Kendimdeki güçlü tarafı keşfettim! TRT 1 kanalında yayınlanan “Mehmetçik Kutlu Zafer” dizisinde canlandırdığı Fatma karakteri ile büyük bir beğeni yakalayan güzel oyuncu Cansu Tosun, verdiği röportajda en son rol aldığı iki yeni filmini ve kendisi gibi oyuncu olan eşi Erhan Kolçak Köstendil ile olan evliliğini anlattı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Kendimdeki güçlü tarafı keşfettim! Mehmetçik Kutlu Zafer dizisinde canlandırdığı Fatma karakteriyle ekranlara gelen oyuncu Cansu Tosun, Senem Aydın’a verdiği röportajda hayatının en güzel dönemlerinden birini geçirdiğini söyledi.
İşte Cansu Tosun’un samimi açıklamalar yaptığı o röportajı…
Cansu Tosun ve Erhan Kolçak Köstendil, Geçtiğimiz Ağustos Ayında Dünya Evine Girdil
– İlk kez tarihi bir projede rol alıyorsunuz. ‘Mehmetçik Kutlu Zafer’ dizisinin hayatınızdaki yeri nedir?
Oyunculukta, karakterle birlikte kendinizle ilgili de bir keşif yolculuğuna başlıyorsunuz. Fatma, bunu sağladı. Öncesinde bu tarz roller çok az yazıldığı için oynama fırsatım olmamıştı. Daha aktif, vizyonu olan güçlü bir kadını temsil etmek çok hoşuma gitti. Ekiple de iyi anlaştık. Hikaye, 1915 yılında geçiyor, döneme ait birçok şeyi araştırıyorsunuz. Sorumluluk da hissediyorsunuz. Çünkü yaşanmışlık var içinde, gerçek bir hikaye anlatıyoruz.
-O yıllara merakınız var mıydı?
Çok yoktu açıkçası. Bir de Almanya’da okudum. Zaten şunu öğrendim ki, Kut’ül- Amare, Türkiye’de yeni yeni insanlara duyurulmaya başlandı, burada da aslında zaferden çok haberdar olmamışlar.
– Siz de canlandırdığınız Fatma gibi güçlü bir kadın mısınız?
Ben her kadının güçlü olduğuna inanıyorum. Sadece bastırılmış duygular ve keşfetmediğimiz karakter özelliklerimiz var. Erkek egemen toplumda kadınlarımızın o güçlü taraflarını bastırdıklarını düşünüyorum. Yıllar geçtikçe, yol aldıkça, Cansu da dönüşüyor ve değişiyor. 30 yaşındayım, bu rol hayatımın güzel bir dönemine denk geldi. Benim de kendimdeki güçlü tarafları keşfettiğim bir süreç… Çok mutluyum Fatma’yı oynadığım için. Zevkle ve heyecanla canlandırıyorum.
Evlilikle hayatımızda birşey değişmediği için kolay adapte olabildik!
– 30’lu yaşlar nasıl?
Farkındalığınız ve idrak etme biçiminiz geliştikçe, 30 yaşında birtakım şeyler netleşiyor ve yerine oturuyor. Ben öyle hissediyorum ama tabii ki herkes için farklıdır.
– “Kendimdeki güçlü tarafı keşfettim” dediniz. Yıllar içinde nasıl bir değişim yaşadınız?
İnsanları gözlemledikçe, yaşadıklarınızdan ders aldıkça birtakım şeylere empati kurarak yaklaşabiliyorsunuz. Vereceğiniz kararlarda daha bilinçli davranabiliyorsunuz. 30 yaşımın en önemli katkısı, anda kalmayı öğrenmek oldu. Ne çok gerisi, ne de ilerisini düşünüyorum.
– Erkan Kolçak Köstendil’le evlilik nasıl gidiyor? Yeni hayatınıza kolay adapte olabildiniz mi?
Çok güzel gidiyor. Bir şey değişmedi. İlk günden itibaren birbirimize verdiğimiz sözler devam ediyor.
– Çocuk istiyor musunuz?
Doğru zaman geldiğinde tabii ki, neden olmasın?
– Birbirinizin dizilerini izler misiniz?
Evet, oynadığımız bazı sahneleri izleyip, değerlendirme yapıyoruz.
Yönetmen Luc Besson ile çalışmak hayalimdi!
– ‘Anna’ filminde rol aldınız. Nasıl bir tecrübe oldu?
Ufak bir sahnem var. Güzel bir deneyimdi. 2019 yılında izleyeceğiz. Yönetmen Luc Besson’la çalışmak hayalimdi. Heyecanla bekliyorum. Bir kelime Rusça konuştum, diğer sahnem İngilizce’ydi. Bir casusu canlandırdım.
– ‘I Am You’ filminde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Orada Afgan bir kızı oynadım. O da aktivist yönetmen Sonia Nassery Cole’un filmi. Gerçek bir mülteci hikayesi. Mutluyum, geçtiğimiz sene iki tane güzel projede yer aldım.
– 21 yaşında Türkiye’ye geldiniz. Nasıl geçti bu dokuz yıl, şanslı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Şanslıydım. Çalıştığım yönetmenler, oyuncu kadroları… Benim için en önemlisi, rol aldığım insanlarla güzel vakit geçirmek ve tutkuyla sete gidebilmek. Çok şükür ki öyle projelerde oynadım. Ama ‘Bütün hayallerim oldu’ diyemem.
– Hayalleriniz arasında başka neler var?
Yeni kültürler tanımak, tüm dünyaya oynadığım filmler ve canlandırdığım karakterlerle dokunabilmek isterim. Evrensel olabilmek hayalim.
– Dizi dışında neler yapıyorsunuz?
Şan dersine başladım. Dansa devam ediyorum. Umarım sesimi projelerde de kullanabilirim.
Nazan Şoray kaç yaşında? Nazan Şoray aslen nereli? Nazan Şoray nereli,Nazan Şoray hangi burç? Nazan Şoray dizileri? Nazan Şoray filmleri? Nazan Şoray kimdir? Nazan Şoray biyografisi? Nazan Şoray’ın Albümleri, Nazan Şoray’ın rol aldığı Filmler Nazan Şoray’ın rol aldığı Tiyatro oyunu ve tüm merak ettiklerinize haberimizden ulaşabilirsiniz. Bugün Doğan Ünlüler
Nazan Şoray kaç yaşında? Nazan Şoray aslen nereli? Nazan Şoray nereli,Nazan Şoray hangi burç?
Nazan Şoray, 5 Ocak’ta İstanbul’da dünyaya geldi. Şuan 64 yaşında olan Şoray Oğlak burcudur.
Nazan Şoray kimdir?
Nazan Şoray, 1954 senesinde devlet demir yollarında memur olan Çerkez kökenli Halit Şoray ve ev hanımı Meliha Şoray’ın kızı olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Türkan Şoray ablasıdır. Nazan Şoray’ın babası bir süre sonra işini bırakıp polis memuru oldu, annesi ise bir lastik fabrikasında çalışmaya başladı. Zorlu yaşam koşulları sebebiyle çok sıkıntılar çektiler. Nazan Şoray dünyaya geldikten sonra anne babası arasındaki geçimsizlik üst noktalara ulaşmıştı ve Nazan Şoray 5 yaşındayken çift boşanma kararı aldı. Ablası Türkan Şoray ile birlikte annesinde kalan Nazan Şoray boşanma sonrası Karagümrük’teki Sarmaşık Sokak’a taşındılar. Annesi tekstil fabrikasında çalıştığı için ve Nazan Şoray küçük olduğu için gündüzleri Edirnekapı’daki kimsesizler yurdunda kaldı. Annesi daha sonraları ikinci bir evlilik yaptı. İlkokulu Şişli’de yatılı olarak okudu. 14 yaşında film artisti oldu. Oyunculuğa annesi Meliha Şoray’ın ısrarıyla başlayan Nazan Şoray, daha sonra sinemayı bırakıp şarkıcılığa ise kendi kararıyla geçiş yapmıştır. Birçok filmde küçük yaşta rol alan Nazan Şoray toplam 39 filmde oynamıştır. 2009 yılında Abdullah Şahin Tiyatrosu’nda ‘Üvey Karım’ adlı komedi oyununda bir sezon rol aldı. Müzik kariyerindeki ilk çıkışını 1978 yılında Selami Şahin bestesi “Sana Merhaba Dedim”le yaptı. Daha sonra 1980 Barış Manço bestesi “Hal Hal” ile ünlendi.
Nazan Şoray’ın özel hayatı
ABD’nin Miami kentinde bir evi ve Londra’da küçük bir evi olan Şoray, bir zamanlar Kerem Alışık ile büyük aşk yaşadı. Şoray’ın evlilikleri ise şöyle; İlk eşiyle Londra’da, ikinci eşiyle New York’ta nikâh masasına oturdu, ama eşleri o sırada evliydi. Yani Türkiye’de resmi nikâhlı eşleri vardı. Yurtdışında gayri resmi belediye nikâhı yaptı.
Nazan Şoray’ın Albümleri
1981 – Teselliye Sen Gerek
1984 – Dünyanın Sekizinci Harikası
1991 – Naz Dudaklım
1994 – Deli Rüya
Nazan Şoray’ın 45’likleri
1976 – Yalnızlık
1978 – Merhaba Dedim
1980 – Hal Hal
2011 – Mültecin Olayım
Nazan Şoray’ın rol aldığı Filmler
1984 – Balayı
1981 – Acı Günler
1975 – Kazıma Ne Lazım
1972 – Yirmi Yıl Sonra
1971 – Vurguncular
1971 – Şahinler Diyarı
1971 – Katil Kim
1971 – Newyorklu Kız
1971 – Afacan Küçük Serseri
1971 – Kirli Eller
1970 – Anadolu Kini
1970 – Aşk Sürgünü
1970 – On Kadına Bir Erkek
1970 – Ölüm Pazarı
1970 – Kan Ve Kurşun
1970 – Kaderim
1970 – Yazı Mı Tura Mı
1970 – Kaderin Oyunu
1970 – Kan Kusturacağım
1970 – Öldürmeye Yeminliyim
1970 – Babaların Günahı
1970 – Amber
1970 – ölüm Pazarı
1969 – Yuvasızlar
1969 – Söyleyin Anama Ağlamasın
1969 – Yaşayan Hatıralar
1969 – Allı Gelin
1969 – Cezaları Ölümdü
1969 – Mihracenin Gözdesi
1969 – Garibin Mezarını Taştan Oyun
1969 – Dönüşü Olmayan Yol
1969 – Dost Hançeri
1969 – Kapıcının Kızı
1969 – Yuvasızlar
1969 – Sevdalı Gelin
1968 – Cesur Yabancı
1968 – Yedi Köyün Zeynebi
1968 – Azize
1968 – Yakılacak Kitap
Biray Dalkıran kaç yaşında? Biray Dalkıran aslen nereli? Biray Dalkıran nereli? Biray Dalkıran hangi burç? Biray Dalkıran dizileri? Biray Dalkıran filmleri? Biray Dalkıran kimdir,? Biray Dalkıran biyografisi,Biray Dalkıran’ın yönetmenlik hayatı, Yönetmenliğini Yaptığı Kısa Filmler Biray Dalkıran’ın Yönetmenliğini Yaptığı Diziler Biray Dalkıran’ın Yönetmenliğini yaptığı sinema filmleri Bugün Doğan Ünlüler
Biray Dalkıran kaç yaşında? Biray Dalkıran aslen nereli? Biray Dalkıran nereli? Biray Dalkıran hangi burç?
Biray Dalkıran 5 Ocak’ta İstanbul’da dünyaya geldi. Oğlak burcu olan Biray Dalkıran 42 yaşındadır.
Biray Dalkıran kimdir?
Biray Dalkıran, Lisans ve Yüksek lisans eğitimini Beykent Üniversitesi Sinema T.V. Bölümünde tamamladı. Şu anda Marmara Üniversitesi Radyo T.V. bölümünde Doktora eğitimine devam etmektedir. Öğrencilik zamanında yaptığı kısa filmlerle Altın Portakal (Mansiyon), San-Fransisco, Ziff 2001, Afo, Avşa, Ankara,vb… film festivalleri gibi bir çok festivallere katıldı ve ödüllerle döndü. 2003 ve 2004 yıllarında İstanbul Üniversitesi iletişim bölümünde reklam ve sinema t.v dersleri, BSF akademide yönetmenlik dersleri verdi.
Biray Dalkıran’ın yönetmenlik hayatı
Şu ana kadar üç adet uzun metraj sinema filminin yönetmenliğini yaptı. Bunlardan ilki olan “Araf” korku türünde olup Türkiye’de hatırı sayılır bir gişe başarısı kazandı. Aynı film Amerikan şirketi “Path Finder Pictures” tarafından Amerika’ya ve dünyaya “The Abortion” adı altında dağıtıldı. Bu özelliğe sahip ilk Türk korku filmi oldu. Bir ilk de Antalya Altın portakal film festivaline kabul edilen ve yarışma kategorisinde yer alan ilk ve tek korku filmi olmasıyla akıllarda kaldı. Arkasından çektiği “Cennet” Macaristan, Çin, Amerika, İtalya, İsrail ve yurdumuzdaki bir çok festivale katıldı ve ödüller aldı. Masalsı anlatım ve görsel efektleriyle büyük beğeni kazandı. Üçüncü uzun metraj sinema filmi yine korku türünde olup Türkiye’nin ilk 3D sinema filmi olma özelliğini de taşımaktadır.
2008 yılında aksiyon ve dram dozu çok yüksek bir dizi olan Gazi’nin 7.,8.,9.,10. ve 11. bölümlerini yönetti. Aksiyon planlarının çekimleri bir çok internet sitesinde övgüyle bahsedildi ve iyi reytingler aldı. Şu anda 65 bölüm yayınlanan ve halen yayınlanmakta olan ‘Kanıt’ adlı kriminal dizinin yönetmenliğini üstlenmektedir.
Biray Dalkıran’ın belgesel yönetmenliği hayatı
Reklam Kökenli olan Biray Dalkıran 2008’de çektiği “Son Balo Vals ve Zeybek” adlı canlandırma belgeseliyle Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden önce katıldığı son baloyu beyaz perdeye taşımıştır. Dünyanın birçok ülkesinde hem festivallere katılmış hem de konu ve çekim teknikleri açısından büyük beğeni toplamıştır. İnternete koyulduğu ilk gün 200.000 den fazla insanın izlediği bir belgesel olmuştur. Hala önemli günlerde tüm kanallarda gösterilmeye ve DVD olarak dergiler tarafından verilmeye devam etmektedir.
Biray Dalkıran’ın Yönetmenliğini yaptığı sinema filmleri
Araf (2006)
Cennet (2008)
Cehennem 3D
Biray Dalkıran’ın Yönetmenliğini Yaptığı Diziler
Gazi (2008-ATV)
7,8,9,10,11. Bölümler
Kanıt (2010-2011, Kanal D)
1. – 84. bölümler
Biray Dalkıran’ın Yönetmenliğini Yaptığı Belgesel Filmler
Son Balo Vals ve Zeybek (2008)
9. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, Ulusal Belgesel Finalisti, 2008.
6. Pam Kısa Film Festival, Yarışma Filmi, 2008.
ODTÜ Kısa Film Festival, Yarışma Filmi, 2008
Yönetmenliğini Yaptığı Kısa Filmler
Dönence
Anne Beni Merak Etme (2000)
Altın Portakal Özendirme Ödülü, 2000
13. Ankara Uluslararası Film Festivaline katıldı.
Sis (2001) 6. Ankara Kısa Film Festivali Deneysel dalına katıldı
San- Fransisco Film Festivali Özel Gösterim
Avşa Kısa Film Festivali En İyi kısa film
Yönetmenliğini Yaptığı Bazı Reklam Filmleri
Avea (erdem ve optik zuckenberg e karsi – kampanya)
Brillant Perde
Roman
Kervan Bebeto (Metin Şentürk, Esra Eron)
Ülker Golf Dondurma (Çokoprens, Metro, Fantasia)
Minton Mp3 Player
Balküpü Çay Harman & Poşet & Demlik Poşeti (Hıncal Uluç)
Yayla Bakliyat (Kurumsal Kimlik)
Philip Morris (Türkü Sigarası) (Kurumsal Kimlik)
Vb…
(Toplam 50 civarı)
Yönetmenliğini Yaptığı Bazı Video Klipler
Petek Dinçöz – Kolay Değil (Esen Plak)
Hayko Cepkin – Son Kez (Araf OST – EMI)
Ege – Şeytan Sev Diyor (Seyhan Gold)
Alpay & Işın Karaca – Sessiz Kalma (Emek Müzik)
Hüner Coşkuner – Nerede (Emek Müzik)
Öztürk – Yalnızım (Elenor Plak)
Onur Şan – Kara Kiraz (Arma Müzik)
Harun Kolçak – Yanımda Kal (Cennet OST)
Ghazal – Sahar, Good Morning Song ve Gulem Gulem (MTV)
Sahsenem ELEM
Necdet Kaya Kopardılar Vb…
(Toplam 100 civarı)
Kaan Tangöze ile boşanmasının ardından zor günler yaşayan Seçkin Piriler, “Nafakayla geçiniyorum” diyerek zor günlerini atlatmaya çalışıyor. İki çocuğuyla ilgili şahsi ilişki günlerinin değiştirilmesi için dava açan Duman grubu solisti Kaan Tangöze’ye, eski eşi Seçkin Piriler de nafakanın artırılması için dava ile uzun süre gündemde yer almıştı. Kanal D’de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk olan Seçkin Piriler zor günleri nasıl atlattığını anlattı. İşte Detaylar…
Kanal D’de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk olan Seçkin Piriler zor günleri atlattığı söyledi…
Kanal D’de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk olan Seçkin Piriler zor günleri anlattı. Seçkin Piriler, Duman grubunun solisti Kaan Tangöze’yle evliliğinden dünyaya gelen iki çocuğu Hakan ve Volkan’la yaşam mücadelesine devam ediyor. Seçkin Piriler, Duman grubunun solisti Kaan Tangöze’yle evliliğini 2016 yılının mart ayında sonlandırmıştı. Kaan Tangöze geçtiğimiz günlerde Kıvılcım Ural’la yeniden evlenmişti. Duman grubunun solisti Kaan Tangöze’nin kendisini Kıvılcım Ural ile aldatması sonucunda 6 yıllık evliliğini 2016’da bitiren Seçkin Piriler, zor günleri geride bırakmaya çalışıyor. Kanal D’de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk olan Seçkin Piriler zor günleri atlattığı söyledi. İşte Seçkin Piriler’den samimi açıklamalar…
Seçkin Piriler, ‘Bazen büyüyebilmen için bazı olayları yaşaman gerekiyor…
Oyuncu Seçkin Piriler, ‘Hayatıma giren, çıkan herkesi sevgiyle gönderiyorum’ dedi. Hayatında bir kez aşık olduğunu söyleyen eski manken ve yeni oyuncu Seçkin Piriler, ‘Bazen büyüyebilmen için bazı olayları yaşaman gerekiyor. Bazı insanlar sana bazı şeyleri öğretmek için giriyorlar ve süreleri bitince gidiyorlar. Hiç kimseyle problemim yok herkes kendi hayatına baksın ve mutlu olsun, ben de mutlu olayım” dedi. Seçkin Piriler aşka kapalı olmadığını da dile getirdi…
Seviyeli derecede kıskancım! Oyunculuktaki başarısı kadar düzgün fiziği ile de büyük bir hayran kitlesine sahip olan Çağlar Ertuğrul, verdiği röportajda oldukça samimi açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu, İstanbul’u neden terk etti? Aşk ve evlilik hakkında ne düşünüyor? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Seviyeli derecede kıskancım! Rol aldığı Fazilet Hanım ve Kızları dizisiyle büyük bir hayran kitlesi yakalayan başarılı oyuncu Çağlar Ertuğrul, önümüzdeki günlerde yeni filmi ile sinema severlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Tülay Demir’e verdiği röportajda samimi açıklamalar yapan Çağlar Ertuğrul, bakın neler anlattı…
◊ Hikayenin en başından başlayalım bence… Bugünün ünlü oyuncusu Çağlar Ertuğrul, çocukken de böyle ilgi odağı mıydı? Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
– Aslında gayet sakin bir çocukluk geçirdim ben. Gerçi saman altından su yürüttüğümü söylerlerdi ama…
◊ Nasıl yani?
– Plan yapardım gizli gizli, insanları bu zamanın deyimiyle trollerdim. Eğlenmeyi seviyordum. Hep dışarıdaydım, parklardan eve dönmezdim. Eve geldiğimde de legolarımla oynardım. Bazen sabahtan akşama kadar oynadığım olurdu. Hâlâ takip ederim lego dünyasını.
◊ Saman altından su yürüten lego canavarı o çocuk, “Büyüdüğünde ne olmak istiyorsun?” diye soranlara ne cevap verirdi?
– Sürekli legolarla oynamaktan olsa gerek bilim ve beceri gerektiren meslekleri kendime uygun görürdüm. Özel bir idealim yoktu ama biraz ailemin de gazıyla makine mühendisliği okudum. İyi ki okuyup mezun olmuşum. Şimdilerde hayalim fizik okumak, gerçi çok zor artık bir daha o düzene girmek. O yüzden şimdilik bilim ve fizik dünyasını sadece dışarıdan takip ediyorum.
◊ Aile desem…
– Çok şükür çok sıcakkanlı, birbirine bağlı bir ailem var. Tabii ki her aile gibi bizim de inişlerimiz çıkışlarımız oldu ama hep kenetlenmeyi bildik. Onların desteği paha biçilemez.
◊ Ve onlardan aldığınız destekle bilim yerine sanata yöneldiniz.
– (Gülüyor)… Biraz öyle oldu.
Fotoğraflarım çekilmesin diye tantuniciye gidemiyorum!
◊ “Dağ” filmi ile çıkış yaptınız ama “Fazilet Hanım ve Kızları”nda üstlendiğiniz Yağız rolüyle yıldızınız daha da parladı. Neydi o projeyi farklı kılan?
– Enerjisi yüksek bir diziydi bir kere… Seyirci de sağ olsun beğendi. Yapımcımız Şükrü Avşar da hep arkasında durdu. Yağız bu kadar yüksek tempolu bir dramada hep ağırbaşlı, soğukkanlı kalmaya çalışıyordu. Sanırım o yönü sevildi.
◊ Artık sizi herkes tanıyor. Şöhret hayatınızı değiştirdi mi? Bazılarının şikayet ettiği gibi bir kısıtlama hissi veriyor mu mesela?
– Ben normalde hayat standartlarımdan ödün vermeyi sevmiyorum. Tek başıma sinemaya da giderim, metrobüse de binerim. Bunlar gayet normal şeyler. Ancak bazen bu normal şeyleri yapmak güç olabiliyor. İşte değiştiğim noktalar bunlar. Biri izinsiz fotoğrafımı çekip paylaşacak diye tantuniciye gidemiyorum mesela (gülüyor).
Bu rolü benden başkasına veremezsiniz!
◊ Sizi komediye yakıştıran da var, “dramalar için biçilmiş kaftan” diyen de… Siz kendinizi daha çok hangi türe yakın hissediyorsunuz?
– Komediye daha yatkın olduğumu düşünüyorum. Ancak Türk seyircisinin alışık olduğu mizah tarzından çok İngiliz ve Amerikan ekolleri hoşuma gidiyor.
◊ Peki sinema mı yoksa dizi mi desem? Hangisini seçersiniz?
– Her zaman sinema derim. Umarım Türk dizileri de 60-70 dakika civarlarına düşer. Bu hem dizi hem de sinema sektörü için çok faydalı olur.
◊ Gönlünüzden geçen gerçek oldu, yine bir sinema filmiyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyorsunuz. Cuma günü vizyona girecek “Yanımda Kal”dan biraz söz edelim mi?
– “Yanımda Kal” senaryosunu okuduğum andan itibaren çok inandığım bir proje. Yapımcımız Şebnem Aşkın’la tanıştığımızda ona söyledim “Bu rolü benden başkasına veremezsiniz” diye (gülüyor). O da benim bu isteğim karşısında çok gurur duymuş. Son derece özenilerek hazırlanmış bir film oldu. 21 Aralık’ta vizyondayız. Seyircinin de beğenip takdir edeceğine süphem yok.
Ofisi dağıttığım sahnede cidden delirdim!
◊ Bu projede nasıl bir rolde izleyeceğiz sizi?
– İşadamı Emir’i canlandırıyorum. Son derece işkolik ve hırslı biri. İşinde de başarılı. Başarısızlığa tahammülü yok. Bu da onu sistemin içinde robotlaştırmış. Derinde bir yerde aslında çok rahatsız hissettiği bir durum. Ailevi sorunlardan kaynaklı…
◊ O sarmaldan nasıl kurtulacak peki?
– Zeynep’le tanışınca… Ondan sonra hayatı tümüyle değişiyor.
◊ Anladığımız kadarıyla filmde aşk da var, dram da… Siz neler hissettiniz çekerken?
– Dramdan ziyade özverili bir çiftin dayanışması diyebiliriz. Evet özünde bir aşk hikayesi ama birbirlerine sevgiden daha öte duygularla bağlılar.
Senaristimiz Çağlar Yurt, karakterleri ve olayları çok iyi betimlemiş. Yönetmenimiz Uğur Yağcıoğlu da hep doğallıktan yanaydı. Çekerken gerçekten ağladık, güldük, heyecanlandık.
◊ Sizinle gülüp sizinle ağlayan isim de partneriniz Meriç Aral oldu. Nasıldı onunla çalışmak?
– Algıları çok yüksek biri. Oyun alışverişinde çok başarılı, çok doğal ve sempatik bir oyuncu. Umarım başka projelerde de denk geliriz.
◊ O kadar mı tuttu kimya?
– Yetenekli ve disiplinli birisiyle karşılıklı oynamayı kim istemez ki? Bu film sayesinde bir de arkadaş kazanmış oldum.
◊ Sizin açınızdan “Yanımda Kal”ın en unutulmaz sahnesi neydi?
– Ofisi dağıttığım sahne… O sahnede cidden delirmiştim, sayesinde çok da iyi stres attım (gülüyor). O sahneyi unutamam işte…
◊ Ya sizi en çok zorlayan sahne?
– Filmin sonlarına doğru olan bir sahne… Sürprizi bozmak istemiyorum ama duygusu cidden ağırdı o sahnenin.
◊ İnsanlar bu filmi neden izlemeli?
– İnanma isteğini tazelemek isteyen herkese iyi gelecek bir film. İnsanlar bu filmden sonra sevdiklerine bir kez daha sımsıkı sarılacaklar.
İzmir’e geri döndüm…
◊ Bir haber okudum hakkınızda… İstanbul’u terk etmiş, İzmir’e yerleşmişsiniz. Kaçış için çok erken değil mi?
– Kaçış sayılmaz aslında. Zaten İzmirliyim ve evime geri döndüm diyelim. Hem dizi hem de filmler sona erince, artık İstanbul’da olmamın bir anlamı da kalmamıştı.
◊ Sektörün kalbi burada atıyor. Kariyeriniz açısından bu bir handikap değil mi?
– İstanbul çok kaotik ama… Söylemeye gerek yok zaten, trafiği ve gürültüsü insana iyi gelmiyor. Fırsatı olan daha huzurlu yerlere göçüyor. Yeni projelerde geri gelirim.
◊ Bu sezon ekranda olmamanızın sebebi de bu kaostan uzak kalmak istemeniz mi?
– Yoo, hayır. Aslında beğendiğim bir dizi projesi oldu ancak şimdilik bekleme sürecinde herkes.
◊ O belirsiz projenin dışında, başka projeler var mı üzerinde düşündüğünüz? Hatta belki “evet” dediğiniz…
– Bu aşamada sadece “Yanımda Kal” filmine odaklanmış durumdayım. Bir de Olgun Özdemir’in “Kızım Gibi Kokuyorsun” filminde rol aldım, onun vizyona girmesini heyecanla bekliyorum.
İnsanlığa sabrımı yitirdim!
◊ Güzellik gibi yakışıklı olmak da bu sektörde avantaj sağlıyor mu?
– Ben kendimi hiç öyle konumlandırmadım. Dolayısıyla bu sorunun yanıtı bende yok sanırım.
◊ Nelerle mutlu olur, nelerle üzülürsünüz?
– Kedilerle, köpeklerle, kuşlarla, bilgisayar oyunlarıyla mutlu olurum. İnsanlığa inancımı ve sabrımı özellikle büyük şehirlerde yitirdim. Ara sıra başarı hikayeleri duymak beni çok mutlu ediyor.
Kimseyi değiştirmeye gücüm yok!
◊ Bir kadında sizi etkileyen özellikler neler?
– Kültürlü ve duyarlı olmalı. Sosyal sorumluluk bilincinin yüksek olması da etkiler. Ayakları yere sağlam basan, zeki kadınlar güzeldir.
◊ Evlilik ve aşk desem…
– Her zaman sevgi ve saygıdan yanayım.
◊ Kıskanç biri misiniz? Sadece özel hayat anlamında sormuyorum bunu…
– Seviyeli derecede kıskancım artık. Lise ve üniversite yıllarımda daha kıskançtım. Şimdi kendim dahil herkesi olduğu gibi kabul ediyorum. Kimseye karışmaya veya değiştirmeye gücüm yok.
◊ Sosyal medya desem…
– Bana kalsa bütün hesaplarımı silerim. Ama işimiz gereği kendimizi orada göstermemiz gerekiyor. Ben de ara sıra istemeden selfie çekiyorum ama her gün selfie çeken insanlar bana narsisist ve itici geliyor.
◊ Hangi oyuncular yakın takibinizde?
– Engin Günaydin ile “Galip Derviş”te kısa bir sahnemiz vardı. Onunla koca bir filmi beraber oynamak isterim açıkçası. Haluk Bilginer’le de tiyatro yapmak isterim.
Ve sonuç…
Çağlar Ertuğrul’un çocukluğunda legolara olan düşkünlüğü, aslında aldığı mühendislik eğitimiyle tamamen örtüşüyor. Her ne kadar “Ailem için o bölümü okudum” dese de aslında sahip olduğu yetenek doğrultusunda yol almış. Peki oyunculuk nereden çıkmış olabilir? Her insan birden fazla yeteneğe sahip olabilir, Çağlar’daki durum da aynen öyle. Çocukluğundaki “saman altından su yürütme” diye tabir edilen durumu, onun heyecanı ve riski sevdiğini gösteriyor. Bu da yeni şeyler denemekten kaçmayacağının işareti. Motivasyon kaynaklarından belki de en önemlisi, yaptığı işten hemen geri dönüş alabilmek ve takdir edilmek. Tıpkı sinema filmine başlayıp bitirmek, hemen sonucunu görmek ve oradan başka bir heyecana atılmak gibi.
Bu arada fiziği de takip ettiğini belirtiyor; ileride o alanla ilgili bir çalışma yapması hiç şaşırtıcı olmaz.
Kanat Heparı kaç yaşında? Kanat Heparı aslen nereli? Kanat Heparı nereli? Kanat Heparı hangi burç? Kanat Heparı dizileri? Kanat Heparı filmleri, Kanat Heparı kimdir? Kanat Heparı kaç yaşında? Kanat Heparı gerçek adı? Kanat Heparı eski hali? Kanat Heparı son hali? Kanat Heparı biyografisi? Bugün Doğan Ünlüler
Kanat Heparı kaç yaşında? Kanat Heparı aslen nereli? Kanat Heparı nereli? Kanat Heparı hangi burç? Kanat Heparı gerçek adı?
Kanat Heparı, 5 Ocak tarihinde İstanbul‘da dünyaya geldi. Tam adı Uzay Kanat Heparı’dır. 23 yaşında olan Kanat Heparı, oğlak burcudur.
Kanat Heparı kimdir?
25 yaşında motosiklet kazasında hayatını kaybeden Uzay Heparı ve eşi Zeynep Tunuslu‘nun oğludur. Babası öldüğünde annesi ona 3 aylık hamile idi. “Güneşin Kızları” adlı dizide “Mert” karakterini oynayan Kanat Heparı kimdir, gelin hep birlikta haberimizden bakalım… Oyuncu Kanat Heparı lise eğitimini İstanbul‘da Enka Lisesinde yaparken kazandığı bir burs ile ikinci sınıfta gittiği ABD’de New York‘un bir kasabasında yatılı olarak gördü. Lise yıllarında Darüşşafaka’da basketbol oynadı. Piano çalmasını biliyor, basgitar çalıyor. Kanat Heparı, Bilgi Üniversitesi Tv Haberciliği ve Programcılığı bölümünde öğrenciliği devam etmektedir. Kanat Heparı’nın oyuncu koçluğunu Burak Sarımola yapmaktadır. Kanat Heparı, Kanal D ekranlarında 18 Haziran 2015 tarihinde Sadullah Çelen yönetmenliğinde başlayan “Güneşin Kızları” adlı dizide “Mert” karakterini oynamaktadır. Dizinin oyuncu kadrosunda Emre Kınay, Evrim Alasya, Tolga Sarıtaş, Berk Atan, Hande Erçel, Miray Akay, Sarpcan Köroğlu, Burcu Özberk, Sarper Arda, Meltem Gülenç, Teoman Kumbaracıbaşı, Funda İlhan gibi isimler yer almaktadır.
Kanat Heparı’nın özel hayatı
Uzay Heparı, 1993 yılında modacı Zeynep Tunuslu ile evlendi. 20 Mayıs 1994 günü ise, motosikletiyle giderken Etiler Koç Köprüsü’nde Demet Akbağ’ın arabasına arkadan çarptı ve 11 gün sonra vefat etti. Duyanları hayrete düşüren kimilerinin ilk defa duyduğu bir geçmiş… Yıldız Tilbe ve Sezen Aksu’nun 25 yıl boyunca küs kalmasına neden olan, aşk ilişkileri ve evliliğiyle de hala zaman zaman gündeme gelen Uzay Heparı’nın kim olduğu, yeni nesil tarafından merak ediliyor. 1994 yılında kaybettiğimiz sanatçının hayat hikayesi, biraz üzücü, çokça trajik. Ama en çok da imzasını attığı besteler, aranje ettiği şarkıları dinlerken anıyoruz onu. Bugün yaşasaydı 49 yaşına girecekti Uzay Heparı. Kanat Heparı, iyi ki bu dünyadan geçmiş diyerek, birçok macera sığdırdı hayatına.
Kanat Heparı’nın… Bakalım geçmişte neler yaşandı?
Yıldız Tilbe’nin henüz şöhret olmadığı, Sezen Aksu’nun ise yavaş yavaş Türk pop müziğine yön vermeye başladığı 90’lı yılların başı… O zamanlar Yıldız Tilbe, Sezen Aksu’nun vokalistiydi. İşte o sıralarda 25 yıllık küslük başladı. Peki ne olmuştu? Yıldız Tilbe ile Sezen Aksu’nun arasının açılmasına sebep olan Uzay Heparı ile olan ilişkisiydi… 1991 yılında İzmir’de gittiği bir pavyonda sahnede şarkı söyleyen genç bir kadını gördü Sezen Aksu. Sesinden öyle etkilendi ki, sahnedeki kadını İstanbul’a getirdi. O genç kadın, Yıldız Tilbe’ydi… Sezen Aksu, Yıldız Tilbe’ye evini açtı ve bu sayede Tilbe’nin müzik kariyeri yükselişe geçti…Müzisyen ve besteci Uzay Heparı ise o sıralarda Sezen Aksu’nun sevgilisiydi. 1992 yılında, Sezen Aksu’nun dünyasını başına yıkan o malum olay yaşandı. Vokalisti Yıldız Tilbe ile sevgilisi Uzay Heparı ile birlikte oldu. Bunu öğrenen Sezen Aksu, Yıldız Tilbe’yi evinden kovdu ve vokalistliğinden de çıkardı. Tabii sevgilisini de terk etti.
Yusuf Demirkol kaç yaşında? Yusuf Demirkol aslen nereli? Yusuf Demirkol nereli? Yusuf Demirkol hangi burç? Yusuf Demirkol albümleri? Yusuf Demirkol biyografisi? Yusuf Demirkol kimdir gelin haberimizden birlikte bakalım… Bugün Doğan Ünlüler
Yusuf Demirkol kaç yaşında? Yusuf Demirkol aslen nereli? Yusuf Demirkol nereli? Yusuf Demirkol hangi burç?
Yusuf Demirkol, 3 Ocak’ta Ankara‘da dünyaya geldi. Yusuf Demirkol Oğlak burcudur ve 38 yaşındadır.
Yusuf Demirkol kimdir?
İlerleyen yıllarda (1997) Kıbrıs‘a yerleşti. 2 yıl sonra tekrar Ankara’ya döndü. Zakkum grubunun solisti, gitaristi ve bestecisidir. 1980 doğumlu sanatçı Yusuf Demirkol Lise eğitiminin ardından 1997 yılında bir süre Kıbrıs’ta yaşamış 2 yıl sonra tekrar Türkiye’ye dönüş yapmıştır. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü Lisans eğitimi alan Yusuf Demirkol aslen Ankara’lıdır ve Ankara doğumludur. 2005 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden lisans eğitimini tamamlan Demirkol eğitim hayatına devam ederek yüksek lisansını da yaptı.
Sanatçı Yusuf Demirkol, 1999 yılında Cem Senyücel ve Eren Parlakgümüş ile birlikte “Raindog” adlı müzik grubu kurdular. İlk olarak Sinema Bar’da sahne aldılar. Ankara barlarında müzik yaptılar. Emre Yılmaztürk 2003 senesinde guruba katıldı. Ankara ‘da Raindog olarak ünlendiğinde ağırlıklı olarak İngiliz grupların şarkılarını içeren bir repertuarla sahneye çıkıyorlardı. Daha sonra kendi yazdıkları Türkçe sözlü parçaları kaydedip bu gurubun adını 2007 yılında “Zakkum” olarak değiştirdiler ve ilk albümleri ‘Zehr-i Zakkum’u yayınladılar. 2009 yılında askerliğini kısa dönem olarak Mersin, Taşucu’nda 5 ay yaptı.
Yusuf Demirkol’un albüm serüveni
Sanatçı Yusuf Demirkol’un da içinde olduğu “Zakkum” olarak adı değiştirilen gruplarıyla ilk albümleri ‘Zehr-i Zakkum’u yayınladılar. 2011 yılında ikinci albümleri ‘13’ü piyasaya sürdü. ‘Yüzük’ adlı çıkış parçalarından sonra ‘Anason’ adlı parçalarına klip çekildi.
Yusuf Demirkol’un yapmış olduğu albümler
2007 – Zehr-i Zakkum
2011 – 13
2012 – Ben Böyle Değildim
2013 – Hergün Sonbahar
Yusuf Demirkol’un çekmiş olduğu Klipler
“Ah Çikolata”
“Zehr-i Zakkum (düet Teoman)”
“Ahtapotlar”
“Hipokondriyak”
“Anlıyorsun”
“Yüzük”
“Anason”
“Ahtapotlar (Akustik)”
“Ben Böyle Değildim”
“Ben Ne Yangınlar Gördüm”
“Her Gün Sonbahar”
“Gidiyorum Yolcu Et”
“Gökyüzünde”
Popçu Mustafa Sandal ve boşandığı Sırbistan’lı eşi Emine Jahovıc, yollarını ayırdıktan sonra nafaka ödemesi ile gündemde uzun süre konuşulmuştu. Boşanmalarının ardından Mustafa Sandal’ın adı birçok güzel ileMagazin Haberlerinde yer aldı. Emina Jahovic ise Saadettin Saran ile birlikteliği ile gündeme geldi. Uzun süre ilişkilerini saklamalarına rağmen çift ilişkilerini daha fazla saklayamadı. Emina Jahovic, 10 yıllık eşi Mustafa Sandal’dan boşandıktan hemen sonra aşk yaşamaya başladığı Sadettin Saran’la ilgili ilk kez konuştu. İşte o açıklama…
Emina Jahovic ile Sadettin Saran evlilik hazırlığı mı yapıyor?
Mustafa Sandal ile olan evliliği bittikten sonra adı ünlü iş adamı Sadettin Saran ile anılmaya başlayan Emina Jahovic gündemde yer almaya devam ediyor. Emina Jahovic 10 yıllık eşi Mustafa Sandal’dan geçtiğimiz haziran ayında boşanmıştı. Magazin gündeminde olamamak için elinden geleni yapan Saadettin Saran ve Emina Jahovic’in aşkı geçtiğimiz günlerde belgelenmişti. Peki Emina Jahovic ile Sadettin Saran evlilik hazırlığı mı yapıyor? İşte Detaylar…
Ünlü iş adamı Sadettin Saran ile yazdan bu yana aşk yaşayan şarkıcı Emina Jahovic, önceki akşam Nişantaşın da görüntülendi. Şarkıcı gazeteciler ile ayak üstü sohbet etmeyi ihmal etmedi. Mustafa Sandal’dan boşanan şarkıcı Emina Jahovic “Yeniden evlilik düşünceniz var mı?” sorusuna, “Şu an ilişkimiz güzel gidiyor. Bakalım zaman ne gösterecek?” cevabını verdi…
Fatma Turgut kaç yaşında? Fatma Turgut aslen nereli? Fatma Turgut nereli? Fatma Turgut hangi burç? Fatma Turgut albümleri,Fatma Turgut kimdir? Fatma Turgut son hali? Model grubundan ayrıldı mı?Fatma Turgut biyografisi? Bugün Doğan Ünlüler
Fatma Turgut kaç yaşında? Fatma Turgut aslen nereli? Fatma Turgut nereli? Fatma Turgut hangi burç?
Fatma Turgut, 2 Ocak’ta Aydın’da dünyaya geldi. Fatma Turgut, oğlak burcudur ve 34 yaşındadır.
Fatma Turgut kimdir?
İlköğrenimini, Atatürk İlköğretim Okulu’nda, ortaöğretimini ise Söke Hilmi Fırat Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Fatma Turgut, 2003 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Ana Bilim Dalı Klasik Gitar Bölümü’ne giren Turgut 2010’da mezun oldu. Eğitiminde çok sesli koro, şan, Türk Müziği Armonisi, Batı Müziği Armonisi gibi alanlarda deneyim kazanan Turgut, çeşitli amatör rock gruplarıyla da sahne çalışmaları yaptı. Eğitiminde çok sesli koro, şan, Türk Müziği Armonisi, Batı Müziği Armonisi gibi alanlarda deneyim kazanan Fatma Turgut, 2005-2008 yılları arasında özel bir müzik dershanesinde klasik gitar ve koro öğretmenliği yaptı.
Fatma Turgut’un müzik hayatı
2007 yılında “A Due Carmen” (daha sonra ismi Model olarak değişti) isimli rock müzik grubuna katılan Turgut, Perili Sirk (2009) ve Diğer Masallar (2011) isimli iki adet albüm yayınladı. Özellikle Sertab Erener ve Demir Demirkan ile birlikte çalışma fırsatı bulundu.
Fatma Turgut’un albümleri
Başarılı ses sanatçısı Fatma Turgut, “Diğer Masallar” albümünden yayınlanan “Buzdan Şato” ve “Değmesin Ellerimiz” şarkıları ile ülke çapında fenomen hale geldi. Birçok şehirde çok fazla sayıda sahne alma fırsatı buldu. Bu yıllar içerisinde yine Model grubu ile birlikte birçok jingle ve reklam müziği seslendirdi. 2013 yılının Kasım ayında Levla’nın Hikayesi adlı albüm piyasaya çıktı. Ayrıca Turgut grubuyla pek çok konser de verdi.
Fatma Turgut’un grubundan ayrılışı
Bugünlerde magazin dünyasında ayrılık haberleriyle gündeme gelen sevilen Model grubunun solisti Fatma Turgut, Twitter hesabındaki paylaşımıyla ilgi odağı oldu. Fatma Turgut yaptığı açıklamada Model grubunun dağıldığından bahsetti ve yola tek devam edeceğini açıkladı.
Fatma Turgut’un özel hayatı
Genç ve başarılı şarkıcı Fatma Turgut, “Kiralık Aşk” dizisinde rol alan oyuncu sevgilisiyle Çeşme’ye gitti. Burada Sertab Erener ve eşi Emre Kula ile bir araya gelen ikili, aşklarını sosyal medya hesaplarında paylaştıkları fotoğrafla duyurdu. Turgut, Fırtına ile romantik pozunu “Anne, ben âşık oldum” notuyla Instagram’ına yükledi. Fırtına da aynı kareyi takipçileriyle yorumsuz paylaştı.
Ahu Türkpençe kaç yaşında? Ahu Türkpençe aslen nereli? Ahu Türkpençe nereli? Ahu Türkpençe hangi burç? Ahu Türkpençe dizileri, Ahu Türkpençe filmleri, Ahu Türkpençe,kimdir? Ahu Türkpençe eski hali? Ahu Türkpençe son hali? Ahu Türkpençe biyografisi? Bugün Doğan Ünlüler
Ahu Türkpençe kaç yaşında? Ahu Türkpençe aslen nereli? Ahu Türkpençe nereli? Ahu Türkpençe hangi burç?
Ahu Türkpençe, 2 Ocak’ta Samsun’da dünyaya geldi. Oğlak burcu olan Ahu Türkpençe, 41 yaşındadır.
Ahu Türkpençe kimdir?
Ahu Türkpençe’nin bir tane abisi ve bir tane de kendisi gibi oyuncu kız kardeşi vardır. Ahu Türkpençe bir arkadaşının aracılığıyla Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin sınavlarına katılmış ve başarılı olmuştur. Daha sonra konservatuar eğitimi almaya başlayan Ahu Türkpençe konservatuardan 2001 yılında mezun oldu. Başarılı oyuncu Ahu Türkpençe Yıldız Teknik Üniversitesi’nde fizik eğitimi alırken konservatuar eğitimi almak amacıyla okulunu dondurmuş ve konservatuar eğitimini tamamladıktan sonra tekrar fizik bölümü okumaya devam etmiştir. 2004 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nden mezun olan Ahu Türkpençe’nin boyu 1.70 cm, kilosu ise 57’dir. Göz rengi ela olan Ahu Türkpençe’nin saçları kahverengidir. Oğlak burcu olan Ahu Türkpençe 40 yaşındadır.
Ahu Türkpençe’nin oyunculuğu
Ahu Türkpençe oyunculuk hayatına ilk olarak “7 Numara” ve “Azad” dizilerindeki başarılı oyunculuk performansıyla başladı. “Bir İstanbul Masalı” adlı dizide herkesin tanıdığı bir isim haline gelen başarılı oyuncu Ahu Türkpençe sinemaya büyük ilgi duymasına karşı genel olarak dizilerde rol almıştır.
Ahu Türkpençe bugünlerde kilolarıyla gündemde
Gergedan Yapım’ın 2017 sezonunun yeni projelerinden biri olan “Patates”, aşkın ve intikamın en komik halini tiyatro sahnesine taşıyor. Ünlü oyuncu Ahu Türkpençe ve Orçun İynemli’nin birlikte oynadıkları tek perdelik komedi oyunu ‘Patates’in, Artı Sahne Mecidiyeköy’de prömiyeri gerçekleştirildi. Sürpriz finali ve oyuncuların performansıyla seyircilerden büyük alkış alan oyunda Ahu Türkpençe, rolü gereği kilolu bir kadını canlandırmak için özel hazırlanan kıyafetlerle 35 kilo aldı. Ahu Türkpençe’nin oynadığı tiyatro oyununun konusu ise şöyle; “Yeni boşanan çift, taşınırken nakliye şirketinin eşyaları karıştırması sonucunda evde koliler arasında boşanmanın suçlusunu aramaya başlar ve ortalık kızışır. Oyunun merak uyandıran kısmı ise intikamın mı aşkın mı kazanacağı sorusu.”
