Ana Sayfa Blog Sayfa 2524

Ünlülerin Tatil Dönüşü Başladı!

0

Ünlülerin tatil dönüşü başladı! 2019’a yurtdışımda girmeyi tercih eden ünlülerin yavaş yavaş Türkiye’ye dönmeye başladı. Ünlüler yeni yıla nerede girdi? Tatil dönüşü havaalanında magazin muhabirlerine yakalanan ünlüler, neler söyledi? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…

Çok şaşıracağınız akraba olan ünlüler!

Ünlülerin tatil dönüşü başladı!

Ünlülerin tatil dönüşü başladı! Yeni yıla yurtdışında girmeyi tercih eden ünlülerin, Türkiye’ye dönüş yolculuğu başladı.

Tatil dönüşü havalimanında magazin muhabirlerine yakalanan ünlüler,  bakın neler söyledi…

Kerimcan Durmaz
kerimcan Durmaz

Kerimcan Durmaz

Son zamanların en çok konuşulan isimlerinden olan Kerimcan Durmaz, Almanya dönüşü Atatürk Havalimanı’nda görüntülendi. Yılbaşına Münih’te DJ performansı sergileyerek girdiğini ifade eden Kerimcan Durmaz, yeni yılda çıkartacağı tek şarkılık bir single’ın müjdesini verdi. Havaalanında kürkle dolaşması dikkat çeken Durmaz, kürkünün gerçek olmadığı belirtti.

Olcay Şahan
Olcay Şahan

Olcay Şahan

Futbol liginde verilen arayı yılbaşı tatili olarak değerlendiren Trabzonsporlu futbolcu Olcay Şahan, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde görüntülendi. Trabzonspor’da kadro dışı kalan Olcay Şahan, transfer iddialarını reddederek “Bir yere gitmiyorum. Trabzon’dayım. O iş olmayacak” dedi.

Erman Toroğlu
Erman Toroğlu

Erman Toroğlu

2017 yılı Kasım ayında eşinden boşanan eski hakem ve yorumcu Erman Toroğlu, yanında esmer bir kadınla Atatürk Havalimanı’nda görüntülendi. Gazetecilerin “Hanımefendi sevgiliniz mi? Yanlış bir şey yazmayalım” sözleri üzerine, “İstediğinizi yazabilirsiniz” karşılığını veren Toroğlu, tedirgin halleri ile dikkat çekti.

İzzet Yıldızhan
İzzet Yıldızhan

İzzet Yıldızhan

Yeni yıla Kıbrıs’ta bir otelde sahne alarak giren ünlü türkücü, oğlu Mustafa tarafından havalimanında karşılandı. Çocuklarına yaptırdığı dövmeler ile magazinde çok konuşulan ünlü türkücü, “Sosyal medyadan yüzlerce mesaj aldım. Aptal aptal şeyler yazan olmuş. Bu kadar dikkat çekeceğini tahmin etmemiştim. Bu bizim şirketimizin amblemi. Burada Yıldızhan’ın ‘Y’ si var. Çocuklar soy ismimizi yansıttığı için böyle bir şey yapmak istemiş.” dedi.

Zeynep Yılmaz
Zeynep Yılmaz

Zeynep Yılmaz

Acun Ilıcalı’nın eski eşi Zeynep Yılmaz, kızları Yasemin ve Leyla ile yeni yılı Dubai’de karşıladıktan sonra önceki gün tatil dönüşü havaalanında gazeteciler tarafından görüntülendi.

Alişan
Alişan

Alişan

Yeni yıla Kıbrıs’ta sahne alarak giren ünlülerden birisi olan ünlü türkücü Alişan, konser sonrası Atatürk Havaalanı’nda görüntülendi. Eşi Buse Varol’un hamileliğinin son haftalarında olması yüzünden uçağa binediği için yanında olmadığını belirten Alişan, yeğenleri ile objektiflere poz verdi.

 

 

 

Murat Boz’a mahkeme şoku!

0

Murat Boz’a mahkeme şoku! İki dansçıyı sigortasız çalıştırdığı iddia edilen ünlü şarkıcı Murat Boz hakkında mahkeme ne karar verdi? Murat Boz hakkındaki iddialar doğru mu? Olayın detayları neler? İddialar hakkında merak edilenler haberimizde…

Barışma Sonrası Murat Boz İle Aslı Enver’den İlk Fotoğraf!

Murat Boz’a mahkemeden şok

Ünlü şarkıcı Murat Boz’un solist Ceren Yılmaz ve kareograf Mertkan Tapan, avukat Gökhan Alpertunga aracılı ile mahkemeye başvurmuş ve Boz’un kendilerini sigortasız olarak çalıştırdığını iddia etmişti. Avukat Alpertunga, mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, Ceren Yılmaz’ın 2009, Mertkan Tapan’ın ise 2007 yılında Boz’un yanında işe başladığını belirtmişti. Alpertunga’nın, müvekkillerinin belli bir ücret karşılığında Boz’un yanında çalışmaya başladıklarını belirttiği dilekçesinde, “Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmesi gereken belgeler, davalı tarafından teslim edilmemiş ve sigorta primleri de yatırılmamıştır. Müvekkillerimiz ücret karşılığı çalışmasına rağmen, işveren bunu göstermemiştir.” şeklinde ifadelere yer verildi. Avukat, müvekkillerinin Boz ile çalıştığına dair fotoğraf ve videoyu da dava dilekçesine ekledi.

Murat Boz kimdir?

Murat Boz hakkında ortaya çıkan ne oldu?

Avukat Gökhan Alpertunga’nın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün bu çalışmaları sigortalı hizmetlerinden sayması gerektiğini belirttiği, İş Mahkemesi’nde görülen hizmet tespit davasında, solist ve dansçının sigortasız çalıştığı süre belirlendi.

Mahkemede belirlendi

Ünlü şarkıcı Murat Boz’un, personeli olan Ceren Yılmaz’ın 910 gün, Mertkan Tapan’ın ise 1231 gün sigortasız olarak çalıştırdığı tespit edildi.

İrem Helvacıoğlu Nefes’siz Kalabilir!

Son dönemin fenomen dizileri arasında yer alan Sen Anlat Karadeniz, izleyiciler tarafından ilgiyle takip ediliyor. Atv’de yayınlanan Sen Anlat Karadeniz dizisindeki Nefes karakteriyle gündemde olan İrem Helvacıoğlu’nun hayranlarına yapacağı yılbaşı sürprizi iptal olmuştu. Ali Eyüboğlu bugünkü köşesinde İrem Helvacıoğlu’nun dizideki rolünü kaybedebileceğini yazdı. İşte Detaylar…

Sen Anlat Karadeniz oyuncularından Ulaş Tuna Astepe İle İrem Helvacıoğlu Cannes’e Damgasını Vurdu!

İrem Helvacıoğlu’nun açıklaması…

Güzel oyuncu İrem Helvacıoğlu, O Ses Türkiye’de yer aldığı görüntülerin ekrana gelmeyeceğini, yayından kaldırıldığını söyledi. Instagram hesabının hikaye bölümünden açıklama yapan İrem Helvacıoğlu, şunları söyledi: “Değerli arkadaşlarım; sevgili Acun Ilıcalı ekibinin nazik daveti neticesinde büyük bir mutlulukla katılarak ilk kez sahnede şarkı söyleme deneyimi yaşadım çok eğlendim ve keyif aldım. Sizin de beğeneceğinizi düşündüğüm O Ses Türkiye Yılbaşı Özel programında bu akşam yayınlanması planlanan bana ait bölümün gösterilmemesi yönünde bir karar almak zorunda kaldım. Çünkü Sen Anlat Karadeniz dizisinin yapımcı şirketi, hayat verdiğimi ‘Nefes’ karakterinin gereği gibi korunabilmesi ve Nefes’in hissettiklerini daha iyi aktarabilmem amacı ile yayınlanmasına muvafakat etmediğini çekimde yer aldıktan sonra bildirdi. Yanımda olduğunuz, bana destek olduğunuz için çok teşekkür ederim. Mutlu bir yıl geçirmenizi dilerim…”

İrem Helvacıoğlu 

Ali Eyüboğlu’nun yazısı…

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu bugünkü köşesinde ekranın sevilen dizisi Sen Anlat Karadeniz’in yıldızı İrem Helvacıoğlu’nun dizideki rolünü kaybedebileceğini kaleme aldı. İşte Ali Eyüboğlu’nun yazısı…

Helvacıoğlu, bu saatten sonra yapımcısıyla uzlaşmaya yanaşmazsa ‘Sen Anlat Karadeniz’de hayat verdiği Nefes’in ömrü uzun olmaz…

Sen Anlat Karadeniz’in yıldızı İrem Helvacıoğlu’nun sosyal medyasından yaptığı şu paylaşım, yapımcısıyla köprüleri attığının göstergesi. İşte Helvacıoğlu’nun oyuncu olarak yıldızını parlatan dizinin yapımcısı için yazdıkları: ‘O Ses Türkiye Yılbaşı Özel’e büyük bir mutlulukla katılarak ilk kez sahnede şarkı söyleme deneyimi yaşadım çok eğlendim ve keyif aldım. Sizin de beğeneceğinizi düşündüğüm programda bana ait bölümün gösterilmemesi yönünde bir karar almak zorunda kaldım. Çünkü ‘Sen Anlat Karadeniz’ dizisinin yapımcı şirketi hayat verdiğim Nefes karakterinin gereği gibi korunabilmesi ve hissettiklerini daha iyi aktarabilmem amacıyla muvafakat etmediğini, çekimde yer aldıktan sonra bildirdi.” “Dizi karakterlerini korumak yapımcıdan önce oyuncuya düşmez mi?” tartışmasını bir yana bırakın, bu iş nasıl oldu da bu noktaya geldi? Projenin yapımcısı Osman Sınav’ı aradım. Söyledikleri Helvacıoğlu ile aralarındaki gerilimi net bir şekilde ortaya koydu: “Sosyal medyada yaptığı açıklamada yapımcısından üçüncü şahıs gibi bahseden Helvacıoğlu, ‘O Ses Türkiye’ye bize danışmadan başvurdu. Menajeri prodüksiyon ekibini arayıp dizinin şarkılarından birini söylemek için izin istedi. Şarkıdan önce kanala sorun bakalım izin veriyorlar mı dedim? Kanalın izin vermediği bildirilmesine rağmen çekimlere katılıp, şarkı söyleyince aramızdaki sözleşme gereğince  kendisine ve TV8’e ihtarname yolladık.” Yapımcıyla oyuncu arasındaki bu restleşmeden sonra ne olur? Şayet Helvacıoğlu, bu saatten sonra yapımcısıyla uzlaşmaya yanaşmazsa ‘Sen Anlat Karadeniz’de hayat verdiği Nefes’in ömrü uzun olmaz.

 

Şevval Sam’dan Talat Bulut’a Karşı Atak!

0

Şevval Sam’dan Talat Bulut’a karşı atak! 2018’e damga vuran magazin skandallarından birisi olan oyuncu Talat Bulut’un Yasak Elma dizi setindeki kostüm asistanını taciz ettiği iddialarının yankısı yeni yılda da devam ediyor. Talat Bulut’un kendisini “Tacizci” olarak yaftaladığını iddia ettiği Şevval Sam’a açtığı davaya karşılık, Sam’dan da karşı atak geldi. Şevval Sam, kendisine 100 bin liralık tazminat davası açan Talat Bulut’tan şikayetçi oldu. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…

Şevval Sam’dan Yasak Elma İtirafı!

Şevval Sam’dan Talat Bulut’a karşı atak!

Şevval Sam’dan Talat Bulut’a karşı atak! Yasak Elma dizisinin setinde oyuncu Talat Bulut’un kostüm asistanını taciz ettiği iddialarının ayyuka çıkmasının ardından bir açıklama yapan Şevval Sam, şöyle konuşmuştu:

“Şahit olduğum bir şey değil, taciz dediğiniz şey şahit olunabilecek de bir şey değil. Bunun ispatı biraz zordur. Bu iş artık yargıya taşındı, çok yorum yapmak istemiyorum. Dünyada bunun örneklerini gördük. Türkiye‘de bunun üzücü hikayelerini çok duyduk. Kişilere de diziye de yakışık olmayan bir haber oldu, bunlara çok üzüldük. Benim konuşmam şu anda çok doğru değil. Böyle bir şey varsa hep birlikte kınayacağız, ama hukukta kadının beyanı esastır. Daha çok mağdur olan kadınlar oluyor.”

Taciz iddiası karşısında hakkında açılan davanın savcılık tarafından takipsizlikle sonuçlanması üzerine Talat Bulut, kendisi hakkında iftirada bulunanlara tazminat davası açmıştı.

Şevval Sam, Talat Bulut'a karşı atakta gecikmedi
Şevval Sam, Talat Bulut’a karşı atakta gecikmedi

Şevval Sam Kimdir?

100 bin liralık manevi tazminatı yasal faizi ile birlikte istiyoruz

Talat Bulut’un Şevval Sam hakkında açtığı dava ile ilgili bir açıklama yapan Bulut’un avukatı yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

Şevval Sam’ın da aralarında bulunduğu bir kesim, Talat Bulut’un kişilik haklarına ve özel hayatına pervasızca saldırıda bulundu. Müvekkil sadece oyuncu değil, aynı zamanda 20 yaşında bir genç kız babasıdır. Davalının asılsız söylemleri ve duruşu müvekkili ve ailesini derinden sarsmıştır. Bulut’un kişilik haklarını açıkça ihlal ederek onu manevi yönden zarara uğratan davalıdan 100 bin liralık manevi tazminatı yasal faiziyle birlikte istiyoruz.” 

Şevval Sam karşı atakta gecikmedi

Şevval Sam hakkında 100 bin liralık tazminat davası açan Talat Bulut’a karşı atak gecikmedi.

Kendisine tazminat davası açan Talat Bulut hakkında şikayetçi olan Şevval Sam, kendisinin linç kampanyası yürütmediğini ifade etti.

Şevval Sam’ın avukatı yaptığı açıklamada Talat Bulut’un ünlü oyuncuya karşı açtığı 100 bin liralık tazminat davası karşısında, “Karşı dava olarak 101 bin lira tazminatın Talat Bulut’tan tahsilini istiyoruz.” dedi.

 

 

 

 

Hadise’nin Skandal Hareketine Tepkiler Arttı!

Zor günleri geride bırakan Hadise, sosyal medya paylaşımı ile gündem oldu. Hadise’nin  son paylaşımında yaptığı el hareketini ima ederek ‘Şapkam ve ben. Beğenmeyenler zoom yapsın. Onlara güzel bir hediyem var’ diyerek sosyal medyada tepki almıştı. Hadise’nin bu hareketine tepki çığ gibi arttı. İşte Detaylar…

 Hadise’nin Rol Alacağı Reklam Ücreti Dudak Uçuklattı!

Zor günler geçiren Hadise, sosyal medya paylaşımı ile dikkat çekti…

Son dönemde Hadise’nin annesinin intihar haberleri gündeme bomba gibi düşmüştü. Gülnihal Açıkgöz, geçtiğimiz temmuz ayında intihara teşebbüs etmiş, yazdığı mektuptaki “Evlatlarım yüzümü güldürmedi” sözleri ile gündemde uzun süre yer almıştı. Bu olay sonrası Hadise, menajerliğini üstlenen ablası Hülya Açıkgöz ve stil danışmanlığını yapan kardeşi Derya Açıkgöz ile iş ilişkisini bitirmişti. Zor günler geçiren Hadise, sosyal medya paylaşımı ile dikkat çekti. İşte Hadise’nin çok konuşulacak paylaşımı…

Hadise Kimdir ?

Hadise, son paylaşımında yaptığı el hareketini ima ederek ‘Şapkam ve ben. Beğenmeyenler zoom yapsın. Onlara güzel bir hediyem var’ notu ile paylaştı…

Fransa’nın Paris kentinde tatil yapan güzel şarkıcı Hadise, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile tepki aldı. Şapkalı bir pozunu paylaşan Hadise’ye takipçilerinden olumsuz eleştiri gelince şaşırtıcı bir paylaşım ile cevap verdi. Hadise, son paylaşımında yaptığı el hareketini ima ederek ‘Şapkam ve ben. Beğenmeyenler zoom yapsın. Onlara güzel bir hediyem var’ notu ile sosyal medyada büyük tepki topladı…

Gülriz Sururi, idam ve rahmet…

0

Gülriz Sururi, idam ve rahmet… Pazar günü hayatını kaybeden ve sanat camiasını yasa boğan usta sanatçı Gülriz Sururi, Murat Bardakçı’nın kaleminde hayat buldu. Habertürk’ten Murat Bardakçı, Gülriz Sururi hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. İşte detaylar…

Gülriz Sururi’yi anmak…

Gülriz Sururi hakkında…

İşte Murat Bardakçı’nın Gülriz Sururi hakkında yazdığı “Gülriz Sururi, idam ve rahmet” başlıklı yazısı…

Gülriz Sururi kimdir?

Türk tiyatrosunun çok önemli isimlerinden olan Gülriz Sururi vefat etti, vasiyeti uyarınca sessiz-sadasız defnedildi ve hem vefat hem de defin haberi yine vasiyeti gereği herşey olup bittikten sonra duyuruldu.

Sizleri şimdi Gülriz Hanım’ın vefatından 142 sene öncesinden bugünlere uzanan bir tarih yolculuğuna çıkaracağım ve yolculuğu yapma sebebimizi de yazının sonunda söyleyeceğim:

Askerler, 30 Mayıs 1876 Salı günü, zamanın hükümdarı Sultan Abdülâziz’i devirdiler. Sabık hükümdar darbeden hemen sonra Topkapı Sarayı’na, oradan da Ortaköy’deki Feriye Sarayı’na götürüldü ve dört gün sonra hâlâ tartışılan bir şekilde hayata veda etti!

Resmî açıklama devrik padişahın intihar ettiği yolunda idi ama hadisenin meydana geliş şekli ortada intiharın değil apaçık bir cinayetin bulunduğunu gösterir gibiydi…

Ben, okuduğum kaynaklardan öğrenebildiklerime ve hükümdarın yakından tanıdığım torunlarının anlattıklarına dayanarak Sultan Abdülâziz’in ölümünün intihar değil cinayet olduğuna inanırım ve bu işin aslını soranlara “Katledilmiştir!” derim.

Darbeyi üç paşa plânlamıştı: Midhat, Hüseyin Avni ve Kayserili Ahmed Paşalar… Sultan Aziz’n yerine ağabeyinin 36 yaşındaki oğlu Şehzade Murad Efendi’yi “Beşinci Murad” olarak tahta geçirdiler ama yeni padişah sadece 93 gün hüküm sürebildi; “tecennün”, yani “delirme” gerekçesi ile tahtından indirildi, yerini iki yaş küçük kardeşi Abdülhamid Efendi aldı ve “Sultan Abdülhamid” olarak 33 sene boyunca tahtta kaldı.

Sultan Abdülâziz’in hanımlarından birinin yakın akrabası ve belkide kardeşi olan Hasan adındaki genç subay hükümdar eniştesinin intikamını almak makdasıyla 15 Haziran gecesi Midhat Paşa’nın Bayezit’teki konağında yapılan hükümet toplantısını bastı. Cuntanın güçlü adamı Hüseyin Avni Paşa’yı öldürdü, sonra katliam yaparcasına önüne geleni vurdu yahut doğradı, Midhat ve Kayserili Ahmed Paşalar kaçıp odalara saklanarak kurtuldular, yakalanan Hasan Bey de ertesi gün Bayezit Meydanı’nda asıldı!

Sultan Abdülhamid amcası Abdülâziz’in ölümü üzerindeki esrar bulutlarını dağıtabilmek için tam beş sene bekledi, 1881 Haziran’ında başta Midhat Paşa olmak üzere sabık hükümdarın ölümünden sorumlu olduklarına inandıklarını tutuklatarak Yıldız Sarayı’nda kurdurduğu büyük bir çadırda toplanan özel mahkemenin karşısına çıkarttı.

İdam, tiyatro ve opera

Mahkemenin başkanlığını kıdemli ceza hakimi Ali Sururi Efendi, yardımcılığını da Hristo Efendi yapıyordu…

Dâvâ üç gün sürdü ve Sururi Efendi hükmü 29 Haziran’da tebliğ etti: Mahkeme, Sultan Abdülâziz’i öldürdükleri gerekçesi ile başta Midhat Paşa olmak üzere on sanığı idama, iki sanığı da onar sene küreğe mahkûm etmişti!

Temyiz Mahkemesi’nin ardından zamanın şeyhülislâmı da fetva vererek kararları tasdik etti, yani idam cezaları hem hukukî hem de şer’î bakımdan uygun bulundu. Sultan Abdülhamid ise bunlarla yetinmedi, Yıldız Sarayı’nda devletin en yüksek görevlilerinin katıldığı bir meclis topladı, mahkemenin kararları bu mecliste de oylandı ve idamların infazı için on beş, cezanın hafifletilmesi için de on oy çıktı…

İdamların derhal infazını isteyenlerin başında o sırada “Maben Müşîri” yani “Saray Maraşalı” olan Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa da geliyordu ve Paşa hazırlanan zapta “Öldürülen kişi bir padişahtır ve idamların ibret alınması için mutlaka infazı gerekir!” diye yazmıştı.

Sultan Abdülhamid, bütün bu onaylara rağmen İngiltere’nin Midhat Paşa’nın idam edilmemesi için yaptığı teşebbüslerin de etkisi ile kararları tasdik etmedi, ölüm cezalarını müebbed küreğe çevirdi ve Midhat Paşa ile diğer mahkûmlar şimdi Suudi Arabistan’ın sınırları içerisinde bulunan Taif’e götürülüp oradaki kaleye kapatıldılar.

Mahkûmlar, Taif’te üç seneye yakın kaldılar ve Midhat Paşa ile 1876’daki darbeye katılanlardan Damad Mahmud Paşa, 6 Mayıs 1884 gecesi hâlâ tartışılan bir şekilde zindandaki hücrelerinde boğduruldu!

Tarihimizdeki bu uğursuz ve kanlı hadiselerden niçin bahsettiğimi merak etmiş olabilirsiniz, söyleyeyim:

Geçen gün vefat eden Gülriz Sururi, Yıldız Mahkemesi’nde Midhat Paşa ile arkadaşlarının idamına hükmeden hâkim Ali Sururi Efendi’nin küçük torunu idi! Gülriz Hanım’ın “Şurâ-yı Devlet” yani Danıştay başkanı olan büyükbabası Nazif Sururi Bey hâkim Sururi Bey’in oğlu; onun oğlu ve Gülriz Hanım’ın babası olan Lutfullah Sururi zamanının en meşhur tiyatrocularından, annesi Suzan Lutfullah da yine o devrin en meşhur operet sanatçılarındandı ve Midhat Paşa’yı idama mahkûm eden Ali Sururi Bey’in torunlarının neredeyse tamamı tiyatrocu olmuşlardı!

İnternet’te dün tatsız bir tartışmaya tesadüf ettim: Bir belediye başkan adayı Twitter’da Gülriz Hanım için Allah’tan rahmet diliyor, bir gazeteci arkadaş da bunun üzerine “Allah’tan rahmet mi? diye soruyordu…

Rahmet hasisliğinin sebebi belli: Gülriz Hanım’ın geçenlerde “Nutuk dünyaya inmiş son kitaptır” demesi ve başörtüsü hakkında bazı sözler söylemesi…

Böyle abartılı sözlerin doksanına gelmiş bir hanımdan geldiğini hiç dikkate almadan mahkeme-i kübrâ hakimliğine soyunup “Rahmet mahmet yok!” tavırları takınmak hatâdır, kimselere yakışmaz ve bir fânînin bu konuda hüküm verme yetkisi de zaten mevcut değildir!

Gülriz Hanım’a Allah’tan rahmet diliyorum.

Mehmet Ali Erbil’in kızı dua istedi

0

Mehmet Ali Erbil’in kızı dua istedi… Günlerdir yoğun bakımda tedavi olan ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’in kızı Sezin Erbil, yine babası için dua istedi. Mehmet Ali Erbil’in sağlık durumu nasıl? Kızı Sezin Erbil neden dua istedi? Hala daha yoğun bakımda mı? Eski sağlığına kavuşmadı mı? Detaylar haberimizde…

Mehmet Ali Erbil’in Kızı Sezin Erbil’in Paylaşımı!

Mehmet Ali Erbil hala yoğun bakımda

Geçtiğimiz aylarda evinde düşen ve yaralanan, kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Mehmet Ali Erbil’den iç açıcı haberler gelmedi. Müjdeli haber gelmesi beklenen Mehmet Ali Erbil için yine dua istendi.

Mehmet Ali Erbil kimdir?

Mehmet Ali Erbil’in kızı Sezin dua istedi

Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’in kızı Sezin Erbil, babası için dua istedi. Ünlü şovmenin büyük kızı Sezin Erbil, sosyal medya hesabında  yaptığı paylaşımda “Yoğun bakımda 77. gün bugün dualarınıza ihtiyacı var babamın. Açıklama yapmıyoruz çünkü durumu sürekli değişiklik gösteriyor. Tek inandığım toplu duanın gücü.” şeklinde ifadelere yer verdi.

İşte Sezin Erbil’in o paylaşımı

Mehmet Ali Erbil'in kızı dua
Mehmet Ali Erbil’in kızı dua

Mehmet Ali Erbil’in sağlık durumu nasıl?

Haftalardır yoğun bakımda olan Mehmet Ali Erbil’in kız kardeşi Prof. Dr. Yeşim Erbil, ünlü şovmenin sağlık durumu hakkında son yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti: Temel yaşam fonksiyonlarının yerine gelmesi çok güzel bir şey. On gün zaman zarfında da küçük küçük konuşuyordu ‘gelin’ diyor Sezin’i Muhsine’yi çağırıyor. Hemşire hanımı çağırıyor. Çok net sohbet tarzında değil konuşması ama şimdi birazcık daha uzun konuşuyor. 65 günlük bir süreçten geçtiği için doğal olarak enerjisi çok fazla yok hemen yoruluyor. Şimdi yiyecek istiyor vişne suyu çok sever istedi. Mehmet Ali Erbil için sevenleri bol bol dua ediyor.

Şeyma Subaşı’ndan Boşanma Estetiği!

0

Şeyma Subaşı’ndan boşanma estetiği! Geçtiğimiz Kasım ayında sürpriz bir kararla ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı’dan boşanan Şeyma Subaşı, uzun yıllardır yaptırdığı estetiklerle gündeme gelen isimlerin başında geliyor. Boşandıktan sonra aldığı nafaka ile magazin basının uzun düre meşgul eden ünlü isim, estetiklerine yenisini mi ekledi? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…

Şeyma Subaşı’na Nafaka ile İlgili Kötü Haber! 

Şeyma Subaşı’ndan boşanma estetiği!

Şeyma Subaşı’ndan boşanma estetiği! 2017 yılında Fransa’da dillere destan bir düğünle ünlü televizyoncu Acun ılıcalı ile nikah masasına oturan Şeyma Subaşı, 14 ay süren bu mutluluğun ardından geçtiğimiz Kasım ayında boşanmıştı.

Acun Ilıcalı’dan boşandıktan sonra aldığı 125 bin liralık nafaka miktarıyla uzun bir süre magazin gündeminden düşmeyen ünlü ismin, sosyal medya hesabından paylaştığı bir fotoğraf sonrası boşandıktan sonra estetiklerine bir yenisi eklendiği iddia edildi.

Usta magazin gazetecisi Bülent Cankurt, bugün köşesinde kaleme aldığı haberinde bakın Şeyma Subaşı’nın yaptırdığı estetik hakkında neler yazdı…

Şeyma Subaşı, yaptırdığı estetiklerle en çok konuşulan isimlerin başında geliyor
Şeyma Subaşı, yaptırdığı estetiklerle en çok konuşulan isimlerin başında geliyor

Şeyma Subaşı kimdir?

Estetiklerine yenisini ekledi

“Geçen yıl Eylül’de Fransa’da resmiyete dökülen Acun Ilıcalı ile Şeyma Subaşı’nın 14 aylık evcilik oyunu, geçen ay tek celsede bitmişti. Acun Ilıcalı’nın 125 bin lira aylık nafaka ödediği Şeyma Subaşı’nın Instagram sayfasına koyduğu fotoğrafı görünce; artık erkeklerde de yaygın olan boşanma sonrası estetiği yaptırdığı dikkatimi çekti!

Genç yaşına rağmen şimdiye kadar birçok estetik operasyon geçiren Subaşı, yine yaptıracak bir şey bulmuş! Yanlış bir şey yazmamak adına bu işin ehli bir arkadaşımın fikrine başvurdum.

Söylediğine göre Subaşı, burun orta hattında kemer ve burun duvarını olduğu alanı incelttirip kavis oluşturtmuş.

Arkadaşım; kapalı teknik sınırlı bir operasyon uygulanan Subaşı’nın göz akslarının ve bakışlarının değiştiğini ve bunun da operasyonu kısa bir süre önce yaptırdığını gösterdiğini söyledi.

Görünen o ki; Şeyma Subaşı, aldığı ilk nafaka ile bıçak altına yatmış!!!

Şimdiye kadar endoskopik kaş asma, dudak dolgusu, diş estetiği, dil ve diş restorasyonu yaptıran 28 yaşındaki Şeyma Subaşı’nın son olarak burun orta hattının kemeri törpülenmiş, inceltilmiş.”

 

Gülriz Sururi’yi anmak…

0

Gülriz Sururi’yi anmak… Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren usta sanatçı Gülriz Sururi, herkesi yasa boğdu. Güriz Sururi’yi kaybetmiş olmanın şoku devam ederken, Atilla Dorsay’dan duygusal bir yazı geldi. İşte detaylar…

Gülriz Sururi Hakkında Bilinmeyen O Gerçek…

Gülriz Sururi’yi anmak

İşte Atilla Dorsay’ın Gülriz Sururi hakkında yazdığı “Tüm görkemi, güzelliği ve yaratıcılığıyla Gülriz Sururi’yi anmak” başlıklı o yazısı…

Gülriz Sururi kimdir?

Evet, Gülriz de gitti. Hiç der miydiniz? Daha iki ay olmadı: Kasım başında TÜYAP kitap fuarının yılın yazarı seçtiği Selim İleri’ye adadığı onur gecesinde gördük onu… Çok sevdiği Selim’i yalnız bırakmamış ve bir süre yanında oturmuştu. Öylesine enerjik gözüküyordu ki, ölüm akla bile gelmezdi: 90 yaşına rağmen…

Ama işte, takdir-i ilahi. Vakti gelen gidiyor. Şu sıkıntılı günlerde, eski dostumu eski (2009’dan kalma) bir yazımla ve yeni (o geceden kalma) birkaç resimle anmak istiyorum, naçizane… Onu sık sık, giderek her zaman anacağımızı bilerek…

“Gülriz Sururi yeniden gündemde. Ama zaten olmadığı zamanı hatırlayan var mı? O, alnında özgürce gezinen kahküllerinin, bir firavun eşi gibi boyanmış ve böylece dünyanın en büyük göllerinden daha büyük gözüken derin gözlerinin, hiçbir geometrik şekle benzemeyen, oval, yuvarlak, kare gibi biçimleri hep bir arada hatırlatan ve engin bir ova gibi uzanan yüzünün, Yunan’la Orta Doğu karışımı eşsiz burnunun, hep özenli makyajının, genç kız havasını asla bırakmayan giyinme biçiminin ve hep cilveli, işveli, ama aynı zamanda zeki ve vaatkâr sesinin katkısıyla, tam bir 20. yüzyıl Türk efsanesidir. Eski zamanlarda olsaydı, resmi ve çizgileri kabartmalara, portrelere, heykellere geçecek bir kadın…

Unutulmaz oyunları

Gülriz’i hemen herkes gibi ben de tiyatro sahnesinde tanıdım. İstanbul Şehir Tiyatrosu’ndaki çocuk oyunculuğunu hatırlamıyorum. Ama 50’lerin başında, önce Muammer Karaca’nın Karaca Tiyatrosu’ndaki kimi komedilerde, daha sonra aynı sahnede “Cam Kırıkları”, “Anna Frank’ın Hatıra Defteri” gibi oyunlarda, 50 sonlarında ise katıldığı Dormen Tiyatrosu’ndaki “Ben Bir Fotoğraf Makinasıyım”, “Cengiz Hanın Bisikleti” vb. oyunlarda onu izledim.

Ve derken, belki en çok özdeşleştiği oyun olan “Sokak Kızı İrma.” Ki yıllar sonra bu kez Atlas sinemasının çok daha geniş salonu ve sahnesinde yine başarıyla oynayacaktır.

60’lı yıllarda onu şimdi yanıp yıkılmış halde kapalı duran Elhamra sahnesindeki Gülriz Sururi-Engin Cezzar tiyatrosunda izledik. Yine birbirinden güzel oyunlarda, unutulmaz rollerle: “Keşanlı Ali Destanı”, “Kurban”, “Ferhat ile Şirin”, “Zilli Zarife”… O, tiyatroyla yoğrulmuş Sururi ailesinin son bireylerinden biri, bu soyadını yıllarca gururla taşımış, o yaşı olmayan, bilinmeyen ve sorulmayan bir kadın… Kimi kaynaklara göre 1929 doğumlu… Ama buna inanma olanağı var mı, onu yakından veya uzaktan görünce? O bence yaş denen ve özelikle kadınlar için bir sorun olduğu söylenen olayı tümüyle gündemden kaldırmış, defterinden silmiş bir ebedi gençlik simgesi…

Yeni kitaplarıyla gündemde

Gülriz, anı kitabı “Bir An Gelir”i bana “sevinçle” diye imzalamış. Gerçekten de yaşamını ünlü ve çok-satan “Kıldan İnce, Kılıçtan Keskince”den yıllar sonra, bu kez özel hayata da oldukça yer verdiği bu anılarda belgelemek onu mutlu etti. Ardından yıllar boyu Milliyet’te kadınlar için yazdığı yazıları da “Biz Kadınlar” adıyla kitaplaştırdı.

Ben bu kitaplara göz atarken, onunla dostluğumu hatırladım. Onu ve Engin Cezzar’ı hep sevdik, dost saydık. Yıllar önce bir akşam yemeğe geldiklerinde, eşimin ne denli heyecanlandığını hatırlarım: Gülriz gibi yemek konusunda da uzman olan ve bir aralar küçük ekranda de yemek tarifleri vermiş bir ‘primadonna’yı ağırlamak, ona yemek beğendirmek kolay mıydı?

Ve de onunla sayısız beraberliğimizi. Galalarda, sanatsal gösterilerde, Beyoğlu Derneği toplantılarında, panellerde, son dönemde karşılaştığımız kitap fuarlarında…Ve de yıllar önce, 1986’da Cumhuriyet’te onunla yaptığım özel bir röportajı hatırladım.

Karaca Tiyatro’yu hayata o döndürdü

O yıl Gülriz, Beyoğlu’ndaki Karaca Tiyatro’ya kafayı takmıştı. Yıllardır terk edilmiş duran bu salonu kendi imkanlarıyla onarıp kente kazandırmak istiyordu. Bana şöyle demişti:

“Ömrüm yıllardır o salondan bu salona taşınmakla geçti. Son üç yılda üç tiyatro: Hodri Meydan, Kabare, Konak sineması. Durup düşündüm: Öncelikle salon gerek.”

Gülriz vaktiyle sahneye çıktığı bu salona nostaljik nedenlerle de bağlıydı. O dönemde Sular İdaresi’nin yemekhanesi olarak kullanılan salon için dönemin başkanı Bedrettin Dalan’a güveniyordu. Nitekim bu proje hayata geçti. O güzelim salon adam edildi ve 1990 başlarında açıldı. Gülriz orada bir süre oynadı. Çoktandır oynamıyor. Hiçbir yerde oynamıyor. Ama en azından Karaca Tiyatro’yu yeniden kente kazandırdığı hatırlanmalı.

Gülriz o gün bana en çok Engin Cezzar’la oynamaktan hoşlandığını söylemişti. Hayatta uzun yıllardır süren bir beraberliği sahnede de sürdürmeleri son derece doğaldı. Ama başka?..

“Engin dışında” diye altını çizerek, Müşfik Kenter ve Genco Erkal’a olan hayranlığını belirtti. “Yıldız Kenter’in de tartışılmaz bir yeri vardır” diyordu. Daha gençlerdense Işık Yenersu’yu beğeniyordu, bir aralar Meral Taygun’u da çok beğenmişti. Zeliha (Berksoy) ise ona göre “kimi rollerde çok iyiydi, ama bazen şartlanmış bir oyun biçimi vardı.”

Bir Beyoğlu aşığı

Gülriz Beyoğlu’nun kaderiyle de çok ilgiliydi. Hayatı boyunca Beyoğlu-Taksim’de oturmuş, yaşamış ve çalışmıştı. “Bir An Gelir”in sonuna aldığı gazete yazılarından birinde, yıllar önce aynen şöyle yazmıştı:

“Önce tramvay… Ama hemen ardından en az üç-dört sanat merkezi açmak için kollar sıvanmalı. Cercle d’Orient kompleksi, Narmanlı Hanı, Yeni Melek, Saray ve eski İpek sinemaları, bankaların elinde metruk halde bekliyor. İşte ilk el atılması gereken yerler”.

Tuhaftır, ben de Beyoğlu için aynen böyle düşünüyorum. Ama aradan yıllar geçmiş, tüm o anılan binalar ayni durumda…Hemen hiçbirine el atılmamış. Üstelik arada Şan sineması, Elhamra, daha sonra Saray sineması gibi kayıp giden başka yerler de var. Beyoğlu için, kent için umutlu olmaya imkan var mı? Şan sineması sonunda yandı kül oldu. Saray ise göz göre göre yıkıldı. Allahtan Elhamra ve Yeni Melek salonları onarıldı, sinema olmadılarsa da bir biçimde hayata döndüler.

Gerçekleşmeyen projeler

Gülriz o konuşmada bana Karaca’da bir de tiyatro okulu açıp ‘en azından bir yeni Gülriz yetiştirmek istediğini’ söylemişti. Ne yazık ki bu da gerçekleşmedi. Yeni oyuncular var, zor da olsa geliyor. Ama yeni bir Gülriz? Türkiye’nin yakın tarihinin çok özel şartlarından sıyrılıp gelmiş, kendi tarihini kendisi yaratmış bir oyuncu o… Benzerlerinin gelmesi zor. Ama onun yapacakları da daha bitmedi. Yapacak daha çok işi, topluma daha çok verecekleri var ve ben buna içtenlikle inanıyorum.

Nitekim içinde bulunduğumuz şu 2009 yılında Gülriz, sadece Ali Poyrazoğlu’yla olan tartışması nedeniyle magazin basınına malzeme sunmakla kalmıyor. Ankara’da sahnelediği ve sonra İstanbul’a da gelen bir oyunla tiyatroda hala yapacak işi ve söyleyecek sözü olduğunu kanıtlıyor. O 21. yüzyıla da atlayan bir 20. yüzyıl efsanesi, bir Diva’nın eskimeyen, yaşlanmayan, ebedi yüzü.”

Evet, işte böyle demiştim. Ama o Engin’in ölümünden iki yıl sonra veda etti. Umarım buluşmuşlardır….

Sinan Akçıl’ı Meğerse Alişan Evlendirmiş!

0

Sinan Akçıl’ı meğerse Alişan evlendirmiş! 2018’in son gününde Amsterdam’da sürpriz bir nikahla dünya evine giren Sinan Akçıl – Burcu Kıratlı çiftinin evlilik hikayesini ünlü türkücü Alişan anlattı. Ünlü türkücü dün magazine yansıyan Akçıl’a gönderme yaptığı, “Türkiye’de düğün yapmazsan iki elim yakanda olur” yorumunun ardından ünlü çiftin nasıl evlenmeye karar verdiğini anlattı! İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…

Alişan’dan Sinan Akçıl’a İlginç Gönderme! İki Elim Yakanda Olur…

Sinan Akçıl’ı meğerse Alişan evlendirmiş!

Sinan Akçıl’ı meğerse Alişan evlendirmiş! 2018’in son gününde Amsterdam Başkonsolosluğu’nda yakın arkadaşlarının katıldığı sürpriz bir nikahla dünya evine giren Sinan Akçıl – Burcu Kıratlı çifti evli ünlüler kervanına katıldı.

Burcu Kıratlı – Sinan Akçıl nikahının ardından ünlü türkücü Alişan,  dün magazine yansıyan Akçıl’a gönderme yaptığı, “Türkiye’de düğün yapmazsan iki elim yakanda olur” yorumunun ardından ünlü çiftin nasıl evlenmeye karar verdiğini anlattı.

Ünlü çiftin nikahının ardından bir magazin programına bağlanan ünlü türkücü Alişan, kendisine yöneltilen sorulara tüm samimiyetiyle cevap verdi.

Geçtiğimiz hafta çok konuşulan 15 bin dolara ev kiraladığı haberlerinin doğru olduğunu söyleyen ünlü türkücü, taşındıkları için yorgun olduğunu ifade etti.

Eşi Buse Varol’un doğum yapmadan taşınmak istediklerini söyleyen Alişan, yeni ev yeni heyecan diyerek heyecanını anlattı.

Burcu Kıratlı - Sinan Akçıl çifti Amsterdam'da nikah kıydı
Burcu Kıratlı – Sinan Akçıl çifti Amsterdam’da nikah kıydı

Sinan Akçıl kimdir?

Burak bebek Şubat’ın ilk haftasından sonra her an gelebilir

Bebeğin doğum tarihi ile ilgili de bir açıklama yapan ünlü türkücü, Şubat’ın ilk haftasından sonra her an doğabileceğini söyledi.

Buse Varol’un hamileleliğinin başlarında bebeğin isminin Burak olmasına karar verdiklerine değinen Alişan, isimde herhangi bir değişiklik olamayacağını ifade etti.

Sinan Akçıl – Burcu Kıratlı çiftinin nilah sonrası sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafa yaptığı yorumla çok konuşulan türkücü, ünlü çiftin evlenmeden önce kendisinden tavsiye aldığını belirtti.

Sinan Akçıl’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma, “Türkiye’de düğün yapmazsan iki elim yakanda olur” yorumuyla ilgili konuşan Alişan, yaklaşık bir ay kadar önce Akçıl’ın kendisinin arayarak kendisinden tavsiye aldığını ifade etti.

Evlilik nasıl? Evliliği bana tavsiye eder misin?

Alişan, Sinan Akçıl’ın bir ay önce kendisine evlilikle ilgili 2 soru yönelttiğini açıklarken, bunların “Evlilik nasıl? ve Evliliği bana tavsiye eder misin?” olduğunu söyledi.

Nikahtan bir ay önceden haberi olduğunu açıklayan türkücü, “Şiddetle tavsiye ediyorum. Bir an önce evlenmelisin treni kaçırma.” diyerek tavsiye verdiğini anlattı.

Sinan Akçıl’dan düğün beklediğinin altını çizen Alişan, “Sinan’ı çok mutlu görüyorum. Aradığını buldu…” diyerek Akçıl’ın kararından olam mutluluğunu söyledi.

Kenan Erçetingöz: Nikah için 31 Aralık’a kadar süre veriyorum!

Yeni yıldan hemen önce bir partide Burcu Kıratlı’nın anne babası Kenan – Gül Erçetingöz çiftinden Kenan Erçetingöz’ün, “31 Aralığa kadar süre veriyorum” demesi üzerine, “Kenan abi, ben oğlumuza güveniyorum, Burcu’yu mutlu eder.” dediğini itiraf etti.

Barış sinyali gönderdi

Uzun yıllara dayanan dostluğu olduğu Demet Akalın ile bir süredir küs olduğu bilinen Alişan, ünlü şarkıcı ile ilgili sorulara ise “Ben o konularla ilgili o kadar çok konuştum ki, bazı şeyler çok kolay unutulmuyor çok büyük konuşmak istemiyorum.” diyerek barış çubuğu uzattı.