Ana Sayfa Blog Sayfa 3001

Sergen Yalçın Kimdir?

0

Sergen Yalçın kimdir? Sergen yalçın’ın Tam Adı Nedir?  Sergen Yalçın kaç yaşında? Sergen Yalçın aslen nereli? Sergen Yalçın hangi burç? Sergen Yalçın Hangi Takımları çalıştırdı?  Sergen Yalçın, Türk teknik direktör, futbol yorumcusu ve eski millî futbolcudur. Türkiye’de dört büyüklerin formalarını giymiş iki futbolcudan biridir.Sergen Yalçın biyografisi ve Sergen Yalçın ile ilgili bilinmeyenler haberimizde…


Bugün Doğan Ünlüler

Sergen Yalçın kimdir? Sergen yalçın’ın Tam Adı Nedir?  Sergen Yalçın kaç yaşında? Sergen Yalçın aslen nereli? Sergen Yalçın hangi burç?

Tam adı Ali Rıza Sergen Yalçın’dır. Sergen Yalçın 5 Ekim 1972’de istanbul’da doğmuştur. Şuanda 45 yaşındadır. Sergen Yalçın Terazi burcudur.

Sergen Yalçın Kimdir?

Futbola Beşiktaş’ın altyapısında oynayarak başladı. Burada Serpil Hamdi Tüzün’ün Türk futboluna kazandırdığı genç isimlerden biri oldu Sergen Yalçın. 1989’da Türkiye Genç Takımlar Şampiyonluğu’nu elde eden kadroda yer aldı. Gordon Milne döneminde Beşiktaş A Takımı kadrosuna dahil oldu. 1991’in başında A takım ile idmanlara çıkmaya başlayan Sergen Yalçın, Sarıyer ile oynanan  hazırlık maçında bir golü ve bir asisti ile adını duyurdu. 1990-91 sezonunun ikinci yarısında zaman zaman 16 kişilik kadroya dahil olsa da maçlara çıkmadı. Aynı sezon Beşiktaş PAF takımı İstanbul şampiyonluğunu da alırken, Sergen Yalçın’da golleriyle takıma destek oldu.

Sergen Yalçın ilk resmi maçını Gençlerbirliği’ne karşı 1 Eylül 1991’de  oynadı. Sezonun ortasında bir ara tekrar Beşiktaş PAF takımında forma giyse de sezonun ikinci yarısından sonra  uzun yıllar Beşiktaş formasını çıkarmadı. 1991-1996 yılları arasında başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çekti ve 2 lig şampiyonluğu, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 1 Türkiye Kupası kazandı. Ancak başarılarının yanında kumar, at yarışı gibi tutkuları yüzünden eleştirilere mağruz kaldı. 1996-1997 sezonu sonunda sözleşmesi biten Sergen, takım arkadaşı Alpay Özalan ile birlikte Beşiktaş’ın verebileceğinden daha fazla para istediği için kulüple anlaşma sağlayamadı. Cem Uzan’ın başkanlığını yaptığı İstanbulspor’dan teklif alarak 1997 yılında Aykut Kocaman, Oğuz Çetin transferi ile dikkat çeken İstanbulspor’a transfer oldu.

İstanbulspor’a geldiği anda attığı golleriyle takımın İntertoto Kupası’nda gruptan birinci olarak çıkmasına yardım etti. Sezon sonu takım lig dördüncüsü olup UEFA Kupası’na katılmaya hak kazandılar. Ancak sonraki sezon UEFA Kupası’ndan da ilk turda elendiler. Cem Uzan başkanlığı bıraktı ve bütün futbolcuların adı transfer listesine kondu. 1998 yılının kasım ayında da yönetimle problemler yaşadı  ve maaşı ödenmeyen Sergen, sözleşmesini tek taraflı feshetti. Uzun süre futbol oynayamadı ve Avrupa’dan kulüplerle görüşse de anlaşmaya varamadı.

1999 yıllarında başında Fadıl Akgündüz’un takımı Siirt JeT-Pa Spor’a transfer oldu. Siirt JeT-Pa Spor formasını giyen Sergen, Akgündüz ve Tanju Çolak aracılığıyla Fenerbahçe’ye bedelsiz ve kiralık olarak önerildi. Teknik direktör Joachim Löw’ün onayı ile Fenerbahçe formasını terletti. İmza töreninde çocukluğundan beri Fenerbahçeli olduğunu açıkladı. Fenerbahçe’deki performansıyla tekrar milli takım kadrosuna alındı. Sezon sonunda Fenerbahçe 3. olsa da iyi oynayan Sergen’in takımda kalmasına karar verildi ve bir sezon daha kiralık olarak forma giydi. Ancak teknik direktör Rıdvan Dilmen’in UEFA Kupası’ndan elenince istifa etmesiyle göreve gelen Zdenek Zeman ile Sergen anlaşamadı ve ilk yarının sonlarında forma şansı bulamayan Sergen’in sözleşmesi aralık ayında feshedildi.

Türkiye’de tekrar bir takımda oynayabilmesi için federasyon kurallarına göre “hülle” yöntemiyle, Avrupa’da bir takıma satılması ve oradan Türkiye’ye dönmesi gerekiyordu. Bu yüzden Sergen kâğıt üzerinde Makedon takımı FK Sloga Jugomagnat’a satılarak  sonrasında oradan 2000 yılının başında Galatasaray’a kiralandı. Sergen böylece Refik Osman Top, Ali Soydan ve Saffet Sancaklı’dan sonra 3 Büyükler’de de oynamış olan 4. futbolcu oldu. Orta sahada gösterdiği başarılı performansıyla takımının lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası’nı kazanmasında büyük katkısı oldu. Galatasaray, sezon sonunda UEFA Kupası’nı kazanıp, Türkiye’de ilk kez bir Avrupa Kupası kazanan takım oldu. Sergen, sezon başında Fenerbahçe forması ile kupada maç yaptığı için bu efsane kadroda forma şansı bulamadı. Sezon sonlarına doğru takımla problemler yaşayan Sergen Yalçın, sezon bitince takımdan ayrıldı.

EURO 2000’den sonra yine Avrupa’da bir takım bulmaya çalışan Sergen, uzun bir süre başarılı olamadı. 2000-2001 sezonun başında ise Trabzonspor’a kiralık olarak gitti ve 4 büyüklerin tümünde forma giyen ilk futbolcu ünvanını aldı. Trabzonspor’la ilk günlerinde sakatlıklarla uğraştı. Daha sonra ise Beşiktaş’tan takım arkadaşı olan Oktay Derelioğlu ile birlikte antremanlara çıkmayıp, yüksek ücret istediler. Sezon sonunda Trabzonspor 5. oldu ve Sergen Yalçın da Trabzonspor ile yollarını ayırdı.

2001-2002 sezonu için tekrar başkan Mehmet Cansun istemesiyle Galatasaray’a 1 yıllığına kiralandı. Mircea Lucescu’nun yönetiminde kilo fazlasını atıp istenilen ölçüleri yakalayan Sergen, performansıyla yine dikkat çekmeye başladı. Sezon sonunda Sergen, Galatasaray’la bir kez daha şampiyonluk yaşarken, Şampiyonlar Ligi’nde de 9 maçta oynayıp attığı 2 golle, takımının gruplardan çıkmasında  çok büyük emeği  geçti. 2002 Şubatında çapraz bağları yırtılan Sergen Yalçın büyük bir talihsizlik yaşadı. Siirt Jetpa’nın Avrupa’dan teklifler aldığı ve Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne devam ettiği dönemde sezonu erken kapatmak zorunda kaldı. Ayrıca Türkiye Milli Takımı’nın 3. olacağı 2002 FIFA Dünya Kupası kadrosunda forma giyemedi.

2002-2003 sezonunda Mircea Lucescu, Beşiktaş’a geçerken, Sergen Yalçın da bonservisi ile birlikte ilk kulübü olan Beşiktaş’a geri döndü. Beşiktaş’ın 100. yılındaki şampiyonluğunun baş mimarlarından biri oldu ve şampiyonluğun belirleneceği maçta eski takımı Galatasaray’a attığı son dakika golüyle tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Aynı sezon Beşiktaş’ın UEFA Kupası’nda çeyrek final görmesine de büyük bir emeği vardı. 2003-2004 sezonuna Beşiktaş iyi bir başlangıç yaparken, Sergen Yalçın, Şampiyonlar Ligi’nde Beşiktaş’ın İngiltere’deki Chelsea zaferinin önemli mimarı olup 2-0’lık galibiyette iki gol attı. Daha sonra bu performansında İngiltere’de Beşiktaş’ın galibiyeti üzerine bahis oynamasının etkisi olduğu söylentileri çıktı. Aynı sezon Adanaspor’a yatarak attığı golle de çok  fazla konuşuldu. 2006-2007 sezonuna kadar Beşiktaş’ın banko oyuncularından biri haline geldi. Son sezonunda Türkiye Kupası’nı da kazandılar. Ancak sezon sonu Jean Tigana tarafından istemeyerek gönderildi.

Yine Kadro Dışı Bırakıldı!

2006-2007 sezonunda 2. Lig’e yeni yükselen ekiplerden Etimesgut Şekerspor’a transfer edildi. Ahmet Dursun, Serkan Aykut, Ahmet Yıldırım gibi isimlerle forma terletti. Sezona iyi başlasa da, ilerleyen günlerde kadro dışı bırakıldı, daha sonra affedildi ve tekrar kadroya alındı. Bir sezon sonra ise adı Ankaragücü ile anılsa da en sonunda Kemal Unakıtan’ın maddi desteğini koyduğu Eskişehirspor’a 8 Temmuz 2007 tarihinde Atatürk Stadyumu’nda düzenlenen imza töreni ile transfer edildi. Eskişehirspor, Süper Lig’e çıkma yolunda ilerlerken yine kadro dışı bırakıldı ve daha sonra kulübüyle anlaşamayarak yollarını ayırdı. Daha sonra ise futbolu bıraktığını resmi olarak açıkladı. 2008 yılının sonunda Beşiktaş-Galatasaray maçı ile futbolu bırakmayı planlarken, Galatasaray’ın olumlu cevap vermemesi sebebiyle jübilesi yapılamadı.

Sergen Yalçın futbol hayatı boyunca 390 maç forma giydi, bu maçların 347’si Süper Lig’de, 21’i 1. Lig’de ve 22’si de 2. Lig’de oldu. 230 kez Beşiktaş, 36 kez Galatasaray ve İstanbulspor, 24 kez Fenerbahçe, 22 kez Etimesgut Şekerspor, 21 kez Trabzonspor ve Eskişehirspor formalarını giymiştir.

Millî takım kariyeri

60 kez milli takımlara çağrılan Sergen Yalçın, ilk başlarda Beşiktaş PAF takımında oynarken 1 Mart 1989’da Tiflis Turnuvası’nda SSCB’ye karşı U-16 formasını forma giydi. 21 Ocak 1990’da ise yine SSCB’ye karşı oynan bir özel maçta ilk defa U-18 formasını giydi. 13 Mayıs 1992’de ise İsrail’le oynanan bir özel maçta U-21 olup, ümit milli formasını giydi.

1993 Akdeniz Oyunları’na katılan Olimpik Milli Takım’da yer almıştır. 3 grup maçında 3 gol atarak takımın bir üst tura çıkmasında başarılı bir performans sergiledi. Yarı finalde Lilian Thuram, Zinedine Zidane, Pascal Nouma gibi geleceğin ünlü oyuncularının top koşturduğu Fransa’yı elediler. Türkiye finalde Cezayir’i eleyip kendi tarihinde ilk ve günümüze dek tek olan altın madalyayı kazanırken Sergen de Hakan Şükür ile birlikte galibiyet gollerinden birine imza attı.

27 Eylül 1993’te Polonya maçı için ilk defa A Milli Takım’a çağrıldı. 31 Ağustos 1994’te ise Makedonya karşısında oynanan özel mücadelede ilk defa A Milli formayı giydi. Euro 1996 elemelerinde oynanan 8 maçın 6’sında forma giyip, İsveç ve İzlanda’ya goller atmıştır. Türkiye, grupta ikinci olurken Euro 1996’ya gitmeye hak kazandı. Türkiye’nin tarihinde ilk defa katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan ve Portekiz maçlarında kadrodaydı. 1998 Dünya Kupası elemelerinde Belçika maçında 57. dakikada oyuna girip, 3 dakika sonra gole imza attı. Ancak golden 4 dakika sonra kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı.

Sergen, 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde oynanan 8 maçta da forma giymiştir ve Moldova’ya karşı 1 gol atarak, takımının Almanya’nın 2 puan arkasından 2. olup, play-off’lara kalmasında önemli bir rol oynadı. Play-off maçlarında da forma şansı elde etti ve Türkiye’nin tarihinde ikinci defa Avrupa Şampiyonası’na gitmesinde rol aldı. Euro 2000 kadrosuna da çağrılan Sergen, grup maçlarında İtalya ve İsveç maçlarında forma şansı buldu. Türkiye çeyrek finale kalıp, Portekiz’e elenirken maçın son anlarında oyuna dahil oldu. 2002 Dünya Kupası play-off’larına çağrılıp, 5-0’lık Avusturya maçında forma giyen Sergen, sakatlığı yüzünden kupa maçlarına katılamadı. Son milli maçında 11 Ekim 2003’te Euro 2004 elemelerinde İngiltere’ye karşı mücadele etmiştir.

Teknik direktörlük kariyeri

2008-2009 sezonunun başında Beşiktaş’ın teknik direktörü Ertuğrul Sağlam istifa edince yerine Mustafa Denizli gelirken, Sergen Yalçın’da yardımcısı olarak göreve başlayacaktı. Ancak lisans yetersizliği yüzünden, 4 Kasım 2008 tarihinde yapılan sözleşme ile Sergen Yalçın, Beşiktaş U-15 takımının antrenörü olarak görev aldı. Yapılan sözleşme bitiş tarihi 31 Mayıs 2010 idi. Lisansının B’den UEFA B’ye çıkartılması için gerekli olan en az altı aylık staj dönemini Siyaz-Beyazlı kulübün U-15 takımında yapacak olan Yalçın, bu sürede Beşiktaş A Takımı yedek kulübesinde yer alamayacaktı, ancak U-15 takımından daha çok A takımın teknik ekibinde bulunabilecekti.

Sergen Yalçın’ın eskiden beraber top koşturduğu Gökhan Keskin altyapı sorumluluğuna getirilirken, kendisi de 2009-10 sezonunun başında Beşiktaş A2 takımının başına geçti. Takım A2 Ligi’nin Marmara Grubu’nda, güçlü rakiplerinin arasında birinci olarak çıktı. Sergen Yalçın’da bir yandan yorumculuğa devam edip A Takım hocası Mustafa Denizli’yi eleştirilerde bulunuyordu. Sezon ortasında, Denizli’nin gençleri oynatmamasını ve ilgisizliğini gerekçe göstererek teknik direktörlük görevini bıraktı.

2010-2011 sezonu öncesi Sarıyer Spor Kulübü’nün sportif direktörlüğüne getirildi.

2013-2014 sezonunda 11. hafta sonunda 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 7 yenilgi alarak lige kötü bir başlangıç yapan Gaziantepspor, Bülent Uygun’la yollarının ayrılmasından sonra teknik direktörlüğe Sergen Yalçın’ı getirdi.

Futbol yorumculuğu

Sergen Yalçın futbolu bıraktıktan sonra Fanatik Gazetesi’nde ve Vatan Gazetesi’nde köşe yazıları yazmaya başladı. Aynı zamanda TRT1 Stadyum programında, NTV ve NTVSpor kanallarında futbol yorumculuğu yapmaya ve daha sonra bu kanallardan ayrılan Sergen Yalçın, halen Kanaltürk’de yorumculuğa devam etmektedir.

Futbol dışı hayatı

Sergen Yalçın, futbolu dışında özel yaşamıyla da dikkatleri üzerine çeken bir futbolcuydu. Sergen’in at yarışı tutkusu birçok takımın devam etmesinde problem olmuştu. Eski takım arkadaşı Gökhan Keskin, verdiği bir röportajda: “Beşiktaş’a ilk geldiğinde benim yanıma verdiler. Daha 17 yaşındaydı. “Al bu çocuğa göz kulak ol, at yarışı oynuyormuş” dediler. Aradan iki hafta geçti ve bir baktım, ben, Metin ve Sergen beraber at yarışı kuponu yapıyoruz.” dedi. Bir dönem “Barbie Operasyonu” adlı fuhuş operasyonunda adı geçtiği için ifade veren Sergen, bir ara da kumar tutkusu ve Sedat Peker bağlantıları yüzünden soruşturmalık oldu. NTV’deki bir programda Sergen, Bayern Münih’in kendisiyle ilgilenip almak için araştırma yaptığını, ancak bu özelliklerini öğrenince transferden işinden vazgeçtiğini itiraf etmiştir.

Sergen, Acun Ilıcalı’nın Devler Ligi adlı eski futbolcuların yer aldığı futbol turnuvasında da forma giymiştir. Yeni Rakı’nın internet üzerinden hazırladığı bir reklamda yer aldı  ve Europen firmasının reklamlarında da oynamıştır.Son olarak Finans Bank’ın EnPara reklamlarında rol almıştır.

Ayrıca Sergen Yalçın, Yetenek Sizsiniz adlı programda 2011-2012 ve 2012-2013 iki sezon boyunca jüri üyeliği yapmıştır.

İlyas Salman kimdir?

0

İlyas Salman kimdir? İlyas Salman nerede ve ne zaman dünyaya geldi? Aslen nerelidir? Burcu nedir? Nasıl ünlü oldu? Kariyeri boyunca hangi projelerde yer aldı? Evlilikleri… İlyas Salman hakkında merak edilenler haberimizde…


Bugün Doğan Ünlüler

İlyas Salman kimdir? Nerede ve ne zaman dünyaya geldi? Aslen nerelidir? Burcu nedir?

İlyas Salman, 14 Ocak 1949 tarihinde Malatya’nın Arguvan ilçesinde dünyaya geldi. Aslen Arguvan, Malatyalıdır. Oğlak burcudur. Sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu ve yönetmendir.

İlyas Salman’ın hayatı

Dünyaya geldiği Malatya’da Malatya Turan Emeksiz Lisesi’nden mezun olan İlyas Salman, ardından konservatuarda eğitimine devam etti. Ancak, son sınıfa geldiğinden okulu bıraktı. Oyunculuğa adım atan Salman, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda görev almaya başladı. Yıllar boyu beyazperdede rol aldı ve köylü tiplemelerine hayat verdi. Ankara Birlik Tiyatrosu’nda da görev alan İlyas Salman 1997 yılından 2000 yılına kadar burada sahneye çıktı.

İlyas Salman’ın Hasretim Sansürlüdür isimli bir şiir kitabı ve Türksolu dergisindeki makalelerinden oluşan Kırmızı Beyaz isimli bir kitabı bulunuyor. Salman’ın bir de çeşitli tarzda şiirleri ve türkü albümleri bulunuyor. Bunların yanı sıra, yönetmenliğini yaptığı iki sinema filmi de vardır.

İlyas Salman’ın evliliği

Gülser Salman ile evli olan İlyas Salman’ın Devrim ismini verdiği bir kızı ve Temmuz Ali adında bir oğlu dünyaya geldi.

İlyas Salman’ın rol aldığı filmler

1977 Çöpçüler Kralı Kapıcı
1977 Baskın
1978 Kibar Feyzo Bilo
1978 Sultan Bekçi Kolombo
1978 Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor Bilo Ağa
1979 Erkek Güzeli Sefil Bilo Bilo
1980 Yedi Kocalı Hürmüz
1980 Talihli Amele Mehmet Ali
1980 Banker Bilo Bilo
1980 İbişo İbişo
1980 Beş Parasız Adam
1981 Hababam Sınıfı Güle Güle Mehmet
1981 Çirkinler de Sever Mazlum
1982 Dolap Beygiri Ali
1982 Çiçek Abbas Abbas
1982 Sari Mercedes Gurbetci Bayram Ünal
1983 Aptal Kahraman Şahan
1983 Şaşkın Ördek Halil İbrahim
1983 Şekerpare Cumali
1984 Kızlar Sınıfı İlyas Hoca
1985 Ya Ya Ya Şa Şa Şa
1985 Uyanıklar Dünyası İlyas
1985 Ekmek Elden Su Gölden
1985 Para Babası
1985 Fakir Milyoner
1985 Sarı Öküz Parası
1985 Köfteci Holding
1985 Deliye Hergün Bayram
1986 Sen Neymişsin Be Abi
1986 Karaman’ın Koyunu
1986 Ben Milyoner Değilim
1986 Ava Giden Avlanır
1987 Aşk Peşinde İlyas
1987 Gönlü Bol
1987 Fikrimin İnce Gülü / Sarı Mercedes Bayram
1988 Keklik Ali
1988 Aptal Aşık
1989 Afacan
1989 Kınalı Hanzo İlyas
1990 Aile Bağları Deli Fişek
1990 Zavallı Ali
1993 Kızlar Sınıfı
1994 Sarhoş
1994 Talihsiz Bilo
1994 Yoksa Yaşlandım mı?
1995 Naylon Karı
1995 Antika Kabadayı
1995 Karımı Aldatamam
1995 Tek Ayaklı Kuşlar
1995 Rambo Ramiz
1997 Yasemince
1997 Tatil Belası
1998 Gülerken Ağladık
2001 Fakiro
2003 Sen Hiç Güneşte Üşüdün mü?
2003 Güneş de Karanlığa Düşer
2006 Sis ve Gece Cuma
2006 Adressiz Sorgular Âdemoğlu
2008 Ölüm Çiçekleri-Saraybosna Eyüp Sabri
2008 Çıngıraklı Top Muzo

Deniz Akkaya: Kanatsız meleğim

0

Deniz Akkaya: Kanatsız meleğim… Deniz Akkaya, uzun süredir aşk yaşadığı sevgilisi Gökmen Şeynova’ya duygusal bir paylaşım ile seslendi. Akkaya, “Kanatsız meleğim” diyerek aşkını haykırdı. Detaylar haberimizde…

Deniz Akkaya Sözlü Tacize Uğradı!

Deniz Akkaya ve Gökmen Şeynova aşkı

Eski manken ve sunucu Deniz Akkaya, 2017 yılının Haziran ayında Gökmen Şeynova ile aşk yaşamaya başlamıştı. Bu yılın başlarında Ocak ayında ayrılmış, ancak Mayıs ayında yeniden bir araya gelerek aşklarına kaldıkları yerden devam etmişlerdi. Deniz Akkaya ve Gökmen Şeynova aşkı tam gaz devam ediyor.

Deniz Akkaya kimdir?

Deniz Akkaya’dan sevgilisine: Kanatsız meleğim iyi ki hayatımdasın

Deniz Akkaya, sosyal medya hesabından sevgilisi Gökmen Şeynova’ya duygusal bir paylaşım ile seslendi. Akkaya, paylaşımında “Zaman zaman ‘Allahım ben ne suç işledim de bu kadınla uğraşıyorum’ diye düşünmene vesile olduğum için kendimle gurur duyuyorum. Ama ailenden sonra seni benden daha fazla sevecek bir insan evladı yok! Kanatsız meleğim iyi ki hayatımdasın.” ifadelerine yer verdi.

Deniz Akkaya ve Gökmen Şeynova aşkı tam gaz devam ediyor.

Jet Kazasında ölen Mina Başaran’ın nişanlısından duygusal mesaj

0

Jet Kazasında ölen Mina Başaran’ın nişanlısından duygusal mesaj… Geçtiğimiz aylarda jet kazasında hayatını kaybeden Mina Başaran’in evlenmesine sayılı günler kala büyük bir acı yaşayan nişanlısı Murat Gezer, Başaran için duygusal bir paylaşım yaptı. Murat Gezer, Mina Başaran’ı unutmadı. Detaylar haberimizde…

Uçak kazasında vefat eden Mina Başaran’dan geriye, giyemediği gelinliği kaldı…

Mina Başaran jet kazasında hayatını kaybetti

11 Mart günü tüm Türkiye’yi üzüntüye boğan acı bir kaza haberi gelmişti. Ünlü iş adamı Hüseyin Başaran’ın biricik kızı Mina Başaran, yakın arkadaşları ile birlikte Dubai’ye giderek bekarlığa veda partisi kutlaması yapmıştı. 14 Nisan günü nişanlısı Murat Gezer ile dünya evine girmeye hazırlanan Mina Başaran’ın özel jet ile gittikleri Dubai’den dönüşü sırasında beklenmedik bir kaza yaşanmıştı. Mina Başaran’ın da aralarında bulunduğu arkadaş grubu ile, mürettebatın içinde bulunduğu jet, İran’da düşmüştü. Dehşet veren kazadan kurtulan olmamıştı. Üçü mürettabat, 11 kişi hayatını kaybetmişti.

Mina Başaran Kimdir? Kaç Yaşındaydı? Mine Başaran’ın Babası Kim?

Murat Gezer, Mina Başaran’ın doğum gününü kutladı

Murat Gezer ve ailesi ile yakınlarının derin bir yas içine girdiği kaza haberinin ardından günlerce konuşulan Mina Başaran’ın doğum günü geldi. Murat Gezer, nişanlısı Mina Başaran’ı doğum gününde unutmadı. Gezer, sosyal medya hesabından Mina Başaran’ın doğum gününü duygusal bir mesaj ile kutlayarak “Kalbim seninle masum meleğim” notunu yazdı.

Murat Gezer, Mina Başaran’ı unutmadı.

Tuba Büyüküstün’ün kızlarıyla duygusal anları

0

Tuba Büyüküstün’ün kızlarıyla duygusal anları… Ünlü oyuncu Tuba Büyüküstün, kızları Maya ve Toprak ile duygusal anlarını yaşıyor. Tuba Büyüküstün’ün sosyal medya hesabından kızları ile birlikte yaptığı paylaşım dikkat çekti. Detaylar haberimizde…

Tuba Büyüküstün Apar Topar Kaçtı!

Tuba Büyüküstün’ün kızları okula başladı

Hem güzelliği, hem de başarılı oyunculuk performansı sayesinde ekranların ve beyazperdenin en çok dikkat çeken isimlerinden biri olan ünlü oyuncu Tuba Büyüküstün’ün kızları Maya ve Toprak okula başlıyor. Okul heyecanı yaşayan Büyüküstün, heyecanını sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile duyurdu.

Tuba Büyüküstün kimdir?

Eğitim her çocuğun hakkıdır

Sosyal medya hesabından kızları Maya ve Torak ile birlikte çekilmiş bir pozunu paylaşan Tuba Büyüküstün, paylaşımına bir arkadaşının kendisine mesajını ekledi. Büyüküstün, paylaşımına “Bir arkadaşım mesaj atmış…’Çabucak büyüyorlar. Okullarına gidin, yanlarında olun, beraber vakit geçirin… Bir gün geliyor, büyüyorlar. Artık onlarla okula gitmenizi istemiyorlar. Okul yanındaki bir kafede oturdum. Bana ihtiyacı olursa diye bekliyorum…’ demiş. Yeni başladıkları okulların yakınında , en değerlilerini bekleyen anne, baba, anneanne, babaanne, dedelere gelsin… Bütün güzelliklere iyi bir sene diliyorum. Eğitim her çocuğun hakkıdır.” diye yazdı.

Tuba Büyüküstün’ün kızlarının babası

Tuba Büyüküstün, kızları Maya ve Toprak’ı kendisi gibi ünlü bir oyuncu olan Onur Saylak ile olan evliliğinden dünyaya getirdi. Tuba Büyüküstün ve Onur Saylak çifti, kızları henüz çok küçükken boşanmış ve yollarını ayırmıştı.

Onur Saylak kimdir?

Alp Kırşan kaza geçirdi! Sağlık durumu nasıl?

0

Alp Kırşan kaza geçirdi! Ünlü sunucu Alp Kırşan’dan sevenlerini korkutan bir haber geldi. Alp Kırşan, motosikleti ile trafik kazası geçirdi. Sağlık durumu nasıl? Kazadan yara aldı mı? Alp Kırşan hakkında merak edilenler haberimizde…

Alp Kırşan’dan Balık Tutma Keyfi!

Alp Kırşan trafik kazası geçirdi

Ünlü sunucu Alp Kırşan, trafik kazası geçirdi. Kırşan, tatil sezonunu geçirdiği Bodrum’da motosikleti ile trafik kazası yaptı. Motosikleti ile güvenlik bariyerinden geçen Alp Kırşan, bariyerin bir anda kapanması ile çarpışma yaşadı. Çarpışmanın etkisi ile motosikletten düşen Kırşan, kazayı ufak yaralar ile atlattı.

Alp Kırşan kimdir?

Alp Kırşan’ın sağlık durumu nasıl?

Alp Kırşan, sevenlerini endişelendiren kaza haberi ile sosyal medya hesabından geçirdiği kaza ve sağlık durumuna ilişkin bir paylaşımda bulundu. Paylaşımına “Az önce geçirdiği kaza. Büyük bir sıkıntı yok çok şükür” notunu ekleyen Kırşan, kaza görüntüsünü ve dudağında meydana gelen küçük çaplı yaralanmayı takipçileri ile paylaştı. Alp Kırşan’ın sağlık durumunun iyi olduğunun öğrenilmesi, sevenlerini rahatlattı.

İşte Alp Kırşan’ın kaza görüntüleri

Ünlü olmak istiyorsanız ölün!

0

Ünlü olmak istiyorsanız ölün! Ünlü olma konusunda bugüne değin tüm söylenenler üzerine “Ünlü olmak istiyorsanız ölün!” damgasını vurdu. Kadir Kaymakçı’nın yazısı gündem yarattı. Detaylar haberimizde…

Aslında dünyada ünlü kimse yokmuş!

Habertürk yazarı Kadir Kaymakçı, ünlü olma duygusu konusunda bir yazı kaleme aldı. Kaymakçı’nın “Aslında dünyada ünlü kimse yokmuş! Daha doğrusu anlı şanlı birçok sanatçı, yazar, sporcu günün birinden ‘Kimdir?’ sorusunun öznesi olup asıl şöhretine öldüğünde kavuşuyormuş!” dediği yazısı şöyle:

Dört beş yıl önceydi, vitrinde görüp beğendiğim ayakkabıları denemek için, bir mağazadan içeri girdim. Ayak numaramı söyledim. Satış görevlisi kadın ayakkabıları getirdi. Giydim. Arkadan vuruyor mu, burnuna parmaklarım değiyor mu diye ayakkabı denerken atılan o manasız adımlardan bir ikisini atmıştım ki görevli kadın, “Yazılarınızı beğeniyorum” dedi.

Ayakkabıları çıkarmadan mağazadan koşarak kaçmak istedim. Lanet olasıca ayakkabılar arkadan vurmasa kaçardım da herhalde.

Yazılarımdan dolayı birinin beni tanıdığı ilk ve son an buydu.

Birden bire karşıma çıkan bu saçma ‘an’da adeta kassız bir Can Yaman’dım ben!

Mağazadan çıktığımda, 10-15 dakika kadar, sağımdan solumdan geçen herkesin beni tanıdığını düşünüp ‘ünlü’ ve aptal biri olarak yaşadım.

Geçenlerde Habertürk’te, rahatsızlanıp hastaneye kaldırılan Cüneyt Arkın haberinin yanına konulan, “Cüneyt Arkın kimdir?” kutusuna bakarken, o ayakkabıcıdaki, topu topu 5 dakikalık kendi boş şöhretimi düşündüm.

“Malkoçoğlu, Kara Murat, Dünyayı Kurtaran Adam Cüneyt Arkın’ın bile tanınmadığı, ‘Cüneyt Arkın kimdir?’ diye haberler yapıldığı bir dünyada ben kimim?!” diye kendime yabancılaştım…

Saçmalamışım!

Aslında dünyada ünlü kimse yokmuş! Daha doğrusu anlı şanlı birçok sanatçı, yazar, sporcu günün birinden ‘Kimdir?’ sorusunun öznesi olup asıl şöhretine öldüğünde kavuşuyormuş!…

Prince’e 11 milyon ziyaretçi

Pudding adlı siteden Yiğit Ahmet Kurt sayesinden haberim oldu. İnsanların uzun yazı okumak yerine ‘görsel’lerle anlatılan haberlere ilgisinin daha çok olduğu ‘dijtal medya’ çağında “Bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir” felsefesinden haraketle yola çıkan ve hem eğlendiren hem bilgilendiren Pudding’cilerden Russell Goldenberg nefis bir iş yapmış. Ünlü isimlerin öldükten sonra Wikipedia sayflarındaki ziyaretçi artışının grafiğini çıkarmış.

Bir ünlü öldüğünde ardından gazetelerde makaleler yazılıp, sosyal medya coşarken asıl büyük patlama, “Kimdir?” sorusuna cevap bulmak isteyenlerin akın ettiği, Wikipedia sayfalarında yaşanıyormuş.

Pudding’ciler insanların asıl öldükten sonra ‘ün’lerine ün kattıklarını şu örnekle anlatıyor: “Beyonce, 24 Nisan 2016’da Lemonade albümünü çıkardı. Wikipedia sayfasının o güne kadar günlük ortalama 30 bin olan görüntülenme sayısı albüm çıktıktan sonraki 2 günde 300 bine çıktı. Şimdi de Prince’in ölümünden sonraki hareketliliğe bakalım. Hayattayken binlerle ölçülen ziyaretçi girerken ölümünden sonraki 48 saatte Prince’i daha iyi tanımak isteyenler tam 11 milyon kez Wikipedia sayfasına giriş yapmış…”

Son 3 yılda 1300 ‘ün’lü kişi ölürken…

Son 3 yılda 1300 ‘ün’lü kişi ölürken bunlardan 84’ünün Wikipedia sayfasının ziyaretçi sayısı 48 saatte 500 bini geçmiş…

Kör ölür badem gözlü olur

Ölen ne kadar ‘ünlü’ olursa insanların “Kimdir?” sorusunun peşinden gidip, o kişi hakkında daha fazla bilgi edinmek için, Wikipedia sayfasını ziyaret etme oranı da artıyor. Anlayacağınız ölüm insanların ününe ün katıyor. Ölene kadar pek umrunuzda olmayan biri bile ‘ölünce’ birden bire sizin için badem gözlü olup, içinizde karşı konulamaz bir şekilde hakkında daha fazla şey bilme isteği uyandırıyor.

Mesela Amerikalı modacı Kate Spade’in Wikipedia sayfasının ölümünden önce 48 saatlik ortalama 2117 olan giriş sayısı ölümünden sonraki 48 saatte 3 milyon 417 bin 416’ya fırlamış. Artış yüzde 161.427!

Şarkıcı Gegorge Michael’in 7 bin 82 olan ortalaması 5 milyon 480 bine çıkmış; artış yüzde 80…

İntihar eden Anthony Bourdain’in 8 bin 593 olan Wikipedia ziyaretçi sayısı ölümünün ardından 48 saatte 6 milyon 331 bin 840’a çıkmış; artış yüzde 73.886…

Sağlığında kimsenin aklına bile gelmeyen ünlülerin ölümleriyle belki de ‘şöhretlerinin zirvesi’ne çıktığının bir başka göstergesi ise ‘sayfalar’ın normal ziyaretçi sayısına dönme süresi…

Fidel Castro’nun Wikipedia sayfasının ziyaretçi trafiği ölümünden 1 hafta sonra normale dönerken David Bowie’nin ki bir ay, Prince’in ki 7 hafta, George Michael’in ki ise 11 hafta sonra ‘eski ünlü’ günlerinin sayısına inmiş!

Sosyal medyada bir ünlünün fotoğrafını üç kez üst üste görünce “Öldü mü acaba?” diye Google’ladığımız şu günlerde insanların ölünce ‘ününe ün katması’ gayet normal sanırım…

Bir ayakkabı mağazasında 5 dakikalığına da olsa ‘ün’ünün zirvesine çıkan biri olarak söylüyorum; bir gün Kadir Kaymakçı’nın kim olduğunu siz de öğreneceksiniz işin kötü tarafı o gün geldiğinde ben burada olmayacağım!

Hazar Ergüçlü, kendisinden 19 yaş büyük sevgilisi ile ilk kez el ele

0

Hazar Ergüçlü, kendisinden 19 yaş büyük sevgilisi ile ilk kez el ele… Ünlü oyuncu Hazar Ergüçlü, kendisinden 19 yaş büyük olan ünlü yönetmen Onur ile yaşadığı aşkı sonunda ilan etti. Her fırsatta kameralardan kaçan Hazar Ergüçlü ve Onur Ünlü çifti, ilk kez el ele görüntü verdi. Detaylar haberimizde…

Hazar Ergüçlü artık aşkını gizlemiyor

İlk kez el ele poz verdiler

26 yaşındaki güzel oyuncu Hazar Ergüçlü, bir süredir kendisinden 19 yaş büyük olan 45 yaşındaki ünlü yönetmen Onur Ünlü ile aşk yaşıyor. Ünlü çift, daha önceden birlikte görüntülenmelerine rağmen her fırsatta poz vermekten kaçınmış ve aynı karede yer almamak için mücadele etmişti. Ancak, artık el ele poz veriyorlar.

Hazar Ergüçlü Kimdir?

Hazar Ergüçlü ve Onur Ünlü el ele

Ünlü oyuncu Hazar Ergüçlü ve ünlü yönetmen Onur Ünlü çifti, ilk kez el ele görüntülendiler. Önceki akşam Asmalımescit’de bir mekanda görüntülenen çift, mekandan el ele çıktı. Basın mensuplarını karşılarında görünce ilk kez birbirinden uzaklaşmayan çift, aşklarını resmen ilan etti.

Onur Ünlü kimdir?

Düğün Dernek, 7 Eylül Cuma TV8’De…

0

Yayınlandığı dönemde sinemada gişe rekorları kıran “Düğün Dernek” filmi, 7 Eylül Cuma 20.00’da Tv8 ekranında yer alacak. Sinema severler ekran başına!

Murat Cemcir’den isyan: Beni öldürmüşler!

“Düğün Dernek” TV8 Ekranında!

Özellikle sinemada yayınlandıktan sonra yüksek izlenme oranlarına ulaşan ve izleyen herkesin beğenisini kazanan Düğün Dernek, heyecanı ve komedisi ile ekranda yer alacak. Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği komedi filminin senaryo ve yönetmenliği Selçuk Aydemir’e ait. Başrollerde ise Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin, Devrim Yakut ve Barış Yıldız gibi birçok ünlü oyuncu yer alıyor. Sinemada gişe rekorları kıran “Düğün Dernek” filmi, 7 Eylül Cuma 20.00’de Tv8 ekranında yer alacak. Sakın Kaçırmayın…

Ahmet Kural Kimdir?

Murat Cemcir Kimdir?

“Düğün Dernek” Filminin Konusu:

Sivas’ın Esenyurt köyünde yaşayan İsmail’in oğlu Tarık bir gün yurt dışından aniden gelir. Memleket hasreti gibi görünse de bu ziyaretin altındaki esas neden ortaya çıkar: Tarık görevli olarak çalıştığı Letonya’da Monica adlı bir kızla beraberdir ve aynı ülkede çalışmak için tek yol evlenmeleridir.

Oğlunu düğünsüz evlendirmemeye kararlı olan İsmail, acele bir düğün telaşına girer. Ama çok hazırlıksız yakalanmıştır. Yine de “Ben oğluna düğün yapamadı dedirtmem!” diyerek Tüpçü Fikret’i, Çetin’i ve köyün öğretmeni Saffet’i seferber ederek elde avuçta para yokken 10 gün içerisinde sazlı-sözlü bir düğün hazırlığı içerisine girer! Fikret Sivas’taki ‘bağlantılarını’ kullanarak önce bir otel düğünü için söz verse de, işler sarpasarar ve köy meydanında mütevazi bir düğün hazırlığı başlar. Esas olaylar düğün’de yaşanacaktır…

Alişan, Hakan Hatipoğlu’na bebekleri için beşik kertmesi teklifi etti!

0

Alişan, Hakan Hatipoğlu’na bebekleri için beşik kertmesi teklifi etti… Alişan ve Buse Varol çiftinin oğlu ile Hakan ve Gizem Hatipoğlu çiftinin kızlarını beşik kertmesi mi yaptılar? Alişan, oğluna Hatipoğlu çiftinin kızlarını mı istedi? Konunun tüm detayları haberimizde…

Alişan’dan yeni albüm müjdesi

Alişan’dan beşik kertmesi çıkışı

Bir erkek bebekleri dünyaya gelecek olan Alişan ve Buse Varol çifti, yolda Hakan Hatipoğlu’nun yedi aylık hamile eşi Gizem Hatipoğlu ile karşılaştı. Ayaküstü sohbet eden ünlü isimler, bebek konusunda espri yapmadan duramadı. Alişan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile Hakan Hatipoğlu’na gönderme yaptı.

Alişan kimdir?

Alişan, oğlunu Hakan Hatipoğlu’nun kızıyla beşik kertmesi yapıyor

Alişan, dünyaya gelmesini bekledikleri oğlu ile, Gizem ve Hakan Hatipoğlu çiftinin bebeklerini beşik kertmesi yapacaklarını söyleyerek bir video kaydı yaptı. Bu kaydı, sosyal medya hesabından “Çocukları tanıştırdık şu an. Hakan ve Gizem’in bebekleri kız bizim oğlumuz olacak. Çocukları kertelim mi?” diye bir not yazdı ve paylaştı. Alişan’ın Hakan Hatipoğlu’na göndermede bulunduğu video kahkahalarla izlendi.

Hakan Hatipoğlu Kimdir?