Ana SayfaDedikoduGüliz Aybay'dan Samimi Açıklamalar

İlgili Postlar

Güliz Aybay’dan Samimi Açıklamalar

Gönül Dağı dizisinin güzel oyuncusu Güliz Aybay geçtiğimiz gün röportaj verdi. Güliz Ayban’dan samimi açıklamalar geldi. İşte o açıklamalar;

-Gönül Dağı, bozkırda bir aşk masalını anlatan,Anadolu’da geçen ve izleyicilerin en başından itibaren çok sevdiği, her hafta reyting rekorları kıran bir TRT 1 dizisi…Gönül Dağı’nın bu kadar çok sevilmesinin nedenleri nelerdir sizce?

-Gönül Dağı çok temiz aşkların, kalbi güzel insanların anlatıldığı bir bozkır hikayesi… İnsanların kendi çocukluklarını bulduğu, özlediğimiz değerlerin anlatıldığı çok güzel bir hikaye… Bu sebeple her yaştan seyirci tarafından çok sevildi ve deyim yerindeyse sahip çıkıldı.

-Gönül Dağı’nda hemşire Elif’in avukat kardeşi Zeynep’i canlandırıyorsunuz. Ablasıyla kendisini büyüten, onlara annelik babalık yapan ninelerini kısa bir süre önce kaybeden Zeynep’i bir de sizden dinleyebilir miyiz?

– Zeynep ve Elif için ‘Gedelli’nin kalbi kırık çocukları’ diyebiliriz aslında… Küçük yaşlarda anne ve babasının onları bırakıp Almanya‘ya gitmesi onlar için çok büyük bir yara olsa da bu terkediliş, iki kardeşi birbirine daha çok bağlıyor. Onlara hem analık hem babalık yapan babaannesinin vefatıyla tekrar sarsılan Elif ve Zeynep tekrar birbirine tutunarak yaralarını sarıyorlar. Zeynep hayatta en çok kıymet verdiği ablası için daima dik durmaya çalışan, değerleri olan, manevi yönü zengin, adaletli ve açık sözlü bir karakter. Büyüdüğü topraklara, onlara sahip çıkan insanlara bağlılığını asla kaybetmiyor ve bu yüzden hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra tekrar memleketine gelip oraya hizmet ediyor.

Elif ve Zeynep, işlerine çok bağlı, çalışkan ve kasaba sakinlerine karşı da iyiliksever ve dost canlısı iki kız. Kasabalılar da bu iki genç kızı çok seviyor ve onların her zaman yanlarında oluyorlar. Küçük yerlerde görülen bu birlik, beraberlik ve dayanışma duyguları büyük kentlerde ne yazık ki önemini yitiriyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

– Büyük kentlerde sürekli hızlı olmak zorunda olduğumuz ve makineleştiğimiz bir yaşam tarzı hakim… Bu yaşam tarzı beraberinde çok büyük bir rekabet ortamını getiriyor. Bu rekabet ortamında birbirimizden iyi olalım derken, birbirimize iyi gelmeyi toplumsal değerleri unuttuğumuzu düşünüyorum. Kalabalık sitelerde, apartmanlarda kapı komşumuzu tanımaz olduk. Maalesef büyük kentlere gittikçe kalabalıklaşan bir yalnızlık hakim.

-Zeynep, genç bir avukat, Gönül Dağı’ndaki tüm kahramanların olduğu gibi onun da izleyenleri hüzünlendiren bir öyküsü var. Anne babası gurbette çalışıyor ve yıllardır hiç gelmiyor. Kendilerini büyüten nineleri vefat ediyor ve iki kız tek başlarına kalıyorlar. Zeynep ve Elif’in yüzü gülecek mi? Onları mutlu olarak görebilecek miyiz?

– Elif ve Zeynep, yaşadıkları bunca sıkıntıya rağmen gerçekten çok güçlü iki kardeş, her ikisi de hiçbir zaman pes etmiyor ve sorunların üzüntülerin altından birbirlerine ve hayata tutunarak kalkıyorlar. Günün birinde mutlu olacaklarına inanıyorum…

-Gönül Dağı’ndan önce bir dizide ve mülteci sorununu işleyen bir filmde rol aldınız… Genç bir sanatçı olarak hedefleriniz nelerdir? Sinema, tiyatro, dizi filmler…

-Yaptığım işi çok severek yapıyorum. Sanatın iyileştirici bir gücü olduğuna inanıyorum ve bundan sonraki işlerimde de derdi olan, gerçek bir hikâyesi olan işlerde yer almak isterim. Son olarak yer aldığım mülteci sorununu işleyen kısa film benim için bu anlamda çok kıymetliydi…

– Eskişehir Sivrihisar’da dizi çekimleri nasıl gidiyor? Geçen sene kovid 19 ve soğuk havalar nedeniyle zor günler geçirdiniz. Bu sene çekimler yeni başladı. Çekimler sırasında ailenizden ayrı kalmanız farklı bir şehirde çalışmak zor oluyor mu? Gönül Dağı ekibiyle çekim dışında da görüşüyor musunuz? Eskişehir’de nasıl vakit geçiriyorsunuz?

-Evet şehir dışında çalışmanın zor yanları oluyor. Özellikle başlarda Eskişehir’in soğuklarına alışmam çok zor oldu ama güzel bir ekiple çok güzel bir iş çıkarmanın verdiği mutlulukla çalışıyoruz.Yoğun bir programımız olduğu için ekip arkadaşlarımızla fırsat bulabildiğimiz zamanlarda bir araya gelmeye çalışıyoruz…

-Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? Güzel sanatlardan oyunculuk dışında ilgilendiğiniz dal var mı? Yazı, hikaye, senaryo yazmayı deniyor musunuz? Kamera arkasına ilginiz var mı?

-Kitap okumayı çok seviyorum genelde boş zamanlarımı buna ayırıyorum diyebilirim. Onun dışında film izliyorum fırsat bulabilirsem spor yapıyorum. Amatör olarak yazıyorum da onu geliştirmeye çalışıyorum.

-Sosyal medyayla aranız nasıl? Yoğun bir şekilde kullanıyor musunuz?

– Sosyal medya aktif olmaya çalıştığım bir alan fakat bu konuda pek başarılı olduğum söylenemez 🙂

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler