Erkenci Kuş yeni bölüm fragmanı | ön izlemesi yayınlandı. Erkenci Kuş son bölümde; Sanem tüm engellere rağmen aşkına kavuşuyor. Sanem’in aşkını ailesine anlatmak için biraz zamana ihtiyacı var. Ama dedikodular buna izin vermiyor. Bu da Aylin’in ekmeğine yağ sürüyor. Erkenci Kuş son bölümde yaşananlar ve 23. bölüm izleme linki haberimizin içerisinde yer alıyor. İşte, Erkenci Kuş 24. yeni bölüm fragmanı | önizleme…
Oyuncu kadrosunda; Sanem Aydın (Demet Özdemir), Can Divit (Can Yaman), Leyla Aydın (Öznur Serçeler) ve Emre Divit (Birand Tunca) gibi beğenilen isimlerin yer aldığı Erkenci Kuş 24.bölüm fragmanı yayınlandı.
Star TV ekranlarının fenomen dizi projesi Erkenci Kuş 23.son bölümde; Sanem ve Can, şimdiye kadar yaşadıkları bütün zorlayıcı koşullar karşısında dahi asla pes etmeyerek yeni bir ilişkiye başlangıç yapması sahne oldu. Erkenci Kuş son bölümde; Can’la hayatlarında tertemiz bir sayfa açan Sanem’in adeta etekleri zil çalarken aynı durum gözü Emre’den başka hiçbir şeyi görmeyen Leyla için de geçerlidir. Tüm bunların yanı sıra Sanem ve Can’ın herkesten gizledikleri beraberliğin farkında olan Aylin ise mutluluklarına gölge düşürmek amacıyla elinde bulundurduğu bu kozu fırsat bildi. Sanem, Can’la olan birlikteliğini ailesine açıklamak noktasında henüz kendini hazır hissetmeyip erken olduğunu düşünürken, Aylin’in de bu saklı gerçeği ifşa etmeye kalkışmasının ardından Erkenci Kuş 24.bölüm fragmanı sorgulaması çok geniş bir kesim tarafından yoğun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Peki, Sanem ve Can’ın ilişkisi hakkında mahallede dedikoduların alıp başını gitmesinin akabinde Erkenci Kuş 24.bölüm fragmanı yayınlandı.
Son bölümde neler yaşandı?
Sanem ve Can ilişkisi ortaya çıkacak mı?
Can’la tekrar sevgili olan Sanem ilişkilerini, ailesine söyleyene kadar gizli yaşamak ister. Ama bu hiç de kolay olmayacaktır. Bir yandan mahallede, bir yandan ajansta çıkan dedikodular onları zor durumda bırakır ve Sanem ailesine yalan söylemek zorunda kalır. Bu yalanı fırsat bilen Aylin harekete geçer ve hain planlarına başlar.
Yönetmenliğini Çağrı Bayrak’ın üstlendiği, yapımcılığında Faruk Turgut’un yer aldığı, senaryosunu da Aslı Zengin ve Banu Zengin Tak’ın kaleme aldığı Erkenci Kuş 24.bölümüyle 15 Aralık Cumartesi tarihinde saat 20:00’da Star TV ekranlarında izleyici kitlesini ağırlayacak.
Sevilen oyuncu Gözde Kocaoğlu kimdir ? hakkında merak edilen bilmek istediğiniz her şey tüm bilinmeyenleri ile Gözde Kocaoğlu kimdir ? haberimizde… Bugün Doğan Ünlüler
Gözde Kocaoğlu aslen nereli ? Gözde Kocaoğlu şuan kaç yaşında? Gözde Kocaoğlu hangi burç ?
Güzel oyuncu Gözde Kocaoğlu aslen İzmirlidir şuan 32 yaşında olan oyuncunun burcu ise Kova’dır
Gözde Kocaoğlu Kimdir?
3 Şubat 1986’da İzmir’de dünyaya gelen Gözde Kocaoğlu aslen İzmir’lidir.
Gözde Kocaoğlu Aldığı Eğitimler ve Mezuniyeti :
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde okuyan oyuncu Eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nde tamamlamıştır.
Gözde Kocaoğlu rol aldığı diziler ve filmler ;
Ünlü oyuncu Rıza Kocaoğlu’nun kardeşi olan Gözde Kocaoğlu ilk oyunculuk deneyimini konuk oyuncu olarak Yerden Yüksek isimli dizi ile gerçekleştirmiştir. 2010 yılında rol aldığı Fatmagül’ün Suçu Ne? dizisi ile oyunculuğa profesyonel anlamda adım atmıştır 2012 yılında ise Hırsız Adam dizisinde rol almıştır.
Show Tv ekranlarında yayınlanan başrolü Burak Deniz ve Hande Erçel’in paylaştığı Aşk Laftan Anlamaz dizisinde rol alarak Çağla karakterini canlandırmıştır. 2011 yılında ise Kaybedenler Kulübü filminde rol almıştır.
Emina Jahovic’in başı Sırp basını ile dertte… Mustafa Sandal ile olan evliliği bittikten sonra adı ünlü iş adamı Sadettin Saran ile anılmaya başlayan Emina Jahovic’in başı ilişkisi yüzünden Sırp basını ile derde girdi. Hangi haberler Jahovic’e “Bıktım!” dedirtti? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Emina Jahovic’in başı Sırp basını ile dertte… Ünlü şarkıcı Mustafa Sandal ile olan 11 yıllık evliliğini yaklaşık 6 ay evvel noktalayan ve 4 aydır da iş adamı Sadettin Saran ile büyük bir aşk yaşayan Sırp asıllı şarkıcı Emina Jahovic, memleketindeki Sırp basınından şikayetçi olduğunu söyledi.
Sırp basınında çıkan özel bir dergideki iddialara göre Mustafa Sandal ile olan 11 yıllık evliliğini bitiren ve daha sonra gönlünü iş adamı Sadettin Saran’a kaptıran Emina Jahovic, yılbaşında vereceği konsere hazırlanmaktan doğum günü için hazırlık yapamadı.
Ülkesi Sırbistan’da bir hayli popüler bir şarkıcı olan Emina Jahovic’in vereceği yılbaşı konseri öncesinde süren hazırlıkları nedeniyle vakit bulamaması üzerine, Sadettin Saran devreye girdi.
Emina Jahovic ile Sadettin Saran Yaklaşık 5 Aydır Aşk Yaşıyor
Yaklaşık olarak 60 bin 400 lira ödeyeceği iddia edildi
Yaklaşık 5 aydır Jahovic ile sevgili olan ünlü iş adamı Saran, iddialara göre Belgrad’da ki lüks bir restorantı kapatmaya karar verdi.
Sadettin Saran’ın Emina Jahovic’e sürpriz olarak organize ettiği bu parti için Jahovic’in yakınlarının oluşturduğu yaklaşık 70 kadar kişiyi davet ettiği iddia edildi. Sürpriz olarak organize ettiği parti için yaklaşık 10 bin euro ( yaklaşık olarak 60 bin 400 türk lirası ) ödeyeceği belirtildi.
Yalanlardan bıktım!
Sırp basınında hakkında çıkan bu haber karşısında küplere binen ünlü şarkıcı Emina Jahovic, bu iddiaları yalanlayıp sosyal medya hesabından isyan etti.
Sosyal medya hesabından yayınladığı bir gönderi ile hakkında çıkan haberlere itiraz eden Emina Jahovic, “Hakkımda sürekli olarak yazılan yalanlardan bıktım. Doğum günüm için Belgrad’daki yakın arkadaşlarımla küçük bir kutlama organize edeceğim” dedi.
Emina Jahovic sosyal medya hesabından Sırp basınının yaptığı haberi yayınlayarak, “Bıktım!” dedi.
Ahmet Kural, Sıla Gençoğlu’nu Darp Ettiği İddia Edilen Zekeriyaköy’deki evini boşaltma kararı aldı oyuncu şu sıralar yeni ev arayışında…
Ahmet Kural, Sıla Gençoğlu nu Darp Ettiği İddia Edilen Evinden Taşınıyor!
Gazeteci Eylem İpek Şafak, köşe yazısında Ahmet Kural ve Sıla Gençoğlu arasında yaşanan darp olayının ardından Ahmet Kural’ın darp olayının yaşandığı evden taşınacağını açıkladı.
Zekeriyaköy’deki evini boşaltma kararı alan oyuncu, şu sıralar yeni ev arayışında.
Yine aynı civarda başka bir villa bakan Ahmet Kural’ın kötü anıları geride bırakmak istediği için bu kararı aldığı konuşuluyor.
Geçmişte yaşanılan kötü anıları geride bırakıcak
Yine aynı civarda başka bir villa bakan Ahmet Kural‘ın kötü anıları geride bırakmak istediği için bu kararı aldığı konuşuluyor.”
Sanatçı Sıla Gençoğlu, kendisini darp ettiği iddiasıyla şikayetçi olduğu oyuncu Ahmet Kural’la uzlaşmayı reddetti
Ünlü şarkıcı Sıla Gençoğlu ile oyuncu Ahmet Kural arasında yaşandığı iddia edilen darp olayına ilişkin yürütülen soruşturmada sanatçı uzlaşmaya yanaşmadı. Uzlaştırma Bürosu Savcılığı’na gönderilen soruşturmada, Sıla Gençoğlu şikayetçi olduğu oyuncu Ahmet Kural’la uzlaşmayı reddetti.
Sanatçı Sıla Gençoğlu, beraberlik yaşadığı Ahmet Kural’dan darp, cebir ve psikolojik şiddet gördüğü gerekçesiyle şikayetçi olmuştu. İstanbul Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu da “Kasten yaralama”, “Tehdit”, “Hakaret” suçlarından yürütülen soruşturma dosyasını, Uzlaştırma Bürosu’na göndermişti. Uzlaşıp uzlaşmadıkları sorulan taraflardan Sıla Gençoğlu götürülen uzlaşma teklifini reddetti. Böylece uzlaşma teklif aşamasında kaldı. Önümüzdeki günlerde Uzlaştırma Bürosu Savcılığı’nın iddianame düzenlemesi bekleniyor.
Ekin Koç: Film Yüzünden Sosyal Hayatım Etkilendi! Bu hafta vizyona giren ‘Bizim İçin Şampiyon’ filminde rol alan başarılı oyuncu Ekin Koç, verdiği röportajda filmin hazırlık aşamalarını, çekimlerde yaşadıklarını ve gerçek hikayenin ayrıntılarını anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Ekin Koç: Film yüzünden sosyal hayatım etkilendi! Efsane yarış atı Bold Pilot sayesinde aşk yaşamaya başlayan Halis Karaman ve Begüm Atman’ın hikayesini konu alan ‘Benim İçin Şampiyon’ filmi vizyona girdiği ilk günden beri büyük bir ilgi görüyor. Begüm Atman’ı Farah Zeynep Abdullah, Halis Karataş’ı Ekin Koç ve Özdemir Atman’ı Fikret kuşkan’ın canlandırdığı filmde izleyiciler oyuncuların performansına şapka çıkarttı.
“Bizim İçin Şampiyon” da profesyonel jokey olan Halis Karataş’ı canlandıran Ekin Koç, film hakkında tüm ayrıntılarını Sonat Bahar’a anlattı. İşte o röportaj…
– Bu filmin en önemli mesajlarından biri de vazgeçmemek. Sizin hayatında tutkuyla bağlı olduğunuz vazgeçemediğiniz bir şey oldu mu?
– Olmadı galiba. Bir taraftan rekabeti seviyorum, çıta koyan, engelleri aşmayı seven bir yapım var. Ama diğer yandan çabuk pes ederim. Olmuyorsa çok zorlamam, küserim. Sadece insana değil, yaptığım şeye küsebilirim. Ama Halis Karataş, pes etmiyor. Filmde pes etmeyen, istediğini yapmak için kılı kırk yaran, canını dişine takan kişiyi çıkarabildiysem ne mutlu… Eğer Bold Pilot’la anlaşamasaydım, onu değiştirip başka ata geçerdim. Israr etmezdim onun gibi. Ama o öyle yapmıyor, uğraşıyor. Benim hevesim kırılır. Beceremiyorsam bırakırım.
Şanslıydık, Halis Karataş’la görüşebildik
– Aile ile de tanıştınız sanırım.
– Tabii. Halis Karataş’ın çok yoğun bir yarış temposu var, hâlâ haftanın iki günü yarışıyor. Onu yakalamak mümkün değil. Ama şanslıydık, görüştük, Adana’daki yarışını izledik, yemek yedik. Begüm’le olan ilişkisi üzerine sohbet ettik. Zeynep ve Lale Hanım’la, yani Atman Ailesi’yle daha çok vakit geçirdik. Çok tatlı insanlar, hoş sohbetler. Şanslıydık böyle insanlar oldukları için.
– Bu rol, bir oyuncu için epey zorlayıcı olmalı. Elinize senaryo ilk geçtiğinde neler düşündünüz?
– Hiç bilmediğim bir hikaye vardı elimde. Senaryoyu okuyana kadar Bold Pilot’ı hiç bilmiyordum. Bold Pilot Gazi Koşusu’nu kazandığında, 1996 yılında, dört yaşımdaydım.
Güvenliğin nasıl sağlanacağı soru işaretiydi
– Senaryo sizi hem okuyucu hem de oyuncu olarak çok etkilemiş olabilir ama sonuçta size teklif edilen şey bir jokey gibi at binmeniz… Bu biraz iddialı…
– Bunu uzun uzun düşündüm ama bana bu teklifi yapanlar da düşünmüştür dedim. At meselesine yabancı değildim aslında, konkur stili binmiştim, jokey stiline dair fikrim yoktu. Ama at binmenin nekadar tehlikeli olduğunu biliyorum. ‘Nasıl yapacağız, güvenlik nasıl sağlanacak?’ bunlar çok önemli soru işaretleriydi. Güvenlik çok önemli bir sorun, bir kaza geçirirsin, kariyer falan kalmaz ortada, bırak kariyeri hayatın söz konusu. Ama sette çalışan herkes güvenlik konusunda taviz vermedi, güvenlik açığı yoktu.
– Bir oyuncu olarak insanın içini gıcıklayan bir rol mü bu?
– Tabii bir mücadele var. Hem tahrik ediyor, hem de motive ediyor. Çünkü karşında bir engel var. Bu ister istemez bir rekabet, onu aşma hissi doğuruyor. Kafa kurcalıyor sürekli, içinde büyüyor insanın. Hep yaptığım şeyi yapsam, rutine bağlayan her şey gibi o da sıkıcı hale gelirdi. Bu yeni bir şey ve beni çok motive etti bu rol. Bu tür rollerin insanı çeken taraflarından biri de şu; sadece karakterperformansı sergilemiyorsun, bir yandan fiziksel performansım da söz konusu. Esas mücadele oradaydı. Dört ay sadece bu işle uğraştım. At, diyet, spor… Başka hiçbir şey yapmadım. Zaman ilerledikçe psikolojik boyutu devreye girdi. Sosyal hayatım etkilendi, kurduğum ilişkiler değişti,sürekli bir at dünyası içindeydim, rutinim değişti. Çekimlerle birlikte altı ay sürdü bu.
35 saniyeden sonra bacaklarım zangır zangır titriyordu
– Nasıl bir düzenle hazırlandınız?
– Sabah uyanıp ya ata gidiyordum ya da spora. Sürekli bir diyetisyenle çalıştım. Bana paketle geldi yemeklerim, her şey ayarlıydı. Ata gitmeye başladığım ilk zamanlar hemen canlı ata geçmedim, mekanikle başladık. Çünkü bacaklarımın güçlenmesi gerekiyordu. İlk zamanlar 35 saniyeden sonra bacaklarım zangır zangır titriyordu. İlerleyen zamanlarda üç-beş dakikalara çıkarabildim. At binme işi bitiyor, spora gidiyordum…
– Ciddi spor yapıyor muydunuz daha önce?
– Bizim spor salonunda yaptığımız spor değil onu anladım. Bu başka bir şey. At binmek çok ciddi bir spor.
Nolur hamburger yiyeyim diye diyetisyeni aradım
– “Offf bu ne ya” demediniz mi hiç?
– Demez miyim, kaç kere hem de. Çünkü o rutin boğucu bir şey. En çok o yordu beni. Ama Halis’in bana ilham olan mücadele hissi devam etmeme neden oldu. Sonuçta bir iş yapıyorum, bir vaatte bulundum insanlara. Bunu bırakamazdım ki… İki ay sonra eve gidip kek yemeğe başlayamazdım… Mesela inmem gereken kiloya inememişim, bu yüzden sete çıkamıyoruz, böyle bir şeyin pişmanlığıyla baş edemezdim. Kendimi motive etmeyi başardım. Küçük aralar verdim, iki gün tatile gittim, diyetisyenden bir gün hamburger yeme izni kopardım. “Nolur hamburger yiyeyim” diye diyetisyeni aradığım oldui. O tek hamburger beni birkaç hafta götürüyordu. 10 kilo verdim.
Bazı atlarla bariz biçimde anlaşamadık
– Atları sever misiniz?
– Severim ama hepsini degil, tıpkı insanlar gibi. İnsanın da bazısıyla ısınamazsın. Bazı atlar vardı, bariz biçimde anlaşamadık, kim
– Kaç kez düştünüz?
– Bir kez düştüm ama ben çok temkinliyimdir. Pimpirikli biriyimdir. Hocam Kıvanç Tüysüz işinde çok iyiydi. Hiçbir şeyi riske atmıyordum. Üç gün geç koşayım ama riske atmayalım mantığında ilerledik. . Mesela starting box’tan çıkmak, atla dört nala koşmak, şaha kalkmak… Dışardan nasıl görünüyor bilmiyorum ama epey hızlı koşuyoruz o karelerde. Dengen kaybolsa, at bir ses duysa, dikkatin dağılsa yandın. Hazırlık sürecinde bazı yarışlar izledik, oradaki kazalara inanamadım. Düştüğümü düşünsene… Ayağımı kırdım, film yarıda kaldı ya da başka oyuncu buldular. Zordu zor…
– Tüm o şaha kalkma, aşamalarında korkmadınız mı?
– Hep o korku var. Belli bir hızdan sonra ister istemez korkuyorsun.
– Atla insan arasında telepatik bir durum var galiba…
– Kesinlikle öyle… Atın üstündeki insan aklından geçirdiği şeyi ata hissettirebiliyor. Bütünleşip bir oluyorsun atla. Bir süre geçince at senin ne yapmak istediğini hissediyor. Evli çiftler birbirini tanır ya, onun gibi…
Star TV’de ekrana gelen Ufak Tefek Cinayetler dizisi, ilk yayınlandığı günlerde büyük bir ilgi çekmiş, farklı hikayesi ve 4 kadının sırlarla dolu yaşam hikayeleriyle izleyenleri meraklandırmıştı.
Başrollerinde Gökçe Bahadır, Aslıhan Gürbüz, Bade İşçil, Tülin Özen ve Mert Fırat’ın oynadıkları dizi henüz çekim aşamasındayken gelen fotoğraflar, pastaya saplanan bıçaklı görüntü, topuklu ayakkabılı, şık giyimli kadınların adeta bir moda çekiminde gibi havasıyla, izleyiciyi alıp götürdü.
Bir cinayetin peşine düştük önce. Katil kimdi, kurban kim? İlk sezonun finalinde Edip’in ölmesi çok da büyük şaşkınlık yaşatmadı izleyiciye.
Başka hikayeler beklendi, arkasında başka olaylar arandı, bir gizem büyük bir sır aranıp durdu. Ancak Edip’i sosyal medyada etkisiz eleman olarak adlandırılan izleyici ne bu duruma çok şaşırdı ne de bir süre sonra katili merak eder oldu.
Özellikle 2. sezona büyük umutlarla başladı Ufak Tefek Cinayetler. Kerim Adil Sağlam geliyordu, elinde bıçakları ve etlerin önünde adeta Hannibal havasında bir karakter.
Herkes Edip’in ölümünü, kimin öldürdüğünü bile düşünmez oldu. Zaten alelacele Arzu’nun üstüne kalıverdi cinayet. Arzu da bir anda diziden gitti. Onun gidişi şaşkınlık yaratmıştı ama pek çok izleyici, heyecanın tavan yaptığı ilk sezonda beklemişti böyle bir gidişi.
Arzu’nun tam olarak Edip’i neden öldürdüğü de anlaşılamadı bir türlü. Arzu ile Burcu’nun kavgasına şahit oldu diye öldürülmüş olması, hiç tatmin etmedi izleyenleri.
2. sezon bekleneni veremedi!
Arzu’yu da Oya’nın öldürdüğü anlaşılıyor. 45. bölümün tanıtımından herkesin çıkardığı sonuç bu ama hep birlikte göreceğiz. Belki de bir ters köşe ile veda edecek Ufak Tefek Cinayetler ekrana.
Ancak 2. sezonda da olmayan şey, Kerim Adil Sağlam’ın büyük bir heyecanla takdim edilip, çok ilginç ve garip olayların diziye geldiği intibasını sürdürememiş olması. Çıka çıka arkasından Merve’nin eski aşkının çıkması şaşırttı.
Eli kanlı bir adam görüntüsü veren ve ilginç olayların geldiğini sanan izleyici, sonunda Merve’ye deli gibi aşık, romantik bir adam buldu karşısında. Sonuçta MerKer çifti çok sevildi, aşklarına izleyici de sahip çıktı ama Kerim ile ilgili beklenti, başta yaratıldığı şekilde olmadı.
Emre’den de beklenti büyüktü. Fakat o da yıllardır Pelin’e saplantılı bir aşk bekleyen ama sonunda Burcu’ya kalan bir karakter oldu sonunda. Gizemli tavırlar, hareketler yapıldı ama sanki içi pek dolmadı!
Şimdi yüzdük yüzdük geldik kuyruğuna! Bu hafta dizinin 45. ve son bölümü ekrana gelecek. Bakalım, son bölüm, beklentileri karşılayabilecek mi?
Her şeye rağmen Ufak Tefek Cinayetler dizisi, ekranda oyunculuklarla, mekanlarıyla, farklı çekim teknikleri ve renkli hikayesiyle ekran tarihine adını yazdırmayı başardı.
Finalde neler olacak?
izinin finalinde Oya ve Serhan evleniyor ama düğünde kötü bir sürpriz onları bekliyor.
En mutlu günlerinde Oya tutuklanıyor. Karmaşık görüntülerle ekrana gelen tanıtımda neler olduğu çözmek izleyici için pek kolay olmayacak. Oya, “Öldürdüm onu” diyerek Arzu’yu mu öldürdüğünü itiraf ediyor?
Ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın 8 aydan beri birliktelik yaşadığı Defne Samyeli’yle paylaştığı fotoğraf sosyal medyada olay yarattı…
Cem Yılmaz ve Defne Samyeli nin olay yaratan fotoğrafı!
Geçtiğimiz aylarda Defne Samyeli’nin Cem Yılmaz’ın evinden çıkarken görüntülenmesiyle belgelenen Yılmaz-Samyeli aşkı, dolu dizgin devam ediyor. Ünlü çift, mutluluklarını sık sık sosyal medya hesaplarından takipçileriyle paylaşıyorlar.
Deli gibi severim ben Cem Yılmaz, “İlişkiniz hayırlı olsun” diyen muhabirlere Cengiz İmren’in “Bi’tanem” şarkısıyla yanıt vermişti Ünlü komedyen şarkının “Bi’tanem deli gibi severim seni ben, gözüm gibi severim seni ben, bu başıma taç ederim” bölümünü söylerken, Defne Samyeli onu gülümseyerek dinlemişti. Şimdilerde ise çiftin dikkat çeken paylaşımlarına bir yenisi daha eklendi.
Çiftin dikkat çeken paylaşımlarına bir yenisi daha eklendi.
Cem Yılmaz, Instagram hesabından sevgilisi Defne Samyeli ile çekildiği fotoğrafı paylaşarak ‘Sonbahar-Kış 2020… Balıksırtı ve ekose tekrar moda olacak… Merkür geri gidiyor aman dikkat’ notunu düştü. Ünlü komedyenin takipçileri fotoğrafı yorum ve beğeni yağmuruna tuttu. Paylaşım kısa sürede binlerce beğeni aldı.
Ben kimsenin yuvasını yıkmadım! Yeni programı ‘Ebru Şallı ile Zinde Kal’ ile ara verdiği ekranlara geri dönen eski manken Ebru Şallı; verdiği röportajda sağlıklı beslenmeye olan düşkünlüğünden, nişanlısı Uğur Akkuş ile olan ilişkisine kadar birçok konuda samimi itiraflarda bulundu. İşte Ebru Şallı’nın çok ses getirecek o röportajı…
Ben kimsenin yuvasını yıkmadım! Bir süredir uzak kaldığı ekranlara ‘Ebru Şallı ile Zinde Kal’ programıyla geri dönen eski manken Ebru Şallı, Hakan Gence’ye verdiği röportajda çok özel itiraflarda bulundu.
Plates deyince akla gelen ilk isimlerden birisi olan Şallı, ‘Mankenden plates hocası mı olur’ diyenlere de cevap verdi. İşte Ebru Şallı’nın Hakan Gence ile gerçekleştirdiği o röportaj…
Türkiye güzeli seçildiğinizde 18 yaşındaydınız. 23 yıldır magazin dünyasının içindesiniz. Geçen zamanı nasıl özetlersiniz?
– İçinde macerası olan, biraz romantik-komedi barındıran, bazen komik, bazen acı…
Bir yanda sağlıklı beslenen, spor yapan, diğer tarafta magazin gündeminden düşmeyen bir kadın var…
– Yemek ve pilates yapan, anne olan Ebru benim. Oğlak burcuyum. Dışarıdan güçlü görünüyorum. Aslında aşırı duygusalım. Ana haber bülteni, Türk filmi, hatta çizgi film izlerken bile ağlayan biriyim. Bir yandan da iyi bir sevgiliyim. Ve aşkı seviyorum.
Aşk, hayatınızın önceliği mi o halde?
– Aşk insanın enerjisini yüksek tutan bir şey. Ama önceliğim değil. Hayat, olması gerektiğinde bana bir şekilde aşkı getiriyor.
Güzel, havalı, ünlü…
İlk evlendiğinizde 20 yaşındaydınız. Erken yaşta evlendiğiniz için pişman oldunuz mu?
– Hayır. 18 yaşından beri çalışıyorum. Hep kendi ayaklarımın üzerinde durdum. Yaşam şartlarım ne olursa olsun… İster evli, ister hamile, ister bekâr olayım, hep çalıştım. Bu yüzden 23 yıldır varım.
Harun Tan’la evliliğiniz de çok çalıştığınız için mi bitmişti?
– Duygular değişebiliyor. Büyüyoruz. O yaşlardaki düşüncem ve aldığım lezzet başka. Şu an her şey daha lezzetli ve güzel.
Hakkınızda bilinen en büyük yanlış ne?
– Yemeğimi kendim yaparım. “Güzel, havalı, ünlü… Evde çorbasını kendi mi yapıyor, yoğurdunu kendi mi mayalıyor” diye şaşırıyorlar.
‘Türkiye’nin en seksi kadınları’ listelerinde adınız geçerdi. Geçmişe bakınca bu şimdi size ne hissettiriyor?
– Her güzel kadın seksi değil. Bu çekicilikle ilgili. En önemlisi bakımlı ve temiz olmak. Mesela ben her ay hamamdayım.
Güzellikten çektiniz mi?
– Evet. Güzel olmak gerçekten zor. Özellikle boşandıktan sonra güzel olmak, bekâr, üzerine bir de ünlü olmak çok zor. “Merhaba” dediğin kişiyle bile hemen adınız yazılabiliyor.
Bir yere gittiğimde iki katı fiyat çekiyorlar
‘Güzellik başa bela’ sözü sizin için geçerli o zaman…
– Evet, doğru. Ama ünlü olmak da çok zor. Ben küçük yaştan beri ünlüyüm ve kendi kendimi yönetmeye çalışıyorum. Bazen yanlış işe ya da yanlış ilişkiye girebilirsin. Birçok normal insan bunları yaşıyor. Onlarınki bilinmiyor. Ama ünlü olduğun için hayat zorlaşıyor. Mesela bir yere gittiğinizde iki katı fiyat çekiyorlar. Ünlü olmanın maddi-manevi bedeli ağır.
Bugün imkânınız olsa yine ünlü olmayı seçer miydiniz?
– Enerjimde bu var. Bu bir ışık. Yine ünlü olmak isterdim, bununla baş edebiliyorum, savaşçı bir yanım var.
Magazin artık canınızı acıtmıyor mu? Bir süredir Uğur Akkuş’la birliktesiniz. Bu aşk size nasıl geldi?
– Hiç beklemediğim anda geldi. Yalnızdım, çocuklarımla ilgileniyordum. Bir iş toplantısında tanıştık. İşte çalışmanın faydaları (gülüyor)!
İlk görüşte aşk mıydı?
– Tanıdıkça birbirimizden hoşlandık.
Ben anneyim, yanlış birşey asla yapmam!
Sizi ilk kez teknede çekilmiş fotoğraflarınızla yan yana gördük. Hemen sonra Uğur Bey’in evli olduğunu öğrendik. Perde arkasında neler yaşandı?
– Benim tanıştığım kişi; dört yıldır boşanma aşamasında olan, yalnız yaşayan, hafta sonu çocuklarını alan bir babaydı. Aksini görsem beraber olmazdım. Hiç kimse beni kandırmadı. Zaten ilk gün avukat yoluyla, “Biz üç aydır beraberiz ve benim her şeyden haberim var” diye açıklama yaptım.
İnsanlar sizi yuva yıkmakla eleştirdi…
– Ben kimsenin yuvasını yıkmadım. Uğur’un benden önce de başka birlikteliği olmuş. Ama o isim ünlü olmadığı için duyulmamış. Ben anneyim, yanlış bir şey asla yapmadım, yapmam.
O dönemi nasıl atlattınız?
– Bu Türkiye’de sosyolojik bir sorun. Boşanamayan insanlar evlerini ayırıp hayatlarını boşanmış gibi sürdürüyor. Çünkü boşanamamanın birtakım maddi ve manevi sebepleri oluyor. Tabii çok üzüldüm, ağladım. O dönemde babamın rahatsızlığı nüksetti. Uğur’un annesi rahatsızlandı. Biz hem onun çocuklarını hem benim çocuklarımı düşünerek sustuk.
Henüz tarih almadık
Yakında evleneceğiniz söyleniyor. Nasıl evlenme teklif etti?
– Yemekte yüzüğü çıkardı, “Ömrümün sonuna kadar benimle olur musun” dedi. Çok duygulandık. Ama henüz bir tarih almadık.
Şiddet gördüğünüz yazıldı…
– Hayatım boyunca kimseden şiddet görmedim.
Beni ayakta turan pilates oldu
“Mankenden pilates hocası mı olur mu” diyorlardı. Fıstık gibi de oldu. Hayatın içindeki iniş ve çıkışlarımda, yaşadığım bütün olumsuzluklarda beni mental anlamda iyileştirip ayakta tutan pilatesti. Bunun üzerine beş kitap, 10 DVD çıkardım. Şimdi de bana Türkiye’nin her yerinden fotoğraflar geliyor. Pilates topu olmayan bir ocak yok. Sekiz yıldır da ‘Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ sözcüsüyüm. Onlarla birlikte ‘Rüyalar ve Maskeler’ isimli bir dans gösterimiz var.
Magazin artık canınızı acıtmıyor mu?
– Alıştım artık. Bir dönem “Çocuğunu kilo almamak için yedi aylıkken doğurdu” diye yazdılar. Böyle bir haberi hangi kadın göğüsler?
İşin aslı neydi?
– Bebek sadece 10 gün erken doğdu, yoldayken suyum geldi. Çocuk da normal doğdu.
Zayıflattığım, boylarını uzattığım, boşanmaktan vazgeçirdiğim kadınlar oldu
Sağlıklı beslenme ve spor takıntısı hayatınızın hangi noktasında başladı?
– Dokuz yaşımda bile kütüphanelerde elmanın, havucun içinde ne vitamini olduğunu araştırıp notlar tutardım. O zamanlar, “Bu çocuk herhalde doktor olacak” derlerdi. Hep meraklıydım, hep zayıftım. Hatta küçükken bana kilo aldırmaya çalışırlardı.
‘Ebru Şallı ile Zinde Kal’ isimli programınız yarın başlıyor. Neler olacak programda?
– Hafta içi her sabah 08.15’te yayımlanıyor. Program pilatesle başlıyor, arkasından doktorlarla sağlık üzerine sohbet ediyoruz, bazı tarifler veriyoruz. Aralarda güzellik tüyoları da oluyor.
Sadece bir televizyon programı izleyerek zinde kalmak mümkün mü?
– Tabii. Kadınlar yıllarca televizyonda beni izleyerek pilates yaptı. Zayıflattığım, boylarını uzattığım, boşanmaktan vazgeçirdiğim kadınlar oldu. Panik atakları yok ettik. Bu yüzden pilates tuttu, bu bir nimet…
Hiç de havalı değişmişsin!
Instagram’da bir fotoğraf paylaştınız. Arkanızda duran kapılar yamuktu. Orada gerçekten Photoshop’un dozunu mu kaçırdınız?
– Gerçekten öyle bir şey yapmadım, zaten ihtiyacım da yok. Birileri var olan fotoğraflarımı alıp bunları yapıyor ve sunuyor, onların kim olduklarını da bulduk. Bu kadar söyleyeyim.
Yüzünüzde estetik müdahale var mı?
– Burun dışında hiçbir müdahale yok. Benim yüzüm her zaman şişman, gördüğün gibi kırışıklıklarım da var. Halkın arasında yaşamayı seven biriyim, beni sokakta görenler bazen şaşırıyor, “Çocuk gibiymişsin, hiç de havalı değilmişsin” diyorlar.
Akraba olan ünlüler kimler? Ekranlarda sıkça rastladığımız çok şaşıracağınız akraba olan ünlüler Aras Bulut İyinemli ve Kuzeni Rıza Kocaoğlu ve Kız kardeşi Mehmet Ali Alabora ve Babası ve daha fazlası akraba olduklarına çok şaşıracağınız akraba ünlüler..
İşte akraba olan ünlüler!
Rıza kocaoğlu ve Kız kardeşi Kuzey ve Güney ile Ezel gibi ünlü dizilerin oyuncu kadrosunda yer alan 2012 senesinde yayımlanan Karadayı isimli dizideki Yasin Komiser karakterine hayat veren oyuncu, Çukur isimli dizide ise Aliço karakterini canlandıran bir çoğumuzun çok yakından tanıdığı Rıza kocaoğlunun kensisi gibi ekranların tanınan yüzü olan kardeşi ise Gözde Kocaoğlu dur peki kimdir.
Gözde Kocaoğlu Aşk Laftan Anlamaz da Çağla karakteriyle tanıdığımız Fatmagül’ün Suçu Ne de Deniz Ilgaz karekteriyle tanıdığımız Yerden Yüksek dizisinde de yer alan oyuncumuz Kaybedenler Kulübü 2011 filminde de oynamıştır
Mehmet Ali Alaboranın babası ise birçoğumuzun çok yakından tanıdığı Mustafa Alaboradır Ünlü oyuncu Halk Oyunları, Ankara Birliği, Şehir Tiyatroları, Kent Oyuncuları, Dormen Tiyatrosu gibi tiyatrolarda pek çok oyunda oynadı. 1968 ile 1969 yıllarında Halk Oyuncuları’nda oynadıktan sonra, Vasıf Öngören, Halil Ergün ve Erdoğan Akduman’la Ankara Birliği Sahnesi’ni kurdu.
1996 – 1999 yılları arasında senaryosunu Nuran Devres ve Kubilay Zerener’in yazdığı “Kara Melek” dizisinde Sanem Çelik, Ece Uslu, Mustafa Alabora,Zerrin Arbaş, Ziya Kürküt, Aliye Uzunatağan, Zehra Alptürk, Mehmet Ali Alabora, Ve daha birçok tiyatro film ve dizilerde yer almıştır.
Aras Bulut İynemli’nin kuzeni ise Miray Daner’dir ekranların sevilen yüzlerinden olan Kanal D nin sevilen dizisi Vatanım sensinde Hilal karakterini canlandıran oyuncumuz şimdilerde ise Bir litre gözyaşı dizisinde yer almaktadır.
Hepimizin tanıdığı Avrupa Yakası, Komedi Dükkanı, Organize İşler, Vizontele gibi yapımlarla tanınan Türk sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu. Aynı zamanda Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) üyesi de olan Tolga Çeviktir Tolga Çevik Cem Yılmazın Kız kardeşi Özge Yılmaz ile 2004 yılında evlenmiştir
Kadın dizisinin Başrol oyuncusu olan (sarp) Caner cindoruk’un amcası ise Erdal Cindoruk tur tiyatro oyuncusu olan sevilen oyuncuyu bir çoğumuz dizelerde kötü karekter canlandırmalarıyla tanımaktayız
Hamile olduğum için hassasım diyerek savcılığa başvurdu! Duman grubunun solisti Kaan Tangöze’nin geçtiğimiz ay nikah masasına oturduğu 7 aylık hamile eşi Kıvılcım Ural, annesi ile birlikte adliyeye giderek şikayetçi oldu. Kaan Tangöze gibi şarkıcı olan Kıvılcım Ural, kimlerden şikayetçi oldu? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Hamile olduğum için hassasım diyerek savcılığa başvurdu!
Hamile olduğum için hassasım diyerek savcılığa başvurdu! Duman grubu solisti Kaan Tangöze’nin Seçkin Piriler ile olan evliliğinin bitme sebebi olarak gösterilen ve geçtiğimiz Kasım ayında Tangöze ile nikah masasına oturan Kıvılcım Ural, adliyede görüntülendi.
İki ay sonra doğum yapacak olan Kıvılcım Ural, annesi ile birlikte gittiği İstanbul Adalet Sarayı’nda savcılığa başvurdu.
Karnı burnu haliyle adliyede yürümekte zorlandığı gözlenen Kıvılcım Ural, sosyal medya hesaplarında hakaretlere maruz kaldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Sosyal medya hesaplarında kendisine yapılan “Yuva yıkan kadın” hakaretleri nedeniyle suç duyurusunda bulunan Kıvılcım Ural, savcıya verdiği ifade de “Hamilelik döneminde daha kırılgan ve hassasım. Sosyal medyada yapılan hakaretler ve tehditlerden rahatsız oluyorum.” dedi.
Kaan Tangöze, 6 yıllık eşi ve 2 çocuğunun annesi Seçkin Piriler’i Kıvılcım Ural için terk etmişti.
Mahkemelik oldular
İki kadın arasında süre gelen gerginlik git gide tırmanmış ve en sonunda Piriler, Kıvılcım Ural’ın kendisine gönderdiği “Bana bak eski kaşar, anlayacağın dilden yazayım. Tepemin tasını attırdın. O oğlunu sürekli evden kovup kavgalar edip psikolojisini mahvettin. Çocuğu babasına karşı kullanıp ağzına s..tın çocuğun. 7 yaşında çocuğu evden kovmak ne demek ya? Vicdansız k… Kaan’a söyledim onu alsın, biz ona layığı ile bakarız… Annelik bile yapacak kapasite yok mu sende ya pislik.. Bu sana son uyarım. Senin deli olduğunu Kaan kanıtlarsa, çocuklarına ne kadar davrandığını herkes öğrenirse o masken düşünce ne yapacaksın düşün bunları!! Sen kimsenin umurunda değilsin. Seni sevmeyen adamın içine sokulmak için elinden geleni yaptın. Kim seni takıyor gurursuz! O çocuğa annelik yap yoksa mumlar ararsın o çocuğunu.” sözlerinin ardından kamu davası açılması talebiyle savcılığa başvurmuştu.