Doğan Burda’nın dijital platformu BMAG’ın öncülüğünde hayata geçen, Türkiye’nin dikey formatlı ilk mahalle dizisi Semt Çocuğu’nun galası, Swissotel The Bosphorus Chalet Garden’da büyük bir coşkuyla gerçekleşti.
Mahalle kültürünün sıcaklığını ve samimiyetini ekranlara taşıyan bu özel davet, iş, sanat, spor ve magazin dünyasının önde gelen simalarını bir araya getirdi.

Sokak Aralarından Gelen Samimi Hikaye: “Semt Çocuğu” Kimleri Buluşturdu?
Melih Kun’un yönetmen koltuğunda oturduğu, senaristliğini ve başrolünü Serkan Dağlı’nın üstlendiği dizi, dikkat çekici bir oyuncu kadrosuna sahip.
Anıl Çelik, Melisa Doğu, Begüm Akkaya, Esra Kılıç, Ali Rıza Tanyeli gibi deneyimli isimlerin yanı sıra, kendi gerçek yaşam öyküsünü ekrana taşıyan altyapı futbolcusu Fikret Saral da projede yer alıyor.
Özellikle genç izleyici kitlesinin dinamiklerine uygun tasarlanan dizi, ikişer dakikalık 60 bölümden oluşuyor. Proje, konuk oyuncularla da zenginleştirildi; futbol camiasının tanıdık yüzleri Pascal Nouma, Ümit Karan, Yasin Sülün ve spor programcısı Seyhan Şaşko kısa rollerle mahalleye renk kattılar.
“Dik Duran Bir Hikaye”: Başrol Oyuncularından Çarpıcı Açıklamalar
Dizinin temel mesajı, futbolun sadece bir spor olmanın ötesinde bir aidiyet duygusu yarattığı. “Semt Çocuğu”, mahalledeki sıkı dostlukları, tatlı rekabetleri ve hayallerinin peşinden koşan gençlerin içten hikayesini merkeze alıyor.
Başrol oyuncusu Serkan Dağlı, projenin kalbini şu sözlerle açıkladı: “Semt Çocuğu, aslında hepimizin yaşadığı bir duygu. Mahalle maçlarının o tarifsiz heyecanını hepimiz hissettik. Bu yapım, o saf duyguyu yeniden canlandırıyor.”

Dağlı, dizinin teknik ve duygusal farklılığını ise şöyle vurguladı: “Bu projeyi benzersiz kılan, hem teknik açıdan dikey bir anlatım sunması hem de duygusal olarak ‘dik duran’ bir hikayeye sahip olması. Mahallede başlayan bu dostluk destanını, günümüzün hızlı izleme alışkanlıklarına uygun modern bir formatla aktardık.”
“Samimi, İçten ve Çok Bizden”: Futbol Ruha Dokunuyor
Oyuncu Anıl Çelik ise dizinin atmosferinin samimiyetine dikkat çekerek: “Bu, futbolun sadece büyük stadyumlarda değil, aynı zamanda apartman aralarında, dar sokaklarda da yaşandığını hatırlatan bir anlatı. Samimi, içten ve hepimizin kendinden bir parça bulacağı çok bizden bir hikaye,” yorumunda bulundu.
