Ana Sayfa Blog Sayfa 3796

‘Martıların Efendisi’ Filmi Bugün Vizyonda!

Merakla beklenilen Martıların Efendisi filmi, 22 Aralık Cuma günü itibariyle vizyona girmiş bulunuyor. Dün galası yapılan dram türündeki sinema filminin; baş rollerini Mehmet Günsür, Bige Önal, Timuçin Esen ve Nejat İşler gibi başarılı isimler paylaşıyor.

Martıların Efendisi filmi

Yapımcılığını, TMC Yapım tarafından Erol Avcı’nın üstlendiği Martıların Efendisi filminin; yönetmen koltuğunda Mehmet Ada Öztekin bulunurken, senaryosu Meriç Demiray’ın, film müziği besteleri ise Toygar Işıklı’nın imzasını taşıyor. Çekimleri ağustos ayında tamamlanan dram türündeki sinema filmi; tertemiz hayaller dünyasında yaşayan Martıların Efendisi’nin, hayatın acı gerçekleriyle yüzleşmesini konu alıyor.

Martıların Efendisi Filmi

Martıların Efendisi Filminin Kadrosunda Başka Kimler Var?

Başrollerinde Mehmet Günsür, Bige Önal, Timuçin Esen, Nejat İşler gibi iddialı oyuncuların yer aldığı sinema filminde Barış Yıldız, Hakan Kurtaş, Ezgi Coşkun gibi önemli isimlerde rol alıyor. Ayrıca filmde konuk oyuncu olarak; Aras Bulut İynemli, Mehmet Esen, Sarp Akkaya, Ezel Akay gibi sürpriz isimler de bulunuyor.

Martıların Efendisi Filmi Oyuncuları

Filmin Konusu Nasıl?

İstanbul’da deniz kıyısında sakin bir yaşam süren Martıların Efendisi (MEF) (Mehmet Günsur), yıllardır birisinin hayalini kurup beklemektedir. Bir gün; beyazlar içinde, kıyıya vurmuş bir kadın, masal kahramanı gibi MEF’in hayatına girer.

Martıların Efendisi Filmi

MEF’in “Rüya” olarak adlandırdığı ve beklediği misafirdir bu kadın. MEF’in tüm umutlarını yüklediği bu misafir, bütün hayatını değiştirecek ve çok sarsacaktır. MEF’in tertemiz dünyasından ve saflığından etkilenen bu misafir kadın; menfaatlerin, fedakarlıkları geride bıraktığı gerçek dünya ile MEF’i tanıştıracaktır.

Martıların Efendisi Filmi Fragman

İzleyicileri, hayaller ve gerçekler arasındaki bir dünyaya davet eden sinema filmi, hayatı ve dünyayı sorgulatıyor. Filmin yayınlanan fragmanlarında, Mehmet Günsür‘ün çok başarılı bir performans sergilediği de gözlerden kaçmıyor.

 

2017 Yılının En Magazinel Düğünü

0

2017 Yılının magazin gündemine bomba gibi düşen olaylarda bu sefer 2017’nin en magazinel düğünü hangisiydi? konusunu ele alıyoruz. Yazıya geçmeden önce sizce yılın en magazinel düğünü hangi çiftin düğünüydü? Bakalım tahmininiz doğru mu?

Binlerce kişinin katıldığı ankette 2017 yılının en magazinel düğünleri listelendi ve kullanıcılardan bu düğünleri oylamaları beklendi. Oylamalarda 2017 yılının en magazinel düğünleri olarak Şeyma SubaşıAcun Ilıcalı, Fahriye EvcenBurak Özçivit, Rüzgar Erkoçlar– Tuğba Beyazoğlu, Almeda AbaziTolgahan Sayışman gibi ünlü isimler yer aldı. Bu düğünlerden en magazinel düğününü seçecek olan kullanıcılar en çok Şeyma Subaşı ve Acun Ilıcalı’nın düğününü seçtiler.

2017’nin En Magazinel Düğünü

Oylama sonuçlarına göre 2017 yılının en magazinel düğünü Şeyma Subaşı ve Acun Ilıcalı’nın düğünü olurken, bu düğünü takip eden en magazinel düğün ise Fahriye Evcen ve Burak Özçivit çiftinin düğünü oldu. Rüzgar Erkoçlar ve Tuğba Beyazoğlu’nun düğünü de 3. olurken onları Almeda Abazi – Tolgahan Sayışman çiftinin düğünü takip etti.

Aşk bitti sansür gitti!

Esra Erol’un kız kardeşi Eda Erol, Alişan ile nişanlıyken kıyafetlerine çok dikkat ediyordu. Alişan‘dan ayrılan Eda sporcu sütyeniyle fotoğraf paylaştı.

Esra Erol‘un kız kardeşi Eda Erol ve Alişan 29 Haziran’da nişanlandı. Kasım ayında evlenmeyi planlayan çift eylül ayında yollarını ayırdı.

 

Ayrılık İddialardan hangisi doğru bilmiyoruz. Ama Eda Erol Alişan ile birlikteyken dekolteli veya açık fotoğraflar paylaşmıyordu.Hatta göğüs dekoltesine balonla sansür koyuyordu.

Aşk bitti sansür gitti.

Eda Erol Alişan ile birlikteyken dekolteli veya açık fotoğraflar paylaşmıyordu.Alişan çok kısa sürede sevgili yapınca Eda da dekoltesine sansür uygulamayı bıraktı.Yeni bir aşka yelken açan Alişan, Eda’ı çabuk unuttu.

Eda da kendisine sansür uygulamayı bırakarak sporcu sütyeni ve  taytı ile Instagram’dan bir poz paylaştı.

Alişan’a ‘Ne kaybettiğine bir bak

Eda Erol’un  sporcu sütyeni ve  taytı ile pozu sosyal medyada “Alişan’a ‘Ne kaybettiğine bir bak’ mesajı veriyor şeklinde yorumlandı.

 

 

Ne Olmuştu

Alişan ile evliliğin eşiğinden dönen Erol, sosyal medyada Alişan hayranlarından gelen yorumlar sonrası çıldırdı. “Alişan sayesinde ünlü oldun” diyen bir takipçisine  Erol’un yanıtı sert oldu.

Alişan ile yaşadığı beraberlik süresi boyunca magazin gündeminin zirvesinden inmeyen Esra Erol’un kardeşi Eda , sosyal medyada Alişan hayranlarının yorumları sonrası adeta çıldırdı.

Erol, şarkıcı Alişan ile nişanlanmış, düğüne 2 ay kala ise sürpriz bir kararla ayrılmıştı. Ayrılığın ardından işlerine ağırlık veren ve magazin basınının ilgi odağı haline gelen Erol, bakım için klinikte ‘Kışa hazırlık’ notuyla paylaşım yaptı.

 

2017’nin En Büyük Aldatma Olayı

0

2017 Yılının magazin gündemine bomba gibi düşen olaylarda bu sefer 2017’nin en büyük aldatma olayını hangi çift yaşadı? konusunu ele alıyoruz. Yazıya geçmeden önce sizce yılın en büyük aldatma olayını kim yaşadı? Bakalım tahmininiz doğru mu?

Binlerce kişinin katıldığı ankette 2017 yılının en büyük aldatma olayları listelendi ve kullanıcılardan bu aldatma olaylarını oylamaları beklendi. Oylamalarda 2017 yılında aldatma olaylarında İbrahim Kutluay, Murat Başoğlu, Mustafa Ceceli ve Gülben Ergen gibi ünlü  isimler yer aldı. Bu isimlerden en büyük aldatma olayını seçen kullanıcılar çiftinden seçim yapacak olan kullanıcılar en çok Murat Başoğlu’nun 14 yıllık evli eşini aldatma olayını oyladılar.

2017’nin En Büyük Aldatma Olayı

Oylama sonuçlarına göre 2017 yılının en büyük aldatma olayı Murat Başoğlu’nun eşini aldatması oldu. Bu aldatma olayını takip eden diğer aldatma olayı ise Mustafa Ceceli’nin eşinden ayrıldıktan sadece 5 gün sonra bir kadınla yakalanması olayıydı.

Grup Seksendört Yeni Şarkısı İle Geliyor

0

Seksendört grubunun klip çekimine başlıyor.  Şarkı hakkında konuşan grup son olarak Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz’i turlayan grup, nisana kadar Avrupa, Ege ve Karadeniz’e gideceklerinin müjdesini verdi. Anadolu’da çalmaktan oldukça keyif alıyorlar. “Hangisi?” diye sorulduğunda hepsi heyecanlandı. Tuna Velibaşoğlu, “Eskişehir” diyerek söze başladı. Serter Karadeniz de ekledi: “Urfa muhteşemdi. Bu turnede Diyarbakır da çok iyiydi”.

Bu yoğun tempo arasında Birol Ünel’in oyunculuğunu yapacağı ‘Kendimi Kandıramam’ın heyecanını yaşıyorlar. Şarkı aslında, dostları Nadas grubunun. Seksendört’e uygun hale getirmişler. Birol Ünel klibin hikâye kısmında geçmişinden kopamayan derbeder olmuş bir adamı canlandıracak. 2018’de albüm yapmak istediklerini de sözlerine ekleyen Seksendört’e müziğin onlar için nasıl bir iletişim yolu olduğunu sordum, Velibaşoğlu anlattı: “Sahnede insanlarla buluşmamız, farklı yerler gezmemiz, farklı şeyler yiyip başka kültürler görmemiz güzel bir iletişim yolu.

Odanızda pijamayla bestelediğiniz şarkıyı hiç tanımadığınız bir insanla göz göze söylemek, bağıra çağıra. Belki ağlamak…” Konu dinleyicilerine geliyor elbette. Üç jenerasyondan da katılanlar oluyormuş konserlerde. Peki Seksendört dinleyicilerine sözlerinde neler anlatıyor? Velibaşoğlu: “Buradaki durumumuzu bile insanların kafasında en iyi şekilde canlandırmaya çalışıyorum. Arkadaki ağacın yeşilliğinden alüminyumun griliğine kadar onu sanatsal bir dile döküp anlatmak. Öyle bir laf edersiniz ki; ağacın altında küçük bir kedi yavrusu vardı. O da benim kadar yalnızdı dersiniz.” Bu esnada spontane gelişen bu söz hoşuna gitmiş olacak ki hemen “Yaz bunu yaz” dedi grup arkadaşlarına. “Birisinin içine dokunur bir yerde o da orada ağacın altındaki kedi yavrusunu görür bir yerde” diye sözlerini tamamladı. Klip çekilirken hava bir Aralık gününe göre sıcak. Karadeniz her klip çekiminden sonra hasta olduklarını anlattı; bu sefer olmayacaklar belli ki..

Neler dinliyorsunuz?

Tuna Velibaşoğlu: Hepimizin çok farklı. O rengin de zaten o kadar farklı olması aslında Seksendört’ün içerisinde çok güzel bir gökkuşağı yaratıyor. Rock dinlediğim zamanlarda Glam Rock, grunge, punk dinliyorum. Genç takılıyorum hâlâ. Bazen de Hans Zimmer, John Williams’lar… Klasik müzik de. İşle de alakalı tabii. Mozart, Bach, Vivaldi…

Serter Karadeniz: Elektronik müzik de dinliyorum, heavy metal de. Son dönemde Türkiye’de çıkan işleri takip etmeye çalışıyorum.

Okan Özen: Ben herhalde grubun taş kafası sayılıyorum. Sert müzikleri seviyorum. Ancak içi dolu olanları. Armonisel, karışık işler. Onları çözümlemeye uğraşıyorum.

 

Ebru Gündeş tekrar söyledi:”Dön ne olur”!

0

 

Bundan 18 yıl önce ‘Dön Ne Olur’ şarkısını söylediği sırada beyin kanaması geçirip ölümden dönen Ebru Gündeş, şarkısını yeniden yorumladı, ölümden dönüşünü yeniden doğuş olarak adlandırıp sosyal medya hesabından şarkısını yeniden yorumladığını duyurdu.

 

 

 Şarkısını sosyal medya hesabından da paylaşan Gündeş, videonun altına yazdığı duygusal sözlerle dikkat çekti.

“BU YAPTIKLARINIZ BANA DAHA DA GÜÇ KATIYOR”

Ebru Gündeş, paylaştığı şarkının altına şu notu düşerek hayranlarına seslendi:
“18 yıldır her aralık ayında yeniden doğumumu kutladınız, hiç unutmadınız… Türkiye’nin dört bir yanından hazırlayıp gönderdiğiniz yazılar, şiirler, videolar aldığım en güzel hediyelerdi. Her zaman dediğim gibi; zaten varlığınız yetiyor ama bu yaptıklarınız bana daha da güç katıyor. Ve siz de benden hep tek bir şey dilediniz ‘Sen söyle, biz dinleyelim.’ Ben de naçizane sadece bunu yapmaya çalışıyorum. Ve en çok istediğiniz şarkıyı 18 yıl sonra yeniden yorumlayarak sizlere armağan etmek istiyorum”

İŞTE ŞARKININ SÖZLERİ:

Sen gittiğinde gözüm arkada kaldı
Canım sıkıldı çabuk gel
Tadım kalmadı sensiz
Tadım kalmadı hemen gel
Bir kaç gün içinde dön ne olur
Bıraktığın gibi burdayım
Yalnız değilsin canındayım
Tut elimi tut yanındayım
Yalnız değilsin canındayım
Bir kaç gün içinde dön ne olur

 

Üzüntüden dört kilo verdi

Ebru Gündeş’in, Şubat 2010’da evlendiği, kızı Alara’nın babası Reza Zarrab 16 Mart 2016’da Amerika’da tutuklanmıştı. 27 Kasım’dan beri de tanık sıfatıyla New York’ta hakim önünde. Olan biten ile ilgili ağzını bıçak açmayan Ebru Gündeş üzüntüden dört kilo verdi, psikolojik destek almaya başladı.

Özellikle Evli Çiftler İçin Mutluluğun Formulü Bu Haberde

0

Türkiye’de son yıllarda evlilik kurumuna eskiye oranla daha bir güvensizlik ve çiftlerin evlilik bağını başarılı bir şekilde sürdürmemelerinden kaynaklı boşanma oranlarında da artış gözlenmekte. Evlilik terapistlerine göre bu durumun nedeni Türk insanının bazı değerlerinden ödün vermesi ve ‘Bir yastıkta kocamak’ ilkesinden uzaklaşmaları…

Evlilikte mutluluk ve uyum için…

Psikoterapist Cem Keçe, evliliğin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve çiftin hem mutlu bir iletişim hem de uyumlu bir cinsellik yaşamaları için de bazı tavsiyelerde bulundu. Keçe şunları söyledi:

 1- Sevginizi açıkça gösterin

Eşinize onu sevdiğinizi sözlerle ve davranışlarınızla ifade etmekten asla vazgeçmeyin. Sevmek ve sevildiğini bilmek herkes için öncelikli bir ihtiyaçtır. Evliliklerde yapılan en büyük hata bir süre sonra eşlerin birbirlerine sevgilerini ifade etmemeye başlamalarıdır. Eşinize onun sevgi dilini kullanarak onu sevdiğinizi anlatmayı hiç bırakmayın.

 2- Değer verdiğinizi hissettirin

Eşinizi beğendiğinizi, ona değer verdiğinizi, saygı duyduğunuzu gösterin. Düşüncelerine değer verin ve onu yargılamadan dinleyin, onaylayın, takdir edin, asla başkalarıyla kıyaslamayın ve kesinlikle aşağılamayın. Eşinizin duygu ve düşüncelerini anlamak için empati yapın. Üzgün, tedirgin, gergin olduğunda onunla konuşarak neler hissettiğini anlamaya çalışın.

 3- Değiştirmeye çalışmayın

Hiç kimse mükemmel değildir. Her insanın iyi ve kötü yanları, olumlu ve olumsuz özellikleri olabilir. Eşinizin olumsuz özelliklerine değil, olumlu özelliklerine ve iyi yanlarına odaklanın. Olumsuz özelliklerine tolerans göstererek, oluşabilecek anlaşmazlıkları ve çıkabilecek tartışmaları önlemiş olursunuz.

4- Sır saklamayın

Eşinize asla yalan söylemeyin ve ondan hiçbir şey gizlemeyin. Evliliğin temel direklerinden biri güvendir. Eşinizin güvenini sarsacak her türlü söz ve davranıştan kaçının. Güven bir kez sarsıldığında, yeniden eskisi gibi sapasağlam olması çok zordur.

 5- Öfkenizi kontrol edin

Sinirlendiğinizde eşinizi kıracak herhangi bir söz sarf etmemek ya da ona zarar verecek bir davranışta bulunmamak için öfkenizi kontrol altında tutun. Eğer öfkenizi kontrol edemiyorsanız sakinleşene kadar eşinizin yanından uzaklaşın.

 6- Özür dileyin

Yaptığınız hataları olgunlukla kabul edin ve özür dileyin. Ama dileğiniz özrü o hatayı bir daha yapmamak için verdiğiniz bir söz olarak kabul edin ve hatalarınızı tekrarlamamak için çaba gösterin.

 7- Sorumlulukları paylaşın

Ortak yaşamın tüm sorumluluklarını ve yapılması gereken işleri adil bir biçimde paylaşın. Evliliğin ve günlük yaşamın tüm yükünü eşinizin omuzlarına yüklemeyin.

8- Birbirinize özel zaman ayırın

Eşinizle baş başa zaman geçirmek için fırsatlar yaratın. Birlikte daha fazla şey paylaşmaya, ortak zevkler yaratmaya çalışın. Gelecekte hatırlamaktan mutluluk duyacağınız güzel anılar inşa edin. Birlikte yapmaktan hoşlanacağınız spor ya da hobi faaliyetleri bulun.

 9- Kendinize de özel yaşam alanı yaratın

Eşinizin ve sizin sadece evliliğinize adanmış tek bir hayatınız olmadığını kendinize ait de bir yaşamınız olduğunu unutmayın. Her ikiniz de bireysel ilgi alanlarınız ve hobilerinize zaman ayırın. Kişinin kendine özel zaman ayırmasına ‘bireyselleşme’, çift olarak başka çiftlerle bir arada olmalarına ise ‘sosyalleşme’ adını veriyoruz. Sosyalleşen ve bireyselleşen bir çift hem kendini özgür hisseder hem de ‘biz kimliği’ geliştirebilir ve bu kimliğini koruyabilir.

 10- Cinsellikte uyumu yaşayın

Mutlu bir evlilik için gerekli olan duygusal birlikteliğin yanı sıra, düzenli ve sağlıklı bir cinsel birlikteliğin de olması gerekir. Eşinizle romantizm ve erotizmin uyumunu yaşadığınız bir cinsel yaşamınızın olasına özen gösterin.

 11- Evlilik terapistine başvurun

Evlilik terapisi sadece çatışmalı çiftler için var olan bir yöntem değil aynı zamanda hem ilişkisel hem de cinsel uyumsuzlukların çözümünde ya da zenginleşmesinde önemli bir katkı yapabilir. Bu nedenle alanında uzman bir evlilik terapistinden destek almaktan da asla çekinmeyin.”

 

 

Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın programı format değiştiriyor!

0

Sunuculuğunu Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın üstlendikleri Seda ve Uğur’la programı, yeni yıla, yeni formatıyla girecek.

Show TV ekranlarında hafta içi her gün, Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın sunumuyla yayınlanan Seda ve Uğur’la programının içeriği değişiyor. Program artık magazin ve eğlence odaklı olacak.

Türkiye’nin en sevdiği isimler tüm bilinmeyenleriyle artık Seda ve Uğur’la stüdyosuna gelecek. Değişim isteyenler moda bölümünde adeta baştan yaratılacak. Magazin köşesinde alanındaki uzman isimler ünlüler dünyasında konuşulmadık olay bırakmayacak. Seda ve Uğur’la yenilenen içeriğiyle yeni yıldan itibaren Show TV’de!

İzdivaç programlarının kaldırılmasının ardından format değiştirip 3. sayfa haberlerini işleyen Seda Sayan, kendisine magazin ekibi kurdu!

Uğur Arslan ile birlikte Show TV’de sunduğu programın içeriğini değiştirmeye karar veren Sayan ve yapım ekibi yeni yıldan itibaren magazin haberlerini tartışacak.Söylenenlere göre program için magazin ekibi kuran Sayan da tıpkı Seren Serengil ve Yeşim Salkım gibi magazin yorumlamaya başlayacak. Programın bir bölümünde deneyimli gazeteci Esin Övet de yer alıp, magazinel olayları yorumlayacak.

 

Özellikle Soğuk Havada Artan Ağrılar Ve Belirtileri

Modern çağın en sık karşılaşılan sorunları arasında şüphesiz bel, boyun ve sırt ağrıları geliyor. Gerek kendimiz gerekse çevremizde gün geçmiyor ki ‘her yanım ağrıyor’ sözlerini duymayalım.

Özellikle çağımızın genel hali olan masa başında saatlerce bilgisayar ekranına kilitlenmiş halde çalışma, omurgamızın akıllı telefon, tablet, laptop ve bilgisayar kullanırken neredeyse şekilden şekile girmesi, klima önünde kalma ve ağır poşetler taşıma gibi pek çok faktör farkında olmadan omurgamıza zarar vermemize neden olabiliyor!

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar “Kronikleşmiş bel, boyun ve sırt ağrılarının altında disklere ait yıpranma ve fıtıklardan omurgada kaymaya bağlı sinir sıkışmalarına dek çeşitli nedenler yatmakta. Birçok kişinin şikayetleri ilaç ve dinlenme ile kısa sürede geçebilirken, hatırı sayılır bir grup ise kronikleşmiş, uzun dönem, tekrarlayıcı omurga sorunları yaşıyor ve bu grup hastalarda her şey yolundayken ağrı, tutukluk, hareket kısıtlılığı, kola, bacağa yayılan ağrı ve uyuşma atakları soğuk havalarda tetikleniyor” diyor.

Soğuk havada ağrılar neden artıyor?

Sonbahar ve kış ayları bu sorunların birdenbire rahatsızlık yaratmaya başladığı dönemler. Peki neden soğuk havalarda bizleri doktorlara gidecek kadar ağrıtan omurga sorunları yaşıyoruz? Yrd. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar bunun nedenlerini şöyle açıklıyor: “Çünkü sorunlu, düzenini korumakta zorlanan omurgamız sıcak ortamda daha rahat oluyor. Kaslar daha gevşiyor ve mekanik olarak omurgamızın hareketleri kolaylaşıyor. Sorunlarıyla daha kolay baş ediyor ancak omurganızda sorun var ise soğuk hemen her zaman olumsuz etkileyecek ve şikayetlerde artışa neden olacaktır. Çünkü soğuklarla birlikte spazmlar, gerginlik ve hareket yeteneğinde azalma omurganın toleransını da azaltıyor, klima önünde uzun süre kalmak, açık araba camından gelen rüzgar, özellikle de terlemiş birisinde kaslarda spazma, omurgada katılık, gerginlik ve ağrılara yol açıyor.” En ufak ters bir hareketin bile ‘bardağı taşıran son damla etkisi’ yapabildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Hamit Aytar “Omurgalar güçlü olmadığı zaman, sabah lavabo önünde el yıkamak için ufak bir eğilme hareketi, bir kuvvetli hapşırık, masanın üzerindeki bardağı eğilip almak bile belde, boyunda tutulma ve sırtta bıçak saplanır ağrıyla kişileri biz beyin cerrahlarına getirebiliyor. Unutmayalım ki omurga sağlığımızı korumak, sorunların farkında olmak tedavi seçeneklerinden çok daha önce geliyor” diyor.

Bel, sırt ve boyun ağrısına karşı 9 etkili önlem

Omurganızı her zaman sıcak tutmaya dikkat edin, terledikten sonra soğuğa çıkmayın.

Fazla kilolarınızdan kurtulun, hatta ideal kilonuzda olmaya çalışın.

Hareketsiz kalmayın, çünkü hareketsiz bir yaşam tarzı omurganızı zayıflatıyor.

Uzun süre aynı şekilde hareketsiz kalmayın.

Düzenli egzersiz yapın. Boyun, sırt, bel ve hatta merkez bölgesi yani karın kaslarınızın gücü arttıkça omurganıza, özellikle bozuk disk yapılarınıza binen yük çok azalacak ve en önemli ilaçlarımızdan birisi olacaktır.

Klima önünde durmayın, otomobil camından sürekli rüzgar almayın.

Masa başında bilgisayar önünde uzun süre kalmak, omurgamızın en huzursuz olduğu, en kötü omurga pozisyonlarının başında geliyor. Bilgisayara eğilmekten kaçının.

Çalışma ortamınızı gözden geçirin ve ergonomik, bel destekli bir koltukta oturun.

Masa başında çalışırken mutlaka dik oturun, ‘iki büklüm’ dediğimiz halde tablet, laptop ve cep telefonu kullanımının omurganıza ne kadar zarar verdiğini unutmayın.

 

Harika ve Pürüzsün Bacaklar İçin Cevap Basit:’’Vazelin’’

Kusursuz bacaklara ulaşmak için çok basit bir yöntem ve basit bir karışımı kullanmak yeterli..

Malzemeler

Limon, şeker ve zeytinyağı

Uygulanışı:

Tüm malzemeleri birleştirin. Bacaklarınıza dairesel hareketlerle yedirin. Çok bekletmeyin. Sıcak suyla durulayıp soğuk suyla kan dolaşımını sağlayın. Ardından avcunuza biraz zeytinyağı döküp duruladıınız bacaklarınıza sürün.

Yumuşak bacaklar için yapılabilecek bir diğer uygulama eldiven şekilindeki liflerden faydalanmak. Sabun kullanıyorsanız nemlendirici içerikli bir sabun tercih etmenizi öneririz. Kalıp sabunların çoğu cildi kurutuyor, bu nedenle daha yumuşak materyalli ürünler kullanmakta fayda var. Eldiven lifi kullandıktan sonra mutlaka bacaklarınızı nemlendirin. Bu en önemli nokta. Doğal nemlendiricilerden cildinize uygun olanı bulup kurumuş bacaklardan kurtulabilirsiniz.

Malzemeler

Sıvı sabun

Kabartma tozu

Uygulanışı:

Kabartma tozunu bir miktar sıvı sabunla karıştırıp bacaklarınıza sürün. Hafif hafif kabarcıklar göreceksiniz. Bu güzel hissi yaşayın. Ardından ılık suyla durulayın. Hafif bir nemlendirici sürün ve aradaki farkı görün!

Bacaklarınızı orta yumuşaklıkta bir fırçayla fırçalamak her daim yumuşacık bacaklara sahip olmanızı sağlar. Haftada iki kez fırçalamanız sayesinde kadife gibi bacaklara kavuşabilirsiniz. Kozmetik nemlendiricilerden faydalanmak yerinde zeytinyağı, hindistancevizi yağını tercih ederseniz bacaklarınız pul pul dökülmez ve nem dengesini korur.

Malzemeler:

Bal

Esmer şeker

Uygulanışı

İki malzemeyi karıştırın. Tüm bacağa dairesel hareketlerle uygulayın. Ardından durulayın. Son olarak hindistancevizi yağı, zeytinyağı gibi doğal bir nemlendiriciyle bacaklarınızı nemlendirin ve bir süre bekledikten sonra harika sonuçları göreceksiniz.