Ana SayfaDizilerNefes Nefese dizisinin yankıları

İlgili Postlar

Nefes Nefese dizisinin yankıları

Nefes Nefese dizisinin yankıları… İlk bölümü ile yayın hayatına adım atan Nefes Nefese isimli dizinin ilk bölümü nasıl değerlendirildi? Dizi hakkında izleyicinin görüşleri neler oldu? Dizinin eksikleri var mı? Varsa nelerdir? Detaylar haberimizde…

1 Ağustos 2018 reyting sonuçları açıklandı! Nefes Nefese mi? Darısı Başımıza mı?

Nefes Nefese ilk bölümü ile nefes kesti

İlk bölümü ile iki gün önce yayın hayatına başlayan Nefes Nefese isimli dizi, televizyon ekranlarına iddialı bir giriş yaptı. İlk bölümü ile izlenme rekorları kıran Nefes Nefese nasıl bulundu? İzleyici, diziyi beğendi mi? Dizide eksiklikler var mı? Milliyet yazarı Sina Koloğlu, Nefes Nefese dizisinin ilk bölümünü değerlendirdi. İşte Sina Koloğlu’nun “Bu dizi nasıl iyi olurdu” başlıklı yazısı:

Nefes Nefese Oyuncu Kadrosu

Fragmanını izlediğimde çok etkilenmiştim. Suriye kokulu bir macera dizisi havasındaydı ‘Nefes Nefese’… Sonra ilk bölüm ekrana geldi. Ev ahalisi, “Dağıldık” dedi. “Her şeyi vereyim, çok şey anlatayım” hali var dizide… Ekip çok geniş. Kadro iyi, fakat helva olmamış, dağınıklık mevcut. Böyle bir coğrafyada nasıl da gizemli bir macera projesi çıkar. Bunu artık dünya üzerinde söz sahibi olmuş bizim yerli dizi takımının yapması gerekmez mi? Elalem ‘24’ diye dizi çekiyor, bizim buralara el atıyor. ‘Designated Survivor’ yapıyor, kendi meşrebinde Orta Doğu politikalarını anlatıyor. Bu diziyle, “Hah işte işi yakaladık!” diyerek, heyecanlandım doğrusu.

Hemen belirteyim, yapımın içinde Antakya’da geçen DAEŞ ilişkilerinin verilişi etkiliydi. Boran (Nik Xhelilaj çok iyi bir oyuncu olduğunu gösteriyor ve ayrıca çok yakışıklı jön olmaya aday) ile Rüya’nın (Melisa Şenolsun) buluşması öncesindeki operasyonlar, bana bu terör örgütünün ne kadar da içimizde olduğunu hissettirdi. Berlin’de karanlık ilişkiler içinde olan baba Ayaz (Uğur Yücel) ile kızı Rüya’nın, sonrasında Suriye’de olduğuna inandığı annesini bulmak için DAEŞ’le ilişkiye geçişi… Antakya’da bir başka hayatı olan Yusuf’la (Şükrü Özyıldız) yollarının kesişmesi…. Yusuf’un kendi hikayesinin bu işin içine girmesi, dışarıdan bakınca, sürüp gidecek birçok işaret veriyor. Fakat bizlere sunulan haliyle bunun mümkün olması zor. Sorun, hikayenin ekran önü ifadesinde…

Müzik konusunda bir iki laf edeyim; Sultan Akmeşe (Gülçin Santırcıoğlu) kahve falı bakıyor. Her şeyin karanlık olduğunu ve bakmak istemediğini söylüyor. Dizinin de ana teması bu… Müzik her telden çalıyor. Sahneye göre yapılamıyor. Bu bizim yerli dizilerdeki hastalığımız. Bir ara Lema Chamamyan çaldı.

Hep aynı örneği veririm, ‘Kurtlar Vadisi’nin sevgili Gökhan Kırdar imzalı müziği… Dizinin içinde verilen tüm duyguların bir temanın tornasından geçmesi halini nasıl da başardı. ‘Nefes Nefese’, hem ‘uluslararası standart’ olsun hem de total izleyiciyi içine alsın karmaşasında olmuş. Yine de hikayenin merak edilen bir durumu var. İlerleyen bölümlerde toparlaması ümidiyle “Hoş geldin” diyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler