İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, uzun zamandır müzik dünyasında kendi çabaları ile piyasada yer alıyor. Yeni single’ı “Maalesef”i geçtiğimiz günlerde çıkaran Çıtak, “Tatlıses olduktan sonra işlerim durdu. Bu gerçek bilinmeden önce daha çok iş yapıyordum. Çünkü ben bir başkasının adı altında ezilmek ya da bir başka marka altında var olmaya çalışmaktan hep kaçındım” diyor. Dilan Çıtak verdiği röportaj ile samimi açıklamalarda bulundu. İşte Dilan Çıtak ile yapılan röportaj…

Dilan Çıtak yeni single’ı ile gündemde…

Bir dönem gündemden düşmeyen İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak yeni single’ı ile gündemde yerini aldı. Dilan Çıtak kendi başarısı ile gündemde yerini aldığını söyledi işte detaylar…

Dilan Çıtak’ın Samimi Açıklamaları…

“Maalesef” hayırlı olsun. Projeyi anlatır mısınız?

– Biz bu “Maalesef”ten önce 5-10 tane sıfır şarkı çalıştık stüdyoda. Hiçbiri enerjimize uymadı. Bir yerde bir eksiklik olduğunu düşündük. Cover şarkıya önyargılıydım ama bu “Maalesef” farklıydı, sahne repertuvarımın baş şarkısıydı. Birçok mekanda da duyuyordum. Sonunda dedim ki “Recover yapacaksak bunu yapalım”… Hazırladık, servis ettik. Şu anda da güzel yorumlar alıyoruz.

Hazırladığınız diğer şarkılar öylece kaldı mı?

– Aynen öyle. İçime sinmedi çünkü. Emin olmadığım bir işi de çıkarmak istemedim.

Yaza uygun bir şarkıyla çıkış yaptınız…

– Kesinlikle. Enerjisiyle falan tam bir yaz şarkısı. Hatta hayalimde plajda kocaman bir ekranda dönmesi var. İnsanlara pozitif enerji veriyor, dans ettiriyor. İddialıyım. Tatlıses olmadan önce daha çok iş alıyordum

“Çık Dışarı’dan daha mı iyi oldu sizce?

– “Çık Dışarı” başka bir şey. O sıfır şarkıydı, bu değil. İkisinin kulvarı farklı. “İyi mi oldu?” derseniz… Şu açıdan daha iyi oldu: “Çık Dışarı” zor bir parçaydı. Herkesin beğenebileceği tarzda değildi. Bu daha günümüz popülaritesine yakın.

O dönemde bir de “İbrahim Tatlıses’in kızı mısın, değil misin” tartışmalarının ortasındaydın. Şimdi durum ne?

– Şimdi de “Ne hissediyorsun? Nasıl aranız? İyi misiniz, hoş musunuz?” şeklinde sorular devam ediyor.

İbrahim Bey “Maalesef”i beğendi mi?

– Çok beğendi, kötü bir eleştiri gelmedi.

Beğenmeseydi, “Olmamış” deseydi yapmaz mıydınız?

– Yoo, yapardım. Görüşünü alırdım ama yine bu single’ı çıkarırdım. Benim içime sindikten sonra… Ona rağmen başkasının istediğini yapmamın bana ne faydası var?

Konser maratonu başladı mı?

– Konser takvimi yavaş yavaş hazırlanıyor. Önümüzde şu an tarihleri belli dört konserimiz var. Çok yeni olduğu için tam takvimi paylaşmam zor şu an. Diyorum ki 3-4 single daha yapayım, ondan sonra gidişata göre cesaretimizi ve enerjimizi toplarsak bir albüm gelsin.

Albümden herkes kaçar oldu zaten, single daha çok tercih ediliyor…

– Albümden kaçmıyorum ben aslında. Kaçmak değil de mantıklı olan bence. Yurtdışında da durum bu. Rihanna’dan Beyonce’ye kadar tüm yıldızlar single çıkarmayı tercih ediyor. Dünyada bu kabul görürken bizim Amerika’yı yeniden keşfetmemiz çok saçma olur. Tatlıses olmadan önce daha çok iş alıyordum

Müzik çalışmaları devam ederken bir yandan da evlilik planları yapıyorsunuz. Tarih belli oldu mu?

– Bizi hep bu sorularla sıkıştırdıkları için bir şeyler söylemek istiyoruz ama… Aslında şu an düşünmüyoruz. Daha küçüğüm ben. Biraz zamanı var. Önce iş… Beni evlendirmeyin ne olur, gerçekten gencim!

Biz sizi evlendirmek istemiyoruz ama siz o izlenimi veriyorsunuz.

– Levent (Dörter) ile 3 senedir birlikteyiz. Uzun bir süre olduğu için de bu konuda çok fazla soru soruluyor. Vardır ya hani; 3 senedir birlikteler, şimdi evlenme vakti, evlenince de bu sefer çocuk vakti falan… Ben o oyuna gelmek istemiyorum.

Açık sorayım; İbrahim Tatlıses’in kızı olduğunuz için mi sahne teklifleri alıyorsunuz yoksa gerçekten başarılı olduğunuz için mi?

– Ben 27 yaşındayım, 15 yaşından beri de sahneye çıkıyorum. Daha kimseler Tatlıses olduğum bilmeden kendi yolumu çizmiştim, ekstralara gidiyordum. Hatta daha çok ekstraya gidiyordum. Şöyle söyleyeyim, Tatlıses olduktan sonra işlerimde duraklama durumu oldu. Bu bilinmeden önce daha çok iş yapıyordum.

Niye ki?

– Önyargılı çok insan var. İsmini vermeyeceğim ama çok tanınmış bir televizyon adamı benim adımı ilk duyduğunda “Türkücü çıkarmıyoruz” demiş. Şimdi o kişi bana hayran. Birlikte çalışmalar yapıyoruz. “Çok önyargılıyım. Meğer sen Toni Braxton gibi kadınmışsın” diyor. İnsanlar çok önyargılı oluyor.

Babanızın adını duyunca hemen onunla aynı kategoride düşünüyorlar yani sizi…

– Evet, arabesk söylediğimi düşünüyorlar.

Bu önyargıları kırmak konusunda umutlu musunuz?

– Bunu aşacağımı düşünüyorum. O yüzden pek takmıyorum. Başarımı kanıtladıkça, işlerim duyuldukça insanlardaki bu önyargıyı aşacağımı biliyorum.

Tatlıses olmak biraz yorucu galiba…

– Şu açıdan yoruyor; ben bir başkasının adı altında ezilmek ya da bir başka marka altında var olmaya çalışmaktan hep kaçındım. Hiçbir zaman kolay yolu seçmedim. Babamın İbrahim Tatlıses olması çok gurur verici ama benim tabularım daha önde. Bazen şunu bile dedirtiyor bana: Hep bu şekil anılacaksam, kendi mesleğimle kendi başıma ön plana çıkamayacaksam, keşke olmasaydım!

Aşkın sizin için anlamı ne?

– Acı (gülüyor)… Aşk çok acılı bir şey.

Üç yıldır Levent Dörter ile birliktesiniz, çok da mutlu görünüyorsunuz. Ama ben “aşk” deyince siz “acı” diyorsunuz.

– Yok, bireysel olarak söylemedim. Genele baktığınız zaman aşkın ana kavramı acı bence. Pani âşık olduğunuz zaman bir şeyleri çok takıyorsunuz, kendinizi hasta ediyorsunuz ya… Aslında olmayan şeyleri kendi içinizde yaşayıp kendi kendinize sıkıntı veriyorsunuz. Bundan bahsediyorum.

Hiç âşık oldunuz mu?

– Oldum.

Şu an âşık mısınız?

– (Gülüyor) Çok ağır sorular bunlar. Bilmiyorum. Evet evet, şu an âşığım.

Ölüm?

– Ölümden korkuyorum. Ölmek istemiyorum.