Ana Sayfa Blog Sayfa 558

Chris Rock: Amber Heard Hariç Tüm Kadınlara İnanın!

0

Dünyayı kasıp kavuran Johnny Depp ve Amber Heard davası tüm çelişmeleriyle devam ederken ünlü komedyen Chris Rock’tan bomba açıklamalar geldi. Chris Rock “Amber Heard hariç tüm kadınlara inanın!” sözleriyle gündeme damgasını vurdu. İşte detaylar;

Chris Rock: Amber Heard Hariç Tüm Kadınlara İnanın!

Oscar törenine damga vuran tokat skandalıyla gündemden düşmeyen Rock, oyuncu Johnny Depp ve Amber Heard’ün devam eden mahkeme süreciyle ilgili yorumda bulundu.

Londra’da gerçekleştirdiği komedi gösterisi esnasında Depp ve Heard’ün davasına atıfta bulunan Rock, “Amber Heard hariç tüm kadınlara inanın!” ifadelerini kullandı.

Johnny Depp ile Amber Heard Hesaplaşması Bitmiyor!

“Yatağı Tuvalet Olarak Kullanmış”

Heard için “O kadının nesi var? Yatağı tuvalet olarak kullanmış!” diyen 57 yaşındaki komedyen Depp’in mahkemede dile getirdiği yatakta dışkı bırakma olayına göndermede bulundu.

Chris Rock, “Yatağa dışkı bırakmış. Burada neler oluyor? Ve bundan sonra da ilişkilerine devam etmişler” şeklinde konuştu.

Amber Herd Dışkıların Kendisine Ait Olmadığını Söyledi

Johnny Depp ile Amber Heard arasındaki 50 milyon dolarlık iftira davası esnasında ünlü aktörün eski eşiyle ilgili yaptığı açıklamalar günlerce konuşulmuştu.

İddiaya göre; Depp, bazı eşyalarını almak için Heard evde yokken eve dönmek istedi ancak koruması tarafından yatağın kendi yattığı tarafta dışkı olduğu yönünde uyarıldı. Amber Heard, iddiayı yalanladı ve dışkının köpeklere ait olduğunu savundu.

“Duyulmayı Hakkeden Gerçek Kurbanlar Var”

Öte yandan Rock, “Bugünlerde herkes kurbanı oynuyor. Dünyada duyulmayı, sevgimizi ve şefkatimizi hak eden gerçek kurbanlar var. Ama eğer herkes kurban olduğunu söylerse, gerçek kurbanları kimse duymaz” dedi.

Mehmet Yalçınkaya’dan MasterChef Açıklaması Geldi

Son dönemde MasterChef jüriliğinden ayrılacağı iddialarıyla gündemden düşmeyen ünlü şef Mehmet Yalçınkaya konuyla ilgili sessizliğini bzodu. Mehmet Yalçınkaya’dan MasterChef açıklaması geldi. İşte Mehmet Yalçınkaya’nın o açıklaması;

Mehmet Yalçınkaya MasterChef’ten Ayrılıyor Mu?

Kitap çıkaracağını söyleyen Mehmet Şef kitabı hakkında, “Sadece esnaflara ve Türk yemeklerine odaklanmış olacak.” dedi. Açıklamalarına devam eden Mehmet Şef, “Bunu yeni şefler için yapacağım. Gerçekten uğraşacağım” diye ekledi.Bunun ardından Mehmet Şef’in, MasterChef programından ayrılıp ayrılmayacağına ilişkin yapılan yorumlar sosyal medyayı sallamıştı.

Değişiklik İddiaları

Üç sezondur jüri koltuğunda Somer Sivrioğlu, Danilo Zanna ve Mehmet Yalçınkaya’nın oturduğu yarışma ile ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. Programın tatlı sert şefi Mehmet Yalçınkaya’nın yeni sezonda MasterChef’te yer almayacağı onun yerine yeni bir şefin geleceği iddia edildi.

Mehmet Yalçınkaya’dan MasterChef Açıklaması Geldi

Bu değişiklik iddiaları sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, Instagram hesabını aktif olarak kullanan Mehmet Yalçınkaya bir takipçisine verdiği yanıtla hakkındaki haberleri açıklığa kavuşturdu.

48 yaşındaki Mehmet Şef bir takipçisinin “Masterchef Türkiye’yi heyecanla bekliyoruz yola devam” notuna; “Devam” yanıtını verdi.

MasterChef Mehmet Yalçınkaya Kimdir?

Ece Erken’den Eleştirelere Sert Yanıt

Geçtiğimiz aylarda eşinin ölümüyle zor günler geçiren Ece Erken’in sosyal medyada soyadını değiştirmesi büyük tepki yarattı. Eleştiriler ardı ardına gelirken sessiz kalamayan Ece Erken’den eleştirilere sert yanıt geldi. İşte Ece Erken’in o cevabı;

Ece Erken’den Yeni Hamle!

Zor günler yaşayan ve eşine olan özlemini her fırsatta dile getiren Ece Erken’den yeni bir hamle geldi.

Ünlü sunucu sosyal medya hesaplarından ‘Mahmutyazıcıoğlu’ soyadını kaldırdı.

Bir takipçisi Ece Erken’e ‘Eşinizin soyadını neden sildiniz?’ diye sordu. Erken ise ‘Yaşananlardan sonra bazı akrabalarıyla aynı soyadını taşımamak için. Her gün daha daiğrenç şeyler duyuyorum’ yanıtını verdi.

Ece Erken kimdir?

“Hayatım Boyunca Kalbimde Olacaksın”

Ece Erken sosyal medya hesabında eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu ile videosunu ve fotoğraflarını paylaştı.

Erken görüntülere “Çok özledim Şafak’ım. Eminim yukarıdan, cennetten bizi izliyorsun. Oradan bile elinden geleni yaparsın sen. Keşke bir anda gelsen. Şafak’ım adamdı. Çevresinde tek adam yoktu. O adamdı! Hayatım boyunca kalbimde olacaksın.” notunu düştü.

Ece Erken: Reddi Miras Yapıyorum

Ece Erken’den Eleştirelere Sert Yanıt

Bir takipçisi Ece Erken’e ‘Eşinizin soyadını neden sildiniz?’ diye sordu. Erken ise ‘Yaşananlardan sonra bazı akrabalarıyla aynı soyadını taşımamak için. Her gün daha da iğrenç şeyler duyuyorum’ yanıtını verdi.

Ece Erken yapılan kötü yorumlara daha fazla dayanamadı ve sosyal medya hesabından isyan etti. Eşine olan aşkını dillendiren Erken, ‘Kimse boş yapmasın. Ben kocamı çok sevdim’ dedi. Ece Erken açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

Hayatta en anlamsız cümle ‘Vay gidene…’ Eğer yürekten seven birini arkasında bıraktıysa ‘vay kalana…’ Giden rabbimin yanına gitti. Dertsiz, tasasız Allah’ın izniyle… Peki ya onu çok sevenler. O yüzden kimse boş yapmasın. Ben kocamı çok sevdim, çok seviyorum… Ben böyle yüce, böyle koca bir aşk yaşayamam artık. İlk kez bu kadar çok sevdim ve o hep kalbimde kalacak ama hayat evladı olan anneler için kısa ara verir, durmaz.

Ben ilk kez bu kadar çok sevdim. İlk kez herkesten bağımsız; çevresinde herkese, ailesine ekmek veren ‘adam gibi adam’ tanıdım. Şafak’ım izleyip neler diyorsundur, tanıyıp sandığın tanımadıklarına en çok bunu merak ediyorum? Keşke haklı çıkmasaydım! Keşke benim güvendiğim ama kalleş çıkanlarla barıştırmasaydım seni. Seni etkiledim, çok üzgünüm. Kimse ‘küs kalmasın’ isterdim ama demek ki sebepleri varmış hem de haklı sebepler.

Seray Sever Bebekleri İçin Özel Hemşire Tuttu

Hamileliğinin son haftalarında babasını kaybederek büyük bir acı yaşıyan Seray Sever zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde bebeklerinin de sağlıklı olmasını isteyen ve elinden geleni yapan Seray Sever bebekleri için özel hemşire tuttu. İşte detaylar;

Seray Sever Anneliğe Merhaba Dedi!…

2018 yılında kendisinden 10 yaş küçük olan Eray Sünbül ile nikah masasına oturan ünlü oyuncu bu sabah ikiz bebeklerini kucağına aldı.

Seray Sever: Çok Acı Çekiyorum

Acıbadem Hastanesi Altunizade de doğumu gerçekleştiren
Dr. Murat Emanetoğlu, Seray Sever ve ikizleri Sofia ve Alya’ nın sağlık durumlarının gayet iyi olduğunu bildirdi…

Seray Sever Bebekleri İçin Özel Hemşire Tuttu

İkiz bebekleri Alya ve Sofia’yı 19 Nisan’da dünyaya getiren Seray Sever, Anneler Günü’nde taburcu oldu.

Evde geçirdikleri ilk günü anlatan Sever, şöyle konuştu:

“Anneler Günü’nde çıktık. Bizim her şeyimiz özel günde oluyor! Evde ilk gece iyiydi. Bebekler çok minik oldukları için evde özel bakım hemşiremiz var. Çocuklar daha güvende olsun diye yardımcı oluyorlar. Hastanede de zaten kaldığımız 20 gün boyunca çift hemşire onlarla ilgilendi. Bu düzene evde de devam etmek istedik. İyiler, çok hızlı kilo almaya başladılar. Bugün hatta banyomuzu yaptık. Gün sadece onlarla geçiyor. Emzir, altını değiştir, gazını çıkar, mamasını yedir. Bir saat geçiyor yine aynı şey. Başka bir şey yapmıyoruz yani şu an.”

Seray Sever Kimdir?

Engin Akyürek: İçimde Küçük Bir Erkek Çocuğu Var

Ekranların sevilen oyuncusu Engin Akyürek geçtiğimiz gün çok özel bir röportaj verdi. Samimi açıklamalarda bulunan Engin Akyürek “İçimde küçük bir erkek çocuğu var” dedi. İşte ünlü oyuncun o röportajı;

*Fazla röportaj vermiyorsun, magazinde yoksun. Sanki bir demir kafesin içinde yaşıyorsun. Diğer yandan çok popülersin, attığın her adım sosyal medyada gündem oluyor. Bunu başarmanın sırrı ne?
Bir sırrı var mı bilmiyorum. Aslında ben hep hayatın içindeyim. Magazinin yaptığım mesleğin bir parçası olduğunun farkındayım ve orada da gerektiği kadar olduğumu düşünüyorum. Beni tanıyanlar, benimle çalışanlar bilir; hayatı normal yaşayan biriyim. Hayatın içinde, sokakta bir yaşamım var.

*İş dışında nasıl biri olduğunu anlatsana…
Rutinlerim çok yok. Çalıştığımız dönemlerde yoğun ve kalabalık bir ortamda olduğumuz için sette olmadığımda tek kalma enerjisini seviyorum. Kendimle vakit geçirmek hoşuma gidiyor, bunu kıymetli buluyorum. Hayatımda sevdiğim şeylerden biri dalış, fırsat buldukça yapmaya çalışıyorum. Yakın arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, sohbet etmeyi severim.

Hayat mottom ‘Hayırlısı olsun’ demek. Her şeyin üstünde bir laf sanki, insanı mutlu hissettiriyor.

Ağlarım tabii ki…

*Gülümsediğinde merhametli, sert baktığında maço, kimi zaman mesafeli, kimi zaman sıcak bir havan var. Sen kendini nasıl anlatırsın?
Sen bunları oynadığım karakterlerin bendeki karşılığı olarak görüyorsun. Ne kadarı bende var, ne kadarı yok bilemem ama şunu söyleyebilirim: Ben özünde mutlu bir adamım. Hayatımda tercih ettiğim şeyler de mutlu ve pozitif şeyler.

*Duygusal bir tarafın var mı? En son ne zaman ağladın mesela?
Rasyonel görünsem de içimde o duygusal taraf var. Ağlarım tabii ki… En son dizimin sezon finalinde ağladım. Benim için çok özel bir proje ve karakterdi. Çekimlerin son gününde duygusal anlar yaşadım.

*40’lı yaşlara girdin. Bunun sendeki hissi ne?
30’lar yoğun, çalışarak ama güzel geçti. 40’lar da umarım verimli geçer. Sanki taşlar yerli yerine oturuyor. Aradığınız, karar veremediğiniz şeylere daha kolay karar vermeye başlıyorsunuz. Mesleğimin ve hayatımın tadını daha fazla çıkaracağım bir döneme girdiğimi hissediyorum.

*18 yıldır oyunculuk sektöründesin. Bu işte en önemli şey ne sence?
Bunun bir formülü yok, bir bütün… Ama tabii her şey hikâyeyle başlıyor. Hikâye kötüyse malzemeniz kötüdür, tıpkı Yemek gibi. İyi mutfak, iyi usta, iyi dekore edilmiş bir yerde yemek yapmaya çalışıyorsun ama malzeme kötüyse iyi bir şey çıkaramazsın.

*Yaptığın işler hep tutuyor. Sana bir sürü senaryo geliyordur. Doğru hikâyeyi nasıl seçiyorsun?
Hissiyat. Beraber çalıştığım insanlar var, menajerim var; onların da fikirlerini alıyorum. Bir proje özellikle televizyonda iki senelik bir süreç olabiliyor, iki sene o karakterle yol alabilir miyim? Sosyal hayatta da taşıyabilir miyim? Bunları düşünüyorum. Çünkü oynadığınız karakter negatif şeyler yapıyor olabilir. Bundan etkilenmemeniz, onu taşımak ve onunla bir yolculuğa çıkmak istemeniz lazım.

Büyük cümlelerim yok

*Karakterleri canlandırırken kendini kaptırdığın oluyor mu? Psikolojik destek falan alıyor musun?
Hiç psikoloğa gitmek gibi bir sürecim olmadı. Oyunculuğa öyle bir yerden de bakmıyorum. Ben oyunculuğun akıl sağlığı yerinde olan, normal bir insanın yapabileceği bir meslek olduğunu düşünüyorum. Sen nasıl işini yaparken başka biri oluyorsun bu da öyle. Diğerlerini oyunculuğa yüklenmiş ve onu olduğu anlamdan başka bir yere taşıyan cümleler olarak görüyorum.

*Kendi senaryoların var mı?
Hikâyelerim var. Bu süreçte onları hayata geçirmekle ilgili hayallerim oldu. Senaryo yazmak farklı bir matematik. İlla ben yazacağım diye bir şey yok. Bir senaristle beraber de yazabilirim.

*Hikâye yazarken neler seni besliyor?
Sokak, hayat, yolda gördüğüm bir kedi, çocukluğum… Bana değen her şey. Biraz kendimce yazıyorum. Büyük cümlelerim yok, kendime değen hisleri anlatmayı seviyorum.

*Ortadoğu, Şili, Arjantin, Peru… Dünyanın pek çok ülkesinde popülersin. Nelerle karşılaşıyorsun?
İstanbul’da da bunu yaşıyorum aslında. Orada izleyenler buraya geliyor, karşılaşıyoruz. Doğum günlerimde bağış kampanyaları düzenliyorlar. Sosyal sorumluluk projeleri de yapıyorlar. Onlarla hep bir şekilde bağım var. Bunlar bana iyi hissettiriyor.

*Sence Türk dizilerinin yurtdışında talep görme sebebi ne?
Bununla ilgili daha detaylı araştırmalar yapılmalı ki biz de doğru bilgi edinelim.
Benim düşüncem anlattığımız hikâyelerin evrensel olması. İlgi çekici, otantik ve farklı geliyor. Duyguları anlatma biçimimiz de önemli ve seviyorlar.

*Bu hafta itibariyle yeni reklam filmin yayımlanmaya başlayacak… Nasıl bir reklam oldu?
Shell markasıyla ikinci senem. İlk sezon güzel mesajları olan, samimi bir kampanya yaptık. Bir şey söylemek istedik. Kadın çalışanlar, engelsiz kahramanlar gibi ortak değerlerimizin altını çizdik. İkinci yılımızda da bunlara ek olarak Cumhuriyetimizle aynı yaşta olan bu marka için bir 99’uncu yıl filmi çektik.

*Bir de hikâyesi sana ait bir dizi gelecek. Nasıl bir öykü yazdın?
Evet, ‘Kaçış’. Bir savaş muhabirinin sınırı geçip esir düşmesiyle başlayan bir hikâye. Savaşı ve savaşın içinde insan kalmayı anlatıyor.

*Gazeteci olmak ister miydin?
Hep merak etmişimdir. Özellikle savaş muhabirliği hep ilgimi çekmiştir.

*Sen gazeteci olsan ve Engin Akyürek’le röportaja gitsen… Ona ne sorardın?
Güzel ve asla cevap veremeyeceğim bir soru (gülüyor). Şu an bayağı bir psikiyatrist koltuğunda gibi hissettim. Öncelikle dersime çalışırdım. Ama en önce “Kendinden razı mısın” diye sorardım.

*Sorayım o halde, kendinden razı mısın Engin?
Evet, kendimden razıyım Hakan.

Ekranda kendimi kendimle kavga ederek izlerim

*Canlandırdığın her karakter izleyiciyi inandırıyor. Bir metodun var mı?
İzleyeceğiniz yol ve çaba role göre değişiyor. Spesifik bir karakterse ona ait şeyleri gözlemlemek seni güçlendirebilir. Ama hayatta her duyguyu ve her olayı tanıyamaz, şahit olamazsınız. Orada da mesleğin görünmeyen yüzü devreye giriyor. Hayal etmek, empati kurmak, duygular… Bunların daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Oyunculuğun yüzde 80’i içinizde var olan çocukluğunuz, hayatınız, duygularınız, biriktirdikleriniz… Zaten canlandırdığın karakteri farklı kılan da bunlar oluyor.

*Kendini izler misin?
Evet ama oturup kendimi kendimle kavga ederek izlerim. Bazen sevmem, bazen “Şöyle yapsaydım” derim. O bir muhasebe. Kendinizi izlemek, duymak ve başka biri olarak görmek kolay bir şey değil.

*Senden oyunculuğu çekip alsam geriye ne kalır?
Oyunculuğun bana kattıklarını biliyorum. Onları söyleyebilirim.

*Neler kattı?
Daha anlayışlı olmamı sağladı. Hayatı, insanları ve kendimi tanıma noktasında yardımcı oldu. Kendime ait farkındalıklarımı geliştirdi. Bir meslek olarak, bir karakteri oynamayı sevmekle başlayan yolculuğun edinimlerini insan olarak hep hayatımda hissettim. Evet, zor bir meslek oyunculuk ama benim için pozitif tarafları hep daha görünür oldu.

*Bu mesleğin hayat adına sana verdiği en önemli ders ne oldu?
Oynadığınız rollerin çoğu sizin hayatınızda olmayan, normal hayatta yapmayacağınız şeyleri yapabiliyor. Sizin de ona hak vermek değil ama onu anlamanız gerekiyor. O da hayata dair birçok şey gösteriyor. Bana da önyargılı olmamayı, anlamayı, anlamaya çalışmayı öğretti.

*Ekranda gördüğümüz birçok ismi artık tiyatro sahnesinde de görüyoruz. Tiyatro yapar mısın?
Evet, bunun bana ve oyunculuğuma iyi geleceğini de biliyorum. Ama bir şeyi hakkıyla yapmayı seviyorum. Bir şeyleri yarım yapıyor olma hissiyatı beni huzursuz ve tedirgin eder.

Egomla sağlıklı bir ilişkim var

*‘Be Global Fashion Network’ diye ünlü bir moda sitesinde dünyanın en şık ve yakışıklı erkeği seçilmişsin…
Vay be!

*Böyle yakışıklı bulunmak nasıl bir his?
İnsanı mutlu ediyor tabii. Ama bunu alıp “Ooo” diyerek üzerime giymiyorum.

*Egon yüksek midir?
Egomla sağlıklı bir ilişkim var. Taşmaya çalıştığı zamanlar oluyordur ama bir yerde tutmaya çalışıyorum. Yaptığınız mesleğin temelinde insanların sizi beğenmesi var.Ama egonuzun dozu çok önemli, biz onunla iyi ilerliyoruz.

*Çok az söyleşi veriyorsun. Kusursuz görünüyorsun. Kusurların nelerdir?
Tek iş yapıp tek bir şeye konsantre olmayı seviyorum. Bu bir kusur mu bilmiyorum ama beni yoruyor. Bir de kararsızım. Bu Terazi burcunun getirdiği şeylerden biri de olabilir.

*Hayat motton nedir?
Hayırlısı olsun demeyi seviyorum. Her şeyin üstünde bir laf gibi ve insanı mutlu hissettiriyor.

*İçindeki çocuktan bahsediyorsun hikâyelerinde. İçinde öyle bir yan var mı?
Evet, içimde küçük bir erkek çocuğu var. Bazen ortaya çıkmaz ama ben biliyorum. Oyun oynamayı seven, büyümeyen, haylaz, hayalperest… O hep içimde bir yerde duruyor.

*20 yaşındaki Engin’i bugün görsen ona ne söylerdin?
Rahat ol, güzel olacak her şey… Devam et, kendi bildiğin yoldan git.

Oyuncu olmasaydım sosyal medya kullanmazdım

*Sosyal medyaya karşı mesafeliydin. Hayranların seni orada görmeyi çok istiyordu. Ve geçen sene sonunda Instagram hesabı açtın. Nasıl ikna oldun?
Aslında bu beş yıllık bir mesele. Açalım mı açmayalım mı diye düşündük hep.

*Beş yıllık mı? Alt tarafı bir hesap açacaksın, neydi bu kadar düşündüren seni?
Normal hayatta da kendi fotoğrafımı çekmem. Telefonuma bak, kendime ait çok az fotoğrafım vardır. E, kendi fotoğraflarımı paylaşma isteği de duymuyordum. Ama beş yıl sonunda “Artık açalım” dedim. Çünkü bir şeyleri duyurmak ve birinci ağızdan ifade etmek için uygun bir mecra. O sebeple profesyonel bir kararla girdim sosyal medyaya.

*Nasıl bir kullanıcı oldun?
Bebek adımlarıyla ilerliyorum sanırım.

*‘Stalk’lamalara başladın mı?
Haydaaaa… Ana sayfaya, ‘Keşfet’e düşenlere bakıyorum.

*Diyelim birini yanlışlıkla beğendin. Hemen takip eder misin yoksa panikle ‘like’ı geri mi alırsın?
Bu başıma geldi. Hemen like’ı geri aldım.

*Sosyal medya sana ne ifade ediyor?
Dürüstçe söyleyeyim; ben oyuncu olmasaydım sosyal medya kullanmazdım. Bir şey paylaşmakla ilgili derdim yok. İşimin sadece gereği olarak görüyorum.

*Kedin Feyyaz’ı sosyal medya paylaşımlarından tanıyoruz. O nasıl?
Feyyaz zaten Bodrum’da geçici olarak bakımını üstlendiğim bir kediydi. Orada birine sahiplendirdik. Benim Sefa isminde bir kedim daha var. 10 yaşını geçti, çok olgun. Aralarında yaş farkı var. Bir arada olmaları çok zordu.

Başucu kitabım ‘Don Kişot’

*Çok okuyormuşsun…
Evet, severim okumayı. Bana iyi geliyor. Çocukluğumdan beri, okuduğum şey neyse, sanki o dünyanın içinde olmamı sağlıyor.

*Nasıl başladı bu alışkanlık?
Ben memur çocuğuyum. Memur evlerinde küçük de olsa mutlaka bir kütüphane vardır. Eve belli bir saatte gelinir, kitap okunur. Bir de bizim dönemde Ankara’da kütüphane kültürü vardı. O yıllarda bu kadar kitapçı yoktu. Kütüphaneye gider, okur, sonra verir, yeni kitaplar alırdım.

*Paul Auster’ın ‘Karanlıktaki Adam’ kitabıyla bir karen çekiliyor ve kitap Arjantin’in en çok aranan kitabı oluyor…
Bak bu doğru mu bilmiyorum? Ama kitabın orada ‘bestseller’ (en çok satan) olduğu söylendi. Paul Auster’dan da bir DM falan gelmedi (gülüyor).

*En son ne okudun?
‘Lizbon’a Gece Treni’.

*Dönüp dönüp okuduğun başucu kitabın nedir?
‘Don Kişot’.

*Senin de zaman zaman değirmenlere başkaldırdığın oldu mu?
Ruhumda olabilir.

Âşıkken ruh ve beden birleşiyor gibi

*Ekranda birçok kez âşık adamları canlandırdın. Aşkı çözebildin mi?
Neredeee? Çözen var mı? Çözen varsa tanıştır.

*Ne ifade ediyor sana aşk?
Aşk bir arayış bence. Onu bulmak, hissetmeye çalışmak, kim olacağını merak etmek, bu inanılmaz ve bizi hayata bağlayan çok güçlü bir duygu. Aşkı yok saydığınızda hayata dair çok güçlü bir şey de sönmeye başlar diye düşünüyorum.

*Âşıkken nasıl biri olursun?
Her şeyin görüntüsü canlanıyor. Renkler, sesler, kokular… Sanki âşıkken ruh ve beden birleşiyor gibi. Aşk bittiğinde de o hissiyat zamanla kayboluyor.

*Sana böyle hissettiren bir aşk var mı peki hayatında?
Şu anda yok.

*O kadar çok kadın hayranın var. Hiç sevgilinle de görmedik. İdeal tipini bilmiyorum. Senin kalbini nasıl bir kadın çalar?
Bunu tarif edemezsiniz, etmeye başladığınızda bunun esiri olursunuz zaten. Kalp bu, kimin için atacağı belli olmaz…

10 yıl sonra da iyi şeyler yapacağımı hissediyorum

*Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih bölümü mezunusun. Oyunculuk planların arasında yok muydu o zamanlar?
Amatör olarak belediye tiyatrolarında bir şeyler yapıyordum. Kurslara gidiyordum. Ama profesyonel olarak öyle bir hayalim yoktu.

*Hangi noktada oyunculuk benim mesleğim olur dedin?
İstanbul’a gelip para kazanmaya başladıktan sonra bu mesleği yapabileceğimi anladım. Bir de sanırım Ankaralı ve memur çocuğu olmanın getirdiği bir şey de var. Hemen ‘oldu, yapacağım’ diyemiyorum. Biraz daha görerek karar vermeyi seviyorum.

*Bugünleri hayal eder miydin?
Bu şekilde değil ama bu mesleğe devam edeceğimi hissediyordum. 10 yıl sonra da oyunculukla ilgili iyi şeyler yapacağımı hissediyorum.

Kaynak: Hürriyet

Emre Karayel’den Babalık Hakkında Samimi Açıklamalar

Emre Karayel, Hülya Koçyiğit’in TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programına konuk oldu. Geçtiğimiz ay baba olan ünlü oyuncu Emre Karayel’den babalık hakkında samimi açıklamalar geldi. İşte ünlü oyuncun o açıklamaları;

Emre Karayel Baba Oldu

İlk bebeklerine kavuşmak için gün sayan çiftin heyecanlı bekleyişi sona erdi.

Ünlü Oyuncu Emre Karayel İle Gizem Demirci Nikahında Gülme Krizi…

Ünlü oyuncu Emre Karayel’in eşi Gizem Demirci, doğum için hastaneye yattı. Karayel de eşinin karnına sarılarak verdiği pozu, “Çok yakında!” notuyla Instagram’dan yayınladı. Dün Maltepe’de özel bir hastanede sezaryenle doğan, üç buçuk kilo ağırlığında ve 50 cm boyundaki erkek bebeğin adı Can oldu.

Emre Karayel’den Oğlu ile Yeni Paylaşım

Şimdilerde baba olmanın mutluğunu yaşayan Emre Karayel, bir aylık oğluyla verdiği pozu, takipçilerinin beğenisine sundu.

Ünlü ismin, “Dinlemeyi bileceksin” notunu düştüğü paylaşıma binlerce beğeni ve başta Karayel’in oyuncu arkadaşları olmak üzere birçok kişiden ‘Maşallah’ yorumu geldi.

49 yaşındaki Karayel, daha önce de baba-oğul pozlarını sosyal medya hesabından yayınlamış ve şu notu düşmüştü:

“Zamanın durduğu an… ‘Bebekler enerjinizi hissediyor’ derlerdi de inanmazdım. Oğlum ağladığında ona, ‘Babacığım yanındayız. Annen, baban seni çok seviyoruz. Korkma’ diyorum, susuyor yeminle.”

Instagram hesabında 177 bin takipçisi olan Karayel’in sosyal medya hesabından yayımladığı yeni gönderisi, kısa sürede 9 binden fazla beğeni aldı.

Emre Karayel Kimdir?

Emre Karayel’den Babalık Hakkında Samimi Açıklamalar

Kısa süre önce eşi Gizem Karayel’le oğulları Can Öcal’ı kucağına alan oyuncu, baba olmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirtti: “Babalık, anlatılmaz bir duygu, ancak yaşanır. Bunun mutluluğunu tarif edemem.” “Bir İstanbul Masalı” ve “Kurtlar Vadisi” dizilerinde peş peşe rol alan Karayel, o dönemi şöyle anlattı:

“O dönem neredeyse hayat duruyordu Türkiye’de. Bu diziler çok ciddi reytingler alıyordu ve İstanbul’a taşındıktan sonra İstiklal Caddesi’nde yürürken, sürekli kafalar dönmeye başlıyordu. Alışık olmadığım şeylerdi. Ama sonra alışıp, mesleğimizin bir parçası olduğunu öğrenince, işin güzel tarafı da bu oldu. Bu işin bize en büyük getirisi aslında maddi değil manevi. Elbette para kazanıyoruz. Ama o sevgisizlikten de çok korkuyoruz. Bizi motive eden dinamik ise sevenlerimiz.”

Acı Haberi Cem Yılmaz Duyurdu!…

0

Ünlü Senarist ve mizah yazarı Kemal Kenan Ergen, bugün yaşama veda etti. Acı haberi komedyen Cem Yılmaz sosyal medya sayfasından duyurdu…

Cem Yılmaz ‘ın Soluksuz Beklenen Filmi ‘Erşan Kuneri’ nin İlk Fragmanı Yayınlandı!…

Acı Haberi Cem Yılmaz Duyurdu!…

 ‘Kahpe Bizans’, ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’, ‘Hababam Sınıfı Merhaba’ ve ‘Ömerçip‘ gibi önemli yapımlara imzasını atan Kemal Kenan Ergen, bugün 55 yaşlarında yaşama veda etti. Usta Sanatçının vefat haberini komedyen Cem Yılmaz sevenlerine duyurdu…

İşte Cem Yılmaz ‘ın Kemal Kenan Ergen Paylaşımı;

Ünlü komedyen Cem Yılmaz yaptığı o acı açıklamada, Sevgili dostlarım, ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ filmini beraber yazarak beni sinemaya başlatan, dergicilikten ustam Kemal Kenan Ergen’i kaybettik. Çok çok üzgünüm. Tüm sevenlerine ailesine sabır diliyorum. Hep bizimle yaşayacak. Mekanı cennet olsun şeklinde ifade etti…

İrem Derici: “Çok Çok Üzgünüm…”

0

Cumartesi akşamı Sultangazi ‘de organizasyonu yapılan ünlü şarkıcı İrem Derici ‘nin konser yarıda kesildi. Usta şarkıcı İrem Derici: “Çok Çok Üzgünüm…” dedi. İşte Detaylar…

İrem Derici’den Beddua!

İrem Derici: “Çok Çok Üzgünüm…”

Ünlü pop müzik sanatçısı İrem Derici, dün akşam saatlerinde Sultangazi Yunus Emre Mahallesi ‘nde olan bir alışveriş merkezinde hayranlarıyla buluştu. Konser esnasında iki grup arasında sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma yaşandı. Çıkan tartışma çok kısa sürede yerini kavgaya bırakınca  kavga sonrası polis biber gazı kullanırken, ünlü şarkıcı konseri kesmek zorunda kaldı…

Bariyerler Havada Uçuştu…

Kavga esnasında bazı kişiler demir bariyerleri yerinden sökerek, karşı taraftakilere fırlatınca olanlar oldu. Emniyet kuvvetleri, tarafları ayırmak için biber gazı kullanırken, çıkan olayda bir kişi hafif şekilde yaralanırken, arbede sırasında bayılanların olduğu belirtildi.

İrem Derici yaptığı açıklamada: “Çok çok üzgünüm. Bu kadar büyülü bi’ enerjiyle başlayan, inanılmaz geçen bir konser, iki grubun birbirine girmesiyle korkunç bir hal aldı. En az Sultangazi halkı da benim kadar üzgün ve olanlardan bi’ haber. Tek dileğim herkesin sağ salim evine ulaşmış olması. En yakın zamanda canım ciğerim Sultangazim ile tekrar bi’ araya gelmek için gün sayıyorum. Lütfen kendinize dikkat edin…” ifadelerini kullandı…

İrem Derici kimdir?

Aziz 26. Bölüm Fragmanı Yayınlandı Mı? Efnan İle Aziz Atölye Sahipleriyle Birlik Oluyor!

0

Show Tv’nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Aziz, 25. bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Piere, Aziz’e pusu kurduğunu zannediyor. Ama maskenin altında başkasını görünce öfkeden deliye dönüyor. Aziz, kendisinin yerine geçen genci Piere’in elinden kurtarıyor. Efnan, atölye sahipleriyle tek tek konuşup onlara destek vereceğini söyleyip atölyelerini açmaları için yüreklendiriyor. Pamuk satıcıları pamuklarını Piere’e satmaktan vazgeçiyor. Efnan ile Aziz, atölye sahipleriyle birlik oluyor.

Cuma Dizileri 2022

Efnan İle Aziz Atölye Sahipleriyle Birlik Oluyor!

Aziz 26. bölüm fragmanı henüz yayınlanmadı. Efnan, Aziz’in ortadan kaybolmalarına canı çok sıkılıyor. Atölyeyi tek başına çekip çevirmekte zorlanıyor. Aziz, Efnan’la konuşup onun kendisi hakkında endişelenmemesini istiyor. Adem, Dilruba’nın gitmesiyle büyük bir çöküntü yaşıyor. Galip, Dilruba’nın gittiğini, onun gitmesine Adem’in izin verdiğini öğrenip oğluna çok kızıyor.

AZİZ 25. BÖLÜMDE BAŞKA NELER OLDU?

Piere, maskeli kişinin Aziz olduğundan emin ona bir tuzak kuruyor. Onu yakaladığını düşünüp zafer kazanmışcasına mutlu oluyor. Ancak, maskenin altından başka bir genç çıkıyor. Öfkeden deli olan Piere, genci konuşturmak için işkence yapıyor. O ise, Aziz’i ele vermiyor.

Aziz, onun daha fazla eziyet görmesine müsaade edemiyor ve onu Piere’in tuttuğu yerden kaçırıyor. Piere, meydana bir dar ağacı kurup hain olarak ilan ettiği maskeli kişiyi asacağını söylüyor. Aziz, Adem’i perişan halde buluyor. Adem, tüm başına gelenlerden Aziz’i sorumlu tutuyor. Ama Aziz yine de onu sakinleştirip ona destek oluyor.

Piere, Kenan’ı tehdit edip Mustafa’yı öldürdüğünü karısına söylemekle tehdit ediyor. Kenan’ın Mustafa’nın çocuklarına karşı davranışları değişiyor. Aziz, pamuk tüccarlarının sadece Piere’e pamuklarını satmasını onunda atölyelere istediği fiyattan pamuk satmasına artık engel olmak istiyor.

fnan’la konuşuyor ve atölye sahipleriyle konuşma görevini ona veriyor. Ankara’dan Efnan’a tam destek geliyor. Efnan, atölye sahipleriyle tek tek konuşup onlara tekrar atölyelerini açmak için destek vereceğini söylüyor.

Piere, durumu öğrenip pamuk tüccarlarını yanına çağırıp sadece kendisine pamuk satmalarını istiyor. Onlarda kabul ediyor. Piere, bir plan kurup belirlediği Türk köylerine maskeli adamlar gönderip köyleri yerle bir ettiriyor. Bir çok kişi çıkan yangında ya evsiz kalıyor. Ya da hayatlarını kaybediyor.

Olanlardan sonra Pamuk tüccarları Piere’e pamuklarını satmaktan vazgeçiyor. Arık atölyelerin açılmasına bir engel kalmıyor. Milan, Piere hakkında şikayet dilekçesi hazırlatıyor. Ona da durumu anlatıyor. Onun yaptıklarına kayıtsız kalamayacağını söylüyor. Piere, iyice köşeye sıkışıyor.

Aziz 25. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! Aziz Piere’in Zulmüne Boyun Eğmiyor!

Üç kız Kardeş 12. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! Somer Türkan’dan Vazgeçemiyor!

0

Kanal D’nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Üç Kız Kardeş, 12. yeni bölümüyle 17 mayıs salı günü ekrana gelecek. Dizinin yeni bölümünde; Somer, Türkan’a aşık olduğunu itiraf eder. Ama Türkan, Somer’in sevgisine inanmaz. Somer annesine, Türkan’la evliliğine bir şans daha vermek istediğini söyler. Rüçhan ise buna karşı çıkar. Nesrin, kızının yuvasını kurtarmak için uğraşır. Türkan annesine, Somer’e inanmadığını bu evliliği bitirmek istediğini söyler. Mahkeme günü gelir. Mahkemede Türkan’ın kararı ne olacak? Üç Kız Kardeş 12. bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Somer, Türkan’dan vazgeçemiyor.

Salı Dizileri 2022

Somer Türkan’dan Vazgeçemiyor!

Üç Kız Kardeş 12. bölüm 2. fragmanında; O geceyi Türkan ile Somer birlikte teknede geçiriyor. Sabah olduğunda Türkan, Somer’in onu evlendikleri günü bıraktığı gibi yalnız bırakıp gidiyor. Somer, Türkan’ın gönlünü kazanmak için Serdar ile Hakan’la birlikte onun evinin balkonunun altında serenat yapıyor. Türkan’ın boşanma evrakı Sadık’ın eline geçiyor.

İşte Üç Kız Kardeş 12. bölüm 2. fragmanı…

ÜÇ KIZ KARDEŞ 11. BÖLÜM ÖZETİ!

Türkan, baba evine döner. Nesrin, kızının yuvasını kurtarmak için Nezahat’ten yardım ister. Borç harç Rüçhan’ın istediği altınların bir kısmını ayarlayan Nesrin, Nezahat’ten altınları Rüçhan’a gönderir. Rüçhan, Nezahat’ı özellikle bekletir. Geldikten sonra altınları saymadan hizmetçisine verip ondan altınları çalışanlara dağıtmasını ister.

Nezahat, çok bozulsa da Nesrin’le onu buluşturup konuşturmak için evine çağırır. Rüçhan, Nezahat’in evine gider. Uzlaşmak için gelmediğini söyleyip Nesrin’e, Türkan’ın kendisi için bittiğini söyler. Somer ise, Türkan’ı sevdiğini anlayıp onunla konuşmak için sürekli arr. Ama Türkan onun telefonlarını açmaz.

Somer, Hakan ile Serdar’ı tekneye çağırıp Türkan’la konuşmak için bir plan yapar. Nesrin, çocuklarını bayram alışverişine çıkartır. Türkan, ailesine yük olmuş gibi hissedip kendisine hiçbir şey almaz. Kızlar Mesut’a kıyafet alıp onu mutlu eder. Nesrin, Rüçhan’la konuştuklarını Sadık’a söyleyemez.

Nezahat yokken Fatih eve girip sakladığı paraları alıp çıkar. Rüçhan, Fatih’i arayıp yanına çağırır. Ondan, ev hissesi için dava açmasını ister. Fatih’e, evin değerinden çok fazlasını ona vereceğini söyleyip evi almak istediğini söyler. Parayı duyan Fatih, Rüçhan’ın teklifini kabul eder.

Daha sonra Rüçhan, Mine’yi yanına çağırıp ona karnındaki bebeğin oğlundan olup olmadığını sorar. Mine, kocasının çocuğu olmadığını bunu bildiği için karnındaki çocuğa babalık etmek istediğini söyler. Rüçhan, Mine’ye inanıyor ve ona müstakbel gelini olmasını istediğini ilan eder. Somer, Türkan’ı kaçırıp tekneye götürür. Ona aşkını ilan edip sarılır.

Üç Kız Kardeş 12. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! Türkan Somer’den Boşanacak Mı?