Ahu Tuğba: Tavuk gibi fenomen çıkıyor! Son günlerde Söylemezsem Olmaz programında Hakan Ural’ın Ahu Tuğba ve kızı Anjelik hakkında sarf ettiği sözler yüzünden gündem olan ünlü sanatçı, verdiği röportajda çok özel açıklamalar yaptı. İşte haberimiz hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılar…
Ahu Tuğba: Tavuk gibi fenomen çıkıyor!
Ahu Tuğba: Tavuk gibi fenomen çıkıyor! Son günlerde Hakan Ural’ın yaptığı kendisi ve kızı hakkında yaptığı flaş çıkışla gündem olan ünlü sanatçı Ahu Tuğba, kızı Anjelik Calvin’e özel verdiği röportajda çok açıklamalar yaptı.
İşte anne kızın söyleşi tadında geçen o röportaj…
Yeni yıllarım hep sahnede geçtiğinden benim için bir önemi kalmadı
-Yeni yılda Miami’desin… Yeni yıl planların neler?
Hiçbir şey Sezar’ın çıkardığı bir eğlence… Eski Roma’da bir enteresanmış! O dönem olsa belki kutlardım. Her sene yaş alıyoruz, yeni yıllarım hep sahnede geçtiği için benim için bir önemi kalmadı.
-Nicki Minaj ile Lil Wayne ve Miami’de ayrıca Migos sahne alacak… Noel’de atlattığım kaza olayından sonra içimden çıkmak gelmiyor ama bir ihtimal seni ikna edebilirsem hangisine gitmek istersin? Buradan sıkıştırıyorum, gürültü sevmediğini biliyorum…
Migos yeni değil mi? Lil Wayne görmüştüm. Migos olsun arabada James Corden’la cok esprililerdi… Bana kalsa Mariah Carey, Diana Ross falan seyrederim ama Miami’de rap kültürü hakim… Biz şarkılarla büyüdük. Şarkı seviyorum daha çok.
-Kalbim NYC rapçilerinden yana ama Atlanta Tayfası rap oyununu daha başarılı şekilde öne çıkardı. Türkiye’de de taklitleri oluyor o şovun.
Anjelik’cim taklitler aslını yaşatır. Genç neslin elinde telefon çılgınlığı var, tüketime özendiren sayfalar, görgüsüzler, sonradan olma gösteriş manyakları, hepsi sponsorla doğum günü kutluyor, elbise giyiyor. Zaten önüne gelen YouTube kanalı açmış ve suyunu çıkartmışlar. Hangisine bakacaksın? Yaşça büyüklerimiz internetten video açamıyor. Kocaman milyonlar hâlâ uyduda… Gençler internetle bozmuş. Teknoloji harika ama eskiden biz bahçeye koşardık, yüz yüze konuşurduk, gerçek arkadaşlıklar vardı, enerjimizi böyle atardık. Şimdi herkes sinir topu telefonlarla… Sosyal medyada çok basit bir ortam… Tavuk gibi çıkan fenomen furyası. Sokakta gençler dışında onları tanıyan yok. Bir 10 sene sonra kim kalabilecek bu mühim.
Beyaz cam adamı yutar
-Kıvanç Tatlıtuğ ve Kenan İmirzalıoğlu gibi senelerce popüler olan isimlerin bile reyting mağduriyeti malum… Sence niye bu iniş?
90’larda da ne şarkıcılar, albümler, dizi yıldızları vardı. 2000’lerde de… Adı üstünde beyaz cam… Beyaz cam adamı yutar. Ünlü değiller dikkat et popülerler. Yüce insanlarımızın gönülden sevmesi lazım… Halk aptal değil. Genç nesilde çok akıllı… Bu işler proje ve ekip işidir. Magazinde haberin çıkar ama reytingin ne? Kenarda köşede koca bir camia can çekişiyor. Reji ekibinden tiyatrosuna, ses sanatçılarına kadar… Senin torun şu anki dizi yıldızlarının çoğunu tanımayacak bile. Acı olan o beyaz cam…
Festivallerde merak talep edenleri gözlerinle gördün!
-Peki ya yılbaşı sahne ücretleri? Ve kazanılan paralar?
Eskiden Maksim gibi klas gazinolar daha pahalıydı ama kadrolar muhteşemdi. Büyük isimler çıkarlardı, hakiki sanatçılar… Müzikçilerde can çekişiyor. Onların biraz hakları var ama oyuncuların hiç hayat garantileri, telif hakları ve sigortaları bile yok. Festivallerde mezar talep edenleri gözlerinle gördün. Sonları mühim. Allah herkese iyilik versin.
Gazetecilere verdiğimiz parayla ev alınırdı
-Bir platformda yalakalık yaparak kendine yer bulan tipler, senin için abuk subuk yorumlarda bulunuyor. Ya da benim için… Nasıl oluyor da sırf piyasa ile muhatap olmadığın için yermeye çalışıyorlar?
Ben lafı söyleyenin geçmişine bakarım. Bizler rekorlar kırarken, kenarda köşe kalan bunların içinde ukde kalmış. Herkes birbirini çok iyi tanır ve bilir. İyilikler yaptığın, cahil cahil sorular soran kimseler yaşlanıyorlar, üç beş kuruş para kazanmaya başlıyorlar ve sonra zamanında kimlerin yanına giremiyorlarsa üstü kapalı dedikodu yapıp ego tatmin ediyorlar. O kadar çok kişinin gırtlağından ekmeğim geçti ki, gazetecilere verdiğimiz paralarla ev alınırdı. Onların bugün ekranda dedikodu yaparak aldıkları maaşları, ben kostümcülerime, giydiricilerime veriyordum. Tabii bunlar yara yapmış içlerinde. Piyasa komple ayağa düşünce, ayaklarda baş olduklarını sanarak buldukları mecra ve fırsatlarda akıllarınca laf geçiriyorlar. Hele başkasının evladını kıskanmak kadar aciz bir şey olamaz. Özenir, dua ile Allah’tan diler, maşallah der geçersin. Amerika’ya nasıl gideceğiz diye senin yaşındayken Amerika’yı hayal olarak gören tiplerin gelip bir çocuğun başarısını kendileri gibi basitleştirmeye çalışması avam ve gülünç…
Doğduğun andan beri annen bir tek seni sevdi
-Peki Florida’da Rus milyoner dedikoduları çıktı. Aşka kalbin kapalı mı?
Anjelik’cim bahsettiğin şahsın kafasında trafo patlamış gibi dolaşıyor. Kendi teknesinde herkes kendi otursun. Ben bu saatten sonra bir erkeğin yalanlarını, kıskanma numaralarını çekemem! Özgür yaşamayı seven özgür ruhum… Tüm dünyayı gezdim ve benim için evladınla vakit geçirmek, senin gözlerinin içine bakmak bana kendimi cennete hissettiriyor. Sen evlenince nasıl dayanırım diye düşünüyorum. Hep seni bıcır bıcır bebek görüyorum. Zaman keşke yavaşlasa da bebek kalsanız hep! Büyüyorsunuz ve geçireceğimiz zamanlar azalacak. Ben sana doyamayacağım yine de… Ben sana doyma derdindeydim. Kızımla oturmak, onu görmek… Huzur bu… Evlat aşkı! Doğduğun andan beri annen tek seni sevdi, sana aşık oldu. Akıllısın ama kıyamıyorum ayrı kalmaya, kuzumsun.
-Miami’de kızıyla ne yapıyor bu hatun diyorlar? Anlat bize…
Tom ve Jerry’deki minik fare gibi evde dolanman, çikolataları yemen, anne sinemaya gidelim, anne havuza gidelim demen. Burada klasik Amerikan filmleri izleyerek huzurlu, sakin ve tek başıma kalmak bana iyi geliyor. Zamanında çok yılbaşı kutlamaları verdik, hediyeler aldık. Sayemizde ev sahibi olanlar bile oldu ama ne kimse bir çöp aldı, ne de yılanlık görmediğim dost kalmadı neredeyse… Bana uzak Allah’a yakın olsunlar. Onların dedikoduları, gösteriş hastalıkları, yılanlıkları ve özellikle aç gözlülükleri hep menfaatti. Gıybetçi sosyal ortam olacaksa, sandaletimle Florida’da dolaşmayı tercih ederim.
-Aldığın en güzel yılbaşı hediyesi neydi? Hediyeler demişken…
Altın vites ve altın direksiyon kaplamalı araba eşimden almıştım. İnsan çok şey görünce bir hevesi kalmıyor. Şimdi sorsan görgüsüzlük derim anlamı yok. Diğer herkes hep bizim sırtımızdan geçinirdi. Zaten bir ekmek ve su bile almaya elleri titrerdi hepsinin. Ben hep vermişimdir hediye.
Bizim sözümüz kanundur
Gelen proje tekliflerinde senin yer almama sebebin nedir peki?
Anjelik’cim eskiden firmalar patronlar belliydi. Önüne gelenin film çektiği, oyuncu diye adlandırıldığı, kafalarına göre, ödül töreni yapılan bir ortam zaten bitiktir. Filmden anlamayanlar prodüktör ayağına soyunursa, ekranda küfürler diz boyu giderse benim ne isim var? Çok şükür ihtiyacımda yok. Eskiden sette jöne iki kelime fazla söyle, yer yerinden oynardı. Skandalla gündeme geldi herkes ama disiplin ve ahlak vardı. Sübyanları seven yaşı başı ağırmış sapıklar, diplomasız, alaysız, ne olduğu belirsiz tipler, hayali ihracatlar… Bizim sözümüz kanundur. Böyle bir ortama da 1 milyon dolar verseler, hakiki güvenilir ve ahlaklı kimseler değilse asla oynamam.
-Son olarak yeni yıl mesajın nedir?
Yeni yıl diye beyninizi yemeyin. Her gün yeni bir sanş. Allah’ın verdiği yeni bir rahmet ve gün… Her günümüz değerli. Allah önce sağlık, sonra huzur versin. Bu ikisi yoksa her şey boş. Allah başarılarınız için azim versin. Her şeye ulaşınca heveslerde, arzularda boş… Allah tüm dünya insanlarına iyi kaderler yazsın, mutluluklar sizin olsun, kendinize inanın…
