Ana Sayfa Blog Sayfa 3014

Talat Bulut’dan Nispet Videosu!

0

Son dönemde gündemde en çok konuşulan konular arasında yer alan konu, Yasak Elma dizi oyuncusu Talat Bulut’un dizide rol alıp almayacağı konusu oldu. Fakat eleştirilere rağmen Talat Bulut, dizinin setinde görüntülendi. Yasak Elma dizisine devam eden oyuncu Talat Bulut, öyle bir paylaşımda bulundu ki herkesi şaşırttı. İşte Talat Bulut’un çok konuşulacak videosu…

Talat Bulut’un Kızından ‘Taciz’ İsyanı

Yasak Elma dizisinde Talat Bulut gündemi sürüyor…

Yasak Elma dizisinde Talat Bulut gündemi devam ediyor. Fox TV’nin büyük tartışmalara sebep olan dizisi Yasak Elma, yeni sezonu öncesinde zor günler geçiriyor. Talat Bulut her ne kadar savcılıktan takipsizlik kararı aldı ve mahkeme de bunu onayladıysa bile hem set ekibi hem de oyuncu kadrosunun huzursuzluğu devam etti. Set asistanı genç kızı Talat Bulut’un taciz iddiası uzun süredir gündemden düşmemişti. Fakat eleştirilere rağmen Talat Bulut, dizinin setinde görüntülendi. Yasak Elma dizisine devam eden oyuncu Talat Bulut, öyle bir paylaşımda bulundu ki herkesi şaşırtmayı başardı. İşte Detaylar…

Talat Bulut Kimdir?

Talat Bulut, öyle bir paylaşımda bulundu ki herkesi şaşırttı…

Yasak Elma dizinde taciz iddiası ile suçlanan, mahkemeden aklanan ancak birçok eleştiriye maruz kalan Talat Bulut, öyle bir paylaşım yaptı ki…Sosyal medya hesabından bir video yayınlayan oyuncu Talat Bulut, Yasak Elma dizisinin setinde görüntülenmişti. Rol arkadaşı Eda Ece’nin karşılaşmamak için çaba harcadığı, dizideki tüm oyuncuların oyuncuya tepkili olduğu bilgisi gelmişti. Talat Bulut ise rahat tavırları ile dikkat çekmişti. Talat Bulut ise tüm bu gelişmelerde kendisine karşı tavır alanlara adeta nispet yapar gibi bir paylaşımda bulundu. Paylaşımda ise şu not yazıyordu: “Merhaba Herkes !’’ Yasak Elma ‘’ set halleri yakında yeniden başlayacak. Sevgiler”

Sinemacılardan Talat Bulut İsyanı!

İşte Talat Bulut’un o video görüntüleri:

https://www.youtube.com/watch?v=LGtG8hr0hFc

Survivor Merve Aydın Muradına Erdi!

0

Survivor yarışmasının performansı ile öne çıkan isimlerinden biri olan Merve Aydın, güçlü performansı ile izleyenlerden tam not almayı başardı. Survivor yarışması ile dikkatleri üzerine çeken 19 Mayıs 1990 İstanbul doğumlu Merve Aydın, nişanlısı Mehmet Akif ile dünya evine girdi. İşte Merve Aydın’ın düğünü…

Survivor Merve Aydın tesettüre girdi!

Merve Aydın, nişanlısı Mehmet Akif ile evlendi…

Milli başarılarımızdan biri olan, bir bayan olarak herkesin takdirini kazanan Merve Aydın aslında aklımızda Survivor’da ki hırsı, başarısı ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Şuan kendisi bir yandan üniversite öğrenimine devam ediyor. Son dönemde ise Merve Aydın 2018  Survivor’daki başarısı ile gündeme geldi. Yorucu geçen yarışma sonrası, düğün telaşı içinde olan Merve Aydın, nişanlısı ile mutluluğa kavuştu. Merve Aydın, nişanlısı Mehmet Akif ile evlendi. İşte Detaylar…

Merve Aydın Kimdir?

Merve Aydın’ın mutluluğu görülmeye değerdi…

2014 yılında yayınlanan herkesin ilgiyle takip ettiği Survivor yarışmasına katılan ve bu yarışma sayesinde de üne kavuşan Aydın, 2015 yılında da All Star’da yer almıştı. Merve Aydın, uzun süredir birlikte olduğu nişanlısı Mehmet Akif ile dünya evine girdi. Merve Aydın, düğünde sade ama dikkat çeken bir gelinlik tercih etti. Güzelliği ile dikkat çeken Merve Aydın’ın mutluluğu görülmeye değerdi. Sosyal medyada düğün ile ilgili hem fotoğraf hem de videoların paylaşıldığı görüldü. İşte düğünden görüntüler…

Survivor’a Merve Aydın ve Mustafa kavgası damga vurdu

Merve Aydın’ın Düğününden…

https://www.youtube.com/watch?v=2hbyDMK3LSo

Bir Şarkı Yaptım, En Az 50 Yıl Dinlenir!

0

Bir şarkı yaptım, en az 50 yıl dinlenir! 90’lı yıllarda Türk Pop Müziğinde fırtına gibi esen şarkıcı Ümit Sayın, yıllar süren sessizliğini verdiği bir röportaj ile bozdu. Ümit Sayın, müzik hayatına nasıl atıldı? Sezen Aksu, şarkıcının hayatını nasıl değiştirdi? İşte haberimiz hakkında tüm merak ettikleriniz…

Ümit Sayın Kimdir?

Bir Şarkı Yaptım, En Az 50 Yıl Dinlenir!

 

Bir şarkı yaptım, en az 50 yıl dinlenir! 90’lı yıllarda Türk Pop Müziğinde yaptığı başarılı çıkışla çok sevilen şarkıcı Ümit Sayın, kariyerine besteleri ve yorumladığı şarkılar ile damga vurmuştu. Uzun zamandır ekranlarda görünmeyen ünlü şarkıcı, sessizliğini Sabah Gazetesine verdiği röportaj ile bozdu. İşte Ümit Sayın’ın o röportajı…

Sezen Aksu hayatımın değişmesine vesile oldu

“*Küçükken İzmir’de Sezen Aksu’nun konserinde sahneye atlamışsınız. Önce birlikte şarkı söylemiş, ardından Aksu’dan vokalistlik teklifi almışsınız. Aksu, “Hadi İstanbul’a gidiyoruz” demeseydi, hayatınızın seyri nasıl olurdu?

Açıkçası böyle bir planım yoktu, belki turizmci olurdum. Sezen Aksu’nun sahnesine fırlayıp kendisiyle şarkı söyledikten sonra hatıra fotoğrafı çektirip 20 sene sonra çolukçocuğuma gösterecektim. İstanbul’a gitmek aklımdan geçmezdi ama iyi ki de öyle olmuş.
Sezen Aksu, hayatımın seyrinin değişmesine vesile oldu. İstanbul’a geldiğim gibi Sezen Aksu beni Avrupa turnesine götürmek istedi ama Onno Tunç istemedi. Sonra anladım ki, bana hayatımın en büyük iyiliğini yapmış.

*Neden?

Orta direk bir ailede büyümüş, İzmir’den gelmiş, hiçbir şey yaşamamış 20 yaşında bir çocuğa; bir anda Avrupa’yı görmek, güzel para kazanmak fazla gelebilirdi. İlk yıllarda ezildim, büzüldüm ama tek başıma hayata tutunmayı öğrendim. İyi ki de o gurbet, hasret acılarını yaşamışım.

*O acılar, hasretler ve aşklar mı size hit olan onlarca şarkıyı yazdırdı?

Gönülle olan bağımı ve dostluğumu 29 yıldır hiç kaybetmedim. Eğer gönülle irtibatımı kopartırsam zaten müzik yapacak bir alanım kalmaz.
Yeni bestelerim de var. Bu yılın sonuna doğru, çok saygı duyduğum bir kadın sanatçıyla düet çalışmam olacak. 5 Eylül’den itibaren her çarşamba Nişantaşı Frankie’de sahneye çıkmaya devam ediyorum. Ekim’de TV’de akustik bir müzik programına da başlayabilirim.

*”Müziğe duyduğum tutkuyu tasvir edebilsem, herkes delirdiğimi düşünür” demişsiniz. Artık bu tutkuyu tanımlayabiliyor musunuz?

Evet, “Ümit delirmiş” diyebilirler ama artık eskisi kadar coşmadan anlatıyorum. Bazı şeyleri kendimize saklamanız gerekiyor. Benim bu derinliği yaşayabilmem için 29 yılım geçti, herkesin böyle bir imkanı yok.

Bazen anlatacak hikaye bitiyor

*20’li yaşlardaki aşklara yazılan şarkılarla, 30 yıllık yaşanmışlığın üzerine yazılan şarkılar bir değildir. Yeni şarkılarınız daha mı derin?

Kesinlikle, asıl tadından yenmez şarkılar şimdi geliyor. Zaten göreceksiniz, bu yılın sonunda bu zamana kadar yaptığım belki de en güzel eserim çıkacak. Bu düet, şüphesiz 50 yıl çalınır ve dinlenir. Biz göçeriz bu dünyadan ama bu şarkı yine çalınmaya devam eder. Herkese iyi geleceğini düşünüyorum.

*Yeni proje yapma konusunda neden bu kadar uzun aralar veriyorsunuz?

Bir zaman sonra birikim bitiyor, üretim yavaşlıyor, nadasa çekiliyoruz. Belki de anlatacağımız hikayeler bir dönem için bitiyor. Müziğe başladığımın 10’uncu senesinde bu başıma geldi; kendimi dört-beş yıl çektim ama sonra toparlandım. Bütün piyasayı unuttum ve sadece kendimle ilgilendim.
En son 2013’te ‘Kendiliğinden’ albümümü çıkardım. Şimdi ikincisi, ‘İnsan-Mapushane’ bitmek üzere… ‘Sevgilime Yazdığım Şarkılar’ diye ayrı bir şey de yapacağım. Elimde bana en az 10 sene yetecek kadar eserim var.

*Siz nadasa çekilince sektörde ne istediğini bilmeyen yeni yetmeler de çoğalıyor…

Sözlerim ve müziklerimde anlatabileceğim bir hikaye yoksa ortalığı meşgul etmeyi sevmiyorum ve ne güzel genç arkadaşlarımız çıkıyor. Son dönemde Merve Özbey ve Tuğba Yurt gibi çok iyi iki isim çıktı. Onlarla da yakından ilgileniyorum çünkü besteci ve söz yazarları için iyi sesler lazım. Gelecek gördüğüm isimleri tanımasam da “Sesin çok güzel, seninle ilgilenmek istiyorum” derim.

*Müziğe birçok isim kazandırdınız ama yolun başındayken ‘oldum’ diyenler, sizi yeni keşifler konusunda küstürmedi mi?

Biz müziğin mutfağındayız ama işin para ve şöhret tarafı bazılarının dengelerini bozabiliyor. Bir de cahillik olursa, bu üçlü çok tehlikeli oluyor. Bu üçlünün kimlerin başına ne işler açtığını gördük. Uçacaksın ama konmasını da bileceksin, yoksa çakılabilirsin.

Bir kadını hergün daha çok sevmeyi seviyorum

*Aşk hayatınızı çok bilmesek de; şarkılarınızın sözlerine bakınca, deli dehşet bir aşk adamı profili çiziyorsunuz. Aşkı çok mu derin yaşıyorsunuz?

İyi bir aşığımdır, tabii bunu birlikte yaşadığım kadın daha çok hissediyor. Şarkılar yazıyorum ona, çok mutlu oluyor. Sonuçta 12 yıldır Eda Modoğlu’yla evliliğe giden bir ilişkim var. Bir kadınla beraber olduğum zaman uzun süre, yavaş yavaş, her geçen gün onu daha çok sevmeyi seviyorum.

*Aşkı bu kadar uzun yaşamak güzel de baba olmak istemiyor musunuz?

Allah nasip ederse baba olmayı da istiyorum. 36 yaşıma kadar kendimi çocuk gibi hissediyordum, artık olgunlaştım. Önümüzdeki sene ya da en geç bir sonraki sene olabilir. Yaşım geçiyor, bir aile kurmak zorundayım. Ne yaparsanız yapın; yanınızda bir kadının, bir hayat arkadaşınızın olması çok büyük bir destek oluyor. Mutluyum; müzik hayatım da, aşk hayatım da çok tatlı gidiyor.

Elçin Sangu’dan “Yaşamayanlar” Paylaşımı!

0

Ekranın sevilen oyuncularından Elçin Sangu, başarılı oyunculuğu ile gündemde sık sık yerini alıyor. Ünlü oyuncu Elçin Sangu, Blu TV’de 6 Eylül’de başlayacak olan “Yaşamayanlar” isimli ilk Türk Vampir dizisinde başrolde yer almıştı. İşte ünlü oyuncu Elçin Sangu’dan “Yaşamayanlar” Paylaşımı…

Yaşamayanlar Dizisini Merak Edenler İçin Bir Müjde Var!

Elçin Sangu, “Yaşamayanlar” Paylaşımı İle Dikkat Çekti…

Başrollerini Elçin Sangu, Kerem Bursin, Birkan Sokullu, Selma Ergeç’in paylaştığı “Yaşayamayanlar” dizisi yeni sezonun iddialı yapımları arasında yer alıyor. Dizinin yönetmenliğini, Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 filmi ile Hong Kong Asya Film Festivali’nden Yeni Yetenek ve Montreal Dünya Filmleri Festivali’nden de FIPRESCI ile Altın Zenith ödüllerini kazanarak büyük uluslararası başarılara imza atmış ve BluTV Özel Yapım’ı 7YÜZ dizisinin ‘Prosedür’ bölümünün yönetmeni olan Alphan Eşeli üstleniyor. Dizinin senaryosunu Şamil Yılmaz kaleme alırken dizinin görüntü yönetmeni Tariel Meliava ise izleyicileri gizemli dünyanın içine sürükleyecek görüntülere imza atıyor. Oyuncu Elçin Sangu sette çekilen ilk fotoğraf karesini sosyal medyadan daha öncede yayınlamıştı. Ünlü oyuncu dizide Mia isimli sonradan vampir olmuş ve yeniden insana dönüşmek isteyen bir kız rolünü oynuyor. Dizi yayına girmeden bile çok konuşulmaya başladı. Ünlü oyuncu Elçin Sangu, Kerem Bursin ile dizideki bir pozunu paylaştı. İşte Detaylar…

Kerem Bürsin kimdir?

Birkan Sokullu kimdir?

Selma Ergeç kimdir?

Elçin Sangu Kimdir?

Elçin Sangu, “Yaşayamayanlar’ 6 Eylül’de demiş miydim”…

Son dönemde ekranda yayınlanan diziler haricinde İnternet televizyonunda yayınlanan diziler de ilgiyle takip edilir oldu. İnternet televizyonu Blu TV’de 6 Eylül itibariyle yayınlanacak olan “Yaşamayanlar” için oyuncular yaptıkları paylaşımlarla dizinin reklamını yapıyor. Elçin Sangu’ da Kerem Bursin ile dizideki bir pozunu paylaşmayı ihmal etmedi. Ünlü oyuncu Elçin Sangu, paylaşımının altına “‘Yaşayamayanlar’ 6 Eylül’de demiş miydim” notunu düştü…

Elçin Sangur’dan Yaşamayanlar Setinden İlk Poz…

Ünlülerin Maç Totemleri

0

Ünlülerin maç totemleri! UEFA Şampiyonlar Ligi D grubunda kuraların çekilmesinin ardından tüm gözler, futbol merakı ile bilinen ünlülere takıldı. ünlüler hangi takımları tutuyor? Maç sırsında neler yapıyorlar? Maç sırasındaki totemler nedir? İşte ünlüler ve totemleri hakkındaki haberimizin tüm ayrıntıları…

Ünlülerin makyaj notları

Ünlülerin Maç Totemleri!

Ünlülerin maç totemleri! UEFA Şampiyonlar Ligi D Grubu’nda kuraların ardından Galatasaray Lokomotif Moskova, Porto ve Schalke 04 ile eşleşti. UEFA Avrupa Ligi 2018-19 sezonunda Beşiktaş, Fenerbahçe ve Akhisarspor grup aşamasında boy göstermesinin belli olmasının ardından gözler futbol severliği ile nam yapmış ünlülere çevrildi. İşte hangi ünlü, maç sırasında hangi totemi yapıyor?

Ünlülerin gafları yıllar geçse de unutulmuyor

İşte sıra dışı o totemler…

HAKAN BAŞ

Fenerbahçeliyim. Maç sabahı PlayStation’da mutlaka Fenerbahçe olup o günkü rakibi yenerim. Sonra o skor çıkacakmış gibi totem yaparım.

NİLÜFER AÇIKALIN

Beşiktaşlıyım. Çok sağlam bir totemim var ama bozulmaması için kimseye söylemedim. Ben o totemi nerede olursam olayım yapıyorum. Yapamazsam takım kaybediyor, yaparsam kazanıyor.

 

MERVE OFLAZ

Fenerbahçeliyim. Maç başlarken bütün atıştırmalıklarımızı, erzakımızı toplarız. Herkes yerine oturur. İlk yarıya kadar tuvalete gitmek bile yasaktır.

ÇAĞLA KUBAT

Beşiktaşlıyım. Babamdan kalan bir totemim var. Futbolcular hücum ederken ellerimi kale gibi hissediyorum. Birbirine kenetliyorum. Eğer ellerim arasında boşluk kalırsa gol yiyoruz.

UMUT EKER

Fenerbahçeliyim. Erkek kardeşim Uğur’un uğuruna çok inanıyorum. Onsuz izlediğim bütün maçları kaybediyoruz.

ÇAĞLA ŞIKEL

Galatasaraylıyım. Galatasaray kalesinde bir tehlike varsa, “Olmaz o iş” derim ve rakip takım o golü mutlaka kaçırır. Ne zaman “Olmaz o iş” demeyi unutuyorum, gol yiyoruz.

ŞAHAN GÖKBAKAR

Galatasaraylıyım. Deplasman maçlarını yakın arkadaşım Murat’la beraber ve illa onun evinde izlerim. Murat olmadan deplasman olmaz.

SERHAT TEOMAN

Galatasaraylıyım. Penaltı atışlarına bakmam, sesi dinlerim.

BENGÜ

Galatasaraylıyım. Derbileri tüm takımın imzaladığı uğurlu formamla izlerim. Evde izliyorsam yere otururum.

HATİCE ŞENDİL

Ben Fenerbahçeliyim, eşim Burak Galatasaraylı. Biz kazanalım diye etmediğim dua kalmaz. Hatim indiriyorum diyebilirim. Gol pozisyonundaysak ‘fingers crossed’ yaparım yani parmaklarımı birleştiririm. Genellikle işe yarar.

BİGE ÖNAL

Galatasaraylıyım. Rakip ceza sahamıza girince parmaklarımı birleştiriyorum.

YALIN

Galatasaraylıyım. Son zamanlarda alt kattaki televizyonun uğurlu olduğuna inanıyorum. O televizyonda izlesek kazanıyoruz. Orta katta izlersek hep kaybediyoruz.

BARIŞ KILIÇ

Fenerbahçeliyim. Maçları statta izlerim. Gol atılana kadar yanımdaki arkadaşımla sürekli yer değiştiririm. Gol atıldığında da o koltukta kalırım. Hatta gerekirse söker o koltuğu eve bile götürürüm.

BURCU ESMERSOY

Galatasaraylıyım. Evdeysem izlemediğim maçı kazanıyoruz. Stada gittiysem kaybettiğimiz maç yok. Ama evdeysem ve izliyorsam işimiz çok zor. Ben de açmıyorum. Rakip takım maçlarını izliyorum kaybetsinler diye.

ALİŞAN

Fenerbahçeliyim. Fener ilk golü attığında ne yapıyorsam, maç boyu onu yapıyorum. Bir keresinde maça trafikten yetişemedim. Radyodan dinlemeye başladım. Fenerbahçe gol attı. Eve gitmedim, maç bitene kadar arabayla dolaştım. Maç bittiğinde Edirne’ye 30 km kalmıştı.

Tarkan Kızı İçin Hazırlıklara Başladı!

0

Dünyaca ünlü Megastar Tarkan, eşi Pınar Tevetoğlu ile olan evliliğinden ilk bebeğini kucağına aldı. Son dönemin en gözde çiftlerinden olan ikili, tüm vaktini bebekleri ile geçiyor. Tarkan kızıyla İstanbul’a dönmeden önce Tarabya’daki evinde tadilat yaptırıyor. İşte Detaylar…

Tarkan, Kızı Liya için Kesenin Ağzını Açtı!

Tarkan Eşi Pınar Tevetoğlu’nun Doğum Gününü, aşk dolu sözleri ile kutladı…

Tarkan ile eşi Pınar Tevetoğlu, mutluluk pozları ile gündemde sık sık yerini alıyor. Son olarak çift, doğum günü kutlaması ile gündeme gelmişti. Tarkan Eşi Pınar Tevetoğlu’nun Doğum Gününü, aşk dolu sözleri ile kutladı. Eşi Pınar Tevetoğlu’na olan sevgisini bir kez daha sosyal medya paylaşımı ile dile getiren Tarkan, eşini aşk dolu sözleri ile mutlu etti. Tarkan eşi Pınar Tevetoğlu’nun doğum gününü, romantik bir paylaşımla kutladı. Tarkan, kızı Liya’nın annesine, “İyi ki doğdun can Pınarım. Sağlıkla, mutlulukla, aşkla daha nice güzel yıllara hep birlikte yürüyelim inşallah… Seni seviyorum? Happy birthday my love…” notuyla paylaşmıştı…

Tarkan kimdir?

Pınar Tevetoğlu kimdir?

Tarkan kızı ve ailesi ile İstanbul’a dönmeden önce Tarabya’daki evinde tadilat yaptırıyor…

Kızı Liya’nın doğumu için Almanya’ya giden ve iki aydır eşi Pınar Dilek’le orada yaşayan ünlü star Tarkan, eylül sonunda Türkiye’ye dönmeye hazırlanıyor. Tarkan kızı ve ailesi ile İstanbul’a dönmeden önce Tarabya’daki evinde tadilat yaptırıyor. Tarkan, temmuz ayında dünyaya gelen Liya için Tarabya’daki villasında tadilatı ise hızla devam ediyor. Eşi Pınar Dilek’in doğumunun ardından iki aydır Almanya’da olan Megastar, bu ayın sonunda ailesiyle birlikte İstanbul’a gelecek. Sanatçı Tarkan, geçtiğimiz ay ‘Kedi Gibi’ klibi için Türkiye’ye gelmiş ve hava muhalefeti nedeniyle çekim yapamamıştı. Hafta başında İstanbul’a dönen Megastar, kamera karşısına geçti. İki gün süren çekimlerin ardından Almanya’ya giden Tarkan’ın, babalığa doyamadığı ve tüm vaktini kızı ile geçirdiği öğrenildi.

Tarkan’dan Kemal Sunal paylaşımı!

Ümit Sayın Kimdir?

0

Söz ve müzik yazarı olan ünlü şarkıcı Ümit Sayın Kimdir? Ümit Sayın Nerede Doğdu? Ümit Sayın Aslen Nereli? Ümit Sayın Hangi Burç? Ümit Sayın’ın Albümleri Neler? Hepsi ve daha fazlası haberimizde…


Bugün Doğan Ünlüler

Ümit Sayın Nerede Doğdu? Ümit Sayın Aslen Nereli? Ümit Sayın Hangi Burç?

Ümit Sayın, 26 Nisan 1970‘de İzmir‘de doğdu. Ümit Sayın Aslen İzmirlidir. Ümit Sayın Boğa Burcudur.

Ümit Sayın Kimdir?

Ümit Sayın İlk ve orta öğremini İzmir’de tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümü’nde eğitimine devam etti. Ancak Ümit Sayın müzik kariyerine devam etmek için bu bölümü yarıda bıraktı. Ümit Sayın’nın hayatını değiştiren olay 1990 yılında Sezen Aksu‘nun İzmir’de verdiği bir konser sırasında yaşandı. Sahneye çıkarak Sezen Aksu’ya bir parçada eşlik eden Ümit Sayın, daha sonra ünlü sanatçıdan vokalisti olması için teklif aldı.

Ümit Sayın İstanbul’a geldikten sonra bir süre sonra Timur Selçuk‘tan klasik gitar eğitimi aldı. Fuat Güner‘in stüdyosunda 2 yıl çalışan Ümit Sayın 1991 yılında ilk bestelerini yapmaya başladı. Bu arada bazı stüdyo vokalleri ve reklam müzikleri için çalıştı. Stüdyoda vokal ve reklam müziği çalışmaları sırasında tanıştığı Ozan Çolakoğlu’nun birçok projesinde yer aldı.

Ümit Sayın 1992 yılında Harun Kolçak ve Sezen Aksu’ya vokalistlik yaptı. Ümit Sayın Deniz Arcak‘ı şöhrete kavuşturan “Zehir Ettin” ve “Vurur” adlı parçaların söz ve müziklerini yazdı. 1993 yılında Ajda Pekkan‘a vokalistlik yapmaya başladı. Aynı yıl Emel Müftüoğlu, Leman Sam, Hakan Peker, Seden Gürel ve Burak Kut için başarılı söz ve besteler yaptı.

Ümit Sayın 1994 yılında Tarkan‘ın “A Acayipsin” adlı albümünde yer alan “Dön Bebeğim” ve “Gitme” adlı parçalarını yazdı. İzel, Yeşim Salkım‘ın albümlerindeki parçalardan bazıları ve Pınar Aylin‘nin çıkış yaptığı “Sen Gidip De” adlı parçalar ile adından söz ettirmeyi başardı. 1994–1995 yılları arasında Tarkan’a vokalistlik yaptığı dönemde kendi albüm çalışmalarına başladı. 1996 yılında “Hicran” adlı ilk albümünü piyasaya çıkardı. Albümde yakın arkadaşı olan Ozan Çolakoğlu ile keyifle çalıştı. 1997 ve 1998 yıllarında birçok ünlü şarkıcı Aşkın Nur Yengi, Deniz Seki, Asya, Bengü, Gökhan Tepe ve Zeynep Dizdar için birçok beste ve söz çalışması yaptı.

1998 yılında babasını kaybettikten sonra 1999 yılında ikinci albümü “Ben Tabi Ki” albümünü çıkardı. 2000 yılında İstanbul Plak ile olan anlaşmasını bitiren sanatçı, Sony Müzik ile anlaştı. 2004 yılına kadar müziğe ara verdikten sonra dönüş yaparak “Mai” albümünü yayınladı.

Ümit Sayın’ın Albümleri:

1996- Hicran

1998- Ben Tabi Ki

2004- Mai

2013- Kendiliğinden

İstanbullu Gelin’in Yeni Sezon Fragmanı Yayınlandı! Süreyya Katil mi Oluyor?

0

İstanbullu Gelin’in yeni sezon fragmanı yayınlandı! Süreyya katil mi oluyor? Star Tv ekranlarında yayınlanan fenomen dizi İstanbullu Gelin’in yeni sezonunda izleyicileri neler bekliyor? Yeni sezon fragmanı nasıl tepkiler aldı?Yeni bölüm ne zaman başlıyor? İşte çok sevilen dizinin yeni sezonunun ilk fragmanı ve haberimizin tüm detayları…

“İstanbullu Gelin” 3.Sezonu Ne Zaman Start Vericek?

İstanbullu Gelin’in Yeni Sezon Fragmanı Yayınlandı! Süreyya Katil mi Oluyor?

İstanbullu Gelin’in yeni sezon fragmanı yayınlandı! Süreyya katil mi oluyor? Star Tv ekranlarında yayınlanan 3. sezonuyla ekranlara gelmeye hazırlanan fenomen dizi İstanbullu Gelin’in yeni sezon ilk fragmanı yayınlandı.
Yeni sezon fragmanıyla izleyicilere büyük bir şok yaşatacağının sinyalini veren İstanbullu Gelim dizisinde, Faruk ve Süreyya karakterlerinin kızları Yaz büyüyüp, genç kız haliyle ekrana geliyor.

İstanbullu Gelin 3.Yeni Sezon Çekimlerine Başladı

Merakla beklenen dizinin yeni sezonunun ilk fragmanı

Büyük bir izleyici kitlesine sahip İstanbullu Gelin dizisinde yeni sezonun ilk fragmanı yayınlandı. İşte o fragman…

http://https://youtu.be/QOl0QUL_4Jc

Faruk ve Süreyya’nın kızı Yaz’ın çaresizliği

İstanbullu Gelin dizisinin yeni sezon fragmanından Süreyya ve Faruk’un kızı Yaz, annesinin Esma Hanım’ı kendi elleriyle öldürdüğünü söyleyip “Şimdi ben bu bildiklerimi nereye koyayım?” diyerek çaresizliğine dikkat çekiyor.

İstanbullu Gelin dizisinin son bölümünde neler olmuştu?

Dizinin 2. sezonunun finalinde oldukça ilginç gelişmeler yaşanmış, izleyiciler büyük bir merak içinde kalmıştı. Bütün servetini kaybettiğini izlediğimiz Boran ailesinin son bölüm konusu şöyleydi…

“Fikret uçağın kargo bölümünde bulunan uyuşturucu nedeniyle tutuklanır. Bu durum Boran Şirketler grubunun hisse kaybetmesine sebep olmaktadır. Faruk detaylı bir araştırma ile komployu yapanı bulmaya çalışmaktadır. Adem ise Fikret’e karşı oynamaya devam etmektedir. Süreyya’nın kanamasının olması ise Boranlar’a bir şok daha yaşatacaktır. Faruk, İpek’in desteği ile komployu yapanın Adem olduğunu öğrenir ve önemli bir karar vererek Adem’in karşısına bir seçimle çıkar.”

3. sezon ne zaman başlıyor?

Yeni sezonda kadroya eklenen usta sanatçıların sürprizinden sonra tüm gözler dizinin ne zaman yayınlanacağı ile ilgili bir açıklama bekliyordu. Dizinin başrol oyuncularından biri olan Aslı Enver yaptığı bir açıklamada yeni sezona az bir zaman kaldığını söyleyerek müjdeyi vermişti.

Şimdilik kulislerde dolaşan haberlere göre İstanbullu Gelin dizisinin başlama tarihi olarak, 21 Eylül ya da 28 eylül tarihlerinden birine işaret ediliyor.

 

44 Yaşındayım, Güzel Yaş Aldım!

0

44 Yaşındayım, güzel yaş aldım! Uzun süredir ekranlardan geri planda bir hayat süren Arzum Onan, verdiği bir röportajda çok samimi açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu Mehmet Aslantuğ ile evli olan Onan, evliliği ile ilgili neler anlattı? 14 senedir kendi kabuğuna çekilen Arzum Onan, ne yapıyor? İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…

Arzum Onan’ın gençlik sırrı ne?

44 Yaşındayım, Güzel Yaş Aldım!

44 yaşındayım, güzel yaş aldım! Türkiye ve Avrupa güzeli seçilerek başladığı mankenlik hayatını daha sonra oyunculuk yaparak devam ettiren Arzum Onan, tam 14 senedir televizyonun renkli ünyasından uzakta kendi halinde bir yaşam sürüyor.

Ekranlara veda ettiği günden beri heykel sanatına kendini adayan Arzum Onan, şimdilerde kadın temalı sergisini açmaya hazırlanıyor. İşte Arzum Onan’ın evlilikten sanata bir çok soruya samimi cevaplar verdiği o röportajı…

Bana ‘ev hanımı’ oldu diyenler çalışma hayatını podyumdan mı ibaret sanıyor?

“*Son röportajınızı dokuz yıl önce vermişsiniz. Sosyal medya da olmasa yüzünüze hasret kalacağız. Nasılsınız, neler yapıyorsunuz?

Kendimi anlatmayı çok sevmiyorum. Söyleyecek bir sözüm olduğunda konuşuyorum. Emek verdiğim çalışmaların sanatseverlerle buluşacağı heyecanlı bir dönemdeyim bu ara. Yoğunluklar, küçük koşuşturmacalar var. Mehmet’in (Aslantuğ) de işleri yoğundu. Bu yazı daha çok İstanbul’da çalışarak geçirdik.

*44 yaşındasınız… Zamanla neler değişti?

Güzel yaş aldığımı düşünüyorum. Elbette bunu dış görünüş açısından söylemiyorum. Ben fiziksel özelliklerimi önemsemeyip her zaman heybemi başka değerlerle doldurmaktan yana oldum. Onun için her geçen sene, biriktirdiklerimle, kendimi daha güzel hissediyorum ve bunun için şükrediyorum.

*Hep çok güzel bir kadındınız. 1993 Miss Turkey, 1994 Avrupa Güzellik Kraliçesi seçildiniz. Modellik, oyunculuk yaptınız ama sonra yönünüzü değiştirdiniz ve 14 yıldır heykeltıraşsınız…

Plastik sanatlara ilgim her zaman vardı. Yaşım ilerledikçe de okuyan, tartışan, üretmek isteyen, merak eden herkes gibi, kendimi ifade etme biçimini zenginleştirmeye ihtiyaç duydum. 14 yıl önce tabii ki bu kadar net cümlelerle başlamadım heykele ama bugün geldiğim noktada tarif edilemez bir zenginlik yaşıyorum.

*Hiç mi özlemiyorsunuz oyunculuğu, parlak spot ışıklarını?

Oyunculuğu yaptığım dönemde elbette severek yaptım. Ama bugün, bunun eksikliğini hiç hissetmiyorum.

Mutlu rolü yapmak için hayat çok kısa

*6 ay önce Hülya Avşar programında, “Erkek çalışsın, kadın evde çocuklarını kendi büyütsün, yemeğini yapsın, kocasını karşılasın” demişti. Eşiniz Mehmet Aslantuğ da ona şu cevabı vermişti: “Kadının üretime girmesi lazım. Muasır medeniyet seviyesi başka türlü olmuyor. Var ya Ata’nın işaret ettiği…” Sosyal medyadan eleştiriler geldi, “Arzum Hanım da onunla evlenince ‘ev hanımı’ oldu” diye…

O yorumları yapanlar, bizim çalışma hayatımızı sadece podyumdan, televizyon programlarından ibaret sanıyorlar galiba…

*Mehmet Aslantuğ’suz bir Arzum Onan mesleki olarak nerede olurdu?

“Mesleki olarak nerde olurdum?” sorusunun cevabını bilemeyiz. Bildiğim tek şey var ki o da Mehmet’in bana çok şey kattığı… Küçük yaştan başlayıp 25 yıl süren bir yoldaşlıkta tersi de mümkün değil zaten. Seçimime gelince, o cıvıltılı hayatın tuzakları var! Popüler işler yaptığınızda söz konusu cıvıltıyı diri tutarsınız zaten. Bu çok kolay. Ama sadece popüler olmak üzere bir varoluşu temsil edersiniz. Ve birgün öyle olmadığınızda kendinizi açıklayacak, tanımlayacak duygularınızı da kaybedersiniz.

*Gelelim Mehmet Bey’le olan evliliğinize… Birbirinize verdiğiniz emek, kıymet, sanat camiasında çok da görmediğimiz bir tablo. Sahiden bizim dışarıdan gördüğümüz gibi misiniz?

Sadece dışarıdan böyle görünmek için 25 yıl çok uzun bir süre! Ve inanın böylesi bir rol için de hayat çok kısa!

Arzum Onan Kimdir?

Mehmet diğer yarım, yoldaşım

*Hiç mi kavga etmezsiniz?

Etmeyiz desem inanır mısınız? (Gülüyor)

*Bir dönem sürekli ha ayrıldılar ha ayrılacaklar haberleri çıktı. Bu haberler sizi yordu mu?

Başlarda aile büyüklerimiz ya da sorumluluk duyduğumuz başka insanlar açısından zor durumda kalıp üzülüyorduk. Sonra bu tür haberlerin ve daha da kötülerinin hep çıkacağını, bunun önüne geçmek için de yaşam biçimimizin seyrini değiştiremeyeceğimiz gerçeğini kabul ettik.

*Bir ilişkiyi 25 yıl sürdürmek, hele böyle bir zamanda. Yorucu mu yoksa huzurlu bir yolculuk mu?

Kolay olduğunu söyleyemem. İlişkiyi, diğerlerinden farklı olarak, göz önünde yaşamanın getirdiği birtakım sorumluluklar var. Bu sorumluluğun bilincindeyseniz aynı zamanda özveri yetinizin de gelişmiş olması gerekir. Önceliğimiz birbirimiz ve ailemiz olduğu sürece, ilişkimiz yorgunluktan çok huzuru barındırıyor.

*Mehmet Bey’i hangi sözlerle tarif edersiniz ve aşk hâlâ baki mi?

Diğer yarım… Yoldaşım…

*Bir buçuk yıl tiroit kanseri tedavisi gördünüz. O günlerden size kalan en büyük tecrübe ne?

Eğer o günlerden mutlaka bir tecrübe edindiysem her şeyin insanlar için olduğunu yeniden anladım diyebilirim. Başıma kötü bir şey geldiğinde “Daha kötüsü olabilir” diyerek her daim şükretmeyi bildim. Aileme sığınmak asıl değerim oldu.

*Oğlunuz Can artık 18 yaşında bir genç adam. İletişiminiz nasıl? Büyüdükçe zorlukları da büyüyor mu?

Elbette bazen “Keşke küçüklüğüne gidebilsek, o günlerin daha çok tadını çıkarabilsek” diye düşünüyoruz. Ama büyüdükçe de başka türlü bir ilişki halini aldı aramızdaki iletişim. Küçüklüğünden beri olan duygusallığı, bağlılığı, sinirlense bile asla vazgeçmediği nezaketi, adalet ve hakkaniyet duygusu; 18 yaşında bir genç olmasına rağmen zor olmadığı gibi, müthiş bir lezzet katarak çoğalıyor.

En güzel heykelimi henüz yapmadım

*Bazen heykellerinizi Instagram’a koyuyorsunuz, beğeni yağmuruna tutuluyorlar. Nereden geliyor heykele yönelik bu el becerisi?

Heykel, tarih boyunca en zor sanat dalı olarak kabul edilir. Özveri ve kararlılık ister. Hem yaratıcılık süresince fiziksel olarak hem de toplumda karşılığını bulması bakımından epeyce zor olanı seçtiğimi biliyorum. Açık konuşmak gerekirse çözüldüğüm zamanlarım oldu. Ama zorluğuyla mücadele ederken tanıştığım her bir malzemenin huyunu öğrendikçe, duygularımı üç boyuta taşımak bir yaşam biçimi oldu benim için… Yani beceri, sebat göstererek ve çok çalışarak yolunu buluyor.

*Mükemmeliyetçi misiniz?

Bilmem. İlk sergimi heykele başladıktan dokuz yıl sonra açtım. Bunun fazla mükemmelliyetçi olmamla bir ilgisi var mıdır acaba? (Gülüyor) Ve hâlâ en güzel heykelimi yapmayı bekliyorum.

*Sergi hazırlıkları nasıl gidiyor?

İlk sergimden bugüne, yaklaşık beş sene boyunca zamana fazlasıyla yayarak çalıştım. İşte, mükemmelliyetçi tarafım burada devreye giriyor galiba. 22 çalışma gerçekleştirdim.

*Serginin teması ‘kadın’… Kadına dair ne göreceğiz, neyi anlatacak o yaptığınız sanat eserleri?

Sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel bakımdan farklı kadınların, kendi rızaları ya da baskıyla sıkıştığı, üzüldüğü, gözyaşı döktüğü yere kendimce işaret etmek, dokunmak istiyorum. Hatırlamak ve hatırlatmak…

Ana yüreği gibi bir devlet beklentim var

*‘Cumartesi Anneleri’ heykeliniz hem çok olumlu tepkiler almıştı hem de tartışılmıştı. Bu sergide benzer bir eseriniz var mı?

Çocuk gelinlere adadığım çalışma var. Düvenlerle yaptığım birkaç iş var. Bronz başları ve ayaklarıyla ya da taşıdıkları yük ve sorumlulukları simgeleyen birtakım dokunuşlarla… Onlar da hem tarımsal üretim yükünü sırtlanmışlar, ırgat gibi çalışıyor, çalıştırılıyorlar. Hem de evin, çocukların, mutfağın yükünü taşıyorlar. Küfesi bol, küfesi ağır kadınlar…

*Geçtiğimiz hafta Cumartesi Anneleri’ne polisin müdahalesi olmuştu. Ne hissettiniz?

Ne diyebilirim ki… Çocukları için sadece bir mezar ve adalet isteyen, artık iyice yaşlanmış, sessizce acılarını yaşayan kadınlar vardı orada! Anlamak, içselleştirmek için anne olmaya da, sanatçı olmaya da ihtiyacımız yok. Vicdanı olan herkesi doğrudan ilgilendirir.

*Var mıdır politik bir duruşunuz?

Hukuk ve adalete güvenen, insan hak ve özgürlüklerine saygı bekleyen bunun için yasal teminatın sağlanması ve gözetilmesini isteyen, doğanın gelecek kuşaklar adına bize emanet edildiğinin özenini arayan, sosyal ve herkese eşit mesafede duran, korkutmayan, baskı kurmayan, ana yüreği gibi bir devlet beklentimiz ve derdimiz var!

Sevgilim Bana Bebeğim Diye Hitap Etsin!

0

Sevgilim bana bebeğim diye hitap etsin! Türk müziğinin usta müzisyenlerinden birisi olan İlhan Şeşen, verdiği röportajda çok özel açıklamalarda bulundu. Usta sanatçının yakınlarının en çok şikayet ettiği özelliği nedir? Şimdiye kadar onu en çok gururlandıran olay hangisi? Mezar taşına ne yazılmasını istiyor? İşte usta sanatçının çok merak edilen itirafları…

Sokak ortasında tuvaletini yapan İlhan Şeşen’e Nurgül Yeşilçay da tepki gösterdi

Sevgilim Bana Bebeğim Diye Hitap Etsin!

Sevgilim bana bebeğim diye hitap etsin! Grup Gündoğarken isimli grubuyla müzik hayatına başlayan İlhan Şeşen, uzun bir süredir çalışmalarını solo olarak gerçekleştiriyor. Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı müzisyenlerden birisi olan İlhan Şeşen, Posta Gazetesinden Dilara Doğan ile çok özel buluşma gerçekleştirdi. Hakkında şimdiye kadar hiç bilinmeyenleri itiraf eden İlhan Şeşen’in işte o röportajı…

İlhan Şeşen kimdir?

İlk buluşmada başa gelecek en kötü şey, sümüğün akması!

“● İsminizin sözlükteki hangi anlama karşılık yazılmasını isterdiniz?

Silah olmayan yer.

● Aşk uğruna yaptığınız en çılgınca şey?

Ağlamak.

● İnsanların yalan söylediğini nasıl anlarsınız?

Doğrusunu biliyorsam.

● İlk buluşmada başa gelebilecek en kötü olay nedir?

Kişinin sümüğünün akması.

● Gelecek nesillere size ait bir söz bırakacak olsanız bu ne olurdu?

İfade özgürlüğü düşündüğün her şeyi söyleyebilme hakkıdır!

En son uçurumdan düşüyordum!

● Hayatınız film olsa tarzı ne olurdu; merakla izler miydiniz?

Romantik olurdu, izlerdim.

● En son rüyanız?

Uçurumdan düşüyordum.

● Gelecekten gelen birine soracağınız ilk soru ne olurdu?

Ben var mıyım?

● Size aşık olmak nasıl bir his?

Bilmem.

● Hangi dünya starıyla fotoğrafınız olsun isterdiniz?

Hiçbiriyle.

● Kişiliğinizi en iyi tanımlayan hayvan?

Martı.

● Tutkulu bir aşık mısınız?

Çoook.

● Bir renk olsanız hangisi olurdunuz? Neden?

Kirli sarı, dostluk demektir.

● Sahip olduğunuz en gereksiz bilgi?

M.S. 711’de Tarık bin Ziyad’ın Cebelitarık Boğazı’ndan İspanya’ya geçişi.

● Çocukluğunuza dair en çok özlediğiniz şey?

Bisiklete binmek.

● El sıkma alışkanlığını değiştirebilseydiniz insanların nasıl selamlaşmasını isterdiniz?

Gülümseyerek.

Kadının özü seksapelliktir!

● En yakınlarınızı şikayet ettiği huyunuz nedir?

Bir yerde fazla duramamam.

● Şimdiye kadar attığınız en gururlu zafer çığlığı hangi başarınıza ait?

Hukuk Fakültesi’ne girdiğim an.

● Kadının özü nedir?

Seksapelliktir.

● Mezar taşınıza ne yazılmasını isterdiniz?

Hoş geldiniz.

● Ne gibi mevzular açıldığında uykunuz gelir?

Politik mevzular

Bana şişe derlerdi, severdim!

● Lisedeki takma adınız neydi? Adınızı sevmiş miydiniz?

Şişe derlerdi, severdim.

● Ölümsüzlük iksiri içseniz yapacağınız ilk üç şey ne olurdu?

1. Yemek yememek, 2. Uyumamak, 3. Silahları yok etmek.

● Eğer 90 yaşına gelseydiniz ve 30 yaşındaki bedeninize veya aklına sahip olma şansınız olsaydı aklı mı seçerdiniz yoksa bedeni mi?

Bedeni seçerdim.

● Sevgilinizin nasıl hitap etmesi hoşunuza gider?

Bebeğim.

Herhangi bir kişinin favori insanı olduğumu sanmıyorum!

● İnsanlara en çok ne sormayı seversiniz?

Nasılsın?

● Aklınızın almadığı bir gerçek?

Uçakların uçması.

● Ömrünüzün geri kalanında sadece tek çeşit yemek yiyebilecek olsanız hangisi olurdu?

Balık.

● Seçme şansınız olsa, yarın sabah nerede uyanmak isterdiniz?

Küba’da.

● Kalbinizi mi beyninizi mi dinlersiniz?

İkisini de dinlerim.

● Herhangi bir kişinin en favori insanı mısınız? Neden?

Herhangi bir kişinin favori insanı olduğumu sanmıyorum.

Uçaktan hiç hoşlanmıyorum!

● Hangi korkunuzdan sonsuza kadar kurtulmak istersiniz?

Bütün korkularımdan.

● Eviniz için bir mobilya icat edebilseydiniz o nasıl bir şey olurdu?

Üstünü kendi düzenleyen çalışma masası.

● En sevmediğiniz ulaşım aracı nedir?

Uçak.”