Ana Sayfa Blog Sayfa 612

Berkar Güven: Birşey Ummadan Çok Şey Buldum

Son dönemlerde yıldızı parlayan isimlerden biri olan Berkar Güven geçtiğimiz gün samimi bir röportaj verdi. Özel itiraflarda bulanan Berkar Güven “Birşey ummadan çok şey buldum” dedi. İşte ünlü oyuncunun o röportajı;

‘Üç Kız Kardeş’te canlandırdığın Somer karakteri biraz duygudan uzak ve maço. Sen nasıl anlatırsın?

Özünde maço değil. Açık vereceği ya da içinden çıkması gereken bir  durum olursa maçoluğu bir araç olarak kullanıyor. Mücadeleci, kırılgan, âşık ve acı dolu bir şövalye. Biraz asil bir durumu var.

* Menfaatleri adına sevmediği bir kadınla evleniyor. Bir de sevgilisi var. Somer’i haklı görüyor musun?

Bir insanın hayatını mahvetme konusunda asla haklı görmüyorum. Ama onun da bir sebebi var. Annesi tarafından çok büyük bir baskı görüyor ve kendisi de ilişkide çıkmazda.

‘İlişkim olduğunda sadığım’

* Sen menfaatin için böyle bir şey yapar mıydın?

Hayır. Menfaatim uğruna biriyle birlikte olmam; evlilik hiç yapmam.

* Bir yanda yılların aşkı Mine, diğer tarafta yeni eşi Türkan. İkisine karşı da hisleri var gibi. Bir insan iki kişiden hoşlanabilir mi?

Ben bir ilişkim olduğunda sadığımdır. Kendi adıma söylemiyorum ama bir insan iki insandan hoşlanabilir ama âşık olamaz. İnsani ve estetik bir yerden etkilenip ilişkisini sürdürebilir ama duygusal bir şey yaşamaz.

* Mine tutkuyu, Türkan masumiyeti temsil ediyor. Sen tutkuyu mu yoksa masumiyeti mi seçerdin?

Tutkulu bir masumiyeti tercih ederim. Masumiyetin içinde de tutkulu bir alan olduğunu düşünüyorum. Türkan’la Somer arasında bazen bunu görüyoruz. Yakınlaşmaları, kendilerini geri çekmeleri… Masum bir karakter üzerinden de insanlar ‘tutkulanabiliyor’ demek.

* Peki, senin aldatma kavramına bakışın nedir?

Lise ve Üniversite zamanlarında birtakım şeyler yaşadım. İlişkiye karşı duyarlı değildim, ilişki nasıl yaşanır bilmiyordum. Ama zaman içinde sadakatin nasıl bir şey olduğunu, ne kadar kıymetli olduğunu öğrendim.

Bir şey ummadan birçok şey buldum

* ‘Üç Kız Kardeş’ bir aile hikâyesi anlatıyor. Senin nasıl bir ailen vardı?

Bir abim var, Hollanda’da yaşıyor. Anne tarafından Hollanda vatandaşlığımız var zaten.

* Annen Hollandalı mı?

Hayır, Türk. Dedemler çok eskiden gitmişler, annem de orada okumuş. Babam tekstilci, o da Almanya’da okumuş. Bir noktada Türkiye’ye dönmüş, tanışmış, evlenmişler. Ben 13 yaşımdayken ayrıldılar. Bir annemde, bir babamda kalıyordum. Bu boşanma bizi etkilemedi.

* Oyunculuk kanına nasıl girdi?

Sekiz yaşında okul tiyatrosunda sahneye çıktım ve “Ben oyuncu olacağım” dedim. Tüm hayatımı bunun üzerine kurdum. Sinema ve televizyon okumak için İstanbul’a geldim. Sonra New York Film Academy’de eğitim aldım. Türkiye’de Craft’a başladım. ‘Babam’ filmi için Susan Batson’dan oyuncu koçluğu aldım.

* Birçok yeni oyuncu var. Senin farkın ne?

8 yaşından beri kendimi donatarak gelmiş olmam. İşimi çok iyi yapmak için çok çaba sarf etmem. Bir yerde keşfedilmedim ya da mankenlikten gelmedim. Hayatım boyunca oyunculuk yaptım. Benim için önce oyunculuk, sonra televizyonun ve dizi matematiğinin kaygıları geliyor.

* Ve diziler… Ne umdun, ne buldun?

Beklentileri çok yüksek biri değilim. Bir şey beklemiyordum, iyi insanlarla tanıştım, iyi oyuncularla çalıştım. Bir şey ummadan birçok şey buldum.

* Beş sene sonrası için hayallerin ne?

Çok fazla yazıyorum; dizi, film… Bunları çekmek istiyorum. Yönetebilir, oynayabilir, yapımcılığını üstlenebilirim.

* Sen jön müsün?

Jönlük kavramı tuhaf. Bugün jön diyebileceğiniz bir karakter oynuyorum ama bundan öncesinde başka karakterler de canlandırdım. Ben karakter oyuncusuyum. Gerektiğinde jönlük de yapıyorum.

Kalabalığa karışmıyor, izole yaşamayı seviyorum

*  Mutluluk nedir?
Bir sonuç duygusudur.

*  Biraz açsak…
Neden çoğu film mutlu sonla bitiyor? Çünkü mutluluktan sonra seyircinin izleyeceği bir şey yok. Hayat içinde de mutluluğu diğer duygulardan ayıran tek fark, diğer duyguların süreç, mutluluğun sonuç olması.

* Sen mutlu musun?
Şu an çok mutluyum. Güzel bir ilişkim, işim ve hayatım var. Mutluluk kısa bir anın içinde kendini iyi hissetmeye izin vermek demek. Kendimi çok kolay mutlu edebilirim.

*  Neleri kafana takarsın?
İnsanlarla çok problem yaşıyorum. Duyarsızlığa, saygısızlığa, hadsizliğe, adaletsizliğe ve nezaketsizliğe tahammül edemiyorum. Toplumdaki bireyler çok fazla bencil, birbirinin hayatını kolaylaştırmakla ilgili hiçbir şey düşünmüyorlar. Bu trafikte de, sokakta da böyle…

*  Bu hayat sana zor…
Evet, çok fazla kalabalığa karışmıyorum, izole yaşamayı seviyorum. Bunun tanınmakla da alakası yok. İngiltere ya da Amerika’da da uzakta olmayı seviyorum.

Sevgilimin yorganı olmak isterdim

* Tanınmak, hayatında neleri değiştirdi?

Çok bir şey değişmedi. Müdavimi olduğum yerler var. Yeni yerler keşfetmem. Günlük hayatımda tanınır olduğumu hissetmiyorum.

* Instagram’da 700 bin takipçin var…

Aa, o kadar olmuş mu?

* Evet. Aldığın en garip iltifat ne oldu?

‘Köpekdişleri güzel adam’ (gülüyor).

* Kendini seksi bulur musun?

Kendimle barışığım, beğenirim ama kendimi seksi ya da başka bir şey bulmam.

* Libidosu yüksek bir adam mısın?

Libido Yaşam enerjisi olarak tanımlanır. Yaşam enerjim yüksektir. Cinsel açıdan soruyorsan, o da yüksektir (gülüyor).

* Kendini nasıl anlatırsın?

Prensipli, kuralları olan, anlayışlı, çok iyi dinleyen, sevgi dolu, yumuşak ve nezaketli.

* Kendinde bir özelliği değiştirecek olsan…

Hepsi bana ait ve bir yapbozun parçası.

* Arkadaşlarının sende en çok şikâyet ettiği özellik nedir?

Çok karışmam; ‘öyle yapma, böyle yap’.

* Sevgilinin odasında bir obje olsan…

Yorganı olurdum. Hem sarıp sarmalar, hem ısıtır hem de rahat ve güvende hissettiririm.

* Dizide üstsüz sahnelerin var. Soyunmak hangi noktada sorun olmaktan çıkıyor?

Karaktere göre… Mesela Somer estetik anlamda bir şeylere hizmet eden bir rol. Aylarca spor yapmadığımda kendimi o sahnelerde güvende hissetmeyebilirdim. Ama estetik kaygıları olmayan bir karakterde bunu düşünmem.

İlişkimizde ‘yaş’ sadece kimlikte yazan bir şey

* Aşk nedir senin için?

Duygunun sevgiye dönüşüp bakileşmesinden önce yaşadığın; hataların, heyecanın ve tutkunla içinde var olduğun; yaratıcılık duygunu sonuna kadar arttıran, eşsiz bir duygu.

* Nihal Yalçın’la ilişkiniz nasıl?

Çok güzel, keyifli. Çok mutluyum.

* Evde iki oyuncu olunca gündem hep diziler, festivaller ve sanat mı?

Hayatımız çok fazla oyunculuk bazlı. Tabii film, tiyatro izlemek hoşumuza gidiyor ama bütün hayatımızı bununla donatmıyoruz. Beraber eğleniyoruz. Nihal çok yetenekli bir oyuncu; ondan ne öğrenebiliyorsam öğreniyorum.

* 13 yaş fark ilişkinizi nasıl etkiliyor?

İkimizin de içinde çocuk ruhu var. Dolayısıyla çok müşterek bir ilişki kuruyoruz. Eşitiz. İlişkimizde ‘yaş’ sadece kimlikte yazan bir şey. O yüzden de çok keyifli ve mutluyuz.

Diziyi, tamamen bittikten sonra izlerim

* Kendini ekranda izler misin?

Hayır.

* Nasıl? ‘Üç Kız Kardeş’ dizisini hiç baştan sona izlemedin mi?

İzlemedim.

* Neden?

Yadırgayan suratını görüyorum şu an…

* E, bir garip ama…

(Gülüyor) Başlarda rol aldığım dizileri izliyordum. Sonra oynarken akışı bozduğumu fark ettim. Çünkü yaptığım bazı şeyleri oyunun içerisindeyken düzeltmeye çalışıyordum. Oyunculuk yaparken her şeyin hayat gibi akmasını isteriz. Ama kendimizi hayatın içinde izleyemeyiz, bu yüzden oyunculuk yaparken de izlememeliyiz ki kendi gerçeklik algımızın dışına çıkmayalım. Bu sebeple dizi bittikten sonra izliyorum. Düzeltmek ve geliştirmek istediklerimi görüp, onları sindirip öyle devam ediyorum.

Berker Güven kimdir?

Kaynak:Hürriyet

Şarkıcı Kardelen’den Samimi Açıklamalar

Genç müzisyen Kardelen ilk şarkısı ‘Ceketin Bende Kaldı’nın ardından ‘Emanet’ isimli yeni teklisini de yayımladı. Genç şarkıcı Kardelen’den samimi açıklamalar geldi. İşte o açıklamalar;

*Önce ‘Ceketin Bende Kaldı’, sonra ‘Emanet’… İlk şarkılarınızı yayımlamak nasıl bir his?
Heyecanlıyım. ‘Ceketin Bende Kaldı’ kendi yaptığım bir parça, en büyük heyecan… Mert’in (Demir) büyük desteği var. ‘Emanet’ ise kafamın içinde, yaşadığı aşka tutkulu fakat çok kırgın bir kadın olarak görselleşiyor. Prodüksiyonunu tamamladığımızda elimizde Bossa Nova ağırlıklı, sakin ama yoğun bir şarkı vardı. Bu yüzden kafamdaki görselin tutkulu tarafını müzik, kırgın tarafınıysa sözler gerçekleştiriyor. Klasik müzikte yüzyıllar önce bestelenmiş eserleri doğru icra etmeye çabalıyorsun. Belirli kurallar var, o kuralları aşamıyorsun. İlk defa kurallarını benim koyduğum bir müzik yapıyorum. Benim için bu şarkı yürümek istediğim yolun ilk adımı oldu.

* Sevgiliniz Mert Demir’in ceketi mi şarkıdaki sizde kalan ceket?
Biz aslında yaşadığımız bir olayı yazmadık. Mert ile çok iyi arkadaştık zaten. Etrafımızda da bir dolu insan olduğu için; birileri ayrılıyor, birileri barışıyor. Bir ilişki kirliliği vardı çevremizde. Artık eski usul bir ilişki olmadığını fark ettik. Sosyal medyadan engellemeler, karşı tarafın evinde bırakılan eşyalar… Bazı ilişkilerde bu kolye oluyor, bazı ilişkilerde şal… Biz ceket olsun istedik. Ben sık sık ceket giyerim, benden bir parça olsun istedim. Şarkıda bir yaşanmışlık var ama bizim üzerimizden değil.

“Modellik de yaptım. Esmer, kıvırcık kız kontenjanını doldurmakla geçti modellik hayatım ve hızlıca bitti.”

* Nasıl tanıştınız?
2019’da Üniversite için İzmir’den İstanbul’a taşındım. O süreçte Kadıköy’de takıldığımız tüm mekânlarda ortak arkadaşlarımız vesilesiyle bir araya geliyorduk. Sonra birlikte şarkılar yapmaya başladık. Kapanmada 7-8 şarkı yaptık. Her sabah kalk, yasaklar varken gizli gizli buluşup şarkı yapıp akşam eve geri dön…

* Okulun müziğinize nasıl bir katkısı oldu?
Ben 5 yaşında, daha alfabeyi öğrenmeden konservatuvara bırakıldım. Piyano bölümünü kazandım. Saatlerce ders… Akşamları metronumun ‘tık tık’ sesiyle ağlayarak piyano çalıştığımı hatırlıyorum. Yıllardır konservatuvar eğitimi almama rağmen kendi müziğimi yapmak da zor geldi. O yüzden vaktimin çoğunu eksikleri gidermekle geçiriyorum… Piyanodan sonra şan bölümüne geçtim. Opera okurken bir yandan R&B müzik yapıyorum. Bu da biraz zor. İkisinin tekniği çok farklı.

‘Cüretkârlığı seviyorum’

* Müzik dışında neler yapmak sizi mutlu eder?
Genelde hobilerim çok hızlı değişiyor. Çünkü insanların hobileri olan piyano çalmak ve şarkı söylemek gibi şeyleri ben yıllarca meslek olarak yaptım. Ama pandemi döneminde evde geçirdiğim vakti Yemek yaparak değerlendirdim. Bir de dans etmeyi çok seviyorum. Belirli standartlarda bir sürü dans kursuna gidip şu anda kendi koreografilerimi oluşturuyorum. Klibimdeki dansın figürlerine o gün, klip çekilirken karar verdim.

* Hem klipte hem de albüm lansmanında giydiklerinizle de dikkat çektiniz…
Cüretkâr olmayı seviyorum. İstanbul’a geldiğim zamanlarda modellik de yaptım. Esmer, kıvırcık kız kontenjanını doldurmakla geçti modellik hayatım ve hızlı bir şekilde bitti. Kıyafetlerimi biçip kesmeyi,
yeni şeyler ortaya çıkarmayı seviyorum. Modayı takip ediyorum ama kendi tarzıma uyarlamayı daha çok seviyorum.

* Müzisyen bir ailede büyüdüğünüzü söylediniz. Onlar şarkıyı dinlediklerinde nasıl tepki verdi?
Babam aşırı mükemmeliyetçidir. Şarkıyı çok sevdi ama ilk yorumu “Keşke sesini daha çok kullansaydın” oldu. Genel olarak çok mutlular. Bu yaşta, bu işlere girişmemdeki en büyük cesaret onlardan geliyor.

* Şimdi sırada ne var?
Birkaç şarkı daha yayımladıktan sonra hedefim konser sanatçılığı yapmak. Varoluşumun sebebi sahnede olmakmış gibi hissediyorum. Klipler için modern dans ve oryantali birleştireceğimiz bir canlı performans videosu hazırlayacağız. O yüzden oryantal kursuna başlayacağım.

* Albüm ne zaman geliyor?
Albümdeki şarkıları sıra sıra tekli olarak yayımlamayı planlıyoruz.

Z Kuşağı karmaşadan besleniyor

*  2001 doğumlu bir müzisyensiniz… Sizce Z Kuşağı ne tip müziğe ihtiyaç duyuyor?
Artık müziğin ömrü bir hafta. Böyle bir sıkıntı var. Bunu Mabel (Matiz) de yapsa Tarkan da yapsa bir hafta. TikTok, Instagram, bunların hepsi artık bir şeylere olan doyumu hızlandırdı. Bu nedenle tek bir müzik türünde şarkı yapmak günümüzde kimseye yetmiyor. Artık arabesk yapan da müziğinin altyapısına funk baslar koyuyor, R&B yapan Anadolu ezgileri ekliyor. Ben etkilendiğim bütün müzikleri harmanlayıp bir müzik ortaya çıkarıyorum. Bunu 10 sene önce yapsaydık insanlara karmaşık gelirdi. Ama Z Kuşağı karmaşadan besleniyor.

Selahattin Paşalı İle Lara Tümer’ in Sosyal Medyada Viral Olan Nikah Fotoğrafları…

0

Oynadığı ‘Pera Palas’ ta Gece Yarısı’ adlı yapımındaki performansıyla büyük alkış alan Selahattin Paşalı, 7 aylık hamile sevgilisi Lara Tümer ile dünya evine girdi. Çiftin damatlık ve gelinlik tercihi sosyal medyanın gündemine yerleşti…

Selahattin Paşalı: Şöhret Hiç Korkutmadı

Selahattin Paşalı İle Lara Tümer’ in Sosyal Medyada Viral Olan Nikah Fotoğrafları…

Popüler dizi A101 ‘de hayat verdiği ‘Osman’ karakteriyle büyük beğeni toplayan ünlü oyuncu Selahattin Paşalı, daha önce ‘Kalp Atışı’, ‘Leke’, ‘Babil’ gibi dizilerde rol almış son olarak ‘Pera Palas’ta Gece Yarısı’ dizisinde başrol oynamıştı. Ünlü oyuncu bugün sevgilisi Lara Tümer ile bugün Bodrum ‘da dünya evine girdi.

Sade Bir Törenle Aile Oldular…

Bir kaç ay sonra Anne-baba olmak için gün sayan çift, mutlu birlikteliklerini evlilikle taçlandırdı. Ünlü ikili, sade bir törenle nikah masasına otururken Aileleri ve yakın arkadaşlarının katıldığı nikahta çiftin mutluluk fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı…

İşte Selahattin Paşalı İle Lara Tümer ‘in Nikahından Kareler;

Selahattin Paşalı İle Lara Tümer 'in Nikahından Kareler
Selahattin Paşalı İle Lara Tümer ‘in Nikahından Kareler
Selahattin Paşalı İle Lara Tümer 'in Nikahından Kareler
Selahattin Paşalı İle Lara Tümer ‘in Nikahından Kareler

Selehattin Paşalı Kimdir?

Selahattin Paşalı ve Lara Tümer Nikah
Selahattin Paşalı ve Lara Tümer Nikah
Selahattin Paşalı ve Lara Tümer Nikah
Selahattin Paşalı ve Lara Tümer Nikah

 

 

Seyhan Soylu: “Karahan Çantay Benden İntikam Almak İçin Sibel Can’la Birlikte Oldu!”…

Magazin dünyasının Sisi lakabı ile tanıdığı Seyhan Soylu, ‘Al Sana Haber’ de yine bomba bir itirafa imza attı. Son dönemlerde Yaptığı magazinsel haberlerle artık gündemi belirleyen ‘AL SANA HABER’ adlı programında bugün yine yer yerinden oynadı. Çarpıcı Detaylar Haberimizde…

Seyhan Soylu’dan İzzet Yıldızhan İtirafı

Seyhan Soylu: “Karahan Çantay Benden İntikam Almak İçin Sibel Can’la Birlikte Oldu!”…

YouTube kanalındaki Al Sana Haber’ in canlı yayını sırasında izleyicilerden gelen “Karahan Çantay’ ı konuşun lütfen” ısrarı üzerine Başak Çokan; “Karahan Çantayı konuşun demişsiniz.” dedi…

“Yurtdışına Sürgün Edilen Bir Adam”

“İzleyicilerimizin tabi ki istediği yorumlar, teklifler ve bizden konuşulmasını istediği konulara kıymet veriyoruz. Çok değerli bir oyuncu olacakken ve kariyeri çok parlak bir gençken maalesef Sibel Can’ la yaşadığı olaydan sonra yurtdışına sürgün edilerek ülkeye gelmeden uzun bir süre orada kalıp en sonunda da bir motosiklet kazasında genç bir adam öldü…..

Seyhan Soylu Kimdir?

Karahan Çantay Kimdir?

“Karahan’ la birlikte Kaçan 2 Manken Daha Vardı”

…..Buna sebep olanların büyük bir vebal aldığını düşünüyorum. Çünkü aile çocuklarından çok uzak bir hayat yaşadı” diye yorumladı.

Masa yorumcularından Tayyar Işıksaçan ise “Ama Karahan’ ın başlıca gitme sebeplerinden biri Sibel Can değildi…..

….Madem konu açıldı. O dönem mankenler dünyasında jigolo erkeklere ilişkin bir operasyon düzenlenecekti. Karahan’ la birlikte Türkiye’ den kaçan 2 tane daha manken vardı. Çünkü kalsalardı büyük sıkıntı olacaktı. Sibel Can olayının üstüne böyle bir operasyon olacaktı…..

Seyhan Soylu: “Karahan Jigolo Değildi”

Birileri uyardı bunları bedelleri ağır olacak size bu işin diye yürüdüler gittiler” deyince şehir dışında bulunan ve yayını izleyen Seyhan Soylu yayını arayarak bomba iddialarda bulundu.

“Sibel Can ‘la Olduğu Tarihte Karahan İle Ayrıydık”

“Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Karahan jigolo değildi. Karahan Çantay’ a o tarihte gayrimeşru aleminden birisi tarafından racon kesilmişti. Ben Karahan’ ı çok yakından tanırım. Sibel Can ile olmuş olduğu tarihte biz Karahan ile ayrıydık……

“Karahan Benim Eski Erkek Arkadaşımdı”

Soylu: “İlk defa söylüyorum buradan. Karahan benim eski erkek arkadaşımdı” deyince masadaki herkes şoke oldu. Gökay Kalaycıoğlu “Ne diyorsun? Ne kadar sürdü Seyhan?” diye sordu. Seyhan Soylu “Epey uzun sürdü” diye cevap verince Tayyar Işıksaçan “Sibel’ den önce mi sonra mı?” diye sordu.

Mafya Racon Kesti…

Seyhan Soylu; “Biz ayrıldıktan sonra o Sibel’ le birlikte oldu. Sonra tekrar bir araya geldik. Ve ölmeden 1 hafta önce beni Bangkok’ a davet etti. Birlikte yaşamayı teklif edip ve Türkiye’yi terk etmemi istemişti. Yazışmalarımız bile hala durur. Hayatım boyunca ucuz polemiklerin içinde olmadım ama Karahan Çantay Türkiye’nin gelmiş geçmiş en yakışıklı en karakterli adamıdır. Karahan çok özel bir adamdı. Ama o tarihte gitme sebebi Türkiye’nin en büyük racon kesen adamı mafya lideridir. Ve biz Karahan’ la ayrıldıktan sonra Karahan Sibel’le oldu”…

“Yalnızca Hakan Ural İhanete Uğramadı…”

 

“Yalnızca Hakan Ural İhanete Uğramadı…”

Seyhan Soylu, ‘Al Sana Haber’ de Karahan Çantay hakkında bomba açıklamalarına devam ederek yine şoke eden itiraflara imza attı. ‘AL SANA HABER’ de bugün yine yer yerinden oynadı. Detaylar Haberimizde…

Seyhan Soylu: “Karahan Çantay Benden İntikam Almak İçin Sibel Can’la Birlikte Oldu!”…

“Yalnızca Hakan Ural İhanete Uğramadı…”

YouTube kanalındaki Al Sana Haber’ in canlı yayını sırasında izleyicilerden gelen “Karahan Çantay’ ı konuşun lütfen” ısrarı üzerine Başak Çokan; “Karahan Çantay‘ ı konuşun demişsiniz.” deyince Seyhan Soylu; “İzleyicilerimizin tabi ki istediği yorumlar, teklifler ve bizden konuşulmasını istediği konulara kıymet veriyoruz. Çok değerli bir oyuncu olacakken ve kariyeri çok parlak bir gençken maalesef Sibel Can‘ la yaşadığı olaydan sonra yurtdışına sürgün edilerek ülkeye gelmeden uzun bir süre orada kalıp en sonunda da bir motosiklet kazasında genç bir adam öldü….. diyerek çarpıcı açıklamalarına şöyle devam etti…

“Yalnızca Hakan Ural İhanete Uğramadı…”

…Biz o arada küstük. Tamamen yolumuzu ayırmamıştık. Karahan benle birlikteyken Sibel Can’ la birlikte oldu ve Londra’ ya gittiler. Döndüğünde yine birlikte olduk. Sonra biz ayrıldık. Yani bana Sibel Can’la ihanet etti. Yalnızca Hakan Ural ihanete uğramadı. Hakan Ural’ın bugün Milliyetçi söylemleri, delikanlı jargonları falan biz 40 kişiyiz birbirimizi biliriz. Sibel gayet rahat bir kadındı. Sibel Can Hakan Ural‘a ihanet etmedi. Onların alışıla gelmiş bir hayatı olabilirdi.Ama Karahan ilk defa ihanet etti. Biz Karahan’la birbirimizi çok seviyorduk. Dayanamadım ona jigolo dendiği için…”, “Karahan asla bir kadından bir şeye ihtiyacı olmayacak kadar şöhreti ve bedenini bir meta olarak kullanacak bir adam da değildi. Ben ve Karahan ayrıldıktan ve Karahan kendisine racon kesen adamdan korkup kaçtıktan sonra o racon kesen adam da benim sevgilim oldu” deyince masadaki yorumcular bir şok daha yaşadı….

Seyhan Soylu Kimdir?

Karahan Çantay Kimdir?

“Karahan’ da Bu Ülkeden Gitmek Zorunda Kaldı”

İddialarına devam eden Soylu “Ve geçmişimde benimle Karahan’ın olduğunu öğrenince üstüne de tuz biber oldu bu olay. Yoksa ucuz böyle polemiklerle kasetlerle vs. olacak iş değildi. Çünkü o racon kesen adam Karahan’a ve o Can Kuzu denilen o çocuğa, işte böyle seks kasetleri var gibi ucuz polemikler dönmüştü o tarihte. Hiç öyle bir şey değildi. Ana sebebi yine benim dillerden düşmeyen aşkımdan dolayıydı. Bu olayımızı duyunca daha çok öfkelenmişti çünkü. Karahan’ da bu ülkeden gitmek zorunda kaldı” dedi.

Gökay Kalaycıoğlu; “Seyhan peki nasıl affedebildin Sibel Can’ la olan olayı? O kadar sevdin mi?” diye sordu.

Seyhan Soylu; “Tabii ki. Ama ben ayrıldıktan sonra geçmişimdeki insanın topuğuna bile bakmam. Karahan küsmüştü. O yer altı dünyasındaki alemin kralından korkup gitmiş olabilir ama bir daha gelmeme sebebi sanat camiasındaki iğrençlikler ve iki yüzlü insanların düzenbazlıklarından dolayı öğretmenlik yapıp, valelik yapıp, bodyguardlık ve garsonluk yapmayı tercih etti. Yine de o dünyaya dönmedi” dedi.

Gökay Kalaycıoğlu; “Peki Karahan’ın vefatı senin üzerinde nasıl bir etki yarattı?” diye sordu.

Seyhan Soylu; “Çok Ağladım Çok Canım Yandı…”

….Sadece aşkımıza değil dostluğumuza ağladım. Çok özel bir ailesi vardı. Ve onun en yakın arkadaşı kankası kafeteryası var ZOOM Cafe diye Halkalı’da aynı zamanda ev arkadaşıydı. Onunla konuştuğumuzda canımın yandığını o da biliyordu. O da özel bir dostumdu. Ağlanmayacak bir adam değildi Karahan. Kendinden şöhretinden ve her şeyden çok fedakarlıklar ederek, sıla hasreti çekerek o kadar güzel bir ailenin evladına karşı hasret içinde ölmesine ağladım….

Seyhan Soylu: “Benim İçin Kıskandırılmak İçin Yatılan Bir Kadındı O”

…..Şunu da söyleyeyim Sibel Can ile ilişkisi bana kızgınlığından dolayı intikam için birlikte oldu. Beni kıskandırmak içindi. Karahan Hakan’dan daha yakışıklı bir adamdı. Sibel için çok güzel bir fantezi olabilirdi ama bu benim canımı acıtmıştı. Ve ayrıca Sibel Can için ulaşamayacağı bir bedene ihanet olabilir kocasına. Ama benim için kıskandırılmak için yatılan bir kadındı o. Biraz önce kullanılan jigolo kelimesi benim ağırıma gitti. Öyle bir şeyine şahit olmadım. Bunun için açıklama yapmak istedim. Beni kıskandırsın diye kullanılmış bir kadındır Sibel Can” diyerek bomba iddialarda bulundu….

Sibel Can kimdir?

Hakan Ural kimdir?

Emrah Çalapkulu’ ndan Yaşanmış Bir Aşk Hikayesi Geliyor…

Son teklisi ‘Bana Senden Bahsetme’ ile iyi bir başarı yakalayan şarkıcı Emrah Çalapkulu, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Yepyeni şarkısı “Yıllar Sonra” ile Yaşanmış Bir Aşk Hikayesini anlatan ünlü şarkıcı, çok yakında tüm müzikseverler ile buluşuyor. İşte Detaylar…

Emrullah Çalapkulu’ndan da Fıs Fıs İsmail’e Tepki

Emrah Çalapkulu’ ndan Yaşanmış Bir Aşk Hikayesi…

22 Nisan’ da çıkaracağı yepyeni şarkısı olan “Yıllar Sonra” nın heyecanını yaşayan Emrah Çalapkulu, “Hayatımın en güzel zamanlarını yaşıyorum. İnandığım işin peşindeyim. Yeni şarkımız hazır. Sevenlerimle buluşturmak için gün sayıyorum” sözleriyle heyecanını paylaştı…

“Ben Her Zaman Kendim Oldum”

Hayatını kendi doğrularıyla yaşadığını söyleyen Emrah Çalapkulu, “Ben her zaman kendim oldum ve kendi doğrularımla yol aldım. İçime siniyorsa yaptım, sinmiyorsa yapmadım. Bu şarkıya çok güveniyorum. Bir arkadaşımın yaşadığı aşk hikayesinden çok etkilenmiştim. Ve bundan yola çıkarak “Yıllar Sonra” yı ortaya çıkardım. Umarım herkesi etkiler” dedi.
Şarkıcı Emrah Çalapkulu’ nun gerçek bir aşk hikayesini anlatan “Yıllar Sonra” 22 Nisan’ da siz müzikseverlerin huzuruna çıkıyor…

Acısı Dinleyen Anne Ebru Şallı’ dan Yürekleri Dağlayan Sözler!…

0

Önceki yıl 9 yaşındaki Ponçiğim dediği küçük oğlu Pars’ı, mücadele ettiği lenfoma hastalığı nedeniyle kaybeden Ebru Şallı ‘dan Yürekleri Dağlayan Sözler Geldi!…

Ebru Şallı ve Uğur Akkuş’dan Boşanma İddialarına Yanıt

Acısı Dinleyen Anne Ebru Şallı’ dan Yürekleri Dağlayan Sözler!…

Ünlü manken Ebru Şallı’ nın iş insanı Harun Tan ile evliliğinden olan küçük oğlu Pars Tan, 16 Nisan 2020′ de yaşama veda etmişti. Oğluna olan özlemini her fırsatta dile getiren Ebru Şallı, bir röportajında; “Tanıyan Pars’tan çok etkilenirdi. ‘Bu nasıl bir çocuk?’ derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır, müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden. Pars hep başkaydı.” demişti…

Ölümünün ikinci yıl dönümünde Pars’ ı sosyal medya sayfasında yaptığı duygusal karelerle andı. Küçük Oğlunu Ponçiğim diye seven ünlü model, Pars’ ın ölümünün ikinci yıl dönümünde yine hatıralara gömüldü ve Pars’a seslendiği paylaşımları görenleri hüzne boğdu…

İşte Ebru Şallı’ nın Acı Yüklü Paylaşımları;

Ebru Şallı' nın Acı Yüklü Paylaşımları
Ebru Şallı’ nın Acı Yüklü Paylaşımları

“Terapilerle Ayakta Kalmayı Öğrendim”

Öte yandan Ebru Şallı, daha önce katıldığı bir YouTube programında içini dökmüştü.

“Aldığım terapilerle ayakta durmayı öğrendim. Ben güçlü bir insanım bunu biliyorlar ama “Ben okadar güçlü değilim, bana güvenmeyin” diyorum. Hala terapi almaya devam ediyorum. Öldüğü günden beri, iki tişörtüyle yatağa giriyorum” demişti…

Ebru Şallı kimdir?

 

Oğlum 11. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Efe Değil Babası Katil!

0

Show Tv’nin sevilen dizisi Oğlum, 11. yeni bölümüyle 20 nisan çarşamba günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Bulut, artık Sedef’e ve ailesine daha fazla yalan söylemek istemez. Onların karşısına çıkıp, kendisinin Efe’nin dayısı olduğunu itiraf eder. Bunu duyan Melike ile İrfan, şok olur. Bu konuşma Sedef’le Bulut’un ilişkisini bitirecek mi? Oğlum 11. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. “Efe değil, babası katil”!

Çarşamba Dizileri 2022

Efe Değil Babası Katil!

Oğlum 11. bölüm 1. fragmanında; Sedat komiser, Tuğrul’u sorguya alıyor. Tuğrul, kendisinin o çocuğu öldürmediğini söylüyor. Efe, babasına gitmek istiyor. Zeynep, onu durdurmakta zorlanıyor. Oğluna önceden katil dediklerini, şimdi ise katilin oğlu diyecekleri için üzülüyor. Tuğrul, Kaan’ı ormanda gördüğünü ve onun orada ne aradığını soracağını ağzından kaçırıyor. İrfan Bulut’un, Efe’nin dayısı olduğunu öğrendikten sonra üzerine yürüyor. Bulut ona, Efe’nin katil olmadığını babasının katil olduğunu söylüyor.

İşte Oğlum 11. bölüm 1. fragmanı…

OĞLUM 10. BÖLÜM ÖZETİ!

Tuğrul, Efe’nin eldivenlerini yakar. Zeynep, Tuğrul’un eldivenlerini yaktığını öğrendikten sonra Bulut’u çağırıp, Efe’yi götürmesini ister. Tuğrul’a eve gelmesini ister. O eve geldiğinde Zeynep’in, bahçede eşyalarını yakmak üzereyken görür. Zeynep, onun itiraz ve tehditlerine rağmen o eşyaları ateşe verir.

Tuğrul, Zeynep’le büyük bir tartışmaya girer. Zeynep, ondan ayrılacağını ve o evden gitmesini ister. Kavga büyünce komşular polise haber verir. Polisler gelip ikisini de emniyete götürür. Emniyette Zeynep, Sedat komisere Tuğrul’un Efe’nin eldivenlerini yaktığını bu yüzden kavga çıktığını söyler.

Sedat, Tuğrul’un bu delil karartmak istemesinden şüphelenir. Olay yerinde bir araba görünür ve oda Tuğrul’un arabası çıkar. Sedat, Tuğrul’un telefon sinyallerinin de araştırılmasını ister. Onun telefon sinyalinin cinayet saatinde orada olup olmadığının araştırır.

Bulut, Ceren’i eve bırakır. Sedef onu ailesiyle tanıştırır. Bulut, ablasına ve yeğenine kötü konuşulmasına tahammül edemez ve hemen sofradan kalkıp gider. Ertesi gün Canan, Ceren’i restoranda görür ve ona Bulut’un Efe’nin dayısı olduğunu söyler.

Ceren’de teyzesine, Bulut’un kim olduğunu söyler. Sedef, Bulut’un mekanına gidip ona bu yaptığının hesabını sorar. Tuğrul, kapıda kalır ve Zeynep’in kendisini eve alması için yalvarır. Efe, babasının yalvarmasına dayanamayıp onunla konuşmak için dışarı çıkar.

Oğlunda af diler. Zeynep eve almayınca Tuğrul, sevgilisine gider. Onun konuşmalarından sıkılan sevgilisi de onu evden kovar. Tuğrul, sokakta kalır. Tuğrul’un, telefon sinyallerinin o bölgede olduğu anlaşılır. Efe’yi ikna eden Tuğrul, onunla kaçarken yolda yakalanır.

Oğlum 11. Bölüm 1. Ön izleme Yayında! Bulut Efe’nin Dayısı Olduğunu İtiraf Ediyor!

Baba 10. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Kadir Fikret’e Meydan Okuyor!

0

Show Tv’nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Baba, 10. yeni bölümüyle 19 nisan salı günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; İlhan, Büşra’ya diz çöküp evlenme teklif ederken içeri Emin girer. Onları öyle görünce çıkıp gider. Büşra, babasının peşinden koşup ondan kendisini dinlemesini ister. Ona, İlhan’ın değiştiğini söyler. Emin, insan yedisinde neyde yetmişinde de o olacağını söyler. Büşra, babasına onun değiştiğini söylediğinde Emin, değişmediğini sadece yenildiğini söyler. Baba 10. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Kadir, Fikret’e meydan okuyor.

Salı Dizileri 2022

Kadir Fikret’e Meydan Okuyor!

Baba 10. bölüm 1. fragmanında; Emin, torunlarını unutmamak için fotoğraftan onların isimlerini tekrarlıyor. Yaşar’ın Uğur’u eve getirmesiyle ortalık karışıyor. Servet, abisiyle o kadın arasında bir şey olduğunu iddia ediyor. Yaşar ile eşi birbirlerine giriyor. Servet, adeta kardeşlerine savaş açıyor. İlhan Büşra’ya, onunla birlikte oralardan gitmeyi teklif ediyor. Kadir, Fikret’in yanına gidiyor. Fikret ona, gücün paradan daha değerli olduğunu söylüyor. Kadir, ona meydan okuyor.

İşte Baba 10. bölüm 1. fragmanı…

BABA 9. BÖLÜM ÖZETİ!

Kadir, kız kardeşinin İpek’in yanında yer alacağını öğrenir. Onunla konuşmak için hastaneye gider. Orada Servet’in İlhan’ı inşaattan ittiğini öğrenir. Büşra’yı fikrinden döndüremeyeceğini anlayıp eve döner. Yaşar da durumu öğrenip Servet’in üzerine yürür. Ahmet, onların konuşmalarını duyar. Kadir, Ahmet’i yanına çağırıp İlhan ile Büşra’nın videosunu sildirip onu evden kovar.

Servet Ahmet’e, onun Büşra’dan ayrılmamasına yardım edeceğini söyleyip ona, Büşra’nın sakladığı vekaletin yerini söyler. Ahmet, elindeki vekaletle Büşra’nın yanına gider ve onun gözü önünde vekaleti yırtar. Ondan peş para almadan boşanmayacağını o zenginlikten faydalanmak istediğini söyleyip gider.

Fikret, Büşra’nın yanına gidip onu yönetim kurulunda kendi taraflarında yer almaya ikna eder. Oysa ki İpek ona, bu yapmak için emin olup olmadığını sormuştu. Servet, Kadir’i takip ediyor ve onun babasıyla buluştuğunu görür. Kadir’in, kendisini babasına şikayet ettiğini zanneder.

Yaşar, Servet’i polise ihbar eder. Eve polisler gelir ve Servet’i İlhan’ı öldürmeye teşebbüsten göz altına alır. Oraya İlhan’da gelir. İlhan Servet’e, yönetim kurulunda kendi tarafında yer alırsa ondan şikayetçi olmayacağını söyler. O da kabul eder. İlhan polislere, onun inşaatta olduğunu, ama kendisini itenin o olmadığını söyler.

Yönetim kurulu toplanır. Durum oylamaya sunulur ve Servet ile Büşra İlhan’ın tarafında oy kullanır. Kadir, İpek’in süt fabrikasındaki işçileri çıkartmasına razı gelmez ve fabrikaya gidip hissesini işçilere dağıtır. Böylelikle onlara patronlarının olmadığını, kendi işleri gibi çalışmalarını söyler.

İlhan Büşra’ya, büyük bir sürpriz hazırlar ve onun önünde diz çöküp evlenme teklifi eder. O sırada Emin içeri girip onları öyle görür.

Baba 10. Bölüm 1. Ön İzleme Yayında! Büşra Babasını Hayal Kırıklığına Uğratıyor!

Üç Kız Kardeş 9. Bölüm 1. Ön İzleme Yayında! Dönüş Serdar Cephesinde Neler Olacak?

0

Kanal D’nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Üç Kız Kardeş, 9. yeni bölümüyle 19 nisan salı günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Türkan, amcasının evdeki hissesini istediğini öğrenip onunla konuşmaya gider. Ona halledeceğini söyleyip eve gelir ve altınlarını alıp ona verir. Rüçhan, Türkan’ın altınlarının kaybolmasında ailesini sorumlu tutup onu tehdit eder. Türkan, büyük bir ikilemin içinde kalır. Üç Kız Kardeş 9. bölüm 1. ön izleme yayınlandı. Dönüş Serdar cephesinde neler olacak?

Salı Dizileri 2022

Dönüş Serdar Cephesinde Neler Olacak?

Üç Kız Kardeş 9. bölüm 1. ön izlemesinde; Dönüş ile Derya, dertleşmek için ablalarının yanına geliyor. Derya, Serdar’ın Dönüş’ü sevdiğini biliyor. Dönüş, annesinin Serdar’la görüşmesini istemediğini bildiği için ne yapacağını bilemiyor. Kızlar aşk hakkında konuşurken Türkan, içinde bulunduğu durumu onlara anlatamamanın üzüntüsünü yaşıyor.

İşte Üç Kız Kardeş 9. bölüm 1. ön izleme…

ÜÇ KIZ KARDEŞ 8. BÖLÜM ÖZETİ!

Nesrin, Derya’nın yatağında olmadığını fark eder. Dönüş’ü uyandırıp ona Derya’nın nerede olduğunu sorar. O ise, Derya’nın nereye kiminle gittiğini söylemez. Derya ise, annesinin çok kızacağından korktuğu için Türkan ablasının evine gider. Rüçhan, Nesrin’i arayıp Derya’nın yanlarında olduğunu ve biraz önce geldiğini söyler.

Derya, o gece eve gitmez ve geceyi ablasıyla birlikte geçirir. Ertesi gün kızını almaya gelen Nesrin’i utandıracak şeyler konuşur. Türkan ile Somer, ertesi gün tüm günü birlikte geçirir. Balık tutup birbirlerini tanır. Eve geldikten sonra tuttukları balıkları birlikte pişirmeye başlar.

Hatta Rüçhan’da soğan doğrar. Özer’in, evdeki bu hava hoşuna gider. Mine, sürekli Somer’i arar. Somer ise, telefonunu kapatıp açmaz. Bu sefer evden arar. Rüçhan, zeytinliği ona verme karşılığında Mine’yi Somer’den uzaklaştırmasını istemiştir. Mine, Nihat’ın Rüçhan’la yaptığı pazarlığı öğrenir.

Ertesi gün Rüçhan, Türkan’a gösterişli bir gerdanlık alıp hediye eder. Türkan ise, kendisinin pahalı mücevherler için Somer’le evlenmediğini, tek isteğinin Somer’in kendisini sevmediğini istediğini söyler. Somer, Türkan’ın konuşmalarını duyunca çok mutlu olur. Onu alıp İzmir’e gezmeye götürmek ister. Türkan hazırlanırken ona Mine’nin gönderdiği mektup gelir.

Mine, mektupta Nihat’la Rüçhan’ın pazarlığını anlatır ve onunla buluşmak istediğini yazar. Mektup Türkan’ın yolda aklına gelir ve Somer’e verir. Otele yerleştikten sonra Somer, mektubu açar ama, Türkan gelince okuyamaz. Hakan, o günden sonra Derya’yla konuşmaz. Ona, çoluk çocukla uğraşamayacağını söyler. Somer, Türkan’a kendisine gerçekten aşık olup olmadığını sorar.

Üç Kız Kardeş 9. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! Türkan Büyük Bir Hata Yapıyor!