesai harcamak lazım

Stilinizde en çok kullanmayı sevdiğiniz marka ve tasarımcılar kimler?

Raisa&Vanessa’nın yaptığı her şeyi çok beğeniyorum. Yaptıkları her şey gerçekten bence bir sanat eseri gibi… İnce işçilik var, kızlar çok uğraşıyor ve çok yakın arkadaşlarım. Onun dışında çok yeni giymeye ve sevmeye başladığım Nedret Taciroğlu, ‘Nedo’ var. Bayılıyorum. Kendime de çok yakıştırıyorum. Yabancı markalar olarak Yves Saint Laurent en beğendiğim marka. Tabii ki de alım gücünün biraz yüksek olması gerekiyor, her şeyi almak mümkün değil ama YSL’nin bana yakışmadı dediğim bir şey daha hiç olmadı (gülüyor). Onun dışında daha sık sık alışveriş yaptığım Iro var. For Love and Lemons da çok sevdiğim bir marka. Onun dışında Rag&Bone, Urban Outfitters’ı da çok seviyorum. Tasarımcı olarak ise Anthony Vaccerello, tek diyebilirim. Keşke tanışsak ve bana bir tasarım yapsa (gülüyor).

Size göre şık olmanın anlamı nedir? Kime stil sahibi dersiniz?

Gördüğümde bütünü bozan hiçbir şeyin olmaması lazım. Mesela bir kıyafeti giyersin, çok yakışır ama saçın olmamıştır, o zaman olmaz. Total görünümün mükemmel olması lazım. Çok zor bir şey… Ben de sürekli bir event için giyiniyorum ama her giydiğim kıyafeti beğenmiyorum. Bugün de yüzde 100 oldum demiyorum. Bütünlük oluşturmak için mesai harcamak lazım. Bence stil sahibi olmak sadece giyinmeyle ilgili değil, hayatın her anıyla ilgili. Bir duruş, konuşma, edep-adap, bir ev düzeni… Bir stili varsa, bunu hayatının her alanına yayıyor olmalısın.

Stilinize yansıyan, içinizden gelen bir maskülenlik de var gibi…

Çok var. Günlük hayatta makyaj yapmam, saçımı hep düz, hafif dalgalı ve sade tercih ederim. Jean, deri ceket ve botlarla gezerim. Bazı insanlar vardır görünce de çok beğenirim. Öğlen yemeğine ince stiletto, ipek gömlek, cigarette pantolonla gelirler… Beğenirim ama o ben değilim. Bugün çektiğimiz kadın aslında benim ruhuma çok uygun. O yüzden zorlanmadım.

Hafta içi makyaj yapmıyorum

Bakım konusunda nasılsınız? Var mı bakım sırlarınız, annenizden öğrendiğiniz tüyolar?

Küçüklüğümüzden beri bize öğretilen evde temiz olmaktır. Vücudu, tırnakları, saçları temiz tutmak. Cilt bakımı yaptırıyorum ama 6 ayda bir mesela… Onun dışında makyaj hafta içi yapmıyorum, bir yemeğe gideceksem rimel, eyeliner sürüyorum ama her zaman temizliyorum. Mesela anneannemin hep dediği şey cildi nemli tutmaktır. Gül suyunu anneannem uzun seneler önce kullandırırdı. Saçımı kurutmayan şampuan ve saç kremi kullanmaya dikkat ediyorum ve duştan sonra mutlaka argan yağı kullanıyorum uçlarına yumuşak olması için. Ekstra yaptığım bir şey yok ama yüzüm de, saçım da çok işlem görmüyor. Küçük şeylere dikkat edince, büyük işlemler yapmaya gerek kalmıyor.

Şuramı yaptırayım gibi bir derdim yok

Kendinizi güzel buluyor musunuz?

Buluyorum (gülüyor). Aynaya baktığımda gördüğümden memnunum. Şuramı yaptırayım, buramla oynayayım gibi bir derdim yok. Dış görünüme çok kafayı bozmuş bir tip olduğumu düşünmüyorum.

Kötü hissettiğinizde modunuzu yükseltmek için neler yaparsınız?

Problemle baş etme yetisi güçlü bir insan olduğum için kolay düşmüyorum aslında. Problem çözme kabiliyetim benim yüksektir, o yüzden soğukkanlıyımdır. Mood düşüklüklerim çok yok benim. Aksine çevremdekilerin morali bozuk olduğunda, onları yükselten kişiyimdir.

Seyahat etmeyi de seviyorsunuz, nerelere gitmeyi seviyorsunuz?

Ben hiç gitmediğim, yeni ülke ve şehirlere gitmeyi çok seviyorum. Bir de uzaktan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama yemeye düşkün biriyimdir. Sırf yemek için bir seyahate gidebilirim. Restoranlar için şehirleri seçerim. En son Uzak Doğu’ya gittim. Orada hiç görmediğim lezzetleri tattım. Seyahatlerde yeni yemekleri tatmak, en sevdiğim şeylerden biri… Bir de ben yürümeyi çok seviyorum, Amerika ve Uzak Doğu’da öyleydi, her yere yürüyebiliyorsun, o bana keyif veriyor. Müze ve sergi gezmek de tutkum olduğu için onlara önem veriyorum. Yazlık bir yere gidip, denize girip güneşleneyim derdim yoktur tatil anlayışımda.

Hiçbir zaman uçarı kaçarı bir tip olmadım

Karşımda çok olgun bir insan duruyor. Bu olgunluk nereden geliyor?

Ben çocukluğumdan beri böyleymişim. Mesela 5-6 yaşlarındayken bir gün annemle sokakta yürürken yağmur yağmaya başlamış ve ben dönüp anneme “Anne bugün hava çok soğuk ve yağmurlu, çamaşır yıkamayın yoksa kurumaz” demişim (gülüyor). Annem diyor ki öyle şeyler söylüyordun ki küçükken ben inanamıyordum… Yani benim doğuştan içimden gelen böyle hep bir sakinlik vardı. Hiçbir zaman böyle uçarı kaçarı bir tip olmadım. Daha sakin ve oturaklı bir hayatı, daha planlı programlı insanları daha çok seviyorum. Diğer türlü kafam çok karışıyor.

Şu an hayatınızda nasıl bir noktadasınız?

Kelebeklerin uçuştuğu bir noktadayım (gülüyor).

Hayatta en çok yapmaktan hoşlandığınız şeyler neler?

Sevdiklerimle uzun, kalabalık yemek sofraları en keyif aldığım şey… Bu sofraları ben de kurmaktan hoşlanırım. Yapabildiğim birkaç şey olmasına rağmen onları gerçekten restoranda yiyormuşsun ayarında gibi yapabilirim (gülüyor). Seyahat etmek, yeni yerler görmek, yeni sokaklara girmek, yeni insanlarla tanışmak, kültürler öğrenmek. En çok yapmaktan hoşlandığım diğer şey de kitap okumak. Eskiden hep roman okurdum, daha sonra tarih kitaplarına merak sardım. Üniversitede hukuk ve emsal davalarıyla ilgili çok kitap okumak zorunda kaldım. Sonra yine roman, romantik kitaplar, biyografi, otobiyografi okuyordum. Son zamanlarda özellikle kişisel gelişim kitaplarına çok merak sardım. Özellikle ‘Tanrılar Okulu’ tavsiye edebileceğim kitaplardan. George Orwell’in ‘1984’ unutamadığım kitaplardandır. Türk edebiyatı olarak da çok fazla yazarı seviyorum; Orhan Pamuk, Zülfü Livaneli birkaç tanesi ama Kürşat Başar’ın ‘Başucumdaki Müzik’i unutamam, ağlatıyor bayağı sonunda (gülüyor).

Naif bir insanım

Romantik bir tarafınız var mı?

Romantik miyim bilmiyorum ama çok duygusalım… Sevdiğim birisinin söylediği bir söz veya herhangi bir küçük olumsuzluk benim kalbimi kırabilir. Mesela karşıdaki için o cümle unutulur gider, ama benim hep içime oturur (gülüyor). Biraz naif bir tarafım var.

Hacı’dan çok şey öğreniyorum

Hacı Sabancı ile güzel bir ilişkiniz var. Çok ortak noktanız da var; başta sanat olmak üzere… En çok beraber yapmaktan hoşlandığınız etkinlikler neler?

Onunla yapmaktan en keyif aldığım etkinliklerin başında sanat geliyor. Bir müzeye, sergiye, bir açılışa gitmek en büyük keyfimiz. Bir sanatçıyla tanışmak, sanatçı ile sohbet etmek, onun ağzından bir şeyler duymak, fotoğraf çektirmek kitabını imzalatmak. Bunlardan çok hoşlanıyorum. Sergiden çıktığımızda Hacı’nın birikimi benden çok çok fazla, hem yaşça benden büyük hem de benden çok daha önce bu işe gönül vermiş. Ben kendisinden çok şey öğreniyorum sanatla ilgili. Oturduğumuzda kendimize göre o sergiyle ilgili kritik yapıyoruz, neyi beğendin, bir önceki sergiyle ne farkı vardı? Bunları konuşmak en sevdiğimiz aktivitelerden biri…

Biz günümüzü bunlara göre ayarlıyoruz. Günde üç tane arka arkaya sergiye gitmemiz gerekiyor bazen. Haftada bir, kesin bir günümüzü sanata ayırıyoruz diyebilirim. Ortak özelliğimizin bu olması beni çok mutlu ediyor çünkü o olmadan gidip gezeceğim sergiyi onunla gezebiliyorum ve bu onun zorunlu, sadece ben seviyorum diye yaptığı bir şey değil. Bir de yanında sürekli bilen, sanatçıları tanıyan, bunlar hakkında bilgi sahibi olan ve bana öğreten biri var. Bu benim için çok çok iyi bir şey. Beraber spor yapmaktan da çok hoşlanıyoruz. Birçok sporu beraber yapıyoruz. Çok fazla ortak hobimiz var. En sevdiğimiz bir diğer şey de beraber konser ve müzik festivaline gitmek… Müzik festivalleri benim bir numaram…

Beraber bu kadar zaman geçirebilen ve ortak noktası olan çifti bulmak zordur…

Biz bu konuda şanslıyız. Sevdiğimiz şeylerin ortak olması bizim için çok güzel bir şey, çünkü karşı tarafın o sevdiği için yapayım demesine gerek yok. Çok eğleniyoruz o yüzden…

Bizim ilişkimizde çok sevgi var

Size göre bir ilişkinin olmazsa olmazı nedir?

Saygı en önemlisi, bu sadece sevgililikte değil, her ilişkide olmalı. Benim ilişkimde saygı, güven ve çok sevgi var. Bunun dışında bence ilişkinin olmazsa olmazı; empati yapma yetisi… Empati yapabilme çok önemli. Mesela karşı tarafın yoğun çalışan biri olduğunu düşünürsek ki Hacı öyle… İşteki bir stresinden dolayı oluşan tavrını ben kişisel algılayamam. Trip atmak, çocuk gibi davranmak doğru değil, birbirimizi anlamamış oluruz. Aynı şekilde bu benim için de geçerli… Böyle ilişkiler uzun süreli olmaz, arkadaşlık dostlukta da öyle. İlişkide empati yapmanın gücüne inanıyorum. Bir de bizimkinde çok sevgi var.

Çocuklukta yılbaşı gecelerini hatırladığınızda aklınıza nasıl bir sahne geliyor?

Biz ailecek her yılbaşında Uludağ’da olurduk. Tüm aile; teyzemler, dedemler, kalabalık bir şekilde. O yüzden yılbaşı denince aklıma kar, şömine, yılbaşı ağacı geliyor…

Bu yıl ne yapacaksınız?

Daha net bir programım yok ama mesela eğer bir restorana gidersek, biraz orada kalıp, sonra eve geçerim. Ama en çok sevdiğim arkadaşlarımla toplanıp, bir evde geri sayım yapmak. En sıcak, en samimi, en keyifli hali bence…

 

 

 

Aleyna Tilki’nin Özel Şoförü Şaşırttı!

0

Sosyal medya hesabını aktif kullanan şarkıcı Aleyna Tilki, zaman zaman yaptığı paylaşımlarla haber olmayı başarıyor. Sadece sahne performanslarını değil aynı zamanda özel hayatına dair paylaşımları ile dikkat çeken genç şarkıcı Aleyna Tilki, özel şoförü ile dikkat çekti. İşte Detaylar…

Aleyna Tilki’nin Bir Dergahta İnzivaya Çekilmesi Lazım!

Aleyna Tilki’nin Porsche marka aracını bu sefer şoförü kullanıyordu…

Genç yaşına rağmen Türkiye’nin dört bir yanındaki hayranlarıyla buluşan Aleyna Tilki, bir yandan da çıkardığı single’ın tanıtımlarıyla ilgilenmeye devam ediyor. Sadece sahne performanslarını değil aynı zamanda özel hayatına dair paylaşımları ile dikkat çeken genç şarkıcı Aleyna Tilki, gündemde yer almaya devam ediyor. Aleyna Tilki, sosyal medya paylaşımı ile dikkat çekti! Üzerindeki kürkle çektiği selfieyi paylaşan Aleyna Tilki bir takipçisinin kürkün gerçek olup olmadığını sorması üzerine “Gerçek değil tabi ki” yanıtını vererek kafaları karıştırmış uzun süre gündem olmuştu. Aradan çok geçmeden ünlü şarkıcı Aleyna Tilki, Asmalımescit’te görüntülendi. Aleyna Tilki’nin Porsche marka aracını bu sefer şoförü kullanıyordu. İşte Detaylar…

Aleyna Tilki kimdir?

“Aleyna’da artık özel şoförlü”

Ünlü yıldız Aleyna Tilki, önceki gece eğlence çıkışı görüntülendi. Asmalımescit’te keyifli vakit geçiren şarkıcı Aleyna Tilki, mekan çıkışı görüntü vermemek için aracını mekanın kapalı otoparkına soktu. Ufak kazalar yaptığı bilinen Aleyna Tilki’nin, Porsche marka aracını bu sefer şoförü kullanıyordu. Genç şarkıcıyı görenlere “Aleyna’da artık özel şoförlü” dedirtti…

Aleyna Tilki Son Paylaşımı İle Dillere Düştü!

O Ses Türkiye’de Mehmet Baştürk Fırtınası Esti!

0

Türkiye’nin en çok izlenen yarışma programı O Ses Türkiye, son bölümüyle izleyicisini yine ekrana kilitlemeyi başardı. Her bölümü farklı bir heyecana sahne olan O Ses Türkiye programında, yine hafızalara kazınan dakikalar yaşandı. Sokakta kendisinden ayrılan sevgilisine söylediği şarkıyla sosyal medyada gündem olan Mehmet Baştürk, O Ses Türkiye’de 4 jüriyi birden döndürmeyi başardı. Hepsi ve daha fazlası haberimizde…

22 Aralık 2018 Reyting Sonuçları Açıklandı! İkizler Memo-Can mı? O Ses Türkiye mi?

 “O Ses Türkiye”de dün akşam yine muhteşem bir bölüm ile ekranda geldi…

Uzun yıllardır TV8 ekranlarının sevilerek izlenen fenomen eğlence ve ses platformlu yarışması O Ses Türkiye’nin yeni sezonunda keyifli anlar yaşanmaya devam ediyor. O Ses Türkiye, TV8 ekranlarında yeni sezondaki bölümleri ile, yeni jüri üyeleri ile hayranları tarafından ilgiyle takip ediliyor. “O Ses Türkiye”de dün akşam yine muhteşem bir bölüm ile ekrana geldi. İşte detaylar…

Seda Sayan kimdir?

Hadise Kimdir ?

Beyazıt Öztürk kimdir?

Acun Ilıcalı kimdir?

Murat Boz kimdir?

“Vazgeçtim” şarkısını O Ses Türkiye’de de seslendiren Mehmet Baştürk, 4 jüriyi de döndürdü…

O Ses Türkiye’de dünn akşam yine heyecan dolu anlar yaşandı! Yarışmaya katılan Mehmet Baştürk jüriler arasında kıyasıya rekabete neden oldu. Sevdiği kıza kendini affettirmek için sokakta söylediği şarkıyla birden sosyal medyada gündem olan genç müzisyen Mehmet Baştürk, O Ses Türkiye’de sahnesi ile gündem olmayı başardı. “Vazgeçtim” şarkısını O Ses Türkiye’de de seslendiren Mehmet Baştürk, 4 jüriyi de döndürdü. Mehmet Baştürk, jürilerden Beyazıt Öztürk’le yoluna devam etme kararı alarak yoluna devam etti. İşte Mehmet Baştürk’ün inanılmaz performansı…

Beyaz’ın, ‘O Ses Türkiye’ Yarışmacısına İnanılmaz Vaadi!

İşte Mehmet Baştürk’ün “Vazgeçtim” performansı…

Yıldız Tilbe O Ses Türkiye’ye Geri mi Dönüyor!

https://www.youtube.com/watch?v=lfysqWbcHrg