Şeyma Subaşı: Allah içimi biliyor! Ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı ile olan 14 aylık evliliğini geçtiğimiz ay ani bir şekilde bitiren Şeyma Subaşı, kızı Melisa ile beraber tatil yapmak için gittiği Amerika’dan döndü. Ayağının tozuyla Bebek’te açtığı kafeye gelen Şeyma Subaşı, kendisini görüntüleyen magazin muhabirlerine çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Şeyma Subaşı: Allah içimi biliyor! Geçtiğimiz Kasım ayında ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı ile olan 14 aylık evliliğini ani bir şekilde bitiren Şeyma Subaşı, boşanma sonrasında kızı Melisa ile gittiği Amerika tatilinden döndü.
Amerika’dan döner dönmez ayağının tozuyla Bebek’ta açtığı kafeye giden Şeyma Subaşı, makyajsız ve yorgun haliyle bir hayli dikkat çekti.
Kafeye girerken kendisini görüntüleyen magazin muhabirlerine kısa bir açıklama yapan Subaşı, ekibiyle toplantı yapmak için geldiğini ve hemen eve geri döneceğini söyledi.
Sosyal medya hesabını yoğun bir şekilde kullandığı için sıkça eleştirilen Şeyma Subaşı, yaklaşık 30 dakika kadar süren toplantısının ardından ekibiyle selfie çekmeyi ihmal etmedi.
Bebek’teki kafeden çıkışta kendisini hala bekleyen muhabirleri gören Subaşı, sorularına kısa yanıtlar verdi.
Allah içimi biliyor, gerisi önemli değil!
Muhabirlerin sorduğu, “Boşandıktan sonra hedef tahtasında siz oldunuz ve birçok haber çıktı hakkınızda. Neler söyleyeceksiniz?” sorusuna yanıt veren Subaşı, “Evet öyle oldu ama boş verin kötü olan ben olayım. Allah içimi biliyor, gerisi benim için önemli değil” diyerek cevapladı.
İnsanları iyi şekilde yönlendiriyor ve yükseltiyorum!
Geçtiğimiz günlerde bir dergiye verdiği röportaj, oldukça konuşulan “Fazla enerji patlaması yaşıyor olabilirim” sözlerinin kendisine hatırlatılması üzerine, “Kendimi nasıl durduracağımı bilmiyorum gerçekten. Hayat enerjim çok yüksek. İnsanları iyi şekilde yönlendirdiğimi ve yükselttiğimi düşünüyorum. Onları aşağıya doğru çekmiyorum” diyerek kendisini ifade etti.
Gelecekteki Şeyma’ya ne söylemek istersin?
En son verdiği röportajda biraz bencil olmak gerektiğinin üzerini çizen Şeyma Subaşı, “Gelecekteki Şeyma’ya ne söylemek istersin?” sorusuna oldukça çarpıcı bir cevap vermiş, “Ona söyleyeceğim şey biraz bencil olması gerektiği olurdu. Hayatta biraz da bencil olmak lazım galiba. Eğer kendiniz mutlu olur ve bu mutluluğa odaklanırsanız etrafınızdaki insanları da mutlu edebilirsiniz. Bu eşiniz, çocuğunuz, sevgiliniz ya da arkadaşınız da olabilir. Çünkü mutluluk yaşandıkça çoğalan bir şey, siz mutluysanız emin olun etrafınızdakiler de mutlu olacaktır.” demişti.
Bir Zamanlar Çukuroca 14. son bölümü ile dün akşam ekrana geldi. Çarşamba akşamlarının vazgeçilmezi haline gelen dizinin son bölümünde Yılmaz ve Demir karşı karşıya geliyor. Demir, Yılmaz’a silah çekince ortalık karışıyor. Kim vurulacak? Bir Zamanlar Çukurova 15. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
ATV’nin heyecanla takip edilen dizisi Bir Zamanlar Çukurova son bölümü ile yine çok ses getirdi. Dizinin yeni bölüm fragmanı ise henüz yayınlanmadı.
14. bölümü yayınlanan Bir Zamanlar Çukurova dizisinin son sahnesinde Yılmaz ve Demir’in silahlı restleşmesi, Züleyha’nın dehşet dolu bakışlarıyla ekrana geldi.
Züleyha’nın Yılmaz ile şehre indiğini öğrenen Demir, bir hışımla evden çıktı.
Yolda Yılmaz’ın arabasının önünü kesen Demir, yaşanan bu gelişmeden sonra Yılmaz’a rest çekti.
“Ya senin ölün çıkacak, ya benim” diyen Demir, silahını çekti.Yılmaz da silah çekince, arabada korku dolu gözlerle onları izleyen Züleyha yanlarına geldi.
Züleyha’nın dehşet dolu bakışları arasında Yılmaz ve Demir birbirlerine silah çekmişken dizi bölüm finali yaptı.
Yeni bölüm tanıtımı büyük bir merakla beklenirken yaşanan bu gelişme, bir sonraki bölüm için heyecanı da katladı.
O silahlar patlayacak mı? İkisinden biri ölecek mi, yoksa Züleyha mı duruma dayanamayıp silahların önüne atlayacak?
İşte bu sorular bir sonraki bölümde yanıtını bulacak.
Yılmaz’ın Çukurova’daki büyümesi her geçen gün artarken. Fekeli, Hünkar’ın karşısına çıkıyor. Hünkar, Fekeli ve Yılmaz’ın Adana’dan gitmesini istiyor. Fakat Fekeli kalmaya kararlı.
Şermin’in yaptıkları Hünkar’ın kulağına gidiyor.
Demir, Yılmaz’ın sürekli karşısına çıkmasına artık tahammül edemiyor. İntikam için son kez Yılmaz’la karşı karşıya geliyor. Peki, galip gelen Yılmaz mı olacak, Demir mi?
Yılmaz’ın Adana’daki durdurulamaz yükselişi, Demir ve Cengaver’i çileden çıkartıyor! Yılmaz ve Fekeli’den tamamen kurtulmak için Çukurova’yı yerle bir eden ikiliyi, şimdi daha büyük sorunlar bekliyor.
Çukurova’da ölüm sessizliği!
10 kişinin hayatını kaybettiği büyük patlama, Çukurova’da büyük yankı yapıyor. Demir’in bu patlamada payının olduğunu öğrenen Hünkar ise, izleyeceği yol ile herkesi şaşırtacak.
Aşkın sınırsız, kavganın ölümüne, umudun inadına yaşandığı “Bir Zamanlar Çukurova” atv’de…
Diriliş Ertuğrul yükselişte hız kesmiyor! Çarşamba akşamlarının rekortmen dizisi Diriliş Ertuğrul, 4 sezondur yayınlandığı akşamlarda birinciliği kimseye kaptırmıyor. Dün akşam yayınlanan 127. bölümüyle rakiplerini reyting ve share’de ikiye katlayan Diriliş Ertuğrul, önümüzdeki hafta olacak gelişmeler ile ilgili seyirciyi merak içinde bıraktı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Diriliş Ertuğrul yükselişte hız kesmiyor! Yayınlandığı 4 sezondur her bölümüyle Türkiye’nin en çok izlenen rekortmen dizisi Diriliş Ertuğrul, dün akşam yayınlanan 127. bölümüyle yine birinciliği kimseye kaptırmadı.
Yapımcılığını ve senaristliğini Mehmet Bozdağ’ın üstlendiği TRT 1’iin rekortmen dizisi, dün akşam yayınlanan 5. sezon 127. bölümüyle zirvedeki yerini daha da yükselerek korudu.
Yayınlanan 127. bölümüyle Türkiye’de sosyal medya hesaplarında birinci olurken, dünya gündeminde de uzun süre ilk sırada yer aldı.
Dizideki Azerbaycanlı sanatçı Ozan Şemistan Elizamanlı’ın şarkısı Zafer Bismillah ise “zaferbismillah” etiketiyle 120 binin üzerinde tweet alarak büyük bir ilgi gördü.
Ülkemizde Çarşamba akşamları yayınlanan ve her yeni bölümünde yeni aksiyonları, sürpriz oyuncuları, dekorları, kıyafetleri, kostümleri ve güçlenen senaryosu ile hem ülkemizde hem de dünyadaki izleyici kitlesi artan dizi, rekorlara doymuyor.
Diriliş Ertuğrul’un rekorlara doymayan kadrosu
Yapımcılığını ve senaristliğini Mehmet Bozdağ’ın Diriliş Ertuğrul dizisinde yönetmen koltuğunda Metin Günay oturuyor. Başrollerinde Engin Altan Düzyatan, Hülya Darcan, İlker Aksum ve Hande Soral ise oldukça büyük bir başarı yakaladı. Ayrıca dizide Cengiz Coşkun, Didem Balçın, Nurettin Sönmez, Ayberk Pekcan, Kayra Şenocak, Arif Diren, Burçin Abdullah, Orçun İynemli, Emre Üçtepe ve Kerem Bekişoğlu gibi pek çok başarılı oyuncu yer alıyor.
Dünyada 85 ülkede yayınlanıyor, 25’in üzerinde dile çevriliyor!
Türk televizyon tarihine adını yazdıran, aynı zamanda da yayınlandığı 85’in üzerinde ülkede de 25 ayrı lisana çevrilen Diriliş Ertuğrul dizisinde; izleyicileri önümüzdeki hafta pek çok sürpriz bekliyor.
İBB’nin yeni oyunu Tatlı Kaçık seyirci ile buluştu! İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun yeni oyunu Tatlı Kaçık seyircisi ile ilk gösterimini yaptı. 13 Aralık – 15 Aralık tarihleri ve 19 Aralık – 22 Aralık arası Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde gösterimde olacak oyunun konusu nedir? İlk gösteriminde büyük ilgi gören oyunda kimler rol alıyor? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
İBB’nin yeni oyunu Tatlı Kaçık seyirci ile buluştu!
İBB’nin yeni oyunu Tatlı Kaçık seyirci ile buluştu! İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun yeni oyunu Tatlı Kaçık, dün akşam ilk gösterisiyle tiyatro severleri büyüledi.
Ünlü yazar John Patrick’in yazdığı, dilimize ise Ahmet Leventoğlu ve Hasan Leventoğlu’nun çevirdiği Tatlı Kaçık oyunu ilk gösterisinde dakikalarca ayakta alkışlandı.
John Patrick’in oyunundan dilimize uyarlanan oyunda, Opal karakterinin hayatının değişimi konu alınıyor.
Çöp toplayarak yaşayan, çevresindeki her türlü şeye sonsuz bir sevgi ve şefkatle bağlı olan Opal, Mr. Tanner ile aynı evde yaşamaktadır. Üç davetsiz misafirin gelişiyle hayatı umulmadık şekilde değişen Opal, yalnızlıktan muzdariptir.
Kendi kendine yetmeyi becerse de yalnızlıkla boğuşan Opal’in hayatına giren Sol, Gloria ve Brad kendi hesaplarının peşinde insanlardır.
Opal, bu üç yabancıyı hayatına almak konusunda en ufak bir tereddüt bile etmezken, sonsuz bir iyi niyetle evini açtığı misafirleri sevgilerini paylaşmak konusunda onun kadar istekli değillerdir.
İlk gösterimiyle seyircilerin dakikalarca ayakta alkışladığı Tatlı Kaçık oyununda yönetmenliği Naşit Özcan üstlenirken; Ayşe Kökçü, Çağlar Polat, Eylül Soğukçay, İbrahim Can, Mehmet Soner Dinç ve Mert Aykul rol alıyor.
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi Gösteri Tarihleri
Tatlı Kaçık oyunu, 13 Aralık – 15 Aralık ve 19 Aralık – 22 Aralık 2018 tarihlerinde Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde tiyatro severler ile buluşacak.
Türkiye genelinde sosyal medya üzerinden gençleri uyuşturucu madde kullanmaya teşvik ettikleri ileri sürülen kişilere yönelik olarak 26 ilde operasyon yapıldı. YouTube’da 840 bin takipçisi bulunan ‘Deep Turkish Web’in sahibi Emre ve Erdi Kızgır kardeşler de gözaltına alındı. Youtuber kardeşler akşam saatlerinde adli kontrol şartı ile serbest kaldı.
Uyuşturucu operasyonu!
Sosyal medya üzerinden gençleri uyuşturucu madde kullanmaya teşvik ettikleri ileri sürülen kişilere yönelik 26 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Youtube’da 840 bin takipçisi bulunan Emre ve Emir K. kardeşler de gözaltına alındı.
Türkiye genelinde sosyal medya üzerinden gençleri uyuşturucu madde kullanmaya teşvik ettikleri ileri sürülen kişilere yönelik 26 ilde eş zamanlı olarak operasyon yapıldı. Youtube’da 840 bin takipçisi bulunan Emre ve Emir K. kardeşler de gözaltına alındı.
16 adrese eş zamanlı operasyon!
Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından 29 ilde operasyon yapıldı. İstanbul’da yapılan operasyonda Başka Fatihve Beşiktaş olmak üzere bir çok ilçede 16 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Yapılan baskınlarda 11 sosyal medya fenomeni ve youtuber gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler, sosyal medya üzerinden, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımını alenen özendirme veya bu nitelikte yayın yapmakla suçlanıyor.
Ünlü youtuber uyuşturucuya özendiriyor!
İstanbul’da yapılan baskınlarda 11 kişi gözaltına alındı. Beşiktaş Ulus Mahallesi’nde bir adrese yapılan baskında ünlü youtuber kardeşler Emre ve Emir K. gözaltına alındı. İki kardeşin sahibi oldukları Youtube kanalında 840 bin takipçisinin olduğu ve gençleri uyuşturucu madde kullanımına özendiren bir çok video paylaşımında bulundukları iddia edildi. Polis ekiplerinin evde yaptığı aramaların ardından gözaltına alınan Emir ve Emre K. kardeşler ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldüler.
Operasyon düzenlenen adreslerden birisi de Fatih oldu. 4 katlı bir binanın ikinci katına giren ekipler balkonda ve içeride arama yaptı.
840 bin takipçisi var!
İstanbul’da yapılan baskınlarda 11 kişi uyuşturucu operasyonunda gözaltına alındı. Beşiktaş Ulus Mahallesi’nde bir adrese yapılan baskında ünlü youtuber kardeşler Emre ve Emir Kızgır gözaltına alındı. İki kardeşin sahibi oldukları Youtube kanalında 840 bin takipçisinin olduğu ve gençleri uyuşturucu madde kullanımına özendiren bir çok video paylaşımında bulundukları iddia edildi.
Son dönemin en çok izleyici kitlesine sahip diziler arasına giren “Diriliş Ertuğrul” dizisinde oyunculuğu ile dikkat çeken Cem Uçan Kimdir? Nerede Doğdu? Rol aldığı diziler nelerdir? Hepsi ve daha fazlası Cem Uçan kimdir haberimizde… Bugün Doğan Ünlüler
Cem Uçan Nerede Doğdu? Cem Uçan şuan kaç yaşında? Cem Uçan hangi burç?
Cem Uçan 12 Ağustos 1976 yılında istanbul da doğmuştur. Oyuncu şuan 46 yaşında aslan burcudur.
Cem Uçan Kimdir?
40 yaşında olan başarılı oyuncu bugüne kadar bir çok dizi ve filmde rol almıştır. Üniversite mezunu olan başarılı oyuncu dizide de ilim sahibi bir karakteri canlandırmaktadır. Daha önce sporla da ilgilenmekte olan Cem Uçan sahalarda maçlara çıkmıştır.
Başarılı oyuncu Cem Uçan ilk olarak 2012 yılında Acayip Hikayeler adlı TV dizisiyle oyunculuğa başlamış ve daha sonra ise, Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam, Küçük Kıyamet, Kurtlar Vadisi, Nizama Adanmış Ruhlar, Sungurlar ve Filinta dizilerinde rol almıştır. Tanınması ise Filinta dizisinde canlandırdığı Bıçak Ali karakteri ile olmuştur. Son olarak da Diriliş Ertuğrul dizisinde, Aliyar Bey karakterini canlandırmıştır.
Beyaz TV’de ekrana gelen ‘Söylemezsem Olmaz’ programının sunucularından ünlü ve başarılı sunucusu Bircan Bali, daha önce eski sevgililerinin biseksüel olduğunu iddia eden ve bu zamana kadar hiç cinsel birliktelik yaşamadığını söyleyen Şebnem Schaefer için açtı ağzını yumdu gözünü.
Küplere bindi!
Beyaz TV’deki Söylemezsem Olmaz programının sunucusu Bircan Bali, “Daha önce hiç cinsel birliktelik yaşamadım.” diyen Şebnem Schaefer için çok konuşulacak sözler sarf etti.
Beyaz TV’de ekrana gelen ‘Söylemezsem Olmaz’ programının sunucularından Bircan Bali, daha önce eski sevgilileri Şenol ipek ve Özcan Deniz’in biseksüel olduğunu iddia eden ve bu zamana kadar hiç cinsel birliktelik yaşamadığını söyleyen Şebnem Schaefer için açtı ağzını yumdu gözünü. Bali, “Biliyorsunuz Şebnem Schaefer benim eski eşimin (Şenol İpek) nişanlısıydı. Hiç cinsel birlikteliği olmadığını söylüyor. Aynen Şebnem yedik bizde. Salak mı sanıyorsunuz insanları?” diyerek küplere bindi. Bali ardından Schafer’in eski nişanlısı Murat Kadıoğlu tarafından ölüm tehditi aldığı iddialarına da değindi.
Eşini savundu!
Beyaz TV’de söylemezsem Olmaz programamının ünlü sunucusu Bircan Bali, Çağlayan Adliyesine gidip Kadıoğlu için suç duyurusunda bulunan ünlü manken Şebnem Schaefer açıklamaları için, “Bu konuda tabii ki anındayız. Böyle bir şey varsa şikayetçi olarak çok doğru bir şey yapmış” dedi ama sapla samanı ayırmak gerektiğini de vurguladı. Yıllar önce Özcan Deniz ve Şenol İpek için yaptığı açıklamaların çok yersiz olduğunu belirten Bali, burada da bir erkeğe şiddet olduğunu dile getirdi.
Adile Naşit’in kimsenin bilmediği yönleri… Türk Sinemasının şen kahkahaları ile 7’den 70’e çok sevilen merhum sanatçısı Adile Naşit’in, hiç bilinmeyen yönleri ile sizleri oldukça şaşırtacak. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Adile Naşit’in kimsenin bilmediği yönleri… Şen kahkahaları, anaç tavırları ve samimi oyunculuğu ile Türk sinema tiyatrosunun 7’den 70’e herkes tarafından en sevilen sanatçılarından olan Adile Naşit, bu yıl aramızdan ayrılalı tam 31 yıl oldu.
Neşeli hali ile akıllarda kalan merhum sanatçı Adile Naşit’in 1980 yılında yaptığı röportajı okuyunca oldukça şaşıracaksınız. İşte hiç bilinmeyen yönleriyle Adile Naşit…
Adile Naşit’in Kimsenin Bilmediği Yönleri
Yüzsüzlük olmasın diye çamaşırları ben yıkıyorum!
-Adile Hanım yıllardır vazgeçmediğiniz oyunculuk tutkusu nasıl bir tutkudur?
Ben başka hiçbir şey görmedim ki. Tiyatroda doğduk Selim’le ikimiz. Kulislerde, tiyatronun ta içinde büyüdük. Babamızdan gelen bir tutku tiyatroculuk. Ayrıca çok sevdiğim bir iş.
-Hiç canınız sıkılıp da bu sahnelerden kurtulayım, evimin bir köşesinde yün öreyim diye aklınızdan geçmiyor mu?
Hayır, ‘geçmiyor’ diyebilirim. En çok yorulduğum, bunaldığım zamanlarda evimin bir köşesinde oturayım diye kafamdan geçiririm. Ama öylesine çabuk geçer ki bu duygu, hemen sahneyi özleyiveririm.
-Peki provalar, geceleri oyun ve bunun ardında evde yapılması gereken yığın iş kalıyor. Bunların altından nasıl kalkabiliyorsunuz?
Genellikle yapılacak işim pek olmuyor. Eskiden yemekleri ben yapardım. Şimdi kocam yapıyor. Mutfağa girmiyorum bile. Bir tek çamaşırları yıkamak kalıyor, onu da ben yapıyorum artık yüzsüzlük olmasın diye. Diğer işler ise, ortaklaşa düşe kalka gidiyor.
Aşık olmak kötü bir şey!
-İnsan ilişkilerinden ve aşktan söz etsek. Örneğin kaç kez âşık oldunuz? Aşık olduğunuz zaman neler hissettiniz?
Galiba ilk kez kocama, gerçekten âşık oldum. Senelerdir beraberlik yürüdüğüne göre, aşk sonradan sevgiye ve dostluk haline dönüştü. Kocam benden yirmi yaş büyüktür ve hep beni kollamış korumuştur bugüne dek. Aşık olmak duygusuna gelince, kötü bir şey aşk. Hüsranı, gözyaşı bol bir iş. Duyguların tümü pır-pır ediyor ya insanın içinde, ya sonrası ne oluyor? Hüsrana uğramayı sevmiyorum.
-‘Ağlamak güzeldir’ derler. Sık sık ağlar mısınız? Ya da ağlamayı sever misiniz?
Bayılırım. Öylesine çabuk boşalır ki gözümden yaşlar, ben bile şaşırıyorum. Galiba yaşantımın içinde tüm olayları bütün yoğunluğuyla yaşadığım için böyle. Bir olay bir başkasını anımsatıyor ve bir zincir halinde yürüyüp gidiyor kafamın içinde olaylar. Örneğin filmlerde hiç zorluk çekmem ağlama konusunda. Kafamın bir köşesine sıkışmış, atamadığım, söyleyemediğim olayları anımsar ağlayıveririm.
-Demek ki sıkıntılarınızı pek dışarıya vurmuyorsunuz ve bundan ötürü de zaman zaman mutsuz olduğunuz söylenebilir mi?
Mutsuzluğun yanı sıra, sağlığım korkunç derecede bozuluyor. Tansiyonum düşüyor ve hasta bir kadın oluyorum. Mutsuzluk ayrı. Her insanın çok canının sıkıldığı bunaldığı zamanlar vardır. İşte öylesine bir şey oluyor.
Adile Naşit’in Kimsenin Bilmediği Yönleri
“Bana acıyorlar, onun için iltifat ediyorlar!”
-Kadınlık sizce nedir?
Çok önemi benim için. Hanımlığı, sevecenliği olmalı kadının. Evini sevmeli. işi varsa işini sevmeli ve ilişkilerini güzel tutmalı kocasıyla, dostlarıyla. İşte bütün bunları bilebilen bir kadın, bence kadınsı ve hanımlığı yapabilen bir kadın oluyor.
-Çok güzel bir kadın olmak ister miydiniz?
İsterdim. Hiçbir zaman kendimden memnun olmamışımdır. Giydiklerimin bana yakışmadığını düşünürüm. Makyaj yaparım, örneğin bir filmin galasına gitmek için, “Aman ne olmuşsun böyle” desinler, gözlerim dolar koşar banyoya yıkarım suratımı.
Elbette. Giydiklerimi hiç yakıştırmam kendime dedim. Her zamankinden biraz daha şık giyinsem “Aman ne güzel olmuşsunuz Adile abla…” desinler mahvolurum. ‘İşte bana acıyorlar, onun için iltifat ediyorlar.’ diye. Son zamanlarda denize giremez oldum. dehşetli utanıyorum. Bu son yolculukta ya bir, ya da iki defa denize girdim. Hiç kimsenin ısrarı beni kandıramadı. etrafımda benim yaşımdaki kadınlar örtüler içinde oturup beni seyrettikçe, iyice kötü oluyorum, Hepten vazgeçiyorum. Aşağılık kompleksi bunlar tabii ki.
Çok korkak büyüdüm
-Korkak mısınız?
Müthiş. Birisi pat desin ölebilirim. Hemen tansiyonum düşer. Yataklara serilirim. Çok korkak büyüdüm. Küçükken bir gök gürültüsünde hepimiz öleceğimize inanırdık. Ailecek yatağın üzerine çıkar son dualarımızı yapardık sabahlara kadar. Sonra babamız bizi çok korkuturdu. Odada yaramazlık yapmayalım diye anahtar deliğinden duman üflerdi odanın içine. Ben ve Selim, oturduğumuz yerde korkudan çişimizi yapardık. Hep böyle ruhlar, ölüler, gök gürültülerinin bizi öldürecekleri korkusuyla büyüdük.
-Batıl inançlarınız çok olmalı?
Hemen hepsine inanırım. Biraz hafifletmeğe çalışıyorum bütün bunları ama, öylesine az yararı oldu ki bu çabamın. Kocam bile alıştı artık bütün bunlara. Birisi ölsün, gece hemen yataklarımız birleşir, bu iş bir ay kadar sürer. Olay biter, bir yenisi oluncaya kadar yine yaşamımız normale döner.
-Sizi en fazla kızdıracak, yerinizden hoplatacak olay ne olabilir?
Öylesine çok ki. Yukarıda da söylediğim gibi, kızgınlığımı açık açık belli etmiyorum. Ama, kırılıyorum. Örneğin, tiyatroda akşama kadar elleri donarak yerleri süpüren çocuğa “Haydi git de bana bir paket sigara al” deyiverenlere sinirlenmemek olası değil. Yüreğimin içinden bir şey cızlayıveriyor o zaman. Belki ağlıyorum, görmemezliğe geliyorum falan…
-Kıskanç mısınız?
Bilmiyorum. Ama iş konusunda kesinlikle kıskanç değilim. Arkadaşlarımın en iyi işi yapmaları beni sevindiriyor. Dostlarımı kıskanıyor olabilirim. Çok sevdiğim bütün sırlarımı, dertlerimi anlattığım bir dostum benim dışımda başka bir dost bulup, benden yavaş yavaş ayrılırsa işte o zaman sezdirmeden kaçmayı seçiyorum. Kırgın oluyorum. Eğer kıskançlık buna deniyorsa böylesini yaşıyorum ben içimde.
Oğlumun kaybından daha büyük acı yaşamadım
-Yaşamımız içinde yaşadığınız en büyük acı oğlunuzu kaybetmeniz oldu sanrım?
Evet, daha büyüğünü yaşamadım. Biz ana, baba, çocuk değildik. Üç tane dosttuk. Güzel bir arkadaştık. Ölümüne hazırlamıştık biraz kendimizi. Açık kalp ameliyatıydı geçirdiği. Ve yaşayamadı. Ondan sonraki beş sene benim için inanılmaz acılarla dolu. Elbette Ziya Bey için de. İşte sonra kuş, köpek, bebek böyle oyuncaklara tutkun olduk. Balıklar yaşadı, köpek kör oldu, çiçekler büyüdü böyle gidiyor yaşamın geri kalan kısmı.
-İşiniz, sıkıntılarınızı bir ölçüde olsa hafifletmiş olmalı.
Evet. Sahne korkunç bir oyalanma oldu benim için. Ama, korkularım, ürkekliklerim gün geçtikçe daha da bir arttı.
En büyük korkum, ölmek!
-Özlemlerinizin, keyiflerinizin eski tadı kaldı mı?
Özlemler değişti. Yaşamadaki amaçlar bir başka türlü oldu galiba. Yine de sevinecek, mutlu olacak şeyler bulabiliyor insan her türlü acıya rağmen.
-Ölmekten korkuyor musunuz?
En büyük korkum. Aklıma getirdiğim an her tarafım titriyor.
-Bir erkek sizce nasıl olmalı?
Ha önemli işte bu. İnsanı saracak, güvenilecek birisi olması gerekiyor erkeğin. Sorumlulukları paylaşacak, dostluğu iyi tanıyan birisi diye tarif edebiliyorum.
Başarılı Moda Danışmanı Deniz Marşan kimdir?hakkında bilinmeyenleri sizler için bir araya getirdik. Deniz Marşan Kimdir? Deniz Marşan kaç yaşında? Deniz Marşan Mesleği nedir? Detaylar Deniz Marşan kimdir Haberimizde.. Bugün Doğan Ünlüler
Deniz Marşan aslen nereli? Deniz Marşan şuan kaç yaşında? Deniz Marşan hangi burç?
Deniz Marşan İstanbulludur. Deniz Marşan oğlak burcudur.
‘Senin böyle bir şey yapacağın çok belliydi”
Deniz Marşan çocukluktan gelen yeteneği için”Ortaokuldaki fotoğraflarıma bakıyorum da, diğer çocukların hepsi tek tip giyinmiş, ben eteğimin ucunu kesmişim, çoraplarıma kendimce delikler yapmışım. Ortaokul arkadaşlarımla halen görüşüyorum, ‘Senin böyle bir şey yapacağın çok belliydi,’ dediklerini anlatıyor basına verdiği röportajında.
Deniz Marşan Kimdir?
Stil ve moda danışmanı olan Deniz Marşan Uluslararası İlişkiler Bölümü ile üniversitesi eğitimini tamamlamış Ardından Milano Istituto Marangoni’de Moda Tasarımı sertifika programını tamamlamıştır. Ortağı Başak Dizer ile Bilsar Tekstil bünyesinde çalıştıkları dönemde tanışmıştır.
Ardından Aşk-ı Memnu dizisinde stil danışmanlığı yapmış olup. 2007 yılında stil, alışveriş ve hediye danışmanlığı hizmeti verdikleri 2Shoppers’ı kurmuşlardır.
Günümüzde İstanbul’un en popüler mekanlarından olan 2013 yılında faaliyete geçirdikleri Room + Rumours’ı Teşvikiye’yi Başak Dizer ile birlikte yöneten Deniz Marşan , Aşk-ı Memnu dizisinde stil danışmanlığı için “Yeni bir sektör oluşturduk, çok da güzel oldu böyle olması.
Bizden sonra iyi giyinilmesi gereken bütün dizilerde bir stil danışmanıyla çalışmaya başlandı. Doğru zamanda doğru projeyle oldu bu iş.” diye bahsetmiştir.
Dedesi ressam, annesi resim öğretmenliği yapmış olan Deniz Marşan’ın aileden gelen çizim tasarım yönü olduğu anlaşılıyor. Yıllardır bu sektörün içinde olan Marşan, sadece diziler değil , markaların imaj çekimlerini de hazırlıyor, kişisel stil danışmanlığı da veriyor ve kanalların sezon tanıtımlarında styling de yapıyor.
Deniz Baysal’a 112 Bin Liralık Tazminat Şoku! TRT 1 kanalında yayınlanan “Sevda Kuşun Kanadına” dizisinde rol alırken, “Rüzgarın Kalbi” diziye transfer olduğu için yapımcı tarafından mahkemeye verilen oyuncu Deniz Baysal, tazminat şoku yaşadı. Deniz Baykal’ın avukatı karara itiraz ederek neler söyledi? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Deniz Baysal’a 112 Bin Liralık Tazminat Şoku! TRT 1’de yayınlanan “Sevda Kuşun Kanadında” isimli dizide rol aldığı sırada, diziyi bıraktığı ve “Rüzgarın Kalbi” adlı yapımda oynamaya başladığı iddiası ile mahkemeye verilen oyuncu Deniz Baysal, önceki gün görülen karar mahkemesinde tazminat şoku yaşadı.
İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına sadece tarafların avukatları katılırken, davacı Sonart Medya Yayıncılık AŞ.’nin avukatı Orhan Kasap yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Davalı oyuncu Fox Tv’de Rüzgarın Kalbi isimli diziyle anlaşma yapmıştır. Sözleşmeyi haksız yere feshetmiştir. Biz feshi kabul etmediğimizi bildirmemize rağmen davalı oyuncu Fox Tv’deki dizide oynamaya devam etti. Başrol oyuncusunun diziden ayrılması nedeniyle müvekkil şirket zor durumda kaldı. Yeni başrol oyuncusu Murat Ünalmış ile de uyumlu çalışılamadığından Murat Ünalmış da senaryo gereği dizide öldürülerek diziden ayrılması sağlandı. Müvekkil şirketin zararı ve cezai şart alacağı doğmuştur.”
Davalı oyuncu Deniz Baysal’ın avukatı Aydın Kurban ise davanın reddedilmesini isteyerek şunları söyledi:
“Müvekkilimin bölüm başı ücreti 8 bin liradır. 50 bin dolar cezai şart parası kanun hükümlerine aykırıdır. Müvekkilim 6 bölüm oynamış ve sonra diziden ayrılmıştır. Dizi müvekkilim ayrıldıktan sonra 31 bölüm daha devam etmiştir. Tazminat ve cezai şart oluşmamıştır. Dava reddedilsin.”
Görülen davayı karara bağlayan mahkeme, 50 bin dolar cezai şart dahil olarak toplam 260 bin lira tutarında dava açan taraf Sonart Medya Yayıncılık AŞ.’yi haklı buldu.Davayı kısmen kabul eden mahkeme, 50 bin dolar cezai şart parasında yüzde 50 oranında hakkaniyet indirimine giderek Deniz Baysal’ın 74 bin 545 lira cezai şart parasını 7 Ağustos 2016 tarihinden itibaren faiziyle ödemesine karar verdi. Aynı şekilde mahkeme Deniz Baysal’ın 28 bin lira maddi tazminat ve 10 bin lira manevi tazminatın da faiziyle ödemesine karar verdi.
Oyuncu Deniz Baysal’ın indirimle beraber toplamda 112 bin 545 lira cezai ciart ve tazminat ödemesine karar verildi.