Ana Sayfa Blog Sayfa 3072

Yılmaz Erdoğan’a Yoğun İlgi

0

Organize İşler 2: Sazan Sarmalı filminin çekimlerini son sürat sürdüren Yılmaz Erdoğan, esnaf ve halk tarafından yoğun ilgi görüyor. Yılmaz Erdoğan, filmin çekimlerini nerede gerçekleştiriyor? Halk, usta oyuncuya nasıl tepki veriyor? Film, ne zaman vizyona girecek? İşte haberimiz hakkında tüm merak ettikleriniz…

Yılmaz Erdoğan’ın ‘Organize İşler 2: Sazan Sarmalı’ filminin setinde korkunç kaza!

Çekimler Tüm Hızıyla Sürüyor

Yılmaz Erdoğan’ın hem senaryosunu kaleme aldığı hem de baş rolünü ve yönetmenliğini üstlendiği yeni filmi Organize İşler 2: Sazan Sarmalı’nın çekimleri 26 Haziran’dan beri İstanbul’da sürüyor.

Yılmaz Erdoğan’dan Organize İşler Açıklaması! İşte detaylar…

Yoğun Kalabalığın Olduğu Saatlerde Çalışıyorlar

Kadıköy, Moda, İstiklal Caddesi, Galata Köprüsü, Eminönü, Mısır Çarşısı, Kapalıçarşı ve Karaköy gibi nüfusu gündüz saatlerinde milyonları aşan yerlerde yapılan çekimler, usta oyuncuya gösterilen yoğun ilgi sebebi ile sık sık bölünüyor.

 

Çekimler sırasında bölge esnafının ve halkın Yılmaz Erdoğan’a gösterdiği yoğun ilgi, bundan 13 yıl önce vizyona giren ilk “Organize İşler” filminin repliklerinin de hâlâ dillerde olması, ekibin enerjisini yükseltiyor. Gösterilen ilgiye kayıtsız kalmayan Yılmaz Erdoğan, hayranlarının birlikte fotoğraf çektirme ricalarını geri çevirmiyor.

Yılmaz Erdoğan kimdir?

Çiftliği Sanat Köyü Yaptı

Uzun bir süredir Köyceğiz’de inşa ettirdiği plato olarak da kullanılan çiftlik evinde yaşayan Yılmaz Erdoğan, yeniden İstanbul ve İstanbullular ile buluşmanın keyfini ‘Organize İşler 2’ çekimleri ile yaşamaktan, halkın ve esnafın çekimlere gösterdiği samimi ilgiden ekip olarak çok memnun olduklarını belirterek şöyle konuştu: “İstanbul’un başrolde olduğu filmimizin çekimlerinin yapıldığı bölgelerdeki halkın sevgisi ve çekimler sürecinde bize, ekibimize verdikleri desteğin değeri ölçülemez. Bu büyük sevgiyi yaşamanın yanında, çekimlere gösterdikleri saygı ile de işimizi yapmamızı kolaylaştırıyorlar.”

Organize İşler 2: Sazan Sarmalı filminin 4 Ocak 2019’da vizyona girmesi bekleniyor.

 

Aşk ve Mavi Dizisinin Birgül’ü ile Çok Özel

0

Atv’nin sevilen dizilerinden olan Aşk ve Mavi’nin yıldız oyuncusu Birgül Ulusoy, dizinin yeni sezonu ve kendisi hakkında bilinmeyen herşeyi anlattı. Geç yaşta anne olan Birgül Ulusoy, oğlu ile dizi vakitlerini nasıl ayarlıyor? Kapadokya’da olan çekimler oyuncuyu zorluyor mu? Birgül karakterine dair neler anlattı? İşte haberimizin tüm detayları…

Aşk ve Mavi Dizisinde Eğlenceli Sezon Finali

Bu güne kadar birçok dizi ve filmde rol alan usta oyuncu Birgül Ulusoy, rol aldığı Aşk ve Mavi dizisi ile 3.sezona merhaba demeye hazırlanıyor. Sabah gazetesine konuşarak rolünden, özel hayatından ve geç gelen şöhretten bahseten Ulusoy; hakkında merak edilenleri şöyle açıkladı:

Birgül Ulusoy Kimdir?

Eylül Ayında Seyirci ile Buluşuyoruz

“‘Aşk ve Mavi’ yolculuğu sizin için nasıl devam ediyor?

‘Aşk ve Mavi’, atv’de üçüncü sezonuna başlıyor. Yakın zamanda sete çıkılacak, nasipse Eylül’de seyircimizle buluşacağız. ‘Aşk ve Mavi’, uzun bir hazırlık sürecinin ardından seyirci karşısına çıktı. Üçüncü sezonu ile başarısının tesadüf olmadığını ispatlamış oluyor. Her uzun soluklu iş, dönem dönem ritmini ve heyecanını kaybeder kuşkusuz ve oyuncu olarak buna karşı kendi içinizde bazı numaralar icat etmeniz gerekir. Ben hep şükür içgüdüsünü kullanıyorum içimde. İstikrarın başarıyı getirdiğini bana yeniden gösteren bir yolculuk ‘Aşk ve Mavi’. Onun için diyebilirim ki, huzurluyum ve umut doluyum.

DRAMDAN KOMEDİYE DÖNÜŞÜYOR

Sizce, ‘Aşk ve Mavi’nin başarısındaki sır neydi?
‘Aşk ve Mavi’, bir toprak hikayesi ve Kapadokya’nın o toprak rengine tam 12’den oturdu. Senaryonun işlevselliği ve oyuncu kadrosunun dram oynarken komediye de dönüşebilen şahane kıvraklığı, bizim başarı reçetemiz diyebilirim.

‘Birgül’ karakterine dair neler söylemek istersiniz?
‘Birgül’, merhametli bir Anadolu insanı. Konağın tüm entrikalarının döndüğü mutfağın gerçek sahibi ve konağın hanımı ‘Refika’nın gelin gelirken çeyizi ile birlikte getirdiği çok eski bir emektar. Bir çeyiz bedelidir ‘Birgül’ karakteri ve tüm ömrü bu konağın içinde geçmiş. Konağı ve Göreçkiler’i ailesi bilmiş, gidecek kimi kimsesi olmayan biri. Yaptığı her kurnazlık mutlaka başına dert olacak şekilde beceriksizlikle bitiyor ama koca konağı çekip çevirecek kadar da becerikli bir kadın. Tek hayali evlenip bir yuva kurmak.

KAPADOKYA ŞAŞIRTICI BİR BÖLGE

Karakterin dışarıdaki yansıması nasıl, nasıl tepkiler alıyorsunuz?

‘Birgül’ karakterini sokak diğer can verdiğim karakterler gibi çok sevdi. Kendilerinden biri gibi evlerine götürmek, çay-kahve ikram etmek istiyorlar. Anadolu’da tepkiler biraz daha fiziksel; yanağımı sıkmak, sarılıp öpmek de giriyor işin içine. Bağırlarına bastılar ‘Birgül’ü.

Kapadokya’da yaşam nasıl? Alıştınız mı?

Kapadokya çok büyülü ve mistik bir coğrafya. O bölgenin enerjisi bana hep iyi geldi. Benim köyüm Kapadokya havzasına 1.5 saat uzaklıkta. Onun içindir ki bu bölgenin havası, suyu ve toprağı benim genetik haritamda zaten va. Biz dizi için Ürgüp’de konaklayıp Mustafa Paşa’da çalışıyoruz. Tüm vakit otel ve set arasında geçiyor. Repolarda (izin günleri) bölgenin tüm aktivitelerini değerlendirmeye çalışıyoruz. Balon, ata binmek, yürümek, Uçhisar, Avanos’ta, Kızılırmak kenarında yürümek, Kızıl Vadi’de gün batımını izlemek… Termal suları ile şifalandıran Kozaklı… Kayseri ve Erciyes kayak merkezleri, yer altı şehirleri… Yapacak o kadar çok şey var ki Kapadokya’da. Sizi her zaman şaşırtmayı becerebilir bu bölge.

KİŞİLİĞİMİN OTURDUĞU YAŞTA ANNE OLMAK BÜYÜK KONFOR

Set süresince oğlunuzdan ayrı mı kalıyorsunuz, yoksa o da sizinle beraber mi?

Set zamanı yani haftanın beş günü Ürgüp’te otelde yaşıyoruz. Repo günü, isteyenler iki gün için İstanbul’a gidiyor, isteyenler otellerinde dinleniyor. Ben iki sezondur her repoda oğlumu görmek için uçtum. Dolmuş gibi uçak kullandım diyebilirim. Evlat olunca yorgunluğunu sineye çekiyorsun. Set zamanı oğlum, Vesile Ablası ile İstanbul’da kalıyor. Bu sene birinci sınıfı bitirdi. Yani oğlumun düzeni sabit; ben gidip gelerek aradaki farkı kapatmaya çalışıyorum.

Geç anne oldunuz. Bu durumdan pişmanlık duyuyor musunuz?

Evet, tam 40 yaşında anne oldum. Pişmanlık hiç aklıma gelmeyen bir başlık. Ben kaderci bir kadınım, demek ki zamanı öyleymiş. Kişiliğimin, hayat deneyimlerimin, işlerimin tam oturduğu bir yaşta anne olmak bulunmaz bir konfor aslında. Tek dezavantaj, enerji sorunu. Elbette 20’li yaşlarınızın hareket enerjisi olmuyor.

Oğlunuzla birlikte az vakit geçiriyorsunuz ama bir arada olunca neler yapıyorsunuz?

İki sezondur İstanbul dışı bir işte çalıştığım için Ayaz ile kaliteli zaman geçirme uygulaması yapıyoruz. Onun istek ve özlemleri ön planda. Gece beraber uyuyoruz; 8 yaşında olmasına rağmen sohbeti çok seven bir çocuk ve bol bol konuşuyoruz. Ona insanların gözlerinin içine bakarak sohbet etmesini öğretiyorum. Piyano ve tenis kurslarına beraber gidiyoruz, yetişebildiğim kadarı ile. Sinema ve ardından bu sene okuma yazmayı da öğrendiği için kitap alışverişlerimiz de başladı.

Sizin yaptığınız mesleğe yaklaşımı nasıl? İlgisi var mı oyunculuğa?

Benim yaptığım işi pek umursamıyor yani yüceltmiyor. Çünkü ben böyle yaşamıyorum. Oyunculuğa karşı delice bir tutkusu yok ama mesafeli de değil.

ERKEN ŞÖHRET OLUP DELİRMEDİM

Şöhretin geç geldiğini düşünüyor musunuz?

Şöhret; kişinin geniş kitleler tarafından tanınıyor olması ise evet, 40 yaşında gelip tepeme kondu. Erken şöhret olup delireceğime, geç şöhret olup kendisiyle aramdaki mesafeyi koruyabildim.

Ünlü olmak eğlenceli mi?

Aranıza ün ile bir mesafe koyarsanız, sizi zehirlemesine izin vermezseniz; mutlu olursunuz. Ben ‘ün’ meselesini pek ciddiye almıyorum aslında. Bu, para kazandığım bir iş. Yapılan iş geniş kitlelere hitap ettiği için sizi tanınır, bilinir kılıyor sadece. Öznesi, bir ürünü satıp karşılığında birilerinin size para veriyor olması. Üstüne bonus olarak tanınıyorsunuz işte.

Hayatınızı 40 yaş öncesi ve sonrası diye ayırdığınızda ne görüyorsunuz?

40 yaş, bir kadının altın çağlarına başladığı en net dönemdir. Hele ki bu kadar erkek egemen bir sektörün içinde oyunculuğunuz devam ediyorsa; çıraklık bitmiş, kalfalık başlamıştır. Ben oyunculuğun çok kahrını çektim, 40 yaşımdan sonra o da bana borcunu ödedi.

Talat Bulut’a darbe üstüne darbe!

0

Talat Bulut’a darbe üstüne darbe! Hakkında gündeme gelen taciz iddialarının ardından başlatılan soruşturma neticesinde ‘takipsizlik’ kararı çıkan ve rol aldığı Yasak Elma dizisindeki rolüne devam edeceği açıklanan Talat Bulut’a bir darbe daha. Usta oyuncu Talat Bulut’un Yasak Elma’daki rolü tehlikeye girebilir mi? Detaylar haberimizde…

Yasak Elma dizisinin çekimleri başlıyor! Talat Bulut olacak mı?

Talat Bulut cephesinde sular durulmuyor

Yasak Elma dizisinde rol alan usta oyuncu Talat Bulut, geçtiğimiz aylarda dizi setinde bir çalışanı taciz ettiği iddiası ile gündeme gelmişti. Set çalışanı Özge Şimşek, Talat Bulut hakkında “Sahne öncesi Talat Bulut’un kravatını düzeltmek istedim. Bana ‘Odaya girelim, orada düzelt’ dedi. Orada dudağımdan öpüp gitti. Şok yaşadım. Sonra yapım ekibinin yanına çıktım. Beni öperken yanımda kimse yoktu. Ama odaya çağırırken şahitlerim var. Başrol oyuncuları Şevval Sam, Eda Ece, Onur Tuna Sevda Erginci, Gün Akıncı başta olmak üzere setteki herkes bana büyük destek oldu. Menajeri benimle uzlaşmak istedi ama kabul etmedim. Yaşadıklarımı herkese duyurmak istiyorum ki, bir daha kimsenin başına gelmesin. Henüz 19 yaşındayım. Taciz birçok yaşıtıma yapılıyor. Ama arkadaşlarım ‘Karşımızdaki ünlü bir oyuncu’ diye korkup susuyor. Talat Bulut ile daha önce sorun yaşayan başka kadınlara ulaştım. Korktukları için hep susmuşlar. Belki hukuki yollardan bir şey elde edemeyeceğim ama en azından her yere duyuracağım. Bu yüzden de vicdanım rahat olacak.” şeklinde iddialarda bulunmuştu. İddiaların ardından savcılık tarafından yürütülen soruşturmadan ‘takipsizlik’ kararı çıktı.

Talat Bulut Kimdir?

İkinci darbe

Taciz iddialarının ardından gerçekleştirilen soruşturmadan ‘takipsizlik’ kararı çıkan Talat Bulut’un, Yasak Elma dizisindeki rolüne devam etmesine karar verildi. Ancak, Talat Bulut ikinci darbeyi Yasak Elma dizisi çalışanlarından yedi.

Yasak Elma dizisi çalışanlarından Talat Bulut bildirisi

Talat Bulut’un Yasak Elma dizisine devam edeceğinin açıklanması üzerine dizinin çalışanları bir bildiri imzaladı. Bildiride, şu ifadeler yer aldı:

Tacize maruz kalan kadının başına geleni anlatması oldukça zordur; dışlanmaktan, suçlanmaktan, ciddiye alınmamaktan, aşağılanmaktan korkar! Tacizciyi ödüllendiren, mağduru cezalandıran bu açıkça adaletsiz tutumu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu cezasızlık kararı tacize uğrayan binlerce kadının cesaretini kıracak, sayısız trajedilere sebep olacak, benzer tavırları gösteren erkeklere ise cesaret verici bir emsal oluşturacaktır. Kostüm asistanı kadın arkadaşımızın yanında olduğumuzu belirtirken Yasak Elma dizisinin yapımcısı Fatih Aksoy’dan ve dizinin yayınlandığı kanal olan FOX TV yönetiminden Talat Bulut’un diziye devam etmesi kararını tekrar gözden geçirmesini istiyoruz.

Tarkan’ı Sevindiren İptal Kararı

0

Doğaya olan düşkünlüğünü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile sevenleri ile paylaşan Tarkan’ı sevindiren iptal kararı! Megastar Tarkan, hangi kararın iptal olmasına çok sevindi? bu konu hakkında hesabından neler paylaştı? İşte haberimizin tüm detayları…

Tarkan, Kızı Liya için Kesenin Ağzını Açtı!

İzmir Gediz Deltasında

Devlet koruması altında olan 100 binini üzerinde su kuşunun beslenme ve kışlama alanı Gediz Deltası’ndan geçecek “İzmir Körfezi Geçiş Otobanı” projesine karşı başlatılan hukuk mücadelesinde sevindirici bir gelişme yaşandı.

Dünyadaki 10 flamingodan birine ev sahipliği yapan İzmir’deki Gediz Deltası’na zarar verecek olan otoban projesi, ‘olumlu çevresel etki değerlendirme’ kararı mahkeme tarafından durduruldu.

Doğa aktivistlerinin uzun süre mücadele verdiği alanla ilgili mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı alması Megastar Tarkan’ı da sevindirdi. Instagram hesabından söz konusu haberi paylaşan Tarkan, “Çok sevindirici, mutluluk verici bir haber… Doğaya duyarlı bu hayırlı kararı veren yetkililere çok teşekkürler” diye yazdı.

Tarkan kimdir?

3 Sivil Toplum Kuruluşu, 85 Vatandaş İptal İçin Dava Açmıştı

Doğa Derneği, karar ile ilgili “İzmir’in Gediz Deltası, flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuş türünün dünyadaki en önemli yaşama alanlarından biridir. Türkiye’deki 14 uluslararası öneme sahip Ramsar Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda Doğal Sit Alanı olarak korunmaktadır. Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri ve 40 binden çok flamingonun yuvası olan İzmir’in Gediz Deltası, UNESCO’nun Dünya Doğa Mirası ile ilgili dört kriterinin tamamını sağlamaktadır. Bu nedenle alınan karar, dünya doğa koruma içtihadı açısından tarihi önem taşımaktadır. Bu proje bir kent içi ulaşım projesi değildir. İzmir’e herhangi faydası olmayacağı gibi tarihi zararlar verebilecek bir projedir. Bu proje İzmir’i İstanbul gibi yapmak isteyenlerin hazırladığı rant projelerinin merkez noktasıdır” değerlendirmesi yaptı.

3 sivil toplum kuruluşu ve 85 vatandaşın yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için dava açmıştı.

‘Acıların Kadını Bergen’i ölüm yıl dönümünde anıyoruz. Bergen ne zaman, nasıl vefat etti?

0

‘Acıların Kadını Bergen’i ölüm yıl dönümünde anıyoruz. Bergen ne zaman, nasıl vefat etti? Yüzüne kezzap atan eski eşi tarafından 14 Ağustos 1989 tarihinde acımasızca öldürülen Bergen, ölüm yıl dönümünde unutulmadı. ‘Acıların Kadını Bergen’i ölüm yıl dönümünde rahmet ve hasretle anıyoruz. Bergen, hayranları tarafından da unutulmadı. Bir grup hayranı, Bergen’i mezarı başında ziyaret etti. Detaylar haberimizde…

Serenay Sarıkaya, Bergen’i oynayacağı yeni projesi için sabırsızlanıyor

Bergen ne zaman, nasıl öldü?

Bir dönem müzik piyasasına ‘Acıların Kadını Bergen’ olarak damga vuran arabesk müzik şarkıcısı Bergen, 29 yıl önce bugün hayatını kaybetmişti. Gerçek ismi Belgin Sarılmışer olan şarkıcının yüzüne eski eşi Halil Serbest tarafından kezzap atılmıştı. Bu olayın ardından bir gözünü kaybeden, yüzünde ağır yanıklar oluşan ve acılı bir tedavi süreci geçiren Bergen, o dönem zor günler yaşamıştı. Olaydan sonra hayata küsen, ardından adeta küllerinden yeniden doğan ve ‘Acıların kadını Bergen’ olarak yaşamına devam eden Bergen’in yakasını bir türlü bırakmayan eski eşi, bu defa da canını almıştı. Bergen, eski eşi Halil Serbest tarafından 14 Ağustos 1989 tarihinde sabahın ilk saatlerinde bir yol kenarında kurşun yağmuruna tutularak öldürülmüştü.

Bergen kimdir?

Hayranları Bergen’i mezarı başında andı

Bergen, ölüm yıl dönümünde unutulmadı. Bir grup hayranı, Bergen’i Mersin Şehir Mezarlığı’nda bulunan kabri başında ziyaret etti. Mezar başında gelen hayranları Kutlay Akoğlu, Hasan Ayaz ve Yusuf Balcı, Bergen’i dualarla andı, mezarındaki çiçekleri suladı.

Mekanı cennet olsun

Bergen’i ziyaret eden hayranlarından Yusuf Balcı, “Yaşadığı acıları, çektiği çileleri okuduğu şarkılara nakşetmiş bir insan. Yaşımız genç olsa da onun şarkıları bizi derinden etkiliyor. ‘Kurtar Yarab, Garibin Çilesi Mezarda Biter ve Olmaz Olsun Böyle Dünya’ gibi parçaları, bizlere bıraktığı en büyük eserlerden. Eski eşi tarafından yüzüne kezzap atıldı, bir gözü tamamen kör oldu ve gözünü saçıyla kapattı. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun.” diye konuştu.

Bergen’i rahmetle anıyoruz

Diğer Bergen hayranı Kutlay Akoğlu da, “Yaşadığı sıkıntıları yazdığı şarkılardan da anlayabiliyoruz. Kocası tarafından yüzüne kezzap dökülen, darp edilen ve en son kurşunlanarak katledilen Bergen’i rahmetle anıyoruz. Bindiği minibüste vahşice katledilen Özgecan Arslan’la da aynı kabirde yatıyorlar. Özgecan’ı da rahmetle anıyoruz. Tüm kadına şiddet olaylarını buradan kınıyoruz.” dedi.

Bergen’i rahmet ve hasretle anıyoruz

Bir erkek terörüne kurban giden, hayatı acı çekerek geçen ve en sonunda kurşunlanarak yaşamını yitiren ‘Acıların Kadını Bergen’i magazinhaberleri.com olarak rahmet ve hasretle anıyoruz.

Arto: Kerimcan Ne Oldum Delisi Olmuş, Şirazesi Kaymış!

0

2000’li yılların en siviri dilli isimlerinden biri olan Arto, Kerimcan Durmaz hakkında neden sert sözler söyledi? Şeyma Subaşı ile küs olduğu bilinen Arto, barışmak mı istiyor? Şarkıcı Sıla için neden eğlendirmez dedi? İşte günlerce konuşulacak Arto ile ilgili haberimiz ve tüm merak ettikleriniz…

Kerimcan Durmaz’ın Mafyaya Şikayet Ettiği Arto’dan Ağır Sözler!

Tek Tek Bombaladı

2000’li yılların başlarında sivir dili ve gözü kapalı sözlediği sözler nedeniyle fırtınalar estiren şarkıcı Arto, bugün Hürriyet  gazetesine verdiği çok özel bir röportajla yine çok konuşulacak. Magazin gündeminde kim varsa her birinin tek tek bombalayan Arto’nun işte o özel röportajı…

Arto Kimdir?

Kerimcan’ın Şirazesi Kaymış

Eğlence sektörünün en eski isimlerindensin. Öncelikle senden bugünle geçmişi bir kıyaslamanı istesem… Neydi ne oldu?

– Bir kere şimdikiler çok şanslı.

◊ Neden…

– Şundan… Bizim zamanımızda sosyal medya yoktu. Meşhur olmak için gerçekten tırnaklarınla kazıman, çabalayarak bir yerlere gelmen gerekiyordu.

◊ Ya şimdi?

– Şimdi erkekler abuk subuk pozlar vererek, topuklu ayakkabılar giyerek, rujlar sürerek çıkıyor, bunlar bir şekilde gençlere enteresan geliyor.

O enteresan şeyler yavaş yavaş kişileri fenomenleştiriyor. Giderek dejenere oluyor toplum.

◊ Biraz da kolay yoldan para kazanmanın yolu gibi görünüyor…

– Bravo… Aynen öyle. Bugünkü gençler de onlara bakarak acaba biraz daha feminenleşsem daha mı kolay meşhur olurum, daha mı çabuk para kazanırım diye düşünüyor.

◊ Sen bu sektörde nasıl parladın, farkın neydi?
Kabiliyetli olmam herhalde. Biz hiçbir yere bağlı olmadan, yıllarımızı vererek bu noktalara geldik.

◊ Takip ettiğim kadarıyla senin sahneye çıktığın mekanlar hep tıklım tıklım doluyordu. İlgi inanılmazdı.

– Tabii… Tarkan’ından tut Bülent Ersoy’una, Sezen Aksu’sundan tut Candan Erçetin’ine. Kimi arasan bulurdun.

◊ Üstelik herkes sivri dilinden nasibini alırdı.

– Evet, ünlüler de dahil. Mesela bir gün Candan Erçetin için “Ay bu kadını nasıl dinliyorlar, asansör müziği yapıyor” dedim…

Ertesi gün program yaptığım yere geldi. Zorla çıkardım sahneye, söyledi şarkısını. “Bir şarkı daha söyleyin, bayılıyorum size” dedim. Döndü “Sen ne zamandan beri asansör müzikleri dinliyorsun?” dedi.

◊ Pişman olmuşsundur öyle söylediğine…

– Ya aslında dediğim şey doğruydu. Fransızca, eğlence değil dinleti müziği çünkü.

 FUNDA ARAR, SILA, AŞKIN DURGUNDUR, EĞLENDİRMEZ

◊ Bazıları bilinçli olarak eğlendirmeyi tercih etmiyor ama…

– Evet. Mesela Funda Arar tarzı, Sıla tarzı.

◊ Sezen Aksu…

– Sezen arada eğlenceli şeyler yapıyor… Sonra Candan Erçetin, Aşkın Nur Yengi. Bu isimler gayet durgundur, eğlendirmez. Ama bunlar gerçek sanatçı ya.

◊ Kimler değil?

– Şu plajlarda çıkanlar… “Sanatçıyım” diye geçiniyorlar bir de. İki dansçıyla çıkıp 100 bin lira alıyorlar. Onlar sanatçı mı!

◊ Harcadın hepsini! Yok mu aralarında hiç beğendiğin?

– Beğendiğim var tabii, o ayrı mesele. Ama bunlar kendilerine sanatçı diyemez. Mesela Demet Akalın. Parantez içinde söylüyorum bunu, Demet’i sevmediğim için değil. Ama o bir show girl…
Bu kadar dinleniyorsa, sahnesi doluyorsa başarılıdır…

– Öyle değil işte.

◊ Başarının ölçüsü ne o zaman?

– Bir Beyonce’yi seyrediyorsun, bir de bizimkileri. Biri halk oyunu oynar gibi, müsamereye çıkmış gibi, diğeri gerçek bir dansçı.

◊ Olay sadece dans mı? Sanatçılığın kıstası bu mu?

– Kadının ses volümünden bahsetmedim daha. En az üç-dört oktav sesi var. O sesin yanında muhteşem bir de dans koreografisi. Rihanna’sından Beyonce’sine, Ariana Grande’sine hepsi öyle…

◊ Bizde o seviyeye çıkan sanatçı yok. Biraz daha yolumuz var sanki.

– Ama hayatım bizdeki isimler de 20-30 senedir sahnelerde. Ne zaman çıkacaklar daha?

DEMET HÂLÂ BAKKAL ŞARKILARI YAPIYOR

◊ Kime sanatçı diyelim?

– Bana göre sanatçı üretendir. Yazıp besteleyen, sonra o yazdıklarını söyleyen.

Ama öylesine değil en doğru şekilde, en güzel söyleyen. Bunlar üretiyor mu, hayır.

◊ Ama bazılarının şarkıları sevsem de yorumlarını beğenmiyorum. Olamaz mı? Şart mı kendi yazdıkları şarkıları okumaları?

– Bak bir şey söyleyeceğim. Ben şimdi Demet Akalın için böyle konuşuyorum ya, onun en çok müziğini çalıp söyleyen de benim. Şarkılarıyla eğlenirim o ayrı.

Ama bir gerçek var, bakkal şarkıları yapıyor.

◊ O polemiğe hiç dönmeyelim, 10 yıl öncesinde kaldı.

– (Gülüyor). Ama öyle. Sınıflandırmayı biraz doğru yapmak lazım. Candan Erçetin, Aşkın Nur Yengi, Sıla… Bunların hangisini bir beach’te, arkasında dört dansçıyla playback yaparken gördün?

Bu seyirciye saygıdır, alsana beş-altı dansçı arkana. Bak Murat Dalkılıç’a da teklif ettiler…

◊ Ne oldu, kabul etmedi mi?

– Etti ama hepsine enstrümanlarıyla çıkıyor, playback yapmıyor. Kenan (Doğulu) da asla çıkmıyor. Orkestrasıyla olursa oluyor ancak.

◊ İyi de beach için bu kadar yüksek maliyeti kim karşılar?

– Öbür türlü yaptığında da bir maliyeti var. 10 bin lira fazladan ödesen belki çıkıp canlı söyleyecek. Demet, Hande ya da Gülşen… Gülşen demişken, o mesela kendine nasıl yakıştırıyor bunu?

◊ Onu neden ayırdın?
E böyle bir söz yazarı, böyle bir besteci, böyle muhteşem bir ses…

Ama işte hepsi kolay para kazanma yolunda. Oysa iyisini verme yolunda olmaları gerekiyor.

Sanatçı kimseye örnek olmamalı ama bir misyonu olmalı. Gerçekten kendine “sanatçı” dedirtiyorsa yani… İki dansçıyla la la la olmuyor.

◊ Sen kimi dinlemekten hoşlanıyorsun?

– Kenan’ı (Doğulu), Tarkan’ı çok severim. Hande Yener’i severim. Bakma öyle, severim sahi… Ya ben Demet’i sevmiyor değilim. O hayatı boyunca her şeyi zamanına göre yapan bir kızdır. Hiçbir zaman “Ben önden atlayayım da bayrak taşıyayım” dememiştir. Bak Hande o riski almıştır.

TARKAN’I GECE 1’DE SAHNEYE ÇIKARAMAZSIN

◊ Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Diyorum ki Demet Akalın da doğru şarkı seçmeyi iyi biliyor.

– Ya herkes beğeniyorsa zaten o işte bir yanlışlık vardır. Müzikalite olarak doğru değildir. Ben Demet Akalın’ı show girl olarak severim.

Onun şarkılarıyla çok eğlenirim. Evet onun şarkıları çok da tutuyor. Ama şarkıları tutuyor diye yanlışlarını söyleyemeyecek miyiz? Yani bir şey iyiyse her şey iyi anlamına gelmiyor.

Mesela Tarkan… Çok istese de gece 1’den sonra eğlenceye çıkaramazsın.

Bir iki kere denedi, olmadı çünkü. O hayatı boyunca konser verecek mesela.

◊ Canlı canlı eğlendirebilmek de ayrı bir meziyet ama…

– Hem de çok zor bir meziyet.

◊ Canlı söyleyen, istek alan, eğlendiren kaç kişi var günümüzde?

– Gerçek sanatçılara tutup da nasıl istek göndereceksin!Nefret ediyorlar o durumdan. Sıla gibi, Sezen gibi, Tarkan ve Kenan gibi isimler konser alanlarını5 bin kişi 5 bin kişi dolduruyor mu? Dolduruyor.Tutup da hangisine istek gönderebilirsin? Hiçbirine tabii ki…

KERİMCAN’LA NE BİR HESABIM NE DE HUSUMETİM VARDI

◊ Geçen ay Kerimcan Durmaz’la ilgili bazı mevzular yansıdı basına… Seni birilerine şikayet etmiş, “Kulağını çeker misin?” demiş falan…

– Oldu öyle bir şey, evet. Tam Amerika’ya gideceğim gün beni Organize’den aradılar, “Müştekisiniz. Sizinle ilgili bazı durumlar var. Mutlaka gelip ifade vermek durumundasınız” dediler. Zannedersem bu Kerimcan denen kişi, adı fenomen midir bilmiyorum, ne yaptığını da bilmem, beni birilerine şikayet etmiş. O kişilerin böyle bir şarlatanın sözüyle adım atacağını düşünmüyorum. Nitekim kimse bana gelmedi, telefon açmadı, hiçbir şekilde hiçbir rahatsızlık vermedi. Eminim adamı ciddiye almamışlardır.

◊ Peki bu olay nasıl ortaya çıktı?

– Bir şekilde dinlemeye takılmış o görüşme.

◊ Peki seninle derdi neymiş?

– Bilmiyorum ki. Onunla ne bir hesabım var ne bir husumetim. Samsun’da dayak yemişti hatırlarsın, o olaydan sonra geçmiş olsun mesajı yayınladım. Üstelik arkadaşları korkularından bir tek yazı yayınlamadı. “Geçmiş olsun, böyle olmamalı” diye yazı yazan bendim. Daha önce hiç konuşmadığım ve tanışmadığım biri için yaptım bunu, düşün. O kadar üzülmüştüm.

◊ Hiç mi karşılaşmadınız, tanışmadınız?

– Ondan sonra karşılaştık bir kere… İkimizin de dağda konseri vardı, şansa da aynı otelde, aynı katta kalıyorduk. Kapıyı açınca Kerimcan’ı gördüm, “Çok geçmiş olsun, üzüldüm. Ama duruşuna, arkadaşlarına dikkat etmen lazım. Bak dayak yedin, seni kimse sahiplenmedi, yarın öbür gün yine sahiplenmeyecekler” dedim.

◊ Peki neden böyle bir şey yaptı dersin?

– Ne oldum delisi olmuş, şirazesi kaymış. Hangi kafada bilmiyorum ama herhalde psikolojisi bozuk. Neyse, ben devletime ve güvenlik güçlerimize güveniyorum.

◊ Peki sonrasında bir özür falan geldi mi?

– Hayır öyle bir şey olmadı. Ama karşı atağa geçeceğim. Avukatlarımla görüşüyorum.

BARIŞ BENiMLE ŞEYMA

◊ Senin Şeyma Subaşı ile de aranda bir tatsızlık olmuştu.

– Ya o tamamen bir yanlış anlaşılmaydı. Öncesinde biz Miami’de karşılaşıyor, merhabalaşıyorduk. Doğumdan hemen önceki dönem… “Aman dikkat et kendine” diyorum falan.

◊ Tanışıyordunuz yani…

– Çok iyi tanışmıyorduk ama ikimiz de tanınmış yüzleriz, birbirimizi biliyoruz. “İyi misin, bir şeye ihtiyacın var mı?” diye sorardım. Gayet iyiydi aramız, hiçbir problem yoktu. Deli dolu da bir kız.

◊ E ne oldu da aranız bozuldu?

– Doğum sonrası problem yaşadık. Ben Bilgi Üniversitesi’nde gazetecilik okudum, belki biliyorsundur. Gazetecilik damarım kabardı bir anda, bir iki arkadaşımı aradım “Şeyma doğurdu” diye haber verdim. Acun Ilıcalı mı sinirlenmiş ne olmuş, anlamadım. Zaten bilinen bir şeydi halbuki. Aradaki insanlar bazı şeyleri yanlış aksettirdi diye düşünüyorum.

◊ Şeyma da problem yaşanacak kız değildir.

– Aslında çok daha iyi tanışacaktık, kısmet olmadı. Artık mahkemeliğiz. Lütfen söyle de benden tazminat almasın. Barış benimle Şeyma, barış benimle…

PERiHAN SAVAŞ, MERYEM’E AYIP ETTi

◊ Bir de Perihan Savaş’la yaşadığın gerilim var.

– Meryem Uzerli için tutup demiş ki “Sen Hürrem Sultan değilsin artık, şu Türkçeni düzelt”. Ne ayıp bir şey ya. Zaten Almanya doğumlu kadın. Niye böyle bir ayrımcılık yapıyorsun yani… Daha yeni Mesut Özil örneği yaşamadık mı, herkesin dilinde ayrımcılık, ırkçılık yok mu? Sen o olaydan 1 hafta sonra Meryem Uzerli için “Türkçeni düzelt, artık Hürrem Sultan değilsin” nasıl dersin?

1 NUMARAM SERKAN KAYA

◊ Hem sesi hem de sahnesi iyi olan kim var sana göre?

– Serkan Kaya’yı çok beğeniyorum. Arabeskte benim 1 numaram. İbrahim Tatlıses ya da İbrahimciler ona kızıyor olabilir. İyi de İbrahim Tatlıses zaten bambaşka bir idol. Biraz da gençlere yol vermek lazım. Dediğim gibi muhteşem bir ses, billur gibi, bayılıyorum ona.

50 MİLYON DOLARIN NEREDE SERDAR ORTAÇ

◊ Bu alemde…

– Kralım, kabul edin kardeşim.

◊ Dur daha sorunun devamını duymadın… Bu alemde “eli çok sıkı” diye biliniyorsun. Hatta “cimri” diyenler var.

– Yaa ne alakası var. Kendime, kendi çevrem ve sevdiklerime son derece bonkörüm, harcamamı normal şekilde yaparım.
◊ Tutumlusun yani…

– Tutumluyumdur. Elindekini savuranlara çok örnek var. Serdar Ortaç mesela… Bugün cebinde minimum 50 milyon dolar olması lazımdı. Hani nerede… Bir de doğru yönlendirilmediklerini düşünüyorum. Avrupa’daki, Amerika’daki gibi kurumsallık yok. Aleyna Tilki mesela bana göre muhteşem ama onun saf mı akıllı mı olduğunu hâlâ çözemedim.

◊ Neden?

– Bazen inanılmaz akıllı konuşuyor, bazen inanılmaz saf. Yine de bana göre Demet’i, Hande’yi, Gülşen’i silmiş durumda şu anda.

Bir Tepki de Mert Fırat’dan

0

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile birçok projeye destek veren ünlü ve yakışıklı oyuncu Mert Fırat, yeni bir paylaşım ile tepkisini ortaya koydu. Ünlü oyuncunun tepki göstermesine sebep olan durum nedir? Konu hakkında neler söyledi? İşte Mert Fırat’ın paylaşımı ile ilgili haberimizin merak edilen tüm detayları…

Mert Fırat’ın Gençlik Fotoğrafı Sosyal Medya’yı Salladı!

Çok Önemli Bir Konuya Dikkat Çekti

En son Ufak Tefek Cinayetlerde ki canlandırdığı Serhan karakteri ile ekranda olan ünlü oyuncu Mert Fırat, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım ile çok önemli bir konuya dikkat çekti.

Türkiye’de üniversitelerde sadece 3 tane kadın rektör bulunmasını eleştiren ünlü oyuncu, kadın erkek arasındaki eşitsizliğe dikkat çekti.

Mert Fırat Kimdir?

Sadece 3 Kadın Rektör Var

Sosyal sorunlara, kadın-erkek eşitsizliğine, hayvan ve insan haklarına aykırı gelişmelere her fırsatta tepki gösteren Mert Fırat, Türkiye’de kadın profesör oranının yüzde 31 olmasına rağmen, sadece 3 kadın rektörün üniversitelerde görev yapmasıyla ilgili çarpıcı bir paylaşım yaptı.

Önce söz konusu haberi paylaşan Mert Fırat, “ Kadınlar üretiyor erkekler yönetiyor. Sadece üniversiteler de değil her alanda maalesef durum bu. Futbolda kural gereği 11 kişilik takım 6 kişi kaldığında, maçı hükmen kaybeder, biz sahada 6 kişiyiz!!! Devam etmek istiyorsak, eşitlenecek ve gücümüze güç katacağız” mesajıyla tepkisini dile getirdi.

Ünlü sanatçının binlerce takipçisi Mert Fırat’a destek olmak amacıyla benzer yazılar paylaşıyorlar.

Avlu Dizisine Son Dakika Sürprizi

0

Geçtiğimiz sezon yayınlanmaya başlayıp, kısa sürede herkesin takip ettiği bir dizi haline gelen Avlu’da son dakika sürprizi! Avlu dizisi ile ilgili flaş bir iddia ortaya atıldı. O iddia nedir? 2. sezonda oyuncu kadrosuna kim dahil olacak? İşte haberimiz hakkında tüm merak edilenler…

Star TV Avlu Dizisi Hakkında Çarpıcı İddialar…

Yüksel Aksu’nun Yönetmenliğinde

Geçtiğimiz sezon yayın hayatına bomba gibi başlayan Avlu dizisi Limon Film imzalı. Projenin baş rollerinde Demet Evgar, Ceren Moray, Nursel Köse, Kenan Ece, Teoman Kumbaracıbaşı ve Ruçhan Çalışkur yer alıyor. Projenin yönetmen koltuğunda ise İftarlık Gazoz, Dondurmam Kaymak gibi başarılı projelere imza atan Yüksel Aksu oturuyor.

Kulislerde Avlu dizisi ile ilgili flaş bir iddia atıldı. Yeni bir oyuncunun katılacağı öğrenilen dizide, ilk olarak Hülya Avşar’la görüşüldüğü iddiaları ortaya atılırken kısa süre sonra Avlu dizisi için Avşar’a teklif götürülmediği ortaya çıkmıştı!

Avlu’nun Yeni Müdüresi

Yeni sezonda Avlu dizisine katılacak ismin Canan Ergüder olacağı öğrenildi! Canan Ergüder’le yapımcı arasında süren görüşmeler sonucu anlaşma sağlanması halinde Canan Ergüder’i yeni sezonda Avlu dizisinde izleyeceğiz. Avlu’nun yeni müdüresi rolü için teklif giden Cana Ergüder, eğer rolü kabul ederse eşi Kenan Ece ile yine aynı dizide rol alacak.

Şimdi tüm gözler ünlü ve başarılı oyuncu Canan Ergüder’in bu konu ile ilgili yapacağı bir açıklamaya çevrilmiş durumda.

Canan Ergüder kimdir?

Harbiye’de Yıldız Rüzgarı…

0

Harbiye Açık Hava Yaz Konserleri kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde konser veren Yıldız Tilbe, kendisini izlemeye gelen binlerce hayranına unutulmaz anlar yaşattı. Ünlü sanatçı Yıldız Tilbe, konserinde hangi şarkılarını seslendirdi? Açıkhavada ki konser maratonu ne kadar daha devam edecek? İşte haberimiz hakkında merak ettiklerinizin tüm detayları…

Yıldız Tilbe’den O Ses Türkiye açıklaması. Ayrılıyor mu?

Sağ Olun, Var Olun

Harbiye Açık Hava Yaz Konserleri kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde konser veren Yıldız Tilbe, kendisini izlemeye gelen binlerce hayranına unutulmaz anlar yaşattı. Yıldız Tilbe’nin eski şarkılarından olan, “Delikanlım” ile başlayan konser, “Vazgeçtim”, “Kış Gülleri”, “El Adamı” ve “Sana Değer” gibi en çok sevilen eserleriyle devam etti. Konseri dinlemeye gelenlerin kendisine yoğun tezahürat yapması üzerine “Sağ olun, var olun.” diyerek, konsere geldikleri için teşekkür etti.

 

16 Ağustos’ta Son Konser

Yıldız Tilbe, konserde “Kim Bu Gözlerindeki Yabancı”, “Yalnız Çiçek”, “Bin Dereden Su Getirsem” ve “Kır Çiçekleri”nin arasında bulunduğu 20’den fazla şarkı seslendirdi. Konsere çok yoğun ilgi gösteren Yıldız Tilbe hayranları, şarkıcının söylediği bütün şarkılara alkışlarla ve hep bir ağızdan birlikte söyleyerek eşlik etti. Yıldız Tilbe’nin Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde gerçekleşen bu yıl ki konserleri, beşinci kez sahne alacağı 16 Ağustos’taki konseriyle son bulacak.

Yıldız Tilbe’den dolar yorumu: TL gibi dolar da basarız!

Kenan Doğulu’dan Samimi Açıklamalar

0

Türk Pop Müziğinin en sevilen isimlerinden biri olan Kenan Doğulu, Günaydın’a özel samimi açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde Vay Be isimli albümünü çıkartan Doğulu, 90′ larda ki rakipleri Tarkan ve Mustafa Sandal için neler söyledi? Ülkemizin gidişatı hakkında ne düşünüyor? Ünlü arkadaşları, onun hakkında neler söyledi? İşte Kenan Doğulu haberimiz hakkındaki tüm detaylar…

Kenan Doğulu Bodrum Konseri İle Coşturdu!

Beren’e Yazdığım ‘Yosun’, En Özelime Girip Kalbimi Herkese Açabildiğim Cananımdır

Türk Pop Müziğinin en sevilen isimlerinden biri olan Kenan Doğulu, Günaydın ekine verdiği çok özel röportaj ile uzun süre konuşulacak. İşte Tuba Kalçık’ın o röportajı…

” 90’larda ‘Yaparım Bilirsin’ albümüyle girdiğiniz müzik piyasasında başarısını istikrarlı biçimde sürdüren az sayıdaki sanat ıdan birisiniz. Rekabetin giderek arttığı müzik dünyasında bu başarınızı neye borçlusunuz?

İşimi aşkla yapmak en kıymetli mottom diyebilirim. Her anımı müzik etrafında kurdum. 5 yaşımdan beri müziksiz günüm geçmedi. Pozitif düşünmeye, iyi niyetli, barışçıl, sevgi dolu bir dünyaya hizmet eden bir birey olmaya ve çevreme bu yönde mesajlar vermeye çalıştım. Bir gün iyiliğin ve iyilerin mutlaka kazanacağına inandım hep. Umudun her esintisi içimde fırtınalar kopartır. Özdemir Asaf şöyle demiş: ‘Öyle bir ilk yaz ol ki, korkut yaprakları / Öyle bir son yaz ol ki, tut yaprakları / Sararıp dökülürken güz rüzgarlarında / Ardında savrulsunlar, unut yaprakları / Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar/ Seninle yeşerdiler, seninle soldular / Olsunlar senden sonra da umut yaprakları…’ Disiplin, işine saygı ve tabii ki çok çalışmak ve doğru ekip; beraberinde hep samimi ve doğru sonuçlar getirir.

Müzikte yeni kuşak dinleyici de yakalayabilmek için nasıl bir yol izliyorsunuz? Son dönem dikkatinizi çeken, başarılı bulduğunuz gençler var mı?

Analiz, öngörü ve hayattan kopmamak insanı taze tutabilir. Yeniliklere açık olmak ve risk alabilmek, kaybedilecek bir şeyin olmadığına inanmak; müzisyeni amatör ruhta, çocukluğunda saklar. Asıl olan müzik olduğu sürece saflığına zeval gelmez. Dijital çağın hızlı tüketim alışkanlıkları zaman zaman kafaları karıştırsa da, zamansız şarkılar yapmaya çalışmak lazım. Moda diye düştüğümüz tuzakları minimuma indirmeye çalışmalıyız. Dünya küçüldü. Her kıta enformasyona aynı hızda erişebiliyor artık. Şanslı ve avantajlı bir dönem bu aslında; bunun tadını çıkartmalıyız. Son dönem başarılı bulduğum genç kabiliyetler ise; Evrencan Gündüz, Gaye Su Akyol, Sena Çınar, Son Feci Bisiklet, Büyük Ev Ablukada, Ceylan Ertem, Edis, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Ahmet Faik Dökmeci ve Ozan Kotra.

Siz müzik dünyasına 90’larda Tarkan ve Mustafa Sandal gibi star isimlerle girdiniz. O yıllarda müzikteki rakiplerinizle nasıl bir ilişkiniz vardı?

Meslektaşının kıymetini bilmeyen kendini anlayamaz. Aynı gökyüzüne, aynı denize bakıyoruz. Zor zamanlardan birlikte geçiyoruz. Birbirimize kol kanat germeli, yol gösterici ve ilham kaynağı olmalıyız. Sanatta rekabet olmaz. Özgür ve yarışsız olmalı sanatçı. Sadece içinden geldiği için, yapabildiği, o şans ona verildiği için üretebilmeli insan. Nitelik yerine nicelik düşünenler bizleri bu hallere düşürüyor. Daha çok beğenilmek için değil, daha iyi şeyler yapmak için uğraşmalıyız. 90’larda herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Ne tutar, ne satar kaygısı daha da ağır bastı yakın geçmişte. Ama bu dönem de geçiyor. Pırıl pırıl gençler, özgün fikirlerle harika işler yapmaya başladı. Ben umutlu ve heyecanlıyım. Tekdüzeleşmiş ve aceleye getirilmiş popun duvarları bir bir yıkılıyor. Ev stüdyoları, paylaşım platformları, daha masrafsız kayıt imkanları herkesin önünü açtı. Yakın zamanda herkes kendisinin patronu olacak ve sektörde üretim çeşitliliği artacak.

1997’de Cumhuriyet Bayramı için yeniden düzenlediğiniz 10. Yıl Marşı hâlâ büyük ilgiyle dinleniyor. 95 yılda ülkemiz birçok zorlu süreçten geçti. Türk askeri hem içeride, hem de dışarıda terörle kararlı biçimde mücadele ediyor. Bu süreçle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

Her duyduğumda iyi ki yapmışız dediğim bir proje. Hem yeni nesle aktarılıyor, hem de meydanlarda, özel günlerde daha iyi bir ses kalitesiyle çalınıyor 10. Yıl Marşı. Millet olarak birbirimize hep sahip çıktık, çıkacağız. Her karanlık gecenin ardında bir aydınlık sabah olduğunu aklımızdan çıkarmayacağız. Cumhuriyetimizi, Atatürk ve fikir arkadaşlarının rüyasını ilelebet savunup geliştirmeye çalışacağız. Birlikten güç doğar. Hoşgörülü, çalışkan, üretken, bilim, sanat ve fikir dolu olmalıyız. Üstesinden gelinemeyecek zorluk yoktur. Yeter ki çözüm odaklı, akılcı ve mantıklı davranalım.

Kenan Doğulu kimdir?

KİMİ ŞARKI BİR GECEDE YAZILIR KİMİNİN YAPIMI YILLAR SÜRER

Yeni albümünüz ‘Vay Be’ ilgi gördü. Bize biraz albümünüzün hazırlanış sürecinden bahseder misiniz?

‘Vay Be’, içinde yedi şarkı olan son göz ağrım. Değişik zevklere hitap edeceğini düşündüğüm küçük bir aşktan okyanus. Kalbimden ne geldiyse ilk günkü şeffaflıkla kağıda döktüğüm 30’a yakın şarkım arasından seçtiğim ilk parti. Abim Ozan Doğulu ile vücuda getirdiğim, Bora Uzer ile Tuğrul Cerrahoğlu’nun da yüreklerini koyduğu, onlarca profesyonel dostumun emeği olan bir ekip çalışması. Yıllar öncesinde başladığım şarkılar da var içinde. Örneğin ‘Dansa Kaldır’ın temeli 15 sene öncesine dayanır. Atilla Saral’ın arkadaş arasında yaptığı bir parodi dans gösterisinde çakılmış bir kıvılcımdır. Kimi şarkı bir gecede, kimi şarkı seneler sonra biter. Şarkı geleceği zamanı kendi seçer. Besteci araçtır. Beren’e yazdığım ‘Yosun’, en özelime girip kalbimi herkese açabildiğim cananımdır. ‘Yapma’; son dönem müziğimde geldiğim noktaya işaret eden, ‘Boğazımdan Geçmiyor’; içimdeki melankolik arabeskin altını çizen, ‘Boş Sayfa’; felsefesiyle beni ifade eden, ‘Issız Ada’; Bora Uzer’le 2018 dünya popuna Türkiye’den göz kırptığımız, ‘Vay Be’ ise bundan sonra yapacaklarımızın habercisi gözüyle baktığım şarkılarım.

KENAN DOĞULU İÇİN NE DEDİLER?

İREM SAK (OYUNCU): Kenan Doğulu, gerçek bir müzisyen ve çok üretken. İşini severek yaptığı için şarkıları da kalıcı. En sevdiğim Kenan Doğulu şarkısı ise ‘Gelinim’. Son albümünü de severek dinledim. Özellikle ‘Issız Ada’ şarkısına bayıldım.

ENGIN HEPİLERİ (OYUNCU): Kenan Doğulu, bence Türkiye’nin en önemli pop starı. Müziğine hakim olan, besleyen ve geliştiren bir sanatçı. Kenan Doğulu’nun her zaman yenilikçi olması ve dünyayı çok iyi takip etmesi de onu kalıcı yapıyor. En sevdiğim şarkısı ise ‘Tencere Kapak’.

BEYZA ŞEKERCİ (OYUNCU): Başarılı bir sahne insanı. Onu sahnede her izlediğimde tüylerim diken diken oluyor. Sahneye çok yakışıyor. ‘Aşka Türlü Şeyler’ albümü baştan sona çok güzel bir çalışma. ‘Tencere Kapak’ da eşim Engin’le bizim şarkımız. Son albümünü de çok beğendim.

BUSE VAROL (OYUNCU): Çok seviyorum ve yıllardır beğenerek dinliyorum. Sesinin kadife naifliğini çok beğeniyorum. Hangi şarkıyı söylerse söylesin kulağa çok hoş geliyor. Marka bir isim. Favori şarkılarım ise ‘Çakkıdı’ve ‘Tencere Kapak’. Eşim Alişan da Kenan Doğulu’yu çok seviyor.