Sıla- Ahmet Kural arasında yaşananlar gündeme bomba gibi düşerken, şimdide tarafların Avukatlarının kavgası gündemde yerini aldı. Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nun Ahmet Kural’dan şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sürerken, iki ünlü ismin avukatları birbirine girdi. Detaylar Haberimizde…
Son dönemin en çok konuşulan olaylarından biri şüphesiz Sıla ile Ahmet Kural arasında yaşananlar oldu! Sıla ile Ahmet Kural 2017 yılında aşk yaşamaya başlamış, evlenecekleri konuşulan çift 2018 yılının Şubat ayında ayrılmışlardı. Aşk yaşayan çift, ayrılığa fazla dayanamayıp kısa süre sonra barışmışlardı. Şarkıcı Sıla, Oyuncu Ahmet Kural’dan şiddet uyguladığı iddiasıyla şikayetçi olmuştu. Ünlü şarkıcı Sıla, oyuncu sevgilisi Ahmet Kural’dan şiddet gördüğünü iddia ederek 3 ay uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Yaşanan olaylar sonrası Sıla ve Ahmet Kural’ın Avukatlarının açıklamalarının ardı arkası kesilmedi. Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nun Ahmet Kural’dan şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sürerken, iki ünlü ismin avukatları birbirine girdi. İşte Detaylar…
Sıla’nın avukatı Rezan Epözdemir, bugün yazılı bir açıklama yaptı…
Ahmet Kural’ın avukatı Sibel Aydın’ın ” Sıla hanımın avukatıyla ilgili meslektaşımı İstanbul Barosu’na şikayet edeceğim. Herhangi bir asılsız itham, iftira hakaret nedeniyle uğrayacağı her türlü konuda yasal sürece yarından itibaren derhal başlayacağız.” sözlerine yanıt geldi. Şarkıcı Sıla’nın avukatı Rezan Epözdemir, bugün yazılı bir açıklama yaparak suçlamalara cevap verdi. İşte o açıklamalar…
İşte o açıklamalar…
Ahmet Kural vekili meslektaşımızın bugün adliye çıkışında yapmış olduğu açıklamaya cevap verme zarureti hasıl olmuştur. Öncelikle müvekkil Sıla Gençoğlu’nun kendisinin ve ailesinin yaklaşık 6 yılı aşkın süredir vekilliğini yapmaktayız. Kendisinin taraf olduğu önceki hukuki süreçlerde olduğu gibi maruz kaldığı şiddete ilişkin derdest olan soruşturma dosyasında da tam ve gereği gibi kanundan kaynaklı avukatlık görevimizi özenle ifa etmeye çalışıyoruz. Ahmet Kural vekilinin şahsıma karşı baro nezdinde şikayet hakkını kullanacağına ilişkin ifadesi başta basın mensupları olmak üzere kadına karşı şiddete toplumsal duyarlılık gösteren bütün kesimlere verilmek istenen bir mesajdır. Şüphesiz ki şikayet hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. Ahmet Kural vekili hak arama özgürlüğü kapsamında her türlü hukuki başvuruda bulunabilir. Bu kapsamda Ahmet Kural vekilinin adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, soruşturmanın gizliliğini ihlal ile iftira mahiyetindeki davranış ve söylemleriyle ilgili biz de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Baro nezdinde gerekli hukuki başvuruları yapacağız. Son tahlilde şiddeti meşrulaştırmak ve meseleyi özünden ayırmak suretiyle kişiselleştirmek yerine, hukuki sürecinin bir an önce tamamlanarak, adaletin tecelli edeceğine ve maddi gerçeğin ortaya çıkacağına olan inancımız tamdır. Yargılama makamlarının vereceği her türlü karar tarafımızca saygıyla karşılanacaktır. Gereği kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunulur.
Ekranın usta oyuncularından Zerrin Tekindor, gündemde iddialı açıklamaları ile gündemde yerini aldı. Zerrin Tekindor tiyatro sahnelerinde 30 yılı aşan bir kariyere sahip… Aynı zamanda kişisel sergiler açan, tabloları iyi satan usta bir ressam. Ve şimdi oğlu Hira Tekindor’un yönettiği “Arzu Tramvayı”yla sahnede, “Müslüm” filminde canlandırdığı Muhterem Nur rolüyle beyaz perdede yerini aldı. Usta sanatçı Zerrin Tekindor, Cengiz Semercioğlu ile röportajında samimi açıklamalarda bulundu. İşte usta sanatçıdan çok konuşulacak açıklamalar…
◊ “Dinliyorum” deseydiniz inanmayacaktım zaten… Çünkü entelektüel kesim uzun yıllar Müslüm Gürses’e mesafeli durdu…
– Evet, dinlemiyordum ama onun ne kadar çok sevildiğini biliyordum. Herkes, buna benim kendi arkadaşlarım da dahildir, Müslüm Gürses için “Böyle bir ses, böyle bir yorum yok” dediklerini duyardım.
◊ Şarkılarını hiç mi bilmiyordunuz?
– Hiç… Sadece konserlerindeki olayları biliyordum. Ama yine de onu televizyonda izlediğim zaman, çok tuhaf bir samimiyeti olduğunu görürdüm. Ne kadar enteresan bir karakter diye düşünürdüm. Hoşuma giderdi.
◊ Filmden sonra Müslüm Gürses’le ilgili fikriniz değişti mi?
– Değişmez olur mu? Şimdi müziklerinin neredeyse hepsini biliyorum diyebilirim. Hayatına daha hakimim. Ama Müslüm Gürses’in değeri bilinmedi de diyemeyiz. Bana öyle gelmiyor açıkçası. Çünkü etrafımdan hep onun ne kadar başarılı olduğunu duydum…
◊ Zaten son 10 yılında entelektüel kesimin de ona bakış açısı değişmişti…
– Evet, o popüler şarkıları söylemesi filan, acayip doğru projelerdi.
◊ Şimdi en sevdiğiniz Müslüm Gürses şarkısı hangisi?
– Nilüfer…
Hiç 21 yaş ufak sevgilim olmadı…
◊ Muhterem Nur’la hiç bir araya geldiniz mi?
– Gelmedik. Yönetmenimiz Ketche’ye “Eğer uygunsa, o da böyle bir şey isterse Muhterem Hanım’la tanışabilirim” dedim. Ketche, “Filmde birebir Muhterem Nur görmek istemiyorum. Bu kadar acılar yaşamış karakterin iyisiyle kötüsüyle hep yanında olan bir kadın görmek istiyorum” dedi.
◊ Ya beğenmeseydi performansınızı Muhterem Hanım?
– Yok, Muhterem Hanım’la telefonla konuştuk. Çok zarifti. O kadar mutlu eden bir telefon konuşması oldu ki benim için.
◊ Nasıl bulmuş sizi?
– O kadar hoş cümleler kurdu ki bana, uçtum tabii. Sonuçta tiyatroda oynadığımız karakterler, hâlihazırda yaşamıyor. Sizin hayal gücünüze kalmış tarafları var. Fakat burada yaşayan bir kadın var. Ve filmde kendini izledikten sonra bana, “İçime mi girdiniz Zerrin Hanım, ne yaptınız? O kadar mutlu oldum ki, sizden başkasını düşünemezdim” dedi. Bütün bunlar beni çok mutlu etti. Ben de ona “Başka kim ne derse desin, umurumda değil. Siz bunları söylüyorsanız yeter” diye karşılık verdim.
◊ Müslüm Baba’nın hayatında en çok sizi etkileyen ne oldu?
– Tek bir şey söylemek imkânsız. O kadar enteresan bağlantılar, o kadar ilginç virajlar almış ki… Hepsi çok ilginç. Hakikaten birisi gelip, “Böyle bir senaryo yazdım” dese, inandırıcı gelmez. “Hadi canım artık, o kadarı da olmaz” dersin.
◊ Hayatınızda hiç 21 yaş ufak sevgiliniz oldu mu?
– Yok. (Gülüyor)
◊ Muhterem Nur ve Müslüm Gürses’in arasındaki bu yaş farkını nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Bilemiyorum… İnsanların arasındaki denge, kendilerine kalmış bir şey. Onlar memnunsa, kimseye bir şey demek düşmez.
◊ Müslüm Gürses’i canlandıran Timuçin Esen’le bu büyük aşkı nasıl yorumladınız?
– Hakan Günday, senaryoyu çok güzel yazmış. Oradan yola çıktım. Senaryo ne diyorsa, öyle ilerledim.
Ben rolüme evde hazırlandım!
◊ Müslüm Gürses’in Muhterem Nur’a tokat attığı bir sahne var. Yanlışlıkla vuruyor Muhterem Hanım’a değil mi?
– Yok, bile isteye…
◊ Öyle mi, ben yanlışlıkla diye biliyordum.
– Tabii kime tokat attığını bilmiyor. Ama yanlışlıkla atılan bir tokat değil.
◊ Timuçin’e ‘Nasıl çektiniz, Zerrin Hanım’ı tokatladınız mı’ diye sordum.
– Yok, bu işin bir sürü hilesi var.
◊ Sizi en çok zorlayan sahne hangisiydi peki?
– Aslında tokat sahnesinden çok korktum. Çünkü hayatımda böyle bir şey bilmiyorum. (Gülüyor)
◊ En ufak bir şiddet görmediniz mi?
-Hayatımda kolumu tutup sarsan bile olmadı. Hatta “Sen bir sus” diyen bile…
◊ Belki de sizin o naif haliniz dedirtmiyor…
– Belki de… Ama ben de zarif kişileri severim zaten. (Gülüyor)
◊ Müslüm rolü için Los Angeles’ta oyuncu koçundan eğitim alan Timuçin Esen, “Çok deneyimli oyuncular bile roller üzerine koçlarla çalışır” açıklamasını yaptı. Siz nasıl hazırlandınız Muhterem Nur rolüne?
– Valla ben kendim evde hazırlandım. (Gülüyor) Hiç öyle bir şey düşünmedim bile…
Timuçin çok doğru bir tercih…
◊ Timuçin Esen’le daha önce hiç beraber çalışmış mıydınız?
– Hayır.
◊ Oyunculuğunu biliyor muydunuz?
– “Gönül Yarası”ndaki performansını çok beğenmiştim. Onun dışında televizyonda yaptığı birkaç işi biliyorum ama sürekli takip etmedim. Çekimler başlamadan önce bana Müslüm Gürses’i onun oynayacağını söylediler, “Çok doğru bir tercih” dedim.
◊ Müslüm Baba’nın aşırı fanatik hayranları var…
– Var, gördüm Adana’da (Gülüyor) İnanılmazlar. Öl de ölürler.
◊ Hayranlarından “filmde yanlış anlatmışsın” diye tepkiler gelir diye korkmadınız mı?
– Olabilir, herkesin algısı farklı. İnşallah herkesi mutlu eden bir film olur.
“Aşk- Memnu” büyülü bir işti…
◊ Ekrana yeni bir işle gelmeye hazırlanıyorsunuz…
– Evet, Ay Yapım’ın “Şahin Tepesi” diye bir dizisinde rol alacağım. Hilal Saral yönetecek. Çekimleri devam ediyor, birinci bölüm bitmek üzere. Çok zevkli gidiyor. Ta “Aşk-ı Memnu” dizisinden beri Ay Yapım’dakilerini tanıyorum. Oradaki konforu, rahatlığı ve arkadaşlığı her zaman sevdim. Gene mutlu mutlu çalışıyorum.
◊ “Aşk-ı Memnu”nun sihri neydi, onun gibi dizi 10 yılda bir geliyor…
– O büyülü bir şeydi. Ama Hilal de o kadar her detayıyla ilgilendi, o kadar güzel bir iş yaptı ki…
◊ Setlerdeki taciz olaylarına ne diyorsunuz?
– Olacak iş değil Ne mutlu ki, hiç tanık olmadım. Gerçi normali bu. Bir daha ne duyarız ne de yaşarlar.
◊ “Arzu Tramvayı”nın yönetmenliğini oğlunuz Hira Tekindor yapıyor… Yönetmen mi anneye söz geçirir, anne mi yönetmene?
– Her zaman yönetmenin istedikleriyle yola çıkılır. Oyuncularının fikirlerini de almaya açık bir yönetmense, hep birlikte devam eder ama son kararları yönetmen verir tabii.
◊ 9-13-30 Kasım’da yine Uniq Hall’de sahneleyeceksiniz oyunu… Oyun öncesi bir uğurunuz var mıdır ya da “asla yapmam” dediğiniz bir şey?
– Oyundan önce bir kere mutlaka dekorun açılarını ve sahnede kullandığım aksesuvarları kontrol ederim.
5 Kasım Pazartesi 2018 Reyting Sonuçları Açıklandı! Peki kıyasıya süren zirve yarışının sahibi kim oldu? Çukur mu? Söz mü? İşte 5 Kasım Reyting Sonuçları…
Ne mutlu ki böyle bir eşim var! Romantik şarkıların sevilen sesi Gökhan Tepe, 3 yıl aradan sonra çıkarttığı yeni albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Albüm vasıtasıyla bir röportaj veren Gökhan Tepe, evliliğinden Beşiktaş aşkına kadar bir çok soruya samimi cevaplar verdi. İşte haberimizin detayları…
Ne mutlu ki böyle bir eşim var! Romantik şarkıların en sevilen seslerinden birisi olan Gökhan Tepe, verdiği 3 yıllık uzun aradan sonra yeni albümünü hayranlarıyla buluşturdu. Hem kendi seslendirdiği hem de başkalarına verdiği romantik şarkılarla çok sevilen ünlü şarkıcı Gökhan Tepe, Hürriyet Gazetesinden Tülay Demir’e oldukça samimi açıklamalarda bulundu. İşte sevilen şarkıcının o röportajı…
◊ Hoş geldiniz, safalar getirdiniz de nerelerdeydiniz bunca zaman? Bir önceki albümün üzerinden 3 yıl geçmiş… Bu ara müzik sektörü için fazla uzun değil mi?
– 3 yıl değil o ara aslında. 2015’te albümüm çıktı, sonraki 1.5 yıl da klipler ve albüm tanıtımıyla geçti. O açıdan bakarsanız 1.5 yıllık bir sessizlik sadece.
◊ Normal yani…
– Tabii normal. O 1.5 yıl da zaten yeni albümün 10 şarkısını inşa etmekle geçti. 20’ye yakın şarkı çıktı, onların arasından seçim yaptım. Aranjman süreci falan da dersek, normal. Hem de çok normal.
◊ Bir saniye, ben takıldım ama. Günümüz müzik sektörü için 1.5 yıllık sessizlik de fazla. Artık herkes birkaç ayda bir yeni single çıkarmayı tercih ediyor.
– Doğru tabii, artık kimse 1.5-2 yıl ara vermiyor. Çoğu maksimum 6 ayda bir yeni şarkı çıkarıyor. İtiraf edeyim, bu durum son dönemde bana da mantıklı gelmeye başladı.
◊ Düşüncelerinizi değiştiren ne oldu?
– Özlem güzel şey ama benim gibi sürekli müziğin içinde olmak isteyen biri açısından o süre uzun gerçekten. Sürekli üretiyorum, sürekli beste yapıyorum. Söz yazarı arkadaşlarla disiplinli bir çalışma içindeyiz, neredeyse 10 günde bir yeni şarkı çıkıyor. O açıdan yani…
Müzikal anlamda daha olgun bir süreçteyim
◊ Bir de “yeni dönem” iddiasıyla döndünüz ya, acaba dedim o arada başka kararlar aldınız, sevenlerinız için sürprizler falan mı hazırladınız?
– Yok, yok öyle bir şey.
◊ Nedir o halde bu yeni dönem meselesi?
– Bu albümü hazırlarken çok daha tecrübeli bir müzisyen olduğumu hissettim. Müzikal anlamda daha olgun bir süreçteyim. Yeni dönemden kastım o.
◊ Siz bestelerinizi kendinize saklamıyorsunuz, birçok ünlünün hit’inde de imzanız var. O şarkılar, ısmarlama mı yazılıyor? Gelip size sipariş veriyorlar da ona göre mi beste yapıyorsunuz?
– Biz aslında gönlümüze göre şarkı yapıyoruz, sonra o eser şarkıcısını buluyor. Bana gelen, şarkıyı dinlediğinde kendine uyup uymadığını hissedebiliyor. Yine de bu genel bir kural değil.
Türkan, kilometre taşı şarkılardan biri oldu
◊ İstisnalar oluyor yani…
– Oluyor. Mesela Ebru Gündeş için bir şarkı bestelerken, onun sesini düşünüyorum. “Teşekkür Ederim”, “Araftayım” bu şekilde hazırlandı. Ama yine de çoğunun çıkış noktası, içimizden gelen ilk safiyane duygudur. Samimi duygularla besteliyoruz, sonra “Bu şarkı Ebru’ya doğru gitti, bu biraz Funda Arar gibi, bu tam Demet Akalın’lık” diye düşünüyoruz. Doğru seçimler yapmayı başarıyoruz, sanırım farkımız bu. Her şarkımızı herkes okusun gibi bir derdimiz yok. Her şarkı herkese yakışmıyor çünkü. Her güzel şarkıyı herkes söylememeli.
◊ Sadece pop beste mi yapıyorsunuz? Mesela türkü çıkmaz mı sizden?
– Çıkar, türkü bestelediğim de oldu zaten. Tırnak içinde “sanat müziğivari” diyeyim, ukalalık etmemek adına yani, “Veda Makamı” diye bir bestem var. Bunun dışında pop ile Türk müziğinin bir arada olduğu…
◊ “Türkan”…
– Bravo. Evet “Türkan” var… Müzikte kilometre taşı şarkılar vardır ya, onlardan biri oldu. Farklı bir tarzdı ve 7’den 70’e herkese ulaştı. Bu besteyi çıkarabildiğim için çok mutluyum.
◊ Sözler kime aitti?
– Ayla Çelik’e. Yıllardır uyum içinde çalışıyoruz onunla.
Araftayım, depresyon şarkısıdır!
◊ “Yaz 2018”de nasıl bir Gökhan Tepe var?
– Yüzde 90 romantik bir albüm yine. Çok kaliteli, çok klas şarkılar var. Dört mevsimi yaşatan, çok yönlü bir albüm diyebilirim. Sözlerde yine Ayla Çelik, Şebnem Sungur ve Serdar Aslan imzası var.
◊ Gökhan Tepe şarkısı denince “Kesin romantiktir, slow’dur” diyorum ben. Neden bu algı?
– Duygusal, romantik bir insanım, şarkılarımda da bunu yaşatmayı çok seviyorum. Bazen de “Araftayım” gibi çalışmalar çıkıyor…
◊ “Araftayım” gibi derken…
– Sertleşebiliyoruz, depresifleşebiliyoruz yani. O bir depresyon şarkısıdır neticede. “Bir haftayım, 10 günüm, son günüm hatta. Belki ölmek için bile yardımın gerek”… Bu sözler depresif değil mi sizce?
◊ O şarkının sözleri kimindi?
– O da Şebnem’in sihirli kaleminden, kalbinden çıktı.
◊ Yine böyle bir hit geliyor, eli kulağında diyeceğiniz bir çalışma var mı ufukta peki?
– Var. Sevgili Ebru Gündeş’in albümü geliyor, altı beste aldı benden. Dördünün sözü Şebnem Sungur’a, ikisinin sözü Ayla Çelik’e ait.
◊ Albümün çıkış tarihi de epey yaklaştı diye duydum…
– Valla bana kimse bir şey söylemedi, ben de sormadım.
Şarkılarım eşimin eleştirmesinden çok hoşlanırım!
◊ Yeni evli sayılırsınız…
– 2016… Yeni sayılır mı, evet aslında.
◊ Eşiniz de müzisyen, değil mi?
– Öyle.
◊ İki müzisyen aynı çatı altında… Ev ortamı renkli olsa gerek…
– (Gülüyor)… Renkli, keyifli… Birlikte müzik yapıyoruz. O yan flüt çalıyor, ben gitar. Çok eğlenceli oluyor. Onun öğrencileri var bir de. Eğitim vermeyi seviyor, oradan besleniyor.
◊ Siz nasıl besliyorsunuz?
– Duygularımı şarkılarımla paylaşarak.
◊ O paylaşımlara eşinizin müdahalesi oluyor mu?
– Fikir veriyor tabii. Bestelerimi ilk ona dinletirim, ne düşündüğünü sorarım. Şarkılarımı eleştirmesinden çok hoşlanırım çünkü gerçekten güzel yönlendirmeler yapar. O açıdan da şanslıyım. Ne mutlu ki böyle bir eşim var.
Gökhan – Aylin Tepe
Çocuğun yavaş yavaş zamanı geliyor!
◊ Onlarca kişi sormuştur, ben eksik kalmayayım. Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
– Doğru, bu soruyu sık sık duyuyoruz (gülüyor).
◊ Cevap?
– Evliliğimizin ikinci yılı bitti bu yaz, üçüncü yıldayız. Yavaş yavaş zamanı geliyor artık. Evlenir evlenmez çocuk sahibi olalım demedik, biraz birbirimize vakit ayırmak istedik.
Çocuk istiyoruz onda sıkıntı yok ama çok mu acelemiz var, hayır. Çocuğun olduktan sonra tüm hayatın o oluyor, onun geleceği için mücadele ediyorsun ya. Biz biraz evliliğin tadını çıkaralım diyoruz. Yoksa ailemizi büyütmeyi tabii ki yürekten istiyoruz.
O sofrayı kurarsa ben toplarım!
◊ Mutfak işleriyle aranız nasıl?
– Benim yemekten anladığım makarna ve kızartmadan ibaret. Ama eşimin repertuvarı geniştir (gülüyor).
◊ Evde iş bölümü yapıyor musunuz?
– O sofrayı kurarsa ben toplarım. Her işi kadın yapar, hanım evi çekip çevirir diye düşünen biri değilim. Öyle bir şey yok zaten… Paylaşıyoruz hayatı biz. Olması gerektiği gibi.
Fikret Başkan eşimi “Gelinim” diye sever…
◊ Eşinizle ortak bir sevdanız da varmış…
– Doğru. Siyah-beyaz sevdası… İkimiz de Beşiktaşlıyız.
◊ Beşiktaş demişken, buradan Fikret Orman’a da saygılarımızı iletelim…
– Tabii, başkanımıza sevgiler, selamlar. O da Aylin’i “gelinim” diye sever sağ olsun. Beşiktaş camiası benim ikinci ailemdir.
◊ Müzik dışında birlikte neler yapmaktan hoşlanırsınız?
– Film izlemekten. Seyahat de eşim sayesinde edindiğim bir hobi oldu.
Ahmet ve İsmail kadın dövmesini iyi bilirler! Ünlü şarkıcı Sıla’nın geçtiğimiz günlerde oyuncu sevgilisi Ahmet Kural’dan şiddet gördüğünü iddia ederek savcılığa başvurmasının ardından, Kural’a olan tepki çığ gibi büyüyor. Yaşanan bu darp olayından önce basına yansıyan ünlü haber sunucusu İsmail Küçükkaya’nın da eşine karşı şiddet uyguladığı iddiası hakkında bir yazı kaleme alan Mevlüt Tezel, “Ahmet ve İsmail kadın dövmesini iyi bilirler” diyerek oldukça sert bir tepki gösterdi. İşte haberimiz…
Ahmet ve İsmail kadın dövmesini iyi bilirler! Basında büyük yankı uyandıran Ahmet Kural’ın şarkıcı Sıla’yı darp ettiği iddialarının ardından bir yazı kaleme alan usta gazeteci Mevlüt Tezel, geçtiğimiz aylarda eşini dövdüğü iddiasıyla gündeme bomba gibi oturan ünlü haber sunucusu İsmail Küçükkaya’nın yaşantılarını karşılaştırdı.
İşte Mevlüt Tezel’in kaleme aldığı tepki dolu yazısı…
En büyük ortak özellikleri kadına şiddet uygulamaları!
“Ahmet Kural, 1982 tarihinde, emniyet müdürü babasının görev yeri olan Kütahya’da dünyaya geldi.
Konservatuvarda okuyan ablasının etkisiyle oyuncu olmaya karar veren Kural, lise yıllarında tiyatro çalışmalarına katıldı. Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü’nü bitirdi ve Bilkent Üniversitesi’nde master yaptı.
‘İşler Güçler’ dizisi ve ‘Çalgı Çengi’ filmiyle popüler oldu. ‘Düğün Dernek’ serisiyle en çok kazanan oyuncular arasına girdi, reklamlarda oynadı. Sıla ile sonu kötü biten fırtınalı bir aşk yaşadı.
İsmail Küçükkaya, 1972 yılında Kütahya, Simav’da doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Kütahya’da tamamladı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. 1991 yılında Hürriyet Gazetesi’nde muhabirlik yaparak gazetecilik mesleğine başladı. 2008 yılında Akşam Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni oldu. 2013’te FOX Televizyonu’na geçti, ‘Çalar Saat’ adlı programı sunmaya başladı. İlk evliliğini 2002 yılında noktaladı. Eda Küçükkaya ile olan ikinci evliliği ise iki yıl sürdü.
İkisi de iyi eğitim aldı, mesleklerinde başarılı oldular. En büyük ortak özellikleri ise kadına şiddet uygulamaları…
Fiziksel şiddet konusunda Ahmet bir adım önde; Sıla’ya yaklaşık 45 dakika fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladı.
Ahmet, Sıla’yı tekme tokat döverken sesi komşulara kadar ulaştı. Sıla, Cumhuriyet Savcısı’na verdiği ifadede Ahmet Kural tarafından vücudunun çeşitli yerlerine yumruk, tekme ve tokat yemek üzere darp edildiğini söyledi. İfadede, Ahmet’in elinde küllük olduğu sırada Sıla’ya “Git buradan, seni öldürürüm” dediği de yer aldı.
İsmail ise zor kullanma ve tehdit konusunda Ahmet’ten bir adım arkada ama o da gerektiğinde yumruklarını konuşturuyor. İsmail, ilk şiddet olayında evde perde açık olduğundan Eda Küçükkaya’yı kafasından tuttu, ağzını kapadı ve kimse görmesin diye kütüphaneye doğru sürükledi.
İkinci şiddet olayında ise İsmail, eşinin kollarını tırnakladı, yüzüne yumruk attı. Dava dilekçesinde ayrıca İsmail’in, eşine “Şu anki konumum olmasa senin yüzünü gözünü dağıtırdım” dediği bilgisi yer aldı. Üçüncü olay Mersin’deki festivalde yaşandı. İsmail, yine eşinin yüzüne yumruk attı. Eşi bebek istemesine rağmen İsmail “Artık çocuk da olmaz. Ben evlilik adamı değildim, niye evlendim, hiç evlenmeyi düşünmüyordum” dedi.
Kadına şiddet konusunda İsmail edebiyat parçaladı!
İsmail kadına şiddet konusunda ekranda sürekli nutuklar attı. ‘Şiddete uğrayan kadını değil; şiddet uygulayan erkeği teşhir etmeliyiz’ diye tweet’ler paylaştı. Ahmet de kadına şiddet konusunda duyarlıydı ama İsmail gibi edebiyat parçalamadı.
Ahmet, Sıla’yı deliler gibi sevdi ama ikilinin aşkı Sıla’nın başka bir erkekle görüntülenmesiyle son buldu. Tekrar barıştılar ama çok geçmeden herkesin bildiği o korkunç olay yaşandı. Ahmet, basına yaptığı açıklamada aldatıldığını ve bunu Sıla’dan öğrendiğini ima etti.
İsmail ise nişan yüzüğü dahi takmadı.
Mesleği ve geliri nedeniyle eşi Eda’yı küçük gördü. Düğün günü bile Bodrum’da eşine kötü davranan İsmail, otel görevlilerinin yanında kuaför yüzünden eşine bağırdı. Evlendikten sonra İsmail’i eski sevgilileri aramaya başladı.
Giyinip süslenip ünlü mü olacaksın?
‘Hayranlarım’ ifadesini kullandığı başka hanımlar ile olan samimi görüntüleri Instagram’a koydu. Davetlere eşini götürmeyen İsmail, “Senin ne işin var, giyinip süslenip ünlü mü olacaksın, gittiğim her yere seni de mi götüreceğim” diyerek duygusal şiddet uyguladı.
Ahmet, Sıla’yı dövdüğü ortaya çıkınca sanatçısından siyasetçisine kadar toplumun her kesiminden büyük tepki gördü. Sosyal medyada linç edildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile Sıla’yı aradı, geçmiş olsun dileklerini iletti.
Twitter’da ‘Yalnız değilsin #Sıla’ diye açılan hashtag, TT oldu. Ahmet’in reklam anlaşmaları iptal edildi, sinema ve TV projeleri şimdilik rafa kaldırıldı.
İsmail ise muhalif gazeteci olduğundan sosyal medyada linç edilmekten yırttı. Ahmet’i yerin dibine sokanlar, İsmail’i kınayan tek bir Tweet bile atmadılar.
Kılıçdaroğlu, Eda Hanım’ı aramadı!
Muhalif medyayı geçtim, ana akımdan bile bazı gazeteler İsmail’in eşini dövmesi olayında fikri takip yapmadılar. Kadına şiddet olaylarında nutuklar atan birçok köşe yazarı, tek bir satır yazmadılar. Hatta ‘Yok canım İsmail öyle şey yapmaz. İsmail muhalif olduğu için yıpratılıyor’ diyenler oldu.
Muhalif olunca kadın dövmek mübah mı?
Ahmet, hatasını kabul etti, “Bu olaydan ben de çok ders çıkardım. Başta Sıla olmak üzere tüm kadınlardan özür diliyorum” dedi. İsmail ise özür dilemedi, eşinin dava dilekçesinde ayrıntılı olarak anlattığı her şeyi inkar etti, mahkemenin yayın yasağının arkasına sığındı ve “Dövme falan yok, işin içinde başka maksatlar var” dedi. Tüm bu yaşananlardan sonra geri şu soru kaldı: ‘Yoksa muhalif olunca kadın dövmek mübah mı?’
Son dönemin tanınmış isimlerden olan şarkıcı aynı zamanda oyuncu Serel Yereli kimdir? Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, zaman zaman basında çıkan haberleriyle çok konuşulan, gündemde olmayı başaran biri. Şu sıralar çok konuşulan isim Serel Yereli kimdir ? Detaylar haberimizde… Bugün Doğan Ünlüler
Serel Yereli Nerede Doğdu? Serel Yereli kaç yaşında? Serel Yereli hangi burç? Serel Yereli Kimdir?
Ünlü oyuncu ve şarkıcı olan Serel Yereli 19 Nisan 1995 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi.Aslen İzmirli olan ünlü oyuncu ve şarkıcı 23 yaşında ve boğa burcudur.
Serel Yereli Kimdir?
Tam ismi Buse Serel Yereli olan güzel oyuncu küçük yaşlarından itibaren müziğe ve tiyatroya son derece ilgi duyan biri olmuştur. Serel Yereli, küçük yaşlarda iken Bilim Çocuk Şenliği kapsamında Uzay Gemisi çalışması ile TUBİTAK tarafından ödül almıştır. Başarılı bir çocuk olan Serel Yereli, oyunculuk sinyallerini küçük yaşta göstermiştir. Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölüm’ünde eğitim hayatına devam eden Serel Yereli, babasını 16 yaşındayken ani bir kalp krizi sonucu kaybetmiştir. 2012 yılında “O Ses Türkiye” yarışmasına katılan ünlü oyuncu yarışmada pek başarı gösterememiş olup , ilk turda elenmiştir.
Serel Yereli Kariyeri
Serel Yereli İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca olmak üzere tam 4 dil biliyor.
Craft Atölye ve Bahar Kerimoğlu’ndan oyunculuk eğitimi de almıştır.
2016 yılında televizyon dünyasına adım atan Serel Yereli, Kanal D ekranlarında yayınlanan “Bodrum Masalı” dizisi ile birlikte ilk defa profesyonel oyunculuk hayatına başlamıştır. Bir Bodrum Masalı adlı dizide, zengin ama mutsuz Alara karakteriyle dikkat çekmişti. Çok izlenen bir yaz dizisi olup, hayranları tarafından kış sezonunda da devam etmişti. Bodrum Masalı dizisi ile oyunculuğunu kanıtlayan güzel oyuncu bu projede Timuçin Esen, Şevval Sam, Murat Aygen, Hilmi Cem İntepe ve Bora Cengiz gibi başarılı isimlerle birlikte rol almıştır.
2016 yılında yayınlanan Yereli, bu dizi ekrana veda ettikten sonra yurtdışına gitti. Şimdi Londra’da müzik alanında eğitim gören Yereli, oyunculuğu bıraktığını bir gün tesadüfen kendisini görüntüleyen paparazziler aracılığıyla duyurdu. Nişantaşı’nda arkadaşlarıyla birlikte görüntülenen Serel Yereli “Artık beni çekmenize gerek yok. Oyunculuğu bıraktım” dedi. Daha önce sosyal medya hesabı Instagram’dan paylaştığı cesur fotoğraflarıyla birçok kez gündeme gelen Serel Yereli sosyal medyada paylaşımlarıyla gündemde olan sanatçılar arasında yerini alıyor.
Ahmet Kural’ın komşusunun ifadesi ortaya çıktı! Ahmet Kural’ın sevgilisi Sıla’yı darp ettiği akşam yaşananlara şahit olan yan villa komşusu kadının savcılık ifadesi ortaya çıktı. Hatice T., o gece yaşanan olaylarla ilgili neler anlattı? İşte haberimizin detayları…
Ahmet Kural’ın komşusunun ifadesi ortaya çıktı! Ahmet Kural’ın sevgilisi Sıla’yı darp ettiği akşam olaylara şahit olan yan villa komşusu Hatice T.’nin savcılık ifadesi ortaya çıktı.
“28 Ekim günü arkadaşımın Zekeriyaköy’de bulunan evindeydim. Arkadaşımla geç saatlere kadar oturduk. Bulunduğumuz ev villa tipinde bir evdi. Yan taraftaki villanın da Ahmet Kural’a ait olduğunu biliyordum. Gece saat 04.00 sularında Kural’ın evinden tartışma sesleri gelmeye başladı. Bir kadın ile bir erkeğin tartıştığını hatta erkeğin kadına bazen tokat attığını duyuyorduk. Bu kişinin Sıla olduğunu bilmiyorduk. Ayrıca Ahmet Kural’ın çeşitli küfür içerikli sözleri de duyuluyordu. Yaklaşık bir saat sonra bir araç sesi duyduk. Kadın evden çıkıp araca bindi ve sesler kesildi. İki villa arasında herhangi bir duvar yoktur. Sınır sadece uzun ağaçlardır. O yüzden yaşananları gözlerimizle görmedik.”
Çok kötü, polise haber versek mi?
Yine tanık Hatice T.’nin olay sırasında erkek arkadaşı ile telefon üzerinden yaptığı yazışmayı savcılığa sunmasıyla yaşanan dehşet naları gözler öününe serildi.
Hatice T.’nin sabaha karşı 04.44 – 04.45 sularında WhatsApp aracılığı ile “Doğukan, Ahmet Kural evinde bir kızı dövüyor. Çok kötü, polise haber versek mi? Çok yakından sesler geliyor, çok korktum, bir şey olur mu?” şeklinde olayı erkek arkadaşına yazdığı görüldü.
Şüpheli sıfatıyla adliyeye geldi!
Şarkıcı Sıla’nın kendisinden şikayetçi olması üzerine bugün adliyeye gelip şüpheli sıfatıyla ifade veren Ahmet Kural, çıkışta şunları söyledi:
“Konu ile ilgili açıklamamı sadece resmi makamlara yapacağımı belirttim. Türk adaletine güveniyorum. Benim için yeni bir başlangıç her anlamda. Böyle bir konuyla adım anıldığı için herkesten özür diliyorum. Bu yaşananlar içinde yargısız infaz yapanlara şunu söylüyorum: Haksız olmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır!”
Başarılı ünlü oyuncu Nesrin Cavadzade, Instagram hesabından yaptığı paylaşım ile kendi hakkında çıkan ‘estetik güzeli’ haberlerine bomba cevap vererek magazin gündemine oturdu. Genç Oyuncu Nesrin Cavadzade ne cevap verdi? detaylar Haberimizde..
Nesrin Cavadzade, Estetik Haberlerine Son Noktayı Koydu!
Genç ve başarılı Nesrin Cavadzade hakkında çıkan estetikli güzel haberlerine kendi sosyal medya hesabından cevap vererek, son noktayı koymuş oldu. Güzel Oyuncu, “Genç sağlıklı, işini layıkıyla yapan bir kadın olarak kendimi her halimle güzel buluyorum.” ifadelerini kullanarak açıklama yaptı.
Instagram sayfasından 10 yıl önceki resimlerini paylaşan ünlü oyuncu Nesrin Cavadzade, hakkında çıkan ‘estetik güzeli’ haberlerine cevaben, “Merhaba. fotoğraflarımın altına nadiren ciddi bir şeyler yazıyorum ama bu akşam içimden geldi, ciddiyetle bir kaç şey söyleyeceğim. bunlar telefonumda bulabildiğim en eski fotoğraflarım. 10 sene öncesi. evrim/devrim haberlerine cevaben şunu söylemek isterim. genç, sağlıklı, işini layıkıyla yapan bir kadın olarak kendimi her halimle güzel buluyorum. şişmanken, zayıfken, makyajlı ve makyajsız, sabah şişliği ile, ya da ağlamaktan gözlerim kızarmışken. hiç fark etmiyor. bugüne kadar çok güzel ya da çok çirkin görünmem gereken sayısız rol oynadım. yeri geldi o kadar güzel çirkinleştim ki beni bunun için ödüllendirdiler bile.:) hem de defalarca. elbette bu yaptığınız haberlerin okunması için ilginç hale getirmeniz gerekiyor ve benim buna zerre kadar itirazım yok. sadece yaşayan, nefes alan, bazen hastalanan, bazen yorgun düşen ama ne olursa olsun mücadele eden başarılı bir kadın olarak kendimi her halimle kabul edip sevdiğimi açıklamak istiyorum. ve bu tavrın bana temas eden bütün kadınlara sirayet etmesini diliyorum. hiçbir şeyin size kendinizi “daha az” hissettirmesine izin vermeyin. siz her şeyin fazlasısınız.” mesajını merak edenler için paylaştı.
Ufak Tefek Cinayetler dizisi final mi yapıyor? Star Tv ekranında yayınlanan fenomen dizi Ufak Tefek Cinayetler, reytingde büyük bir düşüş yaşaması üzerine final mi yapacak? Star Tv kulislerinde neler konuşuluyor? İşte haberimiz tüm detayları…
Ufak Tefek Cinayetler dizisi final mi yapıyor? Star Tv’nin iddialı yapımlarından birisi olarak yayınlanan Ufak Tefek Cinayetler dizisi, 2. sezona şanssız bir başlangıç yaptı. Yeni oyuncuların dahil olması ve seneryonun değişmesiyle beraber dizinin reytinglerinin düşmesi işleri karıştırdı.
Geçtiğimiz sezon Star Tv’de yayınlanmaya başaldığı günden itibaren büyük bir izleyici kitlesi yakalayan Ufak Tefek Cinaytler dizisinde işler bir hayli karıştı. Kulislerde dizi hakkında konuşulanlar ise hayranlarını üzecek cinsten.
Geçtiğimiz sezonda reyting savaşının hep galibi olarak haftayı bitiren Ufak Tefek Cinayetler dizisi, bu sezon ise her geçen bölümde kan kaybetmeye devam ediyor.
Bu sezon usta oyuncuların diziye dahil olmasıyla da geçtiğimiz sezonki başarısını yakalayamayan dizi hakkında Star Tv kulislerinde finalin çok yaklaştğı konuşuluyor.
Konu olarak 4 kadın başrol üzerine kurulan, bu kadınların yıllar evvel işlediği cinayetlerin gün yüzüne kavuşmasının anlatıldığı dizide başrol oyuncularından Arzu karakterini canlandıran Tülin Özen’in ayrılması kafaları iyice karıştırdı.
Ufak Tefek Cinayetler dizisinden kendi isteği ile ayrıldığını belirtilen başrol oyuncularından Tülin Özen’i sebebi hakkında ise senaryonun aynı olaylar üzerinde dönmesini ve her hafta reytingde gerilere düşmesi olduğu açıklandı.
Konu şimdilik gizli tutuluyor
Fenomen dizi Ufak Tefek Cinayetler’in yönetmeni Ali Bilgin ve dizide Arzu karakterinin kızı Nilay’ı canlandıran Aslıhan Kapanşahin’in vedası dikkat çekti.
Dizi sektörünün kulislerinde ise izleyici kitlesi büyük bir hızla düşen dizinin, Aralık veya Ocak ayında erken final yapacağı konuşuluyor.
İddialara göre Star Tv kanal yönetimi şimdilik bu konuyu gizli tutarken, ilerleyen haftalardaki reyting sıralamasına göre son karar verilecek.
Eşinden ve sevgilisinden şiddet gören ünlüler! Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve medyada bomba etkisi yaratan oyuncu Ahmet Kural’ın sevgilisi Sıla’yı darp etmesi üzerine, gözler eşinden ve sevgilisinden şiddet gören diğer ünlülere çevrildi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Eşinden ve sevgilisinden şiddet gören ünlüler! Ünlü şarkıcı Sıla’nın kısa bir süre önce barıştığı oyuncu sevgilisi Ahmet Kural tarafından darp edildiğini iddia edip savcılığa başvurmasının ardından tüm gözler geçtiğimiz dönemlerde eşinden ve sevgilisinden şiddet gören diğer ünlülere çevrildi. İşte o ünlüler…
Ece Erken
Başarılı ve güzel sunucu Ece Erken; 2007 yılında nikah masasına oturduğu uzatmalı sevgilisi Tuncer Öztarhan’dan, kendisine sürekli olarak fiziksel şiddet uygulamasından dolayı boşandı.
2014 yılında evlendiği sevgilisi Serkan Uçar’dan da şiddet gördüğünü iddia eden Ece Erken, 2015 yılında boşanmıştı. Serkan Uçar – Ece Erken çiftinin bir erkek çocukları bulunuyor.
Ece Erken – Serkan Uçar
Demet Akalın
Ünlü şarkıcı Demet Akalın’da eşinden şiddet gören ünlüler arasında. Daha önce nikah masasına oturduğu Oğuz Kayhan’dan doğum gününde tokat yediğini iddia eden Demet Akalın, kendisinden özür dileyen eşin affetmişti.
Demet Akalın – Oğuz Kayhan
Banu Alkan
Dobra Dobra programına konuk olan Banu Alkan, uzatmalı sevgilisi Murat Taşdemir’den canlı yayın sırasında tokat yemişti.
Canlı yayın konuk olan ikili sohbet ettikleri sırada, Banu alkan’ın sevgilisine bir bardak su atması üzerine Murat Taşdemir çileden çıkmış ve sinirlenerek Alkan’a tokat atmıştı.
Banu Alkan – Murat Taşdemir
Tuğba Özerk
Kıbrıs’ın en zengin iş adamlarından birisi olan eşi Erhan Kanioğlu ile 2008 yılında boşanmak zorunda kalan ünlü şarkıcı Tuğba Özerk, dava dilekçesinde eşinin boyun ve göğsüne sıcak çay fırlattığını iddia etmişti.
Tuğba Özerk – Erhan Kanioğlu
Deniz Akkaya
Ünlü manken Deniz Akkaya’da sıkı sık eşleri ve sevgililerinden gördüğü şiddet vasıtasıyla basına yansıyan isimlerden. Yıllar önce ünlü işletmeci Murat Aslan ile birliktelik yaşayan başarılı ve güzel manken Deniz Akkaya, sevgilisi tarafından darp edilmişti.
Daha sonra kızının da babası olan Efe Önbilgin ile birliktelik yaşayan Akkaya, Önbilgin’den de dayak yediğini açıklamıştı.
Deniz Akkaya – Efe Önbilgin
Zeynep Tokuş
Ünlü manken Zeynep Tokuş, 2005 yılında ünlülerin de doktoru olarak tanınan jinekolog Alp Nuhoğlu’ndan şiddet gördüğü için boşanma noktasına gelmişti. Yaşanan darp olayının ardından barışan Alp Nuhoğlu ve Zeynep Tokuş çifti barışıp, bir süre sonra boşanmıştı.
Zeynep Tokuş – Alp Nuhoğlu
Tardun Flordun
Bir dönem dizilerin aranılan yüzlerinden birisi olan oyuncu Tardun Flordun ise birlikte olduğu kadınlara şidde uygulayan olarak kaldı akıllarda.
2003 yılında büyük bir aşk yaşadığı ünlü manken Arzu Yanardağ’ın burnunu ısıran Tardun Flordun, Yanardağ’ı hastanelik etmişti.
Üç yıl önce ise yine kendisi gibi oyuncu olan Canan Ergüder ile aşk yaşayan Tardun Flordun, Ergüder’i darp ettiği için terk edilmişti.
Tardun Flordun – Canan Ergüder
Ceren Hindistan
Güzelliği ile dikkatleri çeken oyuncu Ceren Hindistan, eski eşi Ümit Aslan’dan hamile olduğu dönemde şiddet gördüğünü itiraf etmişti.
Ceren Hindistan – Ümit Aslan
Meral Kaplan
Daha önce Tuğba Özerk ile evli olan Erhan Kanioğlu ile evlenen Meral Kaplanı; dayak yediği iddiasıyla boşanma davası açıp, ortak çocuklarının bakıcısının kendisini dövdüğünü eşinin de ona yardım ettiğini iddia etmişti.
Tuğba Özerk’de aynı sebeple Kıbrıslı iş adamı Erhan Kanioğlu’ndan boşanmıştı.