Ana Sayfa Blog

TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesi 6 Aralık’ta

0

TRT, uluslararası bir zirve ile çocuk odaklı medya yaklaşımına yeni bir vizyon kazandırmaya hazırlanıyor. Kurum, çocuk medyasını aile merkezli bir bakış açısıyla ve toplumsal değerleri esas alarak yeniden şekillendirme hedefiyle önemli bir adım atıyor. Bu kapsamda, 6 Aralık’ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan “TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesi”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın onur konuğu olmasıyla da dikkat çekiyor.

Zirve, dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde çocukların medya ile kurduğu ilişkiyi bilimsel bir perspektifle ele almayı amaçlıyor. Çocukların dijital mecralarda karşılaştığı risklere karşı etkin çözüm önerileri geliştirmek, güvenli içerik üretiminde medya kuruluşları, aileler ve toplumun ortak sorumluluğunu vurgulamak, kültürel değerleri korumak ve çocuk haklarını önceleyen uluslararası politika önerileri üretmek zirvenin temel hedefleri arasında yer alıyor.

TRT’nin tüm yayınlarında çocuk ve aileyi merkez kabul eden yaklaşımı, bu uluslararası zirve ile daha da geniş bir çerçevede ele alınacak. Etkinlik kapsamında, çocuk gelişimi, medya, teknoloji ve eğitim alanlarında uzmanlaşmış önemli isimlerin katılımıyla üç ayrı panel gerçekleştirilecek. Psikolog ve teknoloji uzmanı Dr. Warren Buckleitner, dünyaca ünlü psikoterapist ve pedagog Isabelle Filliozat, Müslim Kids TV’nin kurucusu Michael Milo, akademisyen Chi-Kim Cheung ve akademisyen Nilüfer Pembecioğlu, kendi alanlarındaki deneyimlerini paylaşarak çocuk medyasının geleceğine ışık tutacak.

Zirvede yapılacak paneller;

  • “Çocuk Medyasında Meydan Okumalar ve Fırsatlar: Aile ve Toplumun Ortak Sorumluluğu”,

  • “Gizli Kodlar, Açık Riskler: Çocuk İçeriklerinde Kimlik ve Değer İnşası”

  • “Gelecek Nesiller İçin Yol Haritası: Politikalar, İş Birliği ve Çözümler”

başlıkları altında gerçekleşecek. Bu oturumlarda çocukların medya ile olan ilişkisi çok yönlü bir şekilde tartışılacak; ayrıca uluslararası ölçekte politika geliştirme süreçlerine katkı sağlayacak öneriler de masaya yatırılacak.

TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesi”ne katılmak isteyenler, kayıt işlemlerini www.trtchildrensmedia.com adresi üzerinden gerçekleştirebiliyor.

Türkiye’de Ceza Davalarında Endişe Veren Artış: Suç Oranı Son Yılların Zirvesinde

0

Artan ekonomik sorunlar, sosyal gerginlikler ve dijital suçlardaki yükseliş, ceza mahkemelerindeki yoğunluğu belirgin şekilde artırıyor.

Türkiye’de son yıllarda ceza davalarının sayısında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Suç oranlarının yükselmesi, toplumsal sorunların büyümesi ve yeni suç türlerinin ortaya çıkması, adalet sisteminin yükünü her geçen gün artırıyor. Özellikle büyük şehirlerde görülen ağır ceza dosyaları, uzman desteğinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Bu süreçte deneyimli bir Kocaeli ceza avukatı ile çalışan kişilerin, hak kaybı yaşamadan daha sağlıklı bir yargılama süreci geçirdiği belirtiliyor.

Uzmanlara göre ceza davalarındaki artış, yalnızca istatistiksel bir yükseliş değil; aynı zamanda toplum yapısındaki değişimlerin de bir yansıması. Ekonomik baskılar, sosyal medya kaynaklı anlaşmazlıklar, aile içi şiddet vakaları ve dijital dolandırıcılıklar, ceza mahkemelerinde en sık karşılaşılan dosyalar arasında yer almaya başladı.

Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre 2024 yılı itibarıyla ceza mahkemelerinde açılan dosya sayısı son beş yılın rekorunu kırdı. Hakaret, tehdit, dolandırıcılık, kasten yaralama ve mala zarar verme gibi suçlarda artış gözlemlenirken, daha önce nadiren görülen dijital suçlar bugün ceza yargısının vazgeçilmez bir parçası hâline geldi.

Ekonomik Sorunlar Suç Oranını Artırıyor

Ekonomik dalgalanmalar, işsizlik ve gelir adaletsizliği, suç oranlarında önemli bir etken olarak kabul ediliyor. Ekonomistler, ekonomik kriz dönemlerinde mala zarar verme, hırsızlık, dolandırıcılık ve aile içi sorunların arttığını belirtiyor.

Bu durum, ceza mahkemelerine yansıyan dosya sayısını da doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, ekonomik belirsizlik yaşayan toplumlarda gerilimin artmasının kaçınılmaz olduğunu ve suç oranlarında buna paralel bir yükseliş yaşandığını ifade ediyor.

Dijital Dünyanın Getirdiği Yeni Suçlar

Teknolojinin gelişmesi, hayatı kolaylaştırdığı kadar suç türlerini de çeşitlendirdi. Sosyal medya üzerinden işlenen hakaret, tehdit ve iftira suçları artık en sık görülen dava türlerinden biri hâline geldi.

Sadece sosyal medya değil; bilgisayar korsanlığı, banka hesabı ele geçirme, dolandırıcılık ve kişisel verilerin izinsiz paylaşılması gibi suçlar da ceza mahkemelerinin yeni yüzü konumunda.

Uzmanlara göre dijital suçların tespit edilmesi ve delillendirilmesi büyük bir teknik bilgi gerektiriyor ve bu da savunma sürecinin çok daha profesyonel yürütülmesini zorunlu kılıyor.

Aile İçi Şiddet ve Toplumsal Gerginliklerde Artış

Aile içi şiddet vakaları, son yıllarda ceza mahkemelerinde en çok artış gösteren başlıklardan biri. Kadına yönelik şiddet, tehdit ve kasten yaralama suçları, hem kolluk kuvvetlerinin hem de mahkemelerin en çok uğraştığı dosyalar arasında yer alıyor.

Uzmanlar, toplumsal yapının değişmesi ve sosyal baskıların artmasıyla birlikte aile içi gerilimlerin daha fazla yargıya taşındığını belirtirken, farkındalığın artmasının da şikayet oranlarını yükselttiğine dikkat çekiyor.

Ceza Yargısında Usul Hataları Büyük Kayıplara Yol Açıyor

Ceza davalarında süreç oldukça hassas ilerliyor. Soruşturma sırasında yanlış verilen ifadeler, delillerin eksik toplanması veya usule aykırı işlemler, davanın seyrini ciddi şekilde etkileyebiliyor.

Uzmanlar, savunmanın profesyonel yürütülmediği davalarda kişilerin ciddi hak kayıpları yaşadığını, özellikle ağır ceza mahkemelerinde bu kayıpların telafi edilmesinin çok zor olduğunu vurguluyor.

Ağır Ceza Davalarında Dikkat Çeken Yoğunluk

Organize suçlar, uyuşturucu ticareti, adam öldürme, nitelikli dolandırıcılık ve cinsel suçlar gibi dosyalar ağır ceza mahkemelerinde görülüyor. Bu davalarda delil incelemesi, bilirkişi raporları, kamera kayıtlarının analizi ve tanık ifadeleri gibi unsurlar son derece kritik.

Mahkeme süreci uzun sürdüğü için hem sanıklar hem de mağdurlar açısından ciddi psikolojik baskı oluşuyor. Uzmanlar, ağır ceza davalarında deneyimli hukukçuların sürece dahil olmasının adil yargılanma adına büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Arabuluculuk Ceza Davalarını Azaltmıyor

Uyuşmazlıkların çözümünde zorunlu arabuluculuk sistemi, hukuk ve ticaret davalarında ciddi bir rahatlama sağladı. Ancak ceza davalarında arabuluculuk yalnızca belirli suçlarda uygulanabiliyor.

Bu nedenle ceza mahkemelerinin yükü, arabuluculuk sistemiyle kayda değer şekilde azalmıyor. Özellikle “uzlaşma” kapsamında olmayan suçlarda mahkemelerdeki yoğunluk artarak devam ediyor.

Ceza Avukatlarının Artan Sorumluluğu

Ceza davalarının hem sayısının hem de kapsamının artması, ceza avukatlarının sorumluluğunu daha da büyütüyor. Avukatlar, müvekkilinin ifade aşamasından tutukluluk incelemelerine, delil toplanmasından duruşma savunmasına kadar geniş bir süreç yönetiyor.

Uzmanlara göre tecrübeli bir avukat, yalnızca hukuki bilgi sunmaz; aynı zamanda müvekkilinin psikolojik direncini de güçlendirir. Bu nedenle savunmanın profesyonel ellerde yapılması, adaletin sağlanması için gereklidir.

Ceza Davalarının Geleceği

Türkiye’de suç oranlarının kısa vadede azalması beklenmiyor. Dijital suçların yaygınlaşması, ekonomik belirsizlikler ve toplumsal değişimler devam ettiği sürece ceza mahkemelerindeki yoğunluk da artmaya devam edecek.

Uzmanlar, özellikle dijital delillerin değerlendirilmesi ve teknik suçların analiz edilmesi için adli bilişim uzmanlarının öneminin artacağını, ceza avukatlarının da yeni suç tiplerine uyum sağlamak zorunda kalacağını belirtiyor.

Adalet Arayışında Bilgi ve Tecrübe Şart

Ceza davalarındaki artış, hem toplum hem de hukuk sistemi açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Suç oranlarının yükselmesi, daha güçlü savunma mekanizmalarını ve daha bilinçli adli süreçleri zorunlu kılıyor. Deneyimli bir ceza avukatı, bu karmaşık süreçte müvekkilini en doğru şekilde yönlendirilmesini sağlayarak hem hak kayıplarını önlüyor hem de adil yargılanmanın temel unsurlarını koruyor. Ceza yargısında başarı, yalnızca kanun bilgisiyle değil; tecrübe, analiz gücü ve titizlikle mümkün oluyor.

Şirketlerin Görünmeyen Gücü: Muhasebecilerin Stratejik Önemi

0

Finansal düzen, yasal uyum ve sürdürülebilir büyüme için muhasebecilerin rolü her zamankinden daha kritik hale geldi.

Modern iş dünyasında başarının en önemli anahtarı yalnızca üretim ya da satış değil; doğru finansal yönetimdir. Şirketlerin ayakta kalabilmesi, doğru hesaplamalar, zamanında yapılan bildirimler ve yasal yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirilmesiyle mümkündür. Bu süreçte en büyük sorumluluk ise muhasebecilere düşüyor. Kurumsal yapıya sahip firmalardan küçük işletmelere kadar tüm şirketler, finansal düzenin merkezinde yer alan muhasebecilere güveniyor. Özellikle büyük şehirlerde yoğun iş hacmine sahip işletmelerin, deneyimli bir İzmir muhasebeci ile çalışması, finansal sürdürülebilirliği korumanın en etkili yollarından biri olarak görülüyor.

Uzmanlara göre muhasebeciler yalnızca defter tutan kişiler değildir; aynı zamanda şirketlerin mali stratejilerini şekillendiren, riskleri yöneten ve yasal süreçleri denetleyen profesyonellerdir. Ekonomik istikrarın temel taşlarından biri olan bu meslek, şirketlerin hem bugünkü durumunu hem de gelecekteki büyüme potansiyelini belirler.

Türkiye’de her yıl on binlerce yeni işletme faaliyete başlıyor. Ancak bu işletmelerin önemli bir bölümü ilk birkaç yıl içinde kapanıyor. Araştırmalar, bu başarısızlıkların büyük kısmının finansal planlama eksikliğinden kaynaklandığını gösteriyor. İşte bu noktada muhasebecilerin rehberliği, işletmelerin geleceğini belirliyor.

Şirketlerde Muhasebenin Rolü

Muhasebe, bir işletmenin mali kalbidir. Nakit akışı, gider kontrolü, vergi planlaması, bordrolama ve raporlama gibi birçok süreç, doğrudan muhasebe departmanının sorumluluğundadır.

Bir şirketin büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için gelir-gider dengesini doğru şekilde kurması gerekir. Yanlış yapılan muhasebe kayıtları, yalnızca mali tabloyu değil; şirketin itibarını da zedeleyebilir.

Profesyonel muhasebeciler, sadece kayıt tutmakla kalmaz, aynı zamanda yöneticilere finansal analizler sunarak stratejik karar alma süreçlerine destek olurlar.

Yasal Uyumun Sağlanması

Türkiye’de işletmeler, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Ticaret Bakanlığı gibi kurumlara düzenli olarak bildirim yapmak zorundadır. Bu bildirimlerin hatasız ve zamanında yapılması, şirketin yasal uyumunu belirler.

Muhasebeciler, mevzuattaki sürekli değişiklikleri takip ederek firmaların ceza riskiyle karşılaşmasını engeller. Özellikle e-fatura, e-defter ve dijital dönüşüm süreçlerinde uzman muhasebecilerin rolü daha da önem kazanıyor.

Vergi Planlaması ve Tasarruf

Vergi, şirketlerin en büyük gider kalemlerinden biridir. Ancak doğru bir vergi planlamasıyla hem yasal yükümlülükler yerine getirilir hem de gereksiz maliyetlerin önüne geçilir.

Deneyimli muhasebeciler, şirketin faaliyet alanına göre uygun teşviklerden ve vergi indirimlerinden yararlanılmasını sağlar. Böylece işletmeler, hem devletle uyumlu kalır hem de kâr oranlarını korur.

Finansal Şeffaflık ve Güven

Güven, iş dünyasının en önemli unsurlarından biridir. Muhasebe, bu güvenin temelini oluşturur. Düzenli ve şeffaf finansal raporlar, yatırımcıların ve iş ortaklarının şirkete duyduğu güveni artırır.

Özellikle dış denetime tabi şirketlerde, muhasebe kayıtlarının doğru ve denetlenebilir olması yasal zorunluluktur. Hatalı ya da eksik beyanlar, şirketin itibarını sarsabilir ve ciddi mali yaptırımlara neden olabilir.

Kriz Yönetiminde Muhasebenin Rolü

Ekonomik dalgalanmalar, döviz kurları ve enflasyon gibi faktörler, şirketlerin mali dengesini sarsabilir. Böyle dönemlerde muhasebeciler, finansal verileri analiz ederek yönetime en doğru kararları alma konusunda destek olur.

Likidite yönetimi, borç yapılandırması ve maliyet optimizasyonu gibi adımlar, kriz dönemlerinde şirketlerin ayakta kalmasını sağlar. Bu nedenle, deneyimli bir muhasebeci sadece kayıt tutan değil; aynı zamanda kriz yöneten bir danışman gibidir.

Dijital Muhasebe Dönemi

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte muhasebe süreçleri de dijitalleşti. E-fatura, e-defter ve bulut tabanlı muhasebe yazılımları, işlemleri hızlandırdı ve hata payını azalttı.

Ancak dijital dönüşüm, muhasebecilerin sorumluluğunu azaltmak yerine artırdı. Artık sadece verileri kaydetmek değil, bu verileri doğru şekilde yorumlamak da gerekiyor. Dijital verilerin analizi, işletmelere stratejik bir bakış açısı kazandırıyor.

Muhasebecinin Etik Sorumluluğu

Muhasebe mesleği, etik değerlere sıkı sıkıya bağlıdır. Tarafsızlık, dürüstlük, gizlilik ve profesyonellik, her muhasebecinin uyması gereken temel ilkeler arasındadır.

Bir muhasebecinin güvenilirliği, çalıştığı şirketin itibarıyla doğrudan ilişkilidir. Yanlış beyan veya kayıt manipülasyonu, sadece yasal cezalarla değil, aynı zamanda itibar kaybıyla da sonuçlanabilir.

Küçük İşletmeler İçin Muhasebe Desteği

Küçük işletmelerde genellikle muhasebe profesyonellerinin değeri yeterince anlaşılmaz. Oysa ki bu işletmelerin sürdürülebilir büyüme gösterebilmesi için düzenli mali yönetim şarttır.

Serbest muhasebeciler, küçük işletmelere bütçe planlamasından stok takibine kadar birçok konuda rehberlik eder. Özellikle yeni girişimciler için muhasebe desteği, işin başarısı ile başarısızlığı arasındaki farkı belirleyebilir.

Geleceğin Muhasebecisi

Gelecekte muhasebeciler yalnızca kayıt tutan değil, veri analisti, stratejist ve danışman kimliğiyle öne çıkacak. Yapay zekâ ve otomasyon sistemleri, klasik muhasebe işlemlerini kolaylaştırsa da insan tecrübesi hâlâ vazgeçilmez olacak.

Uzmanlar, geleceğin muhasebecilerinin hem finans hem de bilişim bilgisine hâkim olmaları gerektiğini vurguluyor.

Şirketlerin Sessiz Kahramanları: Muhasebeciler

Her başarılı şirketin arkasında, görünmeyen ama kritik bir güç vardır: muhasebeciler. Finansal istikrarın, yasal uyumun ve sürdürülebilir büyümenin temeli onların ellerindedir. Muhasebeciler, yalnızca rakamlarla değil; analiz, strateji ve öngörüyle çalışarak işletmelere yön verir. Bugün deneyimli bir İzmir mali müşavir, sadece defter tutan değil; bir şirketin geleceğini şekillendiren profesyonel bir rehberdir. İş dünyasında başarı, sağlam bir muhasebe sisteminden geçer – çünkü sayılar asla yalan söylemez.

Ölüm Tehdidiyle Sarsıldı: Uzak Şehir’in Zerrin’i Dilin Döğer Savcılığa Başvurdu

0

Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi Uzak Şehirde canlandırdığı Zerrin Albora karakteriyle geniş bir hayran kitlesi edinen Dilin Döğer, sosyal medya üzerinden aldığı ölüm tehdidi sonrası adliyeye başvurdu. Oyuncu, hakaret içerikli mesajları fark edince tehditte bulunan hesapla ilgili işlem başlattı.

İngilizce Mesajla Ölümle Tehdit Edildi

Döğer’in sosyal medya hesabına gelen paylaşımlar arasında, kullanıcı tarafından gönderilen İngilizce bir ölüm tehdidi de yer aldı. Bu mesajın ardından büyük korku yaşayan oyuncu, hiç vakit kaybetmeden savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.

“Kişilik Haklarıma Saldırı”

Haber Global’in aktardığı bilgilere göre, şikayet dilekçesinde kendisine yöneltilen mesajların açıkça hakaret ve tehdit içerdiğini belirten Döğer, paylaşımların kişilik haklarına ciddi bir saldırı olduğunu ifade etti. Oyuncu, mesajları atan kişinin tespit edilmesini ve cezalandırılmasını talep etti.

Savcılık Soruşturma Başlattı

Döğer’in başvurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Tehdit mesajlarını atan kişinin kimliğinin belirlenmesi için ilgili birimlerin çalışmaları sürüyor.

Mert Demir’in Şaşırtan Kariyer Hikâyesi: Her Şey Çaycılıkla Başladı!

0

Son dönemin en çok konuşulan isimlerinden Mert Demir, Hitmakers adlı YouTube programında kariyerine dair bilinmeyen bir detayı paylaştı. Ünlü şarkıcı, müzik yolculuğunun bir stüdyoda çay taşıyarak başladığını söyledi.

Antidepresan ile yükseldi, aşkıyla gündemde kaldı

Demir’i çoğu kişi Mabel Matiz’le yaptığı Antidepresan düetiyle tanıdı. Ardından gelen Ateşe Düştüm, Cehennemin Dibi ve Ölüyorum Anla gibi hitler kariyerini sağlamlaştırdı. Bir yandan da Serenay Sarıkaya ile yaşadığı ilişki, magazin gündeminin zirvesinden inmedi.

Mert Demir’in Şaşırtan Kariyer Hikâyesi: Her Şey Çaycılıkla Başladı!
Mert Demir’in Şaşırtan Kariyer Hikâyesi: Her Şey Çaycılıkla Başladı!Mert Demir’in Şaşırtan Kariyer Hikâyesi: Her Şey Çaycılıkla Başladı!

“Çay getirirken bile mutluydum”

Şarkıcılıktan önce prodüktörlük yaptığını belirten Demir, 2013’te stüdyolarda çalışmaya başladığını anlattı. O yıllarda görevinin çay taşımak olduğunu söyleyen sanatçı, “Ben mutlu olduğum bir yerdeydim. O kabloyu takmak, sökmek, gitar çalan birine çay getirmek… Hepsi inanılmaz öğreticiydi” dedi.

Stüdyodan sahnelere uzanan başarı

Yıllarca büyük müzik gruplarının kayıt süreçlerinde yer alan Demir, stüdyoyu ikinci evi gibi gördüğünü ifade etti. Bugün milyonlara ulaşan hitlerinin temelinde de o mütevazı başlangıcın büyük payı olduğunu vurguladı.

Taşacak Bu Deniz Senaristinden Yeni Bölüm Öncesi Heyecanlandıran Paylaşım

0

TRT 1’in reyting rekortmeni Taşacak Bu Deniz, son bölümüyle izleyiciyi ekran başına topladı. Bölümde Eleni, Hicran’ın annesi olduğunu öğrenince Trabzon’dan ayrılırken, Esme ve Adil uzun zamandır beklenen yüzleşmeyi yaşadı.

Fragmanda Şok: Adil Bebeklerinin Öldüğünü Öğreniyor

Yeni bölüm fragmanında Esme, yıllar önce ölen bebekleri Aleyna’yı Adil’e itiraf ediyor ve birlikte mezarına gidiyorlar. Bu gerçekle sarsılan Adil’in Furtuna ailesine yeniden bela olması dikkat çekiyor.

Senarist Ayşe Ferda Eryılmaz’dan Heyecan Yaratan Paylaşım

Taşacak Bu Deniz
Taşacak Bu Deniz

Dizinin senaristi Ayşe Ferda Eryılmaz, fragmanı sosyal medya hesabından paylaşarak, birlikte çalıştığı Nehir Erdem’i etiketleyip “En sevdiğim bölüm geliyor. Çok bekledik bu bölümü de mi ortim?” diyerek izleyicinin heyecanını artırdı.

 

Müge Boz ve Caner Erdeniz Türkiye’yi Terk Ediyor

0

Oyuncu Müge Boz ve basketbolcu Caner Erdeniz, çocuklarının eğitimini gerekçe göstererek Türkiye’den ayrılmaya hazırlanıyor. Aile, İstanbul’daki evlerini kapatmamakla birlikte yaşamlarının önemli bir kısmını İngiltere’de sürdürecek.

Aile Yaşamlarıyla Tanınan Çiftin Yeni Planı

2019’da Barselona’da evlenen Boz ve Erdeniz, aynı yıl kızları Vina’ya kavuşmuş, daha sonra ikinci çocukları Rika dünyaya gelmişti. İki çocuklu mutlu aile tablosuyla bilinen çift, son zamanlarda aldıkları yurtdışına taşınma kararıyla gündeme oturdu.

Müge Boz ve Caner Erdeniz Türkiye’yi Terk Ediyor
Müge Boz ve Caner Erdeniz Türkiye’yi Terk Ediyor

Sosyal Medyada Taşınma Kararı Tartışma Yaratı

Çiftin Londra’ya taşınma haberi X’te kısa sürede gündem oldu. Birçok kullanıcı karara tepki gösterirken bazıları destekledi.

“Ne eğitimmiş, bir tek yurtdışında var herhalde”, “Parayı burada kazanıp orada harcıyorlar”, “Eğitim gerekçesi komik” gibi yorumlar öne çıktı.

Bazı kullanıcılar ise özel okul fiyatlarının yükselmesini gerekçe göstererek çiftin kararını mantıklı buldu.

İngiltere, Ünlü İsimlerin Yeni Adresi

Bergüzar Korel, Kıvanç Tatlıtuğ ve Mustafa Sandal gibi birçok ünlünün de yaşadığı İngiltere, son dönemde eğitim amacıyla tercih edilen ülkeler arasında dikkat çekiyor. Boz–Erdeniz çiftinin kararı da bu eğilimle birlikte yeniden gündeme taşındı.

 

Usta Oyuncu Zihni Göktay Bakımevine Yerleşti

0

Türk tiyatrosunun yaşayan efsanelerinden 79 yaşındaki usta oyuncu Zihni Göktay, Feneryolu’ndaki evinin kentsel dönüşüme girmesi nedeniyle Maltepe’de bir bakımevine yerleşti. Göktay’ın bakımevindeki görüntüleri sosyal medyada gündem olurken, sanatçı durumunu ve sağlık durumunu sevenleriyle paylaştı.

Göktay, 15 Mayıs’tan bu yana bakımevinde olduğunu söyleyerek, kızının da onayıyla geçici bir süre burada kalmayı tercih ettiklerini belirtti:
“Evim kentsel dönüşüme girince buraya geldim. Kızımla konuştuk, şimdilik böyle daha uygun olacağına karar verdik. Ev yapılana kadar burada kalacağım, sonrasında bakacağız.”

Usta oyuncu, kaldığı odayı yıllar içinde kazandığı ödüller, İsmail Hakkı Dümbüllü’nün fotoğrafı ve çeşitli gazete kupürleriyle donatarak adeta küçük bir müze haline getirdi. Göktay, ilerleyen süreçte evine döndüğünde yanında bir yardımcıya ihtiyaç duyacağını da aktardı.

“8 Ay Önce Evde Düştüm, Biraz Yıprandım”

Göktay, geçtiğimiz aylarda yaşadığı sağlık sorunlarını da anlattı.
“7-8 ay önce evde sırt üstü düştüm. Kolumda biraz sıkıntı oldu. Gözümde sarı nokta zafiyeti var, ameliyatla düzelecek bir şey değil, onunla yaşamayı öğrenmem gerektiğini söylediler. Ama onun dışında iyiyim.”

“Sahnelerden Kopmadım, Çalışmak Bana İyi Geliyor”

Usta oyuncu, tüm bu sürece rağmen tiyatrodan uzaklaşmadığını vurguladı:
“Tiyatroya bayılıyorum. Konuk sanatçılık yapmaya devam ediyorum. ‘Cihat Tamer ile Bir Varmış Bir Yokmuş’ diye bir programımız var. 60 yıllık anılarımızı anlatıyoruz. Arkadaşlar da beni yalnız bırakmıyor; oyun olduğu gün alıyorlar, sonra tekrar bırakıyorlar.”

Hayatının büyük bölümünü sahnelere ve çalışmaya adadığını söyleyen Göktay,
“14 yaşından beri çalışıyorum. İş olmayınca sudan çıkmış balık gibi oluyorum.” diyerek çalışma tutkusunu dile getirdi.

 

TikTok Fenomeni Hülya Mizgin’in Saçları Estetik Kurbanı!

0

TikTok yayınlarıyla milyonlara ulaşan popüler fenomen Hülya Mizgin’in estetik süreci kâbusa döndü! Uzun süredir yaptırdığı değişimlerle gündemde olan Mizgin, iddialara göre estetik operasyonlar sırasında kullandığı ilaçlar yüzünden saçlarının dökülmesiyle sarsıldı.

Estetik Uğruna Saçlarını Kaybetti

“Kurban Verene” şarkısıyla tanınan ve neşeli üslubuyla dikkat çeken Hülya Mizgin, son günlerde yaşadığı dramatik değişimle magazin gündeminin odağında. Fenomenin, estetik operasyonlar ve bu süreçte kullanılan ilaçların yan etkisi nedeniyle saçlarının avuç avuç dökülmeye başladığı iddia edildi.

TikTok Fenomeni Hülya Mizgin'in Saçları Estetik Kurbanı!
TikTok Fenomeni Hülya Mizgin’in Saçları Estetik Kurbanı!

Son Halini Paylaştı, Takipçileri Şaşkın

Yaşadığı üzücü durumu sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaşan Hülya Mizgin’in son hali, hayranlarını şaşkına çevirdi. Güzellik uğruna giriştiği maceranın bu beklenmedik sonuçla noktalanması, sosyal medyada hızla yayıldı.

Mizgin’in saçlarının dökülmesine yol açan bu estetik sürecinin detayları ve fenomenin sağlık durumu merakla bekleniyor.

 

Yiğit Efe Demir Kimdir?

0

Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, UEFA Avrupa Ligi’nde oynanacak kritik Ferencvaros karşılaşması öncesinde zorunlu bir karara imza attı.

Ferencvaros Maçında Sürpriz Stoper: Savunma Krizi Genç Yeteneği Doğurdu

Jayden Oosterwolde’nin cezalı ve Çağlar Söyüncü’nün sakat olması nedeniyle savunma hattında oluşan boşluğu, 21 yaşındaki genç stoper Yiğit Efe Demir ile doldurma kararı aldı.

Parlayan Kariyer Yolculuğu

Yiğit Efe Demir, kariyerine Fenerbahçe altyapısında başladı ve kulübün öz kaynaklarından yetişen önemli bir isim olarak öne çıktı.

Genç yaşına rağmen A takım düzeyinde ciddi tecrübe edinme fırsatı buldu. Özellikle geçen sezon Fatih Karagümrük’te kiralık olarak geçirdiği dönemde kendisini kanıtladı.

Yiğit Efe Demir Kimdir?
Yiğit Efe Demir Kimdir?

1,93 metrelik boyu sayesinde hava toplarındaki hakimiyeti ve güçlü fiziği, onu modern stoper tanımına uygun bir oyuncu yapıyor.

Yiğit Efe Demir Kimdir?

  • Yaş: 21 (D.T. 2 Ağustos 2004)
  • Mevki: Stoper (Boy: 1,93 m)

  • Kariyer: Fenerbahçe altyapısından yetişti.

  • Önemli Tecrübe: Geçen sezon Fatih Karagümrük’te 37 maçta forma giyerek önemli bir deneyim kazandı.