Ana Sayfa Blog Sayfa 101

Kuruluş Osman Yeni Bölümde Neler Olacak? Kuruluş Osman Fragman

0

ATV ekranlarının sevilen dizisi Kuruluş Osman, bu hafta yine nefes kesen bir bölümle izleyici karşısına çıktı. Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarını konu alan dizi, tarih meraklılarının büyük ilgisini çekmeye devam ediyor. Kuruluş Osman 179. bölümüyle ekrana gelirken, yeni bölüm fragmanı izleyiciler tarafından merakla bekleniyor.

Geçen Hafta Kuruluş Osman’da Neler Yaşandı?

Önceki bölümde Osman Bey, Moğol lideri Ulugan’ın elinde ölümle burun buruna geldi. Ancak son anda idam edilmekten kurtuldu. Kayılar ise hem Moğol-Bizans ittifakının hem de İlbay Bey’in ihanetinin gölgesinde büyük bir savaş vermek zorunda kaldı.

kuruluş osman fragman

Osman Bey’in Kayı Obası Üzerindeki Hakimiyeti Sarsılıyor!

Ulugan, Kayıların yeni beyinin İlbay Bey olduğunu ilan etti. Osman Bey, uzun uğraşlar sonucu kurduğu devletin kontrolünü kaybetmenin şokunu yaşarken, İlbay’ın ihaneti karşısında büyük bir öfkeye kapıldı. Osman Bey’in intikam yemini etmesi, dizideki dengeleri altüst edecek gelişmelerin habercisi oldu.

Halime Öldü mü? Osman Bey ve Bala Hatun’un Büyük Acısı!

Öte yandan Osman Bey ve Bala Hatun, yıllar önce öldü bildikleri kızları Halime’ye kavuşmak üzereyken, Halime trajik bir şekilde uçurumdan düştü! İzleyiciler Halime öldü mü? sorusunun cevabını merakla beklerken, bu dramatik sahne duygusal anlara sahne oldu.

Osman Bey İdam Edilecek mi? Bala Hatun ve Oğulları Harekete Geçiyor!

Ulugan, Osman Bey’in idamına karar verdi ve onu Kayı Obası ahalisinin gözü önünde infaz etmeye hazırlanıyor. Bu kararın duyulmasıyla birlikte Bala Hatun, Orhan ve Alaeddin Osman Bey’i kurtarmak için harekete geçecek mi? Yeni bölümde izleyicileri soluksuz bir mücadele bekliyor.

Jennifer Aniston ve Barack Obama Aşk mı Yaşadı?

0

Hollywood’un ünlü yıldızı Jennifer Aniston ve eski ABD Başkanı Barack Obama’nın aşk yaşadığına dair dedikodular, magazin dünyasını salladı. Ancak bu iddiaların nasıl ortaya çıktığı oldukça ilginç. İşte detaylar!

İlk Söylenti The Economist’ten Geldi!

Obama ve Aniston’un adı ilk kez 2014 yılında The Economist dergisinde yayımlanan hiciv içerikli bir yazıda bir araya geldi. Dergi, Amerikalı ünlülerin Fransızların cinselliğe bakış açısını benimsediği bir senaryoyu kurgularken, Obama’nın Jennifer Aniston ile ilişki yaşadığına dair uydurma bir habere yer verdi. O dönem kimse bu detayı ciddiye almasa da, yıllar sonra bu senaryo gerçek bir dedikoduya dönüştü.

InTouch Dergisi Alevlendirdi!

Ağustos 2024’te InTouch dergisi, “Jen ve Barack Hakkındaki Gerçek!” başlıklı bir haberle iddiaları yeniden gündeme taşıdı. Dergi, Obama ve Aniston’un birbirlerine “takıntılı” olduğunu öne sürdü. Ancak haberin dayandığı kaynak, Who? Weekly adlı bir podcast’ti. Podcast sunucusu Lindsey Weber, program sırasında bu söylentiyi dile getirse de, “Bu tamamen uydurma olabilir,” diyerek iddiayı çürütmeyi de ihmal etmedi.

Jennifer Aniston Barack Obama

Jennifer Aniston Canlı Yayında Yalanladı!

Dedikodular o kadar büyüdü ki, Jennifer Aniston Ekim 2024’te Jimmy Kimmel’ın programında konuya açıklık getirmek zorunda kaldı. Ünlü oyuncu, “Menajerinizden gelen ‘Acaba şimdi ne çıktı?’ diye düşündüren telefonlardan biri,” diyerek çıkan haberlere şaşırdığını belirtti. Ayrıca, Obama ile sadece bir kez karşılaştığını ve Michelle Obama’yı eski başkandan daha iyi tanıdığını söyledi.

Michelle Obama Dedikoduların Odağında!

İddialar sadece Jennifer Aniston ve Barack Obama ile sınırlı kalmadı. Eski First Lady Michelle Obama’nın bazı önemli etkinliklere katılmaması, çiftin boşanacağına dair spekülasyonları da körükledi. Ocak 2025’te Meghan McCain, kendi podcast’inde Obama’ların boşanacağına dair ciddi gazetecilerden duyum aldığını iddia etti. Eski Fox News sunucusu Megyn Kelly de bu iddiaları programında gündeme getirdi.

Obama’dan Aşk Dolu Paylaşım!

Barack Obama ve Michelle Obama, söylentilere doğrudan yanıt vermese de eski başkan, eşi Michelle’in 61. doğum gününde yaptığı sevgi dolu paylaşım ile iddiaları dolaylı yoldan yalanladı. Instagram hesabından “Hayatımın aşkı Michelle Obama’ya mutlu yıllar” mesajını paylaşan Obama, eşiyle birlikte çekilmiş romantik bir fotoğrafa da yer verdi.

Sonuç olarak, Jennifer Aniston ve Barack Obama arasında bir ilişki olduğu iddiası tamamen asılsız görünüyor. Ancak bu dedikodu, magazin dünyasında uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi duruyor!

Kübra Par El Hareketi Olay Oldu! RTÜK İnceleme Başlattı

0

TV 100 Ana Haber sunucusu Kübra Par, bültendeki sözleri ve yaptığı el hareketiyle gündeme oturdu. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Par’ın hareketini ‘yakışıksız’ olarak nitelendirerek inceleme başlatıldığını duyurdu.

RTÜK Başkanı: “Gereği Yapılacak”

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Kübra Par’ın ana haber bülteni sırasında gazetecilik ve özgürlükle ilgili yaptığı yorumlara tepki gösterdi. Şahin, TV 100 sunucusunun ekranda böyle bir hareket yapmasını eleştirerek şu açıklamayı yaptı:

“Millete hitap eden bir ekranda özgür olmadığını söyleyerek rahatça yakışıksız hareket yapabilen Kübra Hanım’ın, özgür olduğunda neler yapabileceğini merak ediyoruz. Türkiye’de etik kurallara uyulduğu sürece özgür gazetecilikte bir sorun yoktur. Üst kurulumuz, halkımıza yönelik yapılan bu ahlaki olmayan hareketle ilgili inceleme başlatmış olup gereğini yapacaktır.”

kübra par el hareketi kübra par hangi kanalda

Kübra Par’dan Açıklama: “Canlı Yayın Kazası”

Olayın sosyal medyada gündem olmasının ardından Kübra Par, X (eski adıyla Twitter) hesabından açıklama yaptı. Canlı yayında duyduğu bir espriye tepki olarak refleksif bir hareket yaptığını belirten Par, olayın güncel gelişmelerle ilgisi olmadığını söyledi:

“Ana haber bittikten sonra bir canlı yayın kazası yaşadım. Birkaç gündür yayın geç bittiği için yönetmenimizle esprileşmiştik. Jenerik girince kulağıma bir şaka yaptı, ben de yayından çıktığımızı sanarak kendisine şaka yollu bir hareket yaptım. O anlar kameraya yansımış. Ortaya çıkan görüntüden dolayı tüm izleyicilerimizden özür dilerim.”

Gözaltılar ve Tartışmalar

Olayın yaşandığı gün, gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Halk TV’de yayınlanan bilirkişi kaydının ardından başlatılan soruşturma kapsamında gazetecilere “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması” suçlamaları yöneltilmişti.

RTÜK’ün Kübra Par’a başlattığı inceleme ve gazetecilere yönelik gözaltılar, basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Kübra Par El Hareketi Kime Yaptı?

TV 100 Ana Haber sunucusu Kübra Par’ın canlı yayın sonrası yaptığı el hareketi, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. RTÜK’ün inceleme başlattığı olayla ilgili Par, hareketin herhangi bir kişiye yönelik olmadığını açıkladı. Kendi X hesabından yaptığı paylaşımda, yayın sırasında yönetmeniyle şakalaştığını ve yayından çıktığını sandığı anlarda bu hareketi yaptığını belirterek izleyicilerden özür diledi. Ancak, tartışmalar devam ederken birçok kişi hareketin gerçekten yönetmene mi yoksa gündemdeki gelişmelere bir tepki mi olduğu konusunda farklı yorumlar yapıyor.

Kübra Par Hangi Kanalda?

Deneyimli gazeteci ve sunucu Kübra Par, TV 100 kanalında ana haber bültenini sunmaktadır. Gündeme dair önemli gelişmeleri ve siyasi olayları ekrana taşıyan Par, cesur yorumları ve analizleriyle dikkat çekmektedir. Daha önce çeşitli medya kuruluşlarında görev alan Kübra Par, TV 100 ekranlarında izleyicilerle buluşmaya devam ediyor.

Bennu Yıldırımlar, Yıllar Sonra Konuştu

Ünlü oyuncu Bennu Yıldırımlar, yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filminin kamera arkası görüntülerini paylaşmasına tepki gösterdi. Yıldırımlar, katıldığı bir YouTube programında ilk kez konuşarak bu durumun etik olmadığını dile getirdi.

“Çekim Ortamında Her Şey Olabilir Ama…”

Nuri Bilge Ceylan, Ahlat Ağacı filminde oyuncularla yaptığı özel görüşmeleri YouTube kanalında yayınlamıştı. Görüntülerde, Ceylan’ın oyunculara sahne üzerine yaptığı yorumlar dikkat çekmişti. Ancak Bennu Yıldırımlar, bu kayıtların kamuya açık hale getirilmesine dair eleştiride bulunarak şunları söyledi:

“Saygı duyup dinledim. İşin başka yerlere gitmemesi için konuşmuyorum diyelim. Çekim ortamında her şey olabilir, söylenebilir ama bunun yayınlanması etik mi? Bence değil. Bu konu üzerinde düşünülmesi gerekir.”

bennu yıldırımlar nuri bilge ceylan

Nuri Bilge Ceylan’ın Sözleri Gündem Oldu

Paylaşılan kamera arkası görüntülerinde, Ceylan’ın Bennu Yıldırımlar’a verdiği oyunculuk tavsiyeleri dikkat çekmişti. Ceylan, sahneye fazla konsantre olmanın doğal akışı bozduğunu belirterek şu sözleri sarf etmişti:

“Siz çok konsantre oluyorsunuz, olmayın. Odaklanmayın, bırakın aksın kendi kendine. Hayatta küçük, alakasız jestler ve mimikler vardır. Sizde onlar kalmıyor. Sadece gerekli şeyler kalıyor ve bu yüzden hayat kokusu olmuyor.”

Bu sözler, oyunculuk metoduna dair ilginç bir bakış açısı sunsa da, Bennu Yıldırımlar’ın etik tartışması başlatmasına neden oldu.

Ahlat Ağacı’nın Konusu Ne?

Nuri Bilge Ceylan’ın 2018 yapımı Ahlat Ağacı, genç bir yazarın taşrada yaşadığı hayal kırıklıklarıyla yüzleşmesini anlatıyor. Üniversiteden mezun olan Sinan, memleketine dönerek yazdığı kitabı bastırmak ister. Ancak maddi zorluklar, ailesiyle yaşadığı gerilim ve kasabanın durağan yapısı, onun için büyük bir sınav haline gelir.

Film, 91. Akademi Ödülleri’nde (2019 Oscarları) En İyi Yabancı Dilde Film kategorisinde Türkiye’yi temsil etmek için aday adayı olmuş ancak son beş aday arasına girememişti.

Bennu Yıldırımlar’ın açıklamaları ve Ceylan’ın oyunculuk üzerine sözleri, sinema dünyasında etik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Şebnem Schaefer Yaşadığı Akran Zorbalığını Anlattı

28 Mart’ta beyaz perdede olacak, akran zorbalığını konu alan “Bağlantı Hatası” filminde anne rolünde izleyeceğimiz sevilen oyuncu Şebnem Schaefer, çocukluk yıllarında yaşadığı zorbalık deneyimlerini ve hayatına etkilerinden bahsetti. Almanya’da doğup büyüyen ve genç yaşta Türkiye’de keşfedilen Şebnem Schaefer, gençlere zorbalık yaşadığınızda ezilmeyin ve kendinizi asla suçlu hissetmeyin mesajını verdi.

sebnem-schaefer
sebnem schaefer

Zorbalık olgusunu aile ve birey ilişkileri üzerinden izleyiciye aktaran “Bağlantı Hatası”, 28 Mart’ta beyaz perde de izleyicisi ile buluşuyor. Filmde beğenilen oyuncu Şebnem Schaefer, lise dönemindeki bir genç kızın (Doğa Özüm) annesi rolüyle izleyici karşısına çıkıyor. Almanya’da doğumlu ve genç yaşta Türkiye’de fark edilen Schaefer, gençliğinde yaşadığı zorbalık dönemini “Almanya’da zorbalığa uğradım, Türkiye’de ötekileştirildim” ifadeleriyle aktardı.

“Yürüyüşümden bile rahatsız olanlar vardı”

Almanya’da lise okurken modellik ve sunuculuk eğitimi almak için öğretmenlerinden izin aldığını bunun da sınıfındaki arkadaşlarıyla problemler yarattığını açıkladı. “Tabiri caizse mobbing uyguladılar. Benimle iletişim kurmamaya başladılar, arkamdan konuşup güldüler. Hatta oturuşumdan, kalkışımdan, yürüyüşümden bile rahatsız olanlar oldu. Acaba bende mi bir problem var diye sürekli düşünüyordum ama yıllar sonra bu durumu kabullendim. Ne kadar uyumlu olmaya çalışsam da ilk başta onlar beni aralarına kabul etmediler sonra da ben onların arasında bulunmak istemedim ve onlardan tamamen uzaklaştım” dedi.

“Sen Almansın”

Türkiye’de de benzer durumlarla yaşadığını söyleyen sanatçı, “Almanya’dan geldiğim için bir dönem dışlandım. Uyum sağlamak için elimden geleni yaptım. Fakat burada da kendimi yabancı ve dışlanmış hissettirdiler. Sen Alman’sın diyerek birçok kez dışladılar. Halbuki ben kendimi her zaman Türk gibi hissediyordum” diyerek bize duygularını anlattı.

“Zorbalık karşısında güçlü durmayı öğrendim”

Ailesinin desteğinin bu dönemde kendisi için çok değerli olduğunun altını çizen Şebnem Schaefer; “Aileme tüm yaşadıklarımı anlatabiliyordum, ellerinden geldiği kadar bana destek oldular. Mesleğim kendime güvenmemi sağladı. İşimi çok severek, hayranlık duyarak yapıyordum. Olumsuz şeyleri düşünmek yerine işime odaklandım. Zorbalıklara karşı ezilmek yerine, güçlü ve ayakta durmayı öğrendim. Türkiye’de edindiğim arkadaşlarım da beni hep desteklerdi” ifadelerinde bulundu.

“Kendinizi sevin ve asla suçlu hissetmeyin”

Şebnem Schaefer, yaşadığı zorbalıkları  deneyim olarak görüp kendisini daha güçlü bir birey haline getirdiğini anlattı ve gençlere; “Yakın bulduğunuz insanlarla sorunlarınızı paylaşın. Kendinizi eğitecek hobiler edinin. ilk başta kendinizi sevin ve asla suçu kendinizde aramayın” mesajını verdi.

Onur Tuna, Belçim Bilgin, Timur Acar, Asena Keskinci, Fatih Berk Şahin, Çağdaş Onur Öztürk, Kubilay Tunçer ve Murat Serezli gibi değerli oyuncuların muhteşem performanslarıyla hayat bulan filmde pek çok değerli isim bulunuyor. Ali Kobanbay’ın senaryosunu kaleme aldığı, A90 Pictures dağıtım şirketi aracılığıyla 28 Mart’ta beyaz perde de olacak olan “Bağlantı Hatası”, izleyicilere kaliteli bir seyir zevki sunarken adeta derin bir sorgulamaya, düşünmeye davet ediyor.

Bahar’da Büyük Hesaplaşma! Rengin’in Timur’a Hamlesi İzleyicileri Ekrana Kilitledi

0

Show TV’nin sevilen dizisi Bahar: Kalbini Dinlemeye Var mısın?, her bölümüyle izleyicileri ekrana kilitlemeye devam ediyor. İkinci sezonuyla fırtınalar estiren yapım, dün akşam yayınlanan bölümüyle yine sosyal medyanın gündemine oturdu. Özellikle Rengin’in Timur’a karşı yaptığı hamle, izleyicilerden tam not aldı.

Rengin’den Büyük Hamle: Timur’a Soruşturma Açıldı!

Dizinin son bölümünde en çok konuşulan anlardan biri, Rengin’in Timur’a karşı harekete geçmesi oldu. Hastane içinde dönen oyunlara ve haksızlıklara daha fazla sessiz kalamayan Rengin, isimsiz bir ihbarda bulunarak Timur’un zimmetine para geçirdiğini bildirdi.

Bu ihbarın ardından Timur hakkında resmi bir soruşturma başlatıldı. Timur, durumdan habersiz şekilde hastaneye gelirken, İsmail’den gelen haberle neye uğradığını şaşırdı. İsmail’in “Hakkında soruşturma açıldı” sözleriyle şoke olan Timur’un yüzündeki şaşkınlık, izleyicilere adeta bir zafer hissi yaşattı.

Sosyal medyada “Rengin intikamını aldı!”, “Bu sahneyi izlerken içimizin yağı eridi!” gibi yorumlar yapıldı. Görünen o ki, Timur’un hesap verme süreci izleyicileri oldukça memnun etti!

bahar son bölüm bahar son bölüm izle 32 bölüm full izle

Bahar Geçtiğimiz Hafta Neden Yayınlanmadı?

Dizinin sıkı takipçileri geçtiğimiz hafta yeni bölümü beklerken kötü bir sürprizle karşılaştı. Bahar’ın yeni bölümü, Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel’de çıkan yangın nedeniyle ertelendi. Dizinin yapım ekibi, acil durumlar nedeniyle yayını bir hafta geciktirme kararı aldı.

Ancak bu hafta dizinin geri dönüşü oldukça güçlü oldu. Hem duygu dolu sahneleri hem de artan tansiyonuyla izleyicileri yeniden ekran başına çekti.

Rengin ve Timur Arasında Sular Durulacak mı?

Rengin’in yaptığı ihbar sonrası, Timur’un başı büyük belada. Soruşturmanın ilerleyen bölümlerde nasıl sonuçlanacağı merak edilirken, Timur’un bu durumu nasıl yöneteceği de izleyiciler için heyecan verici bir konu haline geldi.

Öte yandan, Rengin’in daha büyük hamleler yapıp yapmayacağı ise dizinin ilerleyen bölümlerinde netleşecek. Timur’un bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği, Bahar’ın hikayesini daha da sürükleyici hale getiriyor.

Bahar Zirveyi Bırakmıyor!

Bahar, ikinci sezonuyla reytinglerde üst sıralarda yer almaya devam ediyor. Hem güçlü senaryosu hem de etkileyici oyunculuk performanslarıyla dizi, rakiplerine karşı fark yaratıyor.

Son bölümde yaşanan büyük gelişmelerin ardından, izleyiciler şimdiden gelecek haftayı sabırsızlıkla bekliyor. Timur’un soruşturma karşısındaki hamleleri ne olacak? Rengin’in planları devam edecek mi?

 

Ayşe Barım’ın WhatsApp mesajları İfşalandı! ‘İsyan Ateşi Yandı!’

Rekabet Kurulu’nun dizi ve sinema sektöründe başlaması sonrası 21 menajerlik şirketi ve kast ajansı hakkında soruşturma yürütülüyor. Ayşe Barım dahil bir çok menajerlerin yer aldığı WhatsApp ve e-posta gruplarında yapımcılara gözdağı niteliğinde ifadeler görüldü. Menajerlerin, WhatsApp grubundaki “İsyan ateşi yandı”, “Dizi kastı oluşturabiliyorsa buyursun çeksinler, izleriz” gibi bir çok mesaj olduğu görüldü.

Yapımcı ve Kast Ajanslarına Yönelik Dayatmalarla İlgili Tehditkar Konuşmalar İçeriyor!

Dizi ve sinema camiasında tekelleşme ve şantaj iddiaları sebebiyle hakkında inceleme yapılan ID Danışmanlık şirketinin sahibi menajer Ayşe Barım’la ilgili yeni bulgular ortaya çıktı. Sektörde tekel oluşturulmasına yönelik Rekabet Kurulu’nun yaptığı incelemede elde edilen mesajlar paylaşıldı. Menajerlerin WhatsApp grupları üzerinden yaptıkları konuşmalarda yüzde 20’nin altında komisyon payını kabul etmeyeceklerini içeren ifadeler yapımcı ve kast ajanslarını hedef alan dayatmalarla ilgili tehditlere varan ifadeler yer alıyor.

Sabah Gazetesi’nden Atakan Irmak’ın paylaşımına göre; Barım’ın, 2022’de Whatsapp grubunda kast ajanları ve yapımcılar hakkında şu ifadeleri kullanıyor:

“Merhaba arkadaşlarım uzun zamandır ajans komisyonları ile ilgili ciddi problemler yaşıyoruz. Herhalde siz de aynı sorunları yaşıyorsunuzdur. Bilhassa Medyapım ve Ay Yapım, çalışmak istedikleri oyuncularda zorlasak da her zaman bizim komisyonumuz sorgulanıyor. Bunun için bir buluşmak ister misiniz?”

Menajerler İttifakı!

sohbetin devamında ise ‘Dizi Çalışma Grubu’ adlı bir Whatsapp grubu kurulmuş. Bu gruba, “Kimimiz konuyu biliyor fakat toplantıyı bilmiyoruz. Kimimiz hiçbir şey bilmiyoruz galiba. Yapımcılar yüzde 10 komisyon oranını vermekte kararlı olduklarını belirtiyorlar” gibi ifadeler yer alıyor. Hatta bir menajerin gönderdiği mesajda “İsyan ateşi yandı” ibaresi bile kullanması dikkat çekti. Mesajlaşmalar şöyle devam ediyor:

ayse barım, gulden avsaroglu
gulden avsaroglu

Gülden Avşaroğlu (menajer): “60 şirketiz arkadaşlar. Gücünüzün farkına varın. Mayadrom’dan mı yapacak oyuncu alımını. Maximum 48 saatte hallolur.  Oyuncu da bu eksilen yüzde 10’un bir zaman sonra kendisine geleceğini fark edecek matematiği varsa.”

kahraman ozden
kahraman ozden

‘Kendi Ayaklarına Sıktılar’

Kahraman Özden (menajer): “Hatta bir nevi kendi ayaklarına sıktılar. Gülden’in söylediği gibi 60 şirket bir oldu ve böyle bir güç karşısında ayakta duramazlar. Yine hepimiz aynı şekilde ortak düsünceyle hareket ettiğimiz için oyuncularımızın da bizim tarafımızda olacağı konusunda şüphe duymuyorum.”

Gülden Avşaroğlu: “Bu şirketler olmadan dizi kastı toplanabiliyorsa buyursun yapsınlar, izleriz.”

omer duran
omer duran

Ömer Duran: “Bunun rekabet kanunu açısından tehlike oluşturabilir.”

Gülden Avşaroğlu: ”Ama bizim çalışma stilimiz böyle diyorum. Kendi şirket prensibimi net olarak gösteriyorum. Ben şirketimi kendimi anlatıyorum. yalnızca erkek oyuncularla çalışıyorum ile benzer durum bence.”

rabia-sultan-duzenli
rabia sultan duzenli

Rabia Sultan Düzenli(menajer): “Yapımcılar bizden bu kararı destekleyen ajansların isimlerini istediler galiba. Çarşamba günü net liste sunabiliriz. Normal tabii, kimden oyuncu alabileceklerini onu merak ediyorlar. Kimler kırıyor zinciri diye merak ediyorlar.

neslihan-uzuner
neslihan uzuner

Neslihan Uzer (menajer): ”Gönder gitsin şimdiden 40 kişi daha da katılacak. 10 tane ajansla 2 dizi kastı anca çıkar. Sonra ne yapacaklar acaba.”

tuncay-altinoglu
tuncay altinoglu

Tuncay Altunoğlu: “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.”

ADLİ KONTROL TEDBİRİ YETERSİZ BULUNDU

Hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik teşebbüs suçundan hakkında tutuklama kararı çıkartılan menajer Ayşe Barım’ın, hakim karşısında ki sorgu ortaya çıktı. Barım, “Başarı hikayemin bu denli utanç hikayesine dönüştürülmesinden dolay mağdurum” ifadelerini kullanarak kendisini savundu. Hakimlik tutuklu yargılanma gerekçesinde, atılı suçun vasfı, fezleke içeriği, HTS verileri, incelemenin geniş çaplı devam edecek olması ve delillerin toplanma sürecinde olduğunu belirtti. Tüm bunlar göz önüne alındığında adli kontrol tedbirlerin yetersiz olacağı kanaatine varıldığı kararda yer aldı.

Esra Erol, Müge Anlı’yı Hedef Aldığı İddialarına Cevap Verdi!

Bir süredir aralarının limoni olduğu ileri sürülen Esra Erol ve Müge Anlı’nın, son olarak Altın Kelebek Ödül Töreni’nde yaptıkları açıklamalarda birbirlerini hedef aldıkları söylentileri büyük yankı uyandırdı. Esra Erol bu iddialara katıldığı bir programda yanıt verdi.

Geçtiğimiz Altın Kelebek Ödül Töreninde Neler Yaşanmıştı?

Müge Anlı’nın ödül törenindeki konuşmasında “Geçtiğimiz sene bu ödül töreninden çekildiğimi açıklamıştım. Bir çok nedenleri var fakat nedenlerinden biri aralarında sevgili Çağla Şikel’in de yer aldığı değerleri dostlarımın ‘Müge çok farklı bir kulvarda iş yapıyor. Biz onunla aynı kulvarda yarışınca şansımız kalmıyor’ şeklindeki ifadelerde bulundu. Müge Anlı’nın ‘Galiba bu hayatım boyunca aldığım en onur verici iltifatlardan biriydi” söylemi de büyük yankı uyandırmıştı. Sosyal medya bunu Müge Anlı, Çağla Şikele laf soktu olarak yorumlamıştı.

Esra Erol Müge Anlı

Müge Anlı’nın bu söylemlerine pek çok eleştiri gelmişti. Bu eleştirilerden birinin de aynı gece Müge Anlı’dan sonra ödül almak için sahneye çıkan Esra Erol’dan geldiği iddia edilmişti. Esra Erol, ödül konuşmasında “Kaybolmuş ve kaybettiğimiz Narinler var, Sılalar var, Ecrinler var. Onların kaybından hepimiz sorumluyuz” açıklamasında bulunurken. Esra Erol’un “Kadınların birbirini desteklediği bir dünya her zaman çok güzel olacak.” ifadeleri Müge Anlı’ya gönderme yorumlanmıştı.

“İnsanlar olumsuz yorumlara daha çok ilgi gösteriyor”

Esra Erol ödülünü yakın dostu Bergüzar Korel’in elinden aldı. Sonrasında kadın dayanışmasından, birlik ve beraberliğinden bahsetmesi Müge Anlı’nın sözlerine karşılık olarak söylendiği iddia edilmişti.

Bu söylentiler hakkında Candaş Tolga Işık’a açıklamalarda bulunan Erol şunları söyledi:

”Aslında çok pozitif şeyler söyledim.”

“Aslında ben ödülümü alırken Narin’lere armağan edeceğim bir konuşma yapacaktım. Fakat geceyi o an benim için çok daha özel ve değerli hela getiren, benim sevgili arkadaşım Bergüzar Korel bana ödülümü takdim ederek muhteşem bir sürprizde bulundu. Onu gördüğümde çok heyecanlandım. Çünkü biz; şahane dostluğu olan birbirine daimi destek veren, işlerimiz konusunda da dayanışma içerisinde olan kadınlarız. Aslında ben Bergüzar ve tüm hemcinslerimle ilgili arkadaşlığıma atıfta bulunmak istedim. İnsanlar bunu ‘Birine laf mı soktu?’ diye yorumlayabilir. Ama tam tersi… Ben çok güzel,  pozitif bir şey söyledim. İnsanlar olumsuz söylemlere çok daha fazla ilgi gösteriyor. Ama gerçek böyle değil.” açıklamalarında bulundu.

Kafelerde Masa Tarifesi Dönemi Tartışma Yarattı!

0

Son günlerde İstanbul’un popüler semtleri ve üniversite şehirlerindeki kafelerde yeni bir uygulama dikkat çekiyor: Masa tarifesi! Artık sadece bir çay ya da kahve sipariş edip saatlerce oturmak mümkün değil. İşletmeler, uzun süre sipariş vermeyen müşterilere ekstra masa ücreti yansıtmaya başladı.

Masa Tarifesi Nedir?

Masa tarifesi, müşterilerin oturdukları süreye bağlı olarak ek ücret ödemesini gerektiren bir sistem. Özellikle kalabalık mekanlarda ve öğrenci yoğunluklu bölgelerde bu uygulama hızla yayılıyor. Bazı işletmeler, belirli bir sipariş miktarının altında kalan müşterilere masayı işgal edemeyeceklerini bildiriyor. Örneğin, 220 TL’nin altında sipariş verenlerin oturmasına izin verilmeyebiliyor.

kafelerde yeni dönem masa tarifesi

Beyoğlu’nda Yarım Saat İçin 50 TL Ücret!

Özellikle Taksim ve Beyoğlu gibi merkezi bölgelerde, bu yeni uygulama oldukça yaygın hale geldi. Masalara yerleştirilen bilgilendirme notlarına göre, hiç sipariş vermeyen müşteriler her yarım saat için 20-50 TL arasında ödeme yapmak zorunda. Bu durum, kafe müdavimleri arasında büyük bir tartışma başlatmış durumda.

İşletmeciler: “Maliyetler Arttı, Mecbur Kaldık!”

Kafe sahipleri, masa tarifesi uygulamasının artan maliyetler nedeniyle zorunlu hale geldiğini belirtiyor. İzmir’de bir kafe işletmecisi, “Kiralar, elektrik ve hammadde fiyatları o kadar yükseldi ki, sadece bir çayla saatlerce masa işgal eden müşterilerle bu iş sürdürülemez hale geldi” diyerek durumu savundu.

kafelerde yeni dönem masa tarifesi

Öğrencilerden Büyük Tepki!

Ancak özellikle öğrenciler ve düşük bütçeli müşteriler, bu uygulamaya tepki gösteriyor. Üniversite öğrencileri, ders çalışmak ya da arkadaşlarıyla vakit geçirmek için gittikleri kafelerde artık ekonomik zorluk yaşadıklarını belirtiyor. İstanbul Üniversitesi öğrencisi M.K., “Sürekli bir sipariş baskısı hissediyoruz. Şimdi bir de masa tarifesi eklendi. Kafelerde vakit geçirmek artık lüks oldu” diyerek duruma isyan etti.

Yasal mı, Değil mi?

Peki, masa tarifesi yasal mı? Tüketici hakları uzmanları, böyle bir uygulamanın açıkça belirtilmesi halinde yasal olabileceğini belirtiyor. Ancak, müşteriye önceden bildirilmeden hesaba eklenmesi durumunda, haksız kazanç sayılabileceği ve şikayet edilebileceği ifade ediliyor.

Sabancı Ailesi Soy Ağacı ve Sabancı Ailesi Fertleri

0

Sabancı Ailesi, Türkiye’nin en köklü ve güçlü iş ailelerinden biri olarak iş dünyasında büyük bir etki yaratmıştır. Bu yazıda, Sabancı ailesi fertleri ve her birinin iş dünyasında, toplumsal hayatta ve sanatta kazandığı başarıları detaylı bir şekilde tanıtacağız. Sabancı Ailesi fertlerinin her biri, sadece kendi alanlarında değil, aynı zamanda aileyi temsil eden büyük bir mirası taşıyarak, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda iz bırakmış önemli isimlerdir. Bu yazı, ailenin tarihçesini, öne çıkan fertlerini ve ailenin iş dünyasındaki etkilerini gözler önüne seriyor.

Hacı Ömer Sabancı
Hacı Ömer Sabancı

Hacı Ömer Sabancı: Sabancı Hanedanının Temellerini Atan Adamın Hayatı

1906 yılında Kayseri’nin Akçakaya Köyü’nde dünyaya gelen Hacı Ömer Sabancı, daha 14 yaşında büyük bir cesaret göstererek Adana’ya doğru 450 kilometrelik bir yürüyüş yaptı. Adana’da pamuk işçiliğiyle başladığı iş hayatında, çalışkanlığı ve azmi sayesinde kısa sürede tüccarlığa adım attı. Dürüstlüğü ve girişimciliğiyle Adana’nın saygın isimlerinden biri haline gelen Hacı Ömer, Marsa, Bossa ve Akbank gibi dev yatırımlarla Sabancı Topluluğu’nun temellerini attı.

Hacı Ömer Sabancı, yaptığı bağışlarla Adana başta olmak üzere Türkiye genelinde hayır işlerinin öncüsü oldu. Özellikle eğitim ve sağlık alanındaki destekleriyle topluma kalıcı katkılar sağladı.

Hacı Ömer Sabancı Eşi ve Çocukları

1928 yılında Sadıka Hanım ile hayatını birleştiren Hacı Ömer Sabancı’nın bu evlilikten İhsan, Sakıp, Hacı, Şevket, Erol ve Özdemir adında altı çocuğu dünyaya geldi. Çocuklarının isimleri, ileride Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hayatında derin izler bırakacak bir kuşağın simgesi haline gelecekti.

Hacı Ömer Sabancı, 2 Şubat 1966’da hayata gözlerini yumdu. Ancak geride, yalnızca bir aile değil, Türkiye’nin en köklü ve güçlü iş topluluklarından birini miras bıraktı.

Sakıp Sabancı
Sakıp Sabancı

Sakıp Sabancı Kimdir? Türkiye’nin Güler Yüzlü İş Adamı

Sakıp Sabancı, 1933 yılında Kayseri’de Hacı Ömer Sabancı ve Sadıka Sabancı çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İş hayatına genç yaşta atılan Sakıp Sabancı, babasının vefatının ardından Sabancı Holding’in başına geçerek aile şirketini sanayi imparatorluğuna dönüştürdü. TÜSİAD başkanlığı, sanayi odalarındaki görevleri ve Türkiye ekonomisine yaptığı katkılarla iş dünyasının en saygın isimlerinden biri haline geldi. Yazdığı kitaplarla geniş kitlelere ilham veren Sabancı, sadece iş dünyasında değil, kültürel alanda da önemli izler bıraktı.

Ödüllerle dolu kariyerinde, Japonya ve Fransa’dan aldığı nişanlarla uluslararası arenada da takdir gören Sabancı, Türk sanatını Louvre Müzesi’ne taşıyarak kültürel mirasa büyük katkı sağladı. Adına açılan caddeler, üniversitelerdeki fakülteler ve sosyal sorumluluk projeleriyle bugün hâlâ anılan Sabancı, Amerika’da bile “Fahri Hemşehri” unvanına layık görüldü.

Sakıp Sabancı Eşi ve Çocukları Kimdir?

1957 yılında Türkan Civelek ile hayatını birleştiren Sakıp Sabancı, Dilek, Metin ve Sevil adında üç çocuğun babasıydı. 10 Nisan 2004 tarihinde hayata veda eden Sakıp Sabancı, ardında başarılarla dolu bir miras ve güler yüzlü kişiliğiyle hatırlanacak bir hikaye bıraktı.

Dilek Sabancı Kimdir?

Adana’da, Sakıp Sabancı’nın kızı olarak dünyaya gelen Dilek Sabancı, babasının izinden giderek, Hacı Ömer Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi olarak pek çok projeye imza attı. Aynı zamanda Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı 2.Başkanlığı görevini de sürdürmektedir.

1989 yılında kendi girişimiyle kurduğu Vista Turizm ve Seyahat A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Sabancı, iş dünyasındaki başarısını hayır işleriyle birleştiriyor. Başarılı öğrencilere ve sporculara kendi adını taşıyan burslar ve ödüller vererek gençlerin hayatlarına dokunuyor. Bunun yanı sıra, engelli çocukların eğitimi, gelişimi ve sportif faaliyetlere katılımı konularındaki duyarlılığıyla pek çok ödüle layık görüldü.

Dilek Sabancı’nın toplum için yaptığı kalıcı eserler, onun hayırseverlik anlayışının en somut örneklerinden. İstanbul’da “Dilek Sabancı Anadolu Ticaret Meslek Lisesi” ve “Dilek Sabancı Parkı,” Antalya’da “Dilek Sabancı Antalya Spor Salonu,” Kocaeli’nde “Dilek Sabancı Gülen Yüzler Mesleki Rehabilitasyon ve İşyeri Merkezi,” Konya Selçuk Üniversitesi’nde “Dilek Sabancı Konservatuvarı” ve Mardin’de “Sakıp Sabancı Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi” gibi projelerle topluma önemli katkılar sundu.

Özellikle Mardin’e yaptığı katkılar nedeniyle, 28 Ocak 2016’da Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından ilk defa verilen “Fahri Doktora” unvanıyla onurlandırıldı. Bu unvan, onun hayırseverlik alanındaki özverili çalışmalarının bir sembolü haline geldi.

Hacı Sabancı Kimdir?
Hacı Sabancı

Hacı Sabancı Kimdir? Sabancı Ailesinin Sessiz Gücü ve İş Dünyasının Lideri

Hacı Sabancı, Hacı Ömer Sabancı ve Sadıka Sabancı çiftinin üçüncü çocuğu olarak 1935 yılında Kayseri’nin Akçakaya Köyü’nde dünyaya geldi. Sabancı Grubu’na bağlı bir şirkette otomobil pazarlama ve pamuk ihracatı alanında çalışarak kariyerine başlayan Hacı Sabancı, kısa sürede iş dünyasında kendine sağlam bir yer edindi.

Çukurova Üniversitesi Senatosu ve KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi tarafından “Fahri Doktor” unvanına layık görülen Sabancı, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in elinden Üstün Hizmet Madalyası aldı. Uluslararası İş ve Yönetim Derneği, onu ticaret alanında “Balkanlar’ın En İyi Yöneticisi” seçerek başarısını taçlandırdı.

Hacı Sabancı’nın ismi, hayırseverlik ve toplumsal sorumluluk projelerinde de sıkça anıldı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Hacı Ömer Sabancı Vakfı Başkanlığı gibi önemli görevlerin yanı sıra Akçansa, Bossa, Carrefoursa, Çimsa ve Yünsa gibi dev markaların yönetim kurulu başkanlığını üstlendi. Ayrıca, Çukurova Üniversitesi Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliği ve Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı gibi görevlerle bulunduğu her alanda fark yarattı.

Hacı Sabancı Eşi ve Çocukları Kimdir?

​1959 yılında Özcan Sabancı ile evlenen Hacı Sabancı, bu evlilikten Ömer, Demet ve Mehmet adında üç çocuğa sahip oldu. Hacı Sabancı, 24 Haziran 1998’de hayata gözlerini yumdu.
Ömer Sabancı Kimdir?
Ömer Sabancı

Ömer Sabancı Kimdir?

Ömer Sabancı, 13 Ocak 1960’ta Adana’da Hacı Sabancı’nın oğlu olarak dünyaya geldi.  Densa Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olan Sabancı, aynı zamanda Sabancı Holding ve Densa Holding’deki hisseleriyle dikkat çeken bir servetin sahibi. Net servetinin 3 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Eğitim hayatında önemli bir yere sahip olan Tarsus Amerikan Koleji’nden mezun olduktan sonra ABD’ye giden Sabancı, Delaware Üniversitesi’nde öğrenimini tamamlamıştır. Mezuniyet sonrası Almanya’da 6 yıl boyunca çalışarak uluslararası bir iş deneyimi kazanmıştır.

Ömer Sabancı, iş dünyasındaki güçlü duruşunu sadece holdinglerle sınırlı bırakmadı. 2004-2007 yılları arasında TÜSİAD Başkanlığı yapan Sabancı, aynı dönemde iş dünyasının nabzını tutan birçok projeye liderlik etti. Akdeniz İşadamları Derneği’ne de 2005-2007 yılları arasında başkanlık yaptı ve hâlen Avrupa’daki CIRFS’ün başkanlık koltuğunda oturuyor.

2009 yılında kız kardeşi Demet Sabancı Çetindoğan ile birlikte Sabancı Holding’den ayrılarak Densa Holding’i kurdu. Bu adım, onun girişimcilik ruhunun bir yansımasıydı. Ömer Sabancı, kuzeni Demir Sabancı ile inşaat, plastik ve hava taşımacılığı gibi farklı sektörlerde önemli yatırımlara imza attı. Odesa Geliştirilmiş Polimer Yatırımları A.Ş. ve Döysa VIP Havacılık A.Ş.’yi kurarak hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda dikkat çeken projeler geliştirdi. Özellikle Odesa A.Ş., gıda sektörü için ürettiği katlanabilir kasalarla kısa sürede uluslararası başarı kazandı.

Arzu Sabancı Kimdir?
Arzu Sabancı

Ömer Sabancı’nın Eşi Arzu Sabancı ve Çocukları

1986 yılında hayatını birleştirdiği Arzu Sabancı ile mutlu bir evliliği olan Ömer Sabancı, Hacı, Hakan ve Kerim isimlerinde üç erkek çocuk babasıdır. İş dünyasındaki başarılarının yanı sıra aile yaşantısıyla da örnek gösterilen Sabancı, hem iş hem de aile yaşamında denge kurabilen ender isimlerden biri olarak anılıyor.

Sabancı’nın uluslararası vizyonu, girişimcilik ruhu ve iş dünyasındaki köklü tecrübesi, onu Türkiye’nin en güçlü iş insanlarından biri haline getirmiştir.

Hacı Sabancı Kimdir? Hacı Sabancı'nın Eşi Kimdir?
Hacı Sabancı

Hacı Sabancı Kimdir? Hacı Sabancı’nın Eşi Kimdir?

Hacı Sabancı, 1987 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Ömer Sabancı ve Arzu Sabancı’nın en büyük oğlu olan Hacı Sabancı, Hacı Sabancı’nın torunudur.  liseyi Saint-Benoît Fransız Lisesi’nde tamamladıktan sonra, Boston’daki Tufts Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi almıştır. Yüksek lisansını ise Londra City University’de Denizcilik ve Finans üzerine yapmıştır. Hacı Sabancı, Densa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak kariyerine devam etmekte ve Marinsa Denizcilik ile Hayat Tekstil gibi şirketlerde yönetim kurulu üyeliği yapmaktadır. Ayrıca, TÜSİAD üyesi olan Sabancı, Beşiktaş Kongre Üyesi olarak spor camiasında da yer almaktadır.

Nazlı Kayı ile Evlilik ve Düğün Detayları

Hacı Sabancı, 2020 yılında Nazlı Kayı’ya evlenme teklifi etmiş ve çift 10 Ekim 2021 tarihinde aile arasında gerçekleşen sade bir törenle dünyaevine girmiştir. Büyük bir merakla beklenen görkemli düğünleri ise 25 Haziran 2022’de Çırağan Sarayı’nda yapılmıştır. Çift, 15 Ağustos 2023 tarihinde kızları Arzu Alara’yı kucaklarına alarak ilk kez anne-baba olma mutluluğunu yaşamıştır.

Babalık Davasıyla Gündemde

Son dönemde Hacı Sabancı, magazin basınında babalık davasıyla adından söz ettirmektedir. F.D. isimli bir kadın, 3 yaşındaki oğlu Uzay’ın babasının Hacı Sabancı olduğunu iddia etmiştir. Sabancı’nın itirazlarına rağmen Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapor, çocuğun babasının Hacı Sabancı olduğunu kesinleştirmiştir.

Hakan Sabancı Kimdir?
Hakan Sabancı

Hakan Sabancı Kimdir? Hakan Sabancı Hangi Sabancı’nın Oğlu?

Hakan Sabancı, 14 Şubat 1991’de İstanbul’da Ömer Sabancı ve Arzu Sabancı’nın oğlu, Hacı Sabancı’nın torunu olarak dünyaya gelmiştir. Hakan Sabancı, Sabancı ailesinin dördüncü kuşak temsilcilerindendir. Hakan Sabancı’nın, Hacı ve Kerim adında iki kardeşi bulunmaktadır. Genç yaşlarından itibaren aile mirasının izinden giderek iş dünyasında kendine yer edinmiştir.

Eğitim ve Kariyer Hayatı

Eğitimini Amerika’da Tufts Üniversitesi’nde Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler alanında tamamlayan Hakan Sabancı, bu süreçte kazandığı küresel perspektifi iş yaşamına taşımıştır. Türkiye’ye döndükten sonra denizcilik sektöründe faaliyet gösteren Densa Holding’de yönetim kurulu üyesi olarak görev almaya başlamıştır. Şirketin uluslararası başarısını artırmayı hedefleyen Sabancı, kariyerinde aile mirasını güçlendirme yolunda ilerlemektedir.

Magazin Gündemindeki Özel Hayatı

Hakan Sabancı sevgilileri ile sık sık magazin basınında yer bulmaktadır. Daha önce birçok ünlü isimle adı anılan Sabancı, son dönemde Hande Erçel ile yaşadığı aşkla gündeme gelmiştir. İkili, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla dikkat çekerken, katıldıkları etkinliklerle de magazin dünyasının ilgi odağı olmaya devam etmektedir.

Kerim Sabancı Kimdir?
Kerim Sabancı

Kerim Sabancı Kimdir?

Kerim Sabancı, 17 Haziran 1996 tarihinde İstanbul’da Ömer Sabancı ve Arzu Sabancı’nın oğlu, Hacı Sabancı’nın torunu olarak dünyaya gelmiştir. Sabancı ailesinin dördüncü kuşak temsilcilerinden olan Kerim Sabancı, iş dünyasındaki konumuyla dikkat çekmektedir. Hacı ve Hakan adında iki erkek kardeşi bulunmaktadır.

Eğitim hayatını Amerika Birleşik Devletleri’nde tamamlayan Kerim Sabancı, Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde aldığı lisans eğitimiyle iş dünyasına adım atmıştır. Ailesinin denizcilik sektöründeki güçlü mirasını devam ettiren Sabancı, Densa Denizcilik Holding’te yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.

Demet Sabancı Çetindoğan
Demet Sabancı Çetindoğan

Demet Sabancı Çetindoğan Kimdir? Demet Sabancı Kimin Kızıdır?

13 Aralık 1965 tarihinde Adana’da Hacı Sabancı ve Özcan Sabancı çiftinin kızı olarak dünyaya gelen Demet Sabancı, Türkiye’nin iş dünyasında iz bırakan isimlerinden biri olarak tanınıyor. Eğitim hayatını yurt dışında şekillendiren Sabancı, Londra’da bulunan Richmond College’da işletme eğitimi aldı. 1988 yılında mezuniyetini tamamlayarak Türkiye’ye döndü ve iş hayatına adım attı.

Kariyerine, aynı yıl Teksa A.Ş.’de başlayan Demet Sabancı, burada çeşitli görevlerde bulunarak iş dünyasında tecrübe kazandı. 1995 yılında Sabancı Grubu’nun ilk sanayi yatırımlarından biri olan Bossa T.A.Ş.’ye geçti. Buradaki başarısıyla dikkat çeken Sabancı, 2003-2008 yılları arasında hem Bossa T.A.Ş.’de hem de Yünsa A.Ş.’de yönetim kurulu üyeliği yaparak önemli kararların altına imza attı.

2006 yılında medya dünyasına güçlü bir giriş yaparak Mediasa Media Group’u kurdu. Şirket, medya sektöründen perakendeye, turizmden sağlığa, denizcilikten inşaata kadar pek çok alanda faaliyet gösteriyor ve Sabancı’nın girişimci ruhunu yansıtıyor.

2009 yılı ise Demet Sabancı Çetindoğan için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Abisi Ömer Sabancı ile birlikte Sabancı Holding’den ayrılarak Densa Holding’i kurdu. Uluslararası deniz taşımacılığı yapan bu şirket, 1.5 milyon ton taşıma kapasiteli filosunda toplam 20 yük gemisiyle faaliyet göstermekte.

Cengiz Çetindoğan ile evli olan Sabancı, Pırıl, Merve ve Cevdet adlarında üç çocuğuyla aile hayatını iş yaşamıyla dengelemeyi başarıyor.

Mehmet Sabancı Kimdir?

Sabancı ailesinin üçüncü kuşak üyelerinden biri olan Mehmet Sabancı, 25 Nisan 1963’te Adana’da dünyaya geldi. Sabancı Holding’in kurucusu Hacı Ömer Sabancı’nın torunu, iş dünyasında iz bırakan Hacı Sabancı’nın ikinci oğlu olarak köklü bir ailede dünyaya gelen Mehmet Sabancı, hayatını başarı ve yeniliklerle dolu bir kariyere adadı.

Eğitimini Tarsus Amerikan Koleji’nde tamamlayan Sabancı, ardından Londra’ya giderek US International University Europe’da iş yönetimi eğitimi aldı. Genç yaşta iş dünyasına adım atan Sabancı, 1983 yılında aile şirketleri olan Akbank ve Sabancı Holding’de çalışmaya başladı. 18 yılı aşkın süre boyunca bu dev kurumlarda çeşitli kademelerde görev yaptı ve özellikle gıda sektöründe holdingin 1.3 milyar dolarlık cirosunu yöneten önemli bir lider olarak adını duyurdu.

2001 yılında Sabancı Holding’den ayrılarak kendi işini kurma kararı alan Mehmet Sabancı, bu süreçte lüks otomobil distribütörlüğüne yöneldi. Smart, Aston Martin, Cadillac, Porsche, Brabus, Mercedes-Benz, Chrysler, MG ve Rover gibi üst segment otomobil markalarını Türkiye’ye getirerek dikkatleri üzerine çekti. Bu başarısının ardından F&B-Group Company çatısı altında gıda, elektronik ve petrol sektörlerine de giriş yaparak işlerini genişletti.

Mehmet Sabancı’nın hayatı ne yazık ki kısa sürdü. 9 Kasım 2004 tarihinde, bir iş gezisi için bulunduğu Londra’da otel odasında kalp krizi geçirerek henüz 41 yaşında hayata veda etti. Ölümü, hem ailesi hem de iş dünyası için büyük bir kayıp olarak kabul edildi. Mehmet Sabancı, İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Özel hayatında, Zeynep Sabancı ile evli olan Mehmet Sabancı’nın Faruk ve Burak adında iki oğlu bulunuyor. Ayrıca, Ömer Sabancı ve Demet Sabancı Çetindoğan’ın kardeşi olan Mehmet Sabancı, geride bıraktığı başarılarla anılmaya devam ediyor.

Faruk Sabancı Kimdir?
Faruk Sabancı

Faruk Sabancı Kimdir?

Faruk Sabancı, 18 Haziran 1992 tarihinde İstanbul’da, Mehmet Sabancı’nın oğlu, Hacı Sabancı’nın torunu, ailesinin dördüncü kuşak temsilcilerinden biri olarak dünyaya gelmiştir. Sanat ve müzik dünyasında adından söz ettiren bir isimdir. Sabancı ailesinin köklü iş dünyasındaki mirasının yanı sıra, Faruk Sabancı, DJ ve prodüktör kimliğiyle uluslararası müzik sahnesinde tanınmaktadır.

Müzik Kariyeri ve Başarıları

Elektronik müziğe olan ilgisiyle adım attığı bu dünyada kısa sürede dikkat çeken Faruk Sabancı, özellikle House ve Dans/Elektronik türlerindeki başarılı çalışmalarıyla büyük bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır. “Wake Up / Awaken (Remixed)” albümüyle tanınan Sabancı, müzik kariyerini global bir boyuta taşımıştır. Faruk Sabancı, Sabrina Signs ile birlikte çalıştığı “Home” parçası ve bu şarkıya çekilen etkileyici kliple de dikkat çekmiştir.