Ana SayfaÜnlülerZeynep Avcı: Türkiye'de Bu Kadar Ses Getiremezdim

İlgili Postlar

Zeynep Avcı: Türkiye’de Bu Kadar Ses Getiremezdim

Seslendirdiği şarkılarla milyonların gönlünü kazanan Zeynep Avcı geçtiğimiz gün samimi bir röportaj verdi. Şuanda Berlin’de yaşayan Zeynep Avcı “Türkiye’de bu kadar ses getiremezdim.” dedi. İşte Avcı’nın o açıklamaları;

Öncelikle siz böyle bir başarıyı bekliyor muydunuz?

Biraz yankı uyandırır diye tahmin ediyordum açıkçası ama bu kadarını kesinlikle beklemiyordum.

Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?

Aslında ben karar vermedim. 10 yıl önce bir kız arkadaşım benim için müracaat etmiş. Zaten sürekli katılmamı söylüyordu. Ama ben “Bu Alman platformu, ben Türkçe söylüyorum, olmaz” diyordum. Benim adıma bir başvurmuş ama video paylaşmamış. Ve bir dönüş olmadı. Bu sene yarışmaya şimdiye kadar katılan herkese yollanan bir e-posta geldi bana. Başvuru formuna YouTube’daki videolarımı ekledim. Bir hafta sonra Haber geldi. Türkçe şarkılara yer vereceklerini söylediklerinde olumlu yaklaştım.

Yarışmada sahneye çıkıp şarkı söylediğiniz an neler hissettiniz?

‘Yalan’ çok efsane bir şarkı. İlk dinlediğimden beri bende çok farklı duygular oluşturmuştu. Ama yarışmada şarkıya çok daha farklı bir hisle yaklaştım. Çünkü Almanlara hitap ediyordum. Çok fazla nağme yapsam mı, daha sade mi okusam diye çok düşündüm. Sonra içimden ‘Ben buraya sesimle kendimi göstermeye geldim ve şarkının hakkını vermem gerek’ dedim. Zaten her şarkıyı hissederek söylüyorum. O anda sadece şarkıya kendimi bıraktım ve yaşadım.

Şarkının sizin için özel bir anlamı var mıydı?

İlk etapta yarışmaya başvurduğumda benden şarkı istediklerinde iki yönlü düşünmem gerekiyordu. Yani hem Almanlara hitap edecek Batı altyapılı bir şarkı olmalıydı hem de Türk müziğinin özelliklerine sahip o arabesk nağmeleri ve duyguları da taşımalıydı. ‘Yalan’ bunun en güzel örneği. Sesimi de önplana çıkarmam lazımdı. Hepsini içerdiği için bu parçayla buluştuk.

Kaç yıldır şarkı söylüyorsunuz? Müzik eğitimi aldınız mı?

Şan eğitimine 12 yaşında başladım. Klasik Batı müziği eğitimiyle yola çıktım. Burada bir Türk konservatuvarımız var. Rahmetli Nuri Karademirli’den 6 yıl şan ve Türk sanat müziği eğitimi aldım. Sahneye ilk kez 17 yaşında çıktım. O günden beri 22 yıldır Berlin’de aralıksız her hafta sonu sahne alıyorum. Ama asıl işim bu değil. Hiçbir zaman müziği tek işim olarak görmedim.

Başka ne işlerde çalıştınız?

Bir İngiliz şirketinde 12 yıl yöneticilik yaptım. 3 yıl dünyaca ünlü bir kozmetik firmasında yönetici olarak çalıştım. Bundan 2 yıl önce çocuklarımın eğitimine ve müziğe ağırlık vermek için iş hayatına biraz ara vermek istedim. Şu an müzik ağırlıklı bir ilkokulda çocuklarla iç içe çalışıyorum, okulun evrak işleriyle ilgileniyorum.

Yarışmayı kazanırsanız ne gibi bir hayaliniz var?

Kazanırsam müzik hayatıma Almanya’da devam edeceğim sanırım. Ama gönlümde Türk müziğini farklı dillerle buluşturmak var. Türkçenin ne kadar evrensel bir dil olduğunu, ne kadar çok müzik türüyle birleştirebileceğimi göstermek istiyorum. Bu yola adım atmamın sebebi de buydu aslında.

Almanların Türk müziğine ilgisi nasıl? Yarışmadaki gibi tüyleri diken diken oluyor mu?

O kadar değil. Almanya’da çok meşhur olan, çok sevdiğim dostum Karma var. ‘Yapma’ isimli çok güzel bir şarkı yaptı. Almanların karışık şarkılara daha çok ilgisi var. Yani Batı altyapılı, aralarda arabesk öğeler olan parçalar hoşlarına gidiyor. Şarkının içeriğini genelde anlamak istiyorlar. Çok duygu yüklü şarkılar Almanlara ağır geliyor.

Peki, Almanya maceranız nasıl başladı?

Ben Berlin doğumluyum. Ailem 70’li yıllarda işçi olarak gelmiş. Üç kardeşiz. Başlarda zorlandığımız zamanlar oldu. Sonuçta bir işçi ailesi kızısın, annen-baban çok fazla Almanca bilmiyor. Bir yandan çocukların eğitimi var, bir yandan ekonomik açıdan herkes para kazanmak zorunda. Ama çok güzel bir ailede büyüdüm ve eğitim aldım.

Almanya’da nasıl bir aile hayatınız var?

Eşimle 20 yıldır birlikteyiz, 14 yıldır da evliyiz. Ben 19 yaşımdayken evlendik. 6 yaşında bir kızımız, 11 yaşında bir oğlumuz var. Çok mutlu, mütevazı ama arkadaş çevremize göre biraz hareketli bir hayatımız var. Hafta içi çalışıyoruz. Cumartesi günü çocuklara masal okuyorum, onları yatırıyorum, sonra hazırlanıp sahneye çıkıyorum. Pazar günü kalkıp onlarla parka gidiyorum. Hafta sonu tekrar sahne… Biraz alışılmışın dışında bir hayat ama çok güzel düzene soktuğumuzu düşünüyorum.

Türkiye’de videonuz sosyal medyada epey paylaşıldı. Ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

Çok güzel teklifler alıyorum. Hepsini şaşkınlıkla okuyorum, hazmetmeye çalışıyorum. Ama ben şu an bir yarışmadayım. Ve henüz yarışmanın ilk aşamasındayız. Odak noktam bu yarışmaya devam edip ilerleyebileceğim yere kadar gitmek. Gelen tekliflerin hepsini şu an askıya aldık. Tabii bu kadar ilgi görmek çok güzel, tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Sizce ‘O Ses Türkiye’ye katılmış olsaydınız bu kadar ses getirir miydi?

Bu kadar ses getirmezdim kesinlikle, bunun altını çiziyorum. Sonuçta Türkiye’de inanılmaz sesler var, yıllardır emek vermiş müzisyenler var. Hepsini de yakından takip ediyorum. Bu kadar rağbet görmezdi ama ses rengi olarak belki biraz dikkat çekerdim diye düşünüyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler