Ana Sayfa Blog Sayfa 3285

Ümit Karan, Survivor’da ünlüler takımının başını kimin yaktığını açıkladı!

0

Survivor’dan elenen Ümit Karan, Survivor ve ünlüler takımı hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ümit Karan, yarışmacıları nasıl değerlendirdi? Detaylar haberimizde…

Survivor ne zaman bitiyor? İşte Survivor final tarihi!

Ümit Karan’dan çarpıcı açıklamalar

Eski milli futbolcu Ümit Karan, geçtiğimiz haftalarda Survivor 2018 yarışmasından elendi. Elenmenin ardından konuşan Karan, yarışmacılar hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Ümit Karan Kimdir?

İşte Ümit Karan’ın o açıklamalarından dikkat çeken detaylar:

Şampiyon olamayacağımı biliyordum

Ben şampiyon olamayacağımı biliyordum. Murat karşı tarafın oyuncusu. Ben ona atış öğrettim. Herkes iyi olsun ki rekabet artsın iyi bir oyun ortaya çıksın istiyordum. Ben hep iyi niyetliydim.

Ümit Karan Mustafa Kemal ile niye vedalaşmadı?

Mustafa Kemal ben giderken ayağa kalkmadı. Kalksaydı centilmenlik gösterebilirdim.

Ünlüler takımının başını kim yaktı?

Mustafa Kemal konsey öncesi beni yazacağını söyledi. ‘Sen beni yazarsan ben elenirim. Adem’i yaz’ dedim. Bize strateji yapma şansı vermedi. Herkese sordu ama kendi bildiğini yaptı. Kapıda bana söylüyorsan ben orada bir şey yapamam. Sonuç ortada. Merve gitti, Sema gitti, kendisi gitti. Takımı yaktı.

 

Ufak Tefek Cinayetler’in Burcu’su Duygu Sarışın’ın kimin kızı olduğunu biliyor musunuz?

0

Ekranın fenomen dizisi Ufak Tefek Cinayetler dizisinde rol alan Duygu Sarışın, İzmirli güzeller arasında. Salı akşamlarının favori dizileri arasında yer alan Star TV’nin Ufak Tefek Cinayetler dizisinde Pilates eğitmeni Burcu’yu oynayan Duygu Sarışın, Çağatay Ulusoy ile birlikteliğinden sonra çok konuşulmaya başlanmıştı. Ufak Tefek Cinayetler’deki başarılı performansıyla dikkat çekiyor. Peki tanınan oyuncu Duygu Sarışın kimin kızı? Hepsi ve daha fazlası haberimizde…

Duygu Sarışın, Serenay Yüzünden Kıskançlık Krizlerinde!

Babası olarak gurur duyuyorum…

Duygu Sarışın, magazinde yaşadığı aşkla gündeme gelse de sosyal medyada paylaştığı fotoğraflardan renkli bir hayatı olduğu ve  ailesi ve arkadaşlarıyla çok iyi vakit geçirdiği gözleniyor. Duygu Sarışın’ın, fotoğraflarında bolca yer alan küçük kız da ablası Müge’nin kızı, yeğeni Mira. Duygu Sarışın, aslında İzmirliler’in çok yakından tanıdığı bir isim. Babası 10 yıl boyunca İzmir Konak Belediyesi Başkanlığı’nı yapan Ahmet Sarışın. Kızını oyunculuk konusunda da her zaman destekleyen Ahmet Sarışın, İzmir’deki yerel bir gazeteye verdiği röportajda ise şunları söylemişti. “İki kızım var. İkisi de Güzel Sanatlar mezunu. Büyük kızım bir ara oyunculuk yaptı ama bıraktı, şimdi evli. Küçük kızım Duygu da İzmir Devlet Tiyatrosu’nda uzun yıllar oynadı. Bir gün İstanbul’a gitmek istedi. Önce üzülmüştüm ama hayalleri vardı, gitti. Şimdi severek izliyorum. Başarılı bir oyuncu. Babası olarak gurur duyuyorum.”

Duygu Sarışın Kimdir?

Duygu Sarışın, İzmir Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk yaptı…

24 Kasım 1987 yılında İzmir’de doğan genç oyuncu, eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nde tamamlamıştır. İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü’nde dersler alan Duygu Sarışın, İzmir Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk yapmıştır. Televizyon dünyasına geçişi ise 2011 yılında Cennetin Sırları dizisi ile olmuştur. İçerde, İnadına Yaşamak, Kaçak Gelinler, Güneşi Beklerken, Rengarenk gibi dizilerde rol almıştır. Son olarak geçtiğimiz sezon İçerde dizisinde bir polisi oynuyordu. Geçtiğimiz yıl aynı dizide birlikte rol aldığı yakışıklı oyuncu Çağatay Ulusoy ile bir dönem aşk yaşayan oyuncu ilişkisini bitirmişti ancak son günlerde adı yeniden Çağatay Ulusoy ile anılmaya başlandı. Hatta şu sıralar sevgilisi Çağatay Ulusoy ile tatil yapıyor…

 

 

 

 

Sinem Kobal’ın ardından Gürgen Öz de ‘Romantik Komedi’ açıklaması yayınladı!

0

Romantik Komedi 3 filmi kargaşası hız kesmeden devam ediyor. Tam bir bilmeceye dönüşen, hakkında birçok iddia gündeme gelen film hakkında geçtiğimiz günlerde bir açıklama yayınlayan Sinem Kobal’ın ardından, filmin diğer bir oyuncusu Gürgen Öz de bir açıklama yayınladı. Detaylar haberimizde…

Sinem Kobal’ın oynadığı Romantik Komedi filminin üçüncüsünün niye çekilemediği anlaşıldı!

Gürgen Öz’ün Romantik Komedi bilmecesi

Romantik Komedi 3 filminin çekimlerinin iptal edildiği haberlerinin ardından konu hakkında birçok iddia gündeme gelmişti. Bu iddialardan biri de; filmin başrol oyuncularından Gürgen Öz’ün diğer başrol oyuncusu Sinem Kobal ile anlaşamadığı olmuştu. İddiaların ardından, Gürgen Öz’ün ajansı bir açıklama yayınladı.

Gürgen Öz kimdir?

İşte Gürgen Öz’ün ajansından gelen Romantik Komedi 3 açıklaması:

Romantik Komedi serisinde Yiğit karakterini canlandırmak için üçüncü kez kamera karşısına geçmesi planlanan oyuncumuz Gürgen Öz hakkında, bu süreçte ortaya atılan birçok asılsız haber bulunmaktadır. “Romantik Komedi 3” film projesi, filmin yapımcısı tarafından henüz çekimleri başlamadan, sözleşmemiz imza aşamasında iken iptal edilmiştir.

Ayrıca basında bahsedildiği gibi oyuncumuz Gürgen Öz’ün ‘astronomik talepleri’ adı altında ortaya atılan iddialar ve Sinem Kobal ile olan gerginlik haberleri de asla doğruyu yansıtmamaktadır.

Bu projede bugüne kadar gelinen bu süreç, tamamı ile yapım şirketi tarafından şekillendirilmiştir ve oyuncumuz Gürgen Öz’ün bu aşamada hiçbir etkin rolü olmamıştır.

Saygılarımızla

Duygu Başara Ajans

Sinem Kobal hakkında da birçok iddia gündeme gelmişti. Kobal’ın astronomik rakamlar istediği şeklindeki iddiaların ardından, ajansı şu açıklamayı yayınlamıştı:

Sinem Kobal kimdir?

Romantik Komedi serisi, oyuncumuz Sinem Kobal’ın severek içinde olduğu, gişe başarısı yakalamış filmlerdir. İki yıldan beri bu serinin devam filmi niteliği taşıyacak olan “Romantik Komedi 3” filmiyle ilgili yapım şirketi Boyut Film ve proje süpervizörü Ceren Aslan ile kendilerinin talebiyle çeşitli görüşmelerimiz oldu. Bu süreçte medyada konu ile ilgili yapılan, duyumlara dayanan ve hiçbir kaynağa dayandırılmayan haberlerde oyuncumuz Sinem Kobal’ın fotoğrafı ve ismi kullanıldı . Çoğu gerçek dışı olan bu haberlerle ilgili bir açıklama yapmak gereği doğdu. Sinem Kobal, bugüne kadarki her aşamada görüşmelerini projenin tasarımcısı Ceren Aslan ve senaristi Aslı Zengin ile senaryo üzerine yapmıştır ve tüm görüşmeler tarafların projeye olan inançları yüzünden son derece olumlu sonuçlanmıştır.

Filmin Yapım şirketi sahiplerinden ve yapımcısı Murat Tokat ile her türlü şartta anlaşılmış , ekibe yeni erkek oyuncu dahil edilmiş ve 1 temmuz da sete çıkmak üzere sözleşmeler imza aşamasına gelmiştir.

Yapım şirketi sahibi Murat Tokat, 15 haziranda telefonla arayıp filmin çekimlerini çeşitli sebeplerden dolayı iptal ettiklerini bildirmiştir.

Bunların hiçbirinin muhatabı Sinem Kobal veya şirketimiz değildir. İki kez olmak üzere proje sete çıkma aşamasına kadar getirilip, iptal edilmesi sebebiyle Boyut Film’in yürüttüğü “ Romantik Komedi” süreci bizim için sona ermiştir.

Saygılarımızla, İd iletişim

Birce Akalay, doğum gününü Bodrum’da kutladı…

0

Ünlü oyuncu Birce Akalay, doğum gününü kutladı! 34 yaşına giren ünlü oyuncu Birce Akalay, doğum gününü yakın dostları ile birlikte kutladı. Arkadaşlarının sürpriz doğum günü yaptığı Birce Akalay, yaşadığı duyguları sosyal medya hesabından takipçileri ile paylaştı. İşte ünlü oyuncu Birce Akalay’dan duygusal paylaşım…

Birce Akalay’ın Yeni İmajı! Kimi Taklit Etti?

Bodrum’da tatil yapan Birce Akalay’a, sürpriz doğum günü partisi…

Ünlü oyuncu Birce Akalay sezonun yoğunluğunu tatilde atıyor. Şu sıralar Bodrum’da tatil yapan Birce Akalay, sürpriz doğum günü ile keyifli anlar yaşadı. Ünlü oyuncu Birce Akalay’ın doğum gününe sevgilisi Can Tunalı ile birlikte eski eşi Sarp Levendoğlu’nun kuzeni Aryasu Altıoklar da katıldı. Çok mutlu olan ünlü oyuncu Birce Akalay, sosyal medya hesabından duygusal paylaşımda bulundu. Oyuncu Birce Akalay’ın paylaşımları. İşte detaylar…

Birce Akalay Kimdir?

Hayatımın en güzel doğum günlerinden birini yaşadım…

Doğum gününde çektirdiği fotoğrafları paylaşan oyuncu altına şu notu düştü: “Aslında Bayram’da Bodrum kalabalık olur diye İstanbul’a dönmeyi planlamıştım ve bu doğum günü kutlaması hiç hesapta yoktu. Belki İstanbul’daki dostlarla bir sofra kurup iki tek atıp malum gündemden kendimizi unutacaktık. Fakat ani bir manevrayla köyde kalasım tuttu. İyi ki kalmışım. Hayatımın en güzel doğum günlerinden birini yaşadım. Hoş her sene özen gösteririm eş dost kim varsa mutlaka etrafıma toplayıp herkesle kucaklaşmaya. Ama bu kez biraz farklı oldu.

Siz! Güzel insanlar! Şükürler olsun, iyi ki varsınız…

Kimi şarap gibi yıllanmış dostlarım, kimiyle henüz yeni başlamış maceramız, ailem dediğim güzelim insanlar ve annem, babam, sevgilim… Gittikçe artan sevgi dolu bir kalabalık. İşte bunu hissetmek harikaydı. Hayatımın en nadide birikimi bu işte. Siz! Güzel insanlar! Şükürler olsun, iyi ki varsınız. Kursağımızdan akıp giden her şey ama her şey muhteşemdi. Böyle sevilmek çok güzel şey,çok kıymetli şey. Ben de sizi çok ama çok seviyorum. Bu iş burada bitmez biliyorum. Bu erken kutlamanın, İstanbul’daki dostlar tarafından bir rövanşı tasarlanır elbet. Ben de her defasında sizinle yeniden yeniden yeniden doğarım!”

 

 

 

.

Mahmut Tuncer’e 5 yıl hapis istemi!

0

İzmir’de yaşayan bir müzisyenin, eserinin melodisini izni olmadan kendi eserinde kullandığı ve dağıtımını yaptığı iddiasıyla şikayetçi olduğu şarkıcı Mahmut Tuncer ve çalıştığı plak yetkilisi hakkında “Manevi veya mali haklara tecavüz” suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İşte dava ile ilgili detaylar…

Mahmut Tuncer Kimdir?

“Manevi veya mali haklara tecavüz”

Türkülerin güçlü sesi Mahmut Tuncer, son dönemde kötü günler yaşıyor. İzmir’de yaşayan bir müzisyenin eserinin melodisini izni olmadan kendi eserinde kullandığı ve dağıtımını yaptığı iddiasıyla şikayetçi olduğu gündeme bomba gibi düşmüştü. Fakat şarkıcı Mahmut Tuncer suçlamaları kabul etmedi. Mahmut Tuncer ve çalıştığı plak yetkilisi hakkında “Manevi veya mali haklara tecavüz” suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İşte detaylar…

5 yıla kadar hapis istemi…

Cumhuriyet savcısının Mahmut Tuncer ve Mustafa Özdemir hakkında  “Manevi veya mali haklara tecavüz” suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle  hazırladığı iddianame, İzmir Fikri ve Sinai Haklar Ceza Mahkemesince kabul  edildi. İddianamede, müşteki Bilgin Çetin’in “Cincon” isimli eserini Bornova  1. Noterliğine tescil ettirmek suretiyle eser sahibi olduğu, eserini çeşitli  sosyal medya mecralarında umuma arz ettiği, şüpheli Mahmut Tuncer’in “Ankara”  isimli eserinde müştekinin rızası olmadan eseri kullandığı ve eser sahibi olarak  müştekinin ismini göstermediği, plak yetkilisinin de bu eserin dağıtımını  gerçekleştirerek mali ve manevi haklara tecavüzde bulunulduğu belirtildi.

Mahmut Tuncer uzlaşmayı kabul etmedi…

Şüphelilere ihtarda bulunulduğu ancak uyarıların kayda alınmadığına dikkati çekilen iddianamede ifadelerine yer verilen şarkıcı Mahmut Tuncer, 1980  yılından beri Türk Halk Müziği sanatçısı olduğunu belirterek parçanın sözünü  kendisinin yazdığını, müziğin belli bir bölümünü kendisi yaparken bir bölümünü de  bazı müziklerden esinlenerek 2005 yılında yaptığını kaydetti. Mahmut Tuncer, suçlamayı kabul etmeyerek karşı tarafla uzlaşmak istemediğini  ifade etti.

Plak yetkilisi Mustafa Özdemir’de suçlamaları kabul etmedi…

Özdemir Plak yetkilisi Mustafa Özdemir de Mahmut Tuncer’in şarkının  kendisine ait olduğuna dair ıslak imzalı muvafakat alıp albüm yaptıklarını, MESAM  ve MSG isimli Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı kuruluşlardan teyit aldıklarını,  işlemlerin yasal olduğunu savunarak suçlamayı reddetti. İddianamede yer alan bilirkişi raporuna göre karşılaştırması yapılan  iki eserin de ölçü yapısının 4/4’lük olduğu ve 8 ölçüden oluştuğu ifade edildi.

 

 

Mabel Matiz’in yeni albümü ‘Maya’ bugün yayında!

0

Mabel Matiz hayranlarına müjdeli haber! Mabel Matiz’in annesinin ismini taşıyan yeni albümü ‘Maya’, bugün yayınlandı. Ünlü şarkıcı, merakla beklenen yeni albümünü tanıttı. Detaylar haberimizde…

Kalben’in bir milyonluk davasında flaş gelişme! Mabel Matiz gelmeyince…

Mabel Matiz’in yeni albümü ‘Maya’ bugün yayında

Ünlü şarkıcı Mabel Matiz, geçtiğimiz günlerde yeni albümü ‘Maya’nın tanıtımı için lansman partisi düzenledi. Partiye, Matiz’in Göksel, Ferman Akgül, Gonca Vuslateri, Caner Özyurtlu gibi yakın dostları ve arkadaşları da katıldı.

Mabel Matiz kimdir?

Mabel Matiz’in yeni albüm lansmanı

Mabel Matiz, Cezayir Restaurant’ta gerçekleşen “Kendimi şifalandırma biçimim” diyerek tarif ettiği yeni albümünün lansman partisinde ‘Maya’nın albümündeki 21 şarkını dinletmeye geçmeden önce bir konuşma yaparak yeni albümünü tanıttı, kendisi için önemini anlattı.

İşte Mabel Matiz’den ‘Maya’ açıklaması:

Maya, bugüne kadar yaptığım en yüklü albüm. Bir yüzleşme albümü aslında. Hem kendimle hem kendi kuyularımla ilgili hem de ilişkilerim ve hayatımla ilgili çok derin bir kazı çalışmasıydı. Çok zorlu,yorucu ve aynaya bakmak gibiydi. Koca bir yükü, enerjiyi, hikayeler topluluğunu üzerimden atıyor gibiyim. Çıkış ve klip şarkımız A Canım adlı şarkı olacak. Bu albüm kendimi şifalandırma biçimimdi. Umarım dinleyen herkes aynı şifayı bulur. Bu albümü yaparken en büyük ilham kaynağım Anadolu’ydu yani bu coğrafyanın kendisiydi. Bütün Ortadoğu’ya ithaf ettiğim şarkı ile açılıyor albüm, Fırtınadayım şarkısı ile. Gerçek duygulardan oluşan, gönlümden yazdığım ve dinlerken beni bile titreten şarkılar var içerisinde. Maya’nın ana akım Türk müziği adına yeni bir dönem başlatacağını düşünüyorum.

Mabel Matiz’in yeni albümü ‘Maya’dan detaylar

Mabel Matiz, yeni albümü ‘Maya’da, hareketli, mid tempo ve slov şarkılara yer verdi. Yeni albüm, iki CD şeklinde yapıldı. İçerilerinde, toplam 21 şarkı yer alıyor.

Bülent Ortaçgil: Ben sadece, müzikle yaşayabilmek istedim

0

‘Benimle Oynar Mısın?’ ile hayatımıza giren besteci, söz yazarı ve yorumcu Bülent Ortaçgil, yayımladığı 7 solo albümle müziğin efsanelerinden. Eski akademisyen ve yeni müzisyen Mahmut Çınar ise Ortaçgil ile usta sanatçının hayatını konu alan bir söyleyişi gerçekleştirdi ve kitaplaştırdı. Adını ‘Bu Su Hiç Durmaz’dan alan, kitap üzerine Ortaçgil’le ve Çınar’la konuşuldu. İşte çok konuşulacak o röportaj…

Bülent Ortaçgil Kimdir?

“Bu Su Hiç Durmaz”

Kadıköy’de Mahmut Çınar’ın Bülent Ortaçgil ile yaptığı nehir söyleşiden oluşan kitabı ‘Bu Su Hiç Durmaz’ üzerine 27 Haziran Çarşamba günü gerçekleşecek. İkili, İnkılap Yayınları etiketiyle yayımlanan ‘Bu Su Hiç Durmaz’ hakkında soruları Kadıköy Mecra’da yanıtlayacak….

Adını, Bu Su Hiç Durmaz’dan alan kitap üzerine Bülent Ortaçgil’le ve Mahmut Çınar’la Yapılan Röportaj…

Ortaçgil kitabı yapma fikri nasıl gelişti?

Mahmut Çınar: Aslında fantastik bir fikirdi başlarda. O duygunun, fikrin, bir anda geldiğini hatırlıyorum. “Yahu aslında olmayacak şey değil” diye düşünüp, reddedilebileceğimi de hesaplayıp bir maceraya atıldım diyelim. Bülent Ağabey’e ulaştığımda, ki kitabın girişinde bu öyküyü anlatıyorum, önce biraz şüpheyle yaklaştı, sonra Bozburun’da buluştuk, ikna oldu ve proje gerçeğe dönüştü. Yani aslında bu fikrimin gerçekleşebileceğini, Bülent Ağabey “Olur, yapalım” diyene kadar çok da idrak edememiştim.

Ortaçgil’in yıllarca tanımadığı, varlığından haberdar olmadığı şarkı arkadaşıydım onun. E durum böyle olunca ben de elimden gelen şeylerden en az biriyle ona bir hediye vermek, bana, bize kattıklarını ufacık da olsa bir hediyeyle karşılamak istedim. Bir de tabii bir şekilde adımı onun adının yanında görebileceğim bir işe imza atmak, Ortaçgil’le mesai yapacak olmanın heyecanı var. Bu heyecanla, biraz da deli özgüveniyle giriştim. Bülent Ağabey’i ikna etmeye çalışırken bunu açıkça ortaya koydum, “Bu kitap seninle ilgili olduğu kadar benimle de ilgili” dedim mesela. O da anladı…

Böylesi bir kitap fikrini kabul etmek size neler hissettirdi?

Bülent Ortaçgil: Benim için birinin araştırma yapıyor olması, kenarda köşede kalmış bilgilerin paylaşılacak olması güzel bir şey. Memnun oldum. Esas çabayı ben göstermeyeceğim için de ayrıca memnun oldum (Gülüyor). Çünkü benim işim orada doğru dürüst sorular karşısında samimi, içten ve spontane cevaplar vermek.

Çalışmalar ne kadar sürdü?

M.Ç.: 2016’nın ocak ayının sonunda söyleşilere başladık. Bazen haftada bir, bazen iki, bazen de iki haftada bir görüştük uygunluk durumlarımıza göre. Bülent Ağabey bir süre sonra bu rutine alıştı, ikimiz için de zihin açıcı, yaratıcı, rahatlatıcı sohbetlere, seanslara dönüştü söyleşilerimiz. Sanıyorum mayıs gibi bitmişti. Son olarak aynı yılın haziran ayında bir kez daha Bozburun’da ziyaret ettim kendisini ki kitabın son birkaç sayfasını kapsayan söyleşiyi burada, Bozburun’da gerçekleştirdik. Sezen Aksu, Yekta Kopan, Orhan Kahyaoğlu, Banu Güven ve Haydar Ergülen’den yazıları çok sonra, artık söyleşilerin bittiği, kurgulandığı ve kitabın hazırlanmaya başladığı süreçte istedim.

Peki bu düzeyde samimiyet istediğiniz bir şey miydi?

B.O.: Ben dışarıdan bakıldığı zaman son derece soğuk ve insanları iten, fazla kibirli görünen bir adamım. Beni ilk tanıyan insanlar öyle karar veriyor. Yakınıma gelen insanlar eğer samimiyse o zaman benim de davranışım hiç de öyle herkesin beklediği gibi olmuyor. Ben de samimi davranıyorum. Bütün bildiklerimi paylaşmak istiyorum. Hafızam el verdiğince içten davranıyorum. Dolayısıyla kitap teklifi ilk geldiğinde başta uyanan şüphe şuydu: Karşımdaki kimdir? Nasıl davranacak, ne soracak, neyi ön plana çıkaracak? Ama 5-5,5 ay Mahmut da konuştukça karşılıklı samimiyeti yakaladık. Eğer öyle olmasaydı kısa keserdim. Ama öyle olmadı. Mahmut gibi birinin benim müzikal hayatımın ayrıntılarıyla bilmesi, iletişimci biri olması benim işimi kolaylaştırdı. Bana çok soru soruldu ve ben de bir sürü cevap verdim.

Ülkemizde genelde sanatçılar yaşarken değer görmemekten şikâyet eder. Bu tür kitap çalışmaları vs. bunu engelleyen işler midir?

B.O.: Ben başlarda kendimi başka bir klasmanda tutuyordum. Anlaşılmayacağım, müzisyen olamayacağım ve hiçbir zaman para kazanamayacağım falan diyordum. Ama yıllar geçtikçe Türkiye bir şekilde kent ve bireyci bir müziğe ya da benim yaptığım işi yaşatacak bir kültürel ortama doğru evirildi. Bunu ben yönetmedim. Türkiye öyle evrildi. Bu da benim işime geldi. Ve ben hiç anlaşılmadığımı falan düşünmedim. Hatta haddinden fazla anlaşıldığımı bile düşünebilirim. Müzikle yaşayabildim, şarkılarımı hiçbir devlet sansürüne ya da otosansüre uğratmadan istediğim gibi yapabildim. Bunlarla bir yaşam kurabildim. Ben, ailem, evim olabildi. Hepsi şarkılarla oldu. Ayrıca saygı da gördüm. Albümler yapıldı. Dolayısıyla ben kendimi öyle görmüyorum. Ama bir müzisyenin hayatıyla ilgili ayrıntı bir kitapla, o sanatçının hayatına ilgi duyanlara güzel bir doküman bırakmış oluyorsun. Her müzisyen için böyle bir şey yapılmış olsa insanın hayatının karanlık bölümleri ve ne hakkında ne düşündüğü ortaya çıkmış olur.

M.Ç.: Ortaçgil, özellikle müzikten anlayan, müzisyen olan, iyi müzik dinlemeye çalışan insanlar açısından çok değer verilen, kıymeti bilinen bir isim. Geçen gün Hüsnü Arkan kitapla ilgili bir tweet atmış, bunu, müzikte günümüzün öyküsünü yazmayı bir cesaret örneği olarak gördüğünü söylemiş. Buna katılıyorum. Efsanelere inanmıyorum; insanlara, yapıtlara efsane boyutu katmaya çalışanları da anlamıyorum. Dolayısıyla bir öyküyü yazmak için o öykünün kahramanının uzak bir efsane olmasını beklemenin anlamlı olmadığını düşünüyorum. Ortaçgil’in bizim için değeri, zamana ihtiyaç duymayan bir değer; bu bütün değerli sanatçılar için geçerli. O yüzden böyle çalışmaların, sanatçı aktif sanat hayatının içindeyken yapılması, onun da kendini doğru anlatabilmesi açısından daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum.

Sezen Aksu’nun kitaba yazdığı yazıda da böyle bir şey vardı. “Bülent aslında kendini has tutmaya çalıştı” diye. Haydar Ergülen ise Hürriyet’e yazdığı yazıda benzer bir şey söylemişti. Meşhur olmak değildi derdi diyor.

B.O.: Evet, ben sadece müzikle yaşayabilmek istedim. Meşhur olmak, tanınmak değildi. Hep söylüyorum, içe kapanık bir herifim, suratımın tanınmasından, sağdan soldan rağbet görmekten hiç haz etmem. Dolayısıyla meşhur olmak, bilinir olmak azapla eş değer bir şey. Hiçbir zaman öyle bir şey istemedim. Bir tek şey istedim, şarkı yaparak bir yaşam kurabileyim. Bu tür lafları edebilen biri, böyle bir sözel, müzikal dünyası olan biri eğer bunlarla yaşayamıyorsa demek ki dünya yaşanabilecek bir yer değildir. Bunu yapabildiğim için son derece mutluyum. Her zaman söyledim çok mutlu bir adamım bu konuda. Hiçbir zaman içimde ukdeler kalmadı. Tüh, vah, keşkelerim hiç olmadı.

Otosansür var mıydı söylediklerinizde?

B.O.: Ben otosansür uygulayan birisi değilim. Hele karşımdaki insan rahat olursa, doğru dürüst bir şeyler sorarsa hiç uygulamam. Ama tanımadığım insanlara sansür bile uyguluyorum. Onunla konuşmam bile olur biter. Burada öyle bir şey yok. Özel hayatımda belki de daha fazla ayrıntıyı konuştuğum zaman başıma gelecek şeylerden çekinmiş olabilirim. Yalan söyleyemeyeyim. Ama bu da kimseyi ilgilendiren bir şey değil. Burada önemli olan benim hayatımın kaba hatlarını bilmesi. Bu güzel. Ama o şarkılar, o şarkıların hikâyelerini bilmesi daha da güzel. Soruyu soran öyle bir şekilde soruyor ki, çekincelerin bile kalmıyor.

Siz Ortaçgil’in kendini sansürleyebileceğini hiç düşündünüz mü?

M.Ç.: Düşündüm tabii. Ama doğrusunu istersen sohbet boyunca çok dikkatliydim. Ortaçgil’in yaşam ve iletişim tarzının, gereksiz özel hayat bilgilerini böyle bir kitapta ortaya dökmeyecek bir tarz olduğunu biliyordum. Bu benim de tercih ettiğim bir şeydi. Yine de hangi konudan bahsediyorsanız bahsedin, işin içine başka insanlar girince, varolan gerilimler, aksilikler, sorunlar da hikâyeye yansıyor. Bence biz o dengeyi iyi kurduk.

Teoman ile ilgili 2004 konseriniz için, “Yani ya çocuk fazla uğraşmadı ya da bizim gibi görmüyor olayı. Bizim harcadığımız mesaiyi de harcamadı” diyorsunuz. Pişmanlığınız var mı o konser için?

B.O.: Bunu daha fazla kurcalamak istemem. Otosansürsüz aklımdan geçeni söyledim. Teoman hakkında kötü bir şey söylemedim. Teoman’ı da çok severim ve çok da başarılı bulurum. Onu magazin malzemesi ben bari yapmayayım. Başkaları yapsın. İnsanlar çok merak ediyor böyle şeyleri. Kim kimle çatıştı, hakkında ne söyledi? Niye öyle dedi? Bunlar ucuz magazin malzemeleri. Ben Teoman’la yaptığım o albüm ve konserden son derece keyif aldım. Neden pişman olayım ki? Ama her çalışmanın içinde eleştirilecek yanlar vardır ve o çalışmaya katılanlar da o eleştirilerde bulunurlar. Ne var yani bunda? Gayet doğal. Arkadaşlar arkadaşları kötü söz söylemez mi yani?

Kitap tamam olunca kafanızdaki Ortaçgil portresi nasıl bir hale geldi?

M.Ç.: Vallahi klişe olacak belki ama, gerçek bu. Ortaçgil’i ben çok sevdim. Şimdi daha iyi tanıdıkça, arkadaşlık, ağabeylik mesaisine girince daha da seviyorum. Hakikaten bilgece bir duruşu, anlayışı, hayata bakışı var. O şarkılardaki derinlik bence yapılmış, kurulmuş bir derinlik değil, hakiki, samimi bir derinlik. Haydar Ergülen onun için “huysuz nebi” diyor. Ben huysuzluk değil de mesafe diyorum. Onun insanlarla kurduğu mesafenin doğallığına hayranım.

 

 

Mustafa Ceceli’den ikinci çocuk açıklaması!

0

Geçen yıl ikinci kez dünya evine giren Mustafa Ceceli, ikinci çocuğunun almasını istiyor mu? Ünlü şarkıcıdan ikinci çocuk müjdesi gelecek mi? Mustafa Ceceli, sık sık sorulan bu sorunun yanıtını sonunda verdi. Detaylar haberimizde…

Mustafa Ceceli’nin Bayram Fotoğrafı Olay Oldu! Ailesi Eşini İstemiyor Mu?

Mustafa Ceceli’den çocuk açıklaması

Ünlü şarkıcı Mustafa Ceceli, geçtiğimiz yıl oğlunun annesi Sinem Gedik ile boşanmış, hemen ardından da sosyetik güzel Selin İmer ile evlenmişti. Ceceli, evliliğinden bu yana ikinci çocuk soruları ile karşılaşıyor.

Selin İmer Kimdir?

Mustafa Ceceli ikinci çocuğu yapacak mı?

Geçtiğimiz günlerde Antalya’dan dönüşte basın mensupları ile karşılaşan Mustafa Ceceli, bayramda üç farklı şehirde sahne aldığını söyledi. Konserden dönen Ceceli, çocuk sorularına konuya sıcak bakmadığını ifade ederek “Düşünmüyoruz. İnsanın gizleyemeyeceği tek şey çocuk sahibi olmak.” şeklinde yanıt verdi.

Mustafa Ceceli Kimdir?

Mustafa Ceceli’nin tatil programı

Tatil planları hakkında da konuşan ünlü şarkıcı Mustafa Ceceli, Ekin ayında yurt dışında tatil yapmayı planladığını, yaz boyunca ara ara iş nedeni ile Çeşme ve Bodrum’da olacağını ifade etti. Şarkıcı Ceceli, hala daha denize hiç girmediğini de eklerken, henüz denizde çekilmiş pozunun olmadığını vurgulayarak “Geçen sene ilk kez Çeşme’de görüntülendim, bu sene kilo da verdim bakalım beni denizde çekecekler mi? Çeşme basını bana ‘Sizi ne zaman yüzerken çekeceğiz?’ diye soruyor.” dedi.

Bülent Ortaçgil Kimdir?

0

Ünlü sanatçı Bülent Ortaçgil Kimdir? Bülent Ortaçgil Nerede Doğdu? Bülent Ortaçgil’in Albümleri Neler? Hepsi ve daha fazlası haberimizde…
Bugün Doğan Ünlüler

Bülent Ortaçgil Nerede Doğdu?

1 Mart 1950’de Ankara’da doğdu.

Bülent Ortaçgil Kimdir?

İlkokula Ankara’da başladı ve daha sonra İstanbul’a taşındı. İstanbul Sultanahmet İlkokulu’nu bitirdi. Ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’ni kazandı.Müzikle tanışması lise yıllarına dayanıyor. Mazhar Alanson’dan bir sınıf altta olan Bülent Ortaçgil, Maarif Koleji’nde sınıf arkadaşlarıyla beraber gitar çalmaya başladı. Kendi aralarında bazı gruplar kurdular. Farklı farklı isimlerle amatör müzik yapan bu gruplardan birisi de Damlalar ismini taşıyordu. Bülent Ortaçgil o yıllarda The Beatles, Cat Stevens, Donovan ve Bob Dylan’ın tarzlarından etkilendi. İlk olarak Kimya Fakültesi’ndeyken “Anlamsız”isimli kırkbeşliğini yayımladı.

İlk albümü “Benimle Oynar Mısın”ı 1974 yılında yayınladı. Hala Türk pop tarihinin en önemlilerinden birisi olarak kabul edilen bu albümde Onno Tunç ve Ergun Pekakçan’la çalıştı. Bu albümden sonra evlenen Ortaçgil, müzik kariyerine on yıllık bir ara verdi. Pfizer ve Netaş gibi şirketlerde Kimya Mühendisliği yapan Ortaçgil, Fikret Kızılok’la beraber bir süre Kadıköy’de Çekirdek Müzikevi’nde çaldı. Ortaçgil – Kızılok ortaklığı 1986 yılında “Pencere Önü Çiçeği” isimli albümle sonuçlandı.

Dört yıl sonra 1990’da solo kariyerine verdiği 16 yıllık aradan sonra “2.Perde” albümüyle müzik piyasalarına geri döndü. 2. Perde’de Bülent Ortaçgil’in en önemli yardımcısı bütün enstrümanları çalan Onno Tunç oldu. Ertesi yıl Benimle Oynar Mısın’ın devamı olarak nitelendirilebilecek “Oyuna Devam” isimli albüm geldi. Bu albümde Ortaçgil, on yıl boyunca eraber çalacağı müzisyen arkadaşlarını da bir araya getiriyordu. Erkan Oğur, Cem Aksel, Gürol Ağırbaş ve Bülent Ortaçgil dörtlüsü bu albümde bir araya geldi. 1994’te “Bu Şarkılar Adam Olmaz” diyen Bülent Ortaçgil, 1998’de “Light”ı piyasaya sürdü.

Yeni bestelerden oluşan son albümünü 1998 yılında hazırlayan Bülent Ortaçgil, beş yıllık bir aradan sonra “Gece Yalanları” isimli albümünü çıkarmıştır.

Müzik çalışmalarını konser ve resitallerle sürdüren sanatçının 2007 yılında iki albümü daha yayınlanmıştır. Bunlardan birincisi olan “Büyükler İçin Çocuk Şarkıları” Fikret Kızılok ile söylediği bazı şarkılardan, “Konser” ise Teoman ile ortaklaşa verdiği konser kayıtlarından oluşmaktadır.

Berrak Tüzünataç’tan yürek hoplatan bikinili poz!

0

Ünlü oyuncu Berrak Tüzünataç, tatil sezonunu açtı. Bununla birlikte, bikini sezonunu da açtı. Tüzünataç, sosyal medyada ilk bikinili paylaşımını yaptı. Berrak Tüzünataç’ın yürek hoplatan bikinili pozu haberimizde…

Talat Bulut taciz iddiasında kendini savundu, Berrak Tüzünataç isyan etti!

Berrak Tüzünataç’tan bikini şov

Güzel oyuncu Berrak Tüzünataç, bikinili pozu ile sosyal medyayı salladı. Sezonu açan ve ilk bikinili pozunu veren Tüzünataç, bu pozunu sosyal medya hesabından da paylaşmayı ihmal etmedi. Sosyal medyayı aktif olarak kullanan isimlerden biri olan Tüzünataç’ın “Oh be yaz” notu ile paylaştığı bu pozu, kısa sürede beğeni rekorları kırdı.

Berrak Tüzünataç Kimdir?

İşte Berrak TüzünAtaç’ın olay yaratan bikinili pozu

Berrak Tüzünataç’tan Talat Bulut ve taciz olayı tepkisi

Muç muç değilsiniz ama…

Berrak Tüzünataç, son olarak Talat Bulut’un kostüm asistanını taciz ettiği iddiaları hakkında yaptığı paylaşım ile gündeme gelmişti. Talat Bulut’un taciz iddialarını kabul etmeyerek kendini savunduğu açıklamaya tepki gösteren Tüzünataç, sosyal medya hesabından “Talat bey, hicbir oyuncuyla “muç muç” degilsiniz ama butun kostumculeri sarilip opuyorsunuz. Tecavuz yasasini paylastiginiz icin alkis beklemenizse enteresan,zira yasayi siz cikarmadiniz. Ve evet Talat bey,samimiyetiniz yanlis anlasiliyorsa bu sizin probleminizdir.” şeklinde bir paylaşım yapmıştı.

Bana öfkelenen insanlar var

Ünlü oyuncu Berrak Tüzünataç, bu paylaşımına gelen yorumların ardından bir paylaşım daha yaparak “Bakin bu paylasimda hicbir itham yok,sadece yapilan aciklama ustune sonuca varmadan,fikirlerimi paylastim. Ona ragmen bana ofkelenen insanlar var. Düşünmemiz gereken;gercekten tacize ugramis kadin icin bunu aciklamak-tepkilere gogus germek nasil bir dirayet ve güç gerektiriyor..” diye yazmıştı.

Ünlü oyuncu Berrak Tüzünataç, kendisi gibi ünlü bir oyuncu olan Birkan Sokullu ile aşk yaşıyor. Ünlü çift, iki buçuk yıldır birlikte.