Geçtiğimiz hafta doğum yapan sosyetik güzel Dila Tarkan, kısa sürede doğum kilolarından kurtuldu. Önceki gün hastane çıkışı görüntülenen Dila Tarkan, fit fiziğiyle dikkat çekti.
Avatar Atakan ve Serap Korkmaz 2. Kez Ebeveyn Oluyor
‘Survivor All Star 2022’ yarışmasını 9’ncu olarak tamamlayan ‘Avatar’ lakaplı başarılı sporcu Çağan Atakan Arslan, şimdilerde eşi Serap Korkmaz ve oğlu Aslan ile vakit geçiriyor. Zaman zaman eşiyle mutluluk pozlarını takipçilerinin beğenisine sunan ünlü isim, son olarak müjdeli bir haberi paylaştı. Eşi ve oğluyla objektif karşısına geçen Avatar Atakan ve Sorap Korkmaz 2. kez ebevyn oluyor. İşte detaylar;
Onur Biçim Kimdir?
MasterChef 2022 yarışmacılarından Onur Biçim kimdir? Onur Biçim kaç yaşında? Onur Biçim aslen nereli? Onur Biçim hangi burç? Onur Biçim dizileri neler? Onur Biçim filmleri neler? Onur Biçim hakkında merak ettiğiniz ve bilmeniz gereken her şeyi sizin için bu yazımızda yazdık.
Onur Biçim Kaç Yaşında? Onur Biçim Aslen Nereli? Onur Biçim Hangi Burç?
Onur Biçim 1 Ocak 1998 senesinde Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir. Aslen Diyarbakırlı olan Onur Biçim, Oğlak burcudur.
Onur Biçim Kimdir?
14 yaşından beri mutfakta olduğunu söyleyen Onur, hiçbir eğitim almadan alaylı olarak meslekte yükselmiş. Daha önce otellerde çalışan Onur, şuan Antalya’da bir restoranda çalışıyor. Masterchef’in hayatı için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Onur, oldukça iddialı bir yarışmacıydı ancak 9. haftanın elenen ismi oldu.
Pelin Akil ve Anıl Altan’dan Samimi Açıklamalar
Son dönemlerin en sevilen çiftlerinden biri olan Pelin Akil ve Anıl Altan dün Hakan Gence ile samimi bir söyleşi yaptı. Pelin Akil ve Anıl Altan’dan samimi açıklamalar geldi. İşte o açıklamalar;
◊ 1 Eylül evlilik yıldönümünüzdü. 6’ncı yılınıza girdiniz…
Pelin Akil: Evet ama o günümüz bir sürü işle doldu. Anıl o güne koymuş işleri (gülüyor).
Anıl Altan: Pelin’in dizi setinden dolayı tek boş günüydü benim yapabileceğim bir şey yoktu.
◊ Hediyeler alındı mı peki?
Pelin Akil: Ben daha önceden verdim hediyemi. Sana ismi lazım olmayan çok popüler mağazadan 36 tane alt-üst kıyafet aldım mı almadım mı?
Anıl Altan: Pelin mesela üç senede bir şey alır, hepsine sayar. Ben de sana evlilik teklifinde almıştım ya (gülüyor)…
◊ Bu konuyu kapayalım o zaman! 2013’te sevgili oldunuz. 2016’da evlendiniz. 2019’da çocuklarınız oldu… Yıllarınız birlikte geçmiş…
Pelin Akil: Evet, dolu dolu geçen, eğlendiğimiz, gezdiğimiz, aşkımızı yaşadığımız yıllarımız var. Gençliğimi verdim diyebilirim (gülüyor).
Anıl Altan: Ben gözümü Pelin’le açtım.
◊ Aşk devam ediyor mu?
Pelin Akil: Sence? Bize baktığında görüyor olman lazım (gülüyor).
Anıl Altan: Aşk devam ediyor ama çocuk geldiği zaman o duyduğun ihtiyaç, sevgi, enerji daha çok çocuklara gidiyor.
Pelin Akil: Bir de ilk tecrübemizde iki çocuk birden geldi. Bilinçsizdik, tamamen kendimizi onlara adadık. Kendimizi, bazen ‘bizi’ unuttuk. Aşk da zamanla şekil değiştirdi.
Anıl Altan: Sonra kendimize uzaktan baktık… Birbirimizle olan ilişkimize geri dönelim dedik ve o yüzden buradayız.
Pelin Akil: Yan yana koltuklarda oturuyoruz ve sen karşımızda sorular soruyorsun. Şu an sanki terapideyiz (gülüyor).
Anıl Altan: Konuşmamız gereken şeyler var (gülüyor).
◊ Siz böyle söyleyince ben geriliyorum…
(Birlikte kahkahalar atıyorlar.)
Anıl bir tek emzirmiyor
◊ Yıllardır konuşulan bir şeyi sorayım; evlilik aşkı öldürüyor muymuş gerçekten?
Pelin Akil: Bence evlilik değil ama çocuk aşkı biraz sekteye uğratıyor. Artık çocukla beraber aşkı paylaşmayı öğreniyorsun.
Anıl Altan: Çocuktan öncesi ve sonrası başka evreler, başka yolculuklar. Çocukla hareket edip onu yol arkadaşı görmen lazım. 2-3 gün oldu, okula başladılar. Düzen tutturulursa biz de birbirimize daha fazla zaman ayıracağız. Hatta çocukların 4’üncü ve 5’inci yaşlarından sonra çiftler için ikinci balayının başladığı söyleniyor.
◊ Yeri gelmişken sorayım; ikizler hayatı ne kadar zorladı?
Pelin Akil: Kolay değil. İkizleri olan anlar. Hiçbir şey bilmiyorduk. İlk deneyimimizdi ve iki bebek oldu. Hamileliğim de zorlu geçti. Birini kaybedebilirdik. Sonra emzirme, loğusalık zordu.
◊ Anıl yardım eder mi?
Pelin Akil: Çook, bir tek emzirmiyor, sana o kadar söyleyeyim.
◊ Başka çocuk istiyor musunuz?
Pelin Akil: Hayır diyemiyoruz, ikimizin de çocuk sevgisi çok fazla. İkizlerimiz kız, belki erkek olur diyoruz… Ama ikiz gelirse diye de korkuyoruz.
◊ Hanginizin genlerinden geliyor ikizler?
Anıl Altan: Ben ikizim. Hatta ben Anıl değilim dermişim.
Pelin Akil: Anıl’ın bir kız ikizi var. Ama tek yumurta ikizi anne geninden gelirmiş. Benim anneannem ikiz düşürmüş. Rahmetli oldu. Bana hep “İkizin olabilir” derdi. Ben de gülerdim.
◊ Bunca zaman içinde birbirinizden ne öğrendiniz?
Anıl Altan: Beraber büyüdük. Benim Pelin’den önce ilişkilerim hep çok kısa süreliydi, Pelin buna çok inanmasa da…
Pelin Akil: İnanmamak değil aslında… Çünkü sen karakterli ve düzgün birisin.
Anıl Altan: Lise zamanları bir de bahsettiğimiz. Ama o inanmasa da soruya dönersek, Pelin beni çok çok etkiledi. Ondan ilişkiyi, bir kadını sevmeyi öğrendim, onu hayatın birçok alanında kendimden önce ve daha çok düşünür oldum.
Pelin Akil: Biz çocuklar gibi şen yaşadık ilişkimizi. Çocuk olmayı, olaylar karşısında daha sakin kalmayı, eğlenmeyi, pozitif kalmayı öğrendim.
◊ Birbirinizi anlatmak için üç kelime seçseniz..
Pelin Akil: Anıl, çok kararsız.
Anıl Altan: Kararsızlığım sadece yemekle alakalı.
Pelin Akil: Kıyafeti falan da zor seçiyorsun. Ama Yemek kararsızlığı inanılmaz. Mesela restorana oturuyoruz, ben yemeğimi bitiriyorum, o hâlâ garsona sorular soruyor. İçinde ne var? Nasıl yapıyorsunuz? Bana nasıl karar vermiş bilmiyorum. Ama bunların yanı sıra Anıl, bulunduğu ortama neşe saçar. Ve sakindir diyebilirim.
Anıl Altan: Pelin dendiğinde güven ve güç kelimeleri aklıma geliyor. Ayağı yere sağlam basan bir kadın. Şu an baktığımda bile bunu görüyorum. Bir o kadar da duygusal ve çocuk. Zaten ona “Minik kızım” diyorum arada. Çocuklar doğduğunda “Üç kızımız oldu” derdim.
◊ Lakaplarınız var mı? Telefonlarınızda ne diye kayıtlısınız?
Anıl Altan: ‘Minik kızım’ derim. Telefonumda “Bebeğimmm” diye kayıtlı. Üç ‘m’ ile kayıtlı, dikkat edelim Hakan yazarken.
Pelin Akil: Benim Anıl’a koyduğum bir lakabım yok sanırım. Telefonumda ‘My Soul Mate’ (Ruh Eşim) olarak kayıtlı.
Yurtdışına baş başa bir tatile çıkmalıyız
◊ Evde kimin sözü geçer?
Anıl Altan: Pelin’in.
◊ Mutfağa kim girer?
Anıl Altan: İkimiz de çok girmiyoruz şu sıralar ama işi yoksa Pelin. Ben pek girmem.
◊ İşiniz yok, çocuklar uyudu… Evdesiniz. Baş başa kalınca neler yaparsınız?
Pelin Akil: Hiç öyle bir an olmadı. O hemen spora gider!
Anıl Altan: Birbirimize zaman ayırdığımızda ne olduğunu soruyor aslında.
Pelin Akil: Ayırmıyoruz ki!
Anıl Altan: Nasıl ayırmıyoruz?
Pelin Akil: Anılcığım, yapma şimdi… Direkt evden çıkar, spora gidersin. Pek birbirimize vakit ayırmıyoruz, yalan söylemeyelim.
Anıl Altan: Canım sonrasında bir kahvemizi yapar, içeriz her zaman.
Pelin Akil: Çok çocuklarlayız. Bugünlerini arayacağız, özleyeceğiz diye onlarlayız. Biraz birbirimizi unuttuk. İkimizin birbirine daha çok vakit ayırması gerekiyor. Yurtdışına baş başa bir tatile falan çıkmalıyız.
◊ Sanat dünyası dedikodusu da yapıyor musunuz baş başayken?
Anıl Altan: İlk defa gördüğümüz biriyse ya da Instagram’da ‘keşfet’ten karşımıza çıkan birileri varsa konuşabiliyoruz. Ya da “Şu estetikle nasıl değişmiş” falan gibi şeyleri konuşuyoruz.
“Kız çocukları bereketiyle gelir” derler…
◊ Anıl’ın sinema filmi, Pelin senin dizin başlıyor. Nasıl karakterlerde izleyici karşısına çıkacaksınız?
Pelin Akil: Dizinin adı ‘Ben Bu Cihana Sığmazam’. Oktay Kaynarca’yla oynuyoruz. Firuze karakterini canlandırıyorum. Sınır tanımayan bir doktor. Evli. Mutlu bir hayatı var. Bazı gerçeklerin ortaya çıkmasıyla her şey allak bullak oluyor. Bunun yanı sıra altta derin bir hikâyesi var. Bu işin en sevdiğim yanı, dizinin 2’nci ve 3’üncü sezonunun da hikâyelerinin hazır olması.
Anıl Altan: Benim de ‘Son Dilek’ diye bir Sinema filmim var. Ceyda Ateş ve Seda Akman’la oynuyoruz. Melek Öztürk ve Kudret Sabancı’yla çektik. Set kısa süre önce bitti. Daha önce canlandırdığım karakterlere benzemiyor. Hem barmen hem DJ bir karakteri canlandırıyorum. Dram bir iş, ağlatmaya geliyoruz diyebilirim. Başlangıçta bir aile hikâyesi olarak başlıyor. Sonra bir hastalık sorunu çıkıyor. Ve o hayata tutunma savaşını görüyoruz.
◊ En popüler olduğunuz dönem evlenip çocuk sahibi oldunuz. Evlilik kariyerinizi nasıl etkiledi?
Pelin Akil: Bize “Evlenirseniz ya da sosyal medyada birlikte çok paylaşım yaparsanız kariyeriniz etkilenir” dendi. Ama ikimizin de işimizi profesyonel olarak yaptığımızı düşünüyorum.
Anıl Altan: Bir de biz planlı programlı, şöyle yapalım da işimiz şöyle olsun diye yaşamadık.
O bana çok samimi de gelmiyor. O anki aşkımızda onu istedik ve yaptık.
Pelin Akil: Kız çocukları bereketiyle gelir derler ya, çocuklarımızın enerjisiyle her şey daha güzel oldu, işimizi negatif etkilemedi.
Anıl Altan: Öncesinde de oldu, o zamana kadar çok kısıtlı olan, ara ara çıktığımız reklamlar ve bireysel yaptığımız işler arttı. Takip edenler ve marka-
lar da bize güven duydu. Yakın zamanda da reklam filmlerimiz çıkacak.
Tek romantik hareketini orada yaptı
◊ 10 yıl öncesine dönsek. İlk tanışma anını hatırlıyor musunuz?
Pelin Akil: Hatırlıyorum.
Anıl Altan: Sette, tabii.
◊ İlk görüşte aşk mıydı?
Anıl Altan: Yok değil. Biz ilk tanışmamızdan 2 yıl sonra falan birlikte olduk ama sonradan bakınca ilk tanıştığımız zamanlarda da çok eğleniyormuşuz.
◊ Evlenme teklifi nasıldı?
Pelin Akil: Bak o çok romantikti. Zaten tek ve güzel romantik hareketini orada yaptı (gülüyor)…
Anıl Altan: Yazıklar olsun, nankörlük derim buna.
Pelin Akil: Şaka tabii ki… Ben hep “30 yaş doğum günüm benim için çok önemli” derdim. Bütün sevdiklerim olsun istiyordum. Anıl da Heybeliada’da bir hazırlık yaptı. Ama hiç şüphelenmedim. Meğer bisikletle gidiyormuş her gün, orada bayağı hummalı çalışmış. Sahilde boş bir alanı hazırlamış. Elektrik falan çektirmiş. Arkadaşları garson kılığına girmiş. Çok sevdiğimiz bir şarkı vardı, o çalmaya başlayınca dans etmek için kalktık, Anıl kamerayı ayarladı. Tabii ben dansımızı çekecek sanıyordum. Bana “Hediyeni vereceğim, arkanı dön” dedi. Sonra bir önüme döndüm, diz çökmüştü, çok iyiydi.
◊ Birbirinize olan aşkınızı nasıl anlatırsınız?
Pelin Akil: Anıl çocuklarımıza karşı çok güzel bir baba. Onları bir arada izlediğim zaman Anıl’a daha da âşık oluyorum, aşkımı kabartıyor.
Anıl Altan: Bizim aşkımız, zorlamadan kasmadan, içimizden geldiği gibi bir aşk.
Pelin Akil: Bizim bunları konuşmaya ihtiyacımız varmış, ne iyi oldu Hakan…
◊ Kıskanç mısınız?
Pelin Akil: Sence ben kıskanç mıyım?
Anıl Altan: Evet.
Pelin Akil: Yapma Allah aşkına. İskoçya’ya, oraya bu- raya gittin. Bir kere bir şey dedim mi?
Anıl Altan: Kıskançlık o değil ki?
Pelin Akil: Ne demek tarif etsene.
Anıl Altan: Bence seven kişi kıskanç olur. İlla eve gel kıskançlığı olmak zorunda değil.
◊ Ama Pelin sen mesela, sosyal medyadan Anıl’ın koyduğu bornozlu seksi pozlara müdahale ediyorsun…
Pelin Akil: Evet ediyorum çünkü saçmalıyor (gülüyor). Bornozu bırak, bayağı üstsüz foto koyuyor.
Anıl Altan: Kendin diyorsun, dergi çekimi yap üstsüz falan diye.
Pelin Akil: Tamam tamam, ben yerinde kıskancımdır. Bir şeyi kıskanıyorsam aslında Anıl’dan değil, karşı taraftan bir şey vardır.
Anıl Altan: Evet, eskiden mesela Pelin “Şu kişiye dikkat et” derdi sonunda gerçekten bir şey çıkardı.
◊ Evli barklı, herkesin birlikteliğini bildiği oyuncularsınız. Hâlâ öyle şeyler oluyor mu?
Anıl Altan: Şansını denemek isteyenler oluyor.
Pelin Akil: Olmaz mı!
Deniz Arcak’tan Samimi Açıklamalar
Uzun zamandır ortalarda gözükmeyen Deniz Arcak, Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlanan “Dur Bi Dinle” programına konuk oldu. Küçük yaşlarda kendisine hiperaktivite teşhisi konduğunu söyleyen ünlü şarkıcı, o yıllarda yaşadığı zorlukları anlattı. Deniz Arcak’tan samimi açıklamalar geldi. İşte o açıklamalar;
Deniz Arcak “Dur Bi Dinle” Programının Konuğu Oldu
‘Vurur’, ‘Eyvallah’, ‘Kıpır Kıpır’ gibi şarkılarla bir döneme damgasını vuran Deniz Arcak uzun süredir ortalarda görünmüyordu. Yaşamına İstanbul’da devam eden ve 2017 yılında kurduğu ‘Deniz Arcak Atölyehâne’de eğitmenlik yapan ünlü şarkıcı, Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlanan “Dur Bi Dinle” programına konuk oldu.
Deniz Arcak’tan Samimi Açıklamalar
Hakkında bilinmeleyenleri anlatan ünlü isim, okumayı yazmayı 3’üncü sınıfta söken ve bir hayli yaramaz olan ünlü isim, sokakta oynarken yaşadığı bir sorunu şikayet ettiği annesinden hayatı boyunca unutamadığı bir nasihat aldığını anlattı. Arcak, annesinin kendisine; “Dışarda ayakta duramıyorsan içeri gireceksin” dediğini belirtti.
Yaşadığı Zorlukları Anlattı
Arcak, sözlerine; “Ben okuma yazmayı öğrenemeyince geri zekâlı olduğumu düşünmüşler. Tam da emin olamayınca Ankara’da Atalay Yörükoğlu diye çok meşhur bir psikiyatriste götürüyorlar. Diyor ki ‘Bu Hiperaktivite Bozukluğu’. O zamanlar disleksinin tanımı yok. Benim okuma yazmam hâlâ yok. ‘Okulunu değiştirin’ deniyor. Başka bir okula alıyorlar beni 3’üncü sınıfta. Oraya da okuma yazmam olmadığı için zekâ testi ile alıyorlar” diye devam etti.
Eğitim hayatı boyunca zorlandığını ifade eden Arcak, “Lise 1’deyken dokuz dersten kaldım. Ablam Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi’nden üçüncülük ile mezun oldu. Üniversiteyi 24 yılda bitirdim. Aflarla” dedi.
Küçüklükten beri baskıya gelemediğini ifade eden Deniz Arcak, 40 yaşına bastığı gün ‘Artık kimseden azar işitmeyeceğim’ diyerek kadeh kaldırdığını ancak bir tiyatro oyunu çalıştıkları sırada kendisinden yaşça küçük bir arkadaşının kendisine kızdığını bu nedenle de oyunu bıraktığını anlattı.
Merve Şarapçıoğlu Berk Oktay’a Ateş Püskürdü
2016 yılında dünyaevine giren, iki yıllık olaylı boşanma davaları Şubat 2020’de sona eren Avukat Merve Şarapçıoğlu ile oyuncu Berk Oktay arasında sular durulmuyor… Merve Şarapçıoğlu Berk Oktay’a ateş püskürdü. İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek’ suçundan hapis cezasına çarptırılan Merve Şarapçıoğlu, Bebek’te basın açıklaması yaptı. İşte o açıklamalar;
Neler Olmuştu?
Berk Oktay’ın sosyal medyada uygunsuz görüntülerini yayınladığı iddiasıyla yargılanan eski eşi Merve Şarapçıoğlu hakkındaki dava Aralık 2020’de karara bağlanmıştı. Mahkeme, sanığın ‘Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek’ suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle alt sınırdan önce 2 yıl hapis cezası vermişti. Suçun zincirleme şekilde işlendiğini dikkate alan mahkeme, cezayı 2 yıl 6 ay hapis cezasına çıkarmıştı. Duruşmalardaki iyi halini göz önüne alan mahkeme, indirim uygulayarak Şarapçıoğlu’na 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
“Bu Benim Namus Davamdır”
Kararın ardından duruşma salonu önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Berk Oktay, davayı geri çekmesi için tehdit edildiğini belirterek, şöyle konuşmuştu:
Bu benim namus davamdır diye başından beri söyledim ve namus davamdan asla geri adım atmadım. Allah’a çok şükür bugün soyadımın bütün namusu temizlenmiştir. Türk adaletine her zaman güvendim sonucunda da adalet yerini buldu. Bu dava emsal bir davadır. Herkese örnek olmasını dilerim. Kimse de peşini bırakmasın böyle şeylerin ve kimse de böyle bir şey kalkmasınlar. Adalet yerini bulmuştur.
Merve Şarapçıoğlu Berk Oktay’a Ateş Püskürdü
Merve Şarapçıoğlu, önceki gün Bebek’te basın açıklaması yaptı. Şarapçıoğlu, “İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi beraatime karar verdi. Berk Bey zaten benim bu suçu işlemediğini biliyordu. Ancak ben çekişmeli boşanma davası açtığım için benimle bu şekilde uğraştı. Bu sebepten dolayı çok zor günler geçirdim ama sonunda aklandım. Bir daha Berk Oktay’la hiçbir şekilde anılmak istemiyorum. Hatta Berk adını bir daha duymak istemiyorum” dedi.
“Berk’in Parasını Babası Yönetiyor”
Oktay, boşanma davası sürecinde mahkemeye ‘mal rejimi listesi’ sunmuş ve eski eşinden 250 bin TL alacağı olduğunu öne sürmüştü. Şarapçıoğlu ise listenin uydurma olduğunu söylemişti. Şarapcıoğlu’nun üniversiteden arkadaşı olduğunu belirten Melis Dede, “Merve’nin evlendikten sonra harcamalarına dikkat ettiğine şahit oldum. Bir keresinde Berk’in babası Merve’yi yanımda arayarak, ‘Faturanız çok gelmiş, bazı paketleri iptal mi etsek?’ dediğini duydum. Merve’ye ailesinin harçlık bıraktığını duydum. Berk’in parasını babasının yönettiğini biliyorum. Merve’nin evlendikten sonra okul masraflarını ailesi karşıladı” demişti.
Bekir Aksoy’dan ‘Doktorlar’ Hakkında Açıklama
Türk sinemasının efsane isimlerinden Hülya Koçyiğit’in sunumuyla TRT 2’de ekranlara gelen ‘Film Gibi Hayatlar’ programının bu haftaki konuğu Bekir Aksoy oldu. Tiyatroya başladıktan sonra rol aldığı ‘Çiçek Taksi’ (1995-2003) dizisiyle çıkış yapan ünlü oyuncu, ‘Suat Birtan’ karakterine hayat vermişti. Bekir Aksoy’dan ‘Doktorlar’ hakkında açıklama geldi. İşte ünlü oyuncunun o açıklamaları;
“Popüler Olmadan Tanınmaya Başladık”
Bekir Aksoy, ‘Çiçek Taksi’ gibi dizilerde sosyal sorumluluk anlayışı olduğunu belirterek, “Çiçek taksi teklifi bana gelindiğinde, işin başarılı olacağını düşünüyorum ama bütün kitleleri etkileyeceğini düşünmemiştim. Bizi takside görenler taksici zannedip, arabaya girmeye çalışıyorlardı. Çekimde olduğumuza inanmıyorlardı. O yüzden arada fırça yediğimiz de oluyordu. Biz tanınmış olduk bu işte. Popüler olmak başka şeylerden geçiyor, tanımış olmak başka bir şey. Popüler olmadan tanınmaya başladık ve insanlar bizi kabul ettiler. Gerçekten evlerin içine girdik. Bazı şeylerle örnek olduk, bazı şeylerde onları uyarmış olduk. Aile olmanın ne kadar değerli olduğunu, insan olmanın ne kadar değerli, çalışmanın ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalıştık o işlerde. Biraz da sosyal sorumluluk projesi gibi de bakmak lazımdı. O zamanki dizilerde bu anlayış vardı aslında” dedi.
“Çocuklarla Tedavi Oluyorum”
Nazife Oğlakçıoğlu ile evli olan, Asil ve Emir adında iki çocuk babası 53 yaşındaki oyuncu, tüm vaktini ailesiyle geçirmeyi çok sevdiğini söyledi: Onlarla eğlenmek, onlarla gezmek, onlarla dolaşmak da başka bir hikaye, başka bir macera. Çocuklarınla oynarken başka bir aktörlük yapıyorsun aslında. Herhalde en büyük eğitmenlerim şu ana kadar çocuklarım diye düşünüyorum. Normalde çok sabırlı bir adam değildim. Çocuklarım bana sabrı, nerede durmam gerektiğini, ne kadar kontrollü olmam gerektiğini öğrettiler. Bir arkadaşımla konuşurken ‘Büyümek bir hastalıktır’ demiştim. İnsan büyüdükçe deforme olmaya başlar. Ekonomik kaygılarla, çevresel faktörlerle, yediklerinle, içtiklerinle deforme olursun. Ama bunun tek tedavisi vardır; küçülmek. Çocuğun olacak onunla oynayacaksın. Bana sorarsanız ben şu anda çocuklarımla tedavi oluyorum. Anne ve babam bana hep destek oldu. O yüzden aile olmanın değerini gerçekten çok fazla biliyorum. Şu anki evliliğimde de ben bunu çok canı yürekten yaşayabiliyorum. Bir evde ne olursa olsun çorba kaynaması çok değerli bir şeydir. Birilerinin benim için yaptığı şeyler önemli. Kendi hayatımda da, özelimde de ama eve girdiğim anda o ailenin aile olduğunu bir o kokudan bir de çocuk kahkahasından anlıyorsunuz. Şu anda kendimi çok şanslı hissediyorumi koşarak eve gidiyorum. Hatta dışarıda işim varsa ‘Siz de gelir misiniz?’ diyorum. Bir şekilde onlarla beraber olayım istiyorum” açıklamasını yaptı.
Bekir Aksoy’dan ‘Doktorlar’ Hakkında Açıklama
Bekir Aksoy, tekrarları yayınlanan ve hâlâ hatırlanan ‘Doktorlar’ (2006-2011) dizisiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
Şu anda büyük bir ihtimalle bir yerde yayınlanıyordur diye düşünüyorum. Beş yaşında çocuk, ‘Doktorlar Suat’ diye bağırıyor. Çok başarılı bir uyarlamaydı. İşin sırrı aslında samimiyet. Doktorlar da o samimiyetle çekilmiş bir işti ve ilklerden biriydi. Oyuncu kadrosu çok iyi anlaşıyordu, yapım firması oyuncularla o bağı çok sağlam kurmuştu ve gerçekten senaryo olarak da çok doğru bir işti. Hem ilişkileri anlatıyordu hem de bir hastane yapısını anlatıyordu. Genelde biz hastaneden korkan ve doktorlardan korkan bir millettik biliyorsunuz. ‘Bekir Bey ben dizinizin hayranıydım, şu anda doktorum ve şurada çalışıyorum’ diyen birçok seyirciye, birçok kardeşimize denk geldim. Bir gün Asil’i doktora götürdüm. Hastanede bir doktor, ‘Ben Doktorlar’ı izliyordum doktor oldum, şu anda sizin burada olduğunuza inanamıyorum’ dedi. O yüzden o büyük bir motivasyon. Birilerinin sizi izleyip, sonra size imrenerek bir mesleği seçmesi, birilerine faydalı şeyler yapıyor olması müthiş bir motivasyon.
“Eşi Benzeri Yok”
Türk dizilerinin kalitesinin düşmesine neden olan şeylerden birinin uzun süreler olduğunu dile getiren oyuncu, “Sürelerin çok uzun olması, hem seyirci açısından sıkıcı olmaya başlıyor hem oyuncular ve set için yorucu olmaya başlıyor. Yapımcı için ayrı bir yük, kanal için ayrı bir yük. Bunlar biraz da planlanabilse, doğru planlanıp, doğru organize edilebilse ben Türkiye’deki o sinerjinin, oyuncu ve aynı zaman yapım gücünün dünyada eşi benzeri olduğunu düşünmüyorum. Çok hızlı karar verebiliyoruz, çok pratik zekayla çözüyoruz işleri ki Yeşilçam’da da öyledir” şeklinde konuştu.
“Bundan Utanmaya Gerek Yok”
Türkiye’de herkese ‘sanatçı’ dendiğini ve kavramların karıştığını vurgulayan Bekir Aksoy, “Türkiye’de kavramlarla sıfatları çok karıştırdık. Bunun değişmesi lazım. Herkese ‘sanatçı’ diyoruz. Bunu aşağılamak için değil, tam tersi övmek için söylüyorum. Biri çok iyi klarnet çalıyor, o da sanatçı oluyor ya da çok iyi dans ediyor, o da sanatçı oluyor, tiyatrocu da sanatçı oluyor. Sanatçılık başka bir kavram. Yurt dışında ‘dancer’ diyorsun dansçı, ‘aktör’ diyorsun aktör. Türkiye’de böyle bir şey söylediğinde alınıyor herkes. Sıfatlarla kavramların karışmaması lazım. Biz herkese sanatçı demeye başlarsak, bunu aşağılamak için demiyorum, bunu başka bir yerden yürütmek lazım. Sanatçının başka başka silahları da ve savaş alanları da vardır. Bir işi yapıyorsan çok iyi yapıyorsan sen osun. Çok iyi bir gitaristsin, çok iyi bir yorumcusun, çok iyi bir şarkıcısın. Bundan utanmaya gerek yok. Tam tersi çok iyi bir yorumcu dediklerinde mutlu olman lazım. Çok iyi bir besteci olduğunda gene mutlu olman lazım. O yüzden Türkiye’de kavramlarla sıfatların karışmaması lazım. Magazin programında ‘sanatçımız şu’ diyorsun kim olduğunu bilmiyorsun. Bir yere çıkıyorsun şimdi sanatçımız şu… Onun kim olduğunu anlamıyorsun. Ne yazık ki popüler olan insanlar oradan yürüyor ve onlar da sanatçılık payesini gayet rahat olarak üzerlerine hemen bir diziyle ya da bir şarkıyla alabiliyorlar” dedi.
Gamze Tosun Kimdir?
MasterChef 2022 yarışmacılarından Gamze Tosun kimdir? Gamze Tosun kaç yaşında? Gamze Tosun aslen nereli? Gamze Tosun hangi burç? Gamze Tosun TV programları neler? Gamze Tosun hakkında merak ettiğiniz ve bilmeniz gereken her şeyi sizin için bu yazımızda yazdık.
Gamze Tosun Kaç Yaşında? Gamze Tosun Aslen Nereli? Gamze Tosun Hangi Burç?
Gamze Tosun 1 Ocak 1982 senesinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Aslen İstanbullu olan Gamze Tosun, Oğlak burcudur.
Gamze Tosun Kimdir?
Gamze Tosun geçen sene erken elenmesinin ardından İBB’nin meslek kurslarına katılarak aşçılık eğitimi almış. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği yemek kurslarından sertifika alan Gamze, İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciliği devam ettiriyor. 34 yaşındaki Gamze, ilk turda bir sene boyunca şeflerin tüm yemeklerine çalıştığını söylemişti.
Gamze Tosun TV Programları
- 2022 – MasterChef
Ebru Şallı’dan Estetik Açıklaması Geldi
Leyla Emadi’nin ‘Diken Üstünde’ sergisinin ön gösterimi Vision Art Platform’da görücüye çıktı. Nisa Taşyar ve Leyla Emadi ev sahipliği yaptığı ve 17 eserin yer aldıgı ön gösterime; Ebru Şallı, Özge Ulusoy, Cengiz Abazoğlu gibi isimler katıldı. Sergide muhabirlerin sorularını yanıtlayan Şallı, ABD’ye yerleşmeyi düşünmediğini söyledi. Estetik iddiaları hakkında da açıklama yapan Ebru Şallı’dan estetik açıklaması geldi.
Metin Yavuz Kimdir?
MasterChef 2022 yarışmacılarından Metin Yavuz kimdir? Metin Yavuz kaç yaşında? Metin Yavuz aslen nereli? Metin Yavuz TV programları neler? Metin Yavuz hangi burç? Metin Yavuz hakkında merak ettiğiniz ve bilmeniz gereken her şeyi sizin için bu yazımızda yazdık.
Metin Yavuz Kaç Yaşında? Metin Yavuz Aslen Nereli? Metin Yavuz Hangi Burç?
Metin Yavuz 1 Ocak 1998 senesinde Bolu’da dünyaya gelmiştir. Aslen Bolulu olan Metin Yavuz, Oğlak burcudur.
Metin Yavuz Kimdir?
Metin Yavuz 24 yaşındadır. 2014 yılından beri aşçılıkla uğraşan Metin, aile ve arkadaşlarının ısrarıyla Masterchef’e katılmış. Ulusal Genç Şefler yarışmasını birincilikle tamamlayan Metin’in babası ve dedesi de aşçılıkla uğraşmış. Metin Yavuz yarışmada başarılı tabakları hazırlayan 8 yarışmacı, ikinci tur için tekrar mutfağa gimiştir.
Metin Yavuz TV Programları
2022 – Masterchef

