Can Yaman’ın uzun süredir merakla beklenen projesi “El Turco” dizisi, yayına girdikten yalnızca günler sonra beklenmedik bir şekilde platformdan kaldırıldı! Nedeni ise bizzat dizinin başrol oyuncusu Can Yaman’ın yurt dışında yaptığı bir açıklama.

“Türkiye mi, İtalya mı?” Sorusuna Tereddütsüz Cevap: “İtalya”

Can Yaman, geçtiğimiz haftalarda “El Turco” dizisinin tanıtım süreci kapsamında yurt dışında bir röportaj verdi. Ancak bu röportajda, “Türkiye mi, İtalya mı?” sorusuna tereddütsüz “İtalya” yanıtını vermesi, sosyal medyada adeta infial yarattı! Türkiye’den kopuk bir imaj çizen Yaman’ın sözleri, hem hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı hem de eleştirilerin hedefi haline gelmesine neden oldu.

GAİN’den Sert Hamle: “Milletimizin Duyarlılıklarını Önemsiyoruz”

Gelen tepkilerin ardından gözler, dizinin yayıncısı GAİN’e çevrilmişti. Ve beklenen açıklama geldi: GAİN, Can Yaman’ın açıklamalarının kamuoyunda rahatsızlık yarattığını ve bu nedenle “El Turco” dizisinin platformdan kaldırıldığını duyurdu.

GAİN’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Son günlerde, El Turco dizimizde rol alan oyunculardan Can Yaman’ın yurt dışında verdiği bir röportajda kullandığı bazı ifadeler kamuoyunda farklı değerlendirmelere konu olmuş, çeşitli hassasiyetleri beraberinde getirmiştir. GAİN olarak bu konudaki tüm görüş ve eleştirilere açık yüreklilikle yaklaştığımızı ve milletimizin duyarlılıklarını her zaman önemsediğimizi özellikle vurgulamak isteriz.”

2 Nisan’da Yayınlanmıştı, Günler Sonra Kaldırıldı!

“El Turco”, 2 Nisan’da GAİN’de izleyiciyle buluşmuştu. Ancak dizi, yayına girdikten sadece birkaç gün sonra bu açıklama eşliğinde yayından kaldırıldı. Can Yaman’ın açıklamasının böylesine hızlı bir sonucu olması ise hem sektörde hem sosyal medyada geniş yankı buldu.

Şimdi gözler Can Yaman’da. Ünlü oyuncudan bu gelişmelerin ardından bir açıklama gelip gelmeyeceği merakla bekleniyor. Ancak şimdilik sessizliğini koruyor.

Neredeyse yaşanan her şiddetli depremde çöken sistemlere sahip olan ve 23 Nisan 2025’te yaşanan İstanbul Depremi’nde de yine sınıfta kalan GSM operatörlerine tepkiler büyük oldu.

Armağan Çağlayan, yaşanan bu duruma isyan etti. 23 Nisan 2025 tarihinde, İstanbulda 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yürekleri ağza getiren bu depremde GSM operatörlerinin altyapı sistemlerinde sorun yaşandı. 

Vatandaşlar yakınlarına ulaşmakta büyük güçlük yaşadılar. GSM operatörlerinin çökmesi nedeniyle mobil hatlardaki altyapıda sorunlar oluştu. Milyonlarca kişi arama yaparak yakınlarına ulaşamadığını belirten sosyal medya paylaşımları yaptı.

Yapımcı Armağan Çağlayan da yaşanılan bu duruma olan tepkisini sosyal medyada hesabında paylaşım yaparak gösterdi.

Armağan Çağlayan İsyanını Dile Getirdi

Yapımcı Armağan Çağlayan X hesabından yaptığı paylaşımı ile tepkisini gösterdi. Armağan Çağlayan sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımında bıkkınlığını şöyle dile getirdi: “99 depreminden bu yana 25 yıl geçmiş. Hatay depreminden bu yana iki yıl. Ve GSM operatörlerinde hiçbir şey değişmemiş”

Tepkilerin Odağı GSM Operatörleri Oldu

Uzun zamandır, her depremde aynı tabloyu gözler önüne seren GSM operatörlerine vatandaşlardan ve birçok ünlü isimden tepki yağmuru oldu. Geçmişte de şebekelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle kesintiler olan GSM operatörlerine yüklü miktarda para cezası verilmişti. Dersini almayan GSM operatörleri yine depremde vatandaşı yarı yolda bıraktı.

23 Nisan 2025 Tarihinde Marmara Denizi’ne gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem vatandaşlar arasında ve ülke genelinde büyük paniğe neden oldu. Vatandaşlar merak içerisinde yakınlarına ve sevdiklerine ulaşmaya çalıştılar. Depremle birlikte altyapısında sorunlar oluşan GSM operatörleri ise bu acil durumda yetersiz kaldı.

Sosyal medyada binlerce kişi yaşadıkları bu mağduriyete tepkilerini göstermekte gecikmedi. Tepkisini belirten vatandaşlar arasında birçok ünlü de bulunuyor. Armağan Çağlayan, Reynmen, Uraz Kaygılaroğlu, Aslı Gürbüz, Rabia soytürk gibi isimler de GSM operatörleri nedeniyle yaşanan bu mağduriyeti dile getirenler arasında.

Aybüke Pusat, 2 Nisan tarihinde yaptığı sosyal medya paylaşımıyla ülke genelinde satın alımların durdurulmasını isteyen boykot çağrılarına destek verdi. Bu çağrı, TRT’nin popüler dizisi Teşkilatın başrol oyuncusu Aybüke Pusat’ı, dizinin kadrosundan çıkarılmasına neden oldu. TRT, yaptığı açıklamada, Pusat’ın paylaşımlarının kurumsal ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek, “Söz konusu kişi diziden çıkarılmıştır.” dedi.

Pusat’ın kadro dışı bırakılmasına tepki gösteren çok sayıda ünlü isim ve izleyici sosyal medya üzerinden destek çağrıları yaparken, gözler yapımcı Timur Savcı’nın açıklamalarına çevrildi. Snob Magazin’in aktardığına göre, Teşkilat dizisinin yapımcısı Timur Savcı, konuya ilişkin ilk kez konuştu.

Savcı: “Son Dakika Öğrendik”

Yapımcı Timur Savcı, Bloomberg HT’de yayınlanan Aslı Şafak’la İşin Aslı programında yaptığı açıklamada, Aybüke Pusat’ın kadro dışı bırakılması kararını son dakika öğrendiklerini belirtti. Savcı, şu ifadeleri kullandı: “Bizim son dakika bir linkle haberimiz oldu. Hatta Aybüke de ofisteydi, doğru yönetmek lazım bu mevzuyu diye… Sanki direkt bizimle bağlantılı bir şeymiş gibi oraya çevirmek isteyen oldu ama boykot edilen bir kanalın oyuncusu ‘boykot yapın, bu kanalı izlemeyin’ deyince, onlar da doğal olarak bunu anlamakta güçlük çektiler.”

Savcı’dan Aybüke Pusat’a Destek

Timur Savcı, Aybüke Pusat ile herhangi bir sorunun olmadığını vurgulayarak, “Aybüke’nin amacının siyasi olmadığını söyledi. TRT, Aybüke’ye bir seçenek sundu ve ‘Amacının öyle olmadığını anlatan bir açıklama yap’ dedi. Fakat Aybüke, bu seçeneği kullanmadı. Daha önce de paylaşımları vardı, TRT dahil herkes bunu tolere etti.” dedi. Savcı, Pusat’ın durumdan dolayı ekip arkadaşlarının üzgün olduğunu da belirtti.

TRT’nin Politikası ve Sözleşme Şartları

Savcı, TRT’nin sözleşme politikalarına da değindi: “Bugün bütün piyasa ve gazeteciler biliyor. TRT’ye iş yapıyorsanız, o bir devlet kanalı ve herhangi bir toplumsal, siyasal meseleyle ilgili paylaşım yapmamanızı istiyorlar. Çünkü TRT, herhangi bir tarafı üzecek veya ekstra sevindirecek bir şey olmasından kaçınıyor. TRT sözleşmeleri özel sözleşmelerdir ve bunları kabul ettiğinizde imzalarınız çalışır. Yani burada bir sorun yok.”

Aybüke Pusat’ın boykot çağrısına destek verdiği için Teşkilat dizisinden çıkarılması, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Ancak yapımcı Timur Savcı’nın açıklamaları, olayın ardındaki nedenleri daha da netleştirdi. Pusat’ın yaşadığı bu süreç, TRT ve diğer devlet kurumlarının sosyal medya ve siyasetle olan ilişkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

Günlerdir konuşulan Mert Vidinli krizi, yalnızca sosyal medyada değil, ünlü isimler arasında da adeta bir fırtına etkisi yarattı. Espressolab’te kahve içerken yaptığı paylaşım sonrası, Vidinli’ye tepki çığ gibi büyürken, olayın merkezine bu kez iki isim daha yerleşti: Danla Bilic ve İrem Derici!

Danla Bilic’in Sessizliği Şaşırttı! Vidinli’yle Çekilen DanlaCast Bölümü Ne Olacak?

Skandal öncesi Mert Vidinli, Danla Bilic’in YouTube’daki popüler programı DanlaCast’e konuk olmuştu. Bölüm yaklaşık bir ay önce çekilmişti ancak yayın tarihi bir türlü gelmedi! Sosyal medya kullanıcıları Danla’nın bu bölümü yayınlayıp yayınlamayacağını merak ederken, Bilic’ten henüz tek bir açıklama dahi gelmedi. Sessizliğini koruyan Danla, Vidinli’yi hâlâ takip etmeye devam ediyor.

Öte yandan, Vidinli cephesinden gelen ilginç bir hamle var: Skandal patlamadan kısa bir süre önce Danla ile çekildikleri bir kareyi Instagram’dan paylaşan Vidinli, Danla’ya olan sevgisini dile getirmişti. Ancak Bilic’in bu paylaşıma herhangi bir yanıt vermemesi dikkatlerden kaçmadı. Bölümün yayınlanmaması ise “Yoksa Bilic, bu bölümü çöpe mi attı?” sorularını gündeme taşıdı.

İrem Derici Yaktı Geçti! “3 Kuruş İçin İkiyüzlülük Yapmayın!”

Danla Bilic sessizliğini korurken, sahneye çıkan isim İrem Derici oldu! Mert Vidinli’nin paylaşımına ilk sert tepki gösteren ünlülerden biri olan İrem Derici, önce Instagram üzerinden Vidinli’ye ağır sözler sarf etti, ardından X’e geçerek adeta ateş püskürdü. Vidinli’ye “karakter” dersi veren İrem Derici, kimsenin fikrine karışmadığını ama değerlerinden ödün vermeyeceğini açık açık ifade etti.

“Üç kuruş için iki yüzlülük yapanlar” diyerek hedefini net şekilde belli eden İrem Derici, bu sözleriyle sosyal medyada büyük destek gördü. Dikkat çeken bir detay ise, İrem Derici’nin Vidinli’yi skandal öncesinde de hiç takip etmemesi oldu. Yani tepki gösterenler arasında ilk ve en tutarlı duruşlardan biri yine Derici’ye ait!

Danla’nın Hamlesi Merak Konusu

Bir yanda tepkilerin hedefinde olan Mert Vidinli, diğer yanda sessizliğe gömülen Danla Bilic ve çoktan bayrağı çekmiş İrem Derici… Gözler şimdi Danla’nın DanlaCast bölümüyle ilgili vereceği kararda.

Türkiye’nin en popüler sosyal medya fenomenlerinden Mert Vidinli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’na destek boykot listesinde adı geçen kahve zinciri Espressolab’te çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı. “Kahvemizi içtik” notuyla yayınladığı kare, siyasi hassasiyetlerin doruğa ulaştığı bir dönemde tepki çekti ve Mert Vidinli’ye yakın pek çok ünlü isim tarafından sosyal medyada takibi bırakma kararı alındı.

Mert Vidinli Olayı Nedir?

Espressolab’in, boykot çağrısının odağındaki markalardan biri olması, Vidinli’nin paylaşımını “siyasi duruşa aykırı” bulan kesimlerin tepkisini doğurdu. Mert Vidinli’nin arkadaşı Nicole Başoğlu ile gittiği mekânda çekilen fotoğraf, hükümete yakın protokolle ilişkilendirilen Espressolab tartışmalarının tam ortasına düştü. “Neden boykot edildiğimizi anlamadık” açıklaması yapan zincir, bu kez Vidinli paylaşımıyla gündeme taşındı.

Mert Vidinli’ye Ünlü İsimlerin Tepkileri

Paylaşımın ardından Mert Vidinli’yi takipten çıkaran veya sosyal medyada eleştiren isimlerden bazıları şunlar oldu:

• İrem Derici: Vidinli’yi “omurgasızlıkla” suçlayarak takibi bıraktı.

• Özge Özpirinçci ve Berrak Tüzünataç: Uzun süredir yakın arkadaş olduğu Vidinli’yi Instagram’dan çıkardı.

• Kubilay Aka: Vidinli’ye “Namert” etiketiyle tepki gösterdi.

• Kaan Yıldırım, Zeynep Bastık, Aslı Enver, Simge Sağın, Boran Kuzum, Mert Yazıcıoğlu, Emircan İğrek, Ceren Monay, Duygu Özaslan, Pınar Deniz gibi onlarca ünlü de sosyal medyada Vidinli’yi takipten çıkardı.

• Destek verenler arasında Demet Evgar, Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah, Mustafa Sandal, Somer Sivrioğlu, Hafsanur Sancaktutan, Hazal Subaşı, Sinem Ünsal, Doğukan Güngör, Aleyna Tilki, Derin Talu ve Deren Talu gibi isimler de yer aldı.

Mert Vidinli’nin Açıklaması

Yoğun tepki sonrası bir açıklama yapan Mert Vidinli, paylaşımının siyasetle ilgisi olmadığını savundu. “20 yıllık arkadaşlarım Emre Kocadağ ile Nicole Başoğlu’nun şubesine destek olmak amacıyla fotoğrafı paylaştım. 300 şubesi ve yüzlerce çalışanı olan bir yapıyı boykot gerekçesine dönüştürmek doğru değil. Sen-ben ayrımına karşıyım, sevgi ve birlikten yanayım” diye konuştu. Ancak bu sözler de tepkileri dindirmedi, tam tersine sosyal medyada daha fazla alıntılandı.

Espressolab boykotunun gölgesindeki bu paylaşım, Türkiye’de sosyal medyanın siyasetle iç içe geçtiği günümüzde “bir kare”nin nasıl büyük tepki yarattığını gösterdi. Mert Vidinli’nin yaşadığı takipten çıkma furyası, ünlülerin sosyal medya duruşlarının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Sosyal medya fenomeni ve magazin dünyasının tanınan ismi Mert Vidinli, son günlerde yaptığı bir paylaşım nedeniyle gündemde. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattığı boykot çağrısı devam ederken Vidinli’nin, bu boykotun hedefinde olan kahve zinciri Espressolab’te çekilmiş bir fotoğraf paylaşması tartışmalara neden oldu.

Boykot Devam Ederken Espressolab’ten Paylaşım

Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreciyle ilgili gelişmelerin ardından başlattığı boykot çağrısının hedefinde, son dönemde hükümete yakın isimlerle ilişkilendirilen Espressolab yer alıyordu. Bu süreçte kahve zincirinin bazı şubelerinin bakanlar ve AKP’li vekiller tarafından ziyaret edilmesi, eleştirilerin dozunu artırmıştı.

İşte tam da bu ortamda, Mert Vidinli’nin Espressolab’te kahve içerken verdiği bir poz, “Kahvemizi içtik” notuyla sosyal medya hesabında yer aldı. Yanında yakın arkadaşı Nicole Başoğlu’nun da bulunduğu fotoğraf, boykotu destekleyen kesim tarafından tepkiyle karşılandı.

Açıklama Geldi: “Siyasi Bir Mesaj Değil”

Gelen tepkiler üzerine Mert Vidinli bir açıklama yayınladı. Paylaşımının hiçbir siyasi anlam taşımadığını belirten Vidinli, yalnızca 20 yıllık arkadaşları Emre Kocadağ ve Nicole Başoğlu’na destek amacıyla bu paylaşımı yaptığını söyledi.

Vidinli, “300 franchise şubesi olan, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan bir yapıdan söz ediyoruz. Bu emeğe saygı duyuyorum. Çalışan insanların yanındayım” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Sen-ben ayrımına ilk günden beri karşıyım. Sevgi ve birlikten yanayım” diyerek bu konudaki duruşunu da netleştirdi.

Sosyal Medyada Tepkiler Büyüdü

Mert Vidinli’nin bu paylaşımı ve ardından gelen açıklaması bazı takipçileri tarafından yeterli bulunmazken, sosyal medyada Mert Vidinli’ye olan tepkiler büyümeye devam etti. Özellikle boykotu destekleyen çevrelerden gelen sert eleştiriler dikkat çekti.

En çok konuşulan gelişmelerden biri ise Mert Vidinli’nin yakın çevresinden bazı ünlü isimlerin onu sosyal medyada takipten çıkarması oldu. Özellikle oyuncu Özge Özpirinçci’nin Vidinli’yi takip etmeyi bırakması, magazin dünyasında geniş yankı uyandırdı.

Mert Vidinli Kimdir?

Mert Vidinli, Türkiye’de sosyete, medya ve turizm çevrelerinde tanınan bir isim. Lüks etkinlikler, davetler ve influencer dünyasında uzun süredir aktif olan Vidinli, özellikle Instagram’daki renkli paylaşımları ve ünlü dostlarıyla olan ilişkileriyle biliniyor.

Hollywood’un en gözde yıldızlarından Margot Robbie, doğum sonrası ilk kez kameralara yakalandı. Güzelliğiyle olduğu kadar oyunculuğuyla da tüm dünyanın hayranlığını kazanan başarılı isim, eşi Tom Ackerley ve yeni doğan bebeğiyle birlikte sahilde yürüyüş yaparken görüntülendi. Samimi halleri ve doğal görünümleriyle dikkat çeken çiftin o anları, sosyal medyada kısa sürede gündem oldu.

Margot Robbie ve Tom Ackerley Aşkı: Gözlerden Uzak, Sıcacık Bir Hikâye

Margot Robbie ile Tom Ackerley’nin tanışma hikâyesi bir film setine dayanıyor. Çift, 2013 yılında Suite Française adlı filmin çekimleri sırasında tanıştı. Tom Ackerley o filmde yardımcı yönetmen olarak görev yaparken, Robbie başrol oyuncularından biriydi. İlk başlarda sadece arkadaş olan ikili, kısa sürede romantik bir ilişkiye yelken açtı.

Uzun bir süre gözlerden uzak şekilde birlikteliklerini sürdüren çift, 2016 yılının Aralık ayında Avustralya’da son derece sade ve samimi bir törenle dünyaevine girdi. Basından uzak kalmayı tercih eden ikili, düğünlerini özel kılmak adına yakın arkadaşları dışında kimseyi davet etmedi. O günden beri hem özel hem de iş hayatlarında birbirlerine destek olan çift, birlikte kurdukları LuckyChap Entertainment adlı yapım şirketiyle önemli projelere imza atıyor.

Barbie’den Harley Quinn’e: Margot Robbie’nin Parlayan Kariyeri

Margot Robbie, dünya çapındaki tanınırlığını 2013 yapımı The Wolf of Wall Street (Para Avcısı) filminde canlandırdığı Naomi Lapaglia karakteriyle kazandı. Ardından Suicide Squad ve Birds of Prey filmlerindeki Harley Quinn performansıyla hayran kitlesini daha da genişletti. Ancak onu bir ikon haline getiren asıl yapım, 2023 yılında vizyona giren Barbie oldu. Filmdeki başrol performansıyla “gerçek Barbie” olarak anılmaya başlayan Robbie, sadece oyunculuğuyla değil, tarzı ve enerjisiyle de uzun süre konuşuldu.

Anne Olan Margot Robbie, İlk Kez Bebeğiyle Görüntülendi

Margot Robbie ve Tom Ackerley çifti, yaklaşık altı ay önce ilk çocuklarını kucaklarına aldı. Doğum sonrası ilk kez kameralara yakalanan Margot Robbie, sade kıyafeti ve makyajsız haliyle dikkat çekti. Kaliforniya sahilinde yürüyüş yapan çiftin oldukça mutlu ve huzurlu oldukları gözlerden kaçmadı. Ellerinde kahve fincanları, yanlarında bebek arabasıyla yürüyen ünlü ikili, manzaranın ve sessizliğin tadını çıkardı.

“Hamilelik İçin Uzun Süre Beklediler”

People dergisine konuşan yakın bir kaynak, çiftin bebek sahibi olmak için uzun süredir beklediğini ve bu sürecin sonunda yaşadıkları mutluluğun tarif edilemez olduğunu belirtti. Kaynak, “Hamile kalmak için uzun süre beklediler, bu yüzden bebeğin dünyaya gelmesi neredeyse inanılmazdı” sözleriyle duygularını dile getirdi.

Yeşilçam’ın efsane oyuncularından Perihan Savaş, ODTÜ’de katıldığı bir söyleşide yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Güzelliği kadar duruşuyla da dikkat çeken usta oyuncu, genç yaşta estetik yaptıran meslektaşlarını sert sözlerle eleştirdi. Savaş’ın özellikle “Yüzünü gerdiren oyuncular mimiklerini nasıl kullanacak?” şeklindeki çıkışı, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.

Yeşilçam’dan Günümüz Dizilerine: Perihan Savaş’ın Oyunculuk Serüveni

Sinemaya adım attığı ilk günden bu yana güçlü karakterleri ve doğal oyunculuğuyla hafızalarda yer edinen Perihan Savaş, “Taşralı Kız”, “Sev Dedi Gözlerim”, “Bedrana” gibi klasikleşmiş yapımlarda rol aldı. Günümüzde de televizyon ekranlarında aktif olarak yer almaya devam eden usta oyuncu, en son “Çukur” dizisinde Sultan Koçovalı karakterine hayat vererek genç kuşakla da güçlü bir bağ kurmayı başardı.

“Kadınlığımı Erkek Üzerinden Tanımlamadım”

ODTÜ’de düzenlenen söyleşide öğrencilerle buluşan Perihan Savaş, hem kariyerine dair anılarını paylaştı hem de genç oyunculara tavsiyelerde bulundu. “Ben kadınlığımı hiçbir zaman erkek üzerinden tanımlamadım. Ayakta kalmak için önce kendini bilmelisin” sözleriyle alkış toplayan oyuncu, sektörde karşılaştığı zorluklara da değindi.

Genç Oyunculara Estetik Uyarısı: “Sadece Güzellik Yetmez”

Savaş’ın en dikkat çeken açıklaması ise genç yaşta estetik yaptıran oyuncularla ilgili oldu. Şöyle konuştu:

“25 yaşında, 20 yaşında, 30 yaşında yüzünü gerdirenleri algılayamıyorum. Mimiklerin ne olacak sonra? Olmayacak. Olmadığı zaman sen oyunculuğu nasıl yapacaksın? Yani oyunculuk çok farklı bir şey. Sen sadece saf güzelliğinle değil, oyunculuğunla, gözündeki bakışınla ancak oyunculuğunu insanlara aktarabilirsin.”

Bu sözleriyle günümüz oyuncularının fiziksel görünümlerine yaptığı müdahalelerin mesleki performanslarına nasıl zarar verdiğini vurgulayan Perihan Savaş, gençlerin doğal kalmaya daha çok önem vermesi gerektiğini ifade etti.

Magazin Dünyasında da Çok Konuşulmuştu

Perihan Savaş, geçmişte İbrahim Tatlıses’le yaşadığı ilişkiyle de magazin gündeminde uzun süre yer almıştı. Tatlıses’ten şiddet gördüğünü kamuoyuyla paylaşan Savaş’ın bu açıklamaları yıllarca konuşulmuştu. Tüm bu yaşanmışlıkları ve duruşuyla daima güçlü bir kadın figürü olarak örnek gösterilmeye devam ediyor.

Arabesk müziğin efsane ismi İbrahim Tatlıses, katıldığı bir programda hem güldürdü hem duygulandırdı. Hülya Avşar’ın YouTube’daki programına konuk olan Tatlıses, kariyeri, özel hayatı ve çocukları hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Ancak programın en dikkat çeken anı, 2011 yılında uğradığı silahlı saldırı hakkında yaptığı çarpıcı itiraf oldu.

“Senin Bu Gözlerin Yuva Yıkar!” Sözleri Gündem Oldu

İbrahim Tatlıses ile Avşar arasında geçen samimi diyaloglar izleyicilere eğlenceli anlar yaşattı. Tatlıses’in “Senin bu gözlerin yuva yıkar” sözü sosyal medyada kısa sürede viral olurken, izleyiciler bu ikilinin yıllara dayanan dostluğunu yeniden gündeme taşıdı. Tatlıses’in “Benim suçum yok, Allah vergisi” diyerek 7 çocuğuna esprili göndermeler yapması da izleyenleri kahkahaya boğdu.

Tatlıses, 2011’deki Saldırı Gecesini İlk Kez Bu Kadar Detaylı Anlattı

Ancak programın en çok konuşulan bölümü, Tatlıses’in 2011 yılında İstanbul Maslak’ta uğradığı silahlı saldırıya dair yaptığı açıklamaydı. Tatlıses, o geceyi anlatırken duygusal anlar yaşadı ve hayatını kaybeden yakın dostu Aydemir Akbaş’la ilgili yürek burkan bir detayı da ilk kez paylaştı:

“Aydemir Akbaş Allah rahmet eylesin, 45 senelik dostumdu. O gece normalde her hafta olduğu gibi yanımda olacaktı. Ama o gün moral bozukluğuyla erken eve gitmiş. Biraz içmiş, sonra canı çorba çekmiş, kebaba gitmiş. Tam kalkacakken ‘Bu akşam Tatlıses’in yanına gitmeyeyim’ demiş. Eğer gelseydi direksiyona ben geçecektim, o önde oturacaktı. Mermi bana değil, ona gelecekti.”

Bu sözleriyle, o gece yaşanan olayların kaderi nasıl değiştirdiğine dikkat çeken Tatlıses, yakın dostunu neredeyse kaybedebileceğini ve yaşananların hala etkisinden çıkamadığını dile getirdi.

Aydemir Akbaş’ın Vefatı Sanat Dünyasını Yasa Boğmuştu

Usta oyuncu Aydemir Akbaş, 17 Ağustos 2024 tarihinde, 88 yaşında hayata veda etmişti. 2013 yılında gırtlak kanserine yakalanan Akbaş, yıllarca süren tedavi sürecine rağmen 2023 yılında tekrar kansere yakalanmıştı. Bu kez hastalık çok daha ağır ilerlemiş, entübe edilen sanatçı ne yazık ki hayata tutunamamıştı. Onun vefatı, hem İbrahim Tatlıses’i hem de Türk sinemasının emektar isimlerini derinden etkilemişti.

Tatlıses: “Bu Hayat Sürprizlerle Dolu”

İbrahim Tatlıses, programda yaptığı açıklamalarda hayatın beklenmedik sürprizlerle dolu olduğunu söylerken, “Yaşamda her an her şey olabilir. Ben o gece hayatta kaldım ama bu tamamen bir tesadüf değil, ilahi bir müdahale gibi” ifadelerini kullandı. Tatlıses’in bu duygusal açıklamaları, hem izleyicileri hem de sosyal medya kullanıcılarını derinden etkiledi.