Ana SayfaÜnlülerÇıplak Halde Arp ve Piyano Çalmam İstendi!

İlgili Postlar

Çıplak Halde Arp ve Piyano Çalmam İstendi!

Çıplak halde arp ve piyano çalmam istendi! Jet Sosyete isimli dizide canlandırdığı Melike rolüyle büyük beğeni toplayan Aslı Bekiroğlu, verdiği röportajda çok ses getirecek itiraflarda bulundu. “Ünlü olmak hayalimdi” diyen güzel ve başarılı oyuncu, kariyerine nasıl başladığından aşk hayatına kadar birçok soruya samimi yanıtlar verdi. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…

Jet Sosyete’nin Melike’sinden Samimi Açıklamalar!

Çıplak halde arp ve piyano çalmam istendi!

Çıplak halde arp ve piyano çalmam istendi! Rol aldığı Jet Sosyete dizisiyle yıldızı parlayan oyuncu Aslı Bekiroğlu, verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kariyerinin başında hayalinin şarkıcılık olduğunu itiraf eden güzel oyuncu, bakın oyunculuğa geçisini Bekir Saçar’a nasıl anlattı…

Aslı Bekiroğlu, Jet Sosyete dizinde canlandırdığı Melike karakteriyle çok sevildi.
Aslı Bekiroğlu, Jet Sosyete dizinde canlandırdığı Melike karakteriyle çok sevildi.

Aslı Bekiroğlu Kimdir?

Sevgi arsızıyım, ilgisiz kalırsam canım sıkılıyor

Aslında hayalin şarkıcı olmakmış. Oyunculuk nereden çıktı?

Hayat bana bu yolu gösterdi. Baktım, çok keyifli ve eğlenceli, “Bu yolda devam edeyim” dedim.

Bu yol nasıl açıldı peki?

Bir arkadaşım Vine’a video çekip yüklüyordu. Bana da tavsiye etti. Ben de öylesine çiçek, bardak, su falan çekip yüklemeye başladım. Hoşuma da gidiyordu. Bir gün çektiğim bir video viral oldu, yani çok izlendi. İlk reklam filmi teklifi bu şekilde geldi. Bir dondurma firmasıydı.

İlk dizin ‘Beni Böyle Sev’e nasıl dahil oldun?

Yine Vine’dan teklif geldi. Ama o dizide çok az rolüm vardı. Sezon sonuydu, altı yedi bölümde iki-üç sahnem vardı. İlk zamanlar çok zorlandım. Şimdi o sahnelere bakınca çok gülüyorum.

Ünlü olmak hayalimdi

Altın Kelebek’te ‘Yıldızı Parlayanlar’ kategorisinde ödül alan üç isimden biri oldun. Onlarca genç oyuncu arasından nasıl sıyrıldın?

Ben Plasebo’ya, yani “İnanırsan olur” prensibine çok inanırım. Kendimi bildim bileli şov dünyasında olmayı çok istedim, arzu ettim ve oldu. Bir de evrene nasıl mesaj verirsek karşılığını o şekilde alacağımıza inanırım. Ben de hep istediklerime dair mesajlar verdim. Hiç kötü düşünmedim. Bu yüzden şans bana güldü.

Şimdi herkes seni tanıyor. Bu nasıl bir his?

Çok güzel. Çünkü ünlü olmak benim hayalimdi. Vine videoları çekerken bile sokaktan geçen insanların benimle fotoğraf çektirmek istemesi inanılmaz hoşuma gidiyordu. Özellikle ‘Jet Sosyete’den sonra fotoğraf çektirmek isteyenler çok arttı. Çünkü ‘Jet Sosyete’den önce 5 – 18 yaş arasına hitap ediyordum. Bu dizi ile daha üst yaştan insanlar beni tanımaya başladı.

Başarının ne kadarını güzelliğine ne kadarını yeteneğine borçlusun?

Yüzde elli, yüzde elli.

Çıplak halde piyano çalmamı istediler

‘Jet Sosyete’ nasıl gidiyor?

Çok iyi. Set ekranda seyrettiğiniz diziden daha eğlenceli diyebilirim. Hepimiz çok iyi anlaşıyoruz çünkü. Hayatımda bu kadar keyifle ve isteyerek gittiğim başka bir yer olmadı.

Farklı rolleri de canlandırmak ister misin?

Çalışırsam her rolün üstesinden gelebileceğime inanıyorum. Çalışmadan hiçbir şey olmuyor. Ben şu an cebimden yiyorum. Bugüne kadar hep tatlı, komik ve gülen kızı oynadım. Ama dram da oynarım. Mesela kötü kadın rolünün de hakkını vereceğime inanıyorum.

Henüz yolun başındasın ama oyunculukta kuralların var mı? “Öpüşmem, sevişmem” diyor musun mesela?

Çıplaklık olayını yapamayabilirim. Mesela ilk dizime başladığım zaman bir film teklifi de almıştım. Filmde çıplak halde arp veya piyano çalmam istendi, kabul etmedim.

Bu senin kararın mı, yoksa sevgilin mi istemiyor?

Ben bir işi kabul etmişsem, ailem de onay vermişse, içinde çıplaklık da olsa erkek arkadaşım bu konuda söz sahibi olamaz. Yani sen daha kimsin ki bana karışıyorsun? Öncelikle ailemin ne dediği önemli benim için. Gerçekten anne babalarımız çoğunlukla doğruları biliyor. Onların “Hayır” dediği konularda “Vardır bir bildikleri” diyor ve sözlerini dinliyorum.

Eleştiriye açık biri misin?

Başlarda Vine videolarını çekerken gelen yorumlara çok takılıyordum. Ama şu anda umursamıyorum. Artık beni bilen biliyor çünkü… Ben güzel şeyler yaptığıma inanıyorum. Bazen gerçekten çok saçma sapan eleştiriler yapılabiliyor. İyi ve doğru eleştirileri dikkate alıyorum.

Yıldızımın bir anda söneceğini düşünmüyorum

Bir anda yıldızı parlayan ve sönen çok sayıda genç oyuncu var. Bu seni korkutuyor mu?

Tabii ki. Yıldızımın sönmesi, iş teklifi gelmemesi beni de kaygılandırıyor. Ama “Çok hızlı çıkışın çok hızlı inişi olur” diye bir söz var. Ben öyle çok hızlı bir çıkış yapmadım. Adım adım, öğrenerek ilerlediğimi düşünüyorum. Gerçekten çok çalışıyorum. Bu nedenle bir anda söneceğimi düşünmüyorum.

Bartu ile bebeğimizi sever gibi seviyoruz birbirimizi

Senin için ideal sevgili ve eş nasıl olmalı?

Hırçınlığımı, sevimliliğimi, aptallığımı ve küskünlüğümü çekebilen insandır. Yani sevgilim Bartu.

Nasıl tanıştınız?

Bir kafede. Bartu o kafenin müdürü, ben de müşterisiydim. Kafede keltoş, küçük, sempatik bir şey gördüm. O da benden aynı enerjiyi almış. İlk adımı ben attım. Ben bir şeyi istiyorsam alırım. Bir arkadaşından telefon numarasını istedim. Tam sekiz kez aradım, açmadı. Bilmediği numaraları açmıyormuş. Sonra karşılıklı aramalar derken bir hafta sonra sevgili olduk.

Bartu’yu tanımadan önce nasıl bir sevgili hayali kuruyordun?

Küçükken sarışın, uzun saçlı, renkli gözlü birini hayal ederdim. Ama kalbimin istediği o tip değil Bartu’ymuş. Ben Bartu’yu “Bebeğim keltoşum” diye severim. O da bana bebek gibi davranır; “Prenses” ve “Küç” der. Küç; küçücüğün kısaltılmışı. Bebeğimizi sever gibi seviyoruz birbirimizi.

Aşkın bana verdiği yetkiyle gerektiği kadar kıskancım

Evlilik planınız var mı?

Var ama şu an için çok erken. Eğer o gün gelir evlenirsek iki de çocuk yapma hayalimiz var. İsimleri bile hazır. Kız olursa Su, erkek olursa Rüzgar.

Kıskanç mısındır?

Evet. Aşkın bana verdiği yetkiyle gerektiği kadar kıskancım. Ama Bartu’nun beni üzecek bir şey yapmayacağını biliyorum. Yaparsa görür gününü. Ben de onu üzerim.

Tepkilerini, öfkelerini, hüzünlerini açık yaşayan birisin galiba…

Eskiden içime atardım. Oyunculuğa başlayınca bir koçum oldu. Bana “Senin içinde bir duvarın var. Gülmek senin masken. Duygularını içine atıyorsun” dedi. Oyunculukla beraber bu konuya da çalışarak duygularımı açıkça ifade etmeyi öğrendim. Zaten içine atınca hastalık olarak ortaya çıkıyor. Oyunculuk sayesinde yaşadığım her şeyi dışarı vurmayı öğrendim.

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler